Jump to content

Recommended Posts

Hiç uyumayan var mı onu bilmiyorum.Ama sadece 24 saat içinde bir kaç dk kısa uyukularla yıllarca uyumayan insanların varlığı var.Cidden onlar nasıl bu kadar uzun süre yoğun uykusuzluğa rağmen yaşamlarına devam ediyorlar.

Ayrıca bir insanın minumum en az kaç saat uyuması gerekir.Bu yaşa bünyeye bağlı olarak değişir mi ?

Ortalama bir saat söylenirse bir insanın günde 6-8 saat arası uyuması şart.

Hiç uyumayan yok. Birkaç dakika uyuyan da yok. Birkaç saat uyuyan var..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 57
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Mesela,

http://www.haber10.c...4/#.UR_5Aidhic0

Bu ve buna benzer haberlere ben çok rastladım.

Bir nevi süper kahraman(üstün insan) vakası var o halde burada

Uyuyordur mutlaka. Biraz da yalancı ve sahtekardır. Hint fakirlerinde de var böyle yalancılık. Oyun oynuyorlar..

Ben hiçbirine inanmıyorum. Çünkü biliyoruz ki bir hayvanın uyuması önlenirse o hayvan ölür.

İnsan bir istisna değil. Bu adam yalancı..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok yalanci degil sadece görüntü onlarin uyumadigi yolunda ,oysa bu insanlar gecenin buyuk bir bölümünü dinlenerek geciriyorlar, ve bu dinlenme suresinin icinde, belli bir zaman kisminda bu insanlarin nefes alislari ,kalp atislari , kan basinclari hemen hemen bir uyuyaninki kadar dusuyor ,beyin dalgalarinda ki degisiklikler yine hemen hemen bir uyuyaninki gibi .Bu saatleride bulmuyor bildigim kadariyla kisiden kisiye 1 saati bulmayan bir olay.

Sadece uyumaya etken olan göz kapagi kaslari kapanma emrini yerine getirmiyor ,buda her halde tam uyku moduna gecmemesinden ileri geliyor.

Benim anlamadigim neden bebekler gunun 4/3 unu uyuyarak geciyriyor?

tarihinde Quasar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok yalanci degil sadece görüntü onlarin uyumadigi yolunda ,oysa bu insanlar gecenin buyuk bir bölümünü dinlenerek geciriyorlar, ve bu dinlenme suresinin icinde, belli bir zaman kisminda bu insanlarin nefes alislari ,kalp atislari , kan basinclari hemen hemen bir uyuyaninki kadar dusuyor ,beyin dalgalarinda ki degisiklikler yine hemen hemen bir uyuyaninki gibi .Bu saatleride bulmuyor bildigim kadariyla kisiden kisiye 1 saati bulmayan bir olay.

Sadece uyumaya etken olan göz kapagi kaslari kapanma emrini yerine getirmiyor ,buda her halde tam uyku moduna gecmemesinden ileri geliyor.

Benim anlamadigim neden bebekler gunun 4/3 unu uyuyarak geciyriyor?

Bebeklerde beyin son derece aktiftir. Doğumdan sonra beyin hızla büyür. Yeni nöron ortaya çıkmaz ama miyelin kılıfları hızla gelişir ve sinir hücrelerinin uzantılarını izole eder.

Bunu elektrik kablolarının izolasyonuna benzetebilirsiniz. Sinyaller bir liften diğerlerine geçemez.

Sürekli miyelin sentezi beynin metabolik olarak son derece aktif olmasından sorumludur. Hızla büyüyen beyinde bu sırada çok sayıda toksik radikaller ve metabolik ara ürünler ortaya çıkar.

Onların beyinden atılması mümkün değildir. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi, kan-beyin engeli vardır. Bu engel kandan beyne ve beyinden kana kimyasal maddelerin geçişine bir limit koyar.

Her kimyasal madde kanla beyin arasında sertbest hareket edemez. Her ne kadar beyin kendi metabolik etkinliği sırasında ortaya çıkan toksik radikallerin ve metabolik ürünlerın çoğundan onları kana atarak kurtulursa da, geride önemli miktarda kimyasa madde kalır ve onlar ancak beyinde detoksifiye edilebilirler. Bu süreç sırasında bebek uyur.

Bebeğin beyninin büyüme zorunluğu ve büyümenin gerektirdiği metabolik aktivite bebeklerin daha uzun zaman uyumasından sorumludur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beyinde çeşitli büyüklüklerdeki nöronların yanı sıra, astrosit, oligodendrosit denen glial hücrlerle, ependimal hücreler ve mikroglial hücreler vardır.

Astrositler nöronların civarında yer alırlar ve onların metabolik etkinliklerine katılırlar.

Oligodendrositler miyelin kılıflarını sentez ederler ve onların tamiri ile ilgilenirler.

Ependimal hücreler beyindeki kaviteleri döşerler.

Mikroglial hücrelerin işlevleri ise daha karışık ve fazladır.

Bağışıklıkla da ilgilenirler ve beyindeki metabolik artıkların temizlenmesini sağlarlar.

Yani sürekli olarak temizlik yaparlar. Ortalık kirlenirse mikroglial hücrelerin aktivitesi artar.

Mikroglial hücrelerin uyku ve uyanıklıktan da sorumlu oldukları anlaşılmıştır.

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21333736

Nöronlar metabolik olarak son derece aktif hücrelerdir. Etkinlikleri sırasında çok sayıda toksik radikallerin ve nörotranmiterlerin metabolizması sırasında ara ürünlerin ortaya çıkmasına neden olurlar.

Bu metabolik artıkları astrositler ve oligodendrositlerle birlikte mikroglial hücreler de devamlı olarak temizlemeye çalşırlar.

Bu etkinlikler uyku sırasında daha kolay başarılır.

Mikroglial hücrelerin uyku ve uyanıklıkla yakından ilgili olmasının nedeni budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...
  • 6 years later...
  • 3 weeks later...
On 14.03.2013 at 21:51, ziobelle yazdı:

Canlı bir beden yani tüm canlılar birer enerji odağı değillermi ve enerjileri nedir elbette ''Elektrik'' eee batarya bitince ne yaparsın..Şarj olmak gerek değilmi..Uyku canlı bünyenin şarjıdır...

"Şarj olmak" deyimi öznel bir ifadedir. Bilimsel olarak ele aldığımızda canlıların sinir sistemi bir pil gibi enerji depolamaz dolayısıyla burada tükenen bir enerji söz konusu değildir (sinir sistemi için).

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uykuya olan gereksinimi fiziksel olarak da açıklamak mümkün.

Uyku sinir hücrelerinin entropisini azaltan bir eylem olarak da düşünülebilir.

Şarj olmak bu bağlamda çok uygun bir açıklama değil ama ben ilginç buldum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.03.2020 at 16:25, haci yazdı:

Uykuya olan gereksinimi fiziksel olarak da açıklamak mümkün.

Uyku sinir hücrelerinin entropisini azaltan bir eylem olarak da düşünülebilir.

Şarj olmak bu bağlamda çok uygun bir açıklama değil ama ben ilginç buldum.

 

Doğduktan sonra beyin hücreleri yenilenmiyormu ? Yenileniyor diye biliyorum araştırmak lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 08.03.2020 at 21:08, mirasyedi yazdı:

Erken yatsamda geç yatsamda sabah 4-5 saatleri  arasında  sürekli  kalkıyorum.

1 saat sonra tekrar uyuyup 8 - 9 saatleri arasında kalkıyorum.

Bu alışkanlığımdan bir türlü kurtulamadım.

 

 

 

Seher vakti uyaniyorsun. Bu fıtrata uygun ve güzel bir durum. Doğumundan itibaren neredeyse herkes gecenin son üçte birinde bir şekilde uyanır ama hayat tarzı vb. etkenlerle bunu devam ettiremez, kalkıp uyanık kalamaz vb.

 O vakit günün en muhteşem, en mübarek vaktidir. Tanrı, o vakitte dünya semasına inermiş. Uyanık kaldığın o sürede fiziken ve ruhen temiz bir şekilde  (banyo yapıp ya da abdest alıp, istiğfar ettikten sonra) kıbleye doğru 5- 10 dakika oturur, meditasyon yaparsan yavaş yavaş Tanrının varlığının seni kuşattığını hissetmeye başlarsın. 

Nefes alırken hangi sesleri çıkardığına odaklan. Nefes alıp vermekle terennüm ettiğin şey tanrının en özel ismidir. YHWH. "Yahve", ya da "YaHu", ya da "EY O" ya da  "Oh He" bu seslerin hepsi ağız açıkken göğüsten çıkan seslerdir. Nefes alıp verirken doğal olarak çıkarılan sesler.  ilk ikisini nefes alırken diğer ikisini nefes verirken çıkarmaya çalış.

Böylece aslında bütün nefes alıp verenlerin Tanrının ismiyle yaşadığını fark etmeye çalış.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...