Jump to content

Madde olarak yeniden doğmak


Recommended Posts

Söylediklerim belki saçma gelecek ama ateistler sadece maddeyi kabul ederler, onlar için canlı ve cansız varlıklar arasında pek fark yoktur, ya madem maddeyiz artık etik değerlerin ne önemi var,canlıları falan kopyalıyorlar ya, öldükten sonra bizi de kopyalasalar olmaz mı? En azından yakınlarımız mutlu olurlar, ölen kişinin biyolojik kopyasını tekrar karşılarında bulmak onları mutlu edebilir. Bir ara bir arkadaşın yazısını okumuştum bu sitede "Ya ben bir profesörün ellerinde yeniden doğacaksam peki bu profesör ruhumu nasıl içime sokacak" diye dalga geçiyordu. Bunu söyleyen ruhlara inandığı için yeniden doğmak imkansız ama ateistler zaten ruhlara inanmadıkları için problem yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 71
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Söylediklerim belki saçma gelecek ama ateistler sadece maddeyi kabul ederler, onlar için canlı ve cansız varlıklar arasında pek fark yoktur, ya madem maddeyiz artık etik değerlerin ne önemi var,canlıları falan kopyalıyorlar ya, öldükten sonra bizi de kopyalasalar olmaz mı? En azından yakınlarımız mutlu olurlar, ölen kişinin biyolojik kopyasını tekrar karşılarında bulmak onları mutlu edebilir. Bir ara bir arkadaşın yazısını okumuştum bu sitede "Ya ben bir profesörün ellerinde yeniden doğacaksam peki bu profesör ruhumu nasıl içime sokacak" diye dalga geçiyordu. Bunu söyleyen ruhlara inandığı için yeniden doğmak imkansız ama ateistler zaten ruhlara inanmadıkları için problem yok.

Hafızanın da kopyalanması lazım.

Eski bedendeki anılarını hatırlamalısınki.

Önceki bedenine ben diyebilesin....

İnşallah ben ölmeden böyle birşey olur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hafızanın da kopyalanması lazım.

Eski bedendeki anılarını hatırlamalısınki.

Önceki bedenine ben diyebilesin....

İnşallah ben ölmeden böyle birşey olur...

Keşke öyle hafızanın kopyalanması gibi birşey mümkün olsa, yeniden doğmuşsun eski anılar canlanmış gözünde falan, tabi ki bunlar ütopik ama madde olarak yeniden dünyaya gelmek en azından seni kaybeden yakınlarını biraz mutlu eder, mesela ben babannem ölürse onu kopyalamalarını isterim, onun gençliğini görmek, çocukluğunu görmek güzel olur, yani insan kopyalamanın nesi kötü anlamıyorum, yok etik değilmiş, yasakmış, zaten maddesin, üstelik bir de maymunsun, ne etiği ya ben bıktım bu saçma kurallrdan bence insanlar öldükten sonra onlara ait dokular ve DNA lar saklanmalı, ve o insanlar kopyalanmalı, ben buna taraftar bir insanım yani...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer başka bir insanın klonu olmak kişide gelecekte psikolojik sorunlara, kişilik kaymasına veya herhangi bir güven eksikliğine yol açabileceğinden endişe ediliyorsa o halde hık demiş burnundan düşmüş tek yumurta ikizleri, üçüzleri veya dördüzlerinin de günümüzde pekala yasaklanması gerekirdi.

Buradaki tek etik sorun klonlanan canlılarda görüldüğü gibi klonlanacak insanların biyolojik sağlık durumlarında ciddi aksaklıklar ve rizikolar içerebileceği olasılığıdır.

Peki ya sağlığa dair tüm bu biyolojik sorunlar halledilirse ne olacak? Hangi nedenden insan klonlamak etik olmayacak?

Geride tek neden kalıyor o da çok rağbet ve ilgi yüzünden aşırı klonlanma olması ihtimalinde insan gen havuzunun olumsuz etkilenebileceği ve insanlardaki gen çeşitliliğinin azalması. Bu da insan evriminin geleceğini olumsuz etkileyebilir. Başka bir neden göremiyorum..

tarihinde kozmopolit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Başımıza ne geliyorsa dinin ahlaki dayatmalarından geliyor. Seni kopyaladıklarında o sen olmayacaksın sen ölmüş olacaksın ama o kopya ailen için teselli olacak. Üstelik senin anılarına sahip olduğu için tıpkı senmişsin gibi ailenle iletişim kuracak. Ancak o sen olmayacaksın. Sen ölmüş olacaksın. Çünkü bizi biz yapan en kök yapı beynimizin derinlerinde gizli ve o bölgeyi kopyalayamazsınız. Ancak yaşlanmış ve ölmek üzere olan vücudunuzdan beyninizi naklettirebilirseniz yeni vücudunuza o zaman o kişi gerçekten siz olabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bazen düşünüyorum da en iyisi yine ölümlü olmak gibi geliyor...

bu dünya şartlarında ölümsüz olmak değil çok uzun yaşamak bile işleri gittikçe zorlaştırıyor..

şartlar değiirse ne olur bilemem...

tekrar yeniden doğmak ise her zaman mümkündür...

çünkü biz bir kere madde olarak var olabildiysek...

bunun tekrarlanma ihtimali hiç bir zaman sıfırlanamaz...

bir kere olduysa bi daha olabilir yani...

ama tekrar aynı eski bedenin duygu ve düşünceleriyle doğmak yerine sıfırdan yeni bir çocuk olup yepyeni başka şeyler yaşamak daha güzel bence...

belki de olan budur...

.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Söylediklerim belki saçma gelecek ama ateistler sadece maddeyi kabul ederler, onlar için canlı ve cansız varlıklar arasında pek fark yoktur, ya madem maddeyiz artık etik değerlerin ne önemi var,canlıları falan kopyalıyorlar ya, öldükten sonra bizi de kopyalasalar olmaz mı? En azından yakınlarımız mutlu olurlar, ölen kişinin biyolojik kopyasını tekrar karşılarında bulmak onları mutlu edebilir. Bir ara bir arkadaşın yazısını okumuştum bu sitede "Ya ben bir profesörün ellerinde yeniden doğacaksam peki bu profesör ruhumu nasıl içime sokacak" diye dalga geçiyordu. Bunu söyleyen ruhlara inandığı için yeniden doğmak imkansız ama ateistler zaten ruhlara inanmadıkları için problem yok.

Yok, saçma değil. Bilhassa zamanımız için çok anlamlı. Teknolojinin ilerleme şekli hakkında maalesef Türkiye'de fazla birşey bilinmiyor. Bunu bilenler tüm "yersel" teknolojilerin 2050'den önce elde edilebileceğini bilirler (araştırın: "singularity"). Yani ancak belki binlerce yıl sonra erişebiliriz diyebileceğiniz teknolojiler aslında çok yakın. İnsanın tekrar hayata dönmesi ile ilgili en sağlıklı yöntem bir siber bedene bilincinin aktarılması. Bunun için de bozulmamış bir beyne ihtiyaç var. Hücreleri ölmüş olabilir ancak "taranılabilirlik" niteliğini kaybetmemiş olması gerekir. Şu an bile böyle bir beynin verilerini tamamen tarayabilecek teknoloji var ancak bu verileri kullanmaya daha var.

Yani ölecek bile olsanız beyninizi bozulmadan saklayabilirseniz tekrar hayata dönmenizi sağlayacak teknolojiden istifade edebilirsiniz.

Bu arada insan tabi ki beyinden ibaret değildir. Ancak bizi biz yapan herşeyi geri kazanmak için beyin yeterlidir. Teknik konulara girmeyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başımıza ne geliyorsa dinin ahlaki dayatmalarından geliyor. Seni kopyaladıklarında o sen olmayacaksın sen ölmüş olacaksın ama o kopya ailen için teselli olacak. Üstelik senin anılarına sahip olduğu için tıpkı senmişsin gibi ailenle iletişim kuracak. Ancak o sen olmayacaksın. Sen ölmüş olacaksın. Çünkü bizi biz yapan en kök yapı beynimizin derinlerinde gizli ve o bölgeyi kopyalayamazsınız. Ancak yaşlanmış ve ölmek üzere olan vücudunuzdan beyninizi naklettirebilirseniz yeni vücudunuza o zaman o kişi gerçekten siz olabilirsiniz.

YAni teknoloji öyle bir hızla ilerliyor ki acaba hafızayı kopyalamak gibi birşey ütopik olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşebilir mi? Mesela ben çocukluğumu hatırlıyorum Jetgiller diye bir çizgifilm vardı, uzayda arabalar, ev, okul uzayda, görüntülü konuşma bilmem ne, o yıllarda daha icad edilmemiş bir teknolojiyi birileri hayal edip çizmişti, şimdi hepsi gerçek oldu, yani hayalgücü (imgelem) nasıl birşeydir, biraz mistik konuştum ama mesela bütün filmlerin internete düşmesi de çok ilginç, aslında internete düşen o filmler değil, hayal dünyamız; çübkü o filmleri de hayal kurarak, senaryo oluşturarak, sonra filmi çekerek oluşturuyoruz, biraz metafizik alana kaydım ben maddecilikten uzaklaştım gibi ama gerçekten hayallerimizin internete düşmesi çok ilginç, aynı şey romanlar için de geçerli, roman yazan da hayal kurarak yazıyor, şimdi roman yazarlarının hayalleri de internete düştü e-kitap olarak dolanıyorlar internette, yani imgelem(hayalgücü) aslında küçümsenecek birşey değil bence, biz hafızanın kopyalanacağı günleri de hayal edersek belki birgün o da gerçekleşir. Ailelerin teselli olması açısından kopyalanmaya karşı değilim ama bazı kimseler şöyle düşünüyorlar ya kopya kötü bir insan olursa, kopya tamamen farklı bir insan olursa diye, eğer insan sadece maddeyse kötü ya da iyi diye birşey olamaz zaten

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok, saçma değil. Bilhassa zamanımız için çok anlamlı. Teknolojinin ilerleme şekli hakkında maalesef Türkiye'de fazla birşey bilinmiyor. Bunu bilenler tüm "yersel" teknolojilerin 2050'den önce elde edilebileceğini bilirler (araştırın: "singularity"). Yani ancak belki binlerce yıl sonra erişebiliriz diyebileceğiniz teknolojiler aslında çok yakın. İnsanın tekrar hayata dönmesi ile ilgili en sağlıklı yöntem bir siber bedene bilincinin aktarılması. Bunun için de bozulmamış bir beyne ihtiyaç var. Hücreleri ölmüş olabilir ancak "taranılabilirlik" niteliğini kaybetmemiş olması gerekir. Şu an bile böyle bir beynin verilerini tamamen tarayabilecek teknoloji var ancak bu verileri kullanmaya daha var.

Yani ölecek bile olsanız beyninizi bozulmadan saklayabilirseniz tekrar hayata dönmenizi sağlayacak teknolojiden istifade edebilirsiniz.

Bu arada insan tabi ki beyinden ibaret değildir. Ancak bizi biz yapan herşeyi geri kazanmak için beyin yeterlidir. Teknik konulara girmeyeceğim.

Aşağıdaki habere bakın isterseniz, kendilerini donduranlar var, tabi çok maliyet isteyen birşey ama bu teknolojinin birgün herkesin bütçesine uygun hale gelmesini diliyoruz, yani yakınlarını kaybedenler en azından onların beyinlerini dondurtabilirler

http://www.sabah.com.tr/fotohaber/yasam/buz_icinde_230_olu_dirilmeyi_bekliyor/30180

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aşağıdaki habere bakın isterseniz, kendilerini donduranlar var, tabi çok maliyet isteyen birşey ama bu teknolojinin birgün herkesin bütçesine uygun hale gelmesini diliyoruz, yani yakınlarını kaybedenler en azından onların beyinlerini dondurtabilirler

http://www.sabah.com..._bekliyor/30180

Evet bunları biliyorum. Ancak buna gerek yok. Onlar hücreleri canlı tutmaya çalışıyorlar ki tamamen gereksiz. Yapılması gereken hücreleri canlı tutmak değil bilgileri korumaktır. Zaten biyolojik bedeni ölümsüz kılacak teknoloji için gereken teknoloji, biyolojik bedenden ve akıldan çok daha üstün bir akıl yaratmayı başaracak teknoloji ile zaman olarak yakındır. Yapılması gereken tek şey beynin bozulmasını engellemektir. Sanırım plastik bir kaplama bu iş için yeterli. Hiçbirşey yapamıyorsanız ölünün kafasını kesip buzdolabında saklayın. Ama çözülmemesine dikkat edin. Çözülürse "taranılabilirlik" niteliğini en azından bugünki teknoloji açısından kaybeder. Yani sıradan bir ailenin bütçesi ölünün bilgilerini korumak için yeterli.

Bu durumda yarın ölecek bile olsanız ölümsüzlüğe kavuşabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet bunları biliyorum. Ancak buna gerek yok. Onlar hücreleri canlı tutmaya çalışıyorlar ki tamamen gereksiz. Yapılması gereken hücreleri canlı tutmak değil bilgileri korumaktır. Zaten biyolojik bedeni ölümsüz kılacak teknoloji için gereken teknoloji, biyolojik bedenden ve akıldan çok daha üstün bir akıl yaratmayı başaracak teknoloji ile zaman olarak yakındır. Yapılması gereken tek şey beynin bozulmasını engellemektir. Sanırım plastik bir kaplama bu iş için yeterli. Hiçbirşey yapamıyorsanız ölünün kafasını kesip buzdolabında saklayın. Ama çözülmemesine dikkat edin. Çözülürse "taranılabilirlik" niteliğini en azından bugünki teknoloji açısından kaybeder. Yani sıradan bir ailenin bütçesi ölünün bilgilerini korumak için yeterli.

Bu durumda yarın ölecek bile olsanız ölümsüzlüğe kavuşabilirsiniz.

Bu verdiğin bilgiler çok önemli farkında mısın? Ben daha önce böyle tarama falan böyle birşey bilmiyordum. İnsan kopyalanmış zaten ee geriye sadece hafızayı kopyalamak kaldı, bu da demek oluyor ki gelecekte bizi nelerin beklediğini bilemeyiz; çünkü teknoloji son hızla ilerliyor, aslında ben ölenlerin gömülmesine karşıyım, çünkü gömüldükleri zaman DNA falan zaten kısa sürede bozuluyor, hastanelerde ölülerin dondurucularda bekletilmesiyle iligili falan teknolojiler geliştirilmeli ama insan hayatı o kadar ucuz ki kimse uğraşmaz, biz ölünce bizi de gömecekler maalesef, "Gömmeyin, dondurun" diye vasiyet bıraksak bile bir işe yaramaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu verdiğin bilgiler çok önemli farkında mısın? Ben daha önce böyle tarama falan böyle birşey bilmiyordum. İnsan kopyalanmış zaten ee geriye sadece hafızayı kopyalamak kaldı, bu da demek oluyor ki gelecekte bizi nelerin beklediğini bilemeyiz; çünkü teknoloji son hızla ilerliyor, aslında ben ölenlerin gömülmesine karşıyım, çünkü gömüldükleri zaman DNA falan zaten kısa sürede bozuluyor, hastanelerde ölülerin dondurucularda bekletilmesiyle iligili falan teknolojiler geliştirilmeli ama insan hayatı o kadar ucuz ki kimse uğraşmaz, biz ölünce bizi de gömecekler maalesef, "Gömmeyin, dondurun" diye vasiyet bıraksak bile bir işe yaramaz.

Yapılması gereken şey hastanelerde ölen kişinin beynini çıkarıp muhafaza edecek donanım bulunmasıdır. Bunu yapacak teknoloji var. Basit ve hiçbir ciddi maliyeti yok. Bütün biyolojik ölümü gerçekleşenler için aynı standart uygulamanın yapılması gerekiyor. Biyolojik ölümü gerçekleşen kişi, kişiliğini oluşturan bütün bilgileri hala beyninde barındırıyor. Onu toprağa gömüp çürüttüğümüz zaman, işte asıl o zaman gerçekten öldürmüş oluyoruz. İnsan hayatını çok önemsemesek bile 50 yıllık, 100 yıllık tarih barındıran beyinleri yok ediyoruz.

Tabi ki bu tarz konular gündeme gelip önemi anlaşılana kadar bu devam edecek. Bu konuların gündeme gelmesi için de robot teknolojisinde ciddi bir kıpırdanma olması gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda bu olacak. Dolayısıyla tüm dünyanın ve ülkemizin gündeminde böyle konuların tartışılmaya başlandığını görebileceğiz. Tam olarak ne zaman dediğim şekilde kararlar alınır derseniz yaklaşık 10 yıl diyorum. O zamana kadar hayatta kalırsanız sorun yok.

Şu an içinse bu gibi konuları gündeme getirme şansı yok. Dünyada ilgili bilim çevresi teknolojinin yakın gelecekte bile ne denli önemli getirileri olacağını biliyorlar ama Türkiye için aynı şey sözkonusu değil. Türkiye'deki ilgili alandaki bilimcilerin çoğu birkaç istisna hariç ayakta uyuyor. Genel olarak gelişmiş ülkelerde teknolojinin geleceğini kavramak için hayati önem taşıyan "tekillik" (singularity) kavramı halk arasınsa dahi kısmen biliniyor. Ülkemizde ise bunu çok az kişi duymuş. Ama bunların da konuşulması zamanı gelecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

öldükten sonra bizi de kopyalasalar olmaz mı? En azından yakınlarımız mutlu olurlar, ölen kişinin biyolojik kopyasını tekrar karşılarında bulmak onları mutlu edebilir.

Ateistlerin paçasını ölüm korkusu :o:( çoktaaan sarmış bile.

Diyoruz ya, ölüm korkusu, yok olma korkusu, hiçlik korkusu; ateistlerin maçalarında sıkışma, maçalarında tansiyon yükselmesi gibi ciddi neticeler verebilir.

Ben diyorum ki, ölümden korkmayın, öldükten sonra cehenneme kargolanmaktan korkun.

Ankebut 57: Her nefs ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.

Ölümsüzlüğü bulamadılar(ki bulamayacaklar) bari et ve kemiği kopyalayalım diyorlar. Sizden olsa olsa sakatatçı olur bu gidişle.

Sıkıyorsa ruhu da kopyalayın da görelim. İnsanın benliği ruh. Ruh olmadıktan sonra, bir et ve kemik yığınısın.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistlerin paçasını ölüm korkusu :o:( çoktaaan sarmış bile.

Diyoruz ya, ölüm korkusu, yok olma korkusu, hiçlik korkusu; ateistlerin maçalarında sıkışma, maçalarında tansiyon yükselmesi gibi ciddi neticeler verebilir.

Ben diyorum ki, ölümden korkmayın, öldükten sonra cehenneme kargolanmaktan korkun.

Ankebut 57: Her nefs ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.

Ölümsüzlüğü bulamadılar(ki bulamayacaklar) bari et ve kemiği kopyalayalım diyorlar. Sizden olsa olsa sakatatçı olur bu gidişle.

Sıkıyorsa ruhu da kopyalayın da görelim. İnsanın benliği ruh. Ruh olmadıktan sonra, bir et ve kemik yığınısın.

abi ben Müslüman oldugum halde ben bilekorkuyorum ölüm sonrasından düşünsene ondaki korkuyu tavan yapmıştır o korkuuu
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistlerin paçasını ölüm korkusu :o:( çoktaaan sarmış bile.

Diyoruz ya, ölüm korkusu, yok olma korkusu, hiçlik korkusu; ateistlerin maçalarında sıkışma, maçalarında tansiyon yükselmesi gibi ciddi neticeler verebilir.

Ben diyorum ki, ölümden korkmayın, öldükten sonra cehenneme kargolanmaktan korkun.

Ankebut 57: Her nefs ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.

Ölümsüzlüğü bulamadılar(ki bulamayacaklar) bari et ve kemiği kopyalayalım diyorlar. Sizden olsa olsa sakatatçı olur bu gidişle.

Sıkıyorsa ruhu da kopyalayın da görelim. İnsanın benliği ruh. Ruh olmadıktan sonra, bir et ve kemik yığınısın.

Ölümden ancak sizin gibi insan nedir anlamayan beyinsiz cahiller korkar. Durup dururken ölmenin de gereği yok. Sizin anladığınız anlamda ruh diye birşey yok. Bilim dünyası bunu sonuca bağlayalı çok oldu. Ama sizin gibi cahillerin bunu bilmemesi normal.

Link to post
Sitelerde Paylaş

abi ben Müslüman oldugum halde ben bilekorkuyorum ölüm sonrasından düşünsene ondaki korkuyu tavan yapmıştır o korkuuu

Sen müslüman olduğun için, cahil kaldığın için korkuyorsun zaten. Ölümden ancak bir aptal korkar. Hiçbir zaman özgür düşünce sahibi olamadığınız için anlamazsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölüm de bir insan kusurudur. Bu sorun da çözülecektir. Artık dinlerin uydurma kısıtlamalarının insan üzerinde hiçbir etkisi yok. Ayrıca yobazlar bundan yararlanmayı aklına getirmesinler. Onlar o cahil, işe yaramaz beyinlerini toprağa gömüp çürütsünler. Aksi halde Allah'ları onlara kızar. Cehennemde cayır cayır yakar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...