Jump to content

İslamda mezhep yoktur. Hodri Meydan !


Recommended Posts

Sen anlamamış olabilirsin...

Suretle, siret her zaman farklıdır...

Sen surete takılmışsın...Biraz dinlesen anlayabilirsin çok zor değil..

Lütfen sireti yani işin iç yüzünü düşünmeye çalış...

Açıklayıcı bilgiler istersen paylaşırım daha sonra..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 138
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Hz. Muhammed'in mezhebi var mıydı? Delikanlı biri çıkıp söylesin, eveleyip gevelemeden.

Hz. Muhammed'in mezhebi yoktu !

Soru: Peki Hz. Muhammed ne yaptı?

Cevap: Hz. Muhammed, Kuran'ın inen ayetlerini açıkladı. Kuran'ın emir ve yasaklarını, ayetleri esas alarak; gerektiğinde uygulamalı olarak öğretti.

Demek ki neymiş? Hz. Muhammed, Kuran'ı anlatıp öğretmiş.

Soru: Kuran'ın mezhebi varmıymış?

Cevap: Yokmuş

Sonuç: İslamda mezhep yok !!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mezhepler kolaylık ve özgürlüktür..

Allah ın genişlettiğimi daraltmaya çalışıyorsunuz...

Lütfen bir konuyu iyice bilmeden burada konuşmayınız....

Dinin kabul edilmediği bir sitede mezhepleri konuşmak,,

Ateistlerin önüne bahane atmaktan başka işe yaramaz...

Bu konuyu acan da mesuliyetten kurtulamaz..

Mezhepsiz din olmaz.Mezhep Kur'an dininin ne kadar esnek ve kolay olduğunun bir kanıtıdır.

Ama mezhep diye adlandırılan bir yorumu dinin kendisi kabul edersek(şimdiki gibi) bu doğru olmaz.

Etrafınıza bir bakın.Namazı,orucu,abdesti kimse Kur'an'dan öğrenmez.Bilmem kimin kitabını açar oradan okur.Okuduğunu din zanneder.

Allah'ın genişlettiğini daraltmaya çalışıyorsunuz demişsiniz.Bu şirke girer.Fakat Allah'ın daralttığını genişletirsek bu da şirke girer.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mezhepti,cemaatti, fırka fırka ayrıldık.Kitabı Kuran olanın ,ayrı mezhebi cemaati olur mu. Ben müslümanlardanım.

Artık öyle hale geldi ki,

Camiilerin bazıları adeta bir kulübe, siyasi parti yuvasına dönmüş.

Geçenlerde, mahallemizdeki yaşlı bir amca diyordu ki, aşağı mahallenin camiisinin imamı ampul partidenmiş, ona göre telkinli vaaz veriyormuş. Onun için cemaat de sadece partiye hoş bakanlardan oluşuyormuş. O camiinin imamına ana avrat sövüp, bir daha o camiiye gidersem bilmem ne olayım diyordu. Ama yaşlı amcayı bir görseniz, öyle bir sinirlenmiş ki, bir yandan sövüyor, bir yandan ciğerleri körük gibi inip kalkıyor, öbür yandan da boynundaki atardamar tık tık atıyordu.

Fırkalara bölünme başlamış, iş çığrından çıkmış. Kuran'ın hangi ayetinde siyasi particilik var!!

Allah sonumuzu hayır eder mi bilmiyorum.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Artık öyle hale geldi ki,

Camiilerin bazıları adeta bir kulübe, siyasi parti yuvasına dönmüş.

Geçenlerde, mahallemizdeki yaşlı bir amca diyordu ki, aşağı mahallenin camiisinin imamı ampul partidenmiş, ona göre telkinli vaaz veriyormuş. Onun için cemaat de sadece partiye hoş bakanlardan oluşuyormuş. O camiinin imamına ana avrat sövüp, bir daha o camiiye gidersem bilmem ne olayım diyordu. Ama yaşlı amcayı bir görseniz, öyle bir sinirlenmiş ki, bir yandan sövüyor, bir yandan ciğerleri körük gibi inip kalkıyor, öbür yandan da boynundaki atardamar tık tık atıyordu.

Fırkalara bölünme başlamış, iş çığrından çıkmış. Kuran'ın hangi ayetinde siyasi particilik var!!

Allah sonumuzu hayır eder mi bilmiyorum.

güzel tespit

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alın size Vahhabi mezhebinden sapık fetva !!

Suudi müftüden suriyeli kadınlara fetva: 'Cennete girmek için özgür suriye militanlarının cinsel isteklerini giderin'

Suudi Arabistan’da Vahhabi müftü Muhammed El Arifi Suriyeli muhaliflerin uzun süredir savaştığı için cinsel ilişkiye giremediğini söyleyerek, militanların cinsel isteklerini karşılamanın cennete gitmek için yerine getirilmesi gereken bir görev olduğunu iddia etti.

Soru: Vahhabileri kim kurdu?

Cevap: İngilizler kurdu.

Soru: Suriyenin tamamen ele geçirilip parçalara ayrılmasını kim istiyor?

Cevap: İngiltere ve saz arkadaşları, amerika, israil ve ampul partisi

Kuran'da mezhep yok !! Hz. Muhammed'in mezhebi yoktu !!

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kardeşim sen kime hizmet ediyorsun?

Hakka mı?

Batıla mı?

İblise hizmet etmediğim kesin. Münafıklar o kovulmuşa hizmet eder ancak.

Sadece ve sadece Allah'a hizmet ediyorum. Rabbim hepimizi, kovulmuşun kötülüğünden korusun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı müslümanlar mezheplere kafayı takmışlar. Hiçbiri mezhep imamı ben mezhep kuracam diye ortaya çıkmamış. Kendi yaşadıkları bölgelerde daha önce sünnette olmayan detaylar ortaya çıkınca uygulamada kuran ve sünnetten yola çıkarak içtihad yapmışlar. Uyarsın veya uymassın. Ben daha iyisini biliyorum diyen kend bildiğini yapsın. Ne diye saçma sapan başlıklar açıp duruyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı müslümanlar mezheplere kafayı takmışlar. Hiçbiri mezhep imamı ben mezhep kuracam diye ortaya çıkmamış. Kendi yaşadıkları bölgelerde daha önce sünnette olmayan detaylar ortaya çıkınca uygulamada kuran ve sünnetten yola çıkarak içtihad yapmışlar. Uyarsın veya uymassın. Ben daha iyisini biliyorum diyen kend bildiğini yapsın. Ne diye saçma sapan başlıklar açıp duruyorsunuz.

Bazılarıı sonradan o detayları farzlaştırdılar.Biz buna karşıyız.Dine ekleme yapanlara karşıyız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onların kötü niyetli olduğunu sanmıyorum.Sonradan oldu bunlar bence.Mesela öğle namazı neden 4 rekat farz?Kur'an'da yazmıyor

sence kaç rekat farz peki ? ve bunu neye dayanarak söyleyeceksin merak ediyorum.

Arkadaşlar,

Kuran okumak ve namaz kılmak: Ne kadar çok okursak ne kadar çok kılarsak o kadar faydalı. Sayılara sıkışmak çok önemli değil bence.

Camiilerde herkesin aynı şekilde topluca kılması açısından standartlaştırılması da önemli. Herkes kafasına göre kılarsa da camiilere kimse gitmez.

Dolayısıyla evde, istediğimiz kadar çok kılalım. Camiiler için standard lazım.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

namazı da kılmaya gerek yok aslında, namazlada sınırlı kalmayalım ozaman,

sonra oruc , demi ne gereği var,

hatta orucu da yatarken tutalım sabah uyanınca iftar edelim,

Link to post
Sitelerde Paylaş

khf vermiş cevabı.

güzel kardeşim neden öğle namazı farzı 4 rekat dedin. Bende biliyorsan sen söyle dedim. Namaz istediğin kadar kılarsın tabi ama farz istediğin kadar kılamazsın. Allah farzı 4 rekat yapmışsa ben 6 rekat kılıcam diyemessin. Biz burda farzı konuşuyoruz.

evet cevabını bekliyorum öğlen namazı farzı 4 rekat değilse kaç rekat ? neye dayanarak söylüyorsun

tarihinde kerem34 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

güzel kardeşim neden öğle namazı farzı 4 rekat dedin. Bende biliyorsan sen söyle dedim. Namaz istediğin kadar kılarsın tabi ama farz istediğin kadar kılamazsın. Allah farzı 4 rekat yapmışsa ben 6 rekat kılıcam diyemessin. Biz burda farzı konuşuyoruz.

evet cevabını bekliyorum öğlen namazı farzı 4 rekat değilse kaç rekat ? neye dayanarak söylüyorsun

NAMAZDA REKAT SAYISI VAR MI?

Kuran’ı okuduğumuz zaman Kuran’da “rekat” diye bir kavramın geçmediğini görürüz. Allah istese Kuran’da namazların rekat sayılarını elbette belirtirdi. Namazda Allah’ın anılması, kıyam, rüku, secde gibi şartları gördük. Rekattan kastedilen kıyam, rüku ve secdeden oluşan düzenin kaçar defa tekrarlandığıdır. Günümüzdeki uygulamaya bakarsak sabaha iki, öğlene dört, akşama üç şeklinde; namazlara ayrı rekatlar biçildiğini görürüz. Oysa rekatların bu şekilde ayrı sayılarda olması; “Namaz kaç rekat istenirse o kadar kılınır; isteyen iki, isteyen dört, isteyen yirmi rekat kılar” şeklinde de anlaşılabilir (İsteyen istediği kadar rekat kılınca, yani istediği sayıda kıyam, rüku ve secde yapınca rekat sayısıyla ilgili belirli bir farzlaştırmanın mevcut olmadığı anlamı ortaya çıkar) Demek ki bu ayrı rekatların farzlaştırılma süreçleri de mezheplerin bir yorumu sonucudur.

Sahabeler, hatta Peygamber namazlarda bir düzen olsun diye “Kıyam, rüku, secde; yani rekat denilen birim şu kadar olsun…” şeklinde bir düzenle namaz kılmış olabilirler. Namazlarda şaşırılmamasını sağlayan, toplu ibadetlerde kolaylık getiren bu tip uygulamalar yapılmış olabilir. Oturmuş ve namaza düzen getiren bu tip uygulamaların, özellikle toplu kılınan namazlarda -farz olmadıkları belirlenip- devam ettirilmesinin iyi olacağı, Kuran’ın ruhuna aykırı olmayan bu düzenlemelerin gereksiz yere tartışma konusu yapılmaması gerektiği kanaatindeyiz. Fakat bu yapılırken, bu düzen uygulamalarının statüsü bilinmeli ve Kuran’ın dinin tek kaynağı olduğu gerçeğine karşı bu düzenlemelerden kaynaklı anlamsız karşı çıkışlar yapılmamalıdır. Nitekim namaza başlarken elleri kaldırıp namaza başladığını göstermek, namaz bitince sağa, sola selam vererek veya bazı mezheplerde elleri dizlere vurarak namazın bittiğini göstermek gibi uygulamalar da namazlara düzen veren uygulamalardır. Böylesi düzenleyici uygulamalar belli amaçlara yönelik yapılabilir; bu “ümmet” bu konuda bir “sünnet” oluşturmuştur, bunun statüsü doğru belirlendikten sonra Kuran’ın ruhuna uygun ve yararlı olanların devamına destek olmak gerekir. Kuran’da bu uygulamaları yasaklayıcı bir ifade yoktur. Fakat Kuran’da geçmeyen bu tür uygulamaları farzlaştırmak kabul edilemez. Kişi on rekatlı namazı üç dakikada kılabilir, fakat bir rekatlı bir namazda saatlerce kalıp Allah’ı daha çok anabilir. Yani namazda rekat sayısının temel kriter olması için bir sebep gözükmemektedir. Allah da insanları namazda bu şekilde bir sayıma mecbur etmemiştir. Abdestte su bulunmayınca ne yapılması gerektiğini açıklayan Allah, eğer namazda rekat sayısı şeklinde bir farz olsaydı, onu da açıklardı.

Bazıları Nisa Suresi 101, 102, 103. ayetlerdeki savaş zamanı kılınan namazda, “namazın kısaltılmasında bir günah/sakınca olmaması” ifadesinden, namazın iki rekat olduğunu çıkarmaktadırlar. “Eğer kısaltılmış namaz bir rekatsa, namazın tam olarak kılınması iki rekattır” demektedirler. Peygamber’in burada iki gruba namaz kıldırdığı için iki rekat olarak kıldırmasını da delil olarak göstermektedirler. Bizce namazı kısaltmaktan kasıt; rekat olarak kısaltmak değil, zaman olarak kısaltmaktır. Çünkü daha evvel dediğimiz gibi bir rekatlık namaz saatlerce sürebilir. İki rekat namaz yarım dakikadan kısa bir sürede bitirilebilir. Savaşta düşmanın vereceği zarar kaç secde, kaç rüku yapıldığıyla değil, namazın secdesinin rükusunun vakit olarak ne kadar sürdüğüyle alakalıdır. Üstelik daha evvel değindiğimiz gibi Kuran’da rekat diye bir kavram yoktur. Birçok konuyu rekatlara endeksli düşünmemiz sanırız geleneksel alışkanlıklarımızdan kaynaklanmaktadır.

4-Nisa Suresi 103. ayetteki “Üzerinize bir günah/sakınca yoktur” diye tercüme edilen “La cunahun” ifadesi; Kuran’da, kimi yerlerde Müslümanlar’ın endişelerini yok etmek için kullanılır. Örneğin 2-Bakara Suresi 158. ayette hac veya umreye gidenlerin Safa ve Merve’yi tavaf edebileceğinin belirtilmesi için “La cunahun” ifadesi kullanılır.

Eğer bu ayet olmasaydı da Müslümanlar’ın bu bölgeyi tavaf etmesine engel bulunmazdı. Fakat belli ki Müslümanlar’ın zihnindeki endişelerin yok edilmesi için “La cunahun” ifadesi kullanılmıştır. Aynı şekilde Müslümanlar’ın namazı kısa kılmasında bir sakınca olmadığı ifadesi namazın belli bir uzunlukta olmasından dolayı değildir. Uzunluğu belirten böyle bir ayet yoktur. Fakat tahminimiz, savaştaki tehlike durumunda namazı çabucak kılan Müslümanların “Namazı baştan mı savdık” gibi endişeye kapılmalarından dolayı, savaş halinde namazı kısa kılmalarında bir sakınca olmadığı söylenmiştir. Aynı şekilde Bakara Suresi 158. ayette de “La cunahun” ifadesiyle; Hac’da lütuf ve bereket aranmasında bir sakınca olmadığı belirtilerek bir endişe yok edilmiştir. Bu ifade olmasa yine de Hacda lütuf ve bereket aramak sa- kıncalı olmayacaktı.

Sizce, rekat sayısının, toplu namazlara bir düzen vermesi dışında namazın özüne ne kadar katkısı olabilir ki? Rekat sayısı kişinin Allah’ı daha fazla anmasını sağlayan bir unsur değildir. Kişi namazı daha uzun süre kılarak Allah’ı daha çok anabilir. Sürenin ise rekatla bir alakası yoktur. Namazda Allah’ın hatırlanması (zikredilmesi) gerektiği veya namazdan önce abdest alınmasıyla ilgili detaylar anlaşılıyor da rekat adeti niye anlaşılmıyor? Çünkü Allah bunu kullarının inisiyatifine bırakmıştır, bu konuda sınırlamalar yapmak istememiştir. İstese saydığımız tüm diğer detayları veren Allah; tek bir ayetle hem rekat kavramını oluşturabilir, hem de rekatı sayılandırabilirdi. Nasıl ki Allah, dua etmemiz için dakikalar, sayılar belirtmemişse; aynı şekilde namazda da evrensel, mecbur olduğumuz hükümler olarak bahsedilen detayları farzlaştırmamıştır. Zihnimizi bütün önyargı ve alışkanlıklarından arındırırsak ve Kuran’ı elimize alıp geleneklerden bağımsız bir şekilde dini anlamaya çalışırsak, sorunlar Allah’ın izniyle hallolacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...