Jump to content

Değiştirilmiş Kitap Kuran


Recommended Posts

Panteist, panenteist, agnostik, deist, vs. bilim insanlari da vardir. Polemikler ile tartismanin bir getirisi olmaz. Cok net bir sekilde altini tekrar ciziyorum... Din tkitaplarini okuyunca insanlar tarafindan yazildiklarini anlamayanlari akademik ünvanlari karpuz kabugundan madalyaya benzer.

Bir tanrinin varligini ve kuran ayetlerinin diger din kitaplarinin gökten indirildiklerini kabul eder bir anlayisla asla tartismam. Tartisma acilirsa 5 dakika sürmeden allaha inanan her kimse viyaklamaya baslar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 463
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Seslendirme harfleri yok iken farklı lehçe kullanan kabileler bir kelimenin farklı lehçelerdeki halini yazamıyorlar mıydı...? Örneğin "okumak" kelimesi güney lehçesinde farklı kuzey lehçesinde farklı olsun..şimdi, her iki lehçede de "kitap okuyorum" anlamına gelen söz yazılabiliyor değil mi? Seslendirme harfleri vs. ortada yok henüz...bırakın bir bunu yazmayalım ,seslendirme harflerinin icadını bekleyelim mi dediler ..? farklı yazılıyor ama yazılabiliyor yani...işte Ebubekir mushafında bazı kelimeler farklı lehçelerdeki haliyle de yazılmış...

Eski yazılarımdan bir alıntı:

"Arap alfabesinde nokta ve hareke yok"sa, "ana dili Arapça olanlar kelime yapısından kelimeleri" nasıl doğru okuduklarına basit bir örnek verelim. Arapçanın sitemine göre Türkçe bir kelime yazalım. Fakat sesli harfleri kullanmayalım. Mesela "FKR". Bu FKR kelimesi nasıl okunur?

FiKiR olarak mı?

FaKiR orarak mı?

FoKuR olarak mı?

FıKıR orarak mı?

FuKaRa olarak mı?

Bu şekilde bir yazı sistemi bulunan bir dilde yazılmış bir yazınının doğru okunması mümkün değildir.

Ama şu arap yalakalığı yok mu! Şu arap yalakalığı!

Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar "Ana dili Arapça olanlar kelime yapısından kelimeleri doğru okuyup, doğru olarak telaffuz ediyorlardı." diye. Bu yalancılık yetmiyormuş gibi, seslendirme işaretlerinin arap alfabesine konulmasının nedeni/suçlusu olarak arap olmayanları göstermeye çalışmazlar mı!

Tam bir soytarılık örneği.

Benim müslümanım yalan söylemezse rahat edemez.

Konuyla ilgili İslam literatüründe neşeli bir masal da mevcut:

Uzuuuuuuuuuuun mu uzun bir zaman önce bir Kuran alimi çarşıda geziyormuş. Bir pencerenin önünden geçerken, içerden yüksek sesle kitap oluyan bir çocuğu duymuş. Çocuk "Bu; içinden zeytin yağı bulunmayan kitaptır." cümlesini okuyormuş o anda. Kuran alimine bu cümle tanıdık gelmiş ama nerden tanıdığını çıkaramamış. Merak ettiği için evden içeri girmiş ve çocuğun okuduğu kitaba bakmış. Meğer çocuk Kuran okuyormuş o anda, Kuran'da İnek suresinin 1. ayetini (2:1). Oysa, İnek suresinin 1. ayeti "Bu; içinde şüphe bulunmayan kitaptır." Bunun üzerine bu Kuran alimi arapça yazıyı bu zavallı halinden kurtamak için çalışmalara başlamış. mış mış.

Eeeee.

Yazısında seslendirme işaretleri olmayınca, arabın zeytin yağından dahi şüphelenmesi de normal, şüpheyi zeytin yağı zannetmesi de.

Link: http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=52663&st=120

Şimdi söylesin bakalım alıntı yaptığın Hayrettin Karaman veya sen:

Bir yazıda seselendirme işaretleri yoksa (sesli harfler yoksa) ve bir yerde GLYM yazıyorsa, bu

GeLiYoM lehçesi midir,

GeLYoM lehçesi midir,

GeLiYaM lehçesi midir,

GeLiYM lehçesi midir,

GeLeYiM lehçesi midir,

GaLaYıM lehçesi midir,

aGLaYıM lehçesi midir,

eGeLiYiM lehçesi midir?

...

Hangi lehçe ile, nerenin lehçesi ile yazılmıştır bu GLYM?

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuyla ilgili bilimsel açıklama :

...Osman heyettekilere, lehçe hususunda Zeyd ile ihtilâfa düşülecek olursa, Kureyş lehçesinin tercih edilmesini söyledi. Kur’an-ı kerîm Arapça’nın yedi lehçesine (Kureyş, Huzeyl, Hevâzin, Yemen, Temîm, Tay ve Sakif) uygun okunabilecek bir şekilde indirilmişti. “Kur’an-ı kerîm yedi harf üzere indirilmiştir” hadîs-i şerifinin mânâsı budur. Önceleri hareke ve nokta olmadığından ilk Müslümanlar kendi lisanlarının yazısını kolayca, ama biraz farklı okuyabilirdi. Meselâ Temîmîler sin yerine te söyler, nâs kelimesini nât okurdu. Bu bir çeşitlilik ve kolaylık olup, mânâyı değiştirmezdi. Zamanla lehçe farklılıkları kaybolduğu için Kureyş lehçesi hepsinin yerini almıştır...

Prof.Dr.Ekram Buğra Ekinci

http://www.ekrembugr...kale.asp?id=287

Bu verdiğin yazıda tek bir tane dahi bilimsel açıklama bulunmuyor. Ezberlenmiş aynı masallar tekrar ediliyor.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

"8. yüz yila ait bir tane kuran yoktur." deniyor...?? gerçi verdiğimiz her bilgi masal oluyor ama...ateist olmayan bilim adamı olamaz ve akademik ünvan alamazmış..! işte buna da "ateist yobazlık"" denir..

http://www.kalemguze...NKO=130&KNO=170

"Türk İslam Eserleri Müzesi, yaklaşık 4 aydır '1400. Yılında Kur'an-ı Kerim Sergisi'ne ev sahipliği yapıyor. Sergilenen eserler arasında 8. yüzyıla ait olan Kur'an'lar bile var. Birbirinden değerli 202 Kur-an'ın yer aldığı serginin süresi 1 Şubata kadar uzatıldı"....

"5) Süslemeli ilk Kur'an: 8. yüzyılda yazılmış bu Kur'an-ı Kerim'de dikkat edilmesi gereken nokta, Kutsal Kitabın süslemeli ilk örneği olması."

Verdiğin likte bahsedilen sergiden haberim oldu. Maalesef gitme imkanım olmadı. Gidip görseydimdalga geçecek epey malzeme toplamış olurdum. Ama maalesef...

Verdiğin linkte ise yalan üstüne yalan söylüyor yazar. 8. yüzyıl, 9. yüzyıl diye anlattıkları Kuranlar hakkında hiç bir bilgi vermiyor. Ne hangi müzede/kütüphanede oldukları belli, ne register (kayıt) numarası. Ne kim tarafından ve hangi metotla tarihlendiği. Ne...

Sarı çizmeli Mehmet Ağa'dan bahsediyor o yazıyı yazan. Ama hem yazarın hemde yazısının bilimle, bilimsellikle ilgisi bulunmuyor.

1000 yılından daha öncesine tarihlenmiş bir bütün bir Kuran bulunmuyor! Yoktur!!!! Taşkent Kuranı da buna dahildir.

Ama 8. ve 9. yüzyıla tarihlenmiş bazı sayfalar vardır. Fakat bunlar bir Kuran değildir.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

T.TAŞPINAR ismini aratınca google dan Bilim ve Kuran adında bir forum çıkıyor karşımıza, admini olduğu bir forum, başlıkları görünce arkadaşın kendi haline bırakılması gerektiği kanısına varıyor insan.

Sevgiler

:)

Nerden aklina gelir muzur fikirli. :)

http://www.yenimucizeler.com/

Yakinda yen mucizelere kavusacagiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elisabeth Puin tarafından Sanaa Kuran tomarlarından bir sayfa üzerinde yapılan incelemeler ve günmüzü Kahire kahire Kuranı ile karşılaştırma forumumuzda şu linkte mevcut: http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=16176&st=60

Orada bahsedilen sayfanın ve aradaki farklerın/değişikliklerin resimlerini de verdim. Bu linkde sadece değişikliklere örnekler var. Başka bir başlık altında Elisabeth Puin'in karşılaştırmasının tamamı, iki bölüm halinde olması gerek. Linkini şimdi bulamadım.

Çeşitli Kuranlar arası farkları kendi başına bir başlık halinde forumda yayınlasak iyi olacak. Çünkü konu sık sık gündeme geliyor.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu çok eski bir tez. Sana'ada bulunan elyazma Kuran sayfalarinin modern tekniklerle tetkikten sonra, hicri takviminin il yarisinda yazildiklarini ispat etmesiyle, eski tez (Kuran iki-uç asir gibi bir uzun sureç zarfinda eski suryanice ve ibranice yazilarin tercumesiyle olusup belli bir döneme ait tek bir eser degildi) suya dustu.

Bu konuda Christoph Luxenberg'in teorisi uzun sure bu yönde dogru olarak kabul edilip tarihciler tarafindan desteklendi ve egitim branslarinda ögretiliyordu. Ancak islam tarihcilerinin naklettigi gibi, hicri takvimin ilk yarisinda yazildigi tespit edilen bu Sana'a elyazmalariyla mesele yeni bir boyut kazandi.

http://www.college-de-france.fr/site/manfred-kropp/seminar-2008-01-24.htm#|q=../manfred-kropp/course-2007-2008.htm|p=../manfred-kropp/seminar-2008-01-24.htm|

Ustteki linkde, konunun en taninmis ve unvan salmis bir uzmani olan Manfred Kropp seminerlerinin videolari var. Bu seminerlerde, Kropp, artik onbinlerce çok eski elyazma Kuranlarin mevcut oldugu, ve bunlarin ince karsilastirmalari elimizdeki mevcut osmani mushafin (Kuranin) harekesiz ana hatlarinin kesin olarak zaman zarfinda degismediginin tespit edildigini anlatiyor. Yani harflerin ust ve altlarindaki çizgi, nokta ve sekillerin ikinci ve uçuncu asirlarda eklenmeye basladigini, ancak temel hatlarin Sana'ada ve dunyadaki bulunan nutun el yazmalarina bazi katip hatasi disinda oynamadiginin altini çiziyor.

Lakin, sesli okunus, iki buçuk asir hafizlar tarafindan sözlu nakile dayandigini, ve bu yuzden, mecmu ul kira'at denilen okuma varyantlari olustugunu anlatiyor. Uçuncu asirda, 30.000 ayet varyantlarinin oldugunu, ve bunlarin tefsir kitaplarinda nakledildiginin altini çiziyor. Nasil uçuncu asirda bu kira'atlarin ayiklandigini söyle anlatiyor. Bu varyantlar, uç kural uzere, rivayer zincireleri en saglam kabul edilen kira'atlararasindan, seçilen 7 varyant kanonize edileceti.

* Kureys sivesine uygun olmasi.

* Isnadinin saglam olmasi.

* Saz bir okuyus olmamasi.

Önce halk, kendi kira'atlarinin terkedilmesine siddetle karsi çilarak mushaflara bu seslendirmelerin yazilmasina karsiydilar. Daha sonra, bu yavas yavas yerlesti. Okunamaz olan eski elyazmalari yakildi, ancak çok nadiren bu bozmadan kurtulan bazi örnekler bize kadar ulasabildi... Zaman geçti, ve baskilar uzerine, bu kanonik okuyuslar 10 a, ve 12 ye genisletildi.

1970 li yillarda, Mizhirda Azhar universitesi Asim varyantini ilk defa bastirdi, ve bu versyon dunya çapinda yerlesti.

Bazi insanlar, Kuranin tercumelerinde bir duzensizlik, bir tutarsizlik ve devamsizlik oldugu kanisina dusup, bunun, onun okunusunun yanlis olabilecegini, ve suryanice yazmalarin yakistirma arabcayla okunmasi sonucu olustuklarinda israrcilar. Halbuki, sami belagat uzmani olan Michel Cuypers, Kuranin bu görunurde daginik halinin eski araplarin belagatini yeni nesillerin unuttugunu gösterdi. Ve Kuranin aslinda çok siki ve inceden inceye bir tertibi oldugunu bilimsel olarak ispat etti.

Sonuçta, Kuranin temel hat sekli arkeolojik ve paleografik olarak erken islam ve Muhammedin ve ilk halifelerin dönemine dayandigi kesinlesti. Okunusda ise bu kesinlik imkansiz. Ancak, ince arastirmalar sonucu, elimizdeki sahih denilen varyantarin çok derin iç duzenine nazaran aslina uygun ve yakin olduguda kesinlesti.

Fakat, o dönemde arapca birlesmis bir dil degildi. Ve Kuranda Kureys sivesinde olmayan bir çok kelimelerin oldugu biliniyor. Bu açidan, gunumuzdeki Kuranin orijinal sekline tamamen uygun olup olmadigi bir nebze suphelidir. Ve filolojik, paleografik ve dil bilimi sayesinde, bu konuda daha yurutulmesi gereken buyuk bir eksik varligini devam ettiriyor. Yani Kureys sivesinden olmayan ve uydurmayla yanlis okunur hale genel bazi kelimelerin bulunmasi mumkun. Bu, bazi uzmanlarin, Kuranin muphem ve anlasilmasi guç bazi önemli pasajlardaki mufessirlerin ihtilafinin kaynagi olabilecegi tezi böylece hala gundemin tam ortasindadir.

tarihinde Frelser tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonuçta, Kuranin temel hat sekli arkeolojik ve paleografik olarak erken islam ve Muhammedin ve ilk halifelerin dönemine dayandigi kesinlesti. Okunusda ise bu kesinlik imkansiz. Ancak, ince arastirmalar sonucu, elimizdeki sahih denilen varyantarin çok derin iç duzenine nazaran aslina uygun ve yakin olduguda kesinlesti.

Hangi muhammed?

Halifelere vurgulama yapildigina göre kuranin icinde gecen muhammed ismi anlasilmakta...

Halifeler ile kuranin kahramani muhammedin yasadiklarina dair somut kanitlari rica edelim... Lütfen birileri tarafindan uydurulmus kanitsiz belgesiz masallar bu tartismaya sokulmasin.!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sansurleyerek gerçekleri degistireceginimi saniyorsun. Gazzenin 640 daki araplar tarafindan fethi islami kaynaklari dogrulamaktadir. Ve Presbyt Thomasin Muhammedileri anmasi, onun o hareketin basi ve baskani oldugunun tartisilmaz delilidir. Aksine, madem böyle bir iddian var, BIR TEK Muhammedin yasamamis oldugunu iddia eden taninmis bir tarihçi zikret ? Elbette zikretmeyeceksin ve kiviracaksin yine. Ben surekli argumanlar sunuyorum, sen ise surekli ahkamlar kesip fetvalar gönderiyorsun. Sonra bir de gelip insanlarin akli seviyesiyle ilgili yorumlar yapiyorsun ? Bir soru sorayim. Sen bu yazilarini kendine yakistirabiliyormusun ? Yani bu tip yazilarla benim sundugum argumanlara karsilik seviyeni benimsiyormusun ? Herkes elbette kendi seviyesinde kalmaya mahkumdur.

tarihinde Frelser tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Buraya sokulmasin dedigin seylerin her nota ve iotasi Manfred Kropp'un seminer videolarinda teker teker irdelenmektedir. Ve Kuranin iç tertibi Michel Cuypers tarafindan bir çok makale ve kitaplarla bilimsel olarak ispat edilmis... Kuranin bazi kelimeleri uzerinde tereddutun oldugu, yine bazi makalelere dayanilarak altini çizdigim seylerdir. Arti, Muhammedin varligi konusunda tek bir tarihci tereddut etmemektedir ! Ve yukarida sundugum Sana'a elyazmalari, paleoglif, mezar taslari, ve Presbyt Thomasin Muhammedi ismen anmasi delil olarak sunulmakta.

Davud un varligi, tek bir tas uzerindeki " Davudun ev sakinleri " yazisiyla, ki bu yazi kendisinden çok daha sonralar kazilmis, kabul edilmekte. Tarihsel olarak bir insanin varligi elyazmasi veya olmayan belediye kayitlarina bakilarak tespit edilmiyor. Bu tip iddialar, kahve kösesinde, tarih-bilimden bihaber cuhela tarafindan genelde interaktif sitelerde savunulmakta, ve hiç bir tek akademik seviyede bir esintisi veya kokusu dahi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Masallarin gercek olduklarini zannedenler, tartismaya argümanlar sunduklarini sanirlar.Argüman sunulmak isteniliyorsa somut kanitlarin nerelerde ve kimler hangi bilimsel kurumlar tarafinan incelenip kayit altin alindiklarini sunmalidir.

Kuranin muhammedinin bilndik bir yerde bir tane su bardagi, tabagi, kasigi, ayakkabisi, kilici, kemeri, yüzgü, küpesi vs. var midir? Varda biz mi bilmiyoruz? Sunulacak somut bilimsel argümanlar bunlardir...

Uyduruk allah, tanrilar, yasamamis masal kahramanlari ile dalga gecildiginde bunlarin gercek olduklarina inananlarin viyaklamalarindan gecilmemekte...Kuranin muhammedinin pinokyodan farki yoktur. Eger varsa alti cizilen somut bilimsel argümanlarin sunulmalari gerekir.

Olmayan bir sey varmis gibi kabul edilerek tartisilmaz...Tartisilirsa bilimsellikle ilgisi olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Farzedelim ki, Muhammedin saç telleri, hirka-i Serif ve ayakkabilari birer kurnaz tacirin uydurmasi... Bir insanin tarihi varliginin tespiti için sahsi esyasinin gösterilmesi sart kosulsa, tarihde çok az insanin yasadigi sonucuna varmamiz gerekirdi. Söyledigim gibi, bu iddianla tarih biliminde bihaber oldugunu göstermektesin sadece. BIR TEK TANINMIS TARIHCI zikret bunu iddia eden. Tarihsel olarak Muhammedin yasadigi gun kadar açiktir. Hem arkasinda biraktigi Kuran, islamla, hem dunyanin kisa zamanda akdeniz etrafina bu yeni dini çok hizli yaymalariyla, hem Presby Thomas'in, binlerce paleoglif, mezar taslari, mescitlerde yazilan Muhammed adiyla... Aksini söylemek tamamen fantezi ve tarih-bilimden esinti almamis insanlarin saçmaligindan baska bir degeri olmayan bos bir iddia.

Muhammedin ismi, hicri birinci asirda bir çok yerlerde yazili bulunmaktadir, bunlar vefatindan sonra, Presbyt Thomasin yazisindaki gibi bir çok yerde kaydedilmistir :

* Hicri 66 (685) de basilmis bir sasani altin dirhemde ismi yazilmis.

* Hicri 71 (691) de Misirda bir mezar tasi ustunde.

* Hicri 72 (692) Mescid-i Aksada.

* Yakin zamanda aralarinda dört tanesinin uzerinde Muhammed ismi yazilmis olan bir çok grafitiler bulundu, en eskileri Frédéric Imbert tarafindan H.61 den kalmadir.

* Presbyt Thomas 645 de Muhammedi ismen anmaktadir.

* Sana'ada bulunan en eski Kuran ayetlerinde bulunan Muhammed ismi birinci hicri yuzyilin ilk yarisindan kalmadir (672 den önce).

* ...

Ali ibn abu Talib 661'de, Muaviye 680 de vefat etmisler. Ve bunlar, Muhammedin Kuran katipleriydiler. Bu yazilar Muhammedin yakin arkadaslarinin daha sag bulundugu yillarda, yazilar Muhammedin etkisiyle yayginlasmasiyla, ve zengilesmeye rastlamaktadir. Bölgede, daha önceden kalan yazilar hemen hemen yok denecek kadar azdir.

tarihinde Frelser tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukaridada yazdigim gibi, 645 yilinda, Presbyt Thomas, Gazzenin muslumanlarca fethini su sözlerle anlatmaktaydi :

"645'de rumlarla MUHAMMEDIN araplari arasinda, Gazzenin 12 mil dogusunda bir çatisma yasandi..."

Evet, bu musluman araplarin, I Ömer döneminde Gazzeyi ve Israili fetihlerine rastlamaktadir. Kuranin Sana'ada bulunan en eski el yazmalarina rastlamaktadir... Bu kadar asikar olan bir seyi hala inkar etmek aklin kari degil. Tam bir saçmalik. Bu satirlari bile neden yaziyorum bilmiyorum... Madem Muhammedi araplar olarak aniliyor ilk muslumanlar, ve Muhammedin araplari deniyor, bu konunun tartisilacak bir tarafi kalmamistir. Bunu inkar etmek için, hem Kurani, hem Muhammed ismini uydurmak, insanlara yutturmak ve ayni anda 10 sene zarfinda bu incanci Cezairden Yemene, Yemenden Hindistan sinirlarina yaymak, ve kimsenin bunu bazi modern ileri zekalilar çikincaya kadar farketmemesi gerek. Neden böyle bir isim uydursun bunu gerçeklestiren insan ? Kendi adina yapsaya ? Benim için konu kapanmistir. Saygilarla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Belli ki, Muhammed'in yoklugunu savunup, tarihciler tarafindan, iddia ettiginiz gibi internette,bol sayida onaylanan seminer ve makaleler yokmus degilmi ? Genelde, insanlar iste ilahiyatci, testci, kaynaklari okuyup bilimsel degerini arastirmadan bu kaniya kapilmaktadirlar... Ben sizin yine sikca rastlanan bir tümlemeyle, kendi ifadenizle "madem Kur'anin yazarinin Muhammed olmadigi kesin süphe götürmez biçimde ispat edildi, bu açikca bir uydurmadir ve Muhammed yoktur" tümlemesiyle bu kanaate varmis ve kesin sekilde dogru düsündügünüze kendiniz inanmissiniz...

Bu konuda zikrettiginiz, ileri seviyede Kur'anin ve islamin tarihçesi konusunda düzenlemis olan seminerler isiginda, konuyla ilgili kaleme alinan "The Origins of Koran" sizin için çok önemli bir temel tasi olusturumus.

http://www.shiloahbo...igins_Koran.pdf

Ancak, bu eserde her ne kadar gördügüm kadariyla siz "Kur'anin yazarinin kesin Muhammed eseri olmadigi" yönünde veya bunu animsatan yaklasimlara bilinç-alti beklentileriniz dogrultusunda öncelik verip, kendinizce, tipki "emevilerin hiristiyan olmasi" ni savunan, ama diger tarihcilrce reddedilen tez konusundaki tutumunuzdaki gibi, bu sahsi elemenizi mutlak bir gerkce gibi algilamaktasiniz. Oysa, bu eserde Kur'anin IXcu asirda yazildigini iddia edenler oldugu gibi, hicri Ici asirdan kalma elyazmalari bulunma sonucu, bu tezin kesin imkansiz oldugunun altini çizen uzmalar, hatta Kur'anin bizzat Muhammed'in sagliginda toplandigini savunan uzmanlada vardir.

ifpo'nun su web sahifesinde, konunun güncellenmis güzel bir özeti sunulmakta :

http://ifpo.hypothes...Coran-Diapo.pdf

tarihinde Frelser tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.marinelepenelysee2012.com/t4826-la-conquete-musulmane-de-jerusalem-en-638

Sofrionus 638 de, Ömere kendi elleriyle mescid-i Aksa'nin anahtarini verisini, oraya Cami yapildigini, haçlarin tum bölgede yok edilip araplarca hiristiyanlarin kuçultuldugunu yazmakta.

645'de Presbyt Thomas, Muhammedin ordusunun Gazzenin 12 mil dogusunda bir çok yahudi, samariten, hiristiyan hatta piskoposu öldurduklerini yazmakta.

Puin, Sana'a Kura'n el-yazmalarinin karbon 14 testine göre en eski nushalarinin 659'da yazildigini açiklamaktadir...

Butun bunlar, Taberi, ibn Ishaq, Vakidi gibi islam tarihcilerinin verdikleri tarihlerle birebir tutusmaktadir. Kuranin eski nushalarini yaktirdigi ve eskilerin onayladigi, bilinen bir mushafi yazdirdigi nakledilen Osman ibn Affan 656'da ölmustur. Bu Sana'adaki 56 adet Kuran nushalari elimizdeki Kuranla harekesiz resmiyle birebir tutusmakta olup, sadece 3 sene daha sonradan, yani 659'dan kalmadir.

Kudus ve Gazzenin fetih tarihi, haçlarin kirilmasi, hiristiyanlarin cizye verme zorunlulugu, Kubet-us Sahranin iç yuzunde kelime-i sehadet ve dis yuzunde "Allah'in Muhammede indirdigine iman ettik" ayeti ve saire, çok net bir biçimde Muhammedin varligi, Kuranin muslumanlarca yazildigi iddia edilen tarihin dogrulugu, bu yayilmanin Muhammed tebaasi taraflarindan gerçeklestirildigi, çok keskin bir biçimde arkeologik, paleografik ve tarih-bilim teknikleriyle suphe göturmez biçimde net görulmektedir.

tarihinde Frelser tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazi karbon 14 testine göre, bazi el-yazma Kuran nushalari Muhammedin sagligi sirasinda yazilmis olabilir. Asagida bu grafiklerin sonucunu veren linkler...

Kuranin bu gune kadar bulunan ve bilimsel olarak en eskisi hangisidir ?

- Sana'a el-yazma bir sahife.

- Folio : Sotheby's 1993, Lot 31 / Standford '07

- Date : 2010

- Tetkik yeri : Accelerator Mass Spectrometry (AMS) Laboratory, Arizona Universitesi.

- Tekikci uzmanlar : Behnam Sadeghi ve Uwe Bergmann.

Stanfort Universitesi, tarih : M. 646, 75.1%. Yani Muhammedden 14 sene sonra.

* Kaynak : B. Sadeghi & U. Bergmann, « The Codex Of A Companion Of The Prophet And The Qurʾān Of The Prophet », 2010, pp. 348-354

http://fr.scribd.com/doc/130854520/The-codex-of-a-

companion-of-the-Prophet-SAW-Benham-Sadeghi-

Bergmann

Hatta, su alttaki linkde, daha da eski olup, Muhammedin sagligindan yazilip, Osman döneminde sahifeler imha edilirken muhafaza amaçli saklanmis olma ihtimali olan örnekler... En eskileri 630 tarihine kadar inebilir karbon 14 testine göre. Yani Muahmmedin vefatindan 2 sene önce yazilmis olma ihtimalleri var.

http://www.islamic-awareness.org/Quran/Text/Mss/radio.html

tarihinde Frelser tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...