Jump to content

Bu ayete uyan bir tane müslüman gösterin bana!


Recommended Posts

ne hocayım .. ne peygamber... ne eren... ne de evliya.... belkide senden bilgi konusunda daha gerideyim....benim dinler tarihine-incile-budizme-museviliğe-islama-putperestliğe...... bakıp...

sınava girilecekse tebliğ gerek. tebliğ önceden yapılmışsa sonrasında sen doğmuşsan bir çok ibadetten muafsındır. ama akıllı bir varlık olarak doğruları da arayıp bulmak zorunluluğun var. ibadetleri boşvereceksin. iyi insan ol ...hırsızlık yapma.mesela....kul hakkı yeme bukadar basit kolay bulunabilecek doğruları da değiştirilmiş olsa bile ( ilahi bir kitabı ne kadar değiştirirsen değiştir. ne yaparsan yap...bir takım sabit doğrularını asla silip atamazsın değiştiremezsin. insanlık tarihi buna izin vermez...bu gün gelen kitabı 1 sene sonra 1 harf değiştirirsin belki..ayeti değiştirirsen birileri çıkar ve "ne yapıon lan sen? der elbet...) kitap yazmışsa ve sen gene inkar edeceksen de cezaya hazır ol.

Hocam derken, lafın gelişi olarak diyorum. Ki İslamı savunan Müslümanlara da yakışır, değilse yakıştırılmak için çok çalışıp bilgi sahibi olması gerekir, ki sonunda dinden imandan çıkma tehlikesi de vardır.

Hocam, Nüfusunun %99'u Müslüman olan bir ülkenin, Müslüman adayı olarak doğmuş, Müslüman olarak yetiştirilmiş ve sonradan dinsiz-imansız olmuş bir vatandaşı olarak soruyorum o sınav sorusunu. O bahsettiğin dinlerle ne alakası var.

Dünyadaki bir buçuk milyar Müslümanın çocuğu, Müslüman olarak doğmak ve bahsettiğiniz sınava girmek zorunda. Beni dünyaya getirirken kimse bana, "Bak evladım/kulum, bu dünya, böyle böyle bir sınav dünyası; sınavı kazanırsan sonsuz ahiret hayatının ebedi cennetini, kaybedersen ebedi cehennemini kazanacaksın, dünyaya gelmek istiyor musun, istemiyor musun?" diye sormadı.

Buluğ çağına gelince de sınav başlıyor. Başlangıçta soran olmadı, hiç olmazsa bu aşamada birileri sorsun ve bir şans versin. Mesela desin ki: bu dünya sınav dünyası, yaşın geldi ve sınava tabi olmak üzeresin, bu sınavın sonunda cennetlik olmak da, cehennemlik olmak da var, eğer istersen ölümü tercih eder, günahsız ve dolayısıyla ebedi cenneti hak etmiş olarak ahirete intikal edersin.

Hangi akıllı :) 60-70 yıllık dünya hayatı için, ebedi cennet hayatını riske atar? Hal böyle olsa, herhalde yeryüzünde Müslüman kalmazdı, ki ne de güzel olurdu. Bu durumda ben de olmayabilirdim ama olsun, yeter ki, insanlık kurtulsun.

Sorumluluk/sınav yaşına gelince böyle bir şans vermek şöyle dursun, intiharı da yasaklayarak beni zoraki sınava mahkum ediyor yaratıcı. Etti de ne oldu? Benim belli bir yaştan sonra kafir olacağımı -ben bilmiyordum ama o biliyordu- bile bile cehenneme mahkum ederek eline ne geçti? Zalimliğini ispatlamaktan başka...

Hiç bir ahlak/din kitabının doğruları kendi icadı doğrular değildir. Bunlar kültür ve medeniyetler yaratarak çevrelerini etkileyen kavimlerin geçmişten süzülüp gelen ortak değerleridir. Kuranın kökeni, Tevrat; Tevratın "Özellikle Musa'nın on emrinin" kökeni Hammurabi kanunlarıdır, ki bununda dayandığı öncüller vardır.

İslam, yerden yere vurulan/vurduğunuz cahiliye kültürü üzerine oturan bir dindir. Cahiliyenin bir kaç geleneğini ve/veya inancını olumlu veya olumsuz olarak değiştirip, Allah'ın ayeti diye kurana geçirmekle ahlak abidesi bir din meydana getirelemez, sadece iddia edilebilir.

Fay hattı üzerine kurulan yapı, ne kadar sağlam ve sağlıklı olursa, cahiliye bataklığı üzerine kurulan din de o kadar ahlaki olur.

Doğruluk dürüstlük konusuna gelirsek, bu konuda oldukça iddialı olduğumu söyleyebilirim. Yer yüzünün en iyi insanlarından birisi olmaya çalıştım, çalışıyorum ve bu can bu bedende olduğu sürece de çalışacağım.

Tanrı, benim için sadece ideal bir kavramdır. Benim bir insan kimliğim, bir de tanrısal kimliğim var ve bu ikisini özdeşleştirmeye çalışırım. İnsan olarak yaptığım veya yapabileceğim hataları, tanrısal kimliğimle, bu yaptığın veya yapacağın sana yakıştı mı, yakışıyor mu, yakışır mı? vesaire gibi, sorularla sorgulayarak, kendi kendimi denetliyorum.

Bu oldukça zor bir iş: Şeytan gibi bir günah keçim olmadığı için, suç ve günahlarımı ona yıkamıyorum; bir tanrım olmadığı için de, ibadetlerle yaltaklanıp, sevap kazanarak suç ve günahlarımı temize havale edemiyorum.

Sorumluluk sahibi olmak zor zanaat vesselam...

İslam, günah-sevap ikilemine endeksli bir dindir. Müslüman da, mizanın sevap kefesini ağır çektirmeye çalışan kişidir. Tıpkı kazancını artırmaya çalışan tüccar gibi... Bir ton günah işleyen Müslüman, Bir ton yüz gram sevap kazanırsa, defterleri sağdan verilenlerden, yani cennetliklerden olur. Böyle bir dinde ahlak, doğruluk, dürüstlük aramak boşunadır. İslam dünyasına bakın, hem geçmişine, hem bu gününe ve gerçeği görün.

..."ama akıllı bir varlık olarak doğruları da arayıp bulmak zorunluluğun var. ibadetleri boşvereceksin. iyi insan ol ...hırsızlık yapma.mesela....kul hakkı yeme bukadar basit kolay"...

Hocam sen hangi Müslümanlığın Müslümanı sın? Bir ayetini inkar edeni kafir ilan eden bir dinin, yüzlerce "belkide binlerce" ayetini inkar etmiş oluyorsun ve Müslüman olduğunu iddia ediyorsun.

Doğru, dürüst olmak, başkalarının hakkına tecavüz etmemek vesaire, insanım diyebilen her insanın asli görevidir zaten. Müslüman ise, İslamın iman ve ibadetleri başta olmak üzere tüm emir ve yasaklarına uymakla yükümlüdür ve uyabildiği oranda Müslümandır.

"ibadetleri boşvereceksin." diyorsun. İbadetleri veren kim? Allah. Yani; kibarca "Allah'ı sittir et" diyorsun. Beni kurtaracağım derken, kendini ateşe atıyorsun, bu kadar fedakarlığı kabul edemem, borçlu kalamam hocam...

Madem yaratıcı bu aklı bize doğruları bulalım diye verdi, Allah'tan kitap getirdiğini iddia eden peygamberlerin hepsi yalancı ve insanları aldatmışlar.

Öyle ya, hem akıl vereceksin, hem de akıl verdim ama, sizin aklınız ermez, doğruları size ben gönderdiğim peygamberler ve kitaplarla bildireceğim, diyeceksin. Ben aklımı kullanıp da bu peygamberlerin yalancı ve kitapların palavra olduğunu tespit edince beni cehennemlik ilan edeceksin.

Bu ne iş, bu ne yaman çelişki Yüce İlah ve de sayın Müslimler?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 138
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hocam derken, lafın gelişi olarak diyorum. Ki İslamı savunan Müslümanlara da yakışır, değilse yakıştırılmak için çok çalışıp bilgi sahibi olması gerekir, ki sonunda dinden imandan çıkma tehlikesi de vardır.

Hocam, Nüfusunun %99'u Müslüman olan bir ülkenin, Müslüman adayı olarak doğmuş, Müslüman olarak yetiştirilmiş ve sonradan dinsiz-imansız olmuş bir vatandaşı olarak soruyorum o sınav sorusunu. O bahsettiğin dinlerle ne alakası var.

Dünyadaki bir buçuk milyar Müslümanın çocuğu, Müslüman olarak doğmak ve bahsettiğiniz sınava girmek zorunda. Beni dünyaya getirirken kimse bana, "Bak evladım/kulum, bu dünya, böyle böyle bir sınav dünyası; sınavı kazanırsan sonsuz ahiret hayatının ebedi cennetini, kaybedersen ebedi cehennemini kazanacaksın, dünyaya gelmek istiyor musun, istemiyor musun?" diye sormadı.

Buluğ çağına gelince de sınav başlıyor. Başlangıçta soran olmadı, hiç olmazsa bu aşamada birileri sorsun ve bir şans versin. Mesela desin ki: bu dünya sınav dünyası, yaşın geldi ve sınava tabi olmak üzeresin, bu sınavın sonunda cennetlik olmak da, cehennemlik olmak da var, eğer istersen ölümü tercih eder, günahsız ve dolayısıyla ebedi cenneti hak etmiş olarak ahirete intikal edersin.

Hangi akıllı :) 60-70 yıllık dünya hayatı için, ebedi cennet hayatını riske atar? Hal böyle olsa, herhalde yeryüzünde Müslüman kalmazdı, ki ne de güzel olurdu. Bu durumda ben de olmayabilirdim ama olsun, yeter ki, insanlık kurtulsun.

Sorumluluk/sınav yaşına gelince böyle bir şans vermek şöyle dursun, intiharı da yasaklayarak beni zoraki sınava mahkum ediyor yaratıcı. Etti de ne oldu? Benim belli bir yaştan sonra kafir olacağımı -ben bilmiyordum ama o biliyordu- bile bile cehenneme mahkum ederek eline ne geçti? Zalimliğini ispatlamaktan başka...

Hiç bir ahlak/din kitabının doğruları kendi icadı doğrular değildir. Bunlar kültür ve medeniyetler yaratarak çevrelerini etkileyen kavimlerin geçmişten süzülüp gelen ortak değerleridir. Kuranın kökeni, Tevrat; Tevratın "Özellikle Musa'nın on emrinin" kökeni Hammurabi kanunlarıdır, ki bununda dayandığı öncüller vardır.

İslam, yerden yere vurulan/vurduğunuz cahiliye kültürü üzerine oturan bir dindir. Cahiliyenin bir kaç geleneğini ve/veya inancını olumlu veya olumsuz olarak değiştirip, Allah'ın ayeti diye kurana geçirmekle ahlak abidesi bir din meydana getirelemez, sadece iddia edilebilir.

Fay hattı üzerine kurulan yapı, ne kadar sağlam ve sağlıklı olursa, cahiliye bataklığı üzerine kurulan din de o kadar ahlaki olur.

Doğruluk dürüstlük konusuna gelirsek, bu konuda oldukça iddialı olduğumu söyleyebilirim. Yer yüzünün en iyi insanlarından birisi olmaya çalıştım, çalışıyorum ve bu can bu bedende olduğu sürece de çalışacağım.

Tanrı, benim için sadece ideal bir kavramdır. Benim bir insan kimliğim, bir de tanrısal kimliğim var ve bu ikisini özdeşleştirmeye çalışırım. İnsan olarak yaptığım veya yapabileceğim hataları, tanrısal kimliğimle, bu yaptığın veya yapacağın sana yakıştı mı, yakışıyor mu, yakışır mı? vesaire gibi, sorularla sorgulayarak, kendi kendimi denetliyorum.

Bu oldukça zor bir iş: Şeytan gibi bir günah keçim olmadığı için, suç ve günahlarımı ona yıkamıyorum; bir tanrım olmadığı için de, ibadetlerle yaltaklanıp, sevap kazanarak suç ve günahlarımı temize havale edemiyorum.

Sorumluluk sahibi olmak zor zanaat vesselam...

İslam, günah-sevap ikilemine endeksli bir dindir. Müslüman da, mizanın sevap kefesini ağır çektirmeye çalışan kişidir. Tıpkı kazancını artırmaya çalışan tüccar gibi... Bir ton günah işleyen Müslüman, Bir ton yüz gram sevap kazanırsa, defterleri sağdan verilenlerden, yani cennetliklerden olur. Böyle bir dinde ahlak, doğruluk, dürüstlük aramak boşunadır. İslam dünyasına bakın, hem geçmişine, hem bu gününe ve gerçeği görün.

..."ama akıllı bir varlık olarak doğruları da arayıp bulmak zorunluluğun var. ibadetleri boşvereceksin. iyi insan ol ...hırsızlık yapma.mesela....kul hakkı yeme bukadar basit kolay"...

Hocam sen hangi Müslümanlığın Müslümanı sın? Bir ayetini inkar edeni kafir ilan eden bir dinin, yüzlerce "belkide binlerce" ayetini inkar etmiş oluyorsun ve Müslüman olduğunu iddia ediyorsun.

Doğru, dürüst olmak, başkalarının hakkına tecavüz etmemek vesaire, insanım diyebilen her insanın asli görevidir zaten. Müslüman ise, İslamın iman ve ibadetleri başta olmak üzere tüm emir ve yasaklarına uymakla yükümlüdür ve uyabildiği oranda Müslümandır.

"ibadetleri boşvereceksin." diyorsun. İbadetleri veren kim? Allah. Yani; kibarca "Allah'ı sittir et" diyorsun. Beni kurtaracağım derken, kendini ateşe atıyorsun, bu kadar fedakarlığı kabul edemem, borçlu kalamam hocam...

Madem yaratıcı bu aklı bize doğruları bulalım diye verdi, Allah'tan kitap getirdiğini iddia eden peygamberlerin hepsi yalancı ve insanları aldatmışlar.

Öyle ya, hem akıl vereceksin, hem de akıl verdim ama, sizin aklınız ermez, doğruları size ben gönderdiğim peygamberler ve kitaplarla bildireceğim, diyeceksin. Ben aklımı kullanıp da bu peygamberlerin yalancı ve kitapların palavra olduğunu tespit edince beni cehennemlik ilan edeceksin.

Bu ne iş, bu ne yaman çelişki Yüce İlah ve de sayın Müslimler?

:( mükemmel tespitler. doğrunun karşısında ne denebilir ki :( saygıyla eğilmek lazım sadece.

peki şöyle olsa? (gene de bi yaratıcı istedğimden dolayı)

1- tanrı vardır. herşeyi o yaratmıştır ve kendi haline bırakmıştır.(kendini göstermek ispatlamak gibi derdi yoktur).

2- cehennem vardır. cennet vardır.

3- cehenneme sadece aklı yerinde olduğu halde akıllı bir insanın vicdanına sığmayacak işler yapanlar gidecektir. (hırsızlık-haksızlık-cinayet)

4- ateistler gitmeyeceklerdir. onlara cennette yer vardır. ama deistlerden bir alt katmanda ikamet edeceklerdir.

5- aklı fikri olduğu halde ateizm ve deizm i anlamayıpda inatla doğmalara inanmayı sürdürenlerin durumu ahirette deistler ve ateistler tarafından referandum ile netilendirilecektir.

6- Deistlerin ve ateistlerin fikir ve tercihlerine göre ilerleyen zamanda istekler doğrultusunda kararlar alınabilecektir.

7- Ben ancak sizlerden biriyim. sadece tahminlerimdir. peygamber ilan etmeyin lütfen :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...
On 04.02.2013 at 15:10, Pitaya yazdı:

Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Şanın yücedir senin. Ateş azabından koru bizi." Ali-Imran 191

Burda konuşan Allahmı muhmmedmidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, güven yazdı:

Burda konuşan Allahmı muhmmedmidir.

Islam inancina gore o alinti yapmis oldugunuz ayette konusan kisi Cebrail dir. Alti kirmizi ile cizili bölümdede örnek vererek anlatiyor. Hani bir ayette Zülkerneyn in günesi balciga batarken gördügünü söylüyor ya. Iste oda zülkerneynin gözünden anlatiliyor. Zülkerneynin gözünden bakarsak olaya, günes tabikide balciga batiyor. Bu tarz örneklemeler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Pitaya yazdı:

Islam inancina gore o alinti yapmis oldugunuz ayette konusan kisi Cebrail dir. Alti kirmizi ile cizili bölümdede örnek vererek anlatiyor. Hani bir ayette Zülkerneyn in günesi balciga batarken gördügünü söylüyor ya. Iste oda zülkerneynin gözünden anlatiliyor. Zülkerneynin gözünden bakarsak olaya, günes tabikide balciga batiyor. Bu tarz örneklemeler.

Saçmalığa bak muhmmede vahiyleri Allah bağırırarakmı bizat konuşarakmı göndermiş ayetleri.Arada sırada camı sıkınken cebrail gel git bunlaru muhmmede söye sada senin ağzınla konuşun öylemi.Zülkerneyni sorma oda yeryüzünün Allahı sanki güneşin batığı yere kadar yürüyor orda  bir kavime raslıyor.vs sona güneşi kara balçığa batarken buluyor hadi islam yalanlarını buraya kadar jabul ettik. Dünyanın öteki ucuna nasıl yürünür bari bu yalanı kabul etsinler.Zülkerneynin yecüc mecücü  iki dağın arasına sıkştırım demirle bakırla kapatıyor acaba bu dah sed nerdeir ne zaman orata çıkcaklar. Ortaya çıkmadıkları kurana göre kesin çıkmış olsaydılar kıyamet kopacakmış:Dbu araplar kadar yalan konuşan masal uyduran yok yeryüzünde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 06.09.2018 at 20:39, güven yazdı:

Saçmalığa bak muhmmede vahiyleri Allah bağırırarakmı bizat konuşarakmı göndermiş ayetleri.Arada sırada camı sıkınken cebrail gel git bunlaru muhmmede söye sada senin ağzınla konuşun öylemi.Zülkerneyni sorma oda yeryüzünün Allahı sanki güneşin batığı yere kadar yürüyor orda  bir kavime raslıyor.vs sona güneşi kara balçığa batarken buluyor hadi islam yalanlarını buraya kadar jabul ettik. Dünyanın öteki ucuna nasıl yürünür bari bu yalanı kabul etsinler.Zülkerneynin yecüc mecücü  iki dağın arasına sıkştırım demirle bakırla kapatıyor acaba bu dah sed nerdeir ne zaman orata çıkcaklar. Ortaya çıkmadıkları kurana göre kesin çıkmış olsaydılar kıyamet kopacakmış:Dbu araplar kadar yalan konuşan masal uyduran yok yeryüzünde.

Konuyu almissin bambaska bir yere getirmissin. Oncelikle su meseleye bir aciklik getirelim. Cunku olayi tam olarak anlayip anlamadigindan emin olmak istiyorum.

O bahsetmis oldugun ayette, o sozlerin cebrail tarafindan Muhammede aktarilan sozler olmadigini sana düsündüren sey nedir?  Islam ve diger semavi dinlerde peygamberler ile Allah arasinda elcilik yapan melek cebrail degilmi? Neredeyse tüm müslümanlar kuran ayetlerinin cebrail tarafindan Muhammed e aktarildigina inanmiyormu? Allah Muhammed in Allahı oldugu kadar Cebrailinde Allahı degilmi? Allah ne diye birine birsey derken kendisinden bir baskasiymis gibi bahsetsin? 

 

Zulkerneyn ile ilgili kissa anlatilirken, Zulkerneyn güneşi balçığa batarken gordu ama aslinda güneşin balçığa batmadigini, icinde yasadiginiz dünya güneşin etrafinda donerken, ayni zamanda kendi etrafinda dondugu icin, zulkerneynin o an bulundugu bolge gunes isinlarinin yansidigi kismin diger tarafinda kalmasindan oturu onu oyle gordu demesimi gerekirdi? O zaman birseyleri arastirmanin veya analiz etmenin ne anlami kalirdi?  Konu Muhammed in kurani yazip yazmadigi meselesi degil (ozellikle belirtmek istedimki yanlis anlasilmasin) konu su anda kurani kabul edildigi sekilde ele almaktir. Bu konu ne olursa olsun o konuya nasil yaklasilmasi gerekildigi edebidir. 

 

Zülkerneyn elbet tabikide dünyanın yuvarlak oldugu, ayni anda kendi etrafi da donerken güneşin etrafindada donmesi bilimsel olarak bilinmedigi icin  o konuda cahil olup güneşin balçığa battigini dusunmustur. Kuranda bu mevzu onun gordugu sekilde Muhammede aktarilmistir. Tabi Muhammed bu hikayeyi kendi uydurdu ve o zamanda bu bilinmedigi icin veya o zamane araplari oyle inandiklari icin oyle demistir diyede iddia edebiliriz. Ama iste bu su anda kabul gormus sekli degildir malesef. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, Pitaya said:

Konuyu almissin bambaska bir yere getirmissin. Oncelikle su meseleye bir aciklik getirelim. Cunku olayi tam olarak anlayip anlamadigindan emin olmak istiyorum.

O bahsetmis oldugun ayette, o sozlerin cebrail tarafindan Muhammede aktarilan sozler olmadigini sana düsündüren sey nedir?  Islam ve diger semavi dinlerde peygamberler ile Allah arasinda elcilik yapan melek cebrail degilmi? Neredeyse tüm müslümanlar kuran ayetlerinin cebrail tarafindan Muhammed e aktarildigina inanmiyormu? Allah Muhammed in Allahı oldugu kadar Cebrailinde Allahı degilmi? Allah ne diye birine birsey derken kendisinden bir baskasiymis gibi bahsetsin? 

 

Zulkerneyn ile ilgili kissa anlatilirken, Zulkerneyn güneşi balçığa batarken gordu ama aslinda güneşin balçığa batmadigini, icinde yasadiginiz dünya güneşin etrafinda donerken, ayni zamanda kendi etrafinda dondugu icin, zulkerneynin o an bulundugu bolge gunes isinlarinin yansidigi kismin diger tarafinda kalmasindan oturu onu oyle gordu demesimi gerekirdi? O zaman birseyleri arastirmanin veya analiz etmenin ne anlami kalirdi?  Konu Muhammed in kurani yazip yazmadigi meselesi degil (ozellikle belirtmek istedimki yanlis anlasilmasin) konu su anda kurani kabul edildigi sekilde ele almaktir. Bu konu ne olursa olsun o konuya nasil yaklasilmasi gerekildigi edebidir. 

 

Zülkerneyn elbet tabikide dünyanın yuvarlak oldugu, ayni anda kendi etrafi da donerken güneşin etrafindada donmesi bilimsel olarak bilinmedigi icin  o konuda cahil olup güneşin balçığa battigini dusunmustur. Kuranda bu mevzu onun gordugu sekilde Muhammede aktarilmistir. Tabi Muhammed bu hikayeyi kendi uydurdu ve o zamanda bu bilinmedigi icin veya o zamane araplari oyle inandiklari icin oyle demistir diyede iddia edebiliriz. Ama iste bu su anda kabul gormus sekli degildir malesef. 

 

 

Kuran'a göre olayı anlatan Allah, Zülkarneyn veya Cebrail değil. Cebrail ve Muhammed sadece bu anlatılanı aktarıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

Kuran'a göre olayı anlatan Allah, Zülkarneyn veya Cebrail değil. Cebrail ve Muhammed sadece bu anlatılanı aktarıyor.

Olayi anlatanin Zulkerneyn oldugunu iddia eden olmadiki. Ayeti anlatan ama Cebrail. Gerek kuranin dedigin gerekir Muhammed in dedigine gore dogru olan budur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Pitaya said:

Olayi anlatanin Zulkerneyn oldugunu iddia eden olmadiki. Ayeti anlatan ama Cebrail. Gerek kuranin dedigin gerekir Muhammed in dedigine gore dogru olan budur. 

 

İslam'a göre Cebrail sadece Allah'ın sözlerini nakleder, kendisi bir şey anlatmaz, İslam'a göre Kuran Allah'ın sözleri değil mi? Allah'ın yani Muhammed'in o devirde dünyanın düz olduğunu sanması çok normaldir. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Pitaya yazdı:

Konuyu almissin bambaska bir yere getirmissin. Oncelikle su meseleye bir aciklik getirelim. Cunku olayi tam olarak anlayip anlamadigindan emin olmak istiyorum.

O bahsetmis oldugun ayette, o sozlerin cebrail tarafindan Muhammede aktarilan sozler olmadigini sana düsündüren sey nedir?  Islam ve diger semavi dinlerde peygamberler ile Allah arasinda elcilik yapan melek cebrail degilmi? Neredeyse tüm müslümanlar kuran ayetlerinin cebrail tarafindan Muhammed e aktarildigina inanmiyormu? Allah Muhammed in Allahı oldugu kadar Cebrailinde Allahı degilmi? Allah ne diye birine birsey derken kendisinden bir baskasiymis gibi bahsetsin? 

 

Zulkerneyn ile ilgili kissa anlatilirken, Zulkerneyn güneşi balçığa batarken gordu ama aslinda güneşin balçığa batmadigini, icinde yasadiginiz dünya güneşin etrafinda donerken, ayni zamanda kendi etrafinda dondugu icin, zulkerneynin o an bulundugu bolge gunes isinlarinin yansidigi kismin diger tarafinda kalmasindan oturu onu oyle gordu demesimi gerekirdi? O zaman birseyleri arastirmanin veya analiz etmenin ne anlami kalirdi?  Konu Muhammed in kurani yazip yazmadigi meselesi degil (ozellikle belirtmek istedimki yanlis anlasilmasin) konu su anda kurani kabul edildigi sekilde ele almaktir. Bu konu ne olursa olsun o konuya nasil yaklasilmasi gerekildigi edebidir. 

 

Zülkerneyn elbet tabikide dünyanın yuvarlak oldugu, ayni anda kendi etrafi da donerken güneşin etrafindada donmesi bilimsel olarak bilinmedigi icin  o konuda cahil olup güneşin balçığa battigini dusunmustur. Kuranda bu mevzu onun gordugu sekilde Muhammede aktarilmistir. Tabi Muhammed bu hikayeyi kendi uydurdu ve o zamanda bu bilinmedigi icin veya o zamane araplari oyle inandiklari icin oyle demistir diyede iddia edebiliriz. Ama iste bu su anda kabul gormus sekli degildir malesef. 

 

Ah bir anlasam seni ne sayıkladığını dincimisin dinsizmisin. veya muhmmede küfür eden allaha tapan amerikada yaşayan bir tür vardı adı aklıma gelmedi onun mürtlerindenmisin sen insan açık olur neysen o ol yeter.

KAYGUSUZ ABDAL

yücelerden yüce gördüm

erbabsın sen koca tanrı

alim okur kelam ile

sen okursun hece tanrı

erliği ile anılır

filan oğlu filan deyü

anan yoktur atan yoktur

sen benzersin piçe tanrı

kıldan köprü yaratmışsın

gelsin kulum geçsün deyü

hele biz söyle duralim

yiğit isen geç e tanrı

garib kulun yaratmışsın

derde mihnete katmışsın

anı aleme atmışsın

sen çıkmışsın uca tanrı

kaygusuz abdal yaradan

gel içegör şu cür'adan

kaldır perdeyi aradan

gezelim bilece tanrı

ademi balçıktan yoğurdun yaptın,

yapıp da neylersin, bundan sana ne

halk(halt) ettin insanı saldin cihana

salıp da neylersin bundan sana ne

bakkal mısın teraziyi neylersin

ışin gücün yoktur gönül eğlersin

kulun günahını tartıp neylersin

geçiver suçundan bundan sana ne

katran kazanını döküver gitsin

mümin olan kullar didara yetsin

emreyle yılana tamuyu yutsun

söndür su ateşi bundan sana ne

sefil düstüm bu alemde naçarım

kıldan köprü yaratmışsın geçerim

şol köprüden geçemezsem uçarım

geçir kullarını bundan sana ne

kaygusuz abdal der cennet yarattın

cehenneme nice kullari attın

nicesin ates-i ask ile yaktın

yakiıp da neylersin bundan sana ne

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Bu ayete uyan bir tane müslüman gösterin bana!"

 

On 04.02.2013 at 15:10, Pitaya yazdı:

Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Şanın yücedir senin. Ateş azabından koru bizi." Ali-Imran 191

 

Ben bu ayetteki ifade edilen kişiye uyuyorum, Allah olarak değil belki tanrı olarak zikrediyorum. Müslüman değilim agnostik bir deistim.

 

Bu ayete gerçekten uyan kişi Caner Taslaman olabilir. Kendisini çok severim.

 

cnn.png

tarihinde John Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, sağduyu yazdı:

 

İslam'a göre Cebrail sadece Allah'ın sözlerini nakleder, kendisi bir şey anlatmaz, İslam'a göre Kuran Allah'ın sözleri değil mi? Allah'ın yani Muhammed'in o devirde dünyanın düz olduğunu sanması çok normaldir

 

 

Allah in ayetlerini nakleder. Islama göre Allah birine birsey ögretmeden o kisi veya sey onu önceden bilemez. Cebrail de ona ögretileni Muhammede ögretiyor. Mantiken ele alacak olursak. Allah Cebraile söylerken beni tesbih edin der. Cebrail de Muhammede aktarirken, Allahi tesbih edin der. Muhammed in elbetteki bilimsel hicbir bilgisi yok. Daha önce dedigim gibi, Kuran in indigi veya yazildigi o dönemde bu tür bilimsel veriler olmadigi icin o sekilde yazilmista olabilir. O tamamen ayri bir tartisma konusu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, John Ahmet yazdı:

"Bu ayete uyan bir tane müslüman gösterin bana!"

 

  

Ben bu ayetteki ifade edilen kişiye uyuyorum, Allah olarak değil belki tanrı olarak zikrediyorum. Müslüman değilim agnostik bir deistim.

 

Bu ayete gerçekten uyan kişi Caner Taslaman olabilir. Kendisini çok severim.

 

cnn.png

 

Agnostik Deist nasil olunuyor? Angostikler tanriya inanmazki. Varligi veya yoklugu konusuda kesin bir kaniya varmazlar hepsi bu. Deist ama sapina kadar inanir tanriya.

 

Caner Taslaman in birkac kitabini okudum. Hepsi birbirinin benzeri. Ayni seyleri tekrar edip edip duruyor tüm kitaplarinda. Ezber bilgi yani. Bilimi takip ediyor söyledigine göre ama tam manasiylami bilemiyorum artik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎11‎.‎09‎.‎2018 at 00:24, güven yazdı:

Ah bir anlasam seni ne sayıkladığını dincimisin dinsizmisin. veya muhmmede küfür eden allaha tapan amerikada yaşayan bir tür vardı adı aklıma gelmedi onun mürtlerindenmisin sen insan açık olur neysen o ol yeter.

KAYGUSUZ ABDAL

yücelerden yüce gördüm

erbabsın sen koca tanrı

alim okur kelam ile

sen okursun hece tanrı

erliği ile anılır

filan oğlu filan deyü

anan yoktur atan yoktur

sen benzersin piçe tanrı

kıldan köprü yaratmışsın

gelsin kulum geçsün deyü

hele biz söyle duralim

yiğit isen geç e tanrı

garib kulun yaratmışsın

derde mihnete katmışsın

anı aleme atmışsın

sen çıkmışsın uca tanrı

kaygusuz abdal yaradan

gel içegör şu cür'adan

kaldır perdeyi aradan

gezelim bilece tanrı

ademi balçıktan yoğurdun yaptın,

yapıp da neylersin, bundan sana ne

halk(halt) ettin insanı saldin cihana

salıp da neylersin bundan sana ne

bakkal mısın teraziyi neylersin

ışin gücün yoktur gönül eğlersin

kulun günahını tartıp neylersin

geçiver suçundan bundan sana ne

katran kazanını döküver gitsin

mümin olan kullar didara yetsin

emreyle yılana tamuyu yutsun

söndür su ateşi bundan sana ne

sefil düstüm bu alemde naçarım

kıldan köprü yaratmışsın geçerim

şol köprüden geçemezsem uçarım

geçir kullarını bundan sana ne

kaygusuz abdal der cennet yarattın

cehenneme nice kullari attın

nicesin ates-i ask ile yaktın

yakiıp da neylersin bundan sana ne

söylediklerimi anlayabilmek icin süperzeka olman gerekmiyor. Söylediklerim gayet acik ve net.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.09.2018 at 09:43, Pitaya said:

Caner Taslaman in birkac kitabini okudum. Hepsi birbirinin benzeri. Ayni seyleri tekrar edip edip duruyor tüm kitaplarinda. Ezber bilgi yani. Bilimi takip ediyor söyledigine göre ama tam manasiylami bilemiyorum artik.

 

Böyle insanların bilimi takip etme amacı gerçekten bir şeyler öğrenmek için değildir, var olan bilgileri nasıl Allah'a yamarız, bu bilgileri kullanarak nasıl putumuzu pazarlarız amacı ile izlerler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
40 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Böyle insanların bilimi takip etme amacı gerçekten bir şeyler öğrenmek için değildir, var olan bilgileri nasıl Allah'a yamarız, bu bilgileri kullanarak nasıl putumuzu pazarlarız amacı ile izlerler.

Bilimi dine uydurmaya calisiyorlar iste. Ama cabalari bosa. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...