Jump to content

Evrende Düzen Yanılgısının Kaynağı Nedir


Recommended Posts

Öncelikle evrende düzen falan yoktur, düzen algılardadır. Bunu gerekirse açıklarım ama konuyu basit tutalım. Zaten düzen düzen diye tutturanların düzenin tanımını yapabileceklerini zannetmiyorum. Eğer bunlardan birisi bana düzenin matematiksel olarak ne anlama geldiğini yaklaşık olarak anlatabilirse belki biraz ciddiye alabilirim.

Evrendeki sözde düzenin en temel iki kaynağı vardır:

1 - Çok küçük ölçekteki kaosun, çok büyük ölçekteki algısı düzen yanılgısı verir. Bunu şöyle açıklayalım.

Önce 8x8 lik bir dama tahtası düşünün. Bunun her bir karesi her bir birim zamanda rasgele siyah ya da beyaz olabilsin. Bu durumda bu tahtaya her bir birim zamanda baktığımızda rasgele şekiller görürüz. Burada bir düzen değil kaos vardır. Şimdi bu 8x8 lik kareyi 10 üzeri 20 x 10 üzeri 20 lik bir dama tahtası yapalım ve bu tahtayı 10cmx10cm lik bir alana sığdıralım. Şimdi bu tahtaya her birim zamanda baktığımızda sadece durağan, düzenli gri bir ton görürüz. Oysa bu tahtanın tamamen siyah veya tamamen beyaz olması da olasılık kuralları dahilindedir. Buna rağmen baktığınız sürece bırakın böyle bir olaya şahit olmayı, gri tonda herhangi bir dalgalanmaya dahi şahit olamazsınız.

Peki bu durumda bu tahtanın her zaman gri bir tonda olacağını söylersek yanılmış olur muyuz? Evet yanılmış oluruz ama buna rağmen bu kullanılabilir bir bilgidir.

2 - Çok büyük ölçekteki kaos içinde pratikte zorunluluk olan yerel tesadüflerdir. Önceki örneğimizde büyük ölçekli dama tahtasının içerisinde hemen her zaman 100 x 100 lük tam siyah parçalar bulabiliriz. Bu yerel örneğe sadece kendi yerel örneği içerisinde bakacak olursak çok büyük bir tesadüf gibi görüldüğü halde büyük ölçekteki tahta içinde neredeyse zorunluluktur.

Düzen algısı, algılarımızın algılayabilme, anlamlandırabilme, hafızada saklayabilme gerksiniminin bir sonucudur. Hafızamızdaki modeller bir düzen çerçevesinde olmak zorundadır. Bunu yaklaşık olarak anladığınızı umuyorum. Tam olarak anlayabilmeniz için düzenin metamatiğine girmem gerekir ki bunu yapmayacağım. Yoksa evrende düzen falan yoktur. Evren tamamen karmaşadır.

Bilincin varlığı çok büyük ölçekli kaosta zorunluluktur. Yerel ölçekte ise tesadüftür. Yani birisi buna yerine göre hem tesadüf, hem de zorunluluk diyebilir. Bilincin ortaya çıkmasını gerektiren olaylar zinciri, yalnızca bilincin değil, çok zengin bir biyolojik yaşamın da ortaya çıkmasının sebebidir. Biz böylesine karmaşık bir yaşamı anlamlandırırken algılarımızdaki düzen içeren modelleri kullanırız. Bu yüzden sözde düzeni görür ve arkasındaki kaosu göremeyiz. Çünkü düzen, modelleme yöntemimizin gerekliliğidir. Algılarımız böyle çalışır. Tabi ki sadece yüzeysel bakanlar için geçerli bu söylediğim yanılgılar.

Tabi ki bilinç, ancak ortaya çıktığı bölgede bir düzen aradığından ve zaten varlığını yerel bölgedeki tesadüfe borçlu olduğundan doğal olarak yerel bir sorgulama yaparsa varlığına akıl erdiremez. Tabi ki bu yine yüzeysel bakanlar için geçerlidir.

Bilinç olmazsa düzen algısı da olmaz. Bilinç oluşması içinse karmaşa şarttır. Yani düzen algısının kaynağı çok büyük ölçekli kaostur. Yerel baktığımızda düzen olarak algıladığımız şey büyük resme baktığımızda kaosun zorunlu bir parçasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 77
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Güzel bir yorum.

Aslında düzensizlik görelidir.

Düzen bu göreliliken kaynak almaktadır.

Düzen genişçe bir yelpaze oluşturan düzensizliğin bir ucunda yer alır.

O yine düzensizliktir ama biz onu düzen olarak algılarız.

Düzen bir algıdır. Bilincin bunda rolu olması da olasıdır. Bilinç düzensizlikteki boş yerleri doldurarak ondan bir düzen oluşurur.

Sonunda ortaya bir düzen çıkar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle diyebilir miyiz

düzen yerel, düzensizlik geneldir;

yerel düzen genel düzensizliğin zorunlu yan ürünüdür ve o da bir çeşit düzensizlik demektir.

İkinci olarak küçük ölçekte düzensizlik büyük ölçekte düzen olarak algılanır;

tabii tersi de geçerlidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin her parçası evrimsel bir süreç içindedir. Evrimsel sürecinde bence en temel noktası benzerlerin bir arada olmasıdır. Örneğin rüzgarda kum savrulduğunda kumlar bir arada uçuşur. Kuşlar bir arada göç eder. Balıklar bir arada. Meteorlar bir arada. Yani anlatmak istediğim evrende benzerler bir arada yer almaktadır. Bu makro ve mikro birlik; kimyasal bağlardan, patlayan bir güneş yıldızına kadar, vardır. Zaten evrimin de en temel faktörü sistem oluşturmaktır. Sistemlerse benzerlerin gruplarıdır. Mesela insan beyninin hucreleri benzerdir. Mide - kalp vb. hücreler bütünsel anlamda beyni oluşturmaz.

Ancak evrende parçasal yaklaşım sergilerseniz; biraradalık göremezsiniz. Örneğin 10x10 luk bir tahtaya anlamsız bir damla mürekkep bırakırsanız mürekkep tek başına estetik olmaz iken aynı mürekkebin her karade aynı deseni bırakması durumunda bir desen elde edersiniz. Bu desen ise estetiktir. Bu windows masa üstünde anlamsız bir resmin eklenip döşe dememizle oluşan desen gibidir.

Kısacası evrende düzen genel - düzensizlik yereldir.

Bütün mesele ne idi; olmak yada olmamak. Evrenin genelinde düzensizlik, var oluşun felsefe anlamında, kontrol edilmişliğini ifade eder. Zira düzensizlik, kendi kendine olmamaktır da. Bu durumda bu yaklaşım bir Tanrı kabuludur :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle evrende düzen falan yoktur, düzen algılardadır. Bunu gerekirse açıklarım ama konuyu basit tutalım. Zaten düzen düzen diye tutturanların düzenin tanımını yapabileceklerini zannetmiyorum. Eğer bunlardan birisi bana düzenin matematiksel olarak ne anlama geldiğini yaklaşık olarak anlatabilirse belki biraz ciddiye alabilirim.

Evrendeki sözde düzenin en temel iki kaynağı vardır:

1 - Çok küçük ölçekteki kaosun, çok büyük ölçekteki algısı düzen yanılgısı verir. Bunu şöyle açıklayalım.

Önce 8x8 lik bir dama tahtası düşünün. Bunun her bir karesi her bir birim zamanda rasgele siyah ya da beyaz olabilsin. Bu durumda bu tahtaya her bir birim zamanda baktığımızda rasgele şekiller görürüz. Burada bir düzen değil kaos vardır. Şimdi bu 8x8 lik kareyi 10 üzeri 20 x 10 üzeri 20 lik bir dama tahtası yapalım ve bu tahtayı 10cmx10cm lik bir alana sığdıralım. Şimdi bu tahtaya her birim zamanda baktığımızda sadece durağan, düzenli gri bir ton görürüz. Oysa bu tahtanın tamamen siyah veya tamamen beyaz olması da olasılık kuralları dahilindedir. Buna rağmen baktığınız sürece bırakın böyle bir olaya şahit olmayı, gri tonda herhangi bir dalgalanmaya dahi şahit olamazsınız.

Peki bu durumda bu tahtanın her zaman gri bir tonda olacağını söylersek yanılmış olur muyuz? Evet yanılmış oluruz ama buna rağmen bu kullanılabilir bir bilgidir.

2 - Çok büyük ölçekteki kaos içinde pratikte zorunluluk olan yerel tesadüflerdir. Önceki örneğimizde büyük ölçekli dama tahtasının içerisinde hemen her zaman 100 x 100 lük tam siyah parçalar bulabiliriz. Bu yerel örneğe sadece kendi yerel örneği içerisinde bakacak olursak çok büyük bir tesadüf gibi görüldüğü halde büyük ölçekteki tahta içinde neredeyse zorunluluktur.

Düzen algısı, algılarımızın algılayabilme, anlamlandırabilme, hafızada saklayabilme gerksiniminin bir sonucudur. Hafızamızdaki modeller bir düzen çerçevesinde olmak zorundadır. Bunu yaklaşık olarak anladığınızı umuyorum. Tam olarak anlayabilmeniz için düzenin metamatiğine girmem gerekir ki bunu yapmayacağım. Yoksa evrende düzen falan yoktur. Evren tamamen karmaşadır.

Bilincin varlığı çok büyük ölçekli kaosta zorunluluktur. Yerel ölçekte ise tesadüftür. Yani birisi buna yerine göre hem tesadüf, hem de zorunluluk diyebilir. Bilincin ortaya çıkmasını gerektiren olaylar zinciri, yalnızca bilincin değil, çok zengin bir biyolojik yaşamın da ortaya çıkmasının sebebidir. Biz böylesine karmaşık bir yaşamı anlamlandırırken algılarımızdaki düzen içeren modelleri kullanırız. Bu yüzden sözde düzeni görür ve arkasındaki kaosu göremeyiz. Çünkü düzen, modelleme yöntemimizin gerekliliğidir. Algılarımız böyle çalışır. Tabi ki sadece yüzeysel bakanlar için geçerli bu söylediğim yanılgılar.

Tabi ki bilinç, ancak ortaya çıktığı bölgede bir düzen aradığından ve zaten varlığını yerel bölgedeki tesadüfe borçlu olduğundan doğal olarak yerel bir sorgulama yaparsa varlığına akıl erdiremez. Tabi ki bu yine yüzeysel bakanlar için geçerlidir.

Bilinç olmazsa düzen algısı da olmaz. Bilinç oluşması içinse karmaşa şarttır. Yani düzen algısının kaynağı çok büyük ölçekli kaostur. Yerel baktığımızda düzen olarak algıladığımız şey büyük resme baktığımızda kaosun zorunlu bir parçasıdır.

ASTRAL'A EL CEVAP=

her zaman diyorum ateizm saçmalıktır...

zaten şu yaşadığımız evren bu felsefenin yalan olduğunu ortaya koymuyormu??? zira bakın, yaşamamız için hep denge mevcut

örneğin;

1. Evrende, güneş sistemindeki gezegenlerin hepsinin atmosfer ısıları - 300 derece civarlardadır. Ama biz canlıların yaşadığı Dünyamızda atsmofer ısısı normal ( DENGE )

2. Uzayda oksijen yoktur, Ama biz canlıların yaşadığı dünyada oksijen mevcuttur ve dünya gibi hiçbir gezegende oksijen yoktur. ( DENGE )

3. Yeryüzünde yaşayan 7 milyar insan mevcuttur, 1 insan ömrü ortalama olarak 70-80 yıldır. Yeryüzünde yaşayan 7 milyar insan, ömrü boyunca 70-80yıl boyunca herkesin vücut ısıları 37 derecedir. ( DENGE )

4. Güneş kendi yörüngesinden dışarı çıkıp dünyamıza yaklaşsa biz canlılar için ölüm kaçınılmaz olurdu.. ve Yine güneş kendi yörüngesinden çıkıp bizden uzaklaşsa yine biz canlılar için ölüm kaçınılmaz olurdu ( DENGE )

5. Dünyamıza her saniye düşmekte olan irili ufaklı göktaşları, dünyamızın hemen üzerinde bulunan " MANYETOSFER " tabakası sayesinde uzayda imha edilerek geri dönderilir. ve bu tabaka, atmosfer sayesinde Güneş ışığının biz canlıları her saniye öldürmesi gerekir fakat bu atmosfer tıpkı bir süzgeç misali, biz canlılar için yararlı olan ısı ve ışık kaynağımızı dünya'ya yansıtır. zararlı olanları ultraviye eder. dünyaya yansıtmaz ( DENGE )

KISACASI;

bir insan yapımı olan makine olan, araba, uçak, gemi v.b şeyler hareket edebilmesi, faaliyete geçirebilmesi için bir insana muhtaçdır...

peki, onlardan daha cap, canlı aklımızın almayacağı şekilde mucizevi bir şekilde yaratılan insanı neden ALLAH yaratmasın ????????

Link to post
Sitelerde Paylaş

Astralin söylediklerinin çoğuna katılıyorum. Ama bu demek değildirki evrende düzen yoktur.

Benim için basit bir kıstas vardır o da şudur:

Tekrar var mı yok mu?

Tekrar vardır evrende. Bu da düzen olduğu anlamına gelir.

Mesela dünya güneşin etrafında hep aynı hareketi tekrarlıyorsa bu düzendir.

Her yıl yada her gün aynı şeyi tekrar edip duruyor.

Tekrar varsa bir düzenin olduğundan söz edilebilir..

tarihinde mahmud571 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

1. Evrende, güneş sistemindeki gezegenlerin hepsinin atmosfer ısıları - 300 derece civarlardadır. Ama biz canlıların yaşadığı Dünyamızda atsmofer ısısı normal ( DENGE )

Mutlak sıfır diye bir şey duydun mu? Evrende -273.15 santigratın altında sıcaklık yoktur. Bu sıcaklığa mutlak sıfır (sıfır Kelvin) denir.

Normal göreceli bir kavram. Okyanusların derinliklerinde çok yüksek sıcaklık ve güneşsiz ortamda yaşayan canlılar için normal kavramı farklıdır.

2. Uzayda oksijen yoktur, Ama biz canlıların yaşadığı dünyada oksijen mevcuttur ve dünya gibi hiçbir gezegende oksijen yoktur. ( DENGE )

Uzayda bolca oksijen atomu vardır. Az olan oksijen molekülüdür (O2). http://www.bbc.co.uk/news/science-environment-14372708

Dünyada oksijeni üreten fotosentez yapabilen bakterilerdir.

3. Yeryüzünde yaşayan 7 milyar insan mevcuttur, 1 insan ömrü ortalama olarak 70-80 yıldır. Yeryüzünde yaşayan 7 milyar insan, ömrü boyunca 70-80yıl boyunca herkesin vücut ısıları 37 derecedir. ( DENGE )

Insan sıcak kanlı bir canlıdır, vücut ısısını regüle edebilir. Soğukkanlı canlılar edemez ve vücut ısıları çevreye bağlıdır.

Insanın vücut sıcaklığı da hastalık gibi durumlarda çıkar, iner.

4. Güneş kendi yörüngesinden dışarı çıkıp dünyamıza yaklaşsa biz canlılar için ölüm kaçınılmaz olurdu.. ve Yine güneş kendi yörüngesinden çıkıp bizden uzaklaşsa yine biz canlılar için ölüm kaçınılmaz olurdu ( DENGE )

Yörünge de olan dünyadır, güneş değil. Yaklaşık 1 milyar yıl sonra güneş bugünkünden daha parlak olacak ve dünyayı yaşanmaz kılacaktır. O zaman yaşayacak akıllı canlılarda nir düzenden bahsediyor olacak mı?

5. Dünyamıza her saniye düşmekte olan irili ufaklı göktaşları, dünyamızın hemen üzerinde bulunan " MANYETOSFER " tabakası sayesinde uzayda imha edilerek geri dönderilir. ve bu tabaka, atmosfer sayesinde Güneş ışığının biz canlıları her saniye öldürmesi gerekir fakat bu atmosfer tıpkı bir süzgeç misali, biz canlılar için yararlı olan ısı ve ışık kaynağımızı dünya'ya yansıtır. zararlı olanları ultraviye eder. dünyaya yansıtmaz ( DENGE )

Göktaşlarını atmosfer durdurur. Yeterince büyük göktaşları yeryüzüne ulaşır.

Ultraviole ışınları ozon tabakası engeller.

Güneşten (ve uzaydan) gelen yüklü parçacıkları dünyanın manyetik alanı engeller.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakgeldi seni astrofizik ord.prof ilan ediyorum ve Suudi arabistan uzay arastirma merkezinin basina atiyorum. Cok zekisin, cok bilgin birisin masallah. Yeni gorevin hayirli olsun.

Ne yapıyorsun? Beşte sıfır aldı. O bahsettiğin pozisyon için 1 doğru istiyorlar. (2 veya üstünü de kabul etmiyorlar).

Düzeltme: ısı ile sıcaklığı karıştırdığı için -1 yaptım notunu.

tarihinde gokmavi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ASTRAL'A EL CEVAP=

her zaman diyorum ateizm saçmalıktır...

zaten şu yaşadığımız evren bu felsefenin yalan olduğunu ortaya koymuyormu??? zira bakın, yaşamamız için hep denge mevcut

örneğin;

1. Evrende, güneş sistemindeki gezegenlerin hepsinin atmosfer ısıları - 300 derece civarlardadır. Ama biz canlıların yaşadığı Dünyamızda atsmofer ısısı normal ( DENGE )

2. Uzayda oksijen yoktur, Ama biz canlıların yaşadığı dünyada oksijen mevcuttur ve dünya gibi hiçbir gezegende oksijen yoktur. ( DENGE )

3. Yeryüzünde yaşayan 7 milyar insan mevcuttur, 1 insan ömrü ortalama olarak 70-80 yıldır. Yeryüzünde yaşayan 7 milyar insan, ömrü boyunca 70-80yıl boyunca herkesin vücut ısıları 37 derecedir. ( DENGE )

4. Güneş kendi yörüngesinden dışarı çıkıp dünyamıza yaklaşsa biz canlılar için ölüm kaçınılmaz olurdu.. ve Yine güneş kendi yörüngesinden çıkıp bizden uzaklaşsa yine biz canlılar için ölüm kaçınılmaz olurdu ( DENGE )

5. Dünyamıza her saniye düşmekte olan irili ufaklı göktaşları, dünyamızın hemen üzerinde bulunan " MANYETOSFER " tabakası sayesinde uzayda imha edilerek geri dönderilir. ve bu tabaka, atmosfer sayesinde Güneş ışığının biz canlıları her saniye öldürmesi gerekir fakat bu atmosfer tıpkı bir süzgeç misali, biz canlılar için yararlı olan ısı ve ışık kaynağımızı dünya'ya yansıtır. zararlı olanları ultraviye eder. dünyaya yansıtmaz ( DENGE )

KISACASI;

bir insan yapımı olan makine olan, araba, uçak, gemi v.b şeyler hareket edebilmesi, faaliyete geçirebilmesi için bir insana muhtaçdır...

peki, onlardan daha cap, canlı aklımızın almayacağı şekilde mucizevi bir şekilde yaratılan insanı neden ALLAH yaratmasın ????????

İyi bir cevap değil ama. DENGE dediğiniz şey her an değişmektedir.

Ay dünydan her yıl birkaç cm uzaklaşırken, dünyada güneşten yılda 4-5 cm uzaklaşmaktadır.

Diğer bütün gezegenlerin durumu aynıdır. Ortada şimdilik bir denge vardır ve bu denge sürekli değişmektedir.

Atmosfer 4,5 milyar yıl içinde ortaya çıkmış olup sürekli bir değişim içindedir. Atmosferdeki dengeden ve oksijenden canlılar sorumludur.

Meteor taşlarının çoğu atmosferde yanmaktadır..

Dünyamız ve evren sürekli bir değişim içindedir. Şimdiye kadar ortaya çıkan canlıların yüzde 99'u yok olmuşlardır.

Dünyada düzen ve denge olarak gördüklerinizin hiçbiri düzen ve denge değildir. Geçici ve bazı sayılar arasında tutulan değerlerdir.

Sıcak kanlı canlıların her birinde farklı bir iç temperatür olduğu gibi, insanlarda bile bu temperatür normalde dalgalanır. Duruma göre düşer veya yükselir.

Kıt'alar sürekli hareket halindedirler ve onların bu hareketi canlıların dağılımını, iklimi ve diğer jeolojik fenomenleri önemli ölçüde etkiler.

Dünyanın iklimi milyarlarca yıl içinde birçok kereler değişmiştir. Bazen buzul çağını yaşamıştır dünyamız, bazen tropikal bir iklime bürünmüştür.

Bazen atmosferdeki ozon tabası küçülmüş, bazen büyümüştür.

DENGE dediğiniz şey sürekli olarak bozulmakta ve yeniden tesis edilmetedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Evrende düzen olduğunu iddia eden kişilerin daha önce de söylediğim gibi düzenin tanımını; matematiksel, bilimsel, gerçek, tam tanımını yapmalarını bekliyorum. Ben bu tanımı yapmadım ki muhatap olabileceğim biri varsa ortaya çıksın.

Bu konuyu daha sonra örneklerle açıklarım. Ama şimdilik kısıtlı zamanım olduğu için bunu söylemekle yetineceğim. Bu arada düzen iddiasında bulunanlar düzenin ne olduğunu bir düşünsün. Ondan sonra gelsin yazsınlar. Boş konuşmasınlar.

tarihinde Astral tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrende düzen olduğunu iddia eden kişilerin daha önce de söylediğim gibi düzenin tanımını; matematiksel, bilimsel, gerçek, tam tanımını yapmalarını bekliyorum. Ben bu tanımı yapmadım ki muhatap olabileceğim biri varsa ortaya çıksın.

Bu konuyu daha sonra örneklerle açıklarım. Ama şimdilik kısıtlı zamanım olduğu için bunu söylemekle yetineceğim. Bu arada düzen iddiasında bulunanlar düzenin ne olduğunu bir düşünsün. Ondan sonra gelsin yazsınlar. Boş konuşmasınlar.

Her 21 aralıkta gün dönümünün olması.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanımını yapta bakalım.

Yarım hoca, yarım doktormusun.

Tam hoca , tam doktormusun.

Ben tanımı tabi ki zamanı gelince yaparım. Ama evrende olduğunu iddia ettikleri şeyin ne olduğunu dahi bilmeden evrende olduğunu iddia edenler önce bir tanım yapsın. Benden kopya çekmesinler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle evrende düzen falan yoktur, düzen algılardadır. Bunu gerekirse açıklarım ama konuyu basit tutalım. Zaten düzen düzen diye tutturanların düzenin tanımını yapabileceklerini zannetmiyorum. Eğer bunlardan birisi bana düzenin matematiksel olarak ne anlama geldiğini yaklaşık olarak anlatabilirse belki biraz ciddiye alabilirim.

Evrendeki sözde düzenin en temel iki kaynağı vardır:

1 - Çok küçük ölçekteki kaosun, çok büyük ölçekteki algısı düzen yanılgısı verir. Bunu şöyle açıklayalım.

Önce 8x8 lik bir dama tahtası düşünün. Bunun her bir karesi her bir birim zamanda rasgele siyah ya da beyaz olabilsin. Bu durumda bu tahtaya her bir birim zamanda baktığımızda rasgele şekiller görürüz. Burada bir düzen değil kaos vardır. Şimdi bu 8x8 lik kareyi 10 üzeri 20 x 10 üzeri 20 lik bir dama tahtası yapalım ve bu tahtayı 10cmx10cm lik bir alana sığdıralım. Şimdi bu tahtaya her birim zamanda baktığımızda sadece durağan, düzenli gri bir ton görürüz. Oysa bu tahtanın tamamen siyah veya tamamen beyaz olması da olasılık kuralları dahilindedir. Buna rağmen baktığınız sürece bırakın böyle bir olaya şahit olmayı, gri tonda herhangi bir dalgalanmaya dahi şahit olamazsınız.

Peki bu durumda bu tahtanın her zaman gri bir tonda olacağını söylersek yanılmış olur muyuz? Evet yanılmış oluruz ama buna rağmen bu kullanılabilir bir bilgidir.

2 - Çok büyük ölçekteki kaos içinde pratikte zorunluluk olan yerel tesadüflerdir. Önceki örneğimizde büyük ölçekli dama tahtasının içerisinde hemen her zaman 100 x 100 lük tam siyah parçalar bulabiliriz. Bu yerel örneğe sadece kendi yerel örneği içerisinde bakacak olursak çok büyük bir tesadüf gibi görüldüğü halde büyük ölçekteki tahta içinde neredeyse zorunluluktur.

Düzen algısı, algılarımızın algılayabilme, anlamlandırabilme, hafızada saklayabilme gerksiniminin bir sonucudur. Hafızamızdaki modeller bir düzen çerçevesinde olmak zorundadır. Bunu yaklaşık olarak anladığınızı umuyorum. Tam olarak anlayabilmeniz için düzenin metamatiğine girmem gerekir ki bunu yapmayacağım. Yoksa evrende düzen falan yoktur. Evren tamamen karmaşadır.

Bilincin varlığı çok büyük ölçekli kaosta zorunluluktur. Yerel ölçekte ise tesadüftür. Yani birisi buna yerine göre hem tesadüf, hem de zorunluluk diyebilir. Bilincin ortaya çıkmasını gerektiren olaylar zinciri, yalnızca bilincin değil, çok zengin bir biyolojik yaşamın da ortaya çıkmasının sebebidir. Biz böylesine karmaşık bir yaşamı anlamlandırırken algılarımızdaki düzen içeren modelleri kullanırız. Bu yüzden sözde düzeni görür ve arkasındaki kaosu göremeyiz. Çünkü düzen, modelleme yöntemimizin gerekliliğidir. Algılarımız böyle çalışır. Tabi ki sadece yüzeysel bakanlar için geçerli bu söylediğim yanılgılar.

Tabi ki bilinç, ancak ortaya çıktığı bölgede bir düzen aradığından ve zaten varlığını yerel bölgedeki tesadüfe borçlu olduğundan doğal olarak yerel bir sorgulama yaparsa varlığına akıl erdiremez. Tabi ki bu yine yüzeysel bakanlar için geçerlidir.

Bilinç olmazsa düzen algısı da olmaz. Bilinç oluşması içinse karmaşa şarttır. Yani düzen algısının kaynağı çok büyük ölçekli kaostur. Yerel baktığımızda düzen olarak algıladığımız şey büyük resme baktığımızda kaosun zorunlu bir parçasıdır.

Bahane

Mahane

Terana.

Ne zorun var bu saçmalıklar için bu kadar takla atıyorsun..

Dünyana mı faydası var ahiretine mi?

Cevap?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlığı açan sensin.

Hadi sen kopya çekeceksen?

Ne zaman bir başlık açsam hiçbir bilimsel birikimi, düşünsel yeterliliği olmayan birileri girer içeriksiz boş yazılarla yazıma cevap verdiğini zannederler. Sıradan insanlar çoğunlukla bilerek konuşanla boş gevezelik yapanı ayırt edemezler. Yobazlar özellikle kendi "alimlerinden" örnek alarak bilip bilmediği her konuda zırvalar durur. Bundan artık bıktığım için konuya itiraz anlamlı başlığıma giren yobazlara karşı bu başlıkta önlem aldım. Düzen olduğunu iddia eden düzen tanımını yapsın. Tabi ki yapamayacak ve bilip bilmeden boş boş konuştuğu ortaya çıkacak.

Ben zamanı gelince tanımı yaparım. Önce bir yobazlardan kurtulalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...