Jump to content

Allah geleceği bilmez


Recommended Posts

Size göre Nuh'un gemisi motorluydu değil mi? :D Tabi ya. Harun Yahya kafası işte. Süleyman peygamberin ayetlerini okuyup TELEVİZYON gördüğünü söyleyen mantık, Nuh'un gemisini gerekise DENİZALTI bile yapar. Şaşırmadım senin bu yorumuna. :)

Sonra 'Müslümanlar yalancıdır.' deyince bize kızıyorsunuz. Kuran, bütün gemilerin sadece rüzgarla gidebileceğini zanneden 7. yy ürünü bir kitaptır. Nuh'un gemisini kafanıza göre yorumlayarak kurtaramazsınız.

Şura, 32-33:

Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O’nun (varlığının) delillerindendir. Dilerse O, rüzgârı durdurur da onun (denizin) üstünde kalakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

Sizde GRAM sorgulama kabiliyeti olsaydı, şu ayetin ne anlama geldiğini anlardınız. Ama işte, cehennem korkusu olmaması lazım. O da sizde var malesef.

İstersen başka örnekler de verebilirim.

Neml, 86:

Dinlensinler diye geceyi (karanlık) ve (çalışsınlar diye) gündüzü aydınlık kıldığımızı görmediler mi? İman eden bir kavim için elbette bunda birçok ibretler vardır.

Kutuplarda 6 ay uyuyup, 6 ay çalışacak insanlar var mesela. :D

Mülk, 5:

Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

Yıldızları KÜÇÜK CİSİMLER zanneden Muhammed. Bu ayet de MÜTEŞABİH, öyle değil mi?

Yunus, 5:

Güneşi bir ışık, ayı da nur kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona (aya) birtakım menziller takdir eden O’dur.

Ay 'nur'muş bak. Ay'ın kendi ışığı mı var? Kuran var diyorsa vardır tabi. Muhammed nereden bilsin, Güneşten gelen ışığın Ay tarafından yansıtıldığını? 7. yy bilgisi ancak bu kadar işte.

Başka örnek ister misiniz? Bende örnek bol.

Nuh tufanı MASALI Sümerlerden araklanmadır. Gerçek bir olay bile değildir. Ne zaman anlayacaksınız? Sahte haber yapıp Nuh'un gemisini bulduk diye milleti kandırarak mı hallediyorsunuz bu işleri? Ya da Sümerlere de peygamber gönderildi, ama tahrif edildi değil mi? Hep aynı hikaye.

Eski tefsirlerde Nuh Tufanı DÜNYA ÇAPINDA yorumlanmış. Şimdi BÖLGESEL yorumlanıyor. Tabi gördünüz bilimsel hatayı, hemen düzeltiyorsunuz.

EE alıntı yapıp cevap vermemişsin.Nuhun gemisi yetkenlimiydi.
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 224
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

kardeş sen kamilmisin ,

neyin peşindesin amacın nedir onu söyle de bilelim, kuranın neresinde yazıyor, ayet göster, bilmem ne gibi söylemlerle neyi amaçlıyorsun.

ayete inanmıyorsun ki, ayet , ayet diyorsun, kuranı kerimi kabul etmeyen bir insanın kurandan ayet istemesini anlayamıyorum.

kaldıki, allah c.c ın zamandan ve mekandan münezzeh olduğunu, bir ayete bakarak evet tmm diyemezssin, kuranı kerimi anlaman lazım, yaşaman lazım, okuman lazım. önce adımını atacaksın, ilerledikçe farkına varacaksın, aklındaki soru işaretlerinin, yada soruların cevapları, kuranı okudukca anladıkca , ve hayatına uyguladıkca , cevaplandığını göreceksin.

Zamandan ve Mekandan münezzeh olan SÜPERMEN dir..

Eğer Allah ise İdddia ediyorsan ayet vermelisin

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğru olarak bildiğim şeyi sonuna kadar savunurum...

ta ki birileri benim hataya düştüğüm noktayı gösterene kadar...

eğer hatam yoksa da herkesin bu doğruyu anlayıp benimsemesi için yazmaya devam ederim...

tanrının yada başka birinin olacakların tümünü önceden bilmesi diye bir şey olamaz...

ENAM-59.Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın.

İNSAN-30.Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

HADİD-22.Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.

Dünyada olacakları önceden yazdığı söylenmektedir..

Yani Bir bebeğe Tecavüz ettirende Müslümanların Allahıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

şu andan itibaren sonsuza kadar bütün gelecekte olacak olayları en ince ayrıntılarıyla tanrının bildiğini varsayalım...

bu durumda tanrı bu olacak olayların üzerinde herhangi bir değişiklik yapabilir mi...

tanrının bildiği bütün olacak olayların içinde kendi yapacakları da vardır...

kendi yapacaklarını tüm ayrıntılarıyla bilen tanrı artık sonsuza kadar bu bildikleri dışında herhangi bir şey yapabilir mi...

bu tanrının bütün yapabilecekleri bir programla belirlenmiş makineden ne farkı vardır...

bu tarının artık olacak olaylardan farklı bir şeyi ne yapabilme nede farklı bir şeyi dileyebilme ne de farklı bir şeyi düşünebilme imkanı kalmaz...

olacak olayları bilerek ve onları yapmaktan başka bir yolu olmayan bu varlığa tanrı denebilir mi...

ne özgür iradesi var ne olacakları değiştirmeye gücü var...

tanrı böyle bir eksiklikten beri olmalıdır...

tanrının geleceği tüm ayrıntılarıyla bildiğine delil olarak sunulan sözler ya yanlış anlaşılmaktadır ki benim kanaatim bu yöndedir...

yahut kendileri yanlıştır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

şu andan itibaren sonsuza kadar bütün gelecekte olacak olayları en ince ayrıntılarıyla tanrının bildiğini varsayalım...

bu durumda tanrı bu olacak olayların üzerinde herhangi bir değişiklik yapabilir mi...

tanrının bildiği bütün olacak olayların içinde kendi yapacakları da vardır...

kendi yapacaklarını tüm ayrıntılarıyla bilen tanrı artık sonsuza kadar bu bildikleri dışında herhangi bir şey yapabilir mi...

bu tanrının bütün yapabilecekleri bir programla belirlenmiş makineden ne farkı vardır...

bu tarının artık olacak olaylardan farklı bir şeyi ne yapabilme nede farklı bir şeyi dileyebilme ne de farklı bir şeyi düşünebilme imkanı kalmaz...

olacak olayları bilerek ve onları yapmaktan başka bir yolu olmayan bu varlığa tanrı denebilir mi...

ne özgür iradesi var ne olacakları değiştirmeye gücü var...

tanrı böyle bir eksiklikten beri olmalıdır...

tanrının geleceği tüm ayrıntılarıyla bildiğine delil olarak sunulan sözler ya yanlış anlaşılmaktadır ki benim kanaatim bu yöndedir...

yahut kendileri yanlıştır...

Sevgili kireç, Kuran'ın bize bildirdiği özgür irade-sınav, kader,Allah'ın bilme özellikleri bağlamında Allah'ın eksiksik özellliklerden uzak olması,dolayısıyla bilmediği bir bilginin olmaması,olmuş olacak her şeyi Levhi Mahfuz isimli kitapta yazması, ondan izinsiz hiçbir fiilin yapılmaması gibi bilgiler,iddialar ışığında düşünüldüğünde özgür irade-sınav sorunsalı çıkıyor karşımıza ve Allah'ın bile bile bu sınavı yaparak insanların büyük kısmını cehenneme atma anlayışında olduğu kanısı hasıl olmakta ki zalim bir yaratıcıyla karşı karşıya kalıyoruz bu durumda da.

Allah'ın ne zalim olması yüce bir yaratıcının özelliği olabilir kendi iddiası da çok esirgeyen, bağışlayan ve adil olması ne de bilmediği bir bilginin olması, geleceği bilememesi gibi bir eksiklik sıfatları arasında yer alabilir.En azından bir yaratıcı bu olumsuz özelliklere sahip olmamalı,olamaz olarak düşünürüz.

Siz Allah'ın adaletsiz,vicdansız,zalim olmayacağı düşüncesinden hareketle kendi vicdanınız ve aklınız dahlinde Allah'ın yapmış olduğu sınavda insanların fillerinin ne olacağını bilememesi gerekir, kendisinin de bundan habersiz olması gererkir,müdahale etmemesi gerekir adil olması için mantığını kuruyor, bu yönde düşünüyorsnuz.

Evet olması gereken bu,özgür irade-sınav kurgusunun kabul edilebilir olması için olması gereken bu da kendi kitabındaki iddialara bakarsan hiç de öyle demiyor.

Ya Kuran'ın Allah'ı gerçek yaratıcı değil, ya gerçekten de Allah kendi bidliği gibi davranıyor saydığımız olumsuz özellikleriyle hareket ediyor ya da bütün bu yazdıklarımızın hepsi yanlış... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın mai ve siyah bana göre kuranın da ana fikir budur...

yani tanrının adil ve merhametli olduğu insanların sadece hangisinin daha iyi işler yapacağını sınamak ve bilmek için bu hayatı yarattığını açık açık söyler kuran...

aslında diğer kutsal kitaplarda da dikkat edilirse bu anafikir görülebilir...

fakat bu anafikre aykırı gibi duran pasajlarıda yok değildir...

bence bunun sebebi bu tarihi metinleri inceleme ve anlama konsunda yetersizliklerimiz olmasından kaynaklanıyor...

doğru anlamı bulmakbazen gerçekten çok detaylı ve geniş araştırmalar yapmaya gerek duyuyor...

ne ben ne de sizler bu kadar incelikli ve neredeyse uzmanlık isteyen birikimevearaştırma imaknına sahip değiliz..

senelerini bu konuya veren kişiler bile bazen yeni şeler farkedip eski hatalarını düzeltme yoluna gidiyorlar...

bu yüzden ben görüşümü savunmaya çalışırken daha çok mantıki akıl yürütmelerle ilermek istiyorum...

böylece aşağı yukarı herkesin katılabileceği bir tartışma ve fikir alışveriş ortamına yaklaşılabilir belki..

yani böyle olursa hem söylediklerimiz evrensel olabilir...

ben görüşlerime ne kadar kurandan delil getirirsem getireyim kuranı hiç bilmeyen yada alakası olmayan kişiler için bu hiç bir şey ifade etmeyecektir...

ama ortaya mantıklı bir önerme koyabilirsem bunu burada ve her yerde her zaman savunabilir yada tartışabilirim...

ama bakıyorum ki aeistler müslümanlardan fazla kuran cümlelerini karşı delil olarak kullanıyorlar...

nasıl olsa inanmadığınız bir kitabın bölümlerini mantık önermesinin karşısına getirmek aslında anlamsız...

bu getirlen delil mantık önermesini geçersiz kılmaz...

bir önermeyi ve fikri yine mantıklı başka bir fikirle çürütebilir yanlışlayabilirsiniz...

geleceği bilmek mümkün değildir...

çünkü bilgi varlığın konusudur...

yoku bilmek mümkün değildir...

tanrı da her şeyi bilir ...

ama yok bir şey değildir...

bu yüzden her şeyi bilen tanrının geleceği bilmesi gibi bir şeyden söz etmek yanlıştır...

ayrıca geleceğin bilinmesi gibi absürd bir şeyin gerçekleşmesi ne tanrıda ne de bizler de özgür irade namına hiç bir şey bırakmaz...

her şey anlamasızlaşır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın mai ve siyah bana göre kuranın da ana fikir budur...

yani tanrının adil ve merhametli olduğu insanların sadece hangisinin daha iyi işler yapacağını sınamak ve bilmek için bu hayatı yarattığını açık açık söyler kuran...

aslında diğer kutsal kitaplarda da dikkat edilirse bu anafikir görülebilir...

Kuran'a göre bu insanları yaratan Allah değil mi? Sırf insanların neler yapacağını öğrenmek için mi yaratmış insanları? Canı mı sıkılıyormuş?

Sırf merakını tatmin etmek için mi bütün bu adaletsizlikler, zulümler?

ABD'de de bir milyarderin çocuğu olarak doğan birisi ile Afrika'da açlık, yokluk içinde doğan birisi arasında hangi adalet var?

İnsanların hayata başlamsındaki adaletsizlikleri yazmaya kalksak milyonlarca maddelik bir liste olur.

Bir insanı başka bir insana inanmadığı için sonsuza kadar yakan bir tanrı nasıl merhametli oluyor?

Bu adalet ve merhamet kelimelerinin anlamını hangi sözlüğe bakarak öğrendin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın mai ve siyah bana göre kuranın da ana fikir budur...

yani tanrının adil ve merhametli olduğu insanların sadece hangisinin daha iyi işler yapacağını sınamak ve bilmek için bu hayatı yarattığını açık açık söyler kuran...

aslında diğer kutsal kitaplarda da dikkat edilirse bu anafikir görülebilir...

fakat bu anafikre aykırı gibi duran pasajlarıda yok değildir...

bence bunun sebebi bu tarihi metinleri inceleme ve anlama konsunda yetersizliklerimiz olmasından kaynaklanıyor...

doğru anlamı bulmakbazen gerçekten çok detaylı ve geniş araştırmalar yapmaya gerek duyuyor...

ne ben ne de sizler bu kadar incelikli ve neredeyse uzmanlık isteyen birikimevearaştırma imaknına sahip değiliz..

senelerini bu konuya veren kişiler bile bazen yeni şeler farkedip eski hatalarını düzeltme yoluna gidiyorlar...

bu yüzden ben görüşümü savunmaya çalışırken daha çok mantıki akıl yürütmelerle ilermek istiyorum...

böylece aşağı yukarı herkesin katılabileceği bir tartışma ve fikir alışveriş ortamına yaklaşılabilir belki..

yani böyle olursa hem söylediklerimiz evrensel olabilir...

ben görüşlerime ne kadar kurandan delil getirirsem getireyim kuranı hiç bilmeyen yada alakası olmayan kişiler için bu hiç bir şey ifade etmeyecektir...

ama ortaya mantıklı bir önerme koyabilirsem bunu burada ve her yerde her zaman savunabilir yada tartışabilirim...

ama bakıyorum ki aeistler müslümanlardan fazla kuran cümlelerini karşı delil olarak kullanıyorlar...

nasıl olsa inanmadığınız bir kitabın bölümlerini mantık önermesinin karşısına getirmek aslında anlamsız...

bu getirlen delil mantık önermesini geçersiz kılmaz...

Allah her şeyi biliyor mu bilmiyor mu tartışması yapıyoruz düşünebiliyor musun, biliyorsa da sorun çıkıyor bilmiyorsa da...

Bir yerlerde büyük bir yanlış var...

bir önermeyi ve fikri yine mantıklı başka bir fikirle çürütebilir yanlışlayabilirsiniz...

geleceği bilmek mümkün değildir...

çünkü bilgi varlığın konusudur...

yoku bilmek mümkün değildir...

...

Sayın kireç,

Kendi inamak istediğiniz gibi bir düşünceye uyan ayetleri kabul ediyor, kendi mantığı içinde dahi çalişki oluşturan ayetleri kabul etmiyor yanlış yorumlanıyor diyor, çelişkilerden kurtarmaya kendinizi rahatlatmaya çalışıyorsnuz.

Çelişkil oluşturan ayetler, çelişki ifade eden, mantığımıza vicdanımıza uymayan anlayışların Kuran'ın içinde bulunmasının tek sebebi gerçekten ayetlerin herkes tarafından yanlış yorumlanıyor olması, doğrusunun da hiçkimse tarafından bilinmiyor, bilinemiyor olması olabilir mi?

Bu gerekçe gerçekçi mi?Kimsenin ne dediğini tam anlamadığı ama en önemli iddialarından biri olan 'apaçık,anlaşılır bir dille yazılma''sı iddiası başlı başına bir çelişki değil mi?

Araplar bizden daha iyi anlıyor olabilir, kendi dilleri, bugün anladıklarını yaşadıkları İslam da doğru olabilir de bir başka dile çevrilemeyen, çevrildiğinde anlam bütünlüğünü,öz anlamını kaybeden bir Kitap nasıl olur da bütün insanlığa hitap eder?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın kireç,

Kendi inamak istediğiniz gibi bir düşünceye uyan ayetleri kabul ediyor, kendi mantığı içinde dahi çalişki oluşturan ayetleri kabul etmiyor yanlış yorumlanıyor diyor, çelişkilerden kurtarmaya kendinizi rahatlatmaya çalışıyorsnuz.

Çelişkil oluşturan ayetler, çelişki ifade eden, mantığımıza vicdanımıza uymayan anlayışların Kuran'ın içinde bulunmasının tek sebebi gerçekten ayetlerin herkes tarafından yanlış yorumlanıyor olması, doğrusunun da hiçkimse tarafından bilinmiyor, bilinemiyor olması olabilir mi?

Bu gerekçe gerçekçi mi?Kimsenin ne dediğini tam anlamadığı ama en önemli iddialarından biri olan 'apaçık,anlaşılır bir dille yazılma''sı iddiası başlı başına bir çelişki değil mi?

Araplar bizden daha iyi anlıyor olabilir, kendi dilleri, bugün anladıklarını yaşadıkları İslam da doğru olabilir de bir başka dile çevrilemeyen, çevrildiğinde anlam bütünlüğünü,öz anlamını kaybeden bir Kitap nasıl olur da bütün insanlığa hitap eder?

siz kuranı çelişkili buluyor olabilirsiniz bu nedenle de inanmıyor olabilirsiniz...

bu konuda aceleci bir önyargı sahibi olmanızdan başka bir hatanız olduğunu sanmıyorum...

eğer kurandaki çelişkilerin bir şekilde açıklamasını tutarlı bir şekilde öğrenseniz muhtemelen bu tavrınızdan vazgeçebilrisiniz...

bu yüzden bu konuda çok ta ısrarcı olmak gerektiğini düşünmüyorum...

kuranın apaçıklığı yada evrenselliği konusunda epey okumalar yapmak gerekir...

ama bu herkes içinde gerekli değil...

insanların çoğunun gücünün yetmeyeceği böylesi bir şeyle yükümlü tutmakta pek adalete sığmasa gerektir...

sizin doğruluğa adalete ulaşmanız için kuran uygun bir araç değil...

siz kendi aklınız fıtratınız vicdanınızla doğruyu bulup iyiliği adaleti seçebilirsinizki zaten bu hayattaki en büyük imtihanımız budur...

tanrının size neden kuranı uygalamdın neden ona inanmadın deme sini pek adaletli görmem...

ama size neden şu zamanda yanlış konuştun yada yanlış davrandın deme hakkı olur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'a göre bu insanları yaratan Allah değil mi? Sırf insanların neler yapacağını öğrenmek için mi yaratmış insanları? Canı mı sıkılıyormuş?

Sırf merakını tatmin etmek için mi bütün bu adaletsizlikler, zulümler?

ABD'de de bir milyarderin çocuğu olarak doğan birisi ile Afrika'da açlık, yokluk içinde doğan birisi arasında hangi adalet var?

İnsanların hayata başlamsındaki adaletsizlikleri yazmaya kalksak milyonlarca maddelik bir liste olur.

Bir insanı başka bir insana inanmadığı için sonsuza kadar yakan bir tanrı nasıl merhametli oluyor?

Bu adalet ve merhamet kelimelerinin anlamını hangi sözlüğe bakarak öğrendin?

insan var oluncaya kadar evrende kötülük yoktu...

her canlı ve cansız kendi fıtratları gereğince varlıklarını devam ettiriyorlardı...

ne zaman ki tanrı özgür iradeli bir canlı bir akıllı insanı evrende oluşturdu...

işte o zaman kötülüğün kapısı açılmış oldu...

insana yada başka herhangibir canlıya özgür irade vermenin sonucu mutlak olarak kötülük gündeme geliyordu...

tanrının hiç kötülük yapmayan yada yapamayan bir çok yaratığı zaten var...

ama onlar özgür değiller...

kötülük yapma özgürlüğü verilmeden gerçek özgürlük verilmiş olmaz...

bu özgürlüğü hangi varlığa teklif etmeliydi...

dağlar taşlar gökler bu teklifi kabul etmedi...

özgürlük yükünü insana verdiler...

artık o evrende kötülüğü yapabilecek tek canlıydı...

bu yükü omuzladı...

tüm evren melekler ve tanrı merakla olacaklara bakıyorlardı...

bazı insanlar gerçekten bu özgürlüklerini sonuna kadar kullandılar tanrıyı bile gazaba getirip cehennemi dolduracağım söznü söylettiler...

ama bazıları da melekleri bile kıskandıracak iyiliklere cömertliklere fedakarlıklara imza attılar...

her insanın doğuşunda tüm evren tüm melekler ve tanrı bu doğan yeni insanın neler yapabileceğini öğrenmekiçin dikkat kesiliyorlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

siz kuranı çelişkili buluyor olabilirsiniz bu nedenle de inanmıyor olabilirsiniz...

bu konuda aceleci bir önyargı sahibi olmanızdan başka bir hatanız olduğunu sanmıyorum...

eğer kurandaki çelişkilerin bir şekilde açıklamasını tutarlı bir şekilde öğrenseniz muhtemelen bu tavrınızdan vazgeçebilrisiniz...

bu yüzden bu konuda çok ta ısrarcı olmak gerektiğini düşünmüyorum...

kuranın apaçıklığı yada evrenselliği konusunda epey okumalar yapmak gerekir...

ama bu herkes içinde gerekli değil...

insanların çoğunun gücünün yetmeyeceği böylesi bir şeyle yükümlü tutmakta pek adalete sığmasa gerektir...

sizin doğruluğa adalete ulaşmanız için kuran uygun bir araç değil...

siz kendi aklınız fıtratınız vicdanınızla doğruyu bulup iyiliği adaleti seçebilirsinizki zaten bu hayattaki en büyük imtihanımız budur...

tanrının size neden kuranı uygalamdın neden ona inanmadın deme sini pek adaletli görmem...

ama size neden şu zamanda yanlış konuştun yada yanlış davrandın deme hakkı olur...

Sayın kireç ben inançlı bir insandım, yaşamım yaşamımla inancım arasındaki ilşkileri yine yaşadıklarım sonrasında istemeden sorgulamaya başladım, birçok geleneksel Müslüman gibi ben de inanmaya ve bununla yaşamaya devam edebilirdim, Allah'ın bir hikmeti işte bana kendini sorgulattırmayı istemiş olmalı ki düşüncelerim, duygularım evrilmeye başladı, sonrasında kendiliğinden gelen derin bir sorgulama sürecinde kitapta daha önce sorgulama,şüphelenme,üzerinde düşünme gibi kaygım olmadığından görmediklerimi görmeye başladım.

Şimdi anladıklarım bu kitabın bir yaratıcıya ait olamıyacağı ve evrenin, bizim de kitapta bahsedildiği gibi sırf kim kul olacak kim olamayacak mantığı üzerine kurulu bir sınav için var edilmiş olmaktan çok başka bir amaçla, başka bir güçle var edildiği şeklinde...

Ben bana verilen kişilik,ruh,biyolojik yapı ve fırsat kadar iyi olmaya,dürüst bir insan olmaya çalışacağım yine de.

Bazen isyan ediyorum ama dünyanın ve insanın bu kadar neden kötü olması gerektiğine...

Link to post
Sitelerde Paylaş

insan var oluncaya kadar evrende kötülük yoktu...

her canlı ve cansız kendi fıtratları gereğince varlıklarını devam ettiriyorlardı...

ne zaman ki tanrı özgür iradeli bir canlı bir akıllı insanı evrende oluşturdu...

işte o zaman kötülüğün kapısı açılmış oldu...

insana yada başka herhangibir canlıya özgür irade vermenin sonucu mutlak olarak kötülük gündeme geliyordu...

tanrının hiç kötülük yapmayan yada yapamayan bir çok yaratığı zaten var...

ama onlar özgür değiller...

kötülük yapma özgürlüğü verilmeden gerçek özgürlük verilmiş olmaz...

bu özgürlüğü hangi varlığa teklif etmeliydi...

dağlar taşlar gökler bu teklifi kabul etmedi...

özgürlük yükünü insana verdiler...

artık o evrende kötülüğü yapabilecek tek canlıydı...

bu yükü omuzladı...

tüm evren melekler ve tanrı merakla olacaklara bakıyorlardı...

bazı insanlar gerçekten bu özgürlüklerini sonuna kadar kullandılar tanrıyı bile gazaba getirip cehennemi dolduracağım söznü söylettiler...

ama bazıları da melekleri bile kıskandıracak iyiliklere cömertliklere fedakarlıklara imza attılar...

her insanın doğuşunda tüm evren tüm melekler ve tanrı bu doğan yeni insanın neler yapabileceğini öğrenmekiçin dikkat kesiliyorlar...

İnsan varoluncaya kadar kötülük yoktu da insanı kim yarattı Kuran'a göre? Kendi kendine mi ortaya çıktı yoksa başka bir tarı mı yarattı?

Allah yarattı diyorsan sorumlu odur, kötülüğü o yaratmış, insan kötülüğü kendi mi icat etti?

Allah insanı yaratıp irade verdiyse kötülük işlemesini sağlayacak dürtüleri, güdüleri de vermiş. Kiminin dürtüleri zayıf, kimininki kuvvetli, kiminin iradesi zayıf, kimininki kuvvetli.

Senin bu varsayımının tutması için ya insanlığın kendi kendine ortaya çıktığını kabul edeceksin ya da başka bir tanrının yarattığını.

Senin varsayımında herşeyin sorumlusu direk Allah. Oysa sen Allah'ı bir tarafa alıp bütün suçu insanlığa yüklüyorsun, adalet mi bu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan varoluncaya kadar kötülük yoktu da insanı kim yarattı Kuran'a göre? Kendi kendine mi ortaya çıktı yoksa başka bir tarı mı yarattı?

Allah yarattı diyorsan sorumlu odur, kötülüğü o yaratmış, insan kötülüğü kendi mi icat etti?

Allah insanı yaratıp irade verdiyse kötülük işlemesini sağlayacak dürtüleri, güdüleri de vermiş. Kiminin dürtüleri zayıf, kimininki kuvvetli, kiminin iradesi zayıf, kimininki kuvvetli.

Senin bu varsayımının tutması için ya insanlığın kendi kendine ortaya çıktığını kabul edeceksin ya da başka bir tanrının yarattığını.

Senin varsayımında herşeyin sorumlusu direk Allah. Oysa sen Allah'ı bir tarafa alıp bütün suçu insanlığa yüklüyorsun, adalet mi bu?

Aklımdaki sorulardan biri de bahsettiğiniz konuydu.Allah bütün iyiliklerin ve kötülüklerin tek kaynağıysa, kötülüğü temsil eden şeytanı da o var ettiyse Allah aynı zamanda kötüdür de.İnsanların yaptığı kötülüklerin kaynağı sadece Şeytan'a bağlanarak, Allah'ın bu kötülüklerle ilişkisi yokmuş gibi gösterilerek açıklanması Kuran'ın Allah'tan başka yaratıcı olmadığı, olup bitenlerin tek kontrolünün sadece kendinde olduğu önermesine aykırı.

Tuhaf olan da bu...Sanki Şeytan Allah'ın iyi yanıyla savaşa tutuşmuş kötülüğü temsil eden ayrı bir güçmüş ve Şeytan'la Allah'ın iki ayrı gücün mücadelesi varmış gibi yansıtılıyor Kuran'da.

Tek gerçek Allah ise Şeytan da Allah'ın iradesinin eseri,niteliğidir ve dünyadaki iyilikler nasıl onun eseri olarak görülüyorsa kötülük de onun eseridir mantık olarak...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aklımdaki sorulardan biri de bahsettiğiniz konuydu.Allah bütün iyiliklerin ve kötülüklerin tek kaynağıysa, kötülüğü temsil eden şeytanı da o var ettiyse Allah aynı zamanda kötüdür de.İnsanların yaptığı kötülüklerin kaynağı sadece Şeytan'a bağlanarak, Allah'ın bu kötülüklerle ilişkisi yokmuş gibi gösterilerek açıklanması Kuran'ın Allah'tan başka yaratıcı olmadığı, olup bitenlerin tek kontrolünün sadece kendinde olduğu önermesine aykırı.

Tuhaf olan da bu...Sanki Şeytan Allah'ın iyi yanıyla savaşa tutuşmuş kötülüğü temsil eden ayrı bir güçmüş ve Şeytan'la Allah'ın iki ayrı gücün mücadelesi varmış gibi yansıtılıyor Kuran'da.

Tek gerçek Allah ise Şeytan da Allah'ın iradesinin eseri,niteliğidir ve dünyadaki iyilikler nasıl onun eseri olarak görülüyorsa kötülük de onun eseridir mantık olarak...

evrende insanın olmadığı yerlerde ve zamanlarda kötülük var mıdır...

kötülük insanla birlikte var olmuştur...

tabiki insaı da yaratan tanrıdır...

insana özgür iradeyi ve aklı vicdanı vermiştir...

bu araçlarla insan kötülüğüde iyiliğide seçebilir ...

özgür iradeyi vermekle kötülüğü de vermiş oluyor tanrı belki...

ya hiç özgür iradeli birini var etmeyecekti kötülüğün hiç olmaması için...

yada yine böyle bir dünya yaratacaktı...

bundan sonra dünayaya gelecek bütün insanların arasından iyilerde kötülerde çıkacaktır...

hiç kötülük olmamasıni istiyorsak bütün insanlığı ya toptan yok etmeliyiz...

şimdi bunu yapmak size doğru geliyorsa tanrıda insanları baştan yok edebilirdi...

şimdi biz bunu nasıl yapamıyorsak tanrının da bunu yapmasını beklemek doğru olmaz...

kötülüğü yok etmek için ya özgürlüğü yok etmeliyiz...

mesela insanlar birer çip takıp doğumlarında sadece iyilikleri yapabilecek şekilde programlayabilriz...

yada tüm insanları yok edebiliriz...

hangisini yapmak adilse tanrıdan da onu bekleyebilriz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aklımdaki sorulardan biri de bahsettiğiniz konuydu.Allah bütün iyiliklerin ve kötülüklerin tek kaynağıysa, kötülüğü temsil eden şeytanı da o var ettiyse Allah aynı zamanda kötüdür de.İnsanların yaptığı kötülüklerin kaynağı sadece Şeytan'a bağlanarak, Allah'ın bu kötülüklerle ilişkisi yokmuş gibi gösterilerek açıklanması Kuran'ın Allah'tan başka yaratıcı olmadığı, olup bitenlerin tek kontrolünün sadece kendinde olduğu önermesine aykırı.

Tuhaf olan da bu...Sanki Şeytan Allah'ın iyi yanıyla savaşa tutuşmuş kötülüğü temsil eden ayrı bir güçmüş ve Şeytan'la Allah'ın iki ayrı gücün mücadelesi varmış gibi yansıtılıyor Kuran'da.

Tek gerçek Allah ise Şeytan da Allah'ın iradesinin eseri,niteliğidir ve dünyadaki iyilikler nasıl onun eseri olarak görülüyorsa kötülük de onun eseridir mantık olarak...

Yaratıcının yaratmış olduğu yaratılış amacının dışına çıkarsa daha doğrusu yaratıcıyı tanımaz ise durumu şeytandan farksız olmaz diye düşünüyorum

Bu durumda şeytanın yaratıcı tarafından yaratılmış olması gibi bir düşüncenin oluşması bana mantıklı gelmiyor.

Her şeyin bir zıttı olduğunu düşünürsek iyi ve kötü birde yaratıcının sözünün dinlenmiyor olmasını nasıl açıklayabiliriz. bu durum kötülüğün niçin var olduğunu

göstermez mi

Bence yaratıcıyı dinlemiyor olmak sonuçta bir durum gerektirir ve buda kötü bir sonuç

Eğer bizim özgür irademiz olmamış olsa idi yaratıcı tek bir şarta göre yaratmış olması gerekmezmiydi. Buda bizi bir robottan farklı birşey yapmaz sanırım

Yaratıcı bize biz olma imkanını veriyor bunuda ona şükür ve hamd ederek sağlıyoruz yaratılmakta bu süreç içinde oluyor diye düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Mai ve Siyah

Yaratıcının sözünün dışına çıkıp kendi istek ve hevasına göre bir yaşam talep eden yada yaratılış amacının dışında bir amaç besleyen

yaratılmış bu isteğinin karşılığını alacaktır bunuda kuran cehennem olarak tasvir eder. Bu gayet mantıklıdır ki yaratılanın aciz

olduğunu biliyoruz ve hatalı bir program kurabileceğinide düşünebiliriz bu durumda birçok hatalı döngüler kurabilir

herşeyi bilen ile bilmeyenin durumu gibi gideceği yolu bilmeden yola çıkaran bir şoförün başına neler gelebileceğini tahmin

edersiniz halbuki yolu bilen biri ile yola çıkmak daha mantıklıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrende insanın olmadığı yerlerde ve zamanlarda kötülük var mıdır...

kötülük insanla birlikte var olmuştur...

tabiki insaı da yaratan tanrıdır...

insana özgür iradeyi ve aklı vicdanı vermiştir...

bu araçlarla insan kötülüğüde iyiliğide seçebilir ...

özgür iradeyi vermekle kötülüğü de vermiş oluyor tanrı belki...

ya hiç özgür iradeli birini var etmeyecekti kötülüğün hiç olmaması için...

yada yine böyle bir dünya yaratacaktı...

bundan sonra dünayaya gelecek bütün insanların arasından iyilerde kötülerde çıkacaktır...

hiç kötülük olmamasıni istiyorsak bütün insanlığı ya toptan yok etmeliyiz...

şimdi bunu yapmak size doğru geliyorsa tanrıda insanları baştan yok edebilirdi...

şimdi biz bunu nasıl yapamıyorsak tanrının da bunu yapmasını beklemek doğru olmaz...

kötülüğü yok etmek için ya özgürlüğü yok etmeliyiz...

mesela insanlar birer çip takıp doğumlarında sadece iyilikleri yapabilecek şekilde programlayabilriz...

yada tüm insanları yok edebiliriz...

hangisini yapmak adilse tanrıdan da onu bekleyebilriz...

Sayın kireç, insanı yaratılışındaki kötülüklürden bizim arındrımamız,insanı bizim iyi hale getirmemiz değil mevzu bahis olan.Anlatmaya çalıştığım insandaki kötü niteliklerden Allah'ın iradesinin dışında bir gücü varmış gibi yansıtılan Şeytan'ın sorumlu tutulması ve Allah'ın da Şeytan'la sana mı uyacaklar bana mı uyacaklar minvalinde bir pazarlığa tutuşmuş olması mantığı.

Bunun neresi mantıklı kendi mantığı içinde düşünüldüğünde, yazdım yukarıda.Şeytan'ın Allah'tan bağımsız kendi başına karar verebileceği bir gücü, iradesi mi var?

Yok, Şeytan'a isyan etme vasfı, iradesi(yazılımı) yüklemese ve isyan edeceğini bilmese Şeytan niye isyan etsin ve ayrıca hakikaten şaşılacak bir iş, düşünün ki Şeytan Allah'ın yarattığı bir varlık ve Şeytan Allah'tan başka bir gücün olmadığını biliyor, Allah onun sahibi, var edicisi, hangi güçle, kime dayanarak onun secde emrine karşı gelebiliyor, akıl, mantık işi mi?

Karşı geldi diyelim bütün bu tuhaflıkları görmezden gelerek yüceler yücesi Allah kendi yarattığı bu yok hükmündeki kulunu kendi gücüne neden eşdeğer görüp, aynı seviyedeymiş gibi kabul edip de sınav sürecini başlatıyor, hiç mi tuhaf gelmiyor bu mantık size?

Ortada bir kötülük varsa şeytanlık varsa sebebi, yaratıcısı Allah'ın ta kendisi.

Ben bir varlık var edeceğim, benim yüklediğim yazılımın dışına, benim verdiğim iradenin dışına çıkamayacak yazılımına isyan da yükleyeceğim, isyan edince de onu düzeltmek, tekrar yok etmek elimdeyken onunla muhatap olup, kimin haklı çıkacağı üzerine bir oyun hazırlayacağım sonra.

Bana kabul edilebilir gelmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evet tanrı istemeseydi gerçekten bu dünyada bir tek kötülük yapılamazdı...

yani tanrı isteseydi hiç bir şekilde özgür irade sahibi bir varlık yaratmaz ve kötülükte mümkün olmazdı...

hiç bir kötülüğün gerçekleşmediği dünya demek aslında özgürlüğün olmadığı bir dünya demekti...

yada insanın olmadığı bir dünya...

evren zaten böyle bir çağı eğer bilim adamları yanılmıyorsa onüçmilyaryıl yaşadı...

belkide evrenin yirmidört saatinin son dakikasında akıllı ve özgür insan ortaya çıktı...

tanrı insanı yaratmayabilirdi ve kötülüğü hiç ortaya çıkartmayabilirdi...

niçin bunu yaptı bellki sadece kendisi biliyor...

ama bazı insanların çok enteresan tarzda iyilikler ve fedakarlıklar yaptığını görünce işte bunun için olabilir diyor insan...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...