Jump to content

Kur'an Kimler Tarafından, Ne Zaman ve Nasıl Yazıldı?


Recommended Posts

Kur'an üzerinde araştırmalar yapan bilim adamlarının çoğuna göre günümüz Kur'an'ı, daha önceleri yazılmış Kur'an'ın değiştirilmiş şeklinden başka birşey değildir.

Kur'an birçok yazar tarafından, yüzlerce yıllık bir zaman diliminde yazılmış, birçok kereler editlenerek son şeklini almıştır.

Bugün elimizde bulunan Kur'an yedinci yüzyılda mevcut değildi. Daha da ötesi ilk Kur'an Mekke ve Medine'de değil, Mezopotamyada ve Bağdat civarında ortaya çıkmıştır. Kur'an Muhammed tarafından yazılmamıştır. Muhammed yaşamamıştır. Mekke ve Medine önemli ticari merkezler olmadıkları gibi, Kur'an'ın yazıldığı yerler de değillerdir. Kur'an son şeklini yaklaşık 300 yıllık bir süre sonunda almıştır.

Bu başlık altında bu savımızı tartışarak savunmaya çalışacağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 214
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kur'an üzerinde araştırmalar yapan bilim adamlarının çoğuna göre günümüz Kur'an'ı, daha önceleri yazılmış Kur'an'ın değiştirilmiş şeklinden başka birşey değildir.

Kur'an birçok yazar tarafından, yüzlerce yıllık bir zaman diliminde yazılmış, birçok kereler editlenerek son şeklini almıştır.

Bugün elimizde bulunan Kur'an yedinci yüzyılda mevcut değildi. Daha da ötesi ilk Kur'an Mekke ve Medine'de değil, Mezopotamyada ve Bağdat civarında ortaya çıkmıştır. Kur'an Muhammed tarafından yazılmamıştır. Muhammed yaşamamıştır. Mekke ve Medine önemli ticari merkezler olmadıkları gibi, Kur'an'ın yazıldığı yerler de değillerdir. Kur'an son şeklini yaklaşık 300 yıllık bir süre sonunda almıştır.

Bu başlık altında bu savımızı tartışarak savunmaya çalışacağız.

Küfüründe o kadar çok ileri gitmişsin ki böyle saçma düşüncelere başvurmuşsun.

tarihinde İmanlı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Hacı, hiç tasavvufla ilgilendiniz mi? veya birşeyler biliyormusunuz? Samimi olarak soruyorum...

Biliyorum elbette kardeşim. Ama ben bu konunun felsefesini yapmak istemiyorum.

Konuyu dağıtmak da istemiyorum. Burada Kur'an'ın nasıl ortaya çıktığını araştırıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bana ait şöyle bir yazım vardı..

bir sümer rahibinin oğlu olan ve orta doğu'yu gezip duran ibrahim hiç yaşamadı..

arap'ların ibrahim adlı bu masal kahramanının evlilik dışı oğluna kendilerini eklemlemeleri bir komedi.

aslında ilginç yanı olan bir durum.

araplar niye kendi köklerini filistin'de arıyorlar.

islam filistin-ürdün'de mi doğdu..

mekke -medine 7.yy'da hayalet şehirdi diyenler aklıma geldi bir an..

tarihinde cehane27 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=53806&st=0

Böyle bir konu açmıştım , arkadaşlar pek konunun içine girmedi . Umarım burada güzel bir tartışma olur . Zira eski Ateistforum yok artık . Ben bile yeni olmama rağmen (Çok da yeni değil) değişimi farkedebiliyorum . Neyse , eski ihtimalleri tekrar sıralayayım :

Kuran gibi bir kitabın ortaya çıkışını açıklamak için birçok hipotez oluşturulmuştur . Bu başlıkta Kuran'ın Allah tarafından indirilme haricindeki oluşma ihtimalleri üzerinde konuşalım . Müslüman arkadaşlardan ricam , Kuran'ın Allah tarafından indirildiğini savunmak isterler ise , diğer ihtimalleri eleştirerek savunsunlar . Evet , şimdi Kuran' ın Allah tarafından indirilmesi dışındaki ihtimalleri sıralıyorum .

1) Tek kişi tarafından yazılma ihtimali

Bu ihtimal , pek akılcı gelmiyor . Çünkü Kuran çok büyük bir kitap

2) Bir grup tarafından yazılma ihtimali

Bu gruptaki kişilerin başka bir dine mensup olmaları veya ateist olmaları gerekiyor . Ama grup olarak yazılması aynı zamanda çok da akıllıca . İleride söyleyeceğim

3 ) Kuran ' ın bir kültür olma ihtimali

Bu şu demek : Kuran aslında bir kültürdü ve insanlar zaten dua gibi şeyleri okuyordu . Bu dille gelecek nesillere aktarılıyordu . İşte grup olayı burada önem kazanıyor , bir grup bir çeşit derleme çalışması yaptı ve bunları toplayıp işin içine biraz edebiyat katarak bunu kitap haline getirdi .

Link to post
Sitelerde Paylaş

hacı eğer kuran 300 yıllık süre içinde yazılmış olsa bence kurandaki bir sürü hata düzeltilirdi mesela şeytan ayetleri ayşenin allah tarafından sözde aklanması ve daha bir çoğu gibi. nihayetinde akla mantığa aykırı bir çok şey var daha o zamanlarda dahi insanların akılları almıyordu o zırvaları .o zaman kuran yazıcıları bu kitabı akıla uydurmaya çalışmış olmalıydılar ama öyle olmamış.o yüzden bende muhammedin yaşadığına inanıyorum.

tarihinde maviyolculuk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam ve Kur'an'la ilgili konuların çoğunda, Batılı bilim adamları bir konsensusa varamamaktadırlar.

Bunun en büyük nedeni İslam ve Kur'an hakkındaki bilgiler için Batı'nın yalnız İslam kaynakları ile yetinmesi ve 19'uncu yüzyılın başlarına kadar İslam'la bilimsel olarak ilgilenmemesi gösterilebilir. Bu süre içinde yalnız İslam kaynaklarına dayanılarak ögrenilen bilgiler yerleşmişler, sorgulanmadan kabul görmüşler ve tabulaştırılmışlardır.

Kur'an ciddi olarak ilk defa Batılı araştırıcılar tarafından 1970'li yıllarda sorgulanmaya başlanmıştır.

Kur'an hakkında o zamana kadar kabul edilen geleneksel görüşlere, Günter Lüling, John Wansbrough, Michael Cook ve Particia Crone tarafından meydan okunmuştur.

Ama bu araştırıcılar aralarında bir konsensusa varamamışlardır.

Tabii onların geleneksel kabullere karşı başlattığı bu akım hem Batı'da, hem de İslam dünyasında, dirençle karşılanmıştır.

Ayrıca aralarında bir konsensus da olmadığından, ortaya atılan çesitli kuramlar ve açıklamalar tatmin edici olamamışlardır.

Yine de, farklı da olsalar, Kur'an ve İslam'ı temellerinden sarsan bu yeni görüşler, diğerlerinin de konu ile ilgilenmelerine neden olmuştur.

Bu ilk meydan okumalar, kısa bir zaman sonra İslamsal dogmalar ve Kur'an hakkında geleneksel görüşlerden radikal olarak farklı bir takım görüşlerin ortaya çıkmasını sağlamışlardır.

Başka bir ifade ile İslam ve Kur'an ile ilgili çağdaş anlayışların mayası atılmıştır.

Önceleri bu maya yalnız birkaç Batılı araştırıcının domaini ile sınırlanmış, geniş halk kitleleri bu gelişmelerden haberdar olmamıştır.

Her ne kadar ilk defa 2000 yılında Christoph Luxenberg'in yazığı bir kitap olan Die Syro-Aramaische Lesart des Koran oldukça geniş bir kitleye ulaşmışsa da, bu kitap daha önce yazılanlardan daha ileri ve devrimsel diyebileceğimiz görüşlere yer vermemiştir.

Bu başlık altında biz bu konuyu bilimsel olarak tartışacağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hacı eğer kuran 300 yıllık süre içinde yazılmış olsa bence kurandaki bir sürü hata düzeltilirdi mesela şeytan ayetleri ayşenin allah tarafından sözde aklanması ve daha bir çoğu gibi. nihayetinde akla mantığa aykırı bir çok şey var daha o zamanlarda dahi insanların akılları almıyordu o zırvaları .o zaman kuran yazıcıları bu kitabı akıla uydurmaya çalışmış olmalıydılar ama öyle olmamış.o yüzden bende muhammedin yaşadığına inanıyorum.

Neye inandığınız bizi ilgilendirmiyor.

Bize inanlarınızdan değil, bazı delillerle destekleyeceğiniz düşüncelerinizden bahsetmenizi istiyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim asla değişmeyen katı dogmalardan oluşmaz.

Bilimsel açıklamalar delillere göre zamanla değişir. Yeni deliller yeni açıklamaları gerektirir.

İslam tarihi Müslümanların sorumsuz, ilkel ve bağnaz ellerine terkedilmeyecek kadar önemli ve bilimsel bir konudur.

Kur'an'ı da bu bağlamda değerlendirmemiz gerekmektedir.

Kur'an'ın bilimsel yorumu daha yeni başlamıştır diyebiliriz.

Bu bilimsel yorum Kur'an'ın kökenine ulaşmayı amaçlamaktadır.

Bazı ayetleri yakından inceleyerek, onların hangi tarihsel gelişmeleri yansıttığı görüşünün geçerli olabilmesi için, İslam'ın tarihinin bilimsel olarak yeniden yazılması gerekmektedir.

Bu durumda diyebilirz ki her ne kadar Kur'an'ı Muhammed'in günlük politikasını yürütmek için uydurduğu bir kitap olarak kabul etmek tam olarak doğru değil ise de, O'nun politik amaçlı olmadığı iddiası da yanlıştır. Kur'an açıkca politik amaçlı bir kitaptır.

Ama kimin veya neyin politikasının uygulanması için kullanılan bir araçtır?

Bu sorunun yanıtı sanıldığından çok daha zordur ve Kur'an'ın gizemini çözmek için gereklidir.

Önümüzdeki yıllarda İslam ve kitabı bilim tarafından masaya yatırılacak ve enine boyuna incelenecektir. Bu süreç başlamıştır.

Hristiyanlığın çok önceleri maruz kaldığı bu yaklaşım, sonunda İslam'ı da bilimsel olarak mercek altına alacaktır.

Sonuç herkes için müthiş bir sürpriz olabilir.

O sonuca hazırlıklı olmamız gerekiyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

ümmet içinde çok sayıda fırka var.hemen hemen her konuda tartışmalar sürüyor.hatta kur'an a bile dil uzatan fırkalar olmuş hariciler yusuf aleyhisselam kıssası kur'anda olmamalıydı demiş şiiler hz ali ile ilgili ayetler kaldırıldı demiş ama hiç kimse ikinci bir kur'an çıkarmaya muktedir olamamıştır.Bütün meselelerde birbirimize düşmüşken savaşlar çekişmeler tekfirler havada uçuşmuşken kur'an konusunda fırkaların basireti mi kapanmış da kendi kur'anlarını uyduramamışlar.

Uyduramamışlar çünkü ona güçleri yetmemiş.Evet her şeyi yapmışlar ama onu yapamamışlar.İşte bu başlı başına bir mucizedir

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha önce paylaştığım birşeydi ama o yazı bu konuyu daha cok hak ediyor. O sebeple okunması için tekrar buraya aktarıyorum.

http://www.opendemoc...hammed_3866.jsp

Yukardaki yazıyı yazanın üslübu aslında ilginç. Yazının başlarında "There is no doubt that Mohammed existed", -Muhammed'in varlığı hakkında şüphe yok- gibi bir cümle de var sonrasında aşağıda tercümesini yaptığım paragraflar da.. Ama yine de bazı bilgilere erişebilmek için değerli bir yazı olarak gördüm.

Yukarda linkini verdiğim İngilizce yazının belli bir kısmının tercümesidir: (Hızlıca tercüme ettim bir hata varsa kusura bakmayın)

"Bizans ve Pers imparatorlukları Kuzey ve Güney Arap Yarımadası hakkında çeşitli şeyler yazmışlardır. Onlardan kalan bazı yazıtlara sahibiz ancak yarımadanın ortası hakkında bilgiye sahip değiliz. İslami anlatılanlara göre bu bölge kesinlikle Muhammed peygamberin kariyerini yaptığı yerdir. İslami eserlerin bize anlattıklarının dışında o bölgede neler olup bittiği hakkında hiçbir fikrimiz yoktur.

O dönemden kalma yine İslami eserlerden öğrendiğimiz şiirler hariç Kuran'ı ilişkilendirebileceğimiz hiçbir edebi eser yoktur. Farklı karakterdeki bu yazılar da kutsal kitaba ışık tutmamaktadır. Fethedilmeden önce hiçbir dış kaynak Mekke'den bahsetmemektedir. Hiçbir varlık belirtisi yoktur ya da kaynaklarda görünür olmaya başladıktan sonra orası hakkında neler bilindiğine dair bize birşeyler anlatan herhangi bir yazı yoktur. Bugünkü Mekke'nin olduğu yerde Mekke diye bir şehrin olması doğru olabilir. Tüm Arabistan'ın tapınaklarla dolu olduğunu düşünürsek orada da bir tapınak olması akla yatkın duruyor. Hatta şehrin yönetimi Kureyş diye bir kabilede de olabilir. Fakat Mekke hakkında makul bir kesinlik ifade eden hiçbir şeye sahip değiliz. Sonuç olarak peygamber hakkında hiçbir yazıya ve mesaja sahip değiliz.

Peygamberin kariyerinin Mekke'de geçtiğini söyleyen İslami eserlerin aynı sebepten dolayı onun okuma yazma bilmediğinde ısrar etmesi hakkında şüphelenmemek zordur: Tanrı'nın daha önceden Yahudi ve Hıristiyanlar'a söylediği tüm bu şeylerin bilgisini elde edebilmesinin tek yolu Tanrı'nın kendisinden vahiy almasıdır. Oysa Mekke bakir bölgeydi ve orada ne bir Yahudi ne de bir Hıristiyan topluluk vardı.

Olayların geçtiği yer hakkındaki şüpheleri aslında Kuran'ın kendisi güçlendirmektedir. Kuran müşrikleri tarımla uğraşan bir topluluk olarak tanımlar ve buğday, üzüm, zeytin ve hurma ağaçları yetiştirdiklerinden bahseder. Buğday, üzüm ve zeytin Akdeniz'e ait üç üründür ve hurma ağaçları bizleri daha güneylere götürür. Fakat Mekke herhangi bir tarım ürünü için uygun bir yer değildir; orada zeytin yetiştirmek mümkün değildir.

Ayrıca Kuran iki kez kendisine karşı gelen bir topluluğu artık yok olmuş bir kavmin yaşadığı yerde işaret eder. Günahlarından dolayı Tanrı tarafından yok edilen bir şehre işaret etmektedir. Bugün kuzeybatı Arabistan'da yıkılmış bir sürü yer vardır. Peygamber sıklıkla karşı gelenlere bunun önemini dikkate almalarını söyler ve zaman zaman Lut kavminin izlerine gönderme yapar, "sabah akşam onların yanından geçiyorsunuz". Bu ise bizi Ölü Deniz yakınlarındaki bir yere götürür. Modern tarihçilerin büyük bir çoğunluğu geleneksel açıklamaları kabul etmiş ve ilk iki madde yakın zamana kadar gözlerden kaçmıştır. Üçüncüsü ise red edilmiştir. Yorumcular Kureyşliler'in yıllık Suriye seyahatleri sırasında Lut kalıntılarının yanından geçtiğini söyler. Fakat o yerin yanından sabah akşam geçebilmenin tek yolu o yere yakın bir yerlerde yaşamaktır.

Yorumcuların bahsettiği yıllık seyahatlar ticari yolculuklardır. Tüm kaynaklar Kureyşliler'in Güney Suriye ile ticaret yaptıklarını söyler, birçoğu Yemeni de söyler, bazıları buna Irak'ı, Etihopya'yı ve diğer yerleri de ekler. Ticari ürünler olarak çoğunlukla deri ürünler, yünlü giysiler, kırsal yaşama ait diğer ürünler ve parfümeri sayılabilir. Kuran'da İncil'e ait ve diğer İncil dışı materyaller ile olan yakınlığı izah etmek için bu ticari kervanlara başvurulur. Fakat bu tüccarların yıllık seyahatları sırasında muhtemelen elde ettiklerinin ötesinde bir durumdur. Hiç şüphe yoktur ki ticaretle uğraşan bu topluluk İslamiyet'in doğuşunda önemli bir rol oynamıştır. Fakat Kuran'daki tarımla uğraşan toplulukla nasıl ilişkili olduğu açık değildir. Tüm bunların üzerine söylenecek çok şey vardır ama henüz hiçbir şey kesinlik kazanmamıştır."

Kaynak: http://www.opendemoc...hammed_3866.jsp

tarihinde ButterflyT tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an açıkca politik amaçlı bir kitaptır.

Ama kimin veya neyin politikasının uygulanması için kullanılan bir araçtır?

Bu sorunun yanıtı sanıldığından çok daha zordur ve Kur'an'ın gizemini çözmek için gereklidir.

Kısmen ışık tutar umarım, bunun hakkında konu da açmıştım.

Migdol Temple'da (tapınağında) keşfedilen son bulgular her bölgenin kendine ait tek tanrılı anlayışı olduğunu ve Ortadoğu'da tek tanrılı anlayışın küçük ulus-devletleri birleştirmek için birden ortaya çıktığını göstermektedir.

Bourke "Ulusal bilinç birçok farklı bölgede etkin bir biçimde aynı şekilde ve aynı zamanda oluşmaktadır. Sadece İsrail bölgesindeki gelişmeler değil tüm bölgede aynı anda benzer gelişmeler yaşanıyor ve Pella Tapınağı kuzey Ürdün'de ortaya çıkan bu gelişmeleri kayıt ediyor" der.

Devamı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...