Jump to content

Müslümanlar, iyi bir yaşam için bize muhtaçsınız.


Recommended Posts

Muslumanlar israili protesto icin orda uretilen esyalari satin almiyor tuketmiyor, iyide acaba bu Muslumanlar google yi yada ne bilim Facebookuda kullanmiyormu?

Hadi ilac milaci bosverin, belki israil uretimi yada Yahudi uretimi ilac Turkiyede yok, yada az bisey vardir. Facebooksuz ne yapar bunlar ya? yada googlede porno siteleri aramadan nasil vakit gecirirler merak ederim.

Gavur kesfetsin bizim Muslumanlarda sonra cikip "aha bu zaten Kuranda var " desin.

Ya Allah Ya Google

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 96
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Muslumanlar israili protesto icin orda uretilen esyalari satin almiyor tuketmiyor, iyide acaba bu Muslumanlar google yi yada ne bilim Facebookuda kullanmiyormu?

Hadi ilac milaci bosverin, belki israil uretimi yada Yahudi uretimi ilac Turkiyede yok, yada az bisey vardir. Facebooksuz ne yapar bunlar ya? yada googlede porno siteleri aramadan nasil vakit gecirirler merak ederim.

Gavur kesfetsin bizim Muslumanlarda sonra cikip "aha bu zaten Kuranda var " desin.

Ya Allah Ya Google

Keşfedilen bir buluş bir kişiye mal edilebilir ama onda bir sürü insanın payı vardır.Bilim evrenseldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O saman ne diye roma imp.devrindeki icatlara Muslumanlar sahip cikiyor? O icatlarin Islam sonrasi Muslumanlar tarafindan gerceklestirildigini anlatiyorlar coluk cocuga?

Git Musluman icatlari diye arastrir bu yahudi mali googede. Ilk dunyanin capinin ne kadar oldugunu bulan Muslumanmis falan filan, pes dogrusu

Link to post
Sitelerde Paylaş

O saman ne diye roma imp.devrindeki icatlara Muslumanlar sahip cikiyor? O icatlarin Islam sonrasi Muslumanlar tarafindan gerceklestirildigini anlatiyorlar coluk cocuga?

Git Musluman icatlari diye arastrir bu yahudi mali googede. Ilk dunyanin capinin ne kadar oldugunu bulan Muslumanmis falan filan, pes dogrusu

Git onlarla muhattap ol o zaman.Bana mı şikayet ediyorsun onları.

Sahi ilk kim ölçtü dünyanın çapını?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Söylediğiniz şeyler günümüz gerçeklerinin bazı kısımlarını yansıtsa da genele vurduğumuzda bana kalırsa açıkcası biraz talihsiz bir başlık ve bakış açısı olmuş. İslam dünyası için oturup şimdi bir sürü tarihsel analiz yapamayacağım ama el-harezmi bile tek başına yıkar bu önermeyi. Onun izinden giden gelişmeleri zincir halkaları gibi takip etsek uzaya giden yola kadar çıkabiliriz. Bilim evrenseldir yeri ve zamanına göre bir sürü dinden/dinsiz olanından insan bu yolun merdivenlerine basamaklar katmıştır. İşi sidik yarışına götürmenin ben pek bir faydasını görmüyorum. İslamin altın çağı olan 8-13 yy arasında Ortaçağ Avrupa'sına birçok alanda katkısı olmuştur. Klasik antik Yunan metinlerinin Ortaçağ Avrupası'na Arapça'dan tercüme edilmesinden, kimya ve matematikte temel bir sürü katkı İslam dünyasından gelmiştir, inkar edilemez bunlar. Kimyanın temeli simyanın o dönem batılı kaynaklarının çoğu belki hepsi Arap dünyası referanslıdır. Bu kadar düz ve hatalı bir mantık kurunca o dönemin Avrupalısı da o zaman müslümana muhtaç diyelim. Olmaz öyle şey. Cebirden, irrasyonel sayıların cebirsel denklemlerin çözümünde katsayı olarak kullanılmasına kadar bir çok alanda doğrudan temel katkı var. Al size direkt katkı Ortaçağ'ın en iyi Batılı matematikçisi olarak bilinen Fibonacci'yi tüccar babasıyla Akdeniz havzasında gezerken o dönemin Arap matematikçileri tarafından yetiştiriliyor. Batının onlu sayı sistemiyle tanışması ve Roma Rakkamlarını bırakması da Fibonacci sayesinde oluyor. Bugün kullandığımız Hindu-Arap numerik sistemin kökenine kimler ne katkı yapmış araştırın biraz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Söylediğiniz şeyler günümüz gerçeklerinin bazı kısımlarını yansıtsa da genele vurduğumuzda bana kalırsa açıkcası biraz talihsiz bir başlık ve bakış açısı olmuş. İslam dünyası için oturup şimdi bir sürü tarihsel analiz yapamayacağım ama el-harezmi bile tek başına yıkar bu önermeyi. Onun izinden giden gelişmeleri zincir halkaları gibi takip etsek uzaya giden yola kadar çıkabiliriz. Bilim evrenseldir yeri ve zamanına göre bir sürü dinden/dinsiz olanından insan bu yolun merdivenlerine basamaklar katmıştır. İşi sidik yarışına götürmenin ben pek bir faydasını görmüyorum. İslamin altın çağı olan 8-13 yy arasında Ortaçağ Avrupa'sına birçok alanda katkısı olmuştur. Klasik antik Yunan metinlerinin Ortaçağ Avrupası'na Arapça'dan tercüme edilmesinden, kimya ve matematikte temel bir sürü katkı İslam dünyasından gelmiştir, inkar edilemez bunlar. Kimyanın temeli simyanın o dönem batılı kaynaklarının çoğu belki hepsi Arap dünyası referanslıdır. Bu kadar düz ve hatalı bir mantık kurunca o dönemin Avrupalısı da o zaman müslümana muhtaç diyelim. Olmaz öyle şey. Cebirden, irrasyonel sayıların cebirsel denklemlerin çözümünde katsayı olarak kullanılmasına kadar bir çok alanda doğrudan temel katkı var. Al size direkt katkı Ortaçağ'ın en iyi Batılı matematikçisi olarak bilinen Fibonacci'yi tüccar babasıyla Akdeniz havzasında gezerken o dönemin Arap matematikçileri tarafından yetiştiriliyor. Batının onlu sayı sistemiyle tanışması ve Roma Rakkamlarını bırakması da Fibonacci sayesinde oluyor. Bugün kullandığımız Hindu-Arap numerik sistemin kökenine kimler ne katkı yapmış araştırın biraz.

Senin bunları öğrendiğin kaynaklarda bir sorun olmasın sakın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Söylediğiniz şeyler günümüz gerçeklerinin bazı kısımlarını yansıtsa da genele vurduğumuzda bana kalırsa açıkcası biraz talihsiz bir başlık ve bakış açısı olmuş. İslam dünyası için oturup şimdi bir sürü tarihsel analiz yapamayacağım ama el-harezmi bile tek başına yıkar bu önermeyi. Onun izinden giden gelişmeleri zincir halkaları gibi takip etsek uzaya giden yola kadar çıkabiliriz. Bilim evrenseldir yeri ve zamanına göre bir sürü dinden/dinsiz olanından insan bu yolun merdivenlerine basamaklar katmıştır. İşi sidik yarışına götürmenin ben pek bir faydasını görmüyorum. İslamin altın çağı olan 8-13 yy arasında Ortaçağ Avrupa'sına birçok alanda katkısı olmuştur. Klasik antik Yunan metinlerinin Ortaçağ Avrupası'na Arapça'dan tercüme edilmesinden, kimya ve matematikte temel bir sürü katkı İslam dünyasından gelmiştir, inkar edilemez bunlar. Kimyanın temeli simyanın o dönem batılı kaynaklarının çoğu belki hepsi Arap dünyası referanslıdır. Bu kadar düz ve hatalı bir mantık kurunca o dönemin Avrupalısı da o zaman müslümana muhtaç diyelim. Olmaz öyle şey. Cebirden, irrasyonel sayıların cebirsel denklemlerin çözümünde katsayı olarak kullanılmasına kadar bir çok alanda doğrudan temel katkı var. Al size direkt katkı Ortaçağ'ın en iyi Batılı matematikçisi olarak bilinen Fibonacci'yi tüccar babasıyla Akdeniz havzasında gezerken o dönemin Arap matematikçileri tarafından yetiştiriliyor. Batının onlu sayı sistemiyle tanışması ve Roma Rakkamlarını bırakması da Fibonacci sayesinde oluyor. Bugün kullandığımız Hindu-Arap numerik sistemin kökenine kimler ne katkı yapmış araştırın biraz.

Peki neden şimdi o zatlara benzer kimse ortaya çıkmıyor? İslam'ın altın çağı dediğiniz 8-12. yy lar arası ne olmuşta müslümanlar ilerlemiş, ve yine ne olmuşta karanlığa gömülmüşler?

Tarihin bu sorulara verdiği cevapları araştırırsan dediğimize geleceksin.

Atıp tutma. Köklere in.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiçbir sorun yok, tanışırsın yakında benimle de merak etme.

Anlamadım neden ve nasıl tanışacağım ki seninle?

Tarihten bahsediyorken, hele ki İslam tarihinden, antik Arap tarihinden ahkam kesiyorken çok dikkatli olmalısın.

Her okuğunu çapraz kontrole tabi tutmalısın.

Ama bundan da önce kaynakların sahihliğini ve güvenirliğini sınamak zorundasın.

Senin yazdıkların işkembe ürünü gibi duruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki neden şimdi o zatlara benzer kimse ortaya çıkmıyor? İslam'ın altın çağı dediğiniz 8-12. yy lar arası ne olmuşta müslümanlar ilerlemiş, ve yine ne olmuşta karanlığa gömülmüşler?

Tarihin bu sorulara verdiği cevapları araştırırsan dediğimize geleceksin.

Atıp tutma. Köklere in.

Nasıl bir bağnaz yaklaşımdır bu, benim bu yazdıklarımı atıp tutmam için direkt aptal olmam lazım. Ben pek öyle olduğumu zannetmiyorum. Köküne inersek sen zararlı çıkarsın hiç inmeyelim bence. Bilimde temel katkının kimden geldiğine bakarım ben. Ortaça döneminde İslam dünyasında temel bir sürü katkı geliyor, elbet bunların da öncesi var, elbet sıfır üzerine konulmuyor da sizin gibi bilimin nasıl ilerlediğinden habersiz bağnaz böyle bir yorum yapabilir. Evveliyatı olan aldığı bir konuya virgül koyup geri verimiyor, direkt temel bir katkı yapıyor.

Şimdi sulanmış müslüman kafasından elbette birşey çıkmaz, yıllardır da çıkmıyor, çıkmayacak da zaten. Sebepleri için buraya destan yazmak gerek. Davranış biçimlerini ve acizliklerini görmek istiyorsan açtığım diğer konuları oku da gör. Yalnız forumda boş beleş konularda müslümanlara aptal deyip sidik yarışına girmek de teist karşıtı bütün görüşlere pek birşey katmıyor, onu da belirteyim. Artık kızım sana diyorum diğer bütün gelinler de üzerine alınabilir.

tarihinde ButterflyT tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Söylediğiniz şeyler günümüz gerçeklerinin bazı kısımlarını yansıtsa da genele vurduğumuzda bana kalırsa açıkcası biraz talihsiz bir başlık ve bakış açısı olmuş. İslam dünyası için oturup şimdi bir sürü tarihsel analiz yapamayacağım ama el-harezmi bile tek başına yıkar bu önermeyi. Onun izinden giden gelişmeleri zincir halkaları gibi takip etsek uzaya giden yola kadar çıkabiliriz. Bilim evrenseldir yeri ve zamanına göre bir sürü dinden/dinsiz olanından insan bu yolun merdivenlerine basamaklar katmıştır. İşi sidik yarışına götürmenin ben pek bir faydasını görmüyorum. İslamin altın çağı olan 8-13 yy arasında Ortaçağ Avrupa'sına birçok alanda katkısı olmuştur. Klasik antik Yunan metinlerinin Ortaçağ Avrupası'na Arapça'dan tercüme edilmesinden, kimya ve matematikte temel bir sürü katkı İslam dünyasından gelmiştir, inkar edilemez bunlar. Kimyanın temeli simyanın o dönem batılı kaynaklarının çoğu belki hepsi Arap dünyası referanslıdır. Bu kadar düz ve hatalı bir mantık kurunca o dönemin Avrupalısı da o zaman müslümana muhtaç diyelim. Olmaz öyle şey. Cebirden, irrasyonel sayıların cebirsel denklemlerin çözümünde katsayı olarak kullanılmasına kadar bir çok alanda doğrudan temel katkı var. Al size direkt katkı Ortaçağ'ın en iyi Batılı matematikçisi olarak bilinen Fibonacci'yi tüccar babasıyla Akdeniz havzasında gezerken o dönemin Arap matematikçileri tarafından yetiştiriliyor. Batının onlu sayı sistemiyle tanışması ve Roma Rakkamlarını bırakması da Fibonacci sayesinde oluyor. Bugün kullandığımız Hindu-Arap numerik sistemin kökenine kimler ne katkı yapmış araştırın biraz.

Nasıl bir bağnaz yaklaşımdır bu, benim bu yazdıklarımı atıp tutmam için direkt aptal olmam lazım. Ben pek öyle olduğumu zannetmiyorum. Köküne inersek sen zararlı çıkarsın hiç inmeyelim bence. Bilimde temel katkının kimden geldiğine bakarım ben. Ortaça döneminde İslam dünyasında temel bir sürü katkı geliyor, elbet bunların da öncesi var, elbet sıfır üzerine konulmuyor da sizin gibi bilimin nasıl ilerlediğinden habersiz bağnaz böyle bir yorum yapabilir. Evveliyatı olan aldığı bir konuya virgül koyup geri verimiyor, direkt temel bir katkı yapıyor.

Şimdi sulanmış müslüman kafasından elbette birşey çıkmaz, yıllardır da çıkmıyor, çıkmayacak da zaten. Sebepleri için buraya destan yazmak gerek. Davranış biçimlerini ve acizliklerini görmek istiyorsan açtığım diğer konuları oku da gör. Yalnız forumda boş beleş konularda müslümanlara aptal deyip sidik yarışına girmek de teist karşıtı bütün görüşlere pek birşey katmıyor, onu da belirteyim. Artık kızım sana diyorum diğer bütün gelinler de üzerine alınabilir.

Bu konunun cevabı o kadar uzun ki, yazmaya üşendim ve araştır dedim. Ama daha önce yazılmış bir başlık hatırladım ve alıntıyla cevaplayabileceğimi düşündüm. Biraz uzun ama olsun. Sen buradan kendine düşeni al işte

;

.....................................................................................

Sadece islamiyet değil,kaprisli tanrı yapısına sahip tüm dinler girdiği her alan ve coğrafya da bilimsel ve gelişimsel anlamda tahribata yol açmıştır.. Bunu en basit haliyle bilim tarihi ve gelişimine baştan sona göz attığımızda tüm açıklığıyla görürüz..

Bilimin devreye girmesi Antik Yunan bilimiyle ve Thales gibi bir filozofun bilimsel ilk görüşü olan " evren sudan meydana gelmiştir" önermesiyle Millet'te başlar..Bu düşünce mitsel düşünceden rasyonel düşünceye geçişi temsil eder ve Thales ilk materyalist düşünceyi başlatan filozof olarak kabul edilir...Rönesans ve bilim'in bu gününe gelmesi antik yunan ve helenistik çağ filozoflarının etkileriyle başlamış ve devam etmiştir..Anaximender;,Anaximenes,Pithagoras,Empedocles,Socrates,Platon,Aristoteles, ve daha niceleri...

Söz konusu Coğrafya'ya ve yönetimlerine baktığımızda ;genel olarak Roma İmparatorluğun'dan önceki dönemler Antik Yunan tarihi olarak değerlendirilir ve Antik Yunan Çağı'nın M.Ö. 323 yılında ölen Büyük İskender'in hükümdarlığının başlaması ile sona erdiği kabul edilir. Bu döneme ise Helenistik Çağ adı da verilir.

Antik Yunan uygarlığının zirveye çıktığı, en çok geliştiği dönemler İskender yönetiminde olmuştur. Yunan kültürü içinde bir eğitim almış olan İskender, babası Filip'in ölmeden önce hazırlamış olduğu ortamı kaybetmemiş,fetihleriyle Antik Yunan kültürünü batıda Makedonya'dan doğuda Hindistan'a, kuzeyde Fergana'dan güneyde Mısır çöllerine kadar yaymıştır.Daha sonra parçalanan imparatorlukta Mısır ın yönetimini alan kral Ptolemy İskenderiye müzesini kurmuştur.Müzede yüzden çok ücretli öğretim üyesi,beşyüzbin civarında değerli dönem filozoflarının kitaplarının bulunduğu kütüphane,gözlem evleri,teşrih odaları ve bitki bahçeleri vardı.Bu büyük ve değerli bilgiler içeren kütüphanenin bir bölümünü M.S 390 da bir hristiyan papaz olan Theophilis,geriye kalan bölümleri de müslümanlar, dine karşı,allah'ın evren hakkındaki bildirilerine karşı yazılmış yazılar olarak niteleyecek ve yok edeceklerdir..İşte kilit nokta Antik yunan döneminin bitişi Roma imparatorluğunun hristiyanlığı kabul etmesiyle başlar theophilis gibi bir çok papazın işe karışması sonucu Avrupa 1000 yıl sürecek ve rönesans'a kadar devam edecek olan karanlık dönemine girecektir..O dönem İslamiyetin yeni çıkması ve genişleme hevesi de yayılmacılığı getirecek ve müslümanlar fethettiği ve genişledikleri oranda Yunan - Roma kültür mirası olan bu bilgilere ve kütüphaneye erişecek dillerine tercüme edecek ve 8-12 yy lar arasında ibni sina v.s. gibi bilginleri islam dünyasına kazandıracaktır...Bu dönem de zaten islamiyetin altın çağı olarak anılır ama oldukça kısa bir dönemdir..Felsefe öğrenmelerinin etkisiyle aynı dönemde İslamiyette mutezile akımının da etkileri görülür..

Mutezile akımı;dinde ilk kez dogmatik düşüncelerden şüphe etmeyi ve şüpheden sonra akılla düşünmeyi ve tanrısal bilimle bağdaştırmayı öne süren bir düşünce şeklidir..Onlara göre Kuran bu dünyada olan bir şeydir ve irdelenebilirdir..Bu akım islam inancına hareket getirmiş,dinin dogmalarında eleştirmeci düşünüş tarzı yaratmıştır..Bu akım öncüleri yunan felsefesini kavrayıp yeni katkılarla geliştirmişler...Matematik,tıp,astronomi,doğa bilimleri Hindistan'dan İspanyaya kadar tartışılıp geliştirilmiştir..İşte İslamın altın çağı denilen bu döneme girilmesinin altında, felsefeci bakış açısına sahip mutezile akımının islamiyetten ayrı bir ruha sahip olması yatar.Bu ruh tasavvuftur..Hatta bu akımdan olan Hallacı Mansur, Enel Hak dediği için yobazlar tarafından öldürülmüştür..Mutezile akımı yunan felsefesinin mirası ve bilim çağını ancak 200 yıl yaşatabilmiş ardından ne yazık ki yine imanı akıldan üstün tutan gerici ve yobaz akımlara yenilmiştir.. Medreselerde nakilcilik öğretisi getirilmiş mutezileye saldırılmıştır..

Aşari ve Gazali'nin akılcılığa karşı olan yobaz düşünceleri iktidarlarca tartışılmaz bir öğretiye dönüşmüş ve "Tanrıyı açıklamaya çalışmak tanrıyı yadsımak olur","akıl hiç bir şeyi çözmez,tanrı'nın iradesi dışında bir doğadan söz edilemez" düşüncesi gerçek kabul edilmiş ve müslümanlık ortaçağı başlamıştır... Selçuklu iktidarı ve özellikle Osmanlı'da Fatih'ten sonra Gazalinin öğretisi benimsenmiş ve aklı kıt nesiller tarafından bu böyle gelmiş böyle gitmektedir..

Dikkat ederseniz Roma İmparatorluğunda hristiyanlık kabul edilmeden önce felsefe ve bilim gelişiyor,herhangi bir sorun gözükmüyor..Ne zaman Romalılar hristiyanlığı kabul ediyorlar karanlık döneme giriliyor..Akabinde İslamiyet fetihlerle yayılmaya başlıyor ve sözkonusu coğrafya'ya ulaşıyor, Yunan - Roma kültür mirası ve filozofların kitaplarına erişmesiyle beraber, mutezile akımının da etkisiyle bir ilerlemeye tanık olunuyor..İslamın altın çağı Gazali sayesinde ve yine dinin sabotesiyle sona erdiğinde ise , bu defa hristiyanlar'da rönesansla birlikte kiliseye bir karşı gelişe tanık oluyoruz ve felsefe sayesinde bilim durdurulamaz haliyle tanrıyı batı'da şah mat edip gelişme geri dündürülemez şekilde tam gaz günümüze kadar devam ediyor..Bu da bize dinlerin olduğu yerde bilimin,düşüncenin ve gelişmenin asla olamayacağını açıkça gösterir...

http://www.ateistfor...pic=38943&st=20

tarihinde Cariye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlamadım neden ve nasıl tanışacağım ki seninle?

Tarihten bahsediyorken, hele ki İslam tarihinden, antik Arap tarihinden ahkam kesiyorken çok dikkatli olmalısın.

Her okuğunu çapraz kontrole tabi tutmalısın.

Ama bundan da önce kaynakların sahihliğini ve güvenirliğini sınamak zorundasın.

Senin yazdıkların işkembe ürünü gibi duruyor.

Birşeyden haberin yok ne klasik İslam tarihinden bahsediyorsun sen. Az indexe girmiş makaleleri karıştır oku, belki bilim hakkında dünya görüşün gelişir. Konusu da önemli değil okuduğunun. Yürü git işine kime ne laf anlatıyorum. Müslümanınkinin hadi sebebi var da ateistin cahili de hiç çekilmiyor. tarihinde ButterflyT tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

@Cariye,

Bana kopyala/yapıştır yapma zira benim neyi ne kadar araştırmaya kasabileceğimi bilmen lazım. Sana o kadar diyorum. Senin dediklerin olayın siyasi/felsefik boyutudur, din (ki kullandığım anlam inanç, ruh, maneviyat ve kurumsallaşmış dinlerin bütününü kapsar) bilimin başlangıçını oluşturur. O dönemin büyücüsü (animistik) doğayı öyle yorumladı, ve bu o günün şartları içinde en rasyonel bakış açısıydı. Ancak bilim ilerledikçe ayrım başladı bir taraf bugün bilinen bilimsel metotları kendisine referans alırken öteki taraf kendi mitlerini ve bugün bildiğimiz kurumsal dinleri oluşturdu. Kökenleri aynı olan birbirinden nefret eden iki eski sevgili gibiler şuanda. Mutezile enteransdır ama İslamin altın çağındaki tüm pozitif gelişmleri ona bağlamak rasyonellikten uzaktır. Tek tek temellendirmek, tarihi referanslarla ciddi şekilde dekstelemek gerek. Hindistan'dan, Endülüs Emevisi'ne kadar geniş bir çoğrafyadan bahsediyoruz. Tek bir Mutezile üzerinden teorini ak pak yapamazsın. Ayrıca bazı şeyler genellenemez, kişi dibine kadar müslüman olup yeri geldiğinde senden benden rasyonel düşünebilir. Sayılarla dans edebilir bunu önünü alamazsın. Kırık olur kafa çıkık olur ama onu fikirsel olarak inandığı şeyden de ayrımazsın. Dolayısıyla kah Mutezile, kah bireyselik, kah bambaşka sebeplerden olsun Ortaçağ'da İslam çoğrafyasının bilime direkt katkısı olmuştur bunu inkar edemezsin de, fikrini doğrulamak için mutlak doğruymuş gibi Mutezile'ye dayandıramazsın. Tarihleri direkt hatırlamıyorum ama sanırım İslamın altın çağına denk gelen bir tarihti bir İslam bilgini geometriyi övüp üzerine yazarken bir kaç yüz yıl sonra başka bir çoğrafyanın İslam bilgini geometriyi boş gereksiz bir iş olarak İslam dışına itmiştir. Bugün din ile bilimi aynı yerde tutamazsın. Bugünün teistleri her ne kadar bu eski sevgilileri barıştırmak isteseler, mealler üzerinden gereksiz değişiklikler yapmak isterseler de olmaz. Bir daha birbirlerine kavuşamayacakları şekilde birbirlerinden ayrılmışlardır. Sen de benim ne demek istediğimi anla, o zaman konuşalım yoksa aynı zemine gelmeden anlaşmamız mümkün değil.

tarihinde ButterflyT tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

@Cariye,

Bana kopyala/yapıştır yapma zira benim neyi ne kadar araştırmaya kasabileceğimi bilmen lazım. Sana o kadar diyorum. Senin dediklerin olayın siyasi/felsefik boyutudur, din (ki kullandığım anlam inanç, ruh, maneviyat ve kurumsallaşmış dinlerin bütününü kapsar) bilimin başlangıçını oluşturur. O dönemin büyücüsü (animistik) doğayı öyle yorumladı, ve bu o günün şartları içinde en rasyonel bakış açısıydı. Ancak bilim ilerledikçe ayrım başladı bir taraf bugün bilinen bilimsel metotları kendisine referans alırken öteki taraf kendi mitlerini ve bugün bildiğimiz kurumsal dinleri oluşturdu. Kökenleri aynı olan birbirinden nefret eden iki eski sevgili gibiler şuanda. Mutezile enteransdır ama İslamin altın çağındaki tüm pozitif gelişmleri ona bağlamak rasyonellikten uzaktır. Tek tek temellendirmek, tarihi referanslarla ciddi şekilde dekstelemek gerek. Hindistan'dan, Endülüs Emevisi'ne kadar geniş bir çoğrafyadan bahsediyoruz. Tek bir Mutezile üzerinden teorini ak pak yapamazsın. Ayrıca bazı şeyler genellenemez, kişi dibine kadar müslüman olup yeri geldiğinde senden benden rasyonel düşünebilir. Sayılarla dans edebilir bunu önünü alamazsın. Kırık olur kafa çıkık olur ama onu fikirsel olarak inandığı şeyden de ayrımazsın. Dolayısıyla kah Mutezile, kah bireyselik, kah bambaşka sebeplerden olsun Ortaçağ'da İslam çoğrafyasının bilime direkt katkısı olmuştur bunu inkar edemezsin de, fikrini doğrulamak için mutlak doğruymuş gibi Mutezile'ye dayandıramazsın. Tarihleri direkt hatırlamıyorum ama sanırım İslamın altın çağına denk gelen bir tarihti bir İslam bilgini geometriyi övüp üzerine yazarken bir kaç yüz yıl sonra başka bir çoğrafyanın İslam bilgini geometriyi boş gereksiz bir iş olarak İslam dışına itmiştir. Bugün din ile bilimi aynı yerde tutamazsın. Bugünün teistleri her ne kadar bu eski sevgilileri barıştırmak isteseler, mealler üzerinden gereksiz değişiklikler yapmak isterseler de olmaz. Bir daha birbirlerine kavuşamayacakları şekilde birbirlerinden ayrılmışlardır. Sen de benim ne demek istediğimi anla, o zaman konuşalım yoksa aynı zemine gelmeden anlaşmamız mümkün değil.

Durağan zihinli ( Aptal dememek için) ...Tabii copy yapacam. Belirttim üstelik yapacağımı, altına da linkini verdim. Sana mı soracağım yazımı kopyalarken.

Madem ben doğrusunu anlatamadım, sen doğrusunu anlat bakalım ve tarihi yeniden yaz.

Bir de doğru oku yazılanları. Mutezile akımı değil konu sadece.

tarihinde Cariye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Durağan zihinli ( Aptal dememek için) ...Tabii copy yapacam. Belirttim üstelik yapacağımı, altına da linkini verdim. Sana mı soracağım yazımı kopyalarken.

Madem ben doğrusunu anlatamadım, sen doğrusunu anlat bakalım ve tarihi yeniden yaz.

Kasamayacağım senin nurlu yüzün için şimdi bu kadarını, beleşçi olma lütfen. O kadarı için biraz sen de emek ver, biraz oku araştır. Hem o durağan yerlerine! hareket katarsın biraz enerji gelir, kopyala yapıştır yapa yapa, boş polemik konularında laf yarışına gire gire müslümandan farkın kalmamış. Ben işareti gösterdim yolu da sen takip ediver. Bir de herşeye bu kadar agresif olma.

Artı mesajım konuyu açan arkadaşaydı ve agresif değildim, sadece onun farklı bakmasını istedim, gözünden kaçırdığı noktalar vardı. Sağol ama senin gibiler sayesinde polemik kotamı da bugün doldurmuş oldum. Kafi bu kadarı.

Konuyu açan arkadaş da kusura bakmasın bu gereksiz polemik yüzünden...

tarihinde ButterflyT tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

skander,

iddiamın kanıtlanamayacak oluğunu sen de biliyorsun. Ancak senin bile işaret ettiğin çalışmada bilimde ateistlerin yani kelime anlamı olarak tanrıya inanmayanların sayısı (ateizm atheos dan gelir. a olumsuzluk theos tanrı anlamındadır.) normalde çok daha fazla ve yaş ilerledikçe bu oran artıyor.

Einstein da spinozanın tanrısına inanıyordu. Sana göre ateist değildi belki ama bana göre ateistti. Kendine göre bile ateist olmayabilir ancak bana göre ortada bir tanrı olmadığı sürece bunun adı ateizmdir.

Bir ateist fala inanıyorsa ona sen ateist değilsin mi diyeceğiz? Ya da rüya tabirlerine. Ateizm hiçbirşeye inanmamak mı? Yoksa bir tanrının varlığına inanmamak mı?

Senin rahatsız eden nedir? Haklı olabileceğim kuşkusu mu? Elbette haklıyım. Çık tüm dünyaya bilimadamı kimliğin ile evrimin var olmadığını haykır. Allahın Kuranı koruduğunu haykır. Sana g.tleri ile güleceklerdir. Sen de kendini bilimadamı sanmaya devam edeceksin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kasamayacağım senin nurlu yüzün için şimdi bu kadarını, beleşçi olma lütfen. O kadarı için biraz sen de emek ver, biraz oku araştır. Hem o durağan yerlerine! hareket katarsın biraz enerji gelir, kopyala yapıştır yapa yapa, boş polemik konularında laf yarışına gire gire müslümandan farkın kalmamış. Ben işareti gösterdim yolu da sen takip ediver. Bir de herşeye bu kadar agresif olma.

Artı mesajım konuyu açan arkadaşaydı ve agresif değildim, sadece onun farklı bakmasını istedim, gözünden kaçırdığı noktalar vardı. Sağol ama senin gibiler sayesinde polemik kotamı da bugün doldurmuş oldum. Kafi bu kadarı.

Konuyu açan arkadaş da kusura bakmasın bu gereksiz polemik yüzünden...

Tamam da kardeşim işi boğuntuya getirip cevapsız bırakma. Sorumu yanıtla önce..İslam tarihinde YY dır o büyük düşünürlerden neden hiç çıkmıyor? Bunlar neden 8-12. yy arasında çıkmışlar? O tarihlerden bu yana bu bilim beyinli müslüman insanlara ne olmuş?

Neden 8-12. yy lar? Neden 18. 19. 21. yy değil?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...