Jump to content

İslami örtünme bir korunma mıdır


Recommended Posts

Daha önce açtığım konuyla bağlantılı olduğu için daha önce değindiğim bir konuyu başlık olarak açıyorum. Çünkü bunun iyi anlaşılmadığını görüyorum.

Tesettür kadını korumak için değildir; tam tersine iyice köleleştirip yok etmek içindir. Çünkü bu örtünün anlamı ataerkil zihniyetin kadın üzerine biçtiği rolü kabul etmektir. Bireylerin belli bir kısmına toplumsal rol dayatılıyorsa bu ayrımcılıktır. Tabi ki İslam gibi totaliter bir yönetim hedefleyen bir sistemin her birey üzerinde modern yaşamda kabul edilemeyecek baskısı olacağı kaçınılmazdır. Görünüşte erkek üzerinde de böyle bir dayatma var gibiyse de kadına kıyasla bu çok daha etkisizdir. Ve erkeğin hareket alanı çok geniştir. Çünkü şeriat ülkelerinde ve bizimki gibi İslamın ahlaki bir temel olarak yerleştirilmeye çalışıldığı ülkelerin bunun başarıldığı kısımlarında kadına dayatılmış bu toplumsal rolü denetleyecek sahipleri olan erkekler var. Erkekler ise çok daha rahat.

Örneklerinden de açıkça görüldüğü gibi İslamda kadın eşit bir birey değildir. Daha çok bir köle gibidir. Bir aidiyettir. Ve bunun simgesi de tesettürdür. Bu simgeyi kabul etmiş her kadın tıpkı köleliği kabul etmiş köle gibidir. Bu onun kişisel bir tercihi gibi dursa da özgürlükleri için mücadele eden diğer kölelere bir darbedir. Dolayısıyla basit bir giysi değil, şekli ne olursa olsun politik bir simgeden de öte bir mücadele aracıdır. Bazısı siyasal simge der. Bundan çok daha ötedir. Bir baskı aracıdır. Bunu kabul etmiş bir kadın erkeklerle eşit hak ve fırsatlara sahip olmadığını ve olması gerekmediğini de açıkça kabul etmiş demektir. O halde en azından bunun böyle olduğu tespit edilmelidir.

Ne gariptir ki her zaman böyle bir kölelik simgesi sanki demokrasi mücadelesinin bir parçası gibi ne zaman kadın konuşulsa ön plana çıkmaktadır. Köle olma özgürlüğü ve bunu başkalarına dayatabilme nasıl demokrasi mücadelesi olabilir?

Bireysel bir tercih başkalarına nasıl baskı aracı olabilir? Çünkü o bireysel tercih ataerkil zihniyetin ısrarla vurguladığı gibi bir "korunma" aracıdır. Bunu tercih etmiş kadın korunmuş, tercih etmemiş kadın korunmamıştır. Şimdi nasıl baskı aracı olduğu anlaşıldı mı? Korunmamış kadına ne yapılırsa yapılsın korunmadığı için suçludur. Uygulamada da hala ülkemizde de, hatta devletin uygulamalarında dahi böyle olmuştur. O halde bir kadının görevi bunun korunma olduğunu reddetmektir. Bunu giyen bir kadın bunu reddedemez. Çünkü zaten bir şekil olarak bunu giymekle bu konudaki üzerinde uzlaşılmış bir anlama nasıl karşı çıkabilir? İşte bu yüzden hem cinslerine yapılmış bir baskıya alet olmaktadır. Yine de kadınların çoğunlukla suçlanacak bir durumu yoktur. Ama konuyu uzatmayalım.

Dediğim gibi İslam destekli ataerkil zihniyet bu konuda mafya gibidir. Korunmak için tesettür dayatır. Kabul etmeyene de baskı kurar (onlara karşı yapılan taciz ve tecavüzlerde korunmamayı bir durum değerlendirmesinin parçası olarak devreye sokarak). Dolayısıyla kimi kimden korur? Baskıyı yapan kim? Ataerkil zihniyet.

Özetleyecek olursam İslami örtünme olarak tesettür korunma değildir; bireysel özgürlüklere karşı yapılmış en sinsi ve ağır saldırılardan biridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 81
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İslami örtünme yani KARA ÇARŞAF, kadının kimliğini ortaya koyar. Çarşaf giymiş bir kadın bir nevi şunu diyordur: Ey erkekler ben müslümanım ve sadece kocama helalim. Benden umudunuzu kesin...

Müslüman erkekler neden giymiyor kara çarşaf o zaman? Kimliksiz mi onlar? Onlar da şunu mu diyor: Ben Müslüman değilim ve herkese helalim. Benden umudunuzu kesmeyin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslami örtünme yani KARA ÇARŞAF, kadının kimliğini ortaya koyar. Çarşaf giymiş bir kadın bir nevi şunu diyordur: Ey erkekler ben müslümanım ve sadece kocama helalim. Benden umudunuzu kesin...

Şekli ne olursa olsun İslami örtünmeye bürünmüş bir kadının zaten bu örtünün anlamını tanımlamış olanların kurallarını kabul ettiği söylenebilir (kendi aksini söylese bile). Ancak bundan da öte zaten şeriat ülkelerinde daha varlığıyla kadının bunu kabul etmeme gibi bir seçeneği yok. Yani bu senin söylediğin kadının sesi değildir. Erkeğin sesidir. Erkeğin kadına dayattığı roldür.

Zaten İslam bütün insanları Allah'ın (yani aslında Allahlık taslayan otoritenin) kölesi olarak görür. Erkekler bundan da öte kadını erkeğin bir nevi kölesi olarak görür. Kadının erkeğe bir kölelim sembolü varken erkeğin ne böyle bir sembolü, ne sorumluluğu ne de yaptırımı vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şekli ne olursa olsun İslami örtünmeye bürünmüş bir kadının zaten bu örtünün anlamını tanımlamış olanların kurallarını kabul ettiği söylenebilir (kendi aksini söylese bile). Ancak bundan da öte zaten şeriat ülkelerinde daha varlığıyla kadının bunu kabul etmeme gibi bir seçeneği yok. Yani bu senin söylediğin kadının sesi değildir. Erkeğin sesidir. Erkeğin kadına dayattığı roldür.

Bu benim değil Allah'ın emridir. Allah'ın kadına dayattığı roldür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten İslam bütün insanları Allah'ın (yani aslında Allahlık taslayan otoritenin) kölesi olarak görür. Erkekler bundan da öte kadını erkeğin bir nevi kölesi olarak görür. Kadının erkeğe bir kölelim sembolü varken erkeğin ne böyle bir sembolü, ne sorumluluğu ne de yaptırımı vardır.

Erkek de evini geçindirmekle görevlidir. Kadın kocasını mutlu etmekle görevlidir. Kadın kocasını mutlu ederse mahşerde cennetin 8 kapısı kadına açılır ve istediğin kapıdan gir denir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu benim değil Allah'ın emridir. Allah'ın kadına dayattığı roldür.

Allah dediğin kim? İslami otorite değil mi? Yani Allah erkeğe kadını dövme deseydi ve erkek kadını dövseydi bunun yaptırımı olabilmesi için kadının otoriteye ulaşabilmesi gerekirdi değil mi? Ama erkek için öyle değil. İslam'da iyice zayıf düşürüklen kadınla ilgili her türlü yaptırım erkeğin elinde. Yani pratik olarak Allah'tan falan bahsetmek mümkün değil. Bu ataerkil zihniyetin sesi ve yaptırımıdır. İslam'da kadının sesi ve düşüncesi diye birşey mi var?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Erkek de evini geçindirmekle görevlidir. Kadın kocasını mutlu etmekle görevlidir. Kadın kocasını mutlu ederse mahşerde cennetin 8 kapısı kadına açılır ve istediğin kapıdan gir denir.

Yukarıda da söylediğim gibi erkek için yaptırım yoktur; kadın için yaptırım vardır. Bu da kadını dövme yetkisi verilmiş erkek tarafından keyfi uygulanır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarıda da söylediğim gibi erkek için yaptırım yoktur; kadın için yaptırım vardır. Bu da kadını dövme yetkisi verilmiş erkek tarafından keyfi uygulanır.

Erkek için de yaptırım vardır. Keyfi bir şekilde karısını dövemez. Kadın da gider KADI YA şikayet eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Erkek de evini geçindirmekle görevlidir. Kadın kocasını mutlu etmekle görevlidir. Kadın kocasını mutlu ederse mahşerde cennetin 8 kapısı kadına açılır ve istediğin kapıdan gir denir.

Girer de ne olur? Erkeklere sürü ile huri verilirken bu kadınlara ne verilir?

Gerçek bir erkek kadını etkilemek için bu saçmalıklardan medet ummaz, ancak zayıf karakterli ve kendine güveni olmayanlar bu yollara başvururlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...