Jump to content

Müslümanlara Tesadüfleri Açıklıyoruz.


Recommended Posts

Trende bir tane lokomotif vardır geri kalan ise vagondur, vagonlar birbirine bağlıdır ve hareketlerini lokomitfe borçludur. hal böyleyken o llokomotifi kim çekiyor diye sormak akıl karı olmasa gerek.

Allah lokomotif yani.. Bak buna inanırım..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 134
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

yaşamın kendisi allahın varlığının değil tam tersi yokluğunun bir kanıtıdır .her şeyi yaradan allahsa allahı kim yaratmış. deniyorki allah o kadar büyükki o hep vardı doğmamış doğrulmamıştır. şu çelişkiye bakarmısınız. o zaman bende derimki hayatı oluşturan şartlar hep vardı yanlızca eksik olan zamandı oda bing bang la tamamlandı.inanmak şuraya bakın allahın ilk istediği inanmamız neden çünkü allah biz inanınca var. yani aklımızda.inanmassan yok ne kadar basitmiş allahı yok etmek.

tarihinde maviyolculuk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki maddenin bir araya gelebilecek yani bağlar oluşturabilecek yapıda olması tesadüfimidir. En kötü örnek puzzle doğru yuvaları olmadığı sürece pek bi halta yaramaz. Maddede bu spesifik özelliklerin bulunması tesadüfimidir.Elektronları atomun yörüngesinde tutan kuvvet tesadüfimidir. 6 milyar yılda birtakım şeyler tesadüfen buluşmuş ve bugünkü halini kazanmıştır diyorsunuz. Bi kere 6 milyar yıl çok az, olasılık hesabı yapsak böyle tesadüflerin bir araya gelmesi atıyorum 10^10milyar yıl.

Hadi evren oluşuyor yokolup tekrar oluşuyor bunca sonsuz süreçte bu tesadüf gerçekleşti ve canlı yapıdan tut herşey meydanageldi diyelim.Tekrar soruyorum atomların, elementlerin bu tesadüfleri oluşturabilecek bir yapıda olmasıda tesadüfmüdür.İnsan oğlunun neslini devam ettirmesi için oluşan çiftleşme bilincide tesadüfmü.DNA daki dizilimde sanırım tesadüf. Nasıl bir olasılık anlayışınız varsa şaşırmamak mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tesadüf tanrısı. Ateistlerin sıkıştıkları zaman sığındıkları yegane TANRILARI.

Mesela bir otomobil tesadüf eseri midir?

Ya bir uçak F-16?

Bunların yani bu tür kompleks tasarımların tesadüfen oluştuğunu oluşabileceğini söyleyebilir misiniz?

Söyleyemezsiniz. Çünkü bir F-16 nın bir otomobilin tesadüfler zinciri içinde, tasarım olmadan oluşması mümkün değil. Söylesen zır deli derler değil mi?

Peki o halde, canlıların biyolojik sistemlerinin tesadüfen, tasarımsız ve örneksiz oluşmasını ne kadar akıllıca? Hele ki, otomobilden ve F-16 daha kusursuz, kendini yenileyebilen, yakıt olarak doğadan yediklerini kullanan, hem de insan beyni gibi öğrenen, yapan, sorgulayan bir şeyin tasarımsız, örneksiz TESADÜFEN ortaya çıkmasını hangi akıl sahibi iddia eder.

Senin o küçücük beyninde ilahlaştırdığın şey TESADÜF tanrısı değil. Senin tesadüf tanrının bu işlere ne bilgisi ne de gücü yeter. Anlaya bilirsen tabiii.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet. Bekliyoruz. Tesadüf olmayan ne var evrende? Bilmek istiyoruz.

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=44411

ileti:3

Bilgi içinde yaşadığımız evrende en bol olan metadır.

Madde ve radyasyonun her davranışı bilgidir.

Bilginin olduğu yerde kurallar da olmak zorundadır.

Çünkü bir takım kurallar olmadan bilgi ortaya çıkıp birikemez.

Ve bilgi ancak bazı kurallar aracılığı ile derlenebilir..

Bilgi maddenin davranışlarının ürünüdür. Bu davranış rastgele değildir. Ama basit de değildir. Karmaşıktır.

Evrende maddenin dağılımı neden rastgele değildir?

Çünkü maddenin dağılımı rastgele olsaydı, maksimum düzeyde bilgi verirdi ama, o bilginin derlenmesi mümkün olamazdı.

Ve bu madde yıldızlar ve galaksiler şeklinde organize olamazdı.

Maddenin derlenecek yararlı bilgiler içerebilmesi için davranışlarının ve dağılımının basit ve rastgele olmaması da gerekmektedir.

Her iki durumda da evren canlıların ortaya çıkması için uygun bir ortam oluşturamaz.

Maddenin davranışının basit ve regüler olduğu bir evrende yeterince bilgi birikemez.

Aşırı rastgeleliğin egemen olduğu bir evrende ise biriken bilgi derlenemez.

Biz bilginin biriktiği ve derlenebildiği bir evrende yaşamaktayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kaos teorisi tesadüf bilimi değildir. bilinmeyen etkenleri ve değişken koşulların sonucu değiştirebileceğini gösteren sonucu belirlenemez olarak belirleyen ayni zaman,mekan ve aynı deneyde sonucu bilinmezlik sonucuyla söyleyen tekrarlanabilir deneysel öngörüdü.

yani sonuç farklı çıkabilir diyen teoridir.

yene tesadüf bilimin deneyinde yok.

zaten kaos teorisi

*aynı zaman

*aynı mekan

* aynı deney

* aynı koşullar

sartlanmasini destekleyemiyor. aynı zaman işi bozuyor. iki aynı olay ay.i anda aynı yerde aynı şartlarda gerçekleşirse sonuç aynı çıkıyor.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Trende bir tane lokomotif vardır geri kalan ise vagondur, vagonlar birbirine bağlıdır ve hareketlerini lokomitfe borçludur. hal böyleyken o llokomotifi kim çekiyor diye sormak akıl karı olmasa gerek.

Neden akıl karı değil? Lokomotif kendi başına mı vagonları çekiyor? Lokomotifi kullanan yok mu? Lokomotifi kullanan elbetteki makinisttir. Makinisti görevlendiren kim? Bizim ülkemizde tcdd... TCDD yi kuran kim? Devlet...

Siz şimdi allahı lokomotifle örneklendirirseniz ondan daha büyük sonuçlara da ulaşmanız gerekir. Ama ne hikmetse lokomotifte takılıp kaldınız yıllardır. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden akıl karı değil? Lokomotif kendi başına mı vagonları çekiyor? Lokomotifi kullanan yok mu? Lokomotifi kullanan elbetteki makinisttir. Makinisti görevlendiren kim? Bizim ülkemizde tcdd... TCDD yi kuran kim? Devlet...

Siz şimdi allahı lokomotifle örneklendirirseniz ondan daha büyük sonuçlara da ulaşmanız gerekir. Ama ne hikmetse lokomotifte takılıp kaldınız yıllardır. :)

Bigbang'ten önce ne vardı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bigbang'ten önce ne vardı?

Bigbang'ten önce allah vardı. Allah'tan önce de Yallah vardı cübbeli. Fakat Yallah'tan öncesini şimdilik bilmiyoruz bu yüzden Yallah'ın tesadüfen oluştuğunu varsayıyoruz. Buna rağmen Yallah'ı kimin yarattığına dair birtakım güçlü tezler var mesela anibalin süper zencisi gibi ama şahsen benim için bunlar sadece varsayımdan ibaret.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bigbang'ten önce allah vardı. Allah'tan önce de Yallah vardı cübbeli. Fakat Yallah'tan öncesini şimdilik bilmiyoruz bu yüzden Yallah'ın tesadüfen oluştuğunu varsayıyoruz. Buna rağmen Yallah'ı kimin yarattığına dair birtakım güçlü tezler var mesela anibalin süper zencisi gibi ama şahsen benim için bunlar sadece varsayımdan ibaret.

Beynini çalıştırmayanlara Allah pislik saçar. Boş insanlar benden uzak dursun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet. Bekliyoruz. Tesadüf olmayan ne var evrende? Bilmek istiyoruz.

:) Haytta tesadüfler de var ama tesadüf olmayan şeylerde çok. Misal şu bilgi birikimin tesadüf mü? Kitap okumasaydın, araştırmasaydın bilebilirmiydin? Bir sanatçı emek veriyor, araştırıyor ve bir eser ortaya koyuyor tesadüf mü? Hastalanıyorun, hekim gerekli ilaçları yazıyor, alıp kullanıyor iyileşiyorsun, tesadüf mü? Güneş gerekli zamanlarda doğuyor, gerekli zamanlarda batıyor,bitkiler keza öyle gereki zamanlarda olgunlaşıp,gerekli zamanlarda çürüyor tesadüf mü? Kar, yazın yağmuyor mesala tesadüf mü?.... böyle gider... :)
Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlılık kuralları tümüyle tesadüflere bağlıdır. Bu artık bilimin tespit ettiği bir gerçek. Hayatın kendisinin varoluşu bile tesadüfidir. Yani Dünya yeniden kurulacak olsa orada dinazorlar, koyunlar, keçiler olmayacaktır. Bambaşka canlılar olacaktır. Bambaşka mekanizmaları oalcaktır. Evrenin başka bir köşesinde canlılık bulsanız bile bir koyun, keçi, inek ya da insan bulma ihtimaliniz nerede ise yoktur. Bizler bile tesadüflerin eseriyiz. Bizim şeklimizi, yapımızı, duygularımızı belirleyen etkenler genlerdeki tasadüf eseri ortaya çıkan mutasyonlardır.

Esas soru evrenin kendisinin de tesadüfen oluşup oluşmadığı. Yani evrendeki fizik kuralları da bir tesadüfün sonucu mudur? Başka evrenlerde bambaşka kuralların var olduğunu bulabilirsek bu soruya cevap verebiliriz. Ancak öyle görünüyor ki evrenimiz de tesadüfidir. Bizler içinde yaşıyor olsak dahi sadece Dünya ya kısılıp kalmış durumdayız. Milyarlarca Dünyadan sadece bir tanesinde hayatın olması evrendeki yerimizin tesadüfi olduğunu gösteriyor.

Dünya dışında hiçbir yerde radyasyon, ısı gibi sebeplerden dolayı yaşayamayız. Evrenin çok küçük bir noktası bizleri barındırabilir. Çok büyük bir kısmı boş ve ölüdür. Canlılığın varolamayacağı bir yerdir evren.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Esas soru evrenin kendisinin de tesadüfen oluşup oluşmadığı. Yani evrendeki fizik kuralları da bir tesadüfün sonucu mudur? Başka evrenlerde bambaşka kuralların var olduğunu bulabilirsek bu soruya cevap verebiliriz. Ancak öyle görünüyor ki evrenimiz de tesadüfidir.

haciyi dinleyelim:

Zamanın Big Bang’le başladığına değinmiştik. Big Bang sırasında bir nesne patlayıp, genişlemiş, zaman, madde ve uzay ortaya çıkmıştır. Daha da ilginç olarak Big Bang’in ilk saniyesi içinde şimdiki evrenin önemli bir kısmı da yaratılmıştır. Bu oran kimine göre binde bir, kimine göre ise yüzde 70’dir.. Hangi oranı kabul ederseniz ediniz şurası bir gerçektir ki bu muhteşem bir genişlemedir.

Big Bang basit bir patlama değildir. Çünkü biliyoruz ki her patlamada madde etrafa rastgele dağılır. Big Bang sırasında madde etrafa düzensiz ve rastgele bir şekilde dağılmamıştır. Aslında patlama aynı zamanda yaratılıştır. Var olan bir madde patlamamıştır. Genişleyerek patlayan false vacuum denen bir yalancı zerredir. Evren belki yoktan var olmamıştır ama, yok denecek kadar küçük ve önemsiz bir zerrenin genişlemesinden ortaya çıkmıştır. Ama bu basit, rastgele ve düzensiz bir patlama değildir. Big Bang son derece düzenli bir patlamadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki maddenin bir araya gelebilecek yani bağlar oluşturabilecek yapıda olması tesadüfimidir. En kötü örnek puzzle doğru yuvaları olmadığı sürece pek bi halta yaramaz. Maddede bu spesifik özelliklerin bulunması tesadüfimidir.Elektronları atomun yörüngesinde tutan kuvvet tesadüfimidir. 6 milyar yılda birtakım şeyler tesadüfen buluşmuş ve bugünkü halini kazanmıştır diyorsunuz. Bi kere 6 milyar yıl çok az, olasılık hesabı yapsak böyle tesadüflerin bir araya gelmesi atıyorum 10^10milyar yıl.

Hadi evren oluşuyor yokolup tekrar oluşuyor bunca sonsuz süreçte bu tesadüf gerçekleşti ve canlı yapıdan tut herşey meydanageldi diyelim.Tekrar soruyorum atomların, elementlerin bu tesadüfleri oluşturabilecek bir yapıda olmasıda tesadüfmüdür.İnsan oğlunun neslini devam ettirmesi için oluşan çiftleşme bilincide tesadüfmü.DNA daki dizilimde sanırım tesadüf. Nasıl bir olasılık anlayışınız varsa şaşırmamak mümkün değil.

Sizi teker teker yanıtlamak istiyorum.

Fizik kanunlarını tesadüf deyimi ile açıklamayazsınız. Ona daha önce değindik.

Maddeyi oluşturan öğeler fizik kanunlarına uyarak bir araya gelirler. Big Bang sırasında önce Hidrojen, Helyum, az miktarda Lityum, Berilyum ve onların izotoplarının ortaya çıkmasını sağlayan parçacıklar oluşmuş ve onlar bir araya gelmişlerdir.

Daha sonra bütün elementler yıldızların merkezindeki fırınlarda ve süpernovalarda sentez edilmişlerdir.

Bütün bunlar tesadüfi değildir. Olması gerekenlerdir.

Ama elementler sentez edildikten sonra onların kimyasal bağlarla birbirlerine tutunmaları ve yeni moleküller oluşturmaları tesadüfidir.

Bir araya geldikleri zaman spesifik bir molekülü oluştururlar ama, bir araya gelmeleri tesadüfidir.

Evet. Elementlerin bu niteliklere sahip olması da tesadüfidir. Elementler ilerde belli bir molekül veya canlı bir yaratık oluşturmak üzere ortaya çıkmış değillerdir.

Bu absürd bir iddiadır. Elementler fizlk kanunlarına göre ortaya çıkmışlar ve tesadüfen bir araya geldikleri zaman yine bazı fizik kanunlarına uyarak spesifik moleküller oluşturmuşlardır.

Big Bang sırasında Hİdrejen, 9 milyar yıl sonra karbon ve nitrojenle birleşmek amacı ile ortaya çıkmamıştır. Hidrojen ortaya çıtığı zaman onlar yoktular.

Ve ilerde de ortaya çıkmamaları mümkündü. Eğer çekim kuvveti maddeyi öbek öbek bir araya getirmeseydi, yıldızlar oluşmazdı ve diğer elementler ortaya çıkmazdı.

Big Bang diğer elementlerin ortaya çıkmasının garantisi değildir. Bütün olay tesadüfidir.

İlerde diğer sorulara ve canlılıkla ilgili tesadüflere değineceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elementlerin aralarında mevcut kimyasal bağlarla yeni moleküller oluşturmaları onların yalnız tesadüfen bir araya gelmeleri ile gerçekleşmez.

Çevresel koşullar da önemlidir. Olayın daha açık ve net anlaşılması için uzay kimyasına bir göz atalım.

Uzayda fizik ve kimya kanunlarına uyarak bir araya gelen bu moleküllerin, uygun koşullarda bir araya gelerek ilk canlının ortayayçıkmasını sağlamaları bir kanun değildir.

Tesadüfi bir olgudur.

UZAY KİMYASI

Evrende, yıldızlar arasındaki uzayda, mevcut poliatomik (çok atomlu) kimyasal moleküllerin çoğu genellile C, H, N ve O’den ibarettir. Galaksimiz olan Saman Yolu’na (Milky Way) kısa bir göz atalım. Galakside mevcut kütlenin yüzde 90’ını sayıları 10^11 kadar olan yıldızlar oluşturmuştur. Geride kalan yüzde 10, gaz (çoğunlukla Hidrojen) ve toz bulutlarından ibarettir. Bu gaz bulutlarının içinde koyu ve karanlık renkli olan yıldızlar arası bulutlarda bazı moleküllerin varlığı dikkati çeker.

Sıcak bulutlarda kozmik UV (ultraviole, mor ötesi) radyasyonu yoğun olduğu için oluşan moleküller hemen parçalanırlar. Buna photodissociation denir. Fotonlar tarafından parçalanma yani. Bu etkiden dolayı bu moleküller birkaç çifte atomlu küçük moleküler yapılara dönüşmüşlerdir.

Koyu ve yoğun bulutların merkezinde ise durum farklıdır. Kozmik gazlar ve tozlar UV radyasyonunu kısmen önledikleri için, bazı kararlı moleküllerin sentez edildiği koşulların oluşmasını sağlarlar. Buralarda sentez edilen kararlı moleküllerden bazıları şunlardır.

H2 , CO, HNC, C3N ve NH3

Tabii kararsız mokelüller de oluşur. Onlar da şunlardır.

HCO+, HN2+, HC2, HNC, C3N ve C4H

Ortamda mevcut UV, X ışınları ve diğer kozmik ışınlardan dolayı termodinamik bir dengenin oluşması, dolayısıyla CH4 (metan) ve H2O(su) gibi hidrojenden zengin moleküllerin ortaya çikmasi mümkün değildir. Ancak koyu, yoğun ve daha soğuk bulutlarda kararlı moleküller, yani H2, CO, H2CO, HCN ve NH3 gibi moleküller, kararsız poliatomik (çok atomlu) moleküllerle birlikte ortaya çikabilirler.

Daha da koyu ve siyah buluttan oluşan yörelerde koşullar kararlı moleküllerin birleşerek kompleks moleküller oluşturması için uygundur. Etil alkol ve eter bu koşullarda ortaya çikan kararlı organik moleküllerdir.

Yıldızlar arası uzayda dünyadaki organik moleküllerin öncüsü olan moleküllerin, yani hidrojen siyanid, formaldehid ve siyanoasetilen'in oluşması için koşullar uygundur.

Hidrojen siyanid amino asitlerin ve nükleik bazların öncüsüdür.

Formaldehid şekerlerin öncüsüdür.

Siyanoasetilen ise organik maddelerin ortaya çikmasinda rolü olan bir kondenzasyon ajanıdır.

Genç dünyanın, uzayın sonsuz boşluğunda bol miktarda ortaya çıkan bu organik moleküllerden çok zengin olduğu tahmin edilmektedir. Herşeyden önce bunlar evrensel moleküllerdir. Yani evrenin her yerinde vardırlar. Aydan getirilen tozlarda ve meteor taşlarında bu moleküllere ve amino asitlere rastlanmıştır. Bu gözlemler dünyanın, yaşamın çıktığı tek gezegen olmayabileceğini düşündürmektedir.

İlk canlı uzayda değil, bir gezegende (belki birçok gezegende), tesadüfen bir araya gelen moleküllerin birbirleri ile fizlk kanunlarına uyarak tepkileşmesinin sonucu ortaya çıkmıştır.

Canlıyı oluşturan moleküllerin kendilerinin ortaya çıkması bazı fizik kanunlarına uymalarını gerektirdiği için, tesadüfi değildir.

Ama onların bir canlı hücrenin oluşması için bir araya gelmeleri tümüyle tesadüfidir.

Bilinmeyen bunun nisbeten sık karşılaşılan bir tesadüf mü olduğu, yoksa son derece ender mi olduğudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

:) Haytta tesadüfler de var ama tesadüf olmayan şeylerde çok. Misal şu bilgi birikimin tesadüf mü? Kitap okumasaydın, araştırmasaydın bilebilirmiydin? Bir sanatçı emek veriyor, araştırıyor ve bir eser ortaya koyuyor tesadüf mü? Hastalanıyorun, hekim gerekli ilaçları yazıyor, alıp kullanıyor iyileşiyorsun, tesadüf mü? Güneş gerekli zamanlarda doğuyor, gerekli zamanlarda batıyor,bitkiler keza öyle gereki zamanlarda olgunlaşıp,gerekli zamanlarda çürüyor tesadüf mü? Kar, yazın yağmuyor mesala tesadüf mü?.... böyle gider... :)

Tesadüf deyimi içsel olarak deterministik olmayan bir sistemin tanımında kullanılır.

Aynı anlama gelen deyimler: Rastgele, olasılılksal, stokastik, tahmini...

Tesadüfen bir eser yaratılmaz. Yazarın birikimli olması gerekir. Yazar onları bir araya getirerek bir ürün oluşturur. Burada bile tesadüflerin yeri vardır.

Örneğin yazar yapıtında mutlaka belli bir sonuca ulaşmak zorunda değildir. Bir kitap yazarken yaşamını etkileyen bir olaydan esinlenerek başka bir sonuca ulaşabilir. Yaşamına bir olayın girmesi tümüyle tesadüfidir.

Doktorun tavsiye ettiği ilaç rastgele değildir. O ilacın daha önce gözlemlenen etkileri bilinmektedir. Bu bilinçli ve bilimsel bir yaklaşımdır.Tesadüfle alakası yoktur.

Doktor ve hasta tesadüfen bir araya gelmemişlerdir yani. Hasta doktoru aramış ve bulmuştur.

Yağmur ve kar yağması olgusu tesadüfi değildir ama kar ve yağmur yağmasının koşullarının bir araya gelmesi tesadüfidir. Bu nedenden hava durumunu her zaman doğru olarak tahmin etmek mümkün değildir. Güneşin ve gezegenlerin hareketleri için de tesadüf deyimi kullanılmaz. Ama onların bir araya gelmeleri tesadüfidir. Rastgeledir. Olasılıksaldır.

Verilen örnekler tesadüf kelimesinin anlamı ile bağdaşmıyor. Tesadüfler vardır.. Determinizm de vardır. Bunlar birbirleri ile çelişen ifadeler değillerdir.

Birbirlerini tamamlarlar.. Tesadüfen bir araya gelen iki molekülün davranışı deterministikdir.

Yani sistem deterministiktir ama, öğelerinin bir araya gelmesi tesadüfidir.

Aynı sistem hem tesadüfi olabilir hem de deterministik olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...