ALAK SURESİ

[bayraktaro 0]

ALAK SURESİ (diyanet çevirisi)

Yaratan rabbin adı ile oku! O, insanı "alak"dan yarattı.

Oku! Rabbin en cömert olandır.

O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.

Süphesiz dönüş Rabbinedir.

Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidayet üzere ise; ya takvayı (Allah'a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa ?

Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse ?

O Allah'ın, herşeyi gördüğünü bilmiyor mu?

Hayır ! Andolsun eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı günahkar perçeminden yakalarız.

Haydi, taraflarını çağırsın.

Biz de, zebanileri çağıracağız.

Hayır ! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.

Gelelim Eleştiriye;;;;

Burada "Alak"'ın ne anlama geldiği insanın ilk aklına geliyor. Alak ya da Alaka; Erkeğin spermiyle döllenmiş dişi yumurtadan bir hafta zarfında oluşan hücre topluluğunun rahim cidarına asılıp gömülmüş şekli demekmiş. (diyanet)

Bir tabla üzerinde ya da, herhangi bir şey üzerinde yazıya dökülmüş ifadeler ancak okunabilir. Fakat, muhammedin önüne okunabilecek bir tabla, ya da bir yazı gözüktü de mi oku emri geldi? Cebrail aracılığı ile bir iletme varsa; içine doğma şeklinde. İçine doğan şeyleri oku demek mi istedi ? Hadi içine kendisinin kontrol edemediği ifadeleri okuması için emir geldiğini varsayalım. O insanı alaktan yarattı ifadesi tuhaf. Alak tanımına bakarsak, bir haftalık döllenmiş yumurtadan bahsediyoruz. Bölünme işleminde olan. Ama, insanın başlangıcı bu şekilde mi oluyor ? Hadi araştıralım;

- Yumurtalıklardan atılan yumurta hücresi ile erkekten gelen sperm fallop tüplerinde karşılaşır. Pek çok sperm, yumurta etrafında kümelenmesine rağmen bunlardan sadece 1 tanesi zarını geçerek içeri girer ve genetik materyali ile yumurtanın genetik materyali birleşir. Bu döllenmedir. Döllenme ile birlikte, yaşam adı verilen mucize başlar.

Yaşam döllenme ile başlamasına rağmen, Diyanet beyfendiler burada uyanıklık yapmak istemişler; Çünkü - Alak anlamını; Döllenmeden 5 - 6 gün sonra, implantasyon yani rahim içine yerleşmeyi Alak anlamı ile bir tutulmuş. Peki döllenmeden sonra oluşan; Zigot, hücre bölünmeleri, Klivaj, Morula aşaması, mo-rula uterus, blastokist aşamalarını ne yapacağız ? Onlar aşama değil mi? Burada diyanet aklınca, vaav bak gördün mü Allah neler de biliyor ? Bu bir mucize demek için işin takkiyesine kaçmış gibiler. Ama, hayat döllenme ile başlar.

Devam edelim; Rabbin ne kadar cömert olduğunu ileride anlayacağız.

Kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir. Diye ifade etmiş. Burada anlatılmak istenen, insanın diğer canlılardan farklı olduğu ifadesi gibi geldi bana.

Bundan sonra ne oldu da; kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder dedi. Tam bir övme varken, bir olay mı oldu da, insanoğlu birden azgın oldu ? Burada bir korkutma var. Şüphesiz dönüş Rabbinizedir diyerek..

Namaz, nereden çıktı. Namaz kılmaya çalışan Muhammed'i engelleyen biri var. Diyanet ne diyor ? Ebu Cehil'den bahsetmiş. Muhammed bir daha namaz kılarsa boynunu ezeceğim demiş. Yapmaya kalktığında da, korkudan kaçmış diye ifade var. Diyanet bu esrarengiz olayın böyle olduğunu nereden biliyor ?

Burada Ebu Cehil'e seslenme var. Nereden biliyorsun, Muhammed ya doğruyu söylüyorsa gibi. Muhammed'in yanında Allah var diyor. Ebu Cehil'e tehdit var. Böyle yapmaya devam ederse, onun perçeminden yakalarız gibi. Hani Ebu Cehil korkup kaçmıştı, devamı gelen ayetlerde tehditler neden devam ediyor ? Allah'ın, Ebu Cehil'e bir duello cağrısı var. Ebu Cehil'î bana bırak, sen duana devam et. der gibi...

Sonuç olarak;

ilk beş ayet bilmediğini öğreten kısmına kadar, ilk bildirilen ayetlermiş.

Sorular; 1. Varsayalım ki, muhammedin kalbine doğuyor ve oda bunları okuyor. Canlının başlangıcı döllenmiş yumurta olmasına rağmen, neden diğer aşamaları atlayıp, implantasyon dönemi ile başladığını ifade etmesi Biyoloji bilimi ile ters olması Allah'ın hata yaptığını gösterir. Yada, diyanet işleri takkiye yapacağım derken yüzüne gözüne bulaştırmış. Bunun en doğru sebebi ise; Alak'ın anlamının başka olması. Bu hatayı diyanet gizliyor. Kan Pıhtısı olma olasılığı var ki, bu daha vahim olur ?

2. İnsanın diğer canlılardan farklı olduğunu anlatmaya tam başlamışken, birden azgındır deyip insanı aşağılamak hiç hoş olmamış. Ve bunu da bir korkutma ile kapatılmış, dönüş yine onadır diyerek. Neden, çünkü ilk zamanlarda bu beş ayeti söylediğinde kimse ona inanmamıştı. Dalga geçtiler. Tartakladılar. Başını çeken de Ebu Cehil'di. Namaz kavramı daha nereden çıktığı belli değil, ama herşey bitmiş gibi Muhammed ibadete bile başlamıştı. Gücü yetmeyen Muhammed, yapılan davranışlar karşısında insanları aşağılamayı seçmiş ve Mekke'nin ileri gelen kişisi olan Ebu Cehil'le Allah'ı karşılaştırmış. Sözde, Koca Allah Ebu Cehil'le mi uğraşacak ? Yine klasik tüccar mantığı hemen burada devreye girmiş. YA VARSA ? Basit ama, tehlikeli bir düşünce sistemi.

3. Daha namaz nedir ? Tanrı kimdir ? Nasıl birşeydir ? nerede yaşar ? gibi yanıtlara cevap bulmadan. 5 tanecik ayetle. O insanı, döllenmiş ve bir haftalık yumurtadan yaratmış ve öyle bir özellik vermiş ki, diğer canlılardan ayırmış. İşte bu Allah'tır deyip gelen birisine karşı "Hadi lan uydurma" deyince, hemen ulan ne aşağılık yaratıklarsınız görmüyor musunuz ? Başınız olan Ebu Cehil ne kadar güçlü demi, Allah onu kendine seçti. Duelloya davet etti. Bakalım Allah mı güçlü, sizden biri olan Ebu Cehil mi? gibi korkutmalarla basit ifadeler sadece ve sadece bir insana ait olabilir bir yaratıcıya değil. Hepimiz yaşamımızda bir kere de olsa, bunları düşünmüyor muyuz? Bu kadar kompleks bir yaşamı yaratan var mı diye ? düşünüyoruz elbette. Ama, kimse ben peygamberim diye çıkmıyor. Basmakalıp girişle başlanmış. Basit ifadelerle, bir iki kelime oyunları ile işler yürümüş. BAŞTAN FİYASKO.....