Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Allah kendini bizzat bana mı gösterecek ? Sesini bana mı duyuracak ? Kimim ki ben ? Allah'ın varlığını anlamak için bir peygamberin gelmesine bile gerek yok bana göre. Doğaya bakınca bunun bir yaratıcısı olması gerektiği anlaşılıyor Da ; bilgi demek ''sorumluluk'' demektir. Eğer Allah hiçbir uyarıcı veya kitap göndermeseydi, insanları yargılama hakkı da olmazdı. ''Bana açıkça uyarıcı gelmedi ki beni yargılayasın ?'' derdi insanlık. Zaten şöyle bir husus var, kişi bebek yaşta ölürse, yada binlerce yıl önce, kavminden uzakta yaşayan bir insan topluluğu, dinden peygamberden habersiz ölür ise, o insanlar ''sorumlu'' değildir İslam'a göre. Cennete alınırlar sorumlulukları olmadığından. Bilgi demek sorumluluk demektir ki, defalarca uyarıcılar gelmiş ve kitaplar inmiş Link to post Sitelerde Paylaş
Ferdi 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi tanrının varlığını anlıyorsun diyelim. muhammedin elçisi olduğunu nasıl anlıyorsun. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Kur'an'ı Allah'tan öğrendiği ayetler ile oluşturduğu iddiasında peygamberlerimizden Hz. Muhammed. Vee, çelişki de yok. Doğruluğu çürütülmeyen şeyler çürütülemediği sürece doğrudur. Link to post Sitelerde Paylaş
koltuk 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Az için dense o iş ''suistimal'' edilirdi. B.ku çıkardı o işin. Ha abi sen neden cevap vermiyorsun ? Sen her gün düzenli olarak vücuduna ''saf alkol'' alıyorsun ekmek ile, kahvaltıda, yemekte ? Azı çoğu yok ise, cehennemin dibine gidecek bütün insanlık ekmek yüzünden. Şaka mısın abi ya Kerem, Yeni müslümanlar bizden beter, kıymetimizi anlarsın umarım Not:Fuzuli üstüne alınma lütfen. Link to post Sitelerde Paylaş
Ferdi 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi (düzenlendi) yahu hani önce allaha inanıyordun. allah mı muhammdden oldu muhammed mi Allahtan oldu. önce hangisini dikkate alıyorsun. önce allah inandığını belirttin. peki allah sana muhammed gibi bir elçisi olduğunu nasıl belirtti. çok açık ve tutarlı yaz lütfen. ayrıca senin gibi diğer tanrıya inananlar muhammedin elçi olduğunu neden anlayamıyorlar. senin farkın ne de muhammedin elçi olduğunu anlayabiliyorsun. Ocak 11, 2013 tarihinde Ferdi tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Ferdi usta, şöyle anlatayım ; Cephedesiniz, bir bölüğün komutanısınız, size bur ulak geldi, albaydan haber getirdiğini söyledi, haberin içeriğinde taktikler falan da var. Taktiği uygulayınca kesinlikle kazanacağınızı idrak edebiliyorsunuz askeri zekanızı azıcık çalıştırınca. Yani bilginin çelişkisiz ve doğru olduğu aşikar. Yani sizi aldatmak isteyen bir düşmandan değil de, menfaatlerinizi düşünen bir komutandan çıktığı aşikar bu fikrin. Bu fikri standart bir askerin düşünemeyeceği de aşikar. Ki, anlayabiliyorsunuz onun gerçekten albaydan geldiğini yüzyüze konuşmasanız yada sesini duymasanız bile. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Gezme saatim geldi daraldım İyi akşamlar beyler, gelince devam ederiz isterseniz. Bu beyin fırtınası çok hoş gerçekten. Eğlenceli yahu. Şahsen inancımda pürüz olmasını istemem. Varsa açığım çürütülmesini, ifşa olmasını isterim ki, doğruya yaklaşabileyim. Link to post Sitelerde Paylaş
Ferdi 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi biri sana geldi ben tanrının pardon komutanın elçisiyim dedi. senin cephede olduğunu söyledi savaşın komutanı albayın elçisi olduğunu 250 kere ota oka vs. yemin ederek iddia ediyor. sonra yemin bozmayı helal kılıyor. sana albayın taktiklerini ve en üstün ve en şerefli insanın kendisi olduğunu, senin gerçek dostun olduğunu. sana asla zarar vermeyeceğini. kendisini kendisinin tasdiklediğini anlatıyor. sen buna inanır mısın. tabiki zekanı azıcık çalıştırınca inanmışsın. . ben insana tapacak kadar zeki! değilim fuzuli Link to post Sitelerde Paylaş
kerem34 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Kerem, Yeni müslümanlar bizden beter, kıymetimizi anlarsın umarım Not:Fuzuli üstüne alınma lütfen. Hep bu Zekariya Beyaz ile Yaşar Nuri gibi tipler yüzünden oluyor bunlar. Milletin kafasını karıştırıyor hizipler. Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Hep bu Zekariya Beyaz ile Yaşar Nuri gibi tipler yüzünden oluyor bunlar. Milletin kafasını karıştırıyor hizipler. Aynennn. Allah belalarını versin. Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Varsa açığım çürütülmesini, ifşa olmasını isterim ki, doğruya yaklaşabileyim. Taassubu bırakman lazım önce... Link to post Sitelerde Paylaş
Ferdi 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi (düzenlendi) tanrı kendi eserini sınava tabi tutamaz. bu tanrının kendini sınava tabi tutması demektir. eser başarısız ise usta başarısızdır. hele hele eser tanrının ise bütün kusur tanrıdadır. tanrı önce kendini cehenneme atmalıdır. sonra insanları atabilir. . tanrı kendini yakabilecek bir cehennem yaratabilir mi. yaratabilirse tanrı nasıl yanabilir. yaratamazsa tanrı nasıl yaratamaz. . ya tanrı yanlış yaptıysa. tanrının yanlışı olmaz demeyin. tanrının da kendine göre yanlışları olabilir. tanrı çok daha fazla detay hesaplayacağı için. ne kadar detay o kadar yanlış demektir. ya başka bir tanrıya göre yanlışsa. ya tanrı kendi yanlışını anlarsa! tanrı bunun hesabını nasıl verecek. Ocak 11, 2013 tarihinde Ferdi tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi (düzenlendi) Aynennn. Allah belalarını versin. Amen ameen. Dostum sen hala ''dinde akıl olmaz'' safhındasın değil mi ? Unutmuşum.. Madem ayet kabul etmezsin sana hadis vereyim. ''İlimle geçen bir gece, ibadetle geçen bin geceden hayırlıdır'' Hz. Muhammed. Şimdi maydanoz olmayın bakayım yobaz kardişçikler biri sana geldi ben tanrının pardon komutanın elçisiyim dedi. senin cephede olduğunu söyledi savaşın komutanı albayın elçisi olduğunu 250 kere ota oka vs. yemin ederek iddia ediyor. sonra yemin bozmayı helal kılıyor. sana albayın taktiklerini ve en üstün ve en şerefli insanın kendisi olduğunu, senin gerçek dostun olduğunu. sana asla zarar vermeyeceğini. kendisini kendisinin tasdiklediğini anlatıyor. sen buna inanır mısın. tabiki zekanı azıcık çalıştırınca inanmışsın. . ben insana tapacak kadar zeki! değilim fuzuli Abi olay yeminde falan değil ki. ''Yemin etti inanmalısın'' diye bir hadise yok. Aslında Kur'an'ın, insanları Allah'a inandırmak gibi bir zorunluluğu yok. Zira Allah'ın böyle bir derdi yok. Allah doğa ile zaten kendisine sonsuz kanıt koymuş. Kur'an ile sadece bu kanıtlara işaret etmiş. ''Aklını kullan, araştır, bak, beni yarattığım şeylerde gör'' gibisinden hani. Ha kimisi bunu idrak eder, kimisi edemez. Bu da insanın ''dogma''larından kaynaklıdır. ''Tanrı yoktur'' diye kafasına kazımışsa bir dogmayı, bunu silmek kolay olmaz. Hatta varoluşun tanrısız olamayacağını göstersen dahi. Benim, o kitabın ve peygamberin doğru olduğuna inanmamı sağlayan şey, işte bu Kur'an'daki çelişkisizlik. Çürütülemeyen şey doğrudur. Peki ''Tanrının yokluğu'' tezi de çürütülemez mi ? Çürütülür, çürütüldü geçen sayfada. ''Evrim''in tanrısız varolamayacağı hususunda. Ha şey denirse anlayabilirim ''Tanrı vardır fakat bu Hak din İslam değil, başka bir dindir'' gibi gibi. Onu da Kur'an'ı yüzeysel bilen insanlardan duysam kabul edebilirim. Mesela yobazlardan. Sözde ''Hadis'' olarak sundukları şeyler ile ayetlerin bu kadar çeliştiği başka bir inanç sistemi daha olamaz. Sorsan, ''her ikisine de imanlıyım'' derler. ''Peki hadis olduğu söylenenlerin gerçekten Hz. Muhammed'e ait olduklarını nereden biliyorsun ?'' diye sorsan ; ''Kur'an'da Hz. Muhammed'in sözlerini de dinlememiz söyleniyor. Yoksa sen Hz. Muhammed'e güvenmiyor musun ?'' derler. (Alakasız haliyle) ''E güveniyorum güvenmesine de, o sözlerin Hz. Muhammed'e ait olduğunu söyleyen herife nasıl güveneceğim ?'' dediğinde, ''E onlar ilmi yüksek, torpilli müslümanlardır ve asla yalan söylemezler'' derler. ''E ama bak bu ayet ile şu sözde hadis çelişiyor ? Allah mı haklı Hz. Muhammed mi ?'' dediğinde, ''Ya aslında çelişmiyor da, şey, bizim ilmimiz yetmez onu anlamaya. En iyisi okumayalım. Hocaya sorarız'' derler. Sapıklık diz boyu ha. Ha bir de, Kur'an okumak günahtır diye bir kampanya var, ona sonra değinirim. tanrı kendini yakabilecek bir cehennem yaratabilir mi.yaratabilirse tanrı nasıl yanabilir. yaratamazsa tanrı nasıl yaratamaz. Hani bu şey gibi olmuş ; ''Tanrının herşeye gücü yetiyorsa, tanrının kendisini yok etmeye gücü yeter mi ? Yeterse tanrı nasıl yok olabilir ? Demek ki mutlak değil ? Mutlak değilse tanrı değildir ? Gücü yetmezse yine tanrı değildir ?'' gibi gibi. Yahu tanrı ''mutlak'' enerjidir. Tutup da tanrıya ''materyalist'' bir açıdan bakamayız. Onun ''yanabilir'' olması için önce maddeleşmesi gerek. Evet tanrı ''yanabilir''. Nerelerde yanar ? Enerjisini maddeye dönüştürdüğü yerlerde. Mesela dünyada, bir ormanda. Fakat bu onun gücünü eksiltmeyeceği gibi, varlığını da yok etmez. Zira enerjisi tükenmez. .ya tanrı yanlış yaptıysa. tanrının yanlışı olmaz demeyin. tanrının da kendine göre yanlışları olabilir. tanrı çok daha fazla detay hesaplayacağı için. ne kadar detay o kadar yanlış demektir. ya başka bir tanrıya göre yanlışsa. ya tanrı kendi yanlışını anlarsa! tanrı bunun hesabını nasıl verecek. Tanrı yanlış yapmaz, çünkü ''doğruluk-yanlışlık'' kavramı, bilgilere, yani ''öğretilere'' göre olur. Allah ise sonsuz bilginin sahibidir. Bize öğrettiği bilgiler bellidir. Bize çizdiği kurallar çerçevesinde neyin yanlış neyin doğru olduğuna Allah karar verir. Dolayısı ile, Allah yanlışa düşmez, zira onun yaptığı her şey onun belirlediği ''doğruluk'' etiğini belirler. tanrı kendi eserini sınava tabi tutamaz. bu tanrının kendini sınava tabi tutması demektir. eser başarısız ise usta başarısızdır. hele hele eser tanrının ise bütün kusur tanrıdadır. tanrı önce kendini cehenneme atmalıdır. sonra insanları atabilir. Tanrının kendi eserini sınava tabi tuttuğunu düşünmüyorum. Aslında benim ''kader'' veya ''varoluş'' ile ilgili değişik teorilerim var. O yüzden şu son alıntı benim ilgi alanımın dışında kalmakta. Ocak 11, 2013 tarihinde Fuzulifikir tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
devart 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Yahu tanrı ''mutlak'' enerjidir. Tutup da tanrıya ''materyalist'' bir açıdan bakamayız. Onun ''yanabilir'' olması için önce maddeleşmesi gerek. Kim demiş, tanrı mutlak enerjidir diye. Tanrı, olsa olsa masal enerjisidir. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Kim demiş, tanrı mutlak enerjidir diye. Tanrı, olsa olsa masal enerjisidir. Abi inanmıyor olabilirsin de, hani delilini ileri sürsen ? Ben ''Tanrının varlığı'' ile ilgili delilimi süreyim. Evrimi başlatan o ilk canlı nasıl oluştu ? Aminoasitler falan değil, gen zincirleri, RNA ve DNA nasıl oluştu ? Link to post Sitelerde Paylaş
devart 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Abi inanmıyor olabilirsin de, hani delilini ileri sürsen ? Ben ''Tanrının varlığı'' ile ilgili delilimi süreyim. Evrimi başlatan o ilk canlı nasıl oluştu ? Aminoasitler falan değil, gen zincirleri, RNA ve DNA nasıl oluştu ? Evreni başlatan ilk canlının var olduğunu nereden biliyorsunuz? Her şeyi başlatan birisi olmak zorunda mı? DNA ve RNA doğal süreçler sonucu oluştular. Bilim bunlara mantıklı ve tutarlı cevaplar veriyor, vermeye çalışıyor. "Delil süreyim" deyip te arkasından 2 soru birden patlatanı da ilk defa görüyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Evreni başlatan ilk canlının var olduğunu nereden biliyorsunuz? Her şeyi başlatan birisi olmak zorunda mı? Eyvah eyvah.. ''Evren'' demedim, ''Evrim'' dedim DNA ve RNA doğal süreçler sonucu oluştular. Bilim bunlara mantıklı ve tutarlı cevaplar veriyor Vermiyor. Üniversiteyi geçtim, Lise okumadınız mı ? Ha yeni birşey bulundu diyorsanız son birkaç ayda, buyrun google şuracıkta, paylaşın da bizler de bilgilenmiş olalım. Link to post Sitelerde Paylaş
devart 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi (düzenlendi) Eyvah eyvah.. ''Evren'' demedim, ''Evrim'' dedim Eğer evrimin bir canlı tarafından başlatıldığını düşünüyorsanız aslı size eyvah eyvah "Evrimi başlatan canlı" diye anlamsız bir ifade beklemediğimden olsa gerek yanlış okumuşum. Vermiyor. Üniversiteyi geçtim, Lise okumadınız mı ? Böyle ad hominem ifadelere gerek yok. Lütfen. Ha yeni birşey bulundu diyorsanız son birkaç ayda, buyrun google şuracıkta, paylaşın da bizler de bilgilenmiş olalım. Buyrun http://www.facebook....169904949734255 Ocak 11, 2013 tarihinde devart tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzulifikir 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi (düzenlendi) Ee, evrim teorisi bu yahu, ''denizdeki tek hücreli canlı''mız RNA ve DNA hipotezlerine yabancı değilim de, paylaştığınız kaynağı okudunuz mu hocam ? Dolayısıyla Önce-RNA Hipotezi dahilinde, ilk oluşan molekül bir ribozimdir (bir tip RNA'dır) ve bu enzim doğal süreçlerle milyonlarca yıllık bir deneme-yanılma ve seçilim süreci sonucunda oluşmuştur, sonrasında kendisini üreterek hızla çoğalmıştır. Bu basit RNA, ilkin canlılarda genetik ve düzenleyici materyal rolünü görmeye başlamış, böylece koaservat içerisindeki kimyasal bütün tepkimeleri koordine edecek olan molekül oluşmaya başlamıştır. Sonrasında bu enzim-RNA yapısı, RNA'nın oluşumunu tetiklemiştir ve buradan da geri-transkripsiyon denen ve "merkezi dogma"nın hatalı olduğunu gösteren tepkime sayesinde RNA'dan DNA üretilebilmiştir. Şimdi, bu kavramı daha iyi anlamak amacıyla, Biyoloji'deki "central dogma" (merkezi dogma) denen yapıyı özetleyecek olursak: 1) DNA, kendisini ve RNA'yı üretebilen moleküldür. 2) RNA, DNA'yı üretemez ancak proteinleri sentezleyebilir. 3) Proteinler, ne RNA'yı ne de DNA'yı sentezleyebilir. Sadece bunlar tarafından sentezlenirler. 3. Şıkka dikkat. ''Proteinler, ne RNA'yı ne de DNA'yı sentezleyebilir. Sadece bunlar tarafından sentezlenebilir. Tamam 2. şık konusunda bir ''çürüme'' olduğu iddiası var. Lakin proteinleri biliriz, amino asitlerden oluşurlar. Aminoasit deneyini bilmeyen yoktur ? Kısaca özetleyelim ; http://www.biyodoc.com/evrim/5.PNG Evrimin temel başlangıcı bu kabul edilir. Ondan sonra ise Aminoasitlerden Proteinlerin oluştuğu belirtilir. Ve bir ''ara basamak'' yoktur. Bu amino asitlerden nasıl RNA ve DNA oluştuğudur. Zira Proteinler DNA veya RNA sentezlemezler. Aslında olay, sizin kaynağınızdaki ; Buna bilim dünyasında Önce-Metabolizma Hipotezi denmektedir. Bir diğer grup bilim insanı ise, öncelikle genetik materyalin oluşması gerektiğini, sonrasında ise bu oluşuma bağlı olarak organizasyon içi aktivitenin oluşması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Ancak bu hipotez, uzun bir süre çıkmaza girmiş ve dolayısıyla Önce-Metabolizma Hipotezi hep ağırlık kazanmıştır. İkinci hipotezin girdiği çıkmaz şudur: Önce DNA mı oluştu, yoksa RNA mı? Önce DNA oluştuysa bu karmaşık yapı bir seferde nasıl oluştu? RNA, DNA'dan daha basit yapılı olmasına rağmen, DNA'dan neden sonra oluştu? RNA önce oluştuysa, nasıl oldu da RNA'dan DNA oluşabildi? Lütfen dikkatli şekilde okuyun. Sizin verdiğiniz kaynak, ''önce neyin varolması gerektiğini'' tartışan bir kaynak. Nasıl olduğunu ortaya koyan değil, aksine olamayacağı ile ilgili kuşkuları ortaya çıkartan bir hipotez. Saygılar Ocak 11, 2013 tarihinde Fuzulifikir tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
devart 0 Ocak 11, 2013 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2013 gönderildi Ee, evrim teorisi bu yahu, ''denizdeki tek hücreli canlı''mız RNA ve DNA hipotezlerine yabancı değilim de, paylaştığınız kaynağı okudunuz mu hocam ? Dolayısıyla Önce-RNA Hipotezi dahilinde, ilk oluşan molekül bir ribozimdir (bir tip RNA'dır) ve bu enzim doğal süreçlerle milyonlarca yıllık bir deneme-yanılma ve seçilim süreci sonucunda oluşmuştur, sonrasında kendisini üreterek hızla çoğalmıştır. Bu basit RNA, ilkin canlılarda genetik ve düzenleyici materyal rolünü görmeye başlamış, böylece koaservat içerisindeki kimyasal bütün tepkimeleri koordine edecek olan molekül oluşmaya başlamıştır. Sonrasında bu enzim-RNA yapısı, RNA'nın oluşumunu tetiklemiştir ve buradan da geri-transkripsiyon denen ve "merkezi dogma"nın hatalı olduğunu gösteren tepkime sayesinde RNA'dan DNA üretilebilmiştir. Şimdi, bu kavramı daha iyi anlamak amacıyla, Biyoloji'deki "central dogma" (merkezi dogma) denen yapıyı özetleyecek olursak: 1) DNA, kendisini ve RNA'yı üretebilen moleküldür. 2) RNA, DNA'yı üretemez ancak proteinleri sentezleyebilir. 3) Proteinler, ne RNA'yı ne de DNA'yı sentezleyebilir. Sadece bunlar tarafından sentezlenirler. 3. Şıkka dikkat. ''Proteinler, ne RNA'yı ne de DNA'yı sentezleyebilir. Sadece bunlar tarafından sentezlenebilir. Tamam 2. şık konusunda bir ''çürüme'' olduğu iddiası var. Lakin proteinleri biliriz, amino asitlerden oluşurlar. Aminoasit deneyini bilmeyen yoktur ? Kısaca özetleyelim ; http://www.biyodoc.com/evrim/5.PNG Evrimin temel başlangıcı bu kabul edilir. Ondan sonra ise Aminoasitlerden Proteinlerin oluştuğu belirtilir. Ve bir ''ara basamak'' yoktur. Bu amino asitlerden nasıl RNA ve DNA oluştuğudur. Zira Proteinler DNA veya RNA sentezlemezler. Aslında olay, sizin kaynağınızdaki ; Buna bilim dünyasında Önce-Metabolizma Hipotezi denmektedir. Bir diğer grup bilim insanı ise, öncelikle genetik materyalin oluşması gerektiğini, sonrasında ise bu oluşuma bağlı olarak organizasyon içi aktivitenin oluşması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Ancak bu hipotez, uzun bir süre çıkmaza girmiş ve dolayısıyla Önce-Metabolizma Hipotezi hep ağırlık kazanmıştır. İkinci hipotezin girdiği çıkmaz şudur: Önce DNA mı oluştu, yoksa RNA mı? Önce DNA oluştuysa bu karmaşık yapı bir seferde nasıl oluştu? RNA, DNA'dan daha basit yapılı olmasına rağmen, DNA'dan neden sonra oluştu? RNA önce oluştuysa, nasıl oldu da RNA'dan DNA oluşabildi? Lütfen dikkatli şekilde okuyun. Sizin verdiğiniz kaynak, ''önce neyin varolması gerektiğini'' tartışan bir kaynak. Nasıl olduğunu ortaya koyan değil, aksine olamayacağı ile ilgili kuşkuları ortaya çıkartan bir hipotez. Saygılar Bırakın efendim bu işleri. Hem "evrimi ilk başlatan canlı" deyin hem de "DNA RNA hipotezlerine yabancı değilim" deyin. Bu ne perhiz ne lahana turşusu. Kimmiş evrimi ilk başlatan canlı çok merak ettim? Ne yapmış evrimi başlatayım da ortam şenlesin mi demiş? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts