Jump to content

Meslekler, Yaşam Yaklaşımları ve Aydın Olmak Üzerine.


Recommended Posts

Bir konuda veya bir meslekte uzmanlaşmak mı daha iyidir yoksa her konudan biraz anlayıp yaşamı her alanıyla kucaklamak mı daha iyidir. Bu bir tercih meselesidir dediğinizi duyar gibiyim ama ikinci seçenek kulağa daha hoş gelmiyor mu?

Mesela bazı insanlar görmüşsünüzdür 40 yıl hiç durmadan bir iş ve uzmanlıkla ilgili olmuştur ve onun dışında yaşamla ilgili neredeyse hiçbir fikri yok denecek kadar azdır. Yaşamı yorumlamak yerine sahip oldukları bu uzmanlıkla veya işle yaşamın tümünü yorumlamaya ve tanımlamaya çalışırlar. Örneğin bir polisi ve doktoru düşünün. İşinde uzmanlaşmış yararlı bir insan olmanın ötesinde bazı bu tür insanların övülecek başka bir meziyetleri bulunmaz. Örneğin doktorsa yaşamın sağlığınıza ne kadar dikkat ettiğinizle ilgili olduğunu ve yaşamda karşınıza çıkabilecek tüm risklerin tıbbi olduğunu iddia ederler. Veyahut bir tüccarı düşünün. Tüm yaşamı ekonomik ve parasal kaygılar olarak düşünüp yaşamı o şekilde tanımlamaya çalışır ve tüm risklerin parasal olduğunu iddia eder. Herkesin ve her şeyin bir fiyatının olduğunu sanmalarını da örnek verebiliriz.

Yaşamları meslekleri dışında çekilmez bir hal almıştır. Monoton ve sıkıcı birer insana dönüşürler. Yaşlandıklarında da çekilmez, huysuz ve asla değiştirilemez insanlar olup çıkarlar. Yaşama farklı bir pencereden bakmanın ne olduğu hakkında en ufak bir fikirleri yoktur.

Ancak insanın bir uzmanlığının olması yanında her konudan az çok bilen, entellektüel olması veya hayatta bir çok bakış açısı olduğunu ve ister istemez yaşamımızı biçimlendirirken tüm bu bakış açılarından ister istemez etkilendiğimiz halde onları yok saymamızın anlamsız olduğunu anlamamız gerekir. Çektiğimiz bir çok bunalım ve stres durumlarının kaynağı da kendimizden ve sabit düşüncelerimizden kurtulamayışımızdır. İntihar eden insanlar genelde başka hiçbir yol olmadığını düşünen bu bahsettiğim insanlardandır. Çünkü yaşama sürekli sabit bir pencereden bakmak yaşamın tümüyle o pencereden ibaret olduğunu sanmalarına yol açmaktadır. Sonucunda o pencerede yaşam kötü gidiyorsa bütün dünyada yaşam kötü gitmektedir onlar için ve sonucunda ya mutsuz, huysuz, çekilmez biri olmakta ya da bir intihar nedeni yaratmak için insanın işini kolaylaştırmaktadır.

Bu yüzden aydın olan kişilerin asla umudunu yitirmeyen ve her zaman farklı noktalardan olaylara bakabilen insanlar olduğunu söyleriz. Ancak aydın olmaya bir meslekmiş gözüyle bakıp kendimizi bu kavramdan soyutlarız. Aydın olmak tutuculuğu ve takıntıları bir kenara bırakıp öğrenmeye ve farklı durumlara alışmayı öğrenmek demektir. Herkeste aydın olma potansiyeli vardır bu yüzden. Ancak yaşamımızı sabit bir takım düşünce ve alışkanlıklar üzerine inşa etmeye alıştığımız için aydın olmanın ne demek olduğunu bilmeyiz bile. Bugün farklı yarın farklı konuşmayı tutarsızlık olarak gördüğümüz için yaşam boyu ilkelerimiz dediğimiz şeylerden kopmak zor olmaktadır. Halbuki yaşam değişiyorsa düşünceler de değişebilmelidir. Duruma ve zaman uygun düşünceleri algılayıp yaşamınıza uygulamak aydın davranmaktır.

O yüzden ben diyorum ki insan tüm yaşamını bir tek konuya odaklayıp tüm yaşamını değişmezler üzerine kurmamalıdır. Elbette yaşamınızı kazandığınız meslek konusunda uzmanlığı artırmak kötü değildir. Ancak bunun bize geçinmemiz için gereken kazancı sağladığını bilip o işe gereğinden fazla anlam yüklememeliyiz. Zaten insanlara sorulduğunda çoğunluk eğer para kazanmak zorunda olmasalar şu an yaptıkları işi bırakacakları yönünde cevap alınmaktadır.

Öyleyse yaşamı para kazandığımız işimizle tanımlamak yerine onun sadece yaşamımızı sürdüren bir araç olduğunu kabul edip düşünce dünyamızı sadece bu işe ve yaşam şekline mahkum etmemeliyiz. Aydın olmak isteyen insan her düşünceye açık olmalıdır. Onları değerlendirip yaşamında farklı düşünce ve yaşamsal yaklaşımlara yer açabilmelidir. Aydın olmak her insanın sahip olduğu bir yetenektir. Sizi yöneten insanlara veya bir takım sanatsal işlerle uğraşan kişilere özgü bir ünvan değildir. Entellektüel olmak için üniversiteye gitmek veya dünyayı gezmiş zengin bir zıp çıktı olmanıza gerek yok. Oturduğunuz yerden kalkıp masanızın üstüne çıkıp bir de oradan dünyaya bakmak aydın ve entellektüel olmak için başlangıç olarak yeterli bir adımdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Doğumgünümde yazmışsın , öne çekmesen gözümden kaçmıştı =)

Okur okumaz aklıma eski bi filmden replik getirdi ;

Waking Life ilk 10 dk sından

Varoluşçuluğu bir başka fransız modası yada tarihsel bir merak olarak yorumlamayı redetmemin nedeni, onun yeni yüzyıl için çok önemli bir şey sunduğunu düşünmemdir. Korkarım hayatı gerçek bir tutkuyla yaşama erdemini,kim olduğumuzun sorumluluğunu yüklenmenin anlamını, kendimize dair birşeyler yapma ve hayattan doyum sağlama yeteneğimizi kaybediyoruz.

Varoluşçuluk çoğunlukla olumsuzluk felsefesi olarak anlaşılır. Ama bence bu doğru değil. Sartre bir zamanlar kendisiyle yapılan bir röportajda hayatında bir gün bile umutsuzluğa kapılmadığını söylemişti. Ama bu adamlar okunduğunda ortaya çıkan birşey var. Hayata karşı bir bulantı duygusu değil, daha çok kendi hayatına egemen olmaktan gelen gerçek bir çoşku. Kendi hayatını kendin yaratırmış gibi.

Postmodernistleri belli bir ilgiyle hatta hayranlıkla okudum. Ama onları ne zaman okusam beni hep berbat bir tatminsizlik duygusu sarıyordu. Sanki kesinlikle temel olan bir şeyi dışta tutuyorlardı. Bir insandan sosyal bir yapı olarak sözettiğinde ; güçlerin çakışması nedeniyle.. parçalandığını ve sınır vakaya dönüştüğünü söylediğinde yaptığın şey mazeretler dünyasına yeni bir kapı açmaktır.

Sartre sorumluluktan söz ettiğinde , soyut bir şeyden söz etmiyordu . Dinbilimcilerin üzerinde tartıştığı birçeşit varlık yada ruhtan söz etmiyordu . Daha somut bir şey.. seninle ben konuşuyoruz , karar alıyoruz. Uyguluyor ve sonuçlarına katlanıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de şu tartışma var.

Kariyer yapıp emekliliğimde güzel bir evim, eşim, arabam huzurlu bir yaşamım olsun, ve 50 60 a kadar harıl harıl çalışayım.

Ya da kendime yetecek kadar çalışayım. Param bitince gene çalışayım. Hayatımı kafama göre yaşayayım..

Ben ikisini birden yapma taraftarıyım. Kariyer yapıp paramı arada çatır çutur harcama derdindeyim..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...