Jump to content

Neden İsrail bu kadar güçlü?


Recommended Posts

Muslumanlar neden gucsuz? - Dr.Faruk Saleem

Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney Amerika'da yedi milyon, Asya'da beş milyon, Avrupa'da iki milyon ve Afrika'da 100,000 kişi. Tek bir Yahudiye 100 tane Müslüman düşmektedir. Bunarağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kezdaha güçlüdürler. Nedenini hiç merak ettiniz mi?

Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi tarafından " Yüzyıl'ın Adamı " seçilen* Albert Einstein bir Yahudiydi.

Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudiydi. Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle. İşte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik katmış olan Yahudilerden bazıları:

Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi. Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi.

Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi. Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi. Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi. Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu. (cinsel temasla bulaşan bir hastalık). Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı. Bernard Katz nöromüsküler iletişim ( kas -sinir sistemi arası iletişim ) alanında Nobel ödülü kazandı. Andrew Schally endokrinoloji ( metabolik sistem rahatsızlıkları, diabet, hipertiroid )

Aaaron Beck Cognitive Terapi (akli bozuklukları depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemi) geliştirdi.

Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi. Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı. Stanley Cohen embriyoloji ( embriyon ve gelişimi çalışmaları ) dalında Nobel aldı. Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yarattı.

Müslümanlar da dahil tüm hastalar Yahudilerin

bu buluşlarından yararlanıyor, sağlığına kavuşuyor.

Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik ışıklarını, Benno Strauss pazlanmaz çeliği, Isador Kisse sesli filmleri, Emile Berliner telefon mikrofonunu ve Charles Ginsburg videotape kayıt makinesini geliştirdi.Stanley Mezor ilk mikro-işlem çipini icad etti. Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi.

Son 105 yılda* 14 milyon Yahudi bilim dalında

100’ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken,

1.4 milyar Müslüman yalnızca üç Nobel kazandı.

Neden Yahudiler bu kadar güçlü ?

Yahudi inancına bağlı ünlü yatırımcılar Ralph Lauren ( Polo ), Levi Strauss (Levi's Jeans ), Howard Schultz ( Starbuck's ), Sergei Brin ( Google ), Michael Dell ( Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle ),

Donna Karan ( DKNY), Irv Robbins ( Baskins &Robbins ) ve Bill Rosenberg (Dunkin Dougnuts ). Yale Üniversitesi'nin Başkanı Richard Levin bir Yahudidir.

Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen, Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Michael Douglas, Goldie Hawn, Cary Grant, William Shatner, Jerry Lewis ve Peter Falk'ın da Yahudi olduklarını biliyor muydunuz ?

Yönetmenler ve yapımcılar arasındaki Yahudiler: Steven Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling (Beverly Hills 90210 ), Neil Simon ( The Odd Couple ), Andrew Vaina ( Rambo 1 /2 / 3 ), Michael Mann (Starzky and* Hutch ), Milos Forman ( One Flew Over The Cuckoo's Nest, Amadeus ), Douglas Fairbanks (TheThief of Baghdat ), Ivan Reitman ( Ghostbusters ), Kohen Kardeşler, William Wyler. William James Sidis, 250-300 lük* I.Q* derecesiyle dünyanın gördüğü en parlak insandır. Bilin bakalım hangi dine mensuptur?

Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür? Cevap: Eğitim (Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı) Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür?

Cevap: Yanlış Eğitim veya Sıfır Eğitim (Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci)

Gezegenimizde* yaklaşık 1 476 233 470 Müslüman yaşamaktadır. Asya'da 1 milyar, 400 milyon Afrika'da, 44 milyon Avrupa'da, ve 6 milyon Amerika kıtasında. Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri müslümandır. Her bir Hindu'ya iki müslüman düşmektedir, her bir Budist'e karşılık iki müslüman vardır ve her bir Yahudi'ye karşılık 100 adet Müslüman bulunmaktadır.

Neden Müslümanların bu kadar kalabalığa rağmen

Neden güçsüz olduklarını hiç merak ettiniz mi ? Nedeni şudur İslam Konferansı Örgütü'nün ( OIC ) 57 üyesi ülkelerin tümünde 500 adet üniversite bulunmaktadır veüniversite başına üç milyon Müslüman düşmektedir. Sadece ABD'de 5758 üniversite vardır. 2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi " Dünya Üniversitelerinin Akademik Değer Listesi" hazırlamış ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500 e giren üniversite yoktur.

UNDP tarafından toplanan verilere göre Hristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı neredeyse % 90 ve bunlardan 15 Hristiyan çoğunluğa sahip ülkede okuma-yazma oranı % 100 dür. Müslüman dünyasında buna çok zıt bir durum olarak bir ülkenin okuma-yazma oranı oranı yaklaşık* % 40 olup,

% 100 okur-yazar oranına sahip bir Müslüman ülke yoktur.Hristiyan dünyasındaki "okur-yazar" ın % 98 i ilkokulu bitirmişken, Müslüman dünyasında bu oran % 50dir.* Hristiyan dünyadaki okur-yazar ların % 40 ı üniversite mezunudur ve bu oran Müslüman dünyasında %2 'yi geçememektedir.

Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı 230 olup her bilim adamına düşen Müslüman sayısı 1 milyon kişidir. ABD* her 1 milyon Amerikalıya karşılık*yaklaşık 4000 bilim adamına, Japonya 5000 bilim adamına sahiptir. Tüm Arap dünyasındaki tam -zamanlı çalışan araştırmacı sayısı 35 000 kişidir ve her bir milyon Arap nüfusa 50 teknisyen düşmektedir. ( Bu sayı Hristiyan dünyasında bir milyon kişiye 1000 teknisyendir. ) Ek olarak İslam dünyası gayrı safi milli hasılasının yalnızca % 0.2 sini araştırma- geliştirme bütçesi olarak ayırmaktayken Hristiyan dünyası % 5 oranında araştırma-geliştirme fonu ayırmaktadır. Sonuç: İslam dünyası bilgi üretebilecek kapasiteden yoksundur.

1000 kişiye düşen günlük gazete sayısı ve bir milyon kişiye düşen kitap çeşidi bilginin toplum içine yayılıp yayılmadığının iki önemli göstergesidir. Pakistan'da 1000 kişiye 23 günlük* gazete düşerken bu sayı Singapur'da 360 dır. İngiltere'de her 1000 stand için 2000 çeşit kitap bulunurken, Mısır'da* kitap çeşidi 20 dir.

Sonuç: İslam dünyası bilgi yayılmasını gerçekleştirmekte başarısızdır.

Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri ileri teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki oranıdır. Pakistan'ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran % 1, Suudi Arabistan’ın % 0.3, Kuveyt, Fas, ve Cezayir’in aynı şekilde % 0.3 tür. Singapur'da bu oran % 58 'dir. Sonuç: İslam Dünyası bilgi uygulamasını gerçekleştirememektedir.

Neden Müslümanlar güçsüzdür ? Çünkü bilgi üretmiyoruz.

Neden Müslümanlar güçsüzdür ? Çünkü bilgiyi yayamıyoruz.

Neden Müslümanlar güçsüzdür ? Çünkü bilgiyi uygulamıyoruz.

Ve gelecek bilgi- temelli toplumlara aittir. Ilginçtir, OIC üyesi 57 ülkenin gayrı safi milli hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte, Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3.8 trilyon dolar ve Almanya 2.4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. ( Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır. )

Petrol zengini Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar hep birlikte 500 milyar dolarlık mal ve hizmet üretmektedirler ve bunların çoğu petroldür. Mal ve hizmet üretimi İspanya'da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretimi yapmaktadır. İslam Dünyasının gayrı safi milli hasılasının tüm dünya gayrı safi milli hasılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.

O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür ? Cevap: Eğitim Yoksunluğu Tam anlamıyla söylersek kaliteli eğitim yoksunluğu.Çok kesin biçimde söylersek akılcı olmayan, din eksenli ve çağdışı eğitim.

Dr.Faruk Saleem

Yazar, İslamabad

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 45
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

AŞAĞIDAKİDE BLOG YAZARININ BU YAZIYA EKLEMESİDİR İSTEYEN OKUYABİLİR; http://dunyadalanetlenenulkeisrail.blogspot.com/2011/08/neden-israil-bu-kadar-guclu.html

Ben de naçizane olarak katkıda bulunarak, Pakistanlı Dr. Faruk Saleem adlı bir bilim adamının, Yahudilerin İslâm âlemi karşısında neden güçlü olduklarını anlatan karşılaştırmalı bu yazıyı derlendirmek istiyorum: Dünyanın çeşitli bölgelerinde yalnızca 14 milyon Yahudi, buna karşılık yaklaşık 1.4 milyar Müslüman yaşıyor. Yani bir Yahudi’ye 100 Müslüman düşüyor. Durum böyleyken Yahudiler tüm Müslümanların toplamından 100 kez daha güçlüler.

Neden? Eğitimden, eğitimin sayı ve kalite farkından. İslâm’ın ilk beş asrında büyük keşiflere ve bilimsel gelişmelere imza atmış olan İslâm âlemi, daha sonra Kur’ân’ın amacı dışında ne dünyaya ne de ahirete yaramayan ayrıntılarla, şerhlerle uğraşmaya yöneldi. Yahudiler ise Allah’ın asıl kitabı olan Evren’in kanunları üzerinde kafa yordular, çağdaş gelişimi yakalayan bilim adamları yetiştirdiler. Albert Einstein, psikanalizin babası Sigmund Freud, Karl Marx, Paul Samuelson, Milton Friedman, aşı iğnesini yapan Benjamin Rubin, çocuk felci aşısını geliştiren Jonas Salk ve Albert Sabin, lösemiye karşı ilaç geliştiren Gertrude Elion, Hepatit B aşısını geliştiren Baruch Blumberg Yahudiydi.

Eğitime yatırım yaptılar

Ayrıca Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla, Bernard Katz nöromüsküler iletişim (kas-sinir sistemi arası iletişim) alanındaki çalışmalarıyla, Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirmesiyle, Stanley Cohen embriyoloji (embriyon ve gelişimi) çalışmalarıyla dalında Nobel Ödülü kazanmış olan Yahudi bilim adamlarıdır. Dr. Faruk Saleem’in yazısında daha pek çok Yahudi bilim adamından ve bunların çalışma ve buluşlarından söz edilmektedir. Son 105 yılda 14 milyon Yahudi’nin bilim dalında 100’ün üzerinde Nobel Ödülü kazandığı, 1.4 milyar Müslümanın içinde yalnızca 3 kişinin Nobel Ödülü aldığı da belirtilmektedir. “Neden Yahudiler bu kadar güçlü?” sorusu, “özgün eğitim”le yanıt bulmaktadır. Eğitime yatırım sağlayan Yahudilerden de bahsedilmekte, Yale Üniversitesi Başkanı Richard Levin’in de Yahudi olduğu vurgulanmaktadır. Daha sonra film yönetmeni ve yapımcısı Yahudilere de yer verilmektedir.

ABD her 1 milyon kişiye karşılık yaklaşık 4 bin bilim adamına, Japonya 5 bin bilim adamına sahipken tüm Arap dünyasındaki tam zamanlı çalışan araştırmacı sayısı 35 bin kişidir. Her 1 milyon Arap’a 50 teknisyen düşerken Hristiyan dünyasında 1 milyon kişiye 1000 teknisyen düşmektedir. İslâm dünyası gayri safi milli hasılasının yalnızca % 0.2 sini araştırma-geliştirme bütçesi olarak ayırırken Hristiyan dünyası % 5 oranında araştırma-geliştirme fonu ayırmaktadır. Makalenin yazarına göre bu, İslâm dünyasının, bilgi üretebilecek kapasiteden yoksun olduğu sonucunu doğurmaktadır. Pakistan’ın ileri teknoloji ihracatının, toplam ihracatı içindeki oranı %1, Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas, ve Cezayir’in % 0.3tür. Oysa Singapur’da bu oran % 58 dir. Bu da İslâm dünyasının bilgi uygulamasını gerçekleştiremediği sonucunu vermektedir. Yazar, sonuçta İslâm dünyasının güçsüzlüğünü “kaliteli eğitim yoksunluğu”na bağlamaktadır.

Dr. Faruk Saleem’in dediği gibi Yahudilerin güçlenmesini sağlayan sorgulayıcı, araştırıcı, özgün eğitim; Müslümanların geri kalışını hazırlayan da yanlış eğitim (sorgusuz, araştırmasız, ezberci eğitim)dir. Özellikle muhafazakâr kesimde, dünyanın her alanında kilit noktalarının Yahudilerin kontrolünde olduğu söylenir ve buna inanılır. Eğer bu düşünce doğru ise Yahudilerin, nasıl böyle bir güce ulaştıkları ve kilit noktaları ele geçirdikleri sorusu akla gelir. Hiç kuşkusuz bu sorunun yanıtı, özgün araştırma ve eğitimdir.

Eğitimsiz insanların bir yere gelmeleri, kalıcı güç oluşturmaları mümkün değildir. Peki bizde eğitim yok mu? Var elbette. Ama eğitim düzeyimiz hem sayı bakımından az hem de özgünlükten yoksun ve ezberci... Hemen her ilimizde bir veya birkaç üniversitemiz var. Ama bunlar içinde dünyanın belli başlı 500 üniversitesi arasına giren yok. Çünkü özgün araştırma, özgün eser yetersiz. 1000 yıl önce yazılmış kitapları hiçbir şey eklemeden, yenilikler katmadan yineleyip durmuşuz. Yeni şeyler bulması, bilim âlemine yeni şeyler getirmesi gereken üniversite üye ve yardımcılarının çoğu, şuradan buradan derleme, kopyalama kitaplar ortaya çıkarmışlardır. Mevlânâ’nın deyişiyle “Cancığazım bize yeni şeyler gerek.”

Bununla birlikte;İsrail toplumu Batı’dan taşınmış olduğu için eğitimli ve profesyoneldir, organizasyon ve teknoloji kullanma yeteneği bütün Ortadoğu toplumlarından daha yüksektir. Sadece iktisadi rakamlar değil, İsrail militarizminin gücü de bunu gösteriyor.

Fakat İsrail’in gücündeki en önemli faktör, Amerikan desteğidir.

Amerika İsrail’i sadece Ortadoğu’da sağlam bir ‘üs’ olduğu için desteklemiyor. Asıl vahim tarafı, Amerika’nın İsrail’i “itikadi” sebeplerle desteklemesidir!

Amerikalı muhafazakârlar İsrail’i desteklemeyi “Tanrı’nın emri” sayıyor! Timothy P. Weber’in “On The Road to Armageddon” adlı akademik eseri, İsrail’e Amerikan desteğinin, nasıl sadece “politik” değil, aynı zamanda “teolojik” sebeplerden kaynaklandığını gözler önüne sermiştir!

Amerika İsrail’le bu kadar özdeşleştiği içindir ki, İsrail’e yönelen bütün öfkeler Amerika’yı da hedef alıyor.

Amerika çıkmazda

Amerika Ortadoğu’da hem demokrasi istiyor hem demokrasiyi kendisi engelliyor!

Amerika görmüştür ki, Ortadoğu’da radikalizm ve terörü besleyen bir faktör, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ‘ılımlı’ ülkelerdeki yozlaşmış diktatoryal rejimlerdir. Bunlara duyulan tepki, demokrasi olmadığı için, radikalizme yol açıyor...

Peki, Amerika Ortadoğu’da demokratikleşmeyi göze alabilir mi?! İsrail’in savaş makinesi gaddarca kan dökerken, Mısır’da, Arabistan’da hür seçimler yapılsa sandıktan ne çıkar?!

Gazze’de, Lübnan’da, İran’da sandıktan ne çıkıyor?!

Sorun İslam değildir; hatta İslam yakın zamana kadar Batılılar tarafından insanları miskinleştiriyor diye eleştiriliyordu. “Radikal İslam”ı türeten, İsrail’in elli yıllık savaşçı, işgalci, işkenceci siyasetlerinin kitlelerde yarattığı şiddetli tepkidir. Arap milliyetçiliği ve sosyalizmden sonra bu tepki şimdi kendini İslamla ifade ediyor.

Amerika İsrail ile arasına makul bir mesafe koymadıkça hem halkların öfkesinden kurtulamayacak hem bölgeye demokrasinin gelmesi kolay olmayacaktır.

Obama dönemi

Bu noktada Obama umut yaratmıştır. İran ve Hamas’la görüşebileceğini söyleyen Obama’ya, İsrail lobilerinin ve Protestan softaların tepki göstermesi, mesela Ralph Peters’in “Obama bizi sırtımızdan hançerleyebilir” diye yazmış olması ve İsrail’in de Obama gelmeden bu kanlı harekâta girişmesi elbette çok dikkat çekicidir.

Amerika, İsrail’i 1967 savaşından önceki sınırları esas alan adil bir barışa ciddi olarak zorlamadıkça Ortadoğu’da barış ve demokrasi mümkün olmayacak, Amerika da halkların nefretinden kurtulamayacaktır.

Obama bunu başarabilirse, Bush’un sıfırın altındaki itibarından sonra, Abraham Lincoln gibi insanlığın saygı duyduğu bir lider olabilir.

İsrailliler de elli yıllık kan ve şiddet siyasetinin kendilerinde adeta bir cinnet hali yarattığını görmelidir. Babası ‘Holokost’ denilen Nazi canavarlığını, annesi ise Hebron katliamını yaşamış, Yahudi mistik Avrum Burg da yeni çıkan “Holocaust is Over” adlı kitabında diyor ki:

“Holokost bitti, artık bu saplantıdan kurtulup komşularımızla barış içinde yaşamalıyız.”

Aksi halde ister savaştan ister terörden akan kanlardan sadece İsrail militarizmi değil, Amerikan devleti de sorumlu olmaya devam edecektir.

sizin de yorumlarınızı bekliyor olacağım..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sorun İslam değildir; hatta İslam yakın zamana kadar Batılılar tarafından insanları miskinleştiriyor diye eleştiriliyordu. “Radikal İslam”ı türeten, İsrail’in elli yıllık savaşçı, işgalci, işkenceci siyasetlerinin kitlelerde yarattığı şiddetli tepkidir. Arap milliyetçiliği ve sosyalizmden sonra bu tepki şimdi kendini İslamla ifade ediyor.

Amerika İsrail ile arasına makul bir mesafe koymadıkça hem halkların öfkesinden kurtulamayacak hem bölgeye demokrasinin gelmesi kolay olmayacaktır.

Yukarıdaki ifadeler yine tipik bir Müslüman inkarcılığı ve kendi hatalarını kabul edemeyişi.. çünkü Müslümanlar o kadar kendilerini beğenmiş ve o kadara büyüklük kompleksine sahip ki öz eleştiri bile yapacak durumda değiller.

Şimdi de Radikal İslam'dan sorumlu olanlar Müslümanların kendileri değil İsrail oldu. Gericiliğin, yobaz oluşun suçu yine bir başkasına atıldı. Ona bakarsan Yahudiler Müslümanlardan daha çok acı, baskı, zulüm ve katliam yaşadılar. Ülkeleri Roma tarafından ele geçirildi, Avrupa'ya sürgün edildiler, ardından İslam orduları ülkelerini istila ettiler ve Yahudi ülkesi oldu Dar-ül-İslam ülkesi, Avrupa'da da aşağılandılar, hor görüldüler ve katlediler, Katolik kilisesi tarafından İspanya'dan kovuldular, ardından Endülüs Müslüman orduları tarafından katliama tabi tutuldular, Tortana'da (M.S. 388 ve 500), Raqqa'da (M.S. 388), Minorca'da (M.S. 418) , Antakya yakınlarında Daphna'da (M.S. 489 ve 507), Cenova'da (M.S. 500), Ravenna'da (M.S. 495), Fransa'da Tours (M.S. 585), Vannes (M.S. 465) ve Orleans (M.S. 590), Urfa'da (M.S. 411), Konstantinapolis İstanbul'da (M.S. 442 ve 569), Antakya'da (M.S. 423) ve Diyarbakır'da (M.S. 500), İtalya'da Palermo, Cagliari, ve Terracine'de (her üçü de M.S. 590) sinangogları yakıldı, şehri terk etmeye zorlandılar, ordu, devlet ve sivil hizmetlerden men edilip atıldılar, yeni sinangoglar kurmalarına izin vermediler, eski sinangogları sadece yıkım tehlikesi kaldığından onarma izni verdiler,

M.S. 1096'da 1. Haçlı Seferine çıkılmadan önce Yahudilerle başlandı, Ren Nehri kıyılarındaki Yahudi yerleşimleri yağma ve talan edildi, 1096 yılının Mayıs, Haziran veTemmuz aylarında, bu 3 ay içinde Köln, Worms, Speyer ve Mainz'de 12.000 Yahudi katledildi. Avrupa'dan sonra Haçlı orduları kutsal topraklara vardıklarında Kudüs'te şehri savunan Yahudileri kıyımdan geçirdiler. Sinangoglara sığınan halkı ateşe verdiler ve onlar orada cayır cayır yanarken Rab'be ilahiler söylediler 2. Haçlı Seferine çıkıldığından bu sefer Fransa'daki Yahudilerden başlandı (M.S. 1147), Daha sonraki yedinci Haçlı Seferine çıkılmadan önce bu kez de İngiltere'deki Yahudilerden başlandı. Oradaki bütün Yahudiler 1290'da İngiltere'den kovuldu.1396'da 100.000 Yahudi Fransa'dan kovuldu ve 1421'de yine on binlercesi Avusturya'dan kovuldu. Ardından Polonya'dan kovulmaları takip etti.

Bu sefer Veba salgını Avrupa'yı kasıp kavurduğunda bu lanetin Yahudiler yüzünden olduğu söylendi ve bu yüzden bir çok Avrupa kentlerinde Yahudiler yakıldı. En kötüsü 1348 yılında Veba salgınından pek etkilenmeyen Strassbourg'da olanıydı, orada bir gecede 900 Yahudi birden meydanda ateşte yakıldı. Yine Nisan 1348'de Kara Veba salgının çıkmasından hemen sonra Tolon'da 40 Yahudi meydanda yakıldı.

Orta Çağ'ın sonunda İspanya'da Katolik Krallıkların kurulmasından sonra din değiştirmeyip Hristiyanlığa geçmeyen Yahudiler için özel engizisyon kanunu çıkarıldı ve Ferdinand Aragon II ve Kastilyan İsabelle dönemlerinde 30.000 Yahudi idam edildi. 1492 yılında Hristiyanlığa geçmeyen Yahudiler için bir sürgün yasası ilan edildi, 4 aya kadar din değiştirmeyen Yahudiler ya öldürülecek ya da sürgün edilecekti. 165.000 Yahudi sürgün edildi, 65.000 Yahudi din değiştirdi. Bunu Aralık 1496'da Portekiz takip etti. Ülkeyi terk etmeyi seçenler Lizbon limanına geldiler ve sürgün edildiler. Geride kalanı din değiştirip Hristiyan olmaya zorlandı ve Yahudi ibadetlerini yapmak 30 yıl boyunca yasaklandı. Bu şekilde Portekiz'de Yahudi varlığı sona erdi. Dönme Yahduiler hristiyanlığa geçmiş oldukları halde gözetilmeye devam edildiler. Ancak 1506 yılında din değiştiren Yahudiler, Yahudi ibadetlerine izin verilme süresi olan 30 yılın daha fazla uzatılması kararına karşı ayaklandıkları için bu sefer onlardan 5000'i katledildi.

Ukrayna'da 1648 yılında Khmelnytsky Kazakları on binlerce Yahudi öldürdüler. Prusya'daki kentlerde Yahudilere ancak sınırlı sayıda oturma izni verildi. 1752 yılında her Yahudi aileye sadece 1 tek oğlan çocuk yapma izni çıkarıldı. Yahudilerin can ve mallarının korunması için onlardan her 10 yılda bir kraliçe parası adı verilen ayır bir vergi daha verme şartı istendi. Rusya Kraliçesi Yahudilere Rusya'nın içlerine göç etmesini yasakladı. Polonya Rusya tarafından işgal edilince bu sefer Yahudilerin Polonya'ya göç etmesini yasakladı.

19. yy'da sadece Avrupa'da değil çeşitli İslam ülkelerinde de Yahudilere karşı saldırılar oldu. 1828 yılında Bağdat'taki Yahudilere saldırıldı, sinagogları yakıldı, 1839 yılında İran'ın Meşhed kentinde Yahudilere saldırıldı, burada Yahudi mahallesi tamamıyla yakıldı, sinagoglar, Tevrat parşömenleri ateşe verildi. 1867 yılında İran'daki Barfurus Yahudileri katliama uğradılar. 1864 yılında Marrekeş ve Fes'te 500 Yahudi öldürüldü. 1869 yılında Tunus'ta Jerba adasında bir Arap çetesi tarafından Yahudi evleri ve dükkanları yağmaladın ve bir sinangog ateşe verildi , olaylar sonucu 19 Yahudi öldürüldü.

2. Dünya Savaşı'nda Naziler, kendi ülkeleri dışında da Çekoslovakya, Polonya, Balkan ülkeleri, Fransa, Benelüks ülkelerinde milyonlarca Yahudiyi toplama kamplarında ağır şartlar altında öldürürken canını kurtaran ve ABD'e kaçan Yahduileri de Ku Klux Klan öldürüyordu.

Yahudiler bu dünyada Müslümanlardan daha çok zülüm, baskı, kıyım, sürgün ve öldürülmeler yaşadı. Buna rağmen pes etmediler, geri kalmamak için yaşadıkları ülkelerin kültürüne, sanatına, ebebiyatına, bilimine, sanayisine ve teknolojisine katkıda bulundular. Onlar tüm bunlara rağmen yobaz Müslümanlar gibi suçu başkalarına vermediler, zülüm gördükleri, sürgün edildikleri ülkede canlı bomba olup çoluk çocuk bakmaksızın sivil halkı uçurmadılar veya terörist olmadılar. Daima ileriye baktılar ve ilerlemekten gelişmekten geri kalmadılar. Müslümanlar gibi yobazlaşıp din din diye radikalleşmediler. Tevrat'taki recm ve diğer husularla ilgili radikal ayetleri reforme ettiler, kadınlara eşit haklar sağladılar, çarşaf, peçe takma zorunluluğundan ve çok eşlilikten kurtardılar.

Yahudiler anladılar ki ilerlemezlerse bu baskılardan ve zulümler kurtulamayacaklar. Müslümanlar ise öyle mi? Daha zülüm nedir, sürgün nedir bilmeden Arabın yalelisi gibi bir eli balda öbür eli petrolde dünyadan habersiz kendi içlerine kapanık kalmış, dar görüşlü, bencil ve şımarık bir şekilde "bana haksızlık yapıldı, benim tembelliğimden, cahilliğimden , geri kalmışlığımdan ve radikalleşmemden onları suçlu" diye yüzsüzlük yapıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hata yapıyorsunuz. Kavram karmaşası olmuş. Doğrusunu açıklayalım.

İsrailoğulları ile yahudiler aynı değil ! İsrailoğulları bir kavim, yahudi / yahudilik bir din.

Yahudi: Yahuda /Yehuda / Yehowa denilen aslında iblis alçağı ve şerefsizinin adlarından biri. Yahudi demek yahuda'ya tabi olan demek. Yahuda'ya nasıl tabii olunur? Bu kovulmuş alçak, Tevratı değiştirtmiş; talmud, yeni ahit, eski ahit gibi Katliam kitapları vahyetmiştir. İşte bu kitaplara tabii olan herkes yahudidir !!

Bu katliam kitaplarına inanan zenci de olsa yahudidir! Bu katliam kitaplarına inananlara destek veren ve yardımcı olan da yahudidir !

Maide 51: Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanlarla ittifak yapmayın. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onlarla ittifak yaparsa kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

Malesef, Hz. Musa zamanında bile; Hz. Musa Tur dağına gittiğinde, Samiri alçağı, onun kavmini kandırıp altından sığıra taptırmaya başlamıştır. Samiri, o kovulmuş alçağın talimatlarına göre hareket ediyordu.

Müslüman olan ve namaz da kılan Hz. Musa, Tur dağından gelip, kavminin halini görünce adeta çıldırmış, deliye dönmüş ve Allah'a yalvarmış ki; bu gerizekalılarla(sığıra tapan) benim aramı ayır diye. Artık Allah'a inanmayan kendi kavminden olanları red etmiştir ! Sapık kavminden ayrılmak ve kurtulmak için Allah'a yalvarmıştır.

Maide 25: Mûsa, “Ey Rabbim! Ben ancak kendime ve kardeşime söz geçirebilirim. Artık bizimle o fâsıklar (inancı bozulmuşlar) topluluğunun arasını ayır. "

İşte, israiloğullarının yahudileşmesi, taa Hz. Musa zamanından başlamıştır.

Dolayısıyla israiloğulları bir kavim, yahudi /yahudilik ise bir din. Yalnız, israiloğullarının çok çok azı hariç, neredeyse tamamı yahudileştiğinden; insanlar artık israiloğullarına yahudi demeye başlamıştır.

İşin gerçeği budur arkadaşlar.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilgisizlikten dolayı Hz. Musaya haşa yahudi diyenler veya yahudilere Musevi diyenler büyük hataya düşüyor.

Hz. Musa ile ilgili gerçek bilgileri

öğrenmek için şu bağlantıya tıklayınız:

http://kurtaricisizs...myd-yahudi.html

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahudi: Milliyet

Musevi:: Yahudi cogunlugun dini.

Israil ogullari: Misirda var olan Yahudi topluluk. Musa iste bu gruba lider lup Misirdan cikardi ve onun ciicn Israil ogullari diye gecer.

Belki dediklerim yanlistir, iyi arastir.

Neden Israil bu kadar guclu sorusuna ise 1: egitim ciddi ve modern, 2. Devletin bilime yatirimi.

Muslumanlarda Kuran denen kitabi anlayabilmek icin 1400 yildir kafa yoruyorlar,sanirim hic bos zamanlari olmuyor, egitim, blim icin. Gavur bulur Muslumanlar bak bu Kuranda zaten var der.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahudi: Milliyet

Musevi:: Yahudi cogunlugun dini.

Israil ogullari: Misirda var olan Yahudi topluluk. Musa iste bu gruba lider lup Misirdan cikardi ve onun ciicn Israil ogullari diye gecer.

Belki dediklerim yanlistir, iyi arastir.

Neden Israil bu kadar guclu sorusuna ise 1: egitim ciddi ve modern, 2. Devletin bilime yatirimi.

Muslumanlarda Kuran denen kitabi anlayabilmek icin 1400 yildir kafa yoruyorlar,sanirim hic bos zamanlari olmuyor, egitim, blim icin. Gavur bulur Muslumanlar bak bu Kuranda zaten var der.

Yukarıda verdiğim linki tıklayarak oku !

Söylediklerin yanlış.

İsrail tamamen şeriata dayalı bir ülke ! İsraili bilmeyen israilden bahsetmesin. İsrail, dünyada şeriatın en katı uygulandığı ülkelerden biri. Eğer samimi bir yahudi arkadaşın varsa; sor ona anlatsın sana. Niye samimi? Samimi değilse yalan söyleyecektir de ondan !

Link to post
Sitelerde Paylaş

Seriat yada ikinci dunya savasindaki durumlardan dolayi korku ile olusan irkci bir sistem. Ben ondan bahsetmedimki. Ben sadece yahudi ne, musevi ne, israil ogullari ne yi acikladim bildigim kadari ile.

Su anki Israil sistemine irkci demek yanlistir, o bolgede en buyuk irkciligi Arap olmus Filistinliler yapiyor bu Filistinliler Yaser Arafatin filistinlileri olmayi Gazzedeki Hamas Filistinlileri yani Dinci muslumanlardir. Israil bir devlettir ve her devlet kendini korumakla mukelleftir. Nasil bizler PKK saldirilarinda hemen tepki veriyoruz ve haydi kandili bombaliyalim, yok Apo yu asalim diyorsak onlarda adreslerini yerlerini bildikleri Filistinli terorist muslumanlari yok ediyor. Ne var bunda? Tuhaf birseymi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Seriat yada ikinci dunya savasindaki durumlardan dolayi korku ile olusan irkci bir sistem. Ben ondan bahsetmedimki. Ben sadece yahudi ne, musevi ne, israil ogullari ne yi acikladim bildigim kadari ile.

Su anki Israil sistemine irkci demek yanlistir, o bolgede en buyuk irkciligi Arap olmus Filistinliler yapiyor bu Filistinliler Yaser Arafatin filistinlileri olmayi Gazzedeki Hamas Filistinlileri yani Dinci muslumanlardir. Israil bir devlettir ve her devlet kendini korumakla mukelleftir. Nasil bizler PKK saldirilarinda hemen tepki veriyoruz ve haydi kandili bombaliyalim, yok Apo yu asalim diyorsak onlarda adreslerini yerlerini bildikleri Filistinli terorist muslumanlari yok ediyor. Ne var bunda? Tuhaf birseymi?

İsrail tamamen şeriata dayalı bir ülke ! İsraili bilmeyen israilden bahsetmesin. İsrail, dünyada şeriatın en katı uygulandığı ülkelerden biri. Eğer samimi bir yahudi arkadaşın varsa; sor ona anlatsın sana. Niye samimi? Samimi değilse yalan söyleyecektir de ondan !

İsrailde şeriatın katı matı uygulandığı yok. Mc donaldsda cheeseburger istediğin zaman cheeseburgerinize cheese koyalım mı diye soruyorlar ama akşamları Tel-Aviv sokakları, gece klüpleri cıvıl cıvıl oluyor. Kadınları istedikleri gibi giyiniyor, yönetici olabiliyor, bütün bunları geçtim erkekleriyle yan yana askerlik yapıyorlar. Kimse yok efendim sen Tevrata aykırı davrandın diye kimseyi öldürmüyor. Aşırı dinciler cumartesi günleri çalışma yasağı sırasında otobanlar kapansın kimse araba kullanamasın diye yürüyüş filan yapıyorlar ama bir şey elde edemiyorlar otobanlar açık kalıyor.

Hani bir video vardı küçük bir filistinli kız babasını tutukladı diye İsrailli askere yumruk atmaya çalışıyordu.

O videoda israilli asker de gülüyordu. Aynı kız aynı hareketi Talibana yapabilir miydi?

Bu demek değil ki İsrail sütten çıkmış ak kaşık... Kesinlikle değil. Mavi Marmara olayını 1000 yıl geçse bağışlamam mümkün değil. İsraillileri vahşiliklerinin arkasındaki güdüyü anlayacak kadar da iyi tanıyorum. Korkuyorlar... Ödleri boklarına karışıyor. Bu anlamda araplarla, yahudilerin birbirlerini çok hakeden iki topluluk olduğunu söyleyebilirim.

Gelelim israilin ırkçı olmamasına, Araplara nazaran inkişaf etmiş bir millet olmalarına rağmen yahudilik zaten yapısı itibari ile ırkçı bir dindir. Ben yahudi olmak istiyorum diyip sinagoga başvurup yahudi olamazsın. Yahudi olmayan bir eşle evlendiği için cemmatinden dışlanan pek çok yahudi vardır, diğer taraftan karısının Türk olması ile övünen insanlara da rastlarsın, kurcalarsan Türk yahudisi çıkar ama göğsünü gere gere ben Türküm diyebilir insanlar. Garip bir millet...

Öyle dışardan bakarak anlamak çok zor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yahudiler, kendi kutsal kitabının men etmesine rağmen, ilahi olanı bırakıp, şeytanı ve büyücülük kitabı olan kabala yı benimsediler,

büyük bir çoğunluğunun dini yada ideolojileri bu kabala üzerine yapılandırıldığı için, insanlıktan çıkmış ,şeytani varlıkların sayesinde bugunkü zenginliğine kavuşmuşlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yahudiler, kendi kutsal kitabının men etmesine rağmen, ilahi olanı bırakıp, şeytanı ve büyücülük kitabı olan kabala yı benimsediler,

büyük bir çoğunluğunun dini yada ideolojileri bu kabala üzerine yapılandırıldığı için, insanlıktan çıkmış ,şeytani varlıkların sayesinde bugunkü zenginliğine kavuşmuşlar.

İşte cahil bir müslüman kafası. sen ne anlarsın yazıdan bilimden.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte cahil bir müslüman kafası. sen ne anlarsın yazıdan bilimden.

dünya senin doğruların üzerinemi kurulmuş sürekli cahillikle itham ediyorsun, bre dinsiz imansız din düşmanı kafir,

sen ne oluyorsun kendini beğenmiş insanları hakir görüp , karalama yapıyorsun,

benim aldığım eğitimi senin yedi ceddin almışmıdır, bendeki donanım senin değil sülalen , çevreninde sülalesinde varmıdır, kafir zihniyet.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen kabala nedir bilirmisin, bilmiyorsun, cehaletini insanların üzerine yapıştırmaktan vazgeç, esas cahil sensin, biraz dünyadan haberin olsaydı, bunu ben söylemiyorum,

yahudilerin ta kendisi söylüyor, anladınmı, çok bilmiş ukala insan benzetmesi varlık

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilimde bilim adamının dini, dili, ırkı olmaz. Yahudi bilim adamı olmaz. İranın bilimi de olmaz. Bilim bunlardan bağımsızdır. Ve dili metaryalizmdir. Bu dilde algı Tanrı gibi soyut kabullerle işlemez. Kişi öz benliğin de müslüman olur, satanist olur, yahudi olur vs. bu dilden bağımsızdır. Ayrıca bilim evrenseldir. Şefaftır. Herkesin ortak malıdır. Özünde yahudi olsa bile bilimdeki tüm bu buluşlar bir ateist eylemsellik ile gerçekleşir.

Olayın güç kısmı ise politik bir meseledir. Politik olarak eylemi gerçekleştiren "ateist bilim düşüncesinden" bu dünyada en çok mason şirketler ve hristiyan halk faydalanır. Bu 200 yıllık bir hırsızlıktır. Çünkü modern dünya adı altında light hristiyanlık ve light yahudilik pazarlanır.

Diğer islam ülkeleri meselesi ise kaynak ekonomisinin bir sebebidir. Dünyadaki pasta sabittir. Eğer coğrafya ve nufusa göre eşit paylaşılırsa demokrasi mc-dnltslarda 100 kilo olamaz discolarda kıvıramazdı. Demokrasi, kandalıyı-avrupalıyı-israilliyi iyi hissettiren bir kılıftır. Bombaların atıldığı ülkelerde malum, hep bir dikdatör- hep bir ilkel din - hep bir gelişmemiş insanlar, vardır. Sebebi de bu olmalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok önemli bir bilgi:

İsrailin güçlerinden biri de karabüyü yapmaktır. Dünyadaki insanları yaptıkları çeşitli büyü ile kontrol altına alırlar.

Bunu da toplu büyü yöntemleri kullanarak gerekse şahsa yönelik büyü yaparak elde ederler.

Büyüye inanmayan ateist ve müslümanların kabala hakkında biraz daha araştırma yapmasını öneririm.

Bir keresinde bir yahudi bana büyü yapmıştı. Allah'ın bize bahşetmiş olduğu ilimle bulabildim. Eğer büyü yapılmış cisim varsa onu yakmanız en iyisidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sana daha önemli bir bilgi vereyim,

Eğer Atatürk 5 yıl daha yaşasaydı İsrail Türkiye cumhuriyetinin toprakları olacaktı.

Çok önemli bir bilgi:

İsrailin güçlerinden biri de karabüyü yapmaktır. Dünyadaki insanları yaptıkları çeşitli büyü ile kontrol altına alırlar.

Bunu da toplu büyü yöntemleri kullanarak gerekse şahsa yönelik büyü yaparak elde ederler.

Büyüye inanmayan ateist ve müslümanların kabala hakkında biraz daha araştırma yapmasını öneririm.

Bir keresinde bir yahudi bana büyü yapmıştı. Allah'ın bize bahşetmiş olduğu ilimle bulabildim. Eğer büyü yapılmış cisim varsa onu yakmanız en iyisidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yahudiler, kendi kutsal kitabının men etmesine rağmen, ilahi olanı bırakıp, şeytanı ve büyücülük kitabı olan kabala yı benimsediler,

büyük bir çoğunluğunun dini yada ideolojileri bu kabala üzerine yapılandırıldığı için, insanlıktan çıkmış ,şeytani varlıkların sayesinde bugunkü zenginliğine kavuşmuşlar.

Çok önemli bir bilgi:

İsrailin güçlerinden biri de karabüyü yapmaktır. Dünyadaki insanları yaptıkları çeşitli büyü ile kontrol altına alırlar.

Bunu da toplu büyü yöntemleri kullanarak gerekse şahsa yönelik büyü yaparak elde ederler.

Büyüye inanmayan ateist ve müslümanların kabala hakkında biraz daha araştırma yapmasını öneririm.

Bir keresinde bir yahudi bana büyü yapmıştı. Allah'ın bize bahşetmiş olduğu ilimle bulabildim. Eğer büyü yapılmış cisim varsa onu yakmanız en iyisidir.

Simdi ben size ne diyimki?

Hem dersiniz buyu yalandir hemde Israili yada saginizda solunuzdaki kisileri buyuculuk yapmakla suclarsiniz. Madem buyuye inanmiyorsunuz ne diye bu buyu ile bunlar ileri gitti diyorsunuz bre mahlukatlar, ne dediginizin farkindamisiniz? Yazilariniz ayni kaynaktan. Afferin Tayyib, bu millete bu az bile.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Simdi ben size ne diyimki?

Hem dersiniz buyu yalandir hemde Israili yada saginizda solunuzdaki kisileri buyuculuk yapmakla suclarsiniz. Madem buyuye inanmiyorsunuz ne diye bu buyu ile bunlar ileri gitti diyorsunuz bre mahlukatlar, ne dediginizin farkindamisiniz? Yazilariniz ayni kaynaktan. Afferin Tayyib, bu millete bu az bile.

Büyüye inanmayan kafir olur !

Bakara 102: Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tâbi oldular. Halbuki Süleyman büyü yapıp kâfir olmadı. Lâkin şeytanlar kâfir oldular. Çünkü insanlara büyüyü ve Babil'de Hârut ile Mârut isimli iki meleğe indirileni öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek, herkese: Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kâfir olmayasınız, demeden hiç kimseye (büyü ilmini) öğretmezlerdi. Onlar, o iki melekden, karı ile koca arasını açacak büyüleri öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, Allah'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine fayda vereni değil de zarar vereni öğrenirler. Büyü satın alanların (ona inanıp para verenlerin) ahiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bunu anlasalardı!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...