Jump to content

Türkiye İslam biliniyor mu?


Recommended Posts

desenize dünyada sex için bulunuyoruz, dünya da bir genelev...

bu sözleriniz için çok üzüldüm.

belki kadın olsaydın anlardın.

Einstain, Grahambel, Arşimet,Newton, Mendel de sex hormonlarının etkisiyle,

kandilerinin seçilen kadınların seçici olduğu bir kültürde

sırf kendilerini üreme hormonalrının etkisiyle kadınlara kanıtlmak için çalışmalar yaptılar,

tek dertleri buydu, tek gerekçeleri hormonları.

bilimciler ve din adamları toplumda yükselmiyorlar mı.

onlar dağdaki çoban,mezbahadaki kasap değiller.

Ben de org,sazla uğraşıyorum meğerse üreme hormonlarımın etkisiyle yapıyormuşum da haberim yokmuş,

hangi kıza kendimi beğendirmeye çalışıyorsam artık onu da bilmiyorum.

etrafında hiç kadın yok mu..

yazacak çok şeyim var ama susuyorum.

kadınlar -kadınlık ve seks utanılacak ve-veya düşman olunacak bir şey değildir.

siz erkekleri biz yarattık.

sizi biz sevdik..

başarılı ve mutlu olmanızı hep istedik..

ama nedense hep suçlu biz olduk..terkedildik..

tarihinde cehane27 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 225
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

bu sözleriniz için çok üzüldüm.

belki kadın olsaydın anlardın.

bilimciler ve din adamları toplumda yükselmiyorlar mı.

onlar dağdaki çoban,mezbahadaki kasap değiller.

etrafında hiç kadın yok mu..

yazacak çok şeyim var ama susuyorum.

kadınlar -kadınlık ve seks utanılacak ve-veya düşman olunacak bir şey değildir.

siz erkekleri biz yarattık.

sizi biz sevdik..

başarılı ve mutlu olmanızı hep istedik..

ama nedense hep suçlu biz olduk..terkedildik..

Sayın cehane 27 yazdığım yazı kinayeli bir yazı.

Ben dünyada sadece üremek,cinsel doyum yaşmak için bulunduğumuzu, kadının da sadece bu ihtiyaç için var edilmiş bir canlı olduğunu fikrini savunmuyorum ki...

Ne kadını değersiz,ikinci sınıf,düşman görüyorum ne de üremenin kendi anlamını yadsıyor, ayıplıyor, küçümsüyorum.

Yazım anibal'ın insanın, özellikle erkeğin kişiliğini sadece üreme duygusuna bağlaması, bunun da ötesinde varlık sebebimizin anlamını üreme olarak savunmasına karşılık yazılmış bir yazı.

Bütün insanları doğuran bir kadın beni de nasıl farkında olmam bunun?

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karmaşık,

Sizin ne düşündüğünüzün pek bir önemi yok, siz kabul etseniz de etmeseniz de gerçekler bunlar. Kadının seçim hakkının elinden alındığı ve baskı altında tutulduğu toplumlarda sosyal düzen çarpık olmaya, bunun yanında erkekler öküz kalmaya mecburdur.

Evet, sanat, spor, müzik, dans, şiir vb tüm etkinlikler, en fazla kadınlar tarafından beğenilip seçildiği için bugün vardır. Özel nitelikleri olan erkekler tercih edildiği için bunlar yaygınlaşmış ve sonra da yaşamın ayrılmaz parçası haline dönüşmüştür.

Sizin yanılgınız, bu işleri yapan erkeklerin kız tavlamak için yapıyor olduğu anlamı çıkarmanız. Biz ise size seksüel seçilimi anlatıyor, kadın faktörünün erkeğin yönelimini belirlediğini anlatıyoruz.

İşte bundan hareketle de diyoruz ki günümüzde, ama en çok da İslam toplumlarında kadınlar seçen değil seçilendir ve bu nedenle sosyal yaşam fazlasıyla çarpıktır. Kadının etkin olmadığı toplumlar yozlaşmaya, geri kalmaya, kirlenmeye mahkumdur. Çünkü oradaki erkekler yaşamlarında kadın faktörünü elemiş ve yozlaşmıştır.

Özgün nitelikler edinmek, daha fazla gelişmek, dürüst ve güvenilir olmak zorunda değillerdir çünkü bu nitelikler geçer akçe değildir orada. Orada erkek istediği kadını alır ve dilediği gibi sahip olur.

Anlamak bu kadar zor olmasa gerek, ama siz nedense üremek işinin seksle ve doğal olarak kadın erkek ilişkileriyle ortaya çıkmasını kirli bir şey gibi düşünme eğilimindesiniz.

Varlık nedenimiz elbette üremektir, annenizle babanız seks yaptığı için bugün dünyadasınız. İnsanlar akın akın evleniyor ve tek bir tane bile olsa çocuk yapıyorlarsa, nedeni Allah falan değil, bu karşı konulmaz içgüdümüzdür. Yaşam pratiği bunun üzerine inşa edilmiştir, geri kalan ayrıntıdır doğa için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karmaşık,

Sizin ne düşündüğünüzün pek bir önemi yok, siz kabul etseniz de etmeseniz de gerçekler bunlar. Kadının seçim hakkının elinden alındığı ve baskı altında tutulduğu toplumlarda sosyal düzen çarpık olmaya, bunun yanında erkekler öküz kalmaya mecburdur.

Evet, sanat, spor, müzik, dans, şiir vb tüm etkinlikler, en fazla kadınlar tarafından beğenilip seçildiği için bugün vardır. Özel nitelikleri olan erkekler tercih edildiği için bunlar yaygınlaşmış ve sonra da yaşamın ayrılmaz parçası haline dönüşmüştür.

...

Hanımefendi, kadınların erkeklerin davranışları,kişilikleri üzerinde etkisinin olmadığını ifade ettiğimi hatırlamıyorum.

İlk parağrafta kullandığınız ''öküz'' tabiri bir hanımefendinin narin yapısına yakışmayacak kadar kaba bir tabirdir.Öfkenizin sebebi ne ola ki?Daha sakin bir dille ifade edebilirsiniz düşüncelerinizi.

''Evet, sanat, spor, müzik, dans, şiir vb tüm etkinlikler, en fazla kadınlar tarafından beğenilip seçildiği için bugün vardır. Özel nitelikleri olan erkekler tercih edildiği için bunlar yaygınlaşmış ve sonra da yaşamın ayrılmaz parçası haline dönüşmüştür.'' cümlelerinizde bahsedilen etkinliklerin en fazla kadınlar tarafından beğenilip seçilmesiyle var olduğuna dair kaynağınız nedir, araştırma mı var, kuram mı var bu konuda, kaynak verirseniz sizin hissiyatınızın ortaya koymadığı bir bilgi olduğunu görmüş olurum, bu konuda bilgi sahibi değilim de?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hanımefendi, kadınların erkeklerin davranışları,kişilikleri üzerinde etkisinin olmadığını ifade ettiğimi hatırlamıyorum.

İlk parağrafta kullandığınız ''öküz'' tabiri bir hanımefendinin narin yapısına yakışmayacak kadar kaba bir tabirdir.Öfkenizin sebebi ne ola ki?Daha sakin bir dille ifade edebilirsiniz düşüncelerinizi.

''Evet, sanat, spor, müzik, dans, şiir vb tüm etkinlikler, en fazla kadınlar tarafından beğenilip seçildiği için bugün vardır. Özel nitelikleri olan erkekler tercih edildiği için bunlar yaygınlaşmış ve sonra da yaşamın ayrılmaz parçası haline dönüşmüştür.'' cümlelerinizde bahsedilen etkinliklerin en fazla kadınlar tarafından beğenilip seçilmesiyle var olduğuna dair kaynağınız nedir, araştırma mı var, kuram mı var bu konuda, kaynak verirseniz sizin hissiyatınızın ortaya koymadığı bir bilgi olduğunu görmüş olurum, bu konuda bilgi sahibi değilim de?

Hiç öfkeli değilim, siz benim öfkeli halimle tanışmadınız. Ayrıca öfkelenecek bir şey yok ki öfkeleneyim.

Öküz demek kabalık değil, öküzlüğün kendisi bizzat kabalık. Bu sözcük gayet iyi anlattığı için onu seçer kullanırım. Alınmayın lütfen.

Kaynağımız bilim, evrim, daha spesifik olacaksak da seksüel seçilim. Anibal size bir kitap önermişti, bir tane de ben önereyim.

Geoffrey Miller'ın "Sevişen Beyin (Mating Mind)" adlı kitabını okuyun. Bilimsel bir kitaptır, seksüel seçilimi ayrıntılı olarak anlatır.

Bunlar okunması kolay popüler bilim kitaplarıdır ve kaynakçaları sizi ayrıca yönlendirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç öfkeli değilim, siz benim öfkeli halimle tanışmadınız. Ayrıca öfkelenecek bir şey yok ki öfkeleneyim.

Öküz demek kabalık değil, öküzlüğün kendisi bizzat kabalık. Bu sözcük gayet iyi anlattığı için onu seçer kullanırım. Alınmayın lütfen.

Kaynağımız bilim, evrim, daha spesifik olacaksak da seksüel seçilim. Anibal size bir kitap önermişti, bir tane de ben önereyim.

Geoffrey Miller'ın "Sevişen Beyin (Mating Mind)" adlı kitabını okuyun. Bilimsel bir kitaptır, seksüel seçilimi ayrıntılı olarak anlatır.

Bunlar okunması kolay popüler bilim kitaplarıdır ve kaynakçaları sizi ayrıca yönlendirir.

Listeme aldım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha ne bekliyordun ki, artık daha islami bir yaşam dayatılıyor Türkiye'ye.

177338_463075023735655_1346052678_o.jpg

Bu tebliğcilere ağız burun dalan birileri çıkarsa (ellerindeki bastondan korkmayan) birdahaki tebliğleri epey bir düşünürler sanırım. Ayrıca siyah cübbelinin duruşuda ilginç, dişi birey yapsa kırıtma derler :)

tarihinde ziobelle tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"""Bir kaç evlilik sitesine üye ol. Kadınların yazdıklarını oku, martaval lan bu dersin. Ama dikkat et, en çok aranan, asla yalan söylemeyecek, asla kandırmayacak erkeklerdir."""

Anibal emin ol ateist kadınlar için en önemli etken:

1 numara Para

2 tip

Başka yok.

Sadece bunlar? Sen öyle san..
Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Ben de bir indirgeme yapayım bunun üzerine, desenize dünyada sex için bulunuyoruz, dünya da bir genelev...

İşte sizin kafanızdaki olay bu. Seks, aslen bir genelev işi, öyle bir şey. Daha seksin ne olduğunu bile bilmeyen size ötesini anlatmakta olası değil tabi ki.

Sana sorum şu olur ancak: Her "ev", içinde bir kadın ve bir erkek olan bir genelev değil mi peki? Bu basit nicelik farkını saymazsan, genelevde olan bitenle, anan babanın yatak odasında yaptıkları arasında ne fark var?

>>> İşimiz gücümüz sex, dünya tarihi östrojen,testesteron hormonlarının etkisiyle şekillendi zaten, bütün sanat,edebiyat,spor,bilim faaliyetlerinin kaynağı bu hormonlar değil mi, bütün bu faaliyetleri erkekler kendilerini kadınlara beğendirmek için yapıyorlar çok doğru.

Evet, kaç kere söyleyeceğiz bunu? Tüm sorun, o erkeklerin bunun farkında bile olmadıkları. Sanırım ruhçunun tekisin, ruh filan denen zırvalara inanıyorsun. Hiç kimse düşünerek sanatçı, şair, ressam filan olmaz. Hatta bilim adamı bile olmaz. Bunların hepsinde, o alana dair bir dürtü vardır içlerinde. İşte o dürtünün kaynağı, birebir üremedir.

Ve artık kafan şunu bir anlasın: Üreme ile "sok-çıkar-doğurt" veya "aç-akıttır-doğur" olayları başka şeylerdir. Seks, üremenin sadece küçük bir parçasıdır. Önce bir bunu anlaman lazım geliyor.

>>> Ben de org,sazla uğraşıyorum meğerse üreme hormonlarımın etkisiyle yapıyormuşum da haberim yokmuş, hangi kıza kendimi beğendirmeye çalışıyorsam artık onu da bilmiyorum.

Evet, aynen o yüzden yapıyorsun.

>>> Einstain, Grahambel, Arşimet,Newton, Mendel de sex hormonlarının etkisiyle, kandilerinin seçilen kadınların seçici olduğu bir kültürde sırf kendilerini üreme hormonalrının etkisiyle kadınlara kanıtlmak için çalışmalar yaptılar, tek dertleri buydu, tek gerekçeleri hormonları.

Evet, gene aynen buydu.

Sen hala, insanın güdüleri, hormonlar vs. tarafından yönetilen bir biyolojik makineden ibaret olduğunu anlamış değilsin. Bunların hiçbiri "Dur lan bir izafiyet teorisini keşfedeyim de, ne karı götürürüm ama kampüsten..." diyerek bunları yapmadı. Onlar sadece içlerindeki dürtülere uydular ki, işte onları da var eden üreme dürtüleri.

Senin anlaman gereken, üremenin seks demek olmadığı. Ama bunu anlaman zor gibi görünüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Ben de org,sazla uğraşıyorum meğerse üreme hormonlarımın etkisiyle yapıyormuşum da haberim yokmuş, hangi kıza kendimi beğendirmeye çalışıyorsam artık onu da bilmiyorum.

Evet, aynen o yüzden yapıyorsun.

>>> Einstain, Grahambel, Arşimet,Newton, Mendel de sex hormonlarının etkisiyle, kandilerinin seçilen kadınların seçici olduğu bir kültürde sırf kendilerini üreme hormonalrının etkisiyle kadınlara kanıtlmak için çalışmalar yaptılar, tek dertleri buydu, tek gerekçeleri hormonları.

Evet, gene aynen buydu.

Sen hala, insanın güdüleri, hormonlar vs. tarafından yönetilen bir biyolojik makineden ibaret olduğunu anlamış değilsin. Bunların hiçbiri "Dur lan bir izafiyet teorisini keşfedeyim de, ne karı götürürüm ama kampüsten..." diyerek bunları yapmadı. Onlar sadece içlerindeki dürtülere uydular ki, işte onları da var eden üreme dürtüleri.

Senin anlaman gereken, üremenin seks demek olmadığı. Ama bunu anlaman zor gibi görünüyor.

Üreme hormonların mı düşündürtüyor bunları sana?

Orgla,sazla uğraşmamın sebebi üreme hormonlarıymış, farkında olmadan belki orgazm da oluyorumdur org,saz çalarken tövbe tövbe!

İnsanın bütün faaliyetlerini üreme hormonlarına bağladın, komik düşüncelerle her olayı açıkladığını zannediyorsun.

Üreme dürtüsünün, hormonlarının varlığını davranışlara etkisini yadsımıyorum; hayatın her alanının,insan faaliyetlerinin sadece üreme hormonlarına bağlanarak açıklanamayacağını düşünüyorum.

Birileri üremek için kendini kadına beğendirmek adına beğendireceği kadına serenad yapmış olabilir, şiir yazmış olabilir,enstürmen çalmayı öğrenmeiş olabilir, insan sevdiği kadına kendini beğendirmek için bu etkinlikleri yapabilir, günümüzde de yapılıyor da.

Tamam yapılıyor da arkadaş bütün sanat faaliyetelrini üreme hormonlarına bağlamak yapılan bu fasaliyetlerin özünü,anlamını, sebebini açıklamaya yetiyor mu?

Adam üreme hormonlarının etkisiyle dediğim gibi kendini kadına beğendirmek için müzikle uğraşıyor olabilir.Bu örnekte üreme olgusunun yönlendirici etkisi yadsınamaz ki omzuna gitarını asıp, kızlara hava atma derdinde olan ama sanatçı ruhu,duyumu olmadığı için tek derdi üreme hormonlarını tatmin etmek olduğundan sadece gitarı omzuna astığıyla kalan çok delikanlı var.

Sanatçı dediğimiz kişiler bir bakın bakalım, hatta o insanların sanatla uğraşma, kendilerini sanatla ifade etme,bir eser üretme psikolojilerini ''Siz bu faaliyeti üreme hormonlarının etkisiyle yapıyorsunuz, başka hiçbir sebebi yok.'' deyin de size anlatsınlar hangi amaçla,ruh,duygu hâliyle o işi yaptıklarını.

Neymiş efendim, ben sazla,orgla üreme hormonlarının etkisiyle uğraşıyor muşum, olsa olsa bu ya beyin sarhoşluğudur ya da ciddi bir konuda şaka yapma denemesidir ki denemenin kendisi değil ciddi ciddi söylenmesi komik.

Adam sadece milliyetçi duygularla müzik yapıyor,okuduğu eserler,hissiyatı sadece milli benlik üzerine, kalkıp sen bunu üreme hormonlarına bağlarsan ''Arkadaşım bir lütfen gider misin?'' buradan der en nazik haliyle. :)

Konservatuara giden öğrenciler hoca soruyor:'' Arkadaşlar konservatuarı tercih etmenizin sebebi, gayesi nedir?''

Hep bir ağızdan koro hâlinde cevap geliyor:'' Üreme hormonlarımız bizi buraya yönlendirdi, testestoron ve östrojen hormonlarımızın esiriyiz.''

:D

Geçenlerde Fazıl Say Beyefendi'ye de sormuşlar bu konuyu, ''Yahu hangi duygularla, hangi hormonlarla bu seviyeye geldiniz?''

O da cevap vermiş:'' Arkadaşlar şimdi üreme dediğimiz bir dürtü var, herkesi dürter bu, bu hormonlar beni buraya getirdi, başka hiçbir sebebi yok!'' Alkış kıyamet!

Edison'un ampulü bulma hikayesini de şöyle anlatırlar: Çok çapkın biriymiş bu muhterem, kadınları tavlamak için dilini bir geliştirmiş bir geliştirmiş ki(insan başka hangi sebepten etkili,güzel konuşmayı öğrenmek ister ki kadın ya tek sebebi) birçok kadını etkilemiş, ama bir kadın varmış ki hiç yüz vermiyormuş, hoppa erkekleri sevmiyormuş, kadını etkileyen tek nitelik zeka imiş.Edison ne yapsam ne yapsam diye düşünürken ben ampülü bıulayım arkadaş demiş.Bu kadın bundan etkşilenir vallaha,diye düşünmüş.

Adam başlamış çalışmaya, binin üzerinde deney yapmış sırf bu amacına ulaşmak,için mahallei deli demiş buna,değer mi bir kadın için.O aldırış etmemiş, testestoron tavan yapmış bir kere.

Sonunda bulmuş mu ampülü.

İşte ampülün icadı da üreme hormonlarının tesiriyle bu şekilde olmuştur.

Yoksa merak,araştırma,öğrenme bilim yapma hazzının, dürtüsünün bu işte hiçbir payı yok.

Einstain da,Newton da,Darvin de böyle bu sebepten bilimle uğraşmışlar.

:lol: Şimdi ben bu komik yazıyı niye yazdım, üreme hormonlarım yerinde durmuyor ki abi!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üreme hormonların mı düşündürtüyor bunları sana?

Orgla,sazla uğraşmamın sebebi üreme hormonlarıymış, farkında olmadan belki orgazm da oluyorumdur org,saz çalarken tövbe tövbe!

İnsanın bütün faaliyetlerini üreme hormonlarına bağladın, komik düşüncelerle her olayı açıkladığını zannediyorsun.

Üreme dürtüsünün, hormonlarının varlığını davranışlara etkisini yadsımıyorum; hayatın her alanının,insan faaliyetlerinin sadece üreme hormonlarına bağlanarak açıklanamayacağını düşünüyorum.

Birileri üremek için kendini kadına beğendirmek adına beğendireceği kadına serenad yapmış olabilir, şiir yazmış olabilir,enstürmen çalmayı öğrenmeiş olabilir, insan sevdiği kadına kendini beğendirmek için bu etkinlikleri yapabilir, günümüzde de yapılıyor da.

Tamam yapılıyor da arkadaş bütün sanat faaliyetelrini üreme hormonlarına bağlamak yapılan bu fasaliyetlerin özünü,anlamını, sebebini açıklamaya yetiyor mu?

Adam üreme hormonlarının etkisiyle dediğim gibi kendini kadına beğendirmek için müzikle uğraşıyor olabilir.Bu örnekte üreme olgusunun yönlendirici etkisi yadsınamaz ki omzuna gitarını asıp, kızlara hava atma derdinde olan ama sanatçı ruhu,duyumu olmadığı için tek derdi üreme hormonlarını tatmin etmek olduğundan sadece gitarı omzuna astığıyla kalan çok delikanlı var.

Sanatçı dediğimiz kişiler bir bakın bakalım, hatta o insanların sanatla uğraşma, kendilerini sanatla ifade etme,bir eser üretme psikolojilerini ''Siz bu faaliyeti üreme hormonlarının etkisiyle yapıyorsunuz, başka hiçbir sebebi yok.'' deyin de size anlatsınlar hangi amaçla,ruh,duygu hâliyle o işi yaptıklarını.

Neymiş efendim, ben sazla,orgla üreme hormonlarının etkisiyle uğraşıyor muşum, olsa olsa bu ya beyin sarhoşluğudur ya da ciddi bir konuda şaka yapma denemesidir ki denemenin kendisi değil ciddi ciddi söylenmesi komik.

Adam sadece milliyetçi duygularla müzik yapıyor,okuduğu eserler,hissiyatı sadece milli benlik üzerine, kalkıp sen bunu üreme hormonlarına bağlarsan ''Arkadaşım bir lütfen gider misin?'' buradan der en nazik haliyle. :)

Konservatuara giden öğrenciler hoca soruyor:'' Arkadaşlar konservatuarı tercih etmenizin sebebi, gayesi nedir?''

Hep bir ağızdan koro hâlinde cevap geliyor:'' Üreme hormonlarımız bizi buraya yönlendirdi, testestoron ve östrojen hormonlarımızın esiriyiz.''

:D

Geçenlerde Fazıl Say Beyefendi'ye de sormuşlar bu konuyu, ''Yahu hangi duygularla, hangi hormonlarla bu seviyeye geldiniz?''

O da cevap vermiş:'' Arkadaşlar şimdi üreme dediğimiz bir dürtü var, herkesi dürter bu, bu hormonlar beni buraya getirdi, başka hiçbir sebebi yok!'' Alkış kıyamet!

Edison'un ampulü bulma hikayesini de şöyle anlatırlar: Çok çapkın biriymiş bu muhterem, kadınları tavlamak için dilini bir geliştirmiş bir geliştirmiş ki(insan başka hangi sebepten etkili,güzel konuşmayı öğrenmek ister ki kadın ya tek sebebi) birçok kadını etkilemiş, ama bir kadın varmış ki hiç yüz vermiyormuş, hoppa erkekleri sevmiyormuş, kadını etkileyen tek nitelik zeka imiş.Edison ne yapsam ne yapsam diye düşünürken ben ampülü bıulayım arkadaş demiş.Bu kadın bundan etkşilenir vallaha,diye düşünmüş.

Adam başlamış çalışmaya, binin üzerinde deney yapmış sırf bu amacına ulaşmak,için mahallei deli demiş buna,değer mi bir kadın için.O aldırış etmemiş, testestoron tavan yapmış bir kere.

Sonunda bulmuş mu ampülü.

İşte ampülün icadı da üreme hormonlarının tesiriyle bu şekilde olmuştur.

Yoksa merak,araştırma,öğrenme bilim yapma hazzının, dürtüsünün bu işte hiçbir payı yok.

Einstain da,Newton da,Darvin de böyle bu sebepten bilimle uğraşmışlar.

:lol: Şimdi ben bu komik yazıyı niye yazdım, üreme hormonlarım yerinde durmuyor ki abi!

Hala aynı yerde takıldın kaldın, ıkın biraz, beynini kullan.

"Yoksa merak,araştırma,öğrenme bilim yapma hazzının, dürtüsünün bu işte hiçbir payı yok."

diyorsun ya. O dürtüleri var eden ne, işte bunu görmüyorsun sadece.

Sen hala, üremeyi karı kız tavlamak sanıyorsun, kaç kere diyeceğiz, yok böyle bir şey diye.

Bugün erkeklerin düştüğü bu karı kız tavlamaya kasma halide aynen bu mevcut düzenin getirdiği bir yozlaşmadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala aynı yerde takıldın kaldın, ıkın biraz, beynini kullan.

"Yoksa merak,araştırma,öğrenme bilim yapma hazzının, dürtüsünün bu işte hiçbir payı yok."

diyorsun ya. O dürtüleri var eden ne, işte bunu görmüyorsun sadece.

Sen hala, üremeyi karı kız tavlamak sanıyorsun, kaç kere diyeceğiz, yok böyle bir şey diye.

Bugün erkeklerin düştüğü bu karı kız tavlamaya kasma halide aynen bu mevcut düzenin getirdiği bir yozlaşmadır.

Doğru, tarihte milletlerin geneli anaerkil bir yapıya sahipti, son 100-200 yıldır ataerkile evrildi, yozlaştı toplumlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üreme dürtüsünün, hormonlarının varlığını davranışlara etkisini yadsımıyorum; hayatın her alanının,insan faaliyetlerinin sadece üreme hormonlarına bağlanarak açıklanamayacağını düşünüyorum.

Birileri üremek için kendini kadına beğendirmek adına beğendireceği kadına serenad yapmış olabilir, şiir yazmış olabilir,enstürmen çalmayı öğrenmeiş olabilir, insan sevdiği kadına kendini beğendirmek için bu etkinlikleri yapabilir, günümüzde de yapılıyor da.

Tamam yapılıyor da arkadaş bütün sanat faaliyetelrini üreme hormonlarına bağlamak yapılan bu fasaliyetlerin özünü,anlamını, sebebini açıklamaya yetiyor mu?

Adın gibi emin ol ki her şey sadece üremek üzerine kurulu. Yaşamdakalım savaşının nedeni de üreyip türü devam ettirebilmek.

Sana saçma gibi geliyor çünkü üremek ve seks ilişkisini, bir de sanat vb aktiviteleri yapan insanların bu işleri sadece kızları etkilemek yapıp yapmadıkları meselesini bir türlü çözemedin.

İnsanın tüm davranışları ve pratik ettiğimiz etkinlikler, sadece ve sadece türü devam ettirmek temeli üzerine ortaya çıkmıştır. Bu da üremek demektir.

Müzikle uğraşmak, şiir yazmak, spor yapmak hatta bilimsel etkinlikle uğraşmak bile zekanın evrimleşmesiyle, bu da kadın ve erkeğin birbiriyle kurduğu ilişkiyle direkt ilgilidir.

İnsanlar, yaptıkları işler karşı cinste (özellikle kadında) negatif veya itici bir etki bırakırsa o davranışlar bir şekilde elenir. Dinlerin ortaya çıkışına kadar da hemen hep böyle devam etmiştir. Kadınlar ne zaman baskı altına alınıp da seçim yapma hakları gaspedilmiş, işte ondan sonra bütün yozlaşmalar, sapıtık davranışlar, kirlilik vs ortaya çıkmıştır.

Org ve saz çalıyorum diyorsun. Düşün ki org ve saz çalan erkekler kadınlar tarafından hiç beğenilmiyor, kadınlar onları dinlemiyor, beğenmiyor ve gidip şiir yazan erkekleri tercih ediyor. Bu durumda org ve saz çalmak bir süre sonra yok olacak, kimse eline o aletleri almayacaktır. Şimdi onları alma nedenimiz seksüel seçilimin de enstrümanı olmaları işte.

Bu konuyu mevcut ahlaki ilkelere de bağlayabiliriz. Biyolojik olarak insana zarar veren davranışlar (bunlara psikolojik olarak etkilendiğimiz, zarar gördüğümüz davranışları da dahil etmeyi ihmal etme), bir süre sonra sosyal yaşam içinde ahlaki tavır olarak yer bulur ve reddedilir. Yani bizim sadece felsefik alana dahil olduğunu sandığımız ahlakın da nörobiyolojik kökenleri vardır.

Umarım daha da karmaşık hale getirmedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...