Jump to content

KABE NE ZAMAN YAPILDI?


Recommended Posts

İslam öncesi Arap Paganlar(Müşrik) Hacer'i Esved'in Güneş Tanrıçası Uzza'nın* vajinası olduğuna inanıyorlardı.Kadınların bu taşa adet(regl) kanlarını,erkeklerin de adet kanının üzerine spermlerini sürerek Güneş Tanrıçası Uzza ile Ay Tanrısı Allah'ın cinsel birleşimini sembolize ettikleri bir de ayinleri vardı.

*Uzza'ya kimi kabilelerce Ay Tanrısı Allah'ın(Hubel/Hübel) kızı olarak tapılırdı.

Hacer-i Esved(Kara Taş)

Kabe'nin duvarındaki siyah, parlak taş. Rivayete göre İsmail peygamber bu taşı Kabe'nin köşesine yerleştirdi.

Yaklaşık 50 santimetere olan bir meteor parçası olduğu iddia ediliyor.Hac sırasında hacılar tavaf ederken her bir dönüşte bu taşı selamlar, el sürer veya öperler. Özgül ağırlığı olmayan, bileşimi bilinmeyen ve gökten geldiği iddia edilen bir cisimdir.

Günümüzde bu taşın parçaları gümüş bir çerçeveyle tutuluyor. Bunun sebebi ise 638 Mekke savaşı, veya Emevilerin Mekkeyi ele geçirme sırasında verdikleri hasardan olabilir.

Ömer bu taş için şöyle demiştir: 'Biliyorum ki sen faydası ve zararı olmayan basit bir taşsın. Allah Resulü'nün seni öptüğünü görmeseydim seni öpmezdim."

http://tr.wikipedia.org/wiki/Hacer%C3%BC'l-Esved

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 134
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

sevgili DreiMalAli, hatim = apsis gerçekten benzeşiyor. ben kabe nin tarihte kilise olarak kullanıldığı söylemiyle hiç karşılaşmadım. senin iletinden sonra kaaba church yazıp aratınca, bunun tartışılmakta olduğunu gördüm.

#-#-# Kaaba: A Christian Church before Islam?

ben kabe'nin ilk yapımının, brahman gelenekleri ile biçimlendiğini düşünüyorum. king vikramaditya atfı, brahma ve iBrahim benzerliği, kabe çevresinde 7 kez dönmek ile vedik-hint ayinlerinde ateş çevresinde 7 kez dönmenin benzerliği brahmanları anımsatıyor bana. brahmanların temel görevi, kutsal yazıları öğrenmek ve öğretmek olmuştur. Hint-Vedik kültürünü bilen Selman Farisi ve benzeri kişiler, kur'an'ın yazılmasına etki yapmış olduklarını düşününce, kabe tapınağının mimarisi hakkında değilse bile amacı hakkında ipucu ediniyoruz. bir de şu var; muhammet'ten önce hinduizme inanan araplara tsaba denilirdi. Tsaba-Saba "tanrıların meclisi" anlamına gelen sanskritçe bir sözcüktür. ayrıca kabe’nin girişi ve hacerül esvetin yerleştirildiği konum, şiva tapınaklarında olduğu gibi doğu-güneş yönüne bakmaktadır.

Sevgili Engse Hohol,

şu krokiye bir bak!

http://upload.wikime.../Kaaba-plan.svg

Bu krokide Kabe'nin yönü de verilmiş. Kuzeyin neresi olduğu işaretlenmiş. "Hatim" denilen yarı daireyi kilisenin apsisi (kubbealtı) olarak düşünürsek, Kabe içinde ibadet edenlerin yönü kuzey-batı olur. Yani Kabe'nin yarım daireye ("hatim"e) bakan yönü olur.

Google Eart ile Kabe içindekilerin ibadet yönünü bir çizgi ile uzatırsak, bu çizgi nerden geçiyor, nereyi gösteriyor dersin?

Müslümanların deyimiyle, Kabe içinde ibadet eden İslam öncesi eski insanların kıblesi meğer Kudüs imiş.

:D

Haydaaaaa!

dedik! Fakat şaşırmadık.

:D

Kabe'nin ibadet yönü özene bezene Kudüs olarak seçilmiş ve Kabe bu yönde yapılmış.

Eeeee!?!?

Bu durumda Kabe'yi kimler yapmış olabilir?

Tabi ki hristiyan inancında olan insanlar tarafından yapılmıştır Kabe.

Yapılış tarihi olarak da, bir önceki iletide tahminimi belirtmiştim: 750-800 yılları arasında. Bu yıllar arasında henüz İslam dini piyasada yoktu. Mekke'yi de henüz kimse tanımıyordu. Mekke ismi tarihi kayıtlarda ilk olarak 817 yılında geçiyor. Mekke hakkında daha önceki tarihlere ait tarihi kayıt, belge, yazıt vs. bulunmuyor.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Hatim" denilen yarı daireyi kilisenin apsisi (kubbealtı) olarak düşünürsek, Kabe içinde ibadet edenlerin yönü kuzey-batı olur. Yani Kabe'nin yarım daireye ("hatim"e) bakan yönü olur. Google Eart ile Kabe içindekilerin ibadet yönünü bir çizgi ile uzatırsak, bu çizgi nerden geçiyor, nereyi gösteriyor dersin? Müslümanların deyimiyle, Kabe içinde ibadet eden İslam öncesi eski insanların kıblesi meğer Kudüs imiş. Kabe'nin ibadet yönü özene bezene Kudüs olarak seçilmiş ve Kabe bu yönde yapılmış. Bu durumda Kabe'yi kimler yapmış olabilir? Tabi ki hristiyan inancında olan insanlar tarafından yapılmıştır Kabe

sevgili DreiMalAli, hatim\apsis konusunda haklısın, yazdıklarına katılıyorum. ben, kabe kapısı ve hacerul esvet taşının yönü itibari ile Hint-Vedik kültürünün izlerine dikkat çekmek istedim önceki iletimde ve bu akşam senin paylaştığın kroki üzerinde şu biçimde imledim.

123eh.JPG

bu durumda, hacerul esvet taşı ile kabe'nin hatim\apsis kısmı, yapım aşamasında aynı tarihte, eşzamanda yapılmadığını anımsatıyor bana. sen ne düşünüyorsun? bu 2 öğe, birbirinden ayrı 2 kültürün öğesi olamaz mı? değişik tarihlerde kabe'ye entegre edilmiş, kabe'ye bütünleştirilmiş olamaz mı?

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Engse Hohol.

Dil konusunda, daha doğrusu; bazı kelimelerin benzerliği konusunda biraz dikkatli davranıyorum. İki kültürü, iki dini, iki vs.'yi karşılaştırırken bazı şeylere dikkat etmek gerek. Ama kendim için dahi kriterlerin çerçevesini henüz çizmiş değilim.

İki dinde benzer olgular varsa, bunlar

- birbirinden bağımsız keşfedilmiş, ortaya çıkmış olabilir

- biri diğerinden etkilenmiş olabilir

- birisinin unuttuğu bir gelenek diğerine başka yollardan geçmiş olabilir.

- ...

İslam'ın Arabistanda ortaya çıkmadığına eminim. Bana göre İslamın kökünü çok daha doğuda, mesela Merv'de (Türkmenistan) aramak lazım. Merv ve çevresinde yaşayan ve helen/roma kilisesindeki gelişmelerden habersiz kalan hristiyanlarda. Pers imparatoluğunun çöküşü bunlar için büyük bir şans oldu. Batıya geldiklerinde karşılarında kendi inançlarına uymayan bir helen hristiyanlığı buldular.

Yüzyıllar boyu Budistlerle beraber yaşamış olduklarından, budist geleneklerinden etkilenmeleri gayet doğal.

Müslümanların hac ibadeti Budizmden gelme bir ibadettir. Eski bir yazımdan bir alıntı:

Hacdaki “niyet etmek” budizmde “cetana”ya denk gelir.

Hacda yasak olan şeylere örnekler: “avlanmak, ot koparmak, böcek öldürmek, koku sürünmek, cinsi münasebette bulunmak“. Sanki bir budist rahibin yapmaması gereken şeyler sıralanıyor. İlginçtir; bir budist rahibin sahip olabilieceği çok az eäyalardan birisi de bir süzgeçtir. Su süzgeci. Dereden aldığı suyu bu süzgeçten geçirsin ki, yanlışlıkla böcek öldürmesin. Yoksa kötü bir „karma“ya neden olur.

Hacılar Safa ve Merve arasında gider gelirler, acemi budist rahip namzetleri iki nokta arasında (iki direk, taş/kaya vs) gidip gelerek „yürüyüş meditasyonu“ öğrenirler.

Muhammedin doğumu, ölümü ve ve ilk vahiy aldığı gün aynı gündür. Budanın doğumu, gezginciliğe çıkması, ermişliği, ölümü (pardon nirvanaya girişi) aynı güne denk gelir.

Muhammed küçük yaşta yetim kalır, amcası ve dedesi tarafından büyütülür. Budanın annesi doğumda ölür, kızkardeşi tarafından büyütülür. İsa babasız doğar, başkası tarafından büyütülür.

Doğum öncesi Budanın annesi rüyasında fil görür, Muhammed ise “fil yılında” dünyaya gelir.

Muhammed daha çocukken Bahira isimli bir hristiyan rahip onun büyük adam olacağını bilir (bahira zaten rahip anlamına gelir. :) ). Buda daha çocukken Asita isimli ve yine başka bir inancın rahibi tarafından büyük adam olacağı ile müjdelenir . İsanın büyük adam olacağı ise “doğu ülkelerinin büyücüleri” tarafından anlaşılır.

Sevgiler

Müslümanların Kabe etrafında dönmeleri ve budistlerin tapınakları etrafında dönmelerini de ekliyeyim.

Müslümanın hac esnasında ot koparmaması, sivrisinek dahi öldürmemesi buna karşılık ama koyun, keçi, inek gibi hayvanların boğazını bıçaklayarak öldürmesi bir tezat gibi görünse de, hac ibadetinin İslama başka bir kültürden girdiğini pekiştiriyor.

Kabe'nin yapsının da Budizmden etkilenmiş olması hayret edilecek bir şey değil. Doğu-batı gibi yönler konusunda bir şey söylemek istemiyorum şimdilik. Kabe'nin şeklinin bir kübe benzemesini yine Budizm geleneğine bağlamak mümkün. Fakih el Hamadani (9./10. yüzyıl) "Kitab al Buldan" (Ülkeler Kitabı) kitabında Omar Ibn al Azrak al Kermani'ye atıf yapıyor. Nava Vihara manastırını (Afganistanda) ziyaret eden Kermani budist ibadeti ile müslüman hac ibadetinin benzerlikleri anlatıyor:

- Her iki bina taşdan ve küb olarak yapılmış.

- Her iki bina bir bez ile örtülüdür.

- Her iki binanın etrafında inanırlar dönüyorlar.

- Her iki binaya karşı inanırları secde ediyorlar.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Engse Hohol.

Arapcam olmadığı için ben Kuranın tercümesini okumak zorundayım. Senin ise gayet iyi arapçan var.

Merak bu ya!

Ve başlığın konusu ile de ilgisi var.

Müslümanların hac ibadeti için Kuranda kaynak gösterildiğinde Hac suresi (Sure 22) ve İnek suresi 2:196 ve devamı gösteriliyor. Umarım unuttuğum bir sure/ayet yoktur.

Ama...

Müslümanların bu günkü hac ritüleni bilmesem ve verilen bu sureleri/ayetleri ne kadar okursam okuyayım, bu surelerden/ayetlerden ne hacca gitmeyi ne de umreye gitmeyi çıkaramıyorum. Tabi; kendisini zeki okuyucuyu aptal zanneden sivri zekalı tercümanların parantez içinde eklediklerini ve evire çevire yaptıkları açıklamaları göz ardı ediyorum. Kuranın orijinal kelimelerine bakarak bir anlam çıkarmaya çalışıyorum. Bu surelerden/ayetlerden Mekkeye ne zaman gidileceğini, Mekkeye gidip Kabe etrafında dönmeyi, iki tepe arasında gidip-gelmeyi vs. çıkarmam mümkün değil. Hatta; hac ve umre terimlerinin şimdiki anlamını bilmesem, hac ve umrenin ne demek olduğunu, ne anlama geldiğini bu surelere/ayetlere bakarak anlamam mümkün değil.

Belki bu durum sadece Kuranın türkçesii okumamdan kaynaklanıyordur. Peki sen Kuranı orijinalinden okuduğunda, belirttiğim şartlar altında, yani başkasının etkisi altında kalmadan, bu surelerden/ayetlerden bir hac ibadeti çıkarabiliyor musun?

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Engse Hohol.

Arapcam olmadığı için ben Kuranın tercümesini okumak zorundayım. Senin ise gayet iyi arapçan var.

Merak bu ya!

Ve başlığın konusu ile de ilgisi var.

Müslümanların hac ibadeti için Kuranda kaynak gösterildiğinde Hac suresi (Sure 22) ve İnek suresi 2:196 ve devamı gösteriliyor. Umarım unuttuğum bir sure/ayet yoktur.

Ama...

Müslümanların bu günkü hac ritüleni bilmesem ve verilen bu sureleri/ayetleri ne kadar okursam okuyayım, bu surelerden/ayetlerden ne hacca gitmeyi ne de umreye gitmeyi çıkaramıyorum. Tabi; kendisini zeki okuyucuyu aptal zanneden sivri zekalı tercümanların parantez içinde eklediklerini ve evire çevire yaptıkları açıklamaları göz ardı ediyorum. Kuranın orijinal kelimelerine bakarak bir anlam çıkarmaya çalışıyorum. Bu surelerden/ayetlerden Mekkeye ne zaman gidileceğini, Mekkeye gidip Kabe etrafında dönmeyi, iki tepe arasında gidip-gelmeyi vs. çıkarmam mümkün değil. Hatta; hac ve umre terimlerinin şimdiki anlamını bilmesem, hac ve umrenin ne demek olduğunu, ne anlama geldiğini bu surelere/ayetlere bakarak anlamam mümkün değil.

Belki bu durum sadece Kuranın türkçesii okumamdan kaynaklanıyordur. Peki sen Kuranı orijinalinden okuduğunda, belirttiğim şartlar altında, yani başkasının etkisi altında kalmadan, bu surelerden/ayetlerden bir hac ibadeti çıkarabiliyor musun?

Sevgiler

Kuran da gecen ‚Mescidil Haram‘ ve ‚Mescidil Aksa’nin nerede oldugu dahi tartismalidir. Müslümanlar Mescidil Aksa’nin Kudus de oldugunu iddia ederler. Müslümanlar icin ‚Mekke‘ kutsal sehirdir, fakat diger taraftan ‚Kuds‘ = Kutsal olarak adlandirdiklari TEK sehir ise Yeru Shalem dir.

Islam siyerine göre Muaviye Sam kentin de ikamet etmistir. Bagimsiz tarihi bilgilere göre daha cok Kudus kentinde kalmistir. Kudus’un yeniden insasi onla baslar…

Mescid icinde ibadet edilen ‚Mas‘ yapilan yerdir. Peygamberin Kabe’nin icinde ibadet ettigine dair hicbir rivayet yoktur.

Müslümanlar, özellikle kendilerini ‚Hanefi‘ olarak tanimlayanlar itikati gecmislerini Imami Azam (Büyük Imam ya da Öndere) Ebu Hanefe’ye dayandirirlar. Birkac eseri günümüze kadar ulasmis alimin hicbir eserinde ‚müslümanliktan‘ tek eser dahi yoktur. Mü’minlerden bahsederde müslümanlardan hic bahsetmez.

Burdan yola cikan batili arastirmacilar, kuranin yalnizca bir ayetinde yer alan müslümanligin kelimeyi sahadet eden kisi anlaminda anlasilmasi gerektigini savunurlar. ‚Tanri Tek’dir‘ diyen her kisi bir müslümandir, Tek Tanriciliga baglilik itikatini gerceklestirendir, fakat Muhammedi Islam anlayisina bagli bir mu’min degildir. Onlar kendilerini nasil tanitirlarsa tanitsinlar Muhammedi din anlayisindan uzaktirlar. Alman sair Goethe bu yüzden ‚o zaman hepimiz Islamiz‘ demistir.

Sonuc olarak. Müslümanlar kimdir sorusuna ve hatta diger bir cok soruya yanit olacak. Kuranda gecen peygamberlere ait kissalardan kendilerine yeni bir din insa etmis topluluktur. Aynen 'Yehova Sahitleri' gibi. Bu baglamda islami olarak tanimlanan ilk yazar kitle yahudilerdir. Kuranin Israiliyata göre dizilisi, yazili-sözel hadiscilik de ayrica üzerinde tartisilmasi gereken bir konudur. Cünkü ‚Makoarabalinin‘ yazi kültürü yoktu. Yaziyi yahudilerden ögrendi...

Hac mevzusu gibi bir cok rituelin kaynagi kurandan cok hadislerdir.

tarihinde medicus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili DreiMalAli,

evet, mescidi haram'ı veya kabe'yi hac edin söyleminde dolaysız bir ayet yok bildiğim kadarıyla ama bakara 158'de "beyt'i hac (حَج) edin" ayeti var. beyt sözcüğünden kasıt, kabe\mescidi haram olduğuna göre hac teriminin bir tanesi ile bildiğimiz anlamdaki "hac ritüeli" kast ediliyor. ikinci hacc terimi ise ali imran 66 ayetindeki hacc (حَآج) ayetinde görüldüğü üzre "tartışma eylemi" kast ediliyor.

hac 27'de ritüel olan hac (حَجِّ) "ye'tü-ke \ gelsinler-sana" ve "damirin \ develer" sözcüklerinden anlaşıldığı üzre istikamet muhammettir. muhammet ise beyt \kabe \mescidi haram ile organize olduğu herkes tarafından bilindiği için yadsınmıyordu bence. bugün ölüsü medine'de olmasına karşın halen yadsınmaması gibi. çünkü beyt \kabe \mescidi haram = muhammet ailesi demekti, ki bunu, kabenin henüz kıble olasından önce, muhammet'in rüknü yemani köşesine olan istilamından da anlarız.

kabekroki2.jpg

muhammet, hem kabeyi hem de mescidi aksayı önüne almak için rüknü yemani köşesinde durarak namaz kıldığı hadislerce sabit. böylece muhammet, kabeye sırt çevirmekten kurtulup, sırtını yemen'e önünü ise kudüs'e (senin dediğin gibi apsis'e-hatim'e) çevirmiş oluyordu.

Sevgiler

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili DreiMalAli,

evet, mescidi haram'ı veya kabe'yi hac edin söyleminde dolaysız bir ayet yok bildiğim kadarıyla ama bakara 158'de "beyt'i hac (حَج) edin" ayeti var. beyt sözcüğünden kasıt, kabe\mescidi haram olduğuna göre hac teriminin bir tanesi ile bildiğimiz anlamdaki "hac ritüeli" kast ediliyor. ikinci hacc terimi ise ali imran 66 ayetindeki hacc (حَآج) ayetinde görüldüğü üzre "tartışma eylemi" kast ediliyor.

hac 27'de ritüel olan hac (حَجِّ) "ye'tü-ke \ gelsinler-sana" ve "damirin \ develer" sözcüklerinden anlaşıldığı üzre istikamet muhammettir. muhammet ise beyt \kabe \mescidi haram ile organize olduğu herkes tarafından bilindiği için yadsınmıyordu bence. bugün ölüsü medine'de olmasına karşın halen yadsınmaması gibi. çünkü beyt \kabe \mescidi haram = muhammet ailesi demekti, ki bunu, kabenin henüz kıble olasından önce, muhammet'in rüknü yemani köşesine olan istilamından da anlarız.

kabekroki2.jpg

muhammet, hem kabeyi hem de mescidi aksayı önüne almak için rüknü yemani köşesinde durarak namaz kıldığı hadislerce sabit. böylece muhammet, kabeye sırt çevirmekten kurtulup, sırtını yemen'e önünü ise kudüs'e (senin dediğin gibi apsis'e-hatim'e) çevirmiş oluyordu.

Sevgiler

Kasten yanlis icindesiniz. Hem kelime ceviri/yorum hatalariniz var, hem de mescidi haram konusunda yanilgidasiniz. Yarin daha etraflica yazacagim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biraz dikkat edilirse Kabenin anlamının zaman içerisinde değiştirildiği görülebilir.

Mesela yıllar sonra Atatürk unutturulur ve Anıtkabir ile Atatürk arasında bir ilişki olduğuna dair bilgiler silinebilir toplum belleğinde ve kitaplarda.

Büyük ihtimalle kabe ana tanrıça olan KİBLE nin tapınağı idi. Çünkü ona yönelmeye KIBLE deniyor.

Sonra adına HACER denen bir ana tanrıça tapınağına dönüşmüş olabilir. (Anaerkil bir toplum olmalılar). Çünkü yöneldikleri merkez bir tapınak bir kadını temsil ediyor, yani HACER'i. Adamlar milli ve inanç merkezlerine ve köklerine yani ilk çıkış noktalarına bir kadını koyduklarına göre ANAERKİL bir toplum olmalılar.

Kabe'nin bir kadını temsil ettiğinin delilleri çok açık bir şekilde var.

Bir kere yapılan ibadetin adı HAC

Orada kutsal bir taş var adı HACERÜL ESVED.

Kabe'de kutsal bir yer var adı HİCRİL KABE.

Safa ile Merve arasında farz olan yürüyüşün sebebi HACER in orada yürümüş olması imiş.

Kutsal bir su olan zemzemi çıkaranın HACER olduğuna inanıyorlar.

Kabe'nin üzerini örtüyorlar ve o bölgeye HAREM diyorlar.

Kabeyi ziyareti belli aylarla sınırlandırmışlar ve adına HARAM aylar demişler.

Kabe'nin bulunduğu bölgeye herkesi sokmuyorlar. Ancak HACER'İN çocukları girebiliyor. Sonradan bunu inananlar olarak değiştirmişler. Sonradan olduğunu kullandıkları kelimeden anlıyorum. Çünkü ÜMMET demek aynı anneden gelenler demek (UMM anne demekmiş arapçada). Yani toplumsal birlikteliği oluşturan asıl etken inanç birliği değil ortak bir anneden geliyor olmak (toplumun yaratıcılığını anneye bağlıyorlarmış demek ki, babaya bile değil yani, inanca da değil).

Yani bunlar ve daha fazlasından anlaşılıyor ki ana tanrıça merkezli bir inanış varmış.

Bizim İbo figürü ve inancı sonradan eklemlenmiş veya öne çıkarılmış. Yani oradaki inançta sonradan bir değişim yaşanmış. Hacer yani kadın önemini ve anlamını yitirmiş yerine İbrahim yani bir erkek önemli ve kutsal hale getirilmiş.

Kabe'de İbo ile alakalı ne var ki?

Kuranda İbrahim'in makamı var deniyor.

Yani bu hac ibadetinin ve bölgenin her yer HACER'i temsil ettiği halde.

Kurana göre orayı kutsal ve anlamlı yapan ne imiş? İbrahim in makamı...

İbrahim'i temsil eden bir tane şey var orada o da çok ayrıksı duruyor zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bakara 158'de "beyt'i hac (حَج) edin" ayeti var. beyt sözcüğünden kasıt, kabe\mescidi haram olduğuna göre hac teriminin bir tanesi ile bildiğimiz anlamdaki "hac ritüeli" kast ediliyor. ikinci hacc terimi ise ali imran 66 ayetindeki hacc (حَآج) ayetinde görüldüğü üzre "tartışma eylemi" kast ediliyor.

Sevgili Engse, Hacc (حَآج) sözcüğü ile "ikna etmek" kavramı betimlenmiştir bana göre.

Yusuf 68 ayet metni bu konuda güvenilir anlam sunabilir.

…illa haceten, fi nefsi ya’qube qadaha…

…dışında iknaEden, nefsinde yakubun…

(إِلاَّ حَاجَةً فِي نَفْسِ يَعْقُوبَ)

Değerli mahmud571,

Kişi adı Hacer (هجر) ile

Taş adı Hacer (حجر) farklı yazılır arapça karakterler ile

ve bu özel Hacer adı ile Hac ritüelinin arasında benzer içerik bulunmamaktadır.

Mısırlı Hacer (هجر) adı başka, Hacerul esved (حجر) adı başka terimlerdir.

Hacerul esved - Siyah taş (Arapça: الحجر الأسود)

Esenlikle.

tarihinde Tumagü tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Pante;

"Muhammed'den 600 sene öncesine ait Tevrat bulundu ve bu tarihi Tevrat şimdiki Tevrat'la aynı, hiç değişmemiş"

olan tevrat hakkında geniş bilgi verebilirmisin.

Bu konuda ön bilgiyi aşağıdaki yazımın "Qumran-Ölüdeniz Tomarları alt başlığında bulabilirsin.

http://panteidar.wordpress.com/2011/01/31/tevrat-incil-ve-kuranin-tahrifi/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Pante.

Diodorus Kabe'den bahsetmez. Diodorus "Arapların büyük saygı gösterdiği putevi"nden bahsederken ne olduğu, nerede olduğu ve ismi dahi belirsiz herhangi bir putevinden bahsediyor. 1700'lü yıllarda Edward Gibbon bu ne idüğü belirsiz mabedi Kaabe olarak yorumluyor.

Sevgiler

Teşekkürler sevgili DreiMalAli.

Neticede Araplara ait bir tapınaktan, bir put evinden ilk bahseden kişi Diodorus olmuş. Diodorus'un bahsettiği şekilde Heredot bahsetmiş olsaydı;

Kabe'yi kastettiğini düşünerek bu yazının konusu olan iddiayı ortaya koyamazdık. Belki o dönemde böyle bir isme sahip değildi. Belki de onun bahsettiği başka bir tapınak ve Mekke'de onun zamanında da Kabe henüz yoktu. Bunları tam bilemiyoruz. Ama Kabe'nin ne İbrahim'le ne de Adem'le ilgisi olmadığını biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...