Jump to content

Değiştirilmiş Kitap Kuran


Recommended Posts

Baştan son kelimesine kadar insanların ürünü olan şu sözde kutsal kitaplar, bugüne gelene kadar sayısız insanların elinden geçmişlerdir, var mı ötesi ?!

Artı kendi kendinize gelin güveyi olmayı bırakın, çünkü dinsizler açısından ha A dini ha B dini olmuş farketmez; bizim nazarımızda hepsi aynı terane.

Şu kutsallık atfedilen kitapların içindekilerin birazı o devirdeki bilgi kırıntıları, birazı o devirdeki ve yöredeki yerleşik uygulamalar,  gerisi ise bol bol eskilerin masalları, efsaneleri, mitleri...

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
  • İleti 463
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

şu konuda büyük yanlış yapılıyor düşüncesindeyim.bir kere islam hz ademden beri gelen tek dindir.bu manada musevilik isevilik te islamdır.ve Kur'an zaten tevrat ve incilin ilk hallerine nura ve hidayete götüren  kitaplar der.hz isa ve hz musa Kur'anda büyük mucizelerle zikredilen  Allah tarafından gönderilmiş ululazm büyük peygamberlerdendir.

ancak incil ve tevratın  sonradan tahrif edildiğinide söyler.Allahın sunneti ve islam değişmemiştir.dolayısıyla niye öncekileri korumadı da aciz kaldıda son olanın korunacağının garantisi nedir gibi söylemlerin kıymeti bence yoktur.

 

dinleri şuna benzetebiliriz: misal yağan yağmur saf berrak ve temizdir.yere iner yeraltı suyu olur bir kaynak olup fışkırır .kaynak tertemizdir ancak nehirolup yeni sularda karışınca uzadıkça kirlenir.ancak denize dökülür yeniden buharlaşır tertemiz vaziyette yeniden saf halde yere iner temiz olarak çıkar.dinlerde esası özü aynıdır.insanlarca değiştirildi kirletildi  yeniden saf halde yeni kitap ve peygamberlerle yeni kaynak halinde çıktı.

Ancak Kur'an artık kaynak değil denizdir.diğer tüm dinlerin nehirleri ona dökülür o onları saflaştırıp buharlaitırıp arıtıp her daim döngü ile dünyaya yağdırır.O yüzden Kur'an  a rahmet denmiştir.yağmurda rahmet diye anılır. ikiside tahir ve temizdir ve gökten indirililir(nezele-tenzil).indirme il düşme arasında dağlar kadar fark var.indirme belli bir irade ile belli bir hedefe bir şeyi şuurluca elli kuvvet ve irade ve ilim ile sağ salim indirmedir.düşme ise kontrolden çıkma belirsizlik ve ölümdür.uçak iner şayet düşerse felaket olur.

Kur'an ölmüş yapraklar için s-k-d düşme kullanır ama kalbleri dirilten ve yer yüzünü ihya  eden Kur'an ve yağmura indirdik der.indirme hayattır düşme ölümdür.çocuk düştü denir yani ölü doğdu.

Kur'an kelamı lafzı musikisi dahi muzicedir insan akıl kalb ve ruhuna şifa genişlik ve huzur verir.

arapça bilenler bir okusunlar ne dediğimi anlayacaklar.öyle mealden türkçeden anlaşılacak gibi değil

 

arapların en meşhur şiirlerini kabedeb indirmiş adeta yer düşürtmüş kitapdır Kur'an.aynı zamanda bir belağat mucizesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.12.2018 at 16:35, deadanddark said:

Tanrinin yapmasi gereken ; kurana yazdiklarini insanlarin beynine yazarak dogmalarini saglamakti. Sey gibi...bilgisayarin beraberinde geldigi yazilimin ürün anahtarinin biosa yazili olmasi gibi. Yeni dogan yavrunun hemen süt icmesi gerektigini bilmesi gibi. Iste burada suc insanin degil, onu kitap olarak yada sözlü olarak sadece bir kisiye yüklemesi tanrinin sucu.

 

Aslına bakarsan, insanların beynine yazılmış öyle şeyler var. 

 

Sorun, o yazılanların insanların işine gelmemesi. İşte tanrıda bu yüzden var. Önce bir tanrı uyduruyorsunuz, sonra bu tanrı böyle istiyor diye, o içinizde, doğuştan yazılı olan şeyleri görmezden gelip, her tür pisliği, şerefsizliği, lanetliği, rezilliği ve vahşeti yapabiliyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
54 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

 

Kur'an kelamı...

arapça bilenler bir okusunlar ne dediğimi anlayacaklar.öyle mealden türkçeden anlaşılacak gibi değil

 

 

Yorumsuz... :D

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
47 dakika önce, anibal yazdı:

 

Aslına bakarsan, insanların beynine yazılmış öyle şeyler var. 

 

Sorun, o yazılanların insanların işine gelmemesi. İşte tanrıda bu yüzden var. Önce bir tanrı uyduruyorsunuz, sonra bu tanrı böyle istiyor diye, o içinizde, doğuştan yazılı olan şeyleri görmezden gelip, her tür pisliği, şerefsizliği, lanetliği, rezilliği ve vahşeti yapabiliyorsunuz.

Sistemin güvenliğinde açıklar var. Tanrı dışarıdan malware Trojan saldırılarına açık bırakmış. Deforme edilip başka kötü amaçlarda kullanıma hazır hale getiriliyor 

Link to post
Sitelerde Paylaş

hz ibrahimin önce yıldıza sonra aya sonra güneşe tanrım bu olabilir demesi sonra batanlar Allah olamaz o batmayandır deyip imana varması

 

nemrudun bende öldürür diriltirim diyerek bir mahkumu serbest diğerini öldürmesi karşısında  hz ibrahimin Allah güneşi batıdan batırıp doğudan doğuruyor sende tersini yap deyip nemrudu susturması

 

putları kırıp birini bırakıp boynuna asması ve bu işi yapmışsa o yapmış demesi ve benzeri ayetlerde maturidi hiç kitap ve peygamber gelmese de insan aklı ila Allahı bulabilir der.

zaten gelen kitabın vahyin muhatabıda akıldır. aklı olmayan dinde sorumlu değildir.baliğ olmamış düşüncesi oturmamış dince muhatap değildir.

 

insan fıtratı aklı vicdanı esasen hakkı bulmaya programlanmıştır.inanmayan  kişiyide itikadımızca Allah yarattığına göre onun fıtratında da doğruluklar güzellikler hakkı bulma pekala her daim mümkündür.

 

bir ayette : bir kitabın tamamını kaplı ciltli kağıt sahifeler halinde bir defadan indirsekte onlar ona dokunalar yinede bu açık bir sihirdir derler.

 

imihan gereği kitab sana öğretilir ders verilir sen ona çalışırsın ezberlersin sonra imtihanda aklında ne kaldı ise yazarsın

ama sen kitabı mp3 e teybe kaydet sonra sınav esnasında kulaklıkla dinlersen bu kopya olur.

insan aklı iyi ile kötüyü temyiz edecek bir kabiliyete sahibtir okur dinler anlar ona göre kararını verir iradesini kullanır

bu göz el gibi bir şey değil ki her  kese verilsin

kaldı ki aklına yazılsa kitap iradesi aklı ile kabul etmeze yine etmez ha dışarda ha akılda ne fark eder.

 

insan robot değil ki programlansın hazır bazı kodlar ile hep aynı şeyi yapsın aklı kuvveti hayal kuvvetine sınır çizilmemiştir.ki gelişme olsun

hamidullah derki: kuşlar ilk andan şu ana kadar yuvalarını hep aynı şekilde yapar arılar hep aynışekilde

ama insan mağaradan çadırdan taş ve kerpiçten akıllı evlere geçti şimdi ayda marsa evler kurma peşinde demek insan aklı teraki için tahdid edilmemiş.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, nogodbutAllah said:

hz ibrahimin önce yıldıza sonra aya sonra güneşe tanrım bu olabilir demesi sonra batanlar Allah olamaz o batmayandır deyip imana varması

 

nemrudun bende öldürür diriltirim diyerek bir mahkumu serbest diğerini öldürmesi karşısında  hz ibrahimin Allah güneşi batıdan batırıp doğudan doğuruyor sende tersini yap deyip nemrudu susturması

 

putları kırıp birini bırakıp boynuna asması ve bu işi yapmışsa o yapmış demesi ve benzeri ayetlerde maturidi hiç kitap ve peygamber gelmese de insan aklı ila Allahı bulabilir der.

zaten gelen kitabın vahyin muhatabıda akıldır. aklı olmayan dinde sorumlu değildir.baliğ olmamış düşüncesi oturmamış dince muhatap değildir.

 

insan fıtratı aklı vicdanı esasen hakkı bulmaya programlanmıştır.inanmayan  kişiyide itikadımızca Allah yarattığına göre onun fıtratında da doğruluklar güzellikler hakkı bulma pekala her daim mümkündür.

 

bir ayette : bir kitabın tamamını kaplı ciltli kağıt sahifeler halinde bir defadan indirsekte onlar ona dokunalar yinede bu açık bir sihirdir derler.

 

imihan gereği kitab sana öğretilir ders verilir sen ona çalışırsın ezberlersin sonra imtihanda aklında ne kaldı ise yazarsın

ama sen kitabı mp3 e teybe kaydet sonra sınav esnasında kulaklıkla dinlersen bu kopya olur.

insan aklı iyi ile kötüyü temyiz edecek bir kabiliyete sahibtir okur dinler anlar ona göre kararını verir iradesini kullanır

bu göz el gibi bir şey değil ki her  kese verilsin

kaldı ki aklına yazılsa kitap iradesi aklı ile kabul etmeze yine etmez ha dışarda ha akılda ne fark eder.

 

insan robot değil ki programlansın hazır bazı kodlar ile hep aynı şeyi yapsın aklı kuvveti hayal kuvvetine sınır çizilmemiştir.ki gelişme olsun

hamidullah derki: kuşlar ilk andan şu ana kadar yuvalarını hep aynı şekilde yapar arılar hep aynışekilde

ama insan mağaradan çadırdan taş ve kerpiçten akıllı evlere geçti şimdi ayda marsa evler kurma peşinde demek insan aklı teraki için tahdid edilmemiş.

 

 

 

Aklını kullanırsan, varacağın tek yer, tanrı manrı yok olur. Daha doğrusu, neyin ne olduğunu öğrenirsin, tanrı manrı gelmez bile aklına. 

 

İbrahim falan gibi masallarla, kendini kandırman kolaydır. Zira, insan aklını kullanmayı sevmez. Haklı da, gerçi. Canlılar, enerji tasarrufuna programlı olmuşlar evrmi süreçlerinde. Ve beyin çok enerji harcıyor. 

 

Ama genede ibrahim masalını gerçekmiş gibi farzedelim. Sence, kimse ona amanda bir, hatta bir sürü tanrı var demeseydi, tanrıyı bulabilir miydi? 

 

Zaten tanrı da, allahta yok, kıçtan uydurulmuş palavralar bunlar, bunu biliyoruz. Peki o zaman nerden çıktı bu tanrı? Elbette gene evrimsel yolla, ama bu kez biyolojik evrim değil, dinin evrimi. Kednin anlatıyorsun, biri uyduruyor oradan, ahanda tapılacak şey bu, bize nimetler ihsan eden tutan. Kafası bunu bulabiliyor sadece. O da çıkıyor, lan kendine hayrı olmayan, bize ne hayrı olacak diyerek ibrahim gibi tanrı uyduruyor basitçe.

 

Ve evet, aynısı allah içinde geçerli, kendine hayır olmayan, hiç bir halt beceremeyen şu zavallı, aciz, bedevi putçuğundan bozma allahın size ne faydası olacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş

insana irade ve akıl verilmiş dilediğini seçmekte hürdür.zorlama ile iman olmaz.imanda kalb ve kafanın itminana yani mutmaine olması elzemdir.mutmain olmuş olan zaten kendi inancında sabit olur.inanmamakta  bir inanç ve imandır.

 

Kur'anı kerimde inkar edenlerin söyledikleri ile günümüzdekiler hemen hemen aynıdır.masallar uydurulmuşlar eski hikayeler şiir şeytan ve cin ona üfledi filan

şair mecnun eskilerden aldı bir araya getirdi filan.ancak Kur'an basit bir şekilde tüm bu olanlar karşısında: tüm şeytan cin ve taraftarlarını toplayıp bir araya gelin ona benzer bir kitap yapın

haydi bir sure ye misal yapın. ortada daha ne bir kitap ne bir sure var

 

sadece var olana eski münkirlerin sözlerini tekrar var

manasını bir tarafa bırakıyorum sadece edebi belağat manasında bakıyorum

arap şiirinide az çok biliriz eski şiirleri

arakadaş bu kitabı belağat icaz ve fesahat yönünde de taklid imkansızdır

ümmi okuma yazma bilmeyen birinin  bırak kitabı

sadece en kısa sureyi dahi yazma takadi olamaz

bu okuma yazma bilmeyen harfleri dahi tanımayan

bir çocuktan istiklal marşını kafiyeli kıtalı manalı yazmayı beklemek kadar muhaldir

 

bunlar eski kadim laflardır

 

bir şeye yok demek ile yok olsa idi

 her şey yok olurdu

 

ama o bir şeye var dedi mi kun feyekun ol der oluverir.

 

yokluktan varlık olmaz

 

tüm akıl ve gözler görür ki hikmetli ilimli sanatlı bir amaca yönelik bir düzen içinde silsile halinde birbirine hikmetli bağlı adeta saate ki çarklar gibi tıkır tıkır işeyen bir varlık mevcudat var

 

bunu hangi yokluk  var edebilir

 

sadece bir diş için fakulte var o kadar senelerce okuma tecrübe var

takma bir diş ilimli evrimli filan

ama her canlıda bahusus insan da sayıları şekli yeri büyüklüğü kök şekli dahi belli olan 32 diş evrimleşti karşılıklı yerleşti hiçte sırası şekli değişmedi

kesici dişlerin yerini sayısını büyüklüğünü değiştirsen konuşma çiğne me olmaz ağzını kapatamazsın 

hep isabet edene tesadüf denilmez

 

 

evrim filan bunu açıklayamaz

kaldı ki evrim bir süreçtir ve yine akıl hikmet kudret irade den hali değildir

kendiliği tesadüfi yokluk ile açıklanmaz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

kendi inancından emin olan hakaret etmez.tahkir etmez. hakaret  söyleyeceğim mantıklı sağlam bir deilim yok aciz kaldım elimde bir tek küfür etmek kaldı bende küfür ediyorum demektir.

 

yine yanlış anlaşılmasın ama Kur'an da iman edenler ile inkar edenlerin ruh hallerine davranış ve konuşmalarına baktığımızda inkar edenler genelde hiddetli şiddetli ,hakaret etmekte kibir ile küçümsemekte ve dahası son kertede öldürme imha edip ortadan kaldırmaya kadar gidiyorlar.

hz peygamber tek başına iken yakınları akrabaları dahi karşısında iken ne korktu ne çekindi nede  güvensizlik gösterdi ik gün ne ise hep o olarak devam etti

 

he rkesin aklı var iradesi var. yazılan şeylere mantıki akli delili varsa yazar

yok   yazılan kendisine hitap etmiyorsa zaten alır çöpe atar  cevap bile yazmaya değer görmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 minutes ago, nogodbutAllah said:

insana irade ve akıl verilmiş dilediğini seçmekte hürdür.zorlama ile iman olmaz.imanda kalb ve kafanın itminana yani mutmaine olması elzemdir.mutmain olmuş olan zaten kendi inancında sabit olur.inanmamakta  bir inanç ve imandır.

 

Kur'anı kerimde inkar edenlerin söyledikleri ile günümüzdekiler hemen hemen aynıdır.masallar uydurulmuşlar eski hikayeler şiir şeytan ve cin ona üfledi filan

şair mecnun eskilerden aldı bir araya getirdi filan.ancak Kur'an basit bir şekilde tüm bu olanlar karşısında: tüm şeytan cin ve taraftarlarını toplayıp bir araya gelin ona benzer bir kitap yapın

haydi bir sure ye misal yapın. ortada daha ne bir kitap ne bir sure var

 

sadece var olana eski münkirlerin sözlerini tekrar var

manasını bir tarafa bırakıyorum sadece edebi belağat manasında bakıyorum

arap şiirinide az çok biliriz eski şiirleri

arakadaş bu kitabı belağat icaz ve fesahat yönünde de taklid imkansızdır

ümmi okuma yazma bilmeyen birinin  bırak kitabı

sadece en kısa sureyi dahi yazma takadi olamaz

bu okuma yazma bilmeyen harfleri dahi tanımayan

bir çocuktan istiklal marşını kafiyeli kıtalı manalı yazmayı beklemek kadar muhaldir

 

bunlar eski kadim laflardır

 

bir şeye yok demek ile yok olsa idi

 her şey yok olurdu

 

ama o bir şeye var dedi mi kun feyekun ol der oluverir.

 

yokluktan varlık olmaz

 

tüm akıl ve gözler görür ki hikmetli ilimli sanatlı bir amaca yönelik bir düzen içinde silsile halinde birbirine hikmetli bağlı adeta saate ki çarklar gibi tıkır tıkır işeyen bir varlık mevcudat var

 

bunu hangi yokluk  var edebilir

 

sadece bir diş için fakulte var o kadar senelerce okuma tecrübe var

takma bir diş ilimli evrimli filan

ama her canlıda bahusus insan da sayıları şekli yeri büyüklüğü kök şekli dahi belli olan 32 diş evrimleşti karşılıklı yerleşti hiçte sırası şekli değişmedi

kesici dişlerin yerini sayısını büyüklüğünü değiştirsen konuşma çiğne me olmaz ağzını kapatamazsın 

hep isabet edene tesadüf denilmez

 

 

evrim filan bunu açıklayamaz

kaldı ki evrim bir süreçtir ve yine akıl hikmet kudret irade den hali değildir

kendiliği tesadüfi yokluk ile açıklanmaz.

 

 

 

 

Şu saçma salak laflarına bakıp, bir de kendini akıl sahibi falan mı sanıyorsun?

 

Sıçtı bekir, bez getir.

Cıvık sıçtı, tez getir.

 

Al sana buyur, kurandan bin kere daha hikmetli, daha yüce, daha muazzam sözler. 

 

Yokluktan varlık olmazmış ta, o zaman o allah dediğin zortlama nasıl yokluktan var oldu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

en cahil müslüman bilir ki Allah ezeli ve ebedidir.yani önceliği olmadığı gibi sonrası da yoktur. yani zamanı yaratan O dur.zamanın içinde değil üstündedir.yani basit tanımla her zaman var olan için yoktu denilmez her zaman vardı daha doğrusu sonsuz zaten zaman üstü bir kavramdır.zaman ise sınırlı olandır.

bir doğrunun uzunluğu ölçülmez.o yüzdende uzun ve kısalığından da bahsedilmez. zira uzunluk ve kısalık ölçülebilirliği yani mahdud ve sınırlı olanın sıfatlarıdır. doğru ise  iki yönden de sonsuza gider ama doğru parçası sınırlıdır onu ölçebilirsin. doğrudan bir parça bizzat doğrunun kendisi değildir.aklı olan anlar.

Allah için öncesi sonrası yoktur  daima vardı. O nun tüm sıfatları sonsuzdur. sonsuz bir kalınba vurulmaz.

önce Allahı insan seviyesine indiriyorlar zamana tabii kılıyorlar sonrada yoktu nasıl var oldu:)

bu denizden bir bardak alıp ahanda bunun içinde balık yok demek denizde de balık yok demek gibi  bir şeydir

 

o bardak taki su denizin bir parasıdır sadece denizdendir ama deniz o değildir burdaki deniz tabii ki sınırlı ama bardağa göre çok büyük ve adeta sonsuz manasında kullanılmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, nogodbutAllah said:

en cahil müslüman bilir ki Allah ezeli ve ebedidir.yani önceliği olmadığı gibi sonrası da yoktur. yani zamanı yaratan O dur.zamanın içinde değil üstündedir.yani basit tanımla her zaman var olan için yoktu denilmez her zaman vardı daha doğrusu sonsuz zaten zaman üstü bir kavramdır.zaman ise sınırlı olandır.

bir doğrunun uzunluğu ölçülmez.o yüzdende uzun ve kısalığından da bahsedilmez. zira uzunluk ve kısalık ölçülebilirliği yani mahdud ve sınırlı olanın sıfatlarıdır. doğru ise  iki yönden de sonsuza gider ama doğru parçası sınırlıdır onu ölçebilirsin. doğrudan bir parça bizzat doğrunun kendisi değildir.aklı olan anlar.

Allah için öncesi sonrası yoktur  daima vardı. O nun tüm sıfatları sonsuzdur. sonsuz bir kalınba vurulmaz.

önce Allahı insan seviyesine indiriyorlar zamana tabii kılıyorlar sonrada yoktu nasıl var oldu:)

bu denizden bir bardak alıp ahanda bunun içinde balık yok demek denizde de balık yok demek gibi  bir şeydir

 

o bardak taki su denizin bir parasıdır sadece denizdendir ama deniz o değildir burdaki deniz tabii ki sınırlı ama bardağa göre çok büyük ve adeta sonsuz manasında kullanılmıştır.

 

Zaten sadece cahiller, "yokluktan varlık olmaz" dedikten sonra, "en cahil müslüman bilir ki Allah ezeli ve ebedidir" diye sallar, karşısındakinin en cahiller olduğunu farzedip.

 

Eğer şu mevcduat, bugün varsa, bunun yok iken var olması için bir şey lazımsa, o zaman var olan allahın da yok iken olması için bir şey lazım. 

 

Amanda allah her zaman vardı diye sayıklıyorsan, o zaman kainat falanda her zaman vardı zaten. Hiç yok olduğu zaman olmadı ki..

 

Allah insan seviyesinde bile değildir. Allah bir bedevi insanın kıçından salladığı bir masaldan ibarettir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

yokluk ile varlığa şunu misal getirebilirim:karanlık ile aydınlık gibi.karanlık aslında bir varlık değildir. izafidir. sadece nurun ışığın olmaması halidir.nur ve ışık ise varlığı hakikidir yani bir enerji gerektirir bir varlığa dayanmak durumunda.mum yandıkça aydınlık ancak söndüğünde ışığn olmama halidir karanlık.karanlık bizzat varlığı aktif olarak yoktur yani karanlık gelip aydınşığı yok edemez enerjisi hakiki varlığı yok.ama bir kibrit başı kadar aydınlık karanlığı deler geçer kuvveti fiili varlığı enerjisi var.

yokluk karanlık gibi pasif bir şeydir varlık ise enerji kuvvet hakiki irade ilim gerektirir.

 

şiir yazamayan birine şair denilmez 

ama şiir var ise şairde var demektir. yani varlık varlığı gerektiriri

tüm bu ilimli hikmetli nizamlı kainatı toptan yok varsaymak gerekir ki yokluk olsun

eserin kendisi müessirden varlığı ispat açısından daha kuvvetlidir

misal: bir kişi gelse heykeltraşım dese havada kalır nerde yaptığın heykeller denir

ama ortada bir heykel var ise heykeltraşı görmessek te bu eserin varlığı direk onun varlığını şeksiz şüphesiz ispat eder

Link to post
Sitelerde Paylaş

zaten Allahı inkar etmek için elde bir tek maddenin ezeliyeti kaldı:)

ama tüm ilimler gösterdiki  kainatın varlığı evrenin var olması belli bi noktandan sonra büyük patlama ile oldu demektedir

hatta tüm madde bir nokta kadar küçük ve yoğun idi patladı oluştu derler

termodinamik 2.yasa entropi yasası ve kainatın sürekli genişlemesi gibi hadiseler dinleri ve kitapları destekler

he rşeyin mutlaka son bulacağını ve maddenin ezeli olmadığı gibi ebedide olmadığını ilmen gösterdiler

Kur'an ilede tam uyumludurlar

ama bunlara bakan yok:)

o eski teoriler çöktü şimdi kanunlar var:)

.

* cahil hakaret değildir bilmeme halidir

hepimiz belli konuların cahiliyiz

bazı konuların da belki alimiyiz yani bileniyiz.

haller izafidir zata ait değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, nogodbutAllah said:

zaten Allahı inkar etmek için elde bir tek maddenin ezeliyeti kaldı:)

ama tüm ilimler gösterdiki  kainatın varlığı evrenin var olması belli bi noktandan sonra büyük patlama ile oldu demektedir

hatta tüm madde bir nokta kadar küçük ve yoğun idi patladı oluştu derler

termodinamik 2.yasa entropi yasası ve kainatın sürekli genişlemesi gibi hadiseler dinleri ve kitapları destekler

he rşeyin mutlaka son bulacağını ve maddenin ezeli olmadığı gibi ebedide olmadığını ilmen gösterdiler

Kur'an ilede tam uyumludurlar

ama bunlara bakan yok:)

o eski teoriler çöktü şimdi kanunlar var:)

.

* cahil hakaret değildir bilmeme halidir

hepimiz belli konuların cahiliyiz

bazı konuların da belki alimiyiz yani bileniyiz.

haller izafidir zata ait değildir.

 

Cehalet olunca serde, saçmalamak ilim yapmak zennedilir işte böyle.

 

Büyük patlama... Olmayan şey, patlar mı?

 

Allahmış, deme ya, bir bedevi martavalını hakikat sanacak kadar cahilsin işte. Neresi uyumlu big bang'ın kuranla? Bakalım neler uyduracaksın. Bak söyleyeyim tekrar, benim o kuran dediğin zırvalardan bin kere muazzam sözlerimden hem:

 

Sıçtı bekir, bez getir.

Cıvık sıçtı, tez getir.

 

Bak, gördüğün gibi, ilk mısranın 5 inci harfinin "b" olması, üçüncü kelimenin de ilk harfinin "b" olması, burada big bangın anlatıldığının ispatıdır. Sen hala benim sözlerimin yüce hikmetini inkar mı edeceksin?

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

adamlar dini kabul etmiyor anladık ama maddi ispatlanmış bel bağladıkları akıl gözlem deney ürünü somut maddi ilmide kabul etmiyorlar:)

entropi büyük patlama evrenin genişlemedi diyorum onlarda masal:)

daha ne diyeyim:)

 

gözü görmeyeni tedavi edip gördürmek imkanı var

ama gözlerini inatla  kapatıp açmak istemeyene  bir şey gördüremezsin

Kur'an bir ayetinde  kafirlerin Kur'an okuduğunda gürültü yapın duyulmasın dediklerini anlatır

yani kulaklarını kapatmış kimse ile sağır arasında fark yoktur

körler  çarşısında ayna satılmaz

sağırlar meydanında türkü terennüm edilmez

zaten gözleri var görmezler kulakları var iştimezle kalbleride mühürlü tabiri demek bunları tavsif ediyor

.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi halinde olan, kimseye bulaşmayan ve suya sabuna dokunmayan dindarları anlarım da ancak habire buraya gelip tanrı güzellemesi ve din misyonerliğine soyunan dindarları anlamak mümkün değil.  Dinsiz imansızları kendileri gibi içi kof ve zır cahil zannediyorlar herhalde.

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu arada akıl kelimesi de arapçadır. Kur'anda isim olarak geçmez hep fiil halinde taakkul şeklinde geçer.adeta akıl her keste var ama asıl olan çalıştırmak gibi tefsir edilir.tefekkür tedebbür tezekkür tefekkuh da hep düşünmenin diğer varyantlarıdır.Bu kadar düşünmeye vurgu yapan kitabın müntesiplerinide akılsız addetetmek akıl karı değil:)

 

akıl anlamı: frenlemek durdurmak bağlamak gibi manalara gelir.adeta nefis coşkulu bir at iken akıl onu durduruan yönlendiren gem gibidir.

 

akıl yerine us kullanın zira arapça kelimeleri pek sevmiyorsunuz:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okumak güzel birşeydir, ki okuduğunu anlamak daha güzeldir.

 

Şu şirin nükte, okuyup da anlamayanlara gelsin:

Temel´in köyü olan Temelköyün Temeliye ilkokulundaki tarih dersinde, tarih öğretmeni öğrencilere sorar: "1918 barış antlaşması nerede imzalanmıştır ?"
Temel´in afacan oğlu Cafer cevabı hemen yapıştırır: "Öğretmenim, tabii ki sağ alt köşede."

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...