Jump to content

İslam neden geri kaldı?


Recommended Posts

elimde e-book olarak kurtubi nin taberi nin ibn kesir(ilk buna bakarım) in tefsirleri var ilk önce bunlara bakarım

sonra seyyid kutup ve mevdudi nin tefsirlerine bakarım

sonra da diğer tefsirlere bakarım razi nin tefsiri elmalılı nın tefsiri vs

ehli sünnetin hadis alimleri kimlerse onlara güveniyorum.

Bunları paylaşman mümkün mü acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 505
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bakalım çözüm bulabildiniz mi diye tekrar geldim. Eğer çözüm bulamazsanız İslam kaynaklarının hiçbir işe yaramadığı da ortaya çıkacak. Bunu size tekrar hatırlatacağım buralarda olursam.

Evet, çözümünüz nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birkac hadisde benden

Ümmü Harâm (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Deniz tutması sebebiyle (gemide) kusan kimseye şehit sevabı verilir. Boğularak ölene de iki şehit sevabı vardır”. (K.S. 1151 C.5 S.260 Akçağ, alıntısı Ebû Dâvûd Cihad 10,(2493) )

.... İbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (s.a.) ihrâma girerken başı(nın saçları)nı bal ile toplamıştır. (Ebû Dâvud, K. El-Menâsik (11), Bâb 12 C.6 H.1748 Şamil 1988. )

Ebû Hûreyre ® şöyle demiştir: Ölüm meleği Mûsâ Peygamber’e gönderildi. Melek Mûsâ’ya gelince, Mûsâ, meleğe bir tokat vurdu. Melek Rabb’ına döndü ve:

- Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin, dedi.

Allah, meleğe gözünü iâde etti ve tekrar Mûsâ’ya dön (dedi)..........

(Buhâri, Kitâbu’l-Cenâiz 95 C.3 S.1261 Ötüken 1987. )

"Peygamber 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti" (Buhari).

o hz.süleymandı be.. neyse yorum yapmıyorum

"Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir" (Buhari 97/24, 10/129 ve 68. surenin tefsiri).

"Uğursuzluk üç şeydedir, at, ev ve kadın" (Buhari 76/53).

"Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113).

"Tüm kara kufuryokleri öldürünüz. Çünkü onlar şeytandır" (Hanbel 4/85; 5/54).

"Karga fasıktır" (Buhari 59/16; Hanbel 2/52).

"Allah zamandır" (Muvatta 56/3).

"Erkegin suyu beyazdir. Kadinin suyu ise saridir. Ikisi birlesir ve erkegin menisi kadinin menisine üstün gelirse Allah'in izniyle çocuk erkek olur. Kadinin menisi erkegin menisine üstün gelirse çocuk Allah'in izniyle kiz olur" buyurdular. Yahudi: "Vallahi dogru söyledin! Sen gerçekten hak peygambersin" dedi ve ayrildi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Bu adam bana soracagini sordu. Ben bunlardan birsey bilmiyordum. Tâ ki Allah onlari bana bildirdi" buyurdular." Müslim, Hayz 34, (315). 1941 -

hepsi alinti

Bunlardan medet uman, bunlarla cözüm arayan topluluk sürünmeye, rezil olmaya, kisilere-devletlere KUL olmaya mahkumdur.

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Uğursuzluk üç şeydedir, at, ev ve kadın" (Buhari 76/53).

"Hz. Aişe'ye, Ebû Hureyre, "Rasûlullah'm Uğursuzluğuk, üç şeydedir: Kadında, Evde ve Attadır" buyurduğunu haber veriyor, ne dersiniz diye sormuştu. O, şöyle cevap verdi: "Ebû Hüreyre Rasûlullah'ın huzuruna girdiğinde Rasûlullah: ALLAH Yahudileri kahretsin. Onlar: Uğursuzluk ÜÇ şeydedir: Kadında, Evde ve Atta­dır" diyorlardı, diye (Yahudilerin inananı) anlatıyordu. Ebû Hü­reyre hadisinde baş tarafım ezberleyememiş(Tayalisi, Müsned, 215 nr. 1537; İbn Hacer, Fethü'l-Bari, VI, 47.)

5754 - Ebu Hureyre'den, dedi ki : Rasulullah (s.a.v.)'i "Uğursuzluk yoktur. Bunun hayırlısı tefe'uldur" diye buyururken dinledim. Ashab: "Tefe'ul nedir diye sorunca, Allahrasulu : "sizden birinizin işiteceği güzel bir sözdür" buyurdu.

(İbn Hacer el Askalani; Fethul Bari (Sahih-i Buhari şerhi); Bab Tıb, C. 11 s. 489)

Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiği gibi İbn Hibban ve Hakim de sahih olduğunu belirttiği aynı zamanda Sa'd' ın merfu olarak rivayet ettiği hadis şöyledir :

"Şu üç husus Ademoğlunun mutluluğundandır: Saliha bir kadın , uygun bir mesken ve uygun bir binek. Şu üç husus da Ademoğlunun bedbahtlığındandır : Kötü kadın, kötü mesken ve kötü binek".

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ebû Hûreyre ® şöyle demiştir: Ölüm meleği Mûsâ Peygamber’e gönderildi. Melek Mûsâ’ya gelince, Mûsâ, meleğe bir tokat vurdu. Melek Rabb’ına döndü ve:

- Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin, dedi.

Allah, meleğe gözünü iâde etti ve tekrar Mûsâ’ya dön (dedi)..........

(Buhâri, Kitâbu’l-Cenâiz 95 C.3 S.1261 Ötüken 1987. )

Allah (c.c.), Musa'ya ölüm meleğini gönderdiğinde tam o sırada ruhunu kabzetmeyi murat etmemişti. Ölüm meleği onu denemek üzere gönderilmişti. Musa'nın ölüm meleğinin gözüne tokat indirmesi ise, ona iznini almadan evine girmiş bir insan olarak gördüğünden dolayıdır. Onun ölüm meleği olduğunu bilmiyordu. Şeriat koyucu da müslümanın evine izinsiz bakan kimsenin gözünü çıkarmayı mubah kılmıştır.

Melekler İbrahim'e ve Lut'a da insan suretinde gelmişler ve ilk anda onları tanımamışlardı. Eğer İbrahim (a.s.) onları tanımış olsaydı onlara yiyecek ikram etmezdi. Şayet Lut (a.s.) onları tanımış olsaydı, kavminin onlara zarar vereceğinden korkmazdı.

Musa'nın ölüm meleğini tanıdığını varsayacak olursak bu bidatçi şahıs, melekler ile insanlar arasında kısasın meşru olduğunu nereden biliyor?

Diğer taraftan ölü meleğinin Musa'dan kısas isteyip de ona kısas uygulamadığını nereden çıkartıyor?

Hattabi, İbn Huzeyme'nin açıklamalarını özetledikten sonra şunları da eklemektedir:

Musa'nın onu kendisinden bu şekilde uzaklaştırmak istemesi , tabiatı itibariyle hiddetli birisi oluşundandır. Diğer taraftan Allah ölüm meleğine gözünü tekrar iade etti ki Musa da o meleğin Allah tarafından geldiğini bu yolla bilsin. Bundan dolayı o vakit Musa'nın teslimiyet gösterdiğini anlıyoruz.

Nevevi de diyor ki : Kendisine tokat atılanı sınamak amacıyla yüca Allah'ın Musa'ya böyle bir tokat atma iznini vermiş olması da olmayacak bir şey değildir.

Başkası da şöyle demektedir: Ona tokat indirmesinin sebebi, kendisini tercih yapmakta serbest bırakmadan önce ruhunu kabzetmek üzere gelişi idi. Çünkü sabit olduğuna göre istediğini tercih etmekte serbest bırakılmadıkça hiç bir peygamberin ruhu kabzedilmemiştir. Bundan dolayı ikinci defa onu tercihte serbest bırakınca boyun eğip, itaat etmiştir.

Görüşler arasında doğruya en yakın olanın bu olduğu söylenmiş olmakla birlikte bu görüşün doğruluğu da tartışılabilir. Çünkü sorunun esasında dönülerek tekrar şöyle denilebilir:

Ölüm meleği ne diye Allah'ın peygamberinin ruhunu kabzetmeye kalkıştı ve bu husustaki şartı (yani peygamberlere has bir özellik olan muhayyer bırakma şartını) yerine getirmedi? O zaman buna da tekrar : Bu imtihan olmak üzere meydana gelmiştir, denilir.

Hadisten anlaşıldığına göre melek insan suretinde görünebilir. Bu husus pek çok hadiste zikredilmiş bir konudur.

Yine hadisten anlaşıldığına göre Arz-ı Mukaddes'te defnedilmesinin bir fazileti vardır.

(Sahih-i Buhari Şerhi; İbn Hacer el Askalani: Fethu'l Bari ; C. 7, S: 112 -113)

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir" (Buhari 97/24, 10/129 ve 68. surenin tefsiri).

müteşabihatları anlarken teşbihe (yaratılanlara benzetilmez) düşülmez .kapının kolu dediğimizde kapının üstünde insan kolu düşünmeyiz.Allah ın eli ,baldırı, yüzü müteşabihtir.Yaratılanlara benzetilmez. (ali imra suresi 7. ayet gereği bunların gerçek manası bilinmez)

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113).

Hz. Enes’in bildirdiğine göre Rasulullah (s.a.v.) -savaşa giden askerlerine hitaben- şöyle buyurdu:

Allah’ın adıyla, Allah’ın inayetiyle ve Rasulullah’ın dini üzere (cihad etmek üzere) yürüyün. Sakın piri fani yaşlıları, çocukları, kadınları öldürmeyin. Ganimetten bir şey çalmayın, ganimetlerinizi toplayıp uygun bir şekilde muhafaza edin. İyi davranış sergileyin, şüphesiz Allah iyi, güzel davrananları sever.”

(Ebu Davud, Cihad, 90; Neylu’l-Evtar,7/246).

Fakat bu sınıflardan savaşa katkısı olan , yardım edenlerin öldürülmesini de emretmiştir. Aynı zamanda mecburiyet durumlarında yani gece baskınlarında bunların ehilleri istemeden de öldürülmesi sonucunda bir sakınca olmadığı bildirilmiştir.

Yahudi gibi maddiyat düşkünü kafirlerin kaleye sığınıp savaşmamak için kapıları kitlemesi üzerine Rasulullah Allahın izniyle onların ağaçlarını dahi kesitrmiştir.

Tüm bunlar savaş stratejisi gereğidir. Normal şartlarda olacak işlerden değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113).

Hz. Enes’in bildirdiğine göre Rasulullah (s.a.v.) -savaşa giden askerlerine hitaben- şöyle buyurdu:

Allah’ın adıyla, Allah’ın inayetiyle ve Rasulullah’ın dini üzere (cihad etmek üzere) yürüyün. Sakın piri fani yaşlıları, çocukları, kadınları öldürmeyin. Ganimetten bir şey çalmayın, ganimetlerinizi toplayıp uygun bir şekilde muhafaza edin. İyi davranış sergileyin, şüphesiz Allah iyi, güzel davrananları sever.”

(Ebu Davud, Cihad, 90; Neylu’l-Evtar,7/246).

Fakat bu sınıflardan savaşa katkısı olan , yardım edenlerin öldürülmesini de emretmiştir. Aynı zamanda mecburiyet durumlarında yani gece baskınlarında bunların ehilleri istemeden de öldürülmesi sonucunda bir sakınca olmadığı bildirilmiştir.

Yahudi gibi maddiyat düşkünü kafirlerin kaleye sığınıp savaşmamak için kapıları kitlemesi üzerine Rasulullah Allahın izniyle onların ağaçlarını dahi kesitrmiştir.

Tüm bunlar savaş stratejisi gereğidir. Normal şartlarda olacak işlerden değildir.

Sanki müslümanlar maddiyat için değil de yüksek değerler için savaşıyorlardı.

Onların da gözü yahudilerin mallarında ve onlardan elde edecekleri cariye ve kölelerdeydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu başlığı "İslam neden geri kaldı?"

İçerik;

- partiler üzerinden siyaset tartışması,

- namaz tartışması,

- konuyla alakasız bol bol ayet, hadis paylaşımları,

- forum adabını bilmeden bazı yerlerde uzun yazıları alıntılayıp tek cümlelik cevaplar,

- sayfalarca devam eden ikili tartışmalar

toplu yapılan MSN sohbetinin forum üzerinden yapılan haline dönmüş. Dün açılan ve 21 sayfa olan konu oysa ilgimi çekmiş ve belki kayda değer fikirler yazılmıştır dedim ama gördüklerimi yukarıda özetledim. Bir de neden geri kaldık diye tartışıyorsunuz cidden ironik. Konu altına yazılan çizilen herşey boş olmuş, yazık. Dahasını da söylerdim ama susmak kafi şimdilik. Bence @haci'nın artık bazı konulara el atması gerek.

tarihinde ButterflyT tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakalım çözüm bulabildiniz mi diye tekrar geldim. Eğer çözüm bulamazsanız İslam kaynaklarının hiçbir işe yaramadığı da ortaya çıkacak. Bunu size tekrar hatırlatacağım buralarda olursam.

Sayfalarca yazdınız. Sonuç? İslam'ın temel kaynakları olan Kuran ve hadislerden böylesine önemli bir konuda uygulanabilir bir çözüm bulabildiniz mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Estağfurullah kardeşim. Sana daha önce gözünden kaçan bir ayeti yazayım:

”Ve (O İsrailoğulları) sabrettikleri zaman onlardan rehberler kılmıştık ki bizim emrimizle doğru yola sevk ederlerdi. Ve ayetlerimize yakinen (şüphesiz) inanmışlardı.(Secde 24)

Bu ayetten ne anlıyorsun?

Peygamberimizden öğrendiğim bir yöntem, ayetten anlamadığımızı başka ayetle anlamaya çalışmaktır.İçinde rehber kelimesi geçen ayetlere baktım.hem tevrat ,hem hz Musa için rehber ifadesi kullanılıyor.Bu ayette uyarıcı olan ve her topluma gönderilen rehberlerden bahsediyor.Benim anlayabileceğim bu kadar.gerisi benim için kafadan yorum olur.

Ra’d 7

(Mekkî 96) Kafirler diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (Halbuki) sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hadis No : 5937

Ravi: İbnu Ömer

Tanım: Resulullah (sa) buyurdular ki: “İyne usulüyle alış-verişte bulunur, sığırların peşine düşer, ziraate razı olur ve cihadı da terkederseniz, Allah size öyle bir zillet verir ki, dininize tekrar rücu etmedikçe o zilleti kaldırmaz.”

Kaynak: Ebu Davud, Büyu 56, (3462)

cevap burda astral

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vira adlı arkadaş temel konularda bilgisiz kalmış; muhalefeti esir alan sürü psikolojisinden kurtulamamış besbelli.

Fakat; kendisi rastlantı eseri de olsa ve koşulları yeteri kadar değerlendirmeden hükme varmış olsa bile haklı olduğu bir nokta var ki o da Kemalizmin İnönü devrinde ve bizzat İnönü tarafından baltanlanmaya başladığıdır.

Atatürk bir halk kahramanı olmasının yanı sıra O'nu evrensel ve eşsiz kılan bir özelliğe daha sahiptir.

O da Atatürk'ün aydınlanmacı, eğitmen, devrimci kişiliğidir.

Aydınlanmacılığı ve devrimciliği Atatürkten çekip alırsanız geriye sadece ülkesi için savaşmış ve zafer kazanmış zeki bir asker kalır.

Oysa Atatürk neyle savaştığını ve nasıl savaşılacağını çok iyi bilen üstün taktik yetenekleri olan dengeli, gerçekçi ve yılmaz bir aydınlanmacıdır.

İslamı tımar edebilen tek liderdir ve nasıl bir canavarla savaştığının farkındadır.

İnönü ise büsbütün farklı bir strateji gütmüş ve sonunda da çuvallamıştır.

Olumsuz koşulları lehine çevirebilecek siyasi dehadan yoksundur.

Laikliğin ve laik eğitimin önemini yeterince kavrayamamış, din derslerinin ileride nasıl bir belaya dönüşeceğini kestirememiştir.

En ufak bir hata yapma lüksüne sahip olmadığı halde hata üzerine hata yapmış ve sonunda kendisinin de etkisiz eleman haline geldiği gerici bir ortamın temellerini kendi elleriyle atmıştır.

He ya, bilgisiz kalmışım sen gelip beni doğrular nitelikte şeyler yazmışsın. Çok sağolasın. Bu gerici ortamın temellerini atarken bir etken olarak emperyalizm de varmış angor arkadaşım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu başlığı "İslam neden geri kaldı?"

İçerik;

- partiler üzerinden siyaset tartışması,

- namaz tartışması,

- konuyla alakasız bol bol ayet, hadis paylaşımları,

- forum adabını bilmeden bazı yerlerde uzun yazıları alıntılayıp tek cümlelik cevaplar,

- sayfalarca devam eden ikili tartışmalar

toplu yapılan MSN sohbetinin forum üzerinden yapılan haline dönmüş. Dün açılan ve 21 sayfa olan konu oysa ilgimi çekmiş ve belki kayda değer fikirler yazılmıştır dedim ama gördüklerimi yukarıda özetledim. Bir de neden geri kaldık diye tartışıyorsunuz cidden ironik. Konu altına yazılan çizilen herşey boş olmuş, yazık. Dahasını da söylerdim ama susmak kafi şimdilik. Bence @haci'nın artık bazı konulara el atması gerek.

Bence @haci'nın artık bazı konulara el atması gerek.

Hahaha, haci gel bizi ileri götürrr..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimse çevrilemez tabiki. Ancak olayı sadece kurana indirgemekte doğru değil.Peygamberi unutmamak lazım. Yoksa işte biri çıkar ben kuranı okudum böyle yazıyor böyle yorumladım da der. Malum arkadaş gibi mesela.Çıkar kuranda namaz yok der.Kadın erkek beraber oyun oynayabilir der. Çünkü kuranda yazmıyor der.

Peygamberi,sünnetlerini arka plana atmayalım lütfen.

Sen kurandan peygamberi unutmakla ilgili bir ilham almıyorsan kimsede almaz.Eğer alıyorsa kendi bileceği iş.Kuran samimi olana bir hidayet rehberi değilmidir.

Her samimi inanan müslümanın, senin gibi kurana sarıldığını düşün.O zaman onları yolundan kim döndürebilir.Papaz mı, rahip mi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Allah-u Teâlâ ilmi size ihsan buyurduktan sonra (hafızanızdan) zorla çekip almaz. Lâkin âlimleri, ilimleri ile beraber cemiyet içinden alır, ruhlarını kabzeder. Artık kara câhil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini ihtiyaçlarını sorarlar, onlar da (Âyet, Hadis gözetmeden) kendi düşünce ve arzularına göre fetva verip, hem kendileri saparlar hem de başkalarını saptırırlar." (Buhârî Tecrîd-i sarîh: 2174)

cübbeli ,kurşun dökmek caizdir çünkü şeyhimin annesi babası kurşun dökerdi diyen bir kişinin tarikatındadır

Cübbelinin şeyhi dese ki ; ben Allahın olmadığına karar verdim, başka yaratıcı varmış,

Sence cübbeli yine şeyhine tabi olur mu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır. Kuran'dan çözüm bulabilmeniz için Kuranın anlaşılabilir, apaçık ve gerçekten işe yarayan bir kitap olması gerekir. Bunun diğerlerince kabul edilmesi hiç önemli değil. Zaten okuyanın işine yarrdı ve anlardı. Anladığını da uygulardı.

Bence senin de samimi olarak okuman gerekir.Samimi okuduğun da, Kuran sana nasıl anlaman gerektiğini anlatır.Kuran apaçık bir kitaptır. Pek çok müslüman buna inanmasa da.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Peygamber eşitti Allah diyen bir düşüncenin yanlış olduğunu kuranı ve peygamberini tanıyıp bilen birinin bu islama uygundur demesi normal değil.

İhlas suresi yeterde artar bile buna cevap olarak

1 De ki; O Allah bir tektir.

2 - Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir

3 - Doğurmadı ve doğurulmadı

4 - O 'na bir denk de olmadı.

Varsayalım ki, peygamber eşittir Allah diyen müslümanlar var.Neye dayanarak bunu diyorlar.Kurana dayanarak mı.
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...