Jump to content

ŞAPKA KANUNU HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZ. ŞAPKA İLE MODERNLİK OLUR MU?


Recommended Posts

Peki o zaman sarığı yasaklardı. Şapka takmayı neden zorunlu tuttu? Ben soruyorum diyorum ki neden kalpak değil mesela? Nden zorla şapka?

Zaten dışarı çıkarken şapka takmak zorunda değilsin yasaya göre. Ama illa kafana bir şey takacaksan bu şapka dışında bir şey olamaz.

Sadece devlet hizmetinde bulunanlar mesela vekiller, mecliste takmak zorunda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 193
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İskilipli Atıf Hoca neden asıldı?

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Yaşar Nuri: İskilipli Atıf Hoca şapka takmadığı için asılmadı. Bunun sebebi...

İskilipli Atıf Hoca 1926 yılında İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanıp idam edildi. Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı konularından biri olan idamla ilgili Yaşar Nuri Öztürk, Yurt gazetesinde bir yazı kaleme aldı. Öztürk, "İskilipli şapka takmadığı için değil vatana ihanet ettiği için idam edildi" dedi.

İşte Yaşar Nuri'nin o yazısı..

HEDEF MUSTAFA KEMAL'İ LEKELEMEK

Cumhuriyet devri tarihimizin en büyük saptırma ve yalanlarına âlet edilmiş isimlerinden biri de Âtıf Hoca diye bilinen İskilipli Âtıf'tır. Bu zatın dirisinden İngilizlerle onlara destek veren Damat Ferit ekipleri yararlanmıştı, şimdi de ölüsünden İngilizlerle Damat Ferit yolundan giden başka bazı ekipler yararlanıyor. Hedef belli: Âtıf Hoca'yı 'mazlum' göstererek onu asanları, özellikle Mustafa Kemal'i lekelemek, itham etmek.

CUMHURİYET'E TOKAT ATILIYOR

Son günlerde, bu Damat Ferit damarı yeniden depreşmiş görünüyor. Âtıf Hoca'nın itibarının (!) iadesinden söz ediliyor. Memleketi olan Çorum'da adı parklara, hastanelere veriliyor. Cumhuriyet Parkı'nın adı değiştirilip 'Âtıf Hoca Parkı' yapılıyor. (6 Mayıs 2012 tarihli gazeteler) Yani, örtülü bir biçimde Cumhuriyet'e tokat atılıyor.

BU OYUN DEŞİFRE EDİLMELİ

Cehalet veya gaflet eseri oynanan bu oyunun deşifre edilmesi gerekiyor. Biz bu oyunun veya cehaletin arkaplanını, baskı aşamasında olan 'Kur'an Perspektifinden Kurtuluş Savaşı'na Bir Bakış' adlı eserimizde, kaynakları ve belgeleriyle gösterdik. Bu sütunda, o eserdeki açıklamaların kısa bir özetini vereceğiz.

Âtıf Hoca'nın idamına yol açtığı söylenen, gerçekte ise idama mahkûmiyetle hiç alakası olmayan risalesi 'Frenk Mukallitliği ve Şapka', dinî ve ilmî açıdan hatalarla dolu, İslam fıkıh ve tefsir kaynaklarının temel kabullerine aykırılıklarla dikkat çeken, kişisel kin ve saplantıla-rın hükme esas alındığı, halkı sinsi ve maskeli bir biçimde tahrik eden ve belli bir ekibi, cihat açılması gereken 'mürted-kâfirler' olarak hedef gösteren bir kitapçık.

İSKİLİPLİ NEDEN NASILDI

Saltanat dincilerinin hemen hepsi bu soruyu "Şapka Risalesi'ni yazdığı için" diye cevap-larlar. İşin aslının böyle olmadığını bildikleri halde böyle söylerler; bir yalanı tekrar eder dururlar. Ve İskilipli'yi 'şehit' ilan ederler.

İskilipli 'şehit' ise Müdafaai Hukuk mücahitlerinin hiçbirisinin şehit sayılmaması gerekir. Çünkü İskilipli, Müdafaai Hukuk mücadelesine hainlik ettiği için asıldı. O halde, Müdafaai Hukuk mücahitleri şehit ise İskilipli şehit olamaz.

DİYORLAR Kİ ŞAPKA KANUNU'NA MUHALEFETTEN ASILDI

İskilipli'nin anılan risalesi (Frenk Mukallitliği ve Şapka Risalesi) şapka kanunundan bir buçuk yıl kadar önce yayınlanmıştı. Siyaset dincilerinin açık iftiraları işte burada sergileniyor. Diyorlar ki, "İskilipli Âtıf, ceza hukukunun temel ilkelerine aykırı olarak Şapka Kanunu'ndan bir buçuk yıl önce yazdığı bir risaleden ötürü suçlanıp idam edildi."

Bu iddia, tarihî kayıtlara tamamen aykırı bir iftiradır. İstiklal Mahkemesi zabıtları ortada. İskilipli'nin idam gerekçesi şapka risalesi değildir, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nu tamamen veya kısmen tağyir'dir.

RİSALEDEN DOLAYI İDAM EDİLDİ

Dinciler bunu zabıtlardan alarak kayda geçirirler, birkaç sayfa sonra da fesat ağıtları yakmaya başlayarak meselenin esasını bilmeyen halkı şöyle kandırırlar: "Âtıf Hoca, Şapka Kanunu'ndan iki yol önce yazdığı bir risaleden dolayı idam edildi." Böylece İstiklal Mahkeme-leri'ne ve tabiî ki Atatürk'e saldırmak isterler.

MİLLİ MÜCADELEYE KARŞI ÇIKMIŞ ZAT

Belgelere dayalı gerçek şudur: İsikilipli'nin Şapka Risalesi'inden yargılandığı mahkeme Giresun İstiklal Mahkemesi'dir ve bu yargılamanın tarihi 16-18 Aralık 1925'tir. İskilipli, bu yargılama sonunda, Şapka Risalesi'nin, geçmiş bir tarihte yazıldığı ve binaenaleyh buna dayanılarak yeni kanun muvacehesinde suçlama yapılamayacağı gerekçesiyle beraat ettirilmiş ve mahkeme heyetiyle aynı gemide İstanbul'a dönmüştür. Ne var ki, hayatı bir yığın kanunsuzluk içinde, özellikle Millî Mücadele'ye karşı çıkışla geçmiş bu zât, başka suçları tespit edildiğinden yeniden derdest edilip bu kez, Ankara İstiklal Mahkemesi'ne sevk edilmiştir. Burada yargılanması 1926 yılı Ocak ayında başlamış ve Şubat ayı başlarında suçu sabit görülerek Ceza Kanunu'nun 55. maddesine uygun şekilde mahkûm edilmiştir.

İdam hükmü, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Teşkilat-i Esasiye Kanunu'nu tamamen veya kısmen tağyir gerekçesiyle verilmiştir. İskilipli, aynı suçtan hüküm giyen Babaeski müftüsü Ali Rıza Efendi ile birlikte 4 Şubat günü Ankara'da Meclis binası yakınlarındaki Karaoğlan Çarşısı'nda asılmıştır.

BUNLAR HANGİ DİNİN ADAMLARI?

Aynı kararla aynı gün idam edilen Babaeski Müftüsü Ali Rıza ile Âtıf Hoca'nın Millî Mücadele'de batı Anadolu'yu işgal etmiş olan Yunan ordusuna direnilmemesi için faaliyet gösterdikleri mahkemece belgelenmiştir. Müftü Ali Rıza'nın, Yunan işgaline karşı çıkanları şikâyet ederek cezalandırdığı da belgelenmiştir. Bu müftü, Millî Mücadele devam ederken vatana ihanet suçundan on yıl ceza yemiş, fakat genel aftan yararlanarak kurtulmuştu. Hoca Âtıf ise başında bulunduğu Teâlî-i İslam Cemiyeti'nin (ada bakın!) imkânlarını kulla-narak İngiliz ve Yunan işgallerine karşı çıkılmaması için çalışmış, bu yolda hazırlattığı beyan-nameleri Türk köylerine dağıtmıştır. Mahkeme bunların tümünü belgelemiş ve hükmünü buna göre vermiştir.

Adamın, 'Şapka Risalesi' dışında suçları varsa ve bunlardan mahkûm olmuşsa, mahkeme ne yapsın! Ve Şapka Risalesi ne yapsın!

http://haber.gazetevatan.com/atif-hoca-neden-asildi/449442/1/Haber

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ispatla. Şapka takmadığı için asılmış tek insan örneği yeter.

Şapka taktıkları için asıldığı söylenen o insanlar neler yapmış, neye muhalif olup da işler çevirmiş de hangi suçlardan asılmış, hepsi ortadadır, açıktır.

İskilipli dediğin hain de şapka devriminden önce yazıp yaydığı bir risale nedeniyle asılmıştır, Milli Mücadeleye karşı bir dinci pisliktir.

Sahtekar yalancılar sizi..

Arkadaşım senin bahsettiğin risalenin ismi Şapka ve Frenk Mukallitliği. Bu kitapta da şapka giymenin dini hükmü hakkında bilgiler vardır ve İskilipli Atıf Hoca bu bilgileri kendisinin değil kendinden önceki din alimlerinin kaleme aldığını belirtmekte ve çeşitli görüşlere yer vermektedir. Bu kitapta asılmayı gerektiren ne vardır sen söyle ben bulamadım. Bekliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gayet samimi söylüyorum, insanlara zorla şapka giydirmenin nasıl büyük faydaları ve ilerici bir karakteri olabiliyor açıklarsanız sevineceğim. Zorla şapka versus zorla takke... Mutlaka iki yobazlık arasında mı seçim yapmak zorundayız? İnsanlar için başka bir yol yok mudur?

Katılıyorum..

Nitekim Tunus'ta, savaş öncesi Afganistan'da ve geçmişte İran'da Şah döneminde de kadınlar sokağa çarşafsız veya başı açık çıkabiliyorlardı. Oralarda bu iş nasıl gerçekleşti? Bu devletlerin Şapka Takma Kanunları oldu mu veya şapka takmayanlar ağır şekilde cezalandırılarak mı bu iş yapıldı? Eğer onlar da öyle yapmışsa diyecek bir şey yok ama eğer bu tür baskıcı yasalarla karşı tarafı yasaklamadan yapabilmişlerse asıl takdir edilmesi gereken başarının bu olması gerektiğini düşünüyorum. Tunuslular ve Şah dönemi İranlılar Cumhuriyet öncesi bizden daha az yobaz değildi sanırım.

Bunun yanında bir ülke ve halkı genel olarak ne kadar yobaz olursa olsun ilerici ve uygar bir yönetim şekli çağdaş olmadığını düşündüğü herhangi bir kıyafet biçimini yasaklamak yerine, yobaz kesim tarafından hor görülen kıyafet tarzını benimseyen ve açıkça sokakta giyen kişileri doğrudan koruması ve bu tür kıyafetleri giyenlere karşı saldırı, aşağılama, küçümseme veya ayrımcılık yapma gibi suç sayılan eylemlerde bulunan kişileri adalete teslim edip yargılaması akla daha yakın geldiği gibi toplumsal adalete de daha hizmet edicidir.

tarihinde kozmopolit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşıım şapka ile sanayi devrimini bağdaştırman çok garip. Türkiye de o döneme kadar hiç mi sanayi yoktu da şapkayla beraber girdi?

Tüm devrimler sanayileşme şemsiyesi altında yapıldı. Şöyle de diyebiliriz: Sanayileşme kaygısı olmasaydı Cumhuriyet devrimlerinin hiçbiri yapılmazdı. Kurtuluş savaşından sonra kapitülasyonlar kalktı ve sanayi devrimin önü açıldı. 1925'de sanayi bankası kuruldu. Daha öncesinde fabrikalar çok yetersizdi.

Şapka devrimiyle ne alakası var dersen. Sanayi teknik bilgi gerektiriyor. Teknik bilgi batıya eğitim amacıyla göndereceğiniz parlak beyinler sayesinde getirilebilirdi. Bunun için vatandaşların batı giyim tarzını öğrenmeleri şarttı. Hem batıya eğitim almaya gidecek öğrenciler batı kültürünü benimsemeli hem de geri geldiklerinde kendilerini anlayabilecek bir halk bulmalılardı karşılarında. Bu süreç gerçekleşti ve başarılı oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İskilipli Atıf Hoca neden asıldı?

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Yaşar Nuri: İskilipli Atıf Hoca şapka takmadığı için asılmadı. Bunun sebebi...

İskilipli Atıf Hoca 1926 yılında İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanıp idam edildi. Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı konularından biri olan idamla ilgili Yaşar Nuri Öztürk, Yurt gazetesinde bir yazı kaleme aldı. Öztürk, "İskilipli şapka takmadığı için değil vatana ihanet ettiği için idam edildi" dedi.

İşte Yaşar Nuri'nin o yazısı..

HEDEF MUSTAFA KEMAL'İ LEKELEMEK

Cumhuriyet devri tarihimizin en büyük saptırma ve yalanlarına âlet edilmiş isimlerinden biri de Âtıf Hoca diye bilinen İskilipli Âtıf'tır. Bu zatın dirisinden İngilizlerle onlara destek veren Damat Ferit ekipleri yararlanmıştı, şimdi de ölüsünden İngilizlerle Damat Ferit yolundan giden başka bazı ekipler yararlanıyor. Hedef belli: Âtıf Hoca'yı 'mazlum' göstererek onu asanları, özellikle Mustafa Kemal'i lekelemek, itham etmek.

CUMHURİYET'E TOKAT ATILIYOR

Son günlerde, bu Damat Ferit damarı yeniden depreşmiş görünüyor. Âtıf Hoca'nın itibarının (!) iadesinden söz ediliyor. Memleketi olan Çorum'da adı parklara, hastanelere veriliyor. Cumhuriyet Parkı'nın adı değiştirilip 'Âtıf Hoca Parkı' yapılıyor. (6 Mayıs 2012 tarihli gazeteler) Yani, örtülü bir biçimde Cumhuriyet'e tokat atılıyor.

BU OYUN DEŞİFRE EDİLMELİ

Cehalet veya gaflet eseri oynanan bu oyunun deşifre edilmesi gerekiyor. Biz bu oyunun veya cehaletin arkaplanını, baskı aşamasında olan 'Kur'an Perspektifinden Kurtuluş Savaşı'na Bir Bakış' adlı eserimizde, kaynakları ve belgeleriyle gösterdik. Bu sütunda, o eserdeki açıklamaların kısa bir özetini vereceğiz.

Âtıf Hoca'nın idamına yol açtığı söylenen, gerçekte ise idama mahkûmiyetle hiç alakası olmayan risalesi 'Frenk Mukallitliği ve Şapka', dinî ve ilmî açıdan hatalarla dolu, İslam fıkıh ve tefsir kaynaklarının temel kabullerine aykırılıklarla dikkat çeken, kişisel kin ve saplantıla-rın hükme esas alındığı, halkı sinsi ve maskeli bir biçimde tahrik eden ve belli bir ekibi, cihat açılması gereken 'mürted-kâfirler' olarak hedef gösteren bir kitapçık.

İSKİLİPLİ NEDEN NASILDI

Saltanat dincilerinin hemen hepsi bu soruyu "Şapka Risalesi'ni yazdığı için" diye cevap-larlar. İşin aslının böyle olmadığını bildikleri halde böyle söylerler; bir yalanı tekrar eder dururlar. Ve İskilipli'yi 'şehit' ilan ederler.

İskilipli 'şehit' ise Müdafaai Hukuk mücahitlerinin hiçbirisinin şehit sayılmaması gerekir. Çünkü İskilipli, Müdafaai Hukuk mücadelesine hainlik ettiği için asıldı. O halde, Müdafaai Hukuk mücahitleri şehit ise İskilipli şehit olamaz.

DİYORLAR Kİ ŞAPKA KANUNU'NA MUHALEFETTEN ASILDI

İskilipli'nin anılan risalesi (Frenk Mukallitliği ve Şapka Risalesi) şapka kanunundan bir buçuk yıl kadar önce yayınlanmıştı. Siyaset dincilerinin açık iftiraları işte burada sergileniyor. Diyorlar ki, "İskilipli Âtıf, ceza hukukunun temel ilkelerine aykırı olarak Şapka Kanunu'ndan bir buçuk yıl önce yazdığı bir risaleden ötürü suçlanıp idam edildi."

Bu iddia, tarihî kayıtlara tamamen aykırı bir iftiradır. İstiklal Mahkemesi zabıtları ortada. İskilipli'nin idam gerekçesi şapka risalesi değildir, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nu tamamen veya kısmen tağyir'dir.

RİSALEDEN DOLAYI İDAM EDİLDİ

Dinciler bunu zabıtlardan alarak kayda geçirirler, birkaç sayfa sonra da fesat ağıtları yakmaya başlayarak meselenin esasını bilmeyen halkı şöyle kandırırlar: "Âtıf Hoca, Şapka Kanunu'ndan iki yol önce yazdığı bir risaleden dolayı idam edildi." Böylece İstiklal Mahkeme-leri'ne ve tabiî ki Atatürk'e saldırmak isterler.

MİLLİ MÜCADELEYE KARŞI ÇIKMIŞ ZAT

Belgelere dayalı gerçek şudur: İsikilipli'nin Şapka Risalesi'inden yargılandığı mahkeme Giresun İstiklal Mahkemesi'dir ve bu yargılamanın tarihi 16-18 Aralık 1925'tir. İskilipli, bu yargılama sonunda, Şapka Risalesi'nin, geçmiş bir tarihte yazıldığı ve binaenaleyh buna dayanılarak yeni kanun muvacehesinde suçlama yapılamayacağı gerekçesiyle beraat ettirilmiş ve mahkeme heyetiyle aynı gemide İstanbul'a dönmüştür. Ne var ki, hayatı bir yığın kanunsuzluk içinde, özellikle Millî Mücadele'ye karşı çıkışla geçmiş bu zât, başka suçları tespit edildiğinden yeniden derdest edilip bu kez, Ankara İstiklal Mahkemesi'ne sevk edilmiştir. Burada yargılanması 1926 yılı Ocak ayında başlamış ve Şubat ayı başlarında suçu sabit görülerek Ceza Kanunu'nun 55. maddesine uygun şekilde mahkûm edilmiştir.

İdam hükmü, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Teşkilat-i Esasiye Kanunu'nu tamamen veya kısmen tağyir gerekçesiyle verilmiştir. İskilipli, aynı suçtan hüküm giyen Babaeski müftüsü Ali Rıza Efendi ile birlikte 4 Şubat günü Ankara'da Meclis binası yakınlarındaki Karaoğlan Çarşısı'nda asılmıştır.

BUNLAR HANGİ DİNİN ADAMLARI?

Aynı kararla aynı gün idam edilen Babaeski Müftüsü Ali Rıza ile Âtıf Hoca'nın Millî Mücadele'de batı Anadolu'yu işgal etmiş olan Yunan ordusuna direnilmemesi için faaliyet gösterdikleri mahkemece belgelenmiştir. Müftü Ali Rıza'nın, Yunan işgaline karşı çıkanları şikâyet ederek cezalandırdığı da belgelenmiştir. Bu müftü, Millî Mücadele devam ederken vatana ihanet suçundan on yıl ceza yemiş, fakat genel aftan yararlanarak kurtulmuştu. Hoca Âtıf ise başında bulunduğu Teâlî-i İslam Cemiyeti'nin (ada bakın!) imkânlarını kulla-narak İngiliz ve Yunan işgallerine karşı çıkılmaması için çalışmış, bu yolda hazırlattığı beyan-nameleri Türk köylerine dağıtmıştır. Mahkeme bunların tümünü belgelemiş ve hükmünü buna göre vermiştir.

Adamın, 'Şapka Risalesi' dışında suçları varsa ve bunlardan mahkûm olmuşsa, mahkeme ne yapsın! Ve Şapka Risalesi ne yapsın!

http://haber.gazetev.../449442/1/Haber

İSKİLİPLİ ATIF HOCAYA YÖNELTİLEN VATAN HAİNLİĞİYLE İLGİLİ

Meşihat Mektupçusu ve Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendinin damadı Bergamalı Zeki Efendinin:

"Hükümet namına söylüyorum ki" diye başlayan ve beyannâmenin mutlaka mühürlenmesi lazım

geldiğini aksi bir durumun vatana hıyanet sayılacağı ikazına rağmen (Tahirü'l-Mevlevî'nin

itirazı Zirâat Nezareti'ndeki vazifesine son verilmesine yol açar. (Şentürk, 1991, 29-30) yapılan

oylamada beş kişi reddine, beş kişi de kabulüne taraftar olmuş, fakat başkan Atıf Efendinin de

red oyu kullanması ile beyannâmenin mühürlenmesi reddedilmiştir.

Hükümetin aldığı bir karar üzerine meşihatça hazırlanan fakat mühürsüz de olsa Teâli-i İslâm

Cemiyeti adına Yunan uçakları ile atılan bildiri Teâli-i İslâm'ın sabıkalı olması için yeterli delil

sayılacaktır. Başkan İskilipli Mehmed Atıf'ta konuyla ilgili yargılanması esnasında,

beyannâmenin atılmasından sonra cemiyetle alakasının kalmadığını beyan etmiştir (Ankara

İstiklal Mahkemesi Zabıtları, s.109-115). Gerçi bir müddet sonra zaten cemiyet yönetimine

itilafçıların hakim olması (T. Mevlevî, 115) ve Atıf Efendi'nin yönetim dışı bırakılması ile

cemiyetle ilişkisi tamamen kesilmiştir. “

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki o zaman sarığı yasaklardı. Şapka takmayı neden zorunlu tuttu? Ben soruyorum diyorum ki neden kalpak değil mesela? Nden zorla şapka?

Bilinçltı işte. Şapka takarsan fes takamazsın zaten. Kafana illa bir şey takmak istiyorsan şapka takacaksın.

Atatürk'ün geçişleri hep acısız olmuştur. O ne fes, ne sarık, ne türban, ne çarşaf isterdi. Diğerlerini yasaklamamasının nedeni birden tepki çekmemek içindir. Gördüğün gibi de yok etmiştir zaten. Şu sıralar özgürlük adı altında tekrar hortladılar ve toplumu bir sömürüdür başladı farkındaysan. Dur daha başındasınız. İleride Atatürk'e rahmet okuyacaksınız. Herkes mumla arayacak.

Tarih tekerrürden ibarettir. Aynı suda iki kere yıkanılmaz. Yıkanmaya kalkarsan cezasını çekersin

Link to post
Sitelerde Paylaş

iSKİLİPLİ Atıf Hoca nın yargılandığı mahkeme tutanaklarında kendisine yöneltilen vatan hainliği suçlaması yoktur. Vatan Hainliğinden değil kanunları zorla değiştirmeye çalışmaktan idam edilmiştir. Doğru dürüst beceremediği din alimliğini ağzına yüzüne bulaştıran yaşar nuri hoca şimdi de tarihçiliğe soyunmuş. Ama bugüne kadar onun vatan hainliğinden idam edildiğini iddia eden çıkmış mı bilmiyorum. Atıf Hoca şapka risalesi yüzünden idam edilmiştir. <Aksini ispat edin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

iSKİLİPLİ Atıf Hoca nın yargılandığı mahkeme tutanaklarında kendisine yöneltilen vatan hainliği suçlaması yoktur. Vatan Hainliğinden değil kanunları zorla değiştirmeye çalışmaktan idam edilmiştir. Doğru dürüst beceremediği din alimliğini ağzına yüzüne bulaştıran yaşar nuri hoca şimdi de tarihçiliğe soyunmuş. Ama bugüne kadar onun vatan hainliğinden idam edildiğini iddia eden çıkmış mı bilmiyorum. Atıf Hoca şapka risalesi yüzünden idam edilmiştir. <Aksini ispat edin.

Tüm devrimler sanayileşme şemsiyesi altında yapıldı. Şöyle de diyebiliriz: Sanayileşme kaygısı olmasaydı Cumhuriyet devrimlerinin hiçbiri yapılmazdı. Kurtuluş savaşından sonra kapitülasyonlar kalktı ve sanayi devrimin önü açıldı. 1925'de sanayi bankası kuruldu. Daha öncesinde fabrikalar çok yetersizdi.

Şapka devrimiyle ne alakası var dersen. Sanayi teknik bilgi gerektiriyor. Teknik bilgi batıya eğitim amacıyla göndereceğiniz parlak beyinler sayesinde getirilebilirdi. Bunun için vatandaşların batı giyim tarzını öğrenmeleri şarttı. Hem batıya eğitim almaya gidecek öğrenciler batı kültürünü benimsemeli hem de geri geldiklerinde kendilerini anlayabilecek bir halk bulmalılardı karşılarında. Bu süreç gerçekleşti ve başarılı oldu.

Batıya gidecek öğrencilerin şapka giymesi doğal tamam buna karşı çıkmam. Peki bu yasanın devlet memurlarına ve halka dayatılmasının öğrencilerle ilgisi nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tesla, on 28 Ocak 2013 - 03:48 ÖS, said:

Gayet samimi söylüyorum, insanlara zorla şapka giydirmenin nasıl büyük faydaları ve ilerici bir karakteri olabiliyor açıklarsanız sevineceğim. Zorla şapka versus zorla takke... Mutlaka iki yobazlık arasında mı seçim yapmak zorundayız? İnsanlar için başka bir yol yok mudur?

Şapka devrimi sırasında kimseye zorla şapka giydirilmemiştir.

Şapka giymek isteyenlerin nasıl bir şapka giymeleri gerektiği kanunlarla saptanmıştır.

Bazı şapkalar yasaklanmıştır.

Hepsi o kadar..

Şapka giymeyenlere kimse itiraz etmemiştir.

Umarım bu sorunuzu yanıtlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

ŞAPKA SEBEBİYLE TÜRKİYE DE ÇOK İNSAN ASILMIŞTIR. BU İDDİA DEĞİ GERÇEKTİR. BUNLARIN SEMBOL İSMİ İSE İSKİLİPLİ ATIF HOCADIR.

Keşke assaydı, kesseydi. Madem medeni bir devrime girişti, halkı kandıranlardan, ezenlerden, dini sömürü aracı yapanlardan temizlemek istedi, dönmeyeni temizlemeliydi. Şimdi ne çekiyorsak onların kalıntılarından çekiyoruz.

Şu an Atatürk düşmanığı yapan sizin gibi tipler hala varlarsa ve karşımıza geçip çemkiriyorlarsa, Atatürk hiç kimseye zarar vermemiş demektir. Oysa ki vermeliydi . Diyaneti kökten süpürüp atmalıydı mesela. Madem diktatör adı altında anıyorsunuz kendisini. O zaman asmalıydı ve hak etmeliydi kendisine yakıştırılanları kardeşim. Madem diktatör diyorsunuz, adı Büyük İskender, Napolyon, Cengiz Han gibi narsist, gık dedin mi kafa koparan zalim diktatörlerle birlikte anılmalıydı. Eğer anılmıyorsa susacak ses etmeyeceksin. Atatürk pamuk gibi bir adamdı diyeceksin.

Hiç bir şey yapmamış, hatta oldukça yumuşak davranmış olduğu ortada. Ben yapsam farklı yapardım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

iSKİLİPLİ Atıf Hoca nın yargılandığı mahkeme tutanaklarında kendisine yöneltilen vatan hainliği suçlaması yoktur. Vatan Hainliğinden değil kanunları zorla değiştirmeye çalışmaktan idam edilmiştir. Doğru dürüst beceremediği din alimliğini ağzına yüzüne bulaştıran yaşar nuri hoca şimdi de tarihçiliğe soyunmuş. Ama bugüne kadar onun vatan hainliğinden idam edildiğini iddia eden çıkmış mı bilmiyorum. Atıf Hoca şapka risalesi yüzünden idam edilmiştir. <Aksini ispat edin.

O kadar cahil ve kötü niyetlisiniz ki yazdığın yazı bile SENİ YALANLIYOR :lol:

YALANINI BİR DE AŞAĞIDAKİ VİDEODAN İZLE

http://www.youtube.com/watch?v=pBEDUYsSpIk

tarihinde Katır tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Batıya gidecek öğrencilerin şapka giymesi doğal tamam buna karşı çıkmam. Peki bu yasanın devlet memurlarına ve halka dayatılmasının öğrencilerle ilgisi nedir?

Onun sebebi beyinleri ülkene geri döndürebilmek. Batı kültürünü benimsemiş bir kimsenin Müslüman geleneklerin katı yaşandığı bir topluma dönmesi zordur. Ayrıca toplum kendisinden farklı giyinen birisini kabul etmez. Bu bir ikilem. Ya geleneklerine bağlı kalıp beyinlerini kaybedeceksin ya da batılı gibi davranan bir toplumun içine beyinleri geri çekmeye çalışacaksın. Bugün nüfus çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde büyük bir beyin göçü var. Geri kalmalarından bunun etkisi çok büyük. Diğer yandan Japonya örneği var. 19. yüzyılda Samuray geleneğini kendi elleriyle tarihe gömdüler. Batıya gönderdikleri öğrencileri geri getirdiler ve dünyanın en güçlü toplumlarından biri haline geldiler.

tarihinde mammal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Katılıyorum..

Nitekim Tunus'ta, savaş öncesi Afganistan'da ve geçmişte İran'da Şah döneminde de kadınlar sokağa çarşafsız veya başı açık çıkabiliyorlardı. Oralarda bu iş nasıl gerçekleşti? Bu devletlerin Şapka Takma Kanunları oldu mu veya şapka takmayanlar ağır şekilde cezalandırılarak mı bu iş yapıldı? Eğer onlar da öyle yapmışsa diyecek bir şey yok ama eğer bu tür baskıcı yasalarla karşı tarafı yasaklamadan yapabilmişlerse asıl takdir edilmesi gereken başarının bu olması gerektiğini düşünüyorum. Tunuslular ve Şah dönemi İranlılar Cumhuriyet öncesi bizden daha az yobaz değildi sanırım.

Bunun yanında bir ülke ve halkı genel olarak ne kadar yobaz olursa olsun ilerici ve uygar bir yönetim şekli çağdaş olmadığını düşündüğü herhangi bir kıyafet biçimini yasaklamak yerine, yobaz kesim tarafından hor görülen kıyafet tarzını benimseyen ve açıkça sokakta giyen kişileri doğrudan koruması ve bu tür kıyafetleri giyenlere karşı saldırı, aşağılama, küçümseme veya ayrımcılık yapma gibi suç sayılan eylemlerde bulunan kişileri adalete teslim edip yargılaması akla daha yakın geldiği gibi toplumsal adalete de daha hizmet edicidir.

Iranda sah zamaninda islami kiyafet yasaklanmistir, kadinlarin yuzlerinden peceleri yirtilmak suretiyle alinmistir.

Bu cumhuriyeti kuran adamlar ancak kendileri bilebildikleri kadarini yapmislar. Onlerinde ne bir ornek varmis, nede danisabilecekleri bir merci. Tek bildikleri, sanayilesmis avrupanin neyi nasil basardigi, ama bunu bir islam toplumuna nasil entegre edeceksiniz? Tarihte esi benzeri yoktur anadolu devrimlerinin. Ilk defa yapilmistir, o devirde kimsede ben daha iyisini yapabilirdim diyememistir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu Kancık İskilipli Atıf'ın neden asıldığı defalarca yayınlandı , sağolsun arkadaşlarda gerekli linkleri paylaşmış.

Ne kadar yüzsüz aşalık insanlarsınız . Madem bir iddian var araştır be kardeşim bak bakalım aslı astarı neymiş , sana pilavlı sohbetlerde öğretilenlerle Ateistforum'a gelip caka satmakta neyin nesi adamı böyle muma çevirirler işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu Kancık İskilipli Atıf'ın neden asıldığı defalarca yayınlandı , sağolsun arkadaşlarda gerekli linkleri paylaşmış.

Ne kadar yüzsüz aşalık insanlarsınız . Madem bir iddian var araştır be kardeşim bak bakalım aslı astarı neymiş , sana pilavlı sohbetlerde öğretilenlerle Ateistforum'a gelip caka satmakta neyin nesi adamı böyle muma çevirirler işte.

Pilavlı sohbet değil bizzat araştırma. İçinizde Frenk Mukallitliği kitabını, İstiklal Mahkemesi tutanaklarını ve idam hükmünü okuyanınız var mı? Yoksa siz de videolardan mı tarih öğreniyorsunuz?

Şapka kanununa direniş

Yasa, çeşitli Anadolu illerinde protestolara neden oldu. Yasanın kabul edildiği gün Erzurum'da protesto gösterileri oldu ve bu ilde bir ay sıkıyönetim ilan edildi. Tutuklananlardan 13 kişi idama mahkum oldu1

24-25 Kasım tarihlerinde Kayseri'de Şeyh Ahmet Efendi dört arkadaşının yönlendirmesi ile büyük bir yürüyüş yapıldı, 300 kişi tutuklandı. Şeyh Ahmet Efendi dört arkadaşı İstiklal mahkemesinde yargılanarak idama mahkum edildi.

25 Kasım günü Sivas'ta duvarlara şapka aleyhine afiş ve bildiri asılması nedeniyle şehrin bütün muhtarları tutuklandı; suçsuzluğu anlaşılanlar beraat etti; ulemadan İmamzade Mehmet Necati Efendi ile Abdurrahman Efendi idama mahkum edildi.

Rize'de on gün kadar süren olaylar sonucu 143 kişi tutuklandı; içlerinden 8 kişi idama mahkum edildi.

Maraş'ta ise Camii-i Kebir etrafında toplanıp “Şapka İstemeyiz” diye bağıranlar tutuklandı, 5 kişi idama mahkum oldu.

İstanbul'da özellikle Fatih semtinde yaptıkları konuşmalarla halkı isyana teşvikle suçlanan çok sayıda kişi tutuklandı ve sanıklar Ankara'da yargılandı2


  1. 1Murat Aksoy, Başörtüsü, Türban: Batılılaşma, Laikleşmei Laiklik ve Örtünme, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2005


  1. 2Selami Kılıç, Şapka Meselesi ve Kılık Kıyafet İnkılabı, Ankara Üniversitesi Atatürk Yolu Dergisi, Cilt 4, Sayı 16, 1995

Şapka Kanunundan sonra memlekette vukua gelen olaylar bunlar. Şapka aleyhine en ufak protesto sonucunda idam kararları çıkmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Görüldüğü üzere İstiklal Mahkemesi'nde yargılananlar Şapka Kanunu aleyhine yürüyüş ve gösteri yapanlardır ve İstiklal Mahkemesine sevk edilmişler, birçok kişi hakkında idam hükmü çıkmıştır. Maraş'ta Şapka İstemeyiz diye bağıranlardan beşi idama mahkum ediliyor. Sivas'ta duvarlara şapka aleyhine afiş ve bildiri asanlar nedeniye bütün muhtarlar tutuklanıyor ve iki kişi idam ediliyor. Kayseri'de yürüyüş yapanlardan 300 kişi tutuklanıyor ve beş kişi idam ediliyor. Erzurum2da protesto gösterilewri nedeniyle oın üç kişi idam ediliyor. Dikkat buyurunuz: Ne için idam edildiler sorusunun cevapları:Şapka aleyhine yürüyüş yaptılar, afiş ve bildiri astılar,Şapka İatemeyiz diye bağırdılar...Bu fiiller demaokratik bir toplumda yapılabilecek eylemlerdi fakat sonu idam ve ağır hapis cezalarıyla bitti.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...