Jump to content

Din Kusurludur, İnsan Kusurlu Olduğu İçin.


Recommended Posts

  • İleti 168
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ayetullah Humeyni - çocuklarla cinsel ilişki nasıl olmalı

Ayetullah Humeyni "Tahrir el-Vesile" kitabında çocuklarla cinsel ilişkinin nasıl olmasını anlatıyor..

g3k6v.jpg

Daimi veya geçici nikâha girmekten bakılmaksızın onun 9 yaşının tamam olmasına kadar onunla cinsel ilişkiye girmek olmaz. Diğer haz alma eylemlerine kaldığında ise hatta o bebek olsa bile şehvetle dokunmaya, kucaklamaya ve erkek cinsi organını onun kalçalarına yerleştirme olur. Eğer erkek kadınla onun 9 yaşının tamam olmasına kadar bu tür cinsel ilişkiye girerse, onun bekaretini bozarsa ona 1 ceza tedbiri görülmez.

Kaynak
: Tahrir el-Vesile kitabı 12 inci Makale

Bu duyguya ne ad verilir islamda?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan, korkularıyla doğar. Doğuştan 3 duygu vardır. Korku, sevgi ve şaşırma. Bu üç duygu sizi otomatik bir şekilde inanca yöneltir..

Dünkü konu bu araştırmaydı.. discovery scıence de

Ama öyle değilmiş..

çocuk dil öğrenir gibi öğreniyor çevresinden

o nedenle kabile dedim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinlerin ortaya çıkış nedeni insanoğlunun geleceğe dair umut ve daha da önemlisi korkularının nesnesi olan ve hakkında bilgi sahibi olamadığı, etki edemediği, algılayamadığı "bilinmeyen nedenler"i, etki edilebilir ve insansılaştırılmış bir nesne (tanrı) haline getirmesidir. Bu şekilde söz konusu bilinmeyen nedenleri (dua, ibadet vb. yollarla) az da olsa kontrolü altına aldığını ve onlarla iletişim kurabildiğini düşünür. Tanrılar neden insansıdır? Neden pohpohlanmaktan, dua nesnesi olmaktan, kurbanlardan vs. hoşlanır? Neden ödül ve ceza verirler? İnsanlar tanrıyı kavrayabilmek ve onu başka bir insanı (ve kendilerini) etkiledikleri şekilde etkileyebilmek için onu bu şekilde uydurmak zorundadırlar da ondan. Dinlerin yönetim fonksiyonu ise çok daha sonra ortaya çıkmıştır. O nedenle dinin nedeni değil sonuçlarından biridir sadece.

Konu işlenirken bakifani de aynı hataya düştü, siz de. Tanrı ve dini aynı anlamda ele alıyorsunuz. Bu yanlış.

İlk ilkel ve doğada tehlikelerle yaşayan insan çevreyi algılamaya ve alet yapmaya başladığı dönemlerinde şöyle düşündü. - " Madem ben bu aleti yapabiliyorum. Beni de yapan benden çok daha büyük,ulu, güçlü birisi olmalı. Ama çevrede öyle bir yaratıkta görünmüyor. Hmmm zaten yaşadığımız yer çok tehlikeli bir yer. Yukarıdan bazen su yağıyor ıslanıp üşüyoruz korkuyoruz. Gök gürlüyor, gökten ışıklar çıkıyor. Demek bu büyük ama hem de görünmeyen bir varlık. Acaba o kim ve nerede bulunuyor.?" sorusunun ve akıl yürütmesinin akabinde başlıyor tanrıyı aramaya.Ve onu güneş sanıyor, ay sanıyor, totem sanıyor, biraz daha ilerlediğinde ve beyni biraz daha geliştiğinde zeus sanıyor. Tüm doğa olaylarına hükmeden tek tanrı değil de her birinin ayrı tanrısı olduğunu varsayıp deniz tanrısı poseidon'u ve diğerlerini yaratıyor. Onları göremediği için çevrede yüksek bir dağ olan Olimpos ta yaşıyorlar varsayıyor . Bilirsiniz Olimposa Tanrıların evi denir.

Daha sonra beyin daha da gelişip evrildikçe bazı bilimsel olaylar ilk gözlemlerini verdiğinde Olimpos'ta tanrı bulunmadığı anlaşılınca bu sefer başlıyor daha da yükseğe çıkmaya. Sıra geliyor göksel yani semavi dinlere. Arayıp bulamadıkça Tanrıyı daha da uzağa koyuyor. Bu arayış hiç bitmiyor. Uzaya gidildi,görüldü orada da yok. Ama bu sefer başka boyuttadır varsayılıp aranmakta. Ara ara bitmez tanrı fenomeni .

Dinler ise bu tanrı fikrini, insanların korkularını ve arayışlarını kullanarak kullanan, onları yönlendiren peygamber denilen dönemin efendilerinin, yöneticilerinin ve krallarının işi. Peygamberler ve din tanrıdan çok farklı yere koyulmalı. Bu açığı yakalayıp insanları kendi kültürlerinin ve zamanlarının güç anlayışına göre kullananlar onlar.

Dini üretenler peygamberler, çok daha eskiden şamanlar, çeşitli büyücüler v.s. ler. Öteki taraf ,cennet cehennemi uyduran da onlar. İlk uyduran güzel uydurduğu ve bilinmezleri çok fazla olduğu için tanrılar gibi değişmedi. Asla kanıtlanamaz bir öte taraf iddiası , öldükten sonra cezanın ve ödülün verilmesi kurguları. Çünkü reel dünya zaten göz önündedir ve asla kurgu yapamazsınız. Dolayısıyla bu ödül ceza işini de aynı tanrı gibi görünmeyen ve bilinmeyen bir öteki tarafa aktarmanız gerekir. İşi asla kanıtlanamayacak olan öldükten sonraya taşıyarak, cennet ve cehennemle çözdüler...

Ne kadar korkutucu ve insanfsızca bir kurnazlık ama.... İnsani değil bir kere. O günden beri tüm insanlığın maddi manevi her tür duygusuyla, canıyla, malıyla, parasıyla oynadılar. Hala daha oynuyorlar.

Kısaca ödül ve ceza sistemi ile korkutma yöneticilerin işidir. Ortada konuşan bir tanrı yoktur. Konuşturan vardır.

Dinler tamamen yönetim sınıfının icadıdır. Bu ayrımı iyi yapın. Bilmeyen ve korkan insana her şeyi yaptırabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Furthermore they had no creation myths in their culture. In short, here was a people who were more than happy to live their lives “without God, religion or any political authority”.

Bakın, kendilerine ait bir yaradılış senoryaları var. Yani bir inançları söz konusu. Din, inanç temellidir, yani inandıklarınızı kapsar.

Tanrı ise nedendir diyorum, yani o inançlarınıza doğmaya sebep olan şey, idrak...

Link to post
Sitelerde Paylaş
öyle oluyor gökmavi. Doğuştan 3 duygunla gelisin Dünyaya ve hatta bazıları öfkeyi de katar (Stenberg ve Campos; 1990, Camras, 1992, Berk 1997, Sokan. 2003, Başal, 2003.. vs...) Bir çok bilim adamı sizin gibi düşünmüyor sanırım.. :)

Sayın Cariye ye şu konuda katılıyorum, din ve tanrı fikrini ayırmak gerekli. Din, bir inançtır. Tanrı ise bir yaratıcının olduğuna inanmaktır...

tarihinde bakifani tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Furthermore they had no creation myths in their culture. In short, here was a people who were more than happy to live their lives “without God, religion or any political authority”.

Bakın, kendilerine ait bir yaradılış senoryaları var. Yani bir inançları söz konusu. Din, inanç temellidir, yani inandıklarınızı kapsar.

Tanrı ise nedendir diyorum, yani o inançlarınıza doğmaya sebep olan şey, idrak...

Tekrar okuyun:

Furthermore they had no creation myths in their culture. --> kendilerine ait bir yaratılış mitleri yok

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan, korkularıyla doğar. Doğuştan 3 duygu vardır. Korku, sevgi ve şaşırma. Bu üç duygu sizi otomatik bir şekilde inanca yöneltir..

Tekrar yapalım:

Bu 3 duygu otomatik olarak inanca yöneltmiyormuş: http://freethinker.c...nto-an-atheist/

Bahsettiğin bilim adamlarının nerede bu duyguların inanca yönelttiğini göstermeni rica ediyorum (ilgili makaleler).

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tekrar okuyun:

Furthermore they had no creation myths in their culture. --> kendilerine ait bir yaratılış mitleri yok

Bir inançları olduğunu söylüyor bir önceki cümlede ;he said, “believed that the world was as it had always been. Yani olduğu gibi bir Dünyaya inanıyorlar. Bunun içerisin de bir Din yok diyemezsiniz..
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tekrar yapalım:

Bu 3 duygu otomatik olarak inanca yöneltmiyormuş: http://freethinker.c...nto-an-atheist/

Bahsettiğin bilim adamlarının nerede bu duyguların inanca yönelttiğini göstermeni rica ediyorum (ilgili makaleler).

Stenberg ve Campos; 1990, Camras, 1992, Berk 1997, Sokan. 2003, Başal, 2003.. vs...)

Kaynak mı:

Bar- on parker, j.,(2000). The handbook of emotional intelligence. San Francisco; Jossey- Bass- A Wiley Company

Başal, H.A. (2003). Nasıl çocuk yetiştirebilim? İstanbu -Morpa Kültür Yayınları

Berk, L.E. (1997) Child development . Massachusetts: Allyn and Bacon A Viacom...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaratıcı kaynaklı dinlerin yönetici sınıfının icadı olduğu iddia edilmiş ancak dikkat edilirse yönetici (elit) sınıfın genelikle yaratıcı kaynaklı dinlerin karşıtlarından oluştuğu görülür. Dün Mısır elitleri vardı, Roma elitleri vardı, Cahiliye (Arap) elitleri vardı. Karşılarında ise ayak takımı olarak görülen ve güdülmek istenen yaratıcının bağlıları vardı. Bugün de durum pek farklı değil: Elitler vs. "Ayak Takımı"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir inançları olduğunu söylüyor bir önceki cümlede ;he said, “believed that the world was as it had always been. Yani olduğu gibi bir Dünyaya inanıyorlar. Bunun içerisin de bir Din yok diyemezsiniz..

Believe kelimesi geçen her cümle bir dini inanca veya dine karşılık geliyor diye mi iddia ediyorsun?

Bu makale çok açık bir biçimde insanların doğuştan bir dini inanca sahip olma eğilimi olmadığını, bunun öğrenilen bir şey olduğunu ispatlıyor. Sen içinde believe kelimesi geçen bir cümleye dayanarak dinleri olduğunu iddia ediyorsun.

İslami siteler (özellikle HY siteleri) bu oyunları her zaman yapıyorlar. Ya verdikleri kaynaklar yalan oluyor (siyahsancak bir başka başlıkta bunu yapmıştı), ya da kaynakta geçen bilgiyi çarptırarak veriyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Stenberg ve Campos; 1990, Camras, 1992, Berk 1997, Sokan. 2003, Başal, 2003.. vs...)

Kaynak mı:

Bar- on parker, j.,(2000). The handbook of emotional intelligence. San Francisco; Jossey- Bass- A Wiley Company

Başal, H.A. (2003). Nasıl çocuk yetiştirebilim? İstanbu -Morpa Kültür Yayınları

Berk, L.E. (1997) Child development . Massachusetts: Allyn and Bacon A Viacom...

Bu kitaplar çocuk gelişimi ile ilgili kitaplar mı? Eğer öyle ise bu kitapların dayandığı bilimsel makaleler vardır (peer review'dan geçmiş). Bana iddianın, yani doğuştan gelen 3 duygunun nasıl kendi kendine dini inanca yol açtığını gösteren makaleleri göstermeni rica ediyorum. İlgili makalenin ilgili bölümünü buraya post ederek lütfen.

Eğer bunlar bilimsel makale ile makaleleri asmanı veya linklerini vermeni rica ediyorum.

tarihinde gokmavi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet

Bu kitaplar çocuk gelişimi ile ilgili kitaplar mı? Eğer öyle ise bu kitapların dayandığı bilimsel makaleler vardır (peer review'dan geçmiş). Bana iddianın, yani doğuştan gelen 3 duygunun nasıl kendi kendine dini inanca yol açtığını gösteren makaleleri göstermeni rica ediyorum. İlgili makalenin ilgili bölümünü buraya post ederek lütfen.

Eğer bunlar bilimsel makale ile makaleleri asmanı veya linklerini vermeni rica ediyorum.

çocuk gelişimi veya gelişim psikolojisi makaleleri. Kitapları elde ederseniz, kaynakçasında pekçok makale bulabilirsiniz. Bu 3 duyguyu 4'e veya 7 ye çıkaran görüşler de var. İnternete temel duygular diye yazın dilediğiniz kaynağı okuyun.

Duygular, inançlarımızı oluşturur. Mesela, bilinmemezlik güvensizliğe sebeptir ve güvensizlik hissettiğinizde bir inanca yönelirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet

çocuk gelişimi veya gelişim psikolojisi makaleleri. Kitapları elde ederseniz, kaynakçasında pekçok makale bulabilirsiniz. Bu 3 duyguyu 4'e veya 7 ye çıkaran görüşler de var. İnternete temel duygular diye yazın dilediğiniz kaynağı okuyun.

Duygular, inançlarımızı oluşturur. Mesela, bilinmemezlik güvensizliğe sebeptir ve güvensizlik hissettiğinizde bir inanca yönelirsiniz.

İddianız şuydu:

İnsan, korkularıyla doğar. Doğuştan 3 duygu vardır. Korku, sevgi ve şaşırma. Bu üç duygu sizi otomatik bir şekilde inanca yöneltir..

Diyorsunuz ki doğuştan gelen 3 duygu (5, 7 neyse) insanı otomatik bir şekilde inanca (dine, Allah'a,vs) yöneltir.

Ben de diyorum ki, bu iddiayı destekleyen herhangi bir bilimsel makaleyi bana gösterin. Pek çok makale veya kitaba gerek yok. Sadece bilimsel bir dergide çıkmış bir (1) adet makale.

tarihinde gokmavi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

http://acikders.anka...nc_Gelisimi.pdf

0-2 yaş güven Duygusunu inceleyin...

Kaynak olarak verdiğiniz kitabın yazarı James W. Fowler Candler İlahiyat Okulunda çalışan bir kişi ( http://www.plts.edu/ ) . Diğer kaynaklarda İlahiyatçı. Elinizde ki en iyi kaynak bunlar mı?

İddianız ciddi bir iddia ve İlahiyat Okulunda çalışan bir kişinin yazdığı bir kitap bu iddiaya kanıt teşkil edemez. İtiraz etmiş olmak için itiraz etmiyorum, eğer gerçekten bilimsel bir dergide yayınlanmış bir makale varsa bilmek isterim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...