Jump to content

Recommended Posts

Parası olduğu halde ekmek çalıyorsa ya delidir ya da psikolojik sorunları vardır. Her iki durumda da cezai ehliyeti yok demektir. Ya da özel nedenlerde dolayı bunu yapmıştır. Bakkala düşmanlığı vardır belki. O zaman da ekmek çalmak istediği ve ya herhangi bir hırsızlık yapmak istediği için değil bakkal sahibine ceza vermek için yapmış demektir. Sonuçta amaç keyfi olmuyor. Ya bir bir amaca yönelik ya da akli yetersizlikler ve kişilik bozukluklarından kaynaklanıyor demektir. Keyfi hırsızlık diye bir şey yoktur. Çok zengin olmak isteyen kişi de bakkal değil değil banka soyar. O zaman bile bunu keyfi olarak değil zengin olmak için yapmış demektir. Yani hırsızlık eylemini yaratan şey ihtiyaçlar ve yaşam şartlarıdır. hiçbir şekilde dinin ön gördüğü cezaların uygulanması akıl dışıdır. Zaten yargılamada akli hukuk kurallarının uygulanma nedeni de budur. Ancak hiçbir şekilde keyfilik yoktur.

Keyfiden kastım neydi sanıyorsun?Para hırsı,güç hırsı vb. Sen sırf 1 araba değil de 2 araba istediği için başkasının arabasını çalan birine ne ceza verirsin?Bu insan zaten akılsızın tekidir.Kendini kontrol edemiyorsa cezayı da hakeder.Çalarsan cezayı da çekersin.Ceza istemiyorsan çalma.Bu kadar basit !

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 115
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sence devletten 990 000 000 TL çalmak mı daha ağır yoksa tecavüz mü?Koşullar her şeyi değiştirebilir.

Soyle sormak lazim, birgun karanlik bir yoldan gecerken karsina 10 tane adam cikti. Dediler ki ya parani, ya kicini. 990.000.000 liran olsa demekki hemen yere domalacaksin.

Ama mesela sadece 100 liran olsa hemen parayi verip kici kurtaracaksin.

Demek ki neymis, herseyin bir degeri varmis, bu arkadasin kicinin bile.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soyle sormak lazim, birgun karanlik bir yoldan gecerken karsina 10 tane adam cikti. Dediler ki ya parani, ya kicini. 990.000.000 liran olsa demekki hemen yere domalacaksin.

Ama mesela sadece 100 liran olsa hemen parayi verip kici kurtaracaksin.

Demek ki neymis, herseyin bir degeri varmis, bu arkadasin kicinin bile.

İlginç bir yaklaşım.Bunu hukukçulara da söyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç bir yaklaşım.Bunu hukukçulara da söyle.

E soruya cevap vermemissin. 990.000.000 TL mi, kicin mi?

Hala devletin 990.000.000 TL sinin daha degerli oldugunu dusunuyormusun, soz konusu olan senin kicin olunca?

Link to post
Sitelerde Paylaş

E soruya cevap vermemissin. 990.000.000 TL mi, kicin mi?

Hala devletin 990.000.000 TL sinin daha degerli oldugunu dusunuyormusun, soz konusu olan senin kicin olunca?

Ben kanunlardan bahsediyorum.Kanunlara göre hangisi daha değerli?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben kanunlardan bahsediyorum.Kanunlara göre hangisi daha değerli?

Sen bunun cevabini "kendi" acindan vermissin daha ilk sayfada zaten. Devletin 990.000.000 TL sine karsilik tecavuzu yeg gordugunu belirtmistin.

Yani soyle bir hesap yaparsak, devletin 990.000.000 TL si demek, senin cebinden calinacak 990.000.000/70.000.000(Turkiye nufusu) yaklasik olarak 15TL eder.

Yani sen kendi cebinden calilanacak 15TL ye karsilik, bir kisinin tecavuze kurban gitmesini yegliyorsun. Biz senin erdemli bir musluman oldugunu biliyoruz. Musluman kisi kendisini baskasindan ustun gormeyen insandir. Yani sen bir baskasinin kicina 15 tl fiyat bicerken, aslinda kendi kicinada 15 TL deger bictigini bize gostermis oldun.

Hayatimda daha senden ucuzunu gormedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bunun cevabini "kendi" acindan vermissin daha ilk sayfada zaten. Devletin 990.000.000 TL sine karsilik tecavuzu yeg gordugunu belirtmistin.

Yani soyle bir hesap yaparsak, devletin 990.000.000 TL si demek, senin cebinden calinacak 990.000.000/70.000.000(Turkiye nufusu) yaklasik olarak 15TL eder.

Yani sen kendi cebinden calilanacak 15TL ye karsilik, bir kisinin tecavuze kurban gitmesini yegliyorsun. Biz senin erdemli bir musluman oldugunu biliyoruz. Musluman kisi kendisini baskasindan ustun gormeyen insandir. Yani sen bir baskasinin kicina 15 tl fiyat bicerken, aslinda kendi kicinada 15 TL deger bictigini bize gostermis oldun.

Hayatimda daha senden ucuzunu gormedim.

Çok güzel(!) anlamışsın demek istediğimi.Aferin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Keyfiden kastım neydi sanıyorsun?Para hırsı,güç hırsı vb. Sen sırf 1 araba değil de 2 araba istediği için başkasının arabasını çalan birine ne ceza verirsin?Bu insan zaten akılsızın tekidir.Kendini kontrol edemiyorsa cezayı da hakeder.Çalarsan cezayı da çekersin.Ceza istemiyorsan çalma.Bu kadar basit !

Güç hırsı olan adam hırsızlık yapmaz. Bakkaldan ekmek çalmanın da güç hırsı ile ilgisi yok. 1 tane arabası olan adam 2 tane araba sahibi olmak için çalıyorsa araba sahibi olmak için değil o arabayı satıp para elde etmek istediği için bunu yapar. Bunun da güç hırsı ile ilgisi yok. Güç hırsı olan kişi daha organize davranır. Siyasete girer. Bu yüzden de insanı cezalandıramazsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güç hırsı olan adam hırsızlık yapmaz. Bakkaldan ekmek çalmanın da güç hırsı ile ilgisi yok. 1 tane arabası olan adam 2 tane araba sahibi olmak için çalıyorsa araba sahibi olmak için değil o arabayı satıp para elde etmek istediği için bunu yapar. Bunun da güç hırsı ile ilgisi yok. Güç hırsı olan kişi daha organize davranır. Siyasete girer. Bu yüzden de insanı cezalandıramazsın.

Sence hiç ihtiyacı yokken araba çalan birine ceza verilmeli midir?Ya da banka soyanlara?Sana kalsa dışarı salacaksın onları

tarihinde xseddx tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sence hiç ihtiyacı yokken araba çalan birine ceza verilmeli midir?Ya da banka soyanlara?Sana kalsa dışarı salacaksın onları

İhtiyacı olmayan insan neden araba çalsın?

Elbette mevcut düzen içinde ihtiyacı olana değil parası olanın ihtiyaçları dikkate alındığı için ihtiyaçları olan insanlar hırsızlık yapmaktadır. Sistem sonuçta bunu engellemek için genel anlamda hırsızlığı cezalandırmaktadır. Mevcut koşullarda ihtiyacı olsa bile hırsızlık yapan kişi cezalandırılmalıdır. Sonuçta çaldığı malın da sahibi onu kazanmak için çaba sarfetmiştir. Ancak ben daha esnek ve evrensel düşünüyorum. Mevcut hukuk kurallarının cezalandırma biçimlerinin hakim sisteme uyarlanmış olduğunu söylüyorum. Yani hırsızlık yapmışsan ceza alırsın. Bu konuda istisna yok. Ancak adalet sisteminin böyle bir ayrım yaptığını sanmıyorum. Yoksa banka hortumlayan kaçmayı başarabildiği için ceza alamıyor ama baklava çaldığı için veya küçük bir marketin kasasını soyduğu için bir insana 10 yıl hapis verilebiliyor. Yani adalet gücü yetene ceza verebiliyor. Büyük şirketler kanserojen içeren ürünler ürettiği için mahkemeye veriliyor ama avukat orduları sayesinde yakayı kurtarmayı başarıyorlar. Şimdi böyle bir ortamda benden basitçe hırsızlık yapan kişinin cezalandırılması gerektiğini düşünmemi isteyemezsin. Cezaları ve suçları birbiri ile kıyaslıyorum. İnsanları kandıran ve sömüren bankacılık sistemi yasal olduğu için cezalandırılmıyor ama ihtiyacı olduğu için hırsızlık yapmak zorunda olan kişi ceza alıyor.

Sen parası olduğu halde hırsızlık yapan insan demiştin. Parası olduğu için insan keyfi hırsızlık yapmaz dedim ben de. O yüzden keyfi hırsızlık yoktur. Amaç bellidir. İhtiyacı olduğu için ve çalışıp da kazanmak zor geldiği için hırsızlık yapar insan. bir elektronik mağazasına girip cep telefonlarını çalan kişinin amacı onları satmak ve gelir elde etmektir. Adalet hangi amaçla çaldığını gözetmez. Suça bakar ve cezayı keser. Bu adamın ihtiyacı varmış o yüzden cezasını hafifletelim demez. Suçun boyutuna göre de nitelikli hırsızlıkla suçlanırsa cezası da artar. Hiç ihtiyaç muhabbeti geçmez adalette. Ama sonuçta hırsızlık yapmanın tek nedeni sistemin insanları zorlayıcı yapısı. Para kazanmak bir çok insan için zordur. Herkes her zaman çalışanın kazanabileceğini ve çabalamak gerektiğini söyler. Madem öyleyse neden bu kadar fakirlik çeken insan var. Neden her gün dünyada milyonlarca insan aç kalıyor. Demek ki ya tüm bu insanlar çalışmaktan ve kazanmaktan anlamayan insanlar ya da sistemde bir arıza var. Ancak adaletin bunlara kafa yormasını beklemek saflık olur. Adalet mevcut duruma göre değerlendirmesini yapar ve cezayı keser.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kataa fiili Kuranda soyu kesmek, kökönü kesmek, engellemek, bitirmek anlamlarındada kullanılıyor.Hz Muhammet, ashaptan bir ayeti anlayamayan olduğunda Kurandaki başka ayetlerle örnek vermiştir.Bu yüzden Kuranda hangi anlamlar da kullanıldğına bakmakta fayda vardır.

maide38

(Medenî 112) Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.

3. fe iktaû : o halde, ...olmak üzere kesin

En’âm 45

(Mekkî 55) Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. (Allah'ın verdiği nimete şükredecekleri yerde nankörlük ettiler, böylece kendilerine zulmettiler. Yüce Allah da yeryüzünü onların zulüm ve küfürlerinden temizlemek için onları helak etti.)

1. fe kutia : böylece kesildi, kurutuldu

A’râf 72

(Mekkî 39) Onu ve onunla beraber olanları rahmetimizle kurtardık ve ayetlerimizi yalanlayıp da iman etmeyenlerin kökünü kestik.

6. ve kata'nâ : ve kestik (bitirdik)

Ankebût 29

(Mekkî 85) (Bu ilahi ikazdan sonra hala) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yolkesecek ve toplantılarınızda edepsizlikler yapacak mısınız! Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: (Yaptıklarımızın kötülüğü ve azaba uğrayacağımız konusunda) doğru söyleyenlerden isen, Allah'ın azabını getir bize!

5. ve taktaûne : ve kesiyorsunuz, keseceksiniz

Âl-i İmrân 127

(Medenî 89) Allah, kafirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler diye, size yardım eder).

1. li yaktaa : kesmek için, helak etmek için

Enfâl 7

(Medenî 88) Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kafirlerin ardını kesmek istiyordu.

14. ve yaktaa (en yaktaa) : ve kesiyor (kesilmesi)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Xseddx bey

Hırsızın elinin kesilmesi fiili ile yusufu gören kadınların ellerini kesme fiili aynı olabilirmi?

Sn Xseddx Bey

Muhtemelen duyduğunuz o bilgi bana ait.

İslam dünyasında (yanlış bilmiyorsam) bu iddiayı ilk dillendiren insanlardan bir tanesiyim.

Yıllarca gerek tarikte gerekse İslami forumlarda, Yusuf ayetini delil göstererek el kesme eyleminin bir işaret olduğunu beyan ettim.

Yusuf ayetinde de olduğu gibi, burada beyan edilen hırsızın elinin kesilmesi fiili, eli bilekten koparmak değil, elin işaret bağlamında kesilmesidir.

Kataa ,kesmek fiili iki ayette de kullanılmakta.Bu fiil kökünü kesmek, bitirmek, engellemek anlamlarında da kullanılıyor.

Kuranda altı ayette hırsız kelimesi geçiyor, üç tanesi yusuf suresinde buda ilginç tabi.

maide38

(Medenî 112) Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.

3. fe iktaû : o halde, ...olmak üzere kesin

Yûsuf 50

(Mekkî 53) (Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: "Onu bana getirin!" Elçi, Yusufa geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön de ona: Ellerinikesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir."

19. ve katta'ne : ve kestiler

tarihinde atılan2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çalıyor işte.Hırsızların hepsi fakir mi sanıyorsun?Ya bankaları hortumlayanlar?Ya sözde devlet büyükleri?

Çalma eylemi çalınan metanın değeri olduğu farzedilerek yapılır. Fakir olmak zorunda değil. Çaldığı şeyleri paraya ve ihtiyaç duyduğu şeylere çevirebildiği sürece çalmaya da devam edecektir. Fakir kalmak zorunda değil. Hırsızlığın bir çok çeşidi var. Örneğin bankaların yaptığı yasal hırsızlık. Hiç bir cezası yok. Devletin vatandaşını sömürmesi de hırsızlıktır. Tabi evrensel ahlak ölçütlerinde. Yasal olarak kimse devlete veya bankalara çalıyorsun diyemez. Çalışarak zengin olmanın mümkün olmadığını herkes bilir. Bir şekilde çalman gerekir. İnsan hakkı yemeyen zengin olamaz. Çin en ucuz iş gücünün olduğu ülke. Neden dünyanın bütün firmaları orada üretim yaptırıyor. Çünkü insan hakkı yemeden kâr edemeyeceklerini bilirler. Bu da bir hırsızlık türü ama kimse bu tür hırsızlığa ses çıkaramıyor. Neden? Çünkü kitabına uygun çaldığında kimse seni farkedemiyor. Bankaların yaptığı da aynı şey. Yani bu sistem tümüyle hırsızlığa dayalı. Sonra da basitçe iki telefon ve bir ekmek çalana hırsız deyip hapse atıyoruz. Devleti çok büyük rakamlarla dolandırmış insanlar asla bilinmiyor. Bunlar korunuyor. devletin imajına zarar vermemesi için Çok nitelikli bir suç işlemişsen ve çok değerli şeyler çalmışsan cezalandımak bir yana herkes sana saygı duyuyor. Yani her ne oluyorsa gariban ve ihtiyaçlarını çalışarak gideremeyen milyonlarca insana oluyor. Onlar katil, hırsız ve aşağılık damgası yiyorlar.

İlahi adalet olsaydı bu düzen devam edemezdi. Böyle bir düzende ilahi bir gücün seni sınav yaptığını söylemek de ayrı bir saflıktır. Çünkü bu sorunların kaynağı insandır. Bunları çözmesi gereken de insandır. İlahi bir durum yok ortada. hiç olmadı. Kendi başımızayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çalma eylemi çalınan metanın değeri olduğu farzedilerek yapılır. Fakir olmak zorunda değil. Çaldığı şeyleri paraya ve ihtiyaç duyduğu şeylere çevirebildiği sürece çalmaya da devam edecektir. Fakir kalmak zorunda değil. Hırsızlığın bir çok çeşidi var. Örneğin bankaların yaptığı yasal hırsızlık. Hiç bir cezası yok. Devletin vatandaşını sömürmesi de hırsızlıktır. Tabi evrensel ahlak ölçütlerinde. Yasal olarak kimse devlete veya bankalara çalıyorsun diyemez. Çalışarak zengin olmanın mümkün olmadığını herkes bilir. Bir şekilde çalman gerekir. İnsan hakkı yemeyen zengin olamaz. Çin en ucuz iş gücünün olduğu ülke. Neden dünyanın bütün firmaları orada üretim yaptırıyor. Çünkü insan hakkı yemeden kâr edemeyeceklerini bilirler. Bu da bir hırsızlık türü ama kimse bu tür hırsızlığa ses çıkaramıyor. Neden? Çünkü kitabına uygun çaldığında kimse seni farkedemiyor. Bankaların yaptığı da aynı şey. Yani bu sistem tümüyle hırsızlığa dayalı. Sonra da basitçe iki telefon ve bir ekmek çalana hırsız deyip hapse atıyoruz. Devleti çok büyük rakamlarla dolandırmış insanlar asla bilinmiyor. Bunlar korunuyor. devletin imajına zarar vermemesi için Çok nitelikli bir suç işlemişsen ve çok değerli şeyler çalmışsan cezalandımak bir yana herkes sana saygı duyuyor. Yani her ne oluyorsa gariban ve ihtiyaçlarını çalışarak gideremeyen milyonlarca insana oluyor. Onlar katil, hırsız ve aşağılık damgası yiyorlar.

İlahi adalet olsaydı bu düzen devam edemezdi. Böyle bir düzende ilahi bir gücün seni sınav yaptığını söylemek de ayrı bir saflıktır. Çünkü bu sorunların kaynağı insandır. Bunları çözmesi gereken de insandır. İlahi bir durum yok ortada. hiç olmadı. Kendi başımızayız.

Bu herifin yazdıkları son paragraf hariç çok doğru. Harcanıyor bu adam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çalma eylemi çalınan metanın değeri olduğu farzedilerek yapılır. Fakir olmak zorunda değil. Çaldığı şeyleri paraya ve ihtiyaç duyduğu şeylere çevirebildiği sürece çalmaya da devam edecektir. Fakir kalmak zorunda değil. Hırsızlığın bir çok çeşidi var. Örneğin bankaların yaptığı yasal hırsızlık. Hiç bir cezası yok. Devletin vatandaşını sömürmesi de hırsızlıktır. Tabi evrensel ahlak ölçütlerinde. Yasal olarak kimse devlete veya bankalara çalıyorsun diyemez. Çalışarak zengin olmanın mümkün olmadığını herkes bilir. Bir şekilde çalman gerekir. İnsan hakkı yemeyen zengin olamaz. Çin en ucuz iş gücünün olduğu ülke. Neden dünyanın bütün firmaları orada üretim yaptırıyor. Çünkü insan hakkı yemeden kâr edemeyeceklerini bilirler. Bu da bir hırsızlık türü ama kimse bu tür hırsızlığa ses çıkaramıyor. Neden? Çünkü kitabına uygun çaldığında kimse seni farkedemiyor. Bankaların yaptığı da aynı şey. Yani bu sistem tümüyle hırsızlığa dayalı. Sonra da basitçe iki telefon ve bir ekmek çalana hırsız deyip hapse atıyoruz. Devleti çok büyük rakamlarla dolandırmış insanlar asla bilinmiyor. Bunlar korunuyor. devletin imajına zarar vermemesi için Çok nitelikli bir suç işlemişsen ve çok değerli şeyler çalmışsan cezalandımak bir yana herkes sana saygı duyuyor. Yani her ne oluyorsa gariban ve ihtiyaçlarını çalışarak gideremeyen milyonlarca insana oluyor. Onlar katil, hırsız ve aşağılık damgası yiyorlar.

İlahi adalet olsaydı bu düzen devam edemezdi. Böyle bir düzende ilahi bir gücün seni sınav yaptığını söylemek de ayrı bir saflıktır. Çünkü bu sorunların kaynağı insandır. Bunları çözmesi gereken de insandır. İlahi bir durum yok ortada. hiç olmadı. Kendi başımızayız.

Şeriat adaleti cuk oturur.
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

18 yasinda hirsizlik yapan biri ömrünün sonuna kadar tek elle yasamak zorunda kalacak, bir cok isi yapamayacak, baskalarina muhtac olacak veya calisamadigi icin yine hirsizlik yapmak zorunda kalacak.

Günümüzde, suc isleyenler yine topluma kazandirilmak isteniyor. Barbarca oralari buralari kesilmiyor.

Günümüzün ahlak anlayisiyla 7. yyi ahlaki arasindaki fark!

MÂİDE - 38 Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'dan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.

ve devami alay eder gibi:

MÂİDE - 39 Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, halini düzeltirse, şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.

sanki kesilen kol yeniden cikacak :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...