Jump to content

Alim değil meczup


Recommended Posts

  • İleti 103
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

SAİDİ NURSÎ’DEN ASKERE GİTMEYİN ÇAĞRISI

Saidi Nursi’nin Hıristiyan ve misyonerlere olan yoğun ilgisini ele alarak, bu ilginin Nurculara misyonerlerle ittifak halinde olunması çağrısında yapma noktasına gelmesinin temellerini irdelemeye çalışmıştık.

Bu irdelemelerimizde vardığımız ilginç bir sonuç ise, Saidi Nursi’nin, Birinci Dünya Savaşı’nda Müslümanlara karşı savaşıp ölen Hırstiyanlar için söylediği, “Kafir de olsalar, onlar hakkında Rahmet–i İlahiye’nin mükafatları vardır” şeklindeki dudak uçuklatan sözleri idi.

Kaynak için tıklayınız: http://iskenderzade....ak-ve-ahir.html

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

SAİD NURSİ’NİN HIRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:

1- “Elbette şimdi fetret gibi karanlıkta kalan ve Hz. İsa’ya mensup Hıristiyanların mensuplarının çektikleri felaketler, onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir.” (Kastamonu Lahikası, 114-115)

2- “İşte bu günde meydana çıkan bu dehşetli cereyanı (komünizm) ancak ve ancak Hıristiyanlık aleminin Müslümanlıkla ittihadı (birleşmesi) yani İncil Kur’an ile ittihad ederek…” (Emirdağ Lahikası, c. 1, s. 62)

3- “Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü, her halde şimal cereyanı; İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak.” (Emirdağ Lahikası, c. 1, s. 150)

4- “Şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerekir. Çünkü, küfr-ü mutlak hücum ediyor.” (Emirdağ Lahikası ,c. 1, s. 194)

Kaynak için tıklayınız: http://iskenderzade....ak-ve-ahir.html

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

SAİD NURSİ’NİN HIRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:

1- “Elbette şimdi fetret gibi karanlıkta kalan ve Hz. İsa’ya mensup Hıristiyanların mensuplarının çektikleri felaketler, onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir.” (Kastamonu Lahikası, 114-115)

2- “İşte bu günde meydana çıkan bu dehşetli cereyanı (komünizm) ancak ve ancak Hıristiyanlık aleminin Müslümanlıkla ittihadı (birleşmesi) yani İncil Kur’an ile ittihad ederek…” (Emirdağ Lahikası, c. 1, s. 62)

3- “Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü, her halde şimal cereyanı; İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak.” (Emirdağ Lahikası, c. 1, s. 150)

4- “Şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerekir. Çünkü, küfr-ü mutlak hücum ediyor.” (Emirdağ Lahikası ,c. 1, s. 194)

Kaynak için tıklayınız: http://iskenderzade....ak-ve-ahir.html

Bunlar da anlamadığın birşey mi var ki buraya yazmışsın...

Cübbeli hocada önce tenkit etmişti..Sonra doğruluğunu tasdik etti..

Link to post
Sitelerde Paylaş

bazı insanlar , islam dininin yayılması için, çalışmalar yapmışlardır, bu kişide böyle insanlardan birisidir.

ateistleri geçtim, onlar zaten herşeye muhalif,

peki sed ve khf siz hangi cüretle islam adına yapılan , çalışmaları bu uğurda emek veren insanları yok sayarsınız.

siz risale gibi bir eser yapabilecek çaptamısınız. yazın sizde bir eser, sizi görelim, islama ve kuranı kerime en uygun şekilde, bir eser hazırlayın. iki kelimeyi bir araya getirmekten acizsiniz, işiniz gücünüz, her yapılana kulp takmak.

hadi eseride geçtim sed ve khf , ayet ayet dersiniz, bana kuranı kerimde namaz nasıl kılınır onu söyleyin. ben akşam namazını kaç rekat kılacağım, hangi şekilde ve hangi surelerle namazı tamamlayacağım.

buyrun bekliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah, Kuran'la islamı tamamladım diyor Maide 3'te.

Said çıkıyor diyor ki, risaleyi bana Allah yazdırdı.

Maide 3: ....... Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Allah, Kuran son diyor, islamı tamamladım diyor;

Bir takım adamlar bir takım risalelerle ortaya çıkıp; peygamberliğini ilan edip, bu risaleleri de bana Allah yazdırdı diyor.

Allah'ın ayetini inkar edenlerin gideceği yer cehennemin dibi.

Nisa 56: Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

said-nursi.jpg?w=630

Allah diyor ki bu Kuran'ın benzerini kimse yapamaz.

Said Nursi çıkıyor, Allah bana kitap vahyetti diyor.

Sen şimdi Allah'ın ayetini mi inkar ediyorsun?

İsra 88: De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dikkat edilmesi gereken konu...

Bu risaledeki bu abuklukları temizlemek istiyorlar..

Kitabı değiştiriyorlar..

Bütün çabaları bu..

Kuran ve islama inanan her zekayı tek tek incelemeye gerek yok

Bu zırvalara inana kim?

At çöpe..

tarihinde ARAF-64 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar, bu organize örgütler; Kuran'ı değiştirmek için 1400 yıl uğraştılar, değiştiremediler:

Hicr 9: Şüphesiz o Kur’an’ı biz indirdik biz! Kuran'ın koruyucusu da elbette biziz.

Madem değiştiremiyoruz, bari ona rakip çıkaralım belki öylece Kuran'ı unuttururuz dediler ve risaleleri piyasaya sürdüler.

Kuran hala çelik gibi duruyor ama bir takım şaşkınlar Allah'ın ayetlerini(Kuran) bırakıp kutsal kitap diye risalelere sarılıyor ki, ahirette onların durumu çok acıklı olacak.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

hadi eseride geçtim sed ve khf , ayet ayet dersiniz, bana kuranı kerimde namaz nasıl kılınır onu söyleyin. ben akşam namazını kaç rekat kılacağım, hangi şekilde ve hangi surelerle namazı tamamlayacağım.

buyrun bekliyorum.

İlle de belli bir duayı okuman mı gerekiyor?

Bunun açıklaması internette çok yerde var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın kelamını (Kuran'ı) bırakıp risaleymiş, şuymuş buymuş diye onlara sarılanların hali ahirette çok acıklı olacak !

Furkan 30: Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur'ân'dan ayrıldı (Kur'ân'ı terketti).” dedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Her soruya cevap verilir, soru sorulmaz". Yanlış hatırlamıyorsam. Ne kadar büyük bir iddia! Kastamonu lahikasını soracağım ben. Nur suresinin kendine getirildiğini, içerisinde kendi doğum tarihinin olduğunu ve Kurandaki nur kelimelerinin kendini gösterdiğini, bunun dışında birçok yerde kendisine seslenildiğini iddia ediyor. Bu Kuran'a ve/veya islama göre küfüre girmiyor mu?

Okumak isteyenler için:

http://www.saidnur.c...r/kastamonu.htm

Şu arada kaynamasın bir daha hatırlatalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın kelamını (Kuran'ı) bırakıp risaleymiş, şuymuş buymuş diye onlara sarılanların hali ahirette çok acıklı olacak !

Furkan 30: Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur'ân'dan ayrıldı (Kur'ân'ı terketti).” dedi.

Daha yeni gelmişti, ne zaman ayrılmışlar? Bayağı hızlıymışlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Said Nursi'nin Kuvayı Milliye karşıtlığı:

İngilizler tarafından kurdurulan ve yönetim kurulunda bediüzzaman Said–i Nursi’nin de bulunduğu zamanın Cemiyet–i Müderrisîn namlı Teâl–i İslam Cemiyeti, 26 Eylül 1919’da İkdam gazetesinde "fetva ilanatı" yayınlayarak, Türk milletini Kuvay–ı Milliye’ye destek vermemeye, hatta "hain, eşkıya, katil canavarlar ve lanetlik" ilan ettikleri M. Kemal Atatürk önderliğindeki Kuvay–ı Milliye kadrosuna karşı mücadele etmeye çağırıyor, kesinlikle İngiliz ve Yunanlılara karşı gelinmemesini tavsiye ediyordu (Bkz. İkdam gazetesi, 26 Eylül 1919; Yücel Özkaya ’Ulusal Bağımsızlık Savaşı Boyunca Yararlı ve Zararlı Dernekler’, Atatürk Araştırma Merkezi, Cilt IV, Sayı 10, (Kasım 1987); Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih ve Stratejik Etüd (ATESE) Arşivi, Klasör 86, Dosya 144 (1318), Fihrist 240; M. Latif, Yeni Asya gazetesi, 11 Mayıs 2005).

Teal–i İslam Cemiyeti 16 Eylül 1919’da İkdam gazetesinde bir bildiri yayınlayarak, Türk milletini Kuva–yı Milliye’ye destek vermemeye, hatta onlara karşı mücadele etmeye çağırıyordu.

Bu bildirinin altında imzası bulunanlardan biri de Said–i Nursi idi. Bu bildiride şu satırlara yer verilir:

“Biçare millet! Bu yankesicilerin hilelerini, desiselerini hala tamamen anlayamamıştır. Yazık bin kere yazık ki, gerek harb içinde, gerek mütarekeden sonra memleket bunların fitne ve fesadı uğruna milyonlarca evladını telef ediyor da Enver, Cemal, Mustafa Kemal vesaire beş on eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için icab eden küçük fedakarlığı göze almıyor.

Millet (...) hala kendisini aldatan bu heriflere niçin diyemiyor ki “Ey hainler, ey Allah’tan korkmayan ve Peygamberden haya etmeyen mahluklar, muharebe ettiniz başımızı bin türlü belalara soktunuz, mağlup oldunuz, şimdi niye tekrar, gücünüz yetmediğini ikrar ve imza ettiğiniz devletleri yeniden kızdırarak üzerimize husumet ve gazaplarını davet ediyorsunuz?

İngilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Harpte mağlup olduktan sonra uslu oturmak ve mağlubiyetin neticesine katlanarak telafisini sabr–u sükun ve akl–u tedbir dairesinde izale etmekten başka çare var mıdır?

Düşünmüyor musunuz ki Yunanlılara fazla zayiat verdirmek bile bundan sonra bizim için hayırlı ve menfaatli bir şey olmaz.

Hem sizler ey yalancı ve deni şâkiler!

(...) Kendinize ne hakla, ne yüzle Kuva–yı Milliye namını veriyorsunuz? Utanmaz hainler, artık yetişir, yakamızı bırakın. Cenab–ı Hakk’ın gazap ve laneti sizin üzerinize olsun.”

Tarihçi Tarık Zafer Tunaya, "26 Eylül 1919’da bu cemiyet, (Teali İslam’ın ilk adı olan Cemiyet–i Müderrisin) İkdam gazetesinde, Anadolu hareketi aleyhinde ilk beyannamesini, daha sonra ikinci ve üçüncüsünü yayınlamıştır diye belirtiyor. İlk yönetim kurulunda Mustafa Sabri (Başkan), İskilipli Mehmet Atıf (İkinci başkan), Said–i Nursi (İttihad–ı Muhammediye önderi olarak) bulunuyorlardı" (T. Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasi Partiler, c. II, s. 384–396) tespitini yapıyor.

İngiliz şeytanıyla ittifak, Maide 51 ayetine aykırı. Çünkü Allah, kafirlerle ittifak etmememizi maide 51'de yukarıda 2. maddede yazdığım gibi yasaklamış:

Maide 51: Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanlarla ittifak yapmayın. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onlarla ittifak yaparsa kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

Alıntı yapılan kaynak için tıklayınız: http://iskenderzade.blogspot.com/2012/03/said-nursinin-hacllarla-ittifak-ve-ahir.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maide 51: Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanlarla ittifak yapmayın. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onlarla ittifak yaparsa kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

Maide/51. Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

Ayetin aslı bu ama nedense çoğu müslüman amacına, anlatmak istediği fikre göre kelimelerin anlamlarını değiştiriyor. Ayette yahudi ve hristiyanlarla dost olmayın diyor, ittifak yapmayın değil. İnsanların birbiri ile ittifak yapması için dost olmalarına gerek yok, eğer çıkarları ve amaçları ortaksa düşmanlar bile birbirleri ile ittifak yapabilirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maide/51. Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

Ayetin aslı bu ama nedense çoğu müslüman amacına, anlatmak istediği fikre göre kelimelerin anlamlarını değiştiriyor. Ayette yahudi ve hristiyanlarla dost olmayın diyor, ittifak yapmayın değil. İnsanların birbiri ile ittifak yapması için dost olmalarına gerek yok, eğer çıkarları ve amaçları ortaksa düşmanlar bile birbirleri ile ittifak yapabilirler.

Konu dışına çıkmışsın ama, Türk dil kurumunun dost tanımını yazalım şöyle:

Dost: a. 1. Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı: “Dostlar beni hatırlasın.” -Âşık Veysel. 2. Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo: “Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir delikanlı.” -H. R. Gürpınar. 3. Sahibine sevgi gösteren hayvan: Köpek insan dostudur. 4. Bir şeye aşırı ilgi duyan, koruyan kimse: Kitap dostu. 5. sf. İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan: “Yüzleri tatlı, dilleri tatlı, dost insanlardı bunlar.” -T. Buğra.

Denilen o ki; sana düşmanlık yapanları dost edinme.

Türk dil kurumu web sitesi sözlüğü için tıklayın:

http://tdkterim.gov.tr/bts/

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...