Jump to content

Kadına Şiddet bulguları...


Recommended Posts

kadınların iyi eğitim almasını engelleyen neden sence ne?

Aile ve genlere işlemiş bakış açısı.

İyi bir eğitim alıp profesyonel meslek sahibi olmak bizde bir lükstür. Çünkü kadın nasılsa biriyle evlenecektir ve kocası ona da çocuklarına da bakacaktır.

Evlilik, kız okusa bile ilk ve en önemli garantiye alma aracıdır. Bu inanç o kadar güçlüdür ki, kız iyi bir eğitim alsa bile iyi bir evlilik yapmamışsa kadersiz, zavallıdır.

Lütfen gözleyin. Eğitim almamış ama iyi bir evlilik (!) yapmış bir kadın; iyi bir eğitimden geçmiş, kendi parasını kazanıp rahatça yaşayan fakat evlenmemiş bir kadınları bir tür aşağılar. Evli kadınlar bekar kadınları, koca bulamamış olmakla ezer. Çok canı sıkılırsa "o.." ilan eder, onun için kimsenin onunla evlenmek istemediğini düşünüp söyler. Evlilik bizde, iyi bir eğitimden geçmekten daha önemli bir statüdür. Komplekslerimizi bile evliliğin getirdiği statüyle kapatmaya çalışırız.

Hal böyle olunca, kızlar ille de çok iyi okuyup kendi yaşamlarını kurmanın önemini kavrayamıyor. Çünkü bu, ikincil hatta üçüncül önemli değer oluyor. Her durumda öncelikli değer evlilik, bir erkeğin garantörlüğü oluyor.

Fakat buradaki esas can sıkıcı nokta, bu empozeyi direkt annelerin yapmasıdır kızlarına. "Ne yapıp edip iyi bir okulda okumalı ve kendine yetmelisin. Kimseye muhtaç olmamalı, en zor durumda bile yaşamını sürdürebilecek bir insan olmalısın. Kadın olduğun bu daha da zor, o yüzden senin yaşamını biraz daha kolaylaştıracak tek şey iyi bir eğitim alman" demiyor kimse. Kızının flörtü zengin bir ailenin çocuğuysa eğer, ne yapsam da bunlar evlense diye geçiriyor içinden.

Böyleyiz biz.

Bütün bunlar değişmedikçe kadınlar dayak yemeye ve susmaya devam edecektir. Eğitimli kadın da olsa, böyle olacaktır bu.

tarihinde Mrs. Missing tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 69
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sosyoekonomik seviyeler,kısaca SES'ler Aile içi şiddetin %90 oranında gelir seviyesi düşük ailelerde gözlendiğini bildiriyor. Tabbi bu demek değil ,üst sınıf İnsanlarda hiç şiddet yok, elbette var. Özellikle küçüklüğünde İstismara, şiddete uğramış kişilerin de şiddet uygulama oranları oldukça fazla.

Yine sosyoekonomik durumu kötü, kişilerin okulu bırakma ve eğitimlerine devam edememe durumu fazla. Bu nunla beraber yaşadığı çevre ve öğretilen davranışlarda o nisbetle farklı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

erkekler cahil yaşayıp ölebiliyorlar.

ama kadınların cahil olmak gibi bir lüksü yok..

çünkü cahil kadın kendisiyle beraber ülkesini de batırır.

ki islam dünyasındaki sefilliğin bir nedeni de kadınların sosyal yaşamdan dışlanmasıdır.

tabii bunun düzeyi her islam ülkesinde farklıdır..

kadın kendisini erkek çocuk ve eşi yoluyla ifade ettiği için evlilik önemli.

ve onlardaki her türlü anormalliğin faturasını toplum yine kadına kesiyor.

açıkçası hiç kimsenin cinsel-bedensel-sözlü taciz-şiddet uygulayan dayakçılara karşı

kadınları etkin bir şekilde savunma gibi bir amacı olduğunu da sanmıyorum.

kadınsan yalnızsındır..

dayak yiyen kadın yasal haklarını kullanmalı.

en azından polis ve savcılığa bildirmeli.

ama bu çoğu zaman dayaktan korumaz.hatta yeni dayaklara da yol açabilir..ama zaten dayak yiyorsun..

baba evine dönmek ve hatta boşanmak bile dayakçı erkeklere karşı işe yaramayabilir.

ezik davranmak yerine kendini fiziksel olarak savunmaya çalışmalı.

son olarak rica ediyorum..komşular ve erkek evlatlar bu dayakçılara karşı sessiz kalmasın.

kadınız yalnızız tamam..ama yine de sessiz kalmasınlar..en azından polis çağırsınlar.

http://www.ateistfor...=20#entry975013

tarihinde cehane27 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Kadına şiddet bence hiç bir zaman yok olmuyacak hep var olacak.

En büyük sorun insanın insana şiddetidir. İçindeki bastıramadığı şiddet duygusu.

İnsanlar hemcinsine daha çok şiddet uygular. Erkeğin erkeğe uyguladığı şiddet daha yüksektir. Kadının kadına uyguladığı şiddet daha yüksektir.Karşıcinse daha hoşgörülü olabilir.

Kadına şiddet konusuna gelince belki yüzlerce sebep sayılabilir. Psikolojik ve toplumsal nedenler vardır.

Bazı insanlar şiddet uygulamaktan haz duyar. Egolarını tatmin eder. Bazı erkekler karşı cinsi bastırmak ister.

Toplumsal nedenler vardır. Dinin etkisi büyüktür. Ama ateistlerde karısına şiddet uygular. Ekonomik özgürlükler, yanlış evliliklerde vardır.

En önemlisi karşısındakinin insan olduğunu unutmaktır.

TV de bir adama namus nedir dendiğinde şöyle açıklamıştı.

Benim ceptelefonum var. Bu telefon çalışmazsa onu kırarım. Karımda bana aitir. Bana yanlış yaparsa onu yok ederim.

Karşındaki kişiyi bir mal gibi gören zihniyet. Karşı cinsinde duyguları vardır.

İnsanlar yanlış yapabilir. Ama hiç birşeyin çözümü şiddetle sağlanamaz. Hata şiddet daha kötü sonuçları doğurur.

tarihinde kerim-abdul-cabbar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kadın şiddetten nasıl mı korunur:-) gidecek bir uzakdoğu sporu örgenecek kocası bir vuruyorsa kendi iki vuracak.hangi cağda yasıyoruz ! Atatürk zamaninda hiç siddet yoktu kadına keske şimdi yasasaydı atatürk

İçip içip mi yazıyorsunuz anlamıyorum ki. :D

İçmesini bilmek önemli tabii ki. Efendi gibi içmek başka, sağa sola zarar vermek başka...

2006 TUİK raporuna göre ülkemizdeki boşanmaların %12,2’si içki ve kumar sebebiyledir. 2008 yılında 99.663 çift boşanmıştır. Verilen yüzde dikkate alındığında alkol sebebiyle boşanan çift sayısı 12.158’dir. Ancak diğer boşanma sebepleri olan sorumsuzluk ve ilgisizlik, evin geçimini sağlayamama, saygısız davranma, dayak, eşe ve çocuklara karşı kötü muamelenin ana faktörlerinden birinin de alkol olabileceği düşünüldüğü takdirde alkolün boşanmalardaki etkisi belirtilen yüzdenin üzerine çıkmaktadır.

(Türk halkının %83’ü ana boşanma sebepleri arasında alkolü saymaktadır.),

(Alkole karşı olanların düşünceleri)

ABD'de de 100 evlilikten 52'si boşanmayla sonuçlanıyor.

Avrupada bu oran yüzde 50. Türkiye'de son 10 yılda boşanma oranı yüzde 63 artmış. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2005-2011 arasında 604 bin çift boşandı. Aynı dönemde evlenenlerin sayısı 3 milyon 700 bin.

Uzmanlara göre; son yıllar içinde boşanmalar artıyor. Bu ayrılıkların nedeni ekonomik sıkıntılar değil. Aksine hayatın yükünü kaldıramayan kadın ve erkeklerin daha rahat yaşama istekleri. Ve Türkiye'de 2011'de 120 bin civarında boşanma gerçekleşti. Bu boşanmalar evliliğin ilk beş yılında yaşanıyor...

Bunlarda farklı sonuçlar...

Bu da saçmalık. İstatistikleri farklı yorumlamışlar. Bende de daha detaylı bilgi olsa ben de dinden dolayı boşanmalar oluyor bile derim..

Kişi başına düşen yıllık alkollü içecek tüketimidir; Türkiye de Aşırı Alkol tüketimi gözlenmiyor;

Lüksemburg 15,5 litre

Estonya, Macaristan ve Fransa 12,6 litre

Litvanya, Avusturya 12,5 litre

İrlanda 12, 4 litre

Çek Cumhuriyeti 12,1 litre

İspanya 11,7 litre

Portekiz 11,4 litre

Slovenya, Danimarka, Bulgaristan 10,9 litre

Belçika 10,7 Finlandiya 10,3 litre

İsviçre, Letonya 10,2 litre

Almanya 9.9 litre

Romanya 9.7 litre

AB GENEL ORTALAMASI: 10,8 litre

Türkiye 1,4 litre

Bu da yalan. 55 lt sadece bira içen ülke var Avrupa'da.

Ki bu üllke ortalama bir ülke..

Vodka da çokça tüketiliyor o ülkede..

Belki şu olabilir. "Kişi başı alkol tüketimi"

Ama asla "alkollü içki tüketimi" olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Veriler kişi başına tüketilen Saf Alkol miktarı olmalı elbette. Böylelikle düzeltmiş olalım.

İstatistik yorumu için ise aşağıdaki adereslere bir göz at dilersen...

http://dosyalar.hurr...eicisiddet8.asp

http://eskidergi.cum.../makale/619.pdf

http://www.cty.com.t...urnals/4/38.pdf

tarihinde bakifani tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben kadına şiddetin alkolle ilgili olduğunu düşünmüyorum...

Ben de..

Eğer öyle olsaydı Almanya'da kadına şiddetin Türkiye'den daha yüksek çıkması lazımdı..

Var mı böyle bir istatistik?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, endirek neden olarak örülebilir belki. Kişilik yapıları ve sosyo -ekonomik durumlar ve kültürel yapı hep etkili işte. Bence de sosyo - ekonomik ve kültürel yapı çok daha etkili. Buna katılan olur mu bilmem.Kültür düzeyi ve çevre değiştikçe elbette şiddette değişiklik gösterecektir. zira istatistiklere bakıldığında bu da görünür. Bununla beraber, belli bir çevreden çıkıp, belli bir sınıfa gelmiş kişilerde daha, eski bırakamadıkları sosyal etki devam ediyor ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kültürü, toplumsal hafıza olarak görürüz. Malesef kültürün oluşumunda; eğitimden tutunda, etkileşime kadar pek çok faktör önemli rol tutar. Kültürün oluşumunda bir önemli faktör de taklittir. Annebaba dan gördüğünü taklit eder çocuk. Öğrendiği ne ise, onu tatbik eder...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şiddet:

Çenelerin kepenk kapattığı bir dövüş sporudur düsturuyla yola çıkıp;

gerilmiş kasları gevşetme, artan kan basıncını azaltma aktivitesi midir?

Sonucunda kazanan yok; ama kaslar gevşemiş, kan basıncı düşmüşse taraflar sessizliğie bürünür.

En şiddetlileri cinayetle sonuçlanır. Bazen, cinayet sonucu; cinayet işleyen kişi dehşet derecede suçluluğa kapılır ve o kadar üzülür ki, intihar eder.

Tam bir cinnet.

Cinnet sözcüğü nedir bilir misin?

Cin'den gelir. İşte insanı bu hallere sokan cinlerin şeytan olanlarıdır.

Cinlerin tepeye çıkması nedir bilir misin?

İnsanı bu hallere sokmak için; "GERÇEKTE" insanın başına daha çok toplanıp vevese verirler.

Allah hepimizi aile dramlarından korusun.

Korunma yöntemlerinden en etkilisi namaz kılmak veya Kuran okumaktır. Okununca oluşan pozitif auranın etkisiyle kaçarlar. Ben bunları elektronik olarak bilimsel olarak kanıtladım. İsteyen inansın, isteyen devam etsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...