Jump to content

KUR'AN'IN TAHRİFİYLE İLGİLİ İDDİALAR


Recommended Posts

KUR’ANDAN ÇIKARILANLAR – KUR’AN’A EKLENENLER- UNUTTURULANLAR

- Bakara ve Âl-i İmrân, Felak ve Nâs sûreleri uzunluğunda sûrelerin unutturulduğu,

- Ahzab Sûresi’nin önceleri Nur Sûresi kadar olduğu ve içinde recm âyetinin bulunduğu ,

- Kur’an kitaplaştırılırken Tevbe Sûresi’nden son iki âyetin yalnız Huzeyme b.Sabit’in yanında bulunduğu ve kitap/mushaf haline getirilirken Kur’an’dan bildiklerini bildirenlerden en az iki şahit istendiği halde (es-Sicistani, Age, 12.), Huzeyme’nin şahitliğini Rasulullah bir tarihte iki kişinin şahitliği yerine saydığı (Zerkeşi, Age. 1/234; el-Hûî, Age, 244, 246) veya Osman/Ömer kendisine şahitlik yaptığı (es-Sicistani, Age; el-Hûî, Age, 244) için bu iki âyetin sadece onun haberiyle Kur’an’a alındığı ve Tevbe Sûresi’nin sonuna yerleştirildiği (es-Sicistani, Age.17),

- Kur’an’dan iki sûre olup Übey b.Ka’b’ın da Mushaf’ında yazılı olduğu halde Kunut dualarının Kur’an’dan çıkarıldığı (Zerkeşi, age, 2/37),

- Bi’ri Maûne’de öldürülenlerle ilgili indiği iddia edilen “Halkımıza bildirin ki biz Rabbimize kavuştuk, O bizden razı oldu, biz de ondan” anlamındaki âyetin uzun süre okunduktan sonra neshedildiği (Buhari, cihad, 9, meğazi, 28; Müslim, mesacid, 54, hadis no, 297),

- “Tevbe Sûresi uzunluğunda bir sûrenin uzun zaman okunduktan sonra unutturulduğu ve ondan ‘Âdemoğlunun iki vadi dolusu altını olsa üçüncüsünü ister’ anlamındaki kısmın akılda kaldığı” (Zerkeşi, el-Burhan fi Ulumi’l-Kur’an, 1/234; el-Hûî, Age, 244, 246),

- “Müsebbihat sûrelerinden birine benzeyen bir sûre bir müddet okunduktan sonra unutturulduğu ve ondan “Ey iman edenler, yapmadığınız şeyi niçin söylersiniz? Böyle demeniz, boynunuzda şahitlik olarak yazılır ve kıyamet günü ondan sorumlu olursunuz” anlamındaki kısmın hatırlandığı”(Zerkeşi, Age, 2/37, Suyuti, Age. 2/67),

- Übey b.Ka’b’ın Zirr’e “Ahzab Sûresi’nin Bakara Sûresi veya ondan daha uzun olduğunu söylediği (el-Hûî, Age. 204, (Muntehabu Kenzi’l-Ummal, İbni Hanbel,Müsned’i hamişinde, 2/43’den naklen),

- İbni Şihab’ın “Çok miktarda Kur’an indiğini öğrenmiştik, onu ezberleyenler Yemame savaşında şehit oldular, onlardan sonra o Kur’an ne yazıldı, ne bilindi” dediği (Muntehabu Kenzi’l-Ummal, Aynı yer. 2/50),

- Ömer’in, Abdurrahman b.Avf’a “Bize indirilenin içinde “İlk başta cihad ettiığiniz gibi cihad ediniz” ifadesini görmedin mi? diye sorduğu, onun da “Kur’andan çıkarılanlar arasında o da çıkarıldı” dediği (Suyuti, Age. 2/67),

- İbni Ömer’in “Biriniz Kur’an’ın tümünü öğrendim, diyecektir, Oysa tümünün ne olduğunu biliyor mu? Kur’an’dan çok şey kaybolmuştur, onun yerine ‘Kur’an’dan zahir/mevcut olanı aldım, desin’ diye söylediği (Suyuti, Age. 2/65),

- Mesleme b.Mahled el-Ensari’nin bir gün, Ebu’l-Künud Sa’d b.Malik yanlarında iken, kişilere “Kur’an’dan olup Mushaf’a yazılmayan iki âyeti bana söyler misiniz? dediği, bilemeyince, onlara “İman edenler, hicret edenler, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler, size müjdeler olsun kurtulanlar sizlersiniz. Onları barındıranlar ve yardım edenler, onlar için Allah’ın kendilerine gazap ettiği kavimle mücadele edenler, yaptıklarının karşılığı olarak onları sevindirecek nelerin hazırlandığını hiçbir kimse bilmez” âyetleri olduğunu söylediği” (Suyuti, Age. 2/67),

- “Sahabeden iki kişi Rasulullahtan bir sûre ezberlemişlerdi. Aradan zaman geçtikten sonra bir gece namaz kılarken bu sûreyi okumak istediler, fakat sûreyi tam olarak okuyamadılar. Sabahleyin Rasule uğrayıp durumu anlatınca Rasulullah “bu sûre neshedilen sûrelerdendir. Üzerinde durmayınız” dediği (Suyuti, Age. 2/67,

Taberani, es-Sunenu’l-Kebir’den naklen),

- “Hz.Aişe’nin “Ahzab sûresi Rasulullah zamanında ikiyüz âyet olarak okunduğu, ama Osman Mushafları yazdırdığı zaman şu an mevcut olandan başkasını bulamadığı”nı söylediği (Suyuti, Age. 2/65), veya Übey b.Ka’b’ın Ahzab’ın Bakara Sûresi uzunluğunda 200 âyet olduğunu söylediği (Suyuti, Age. 2/66),

- “Önceleri on kez süt emme ile sütkardeşliği/evlenme yasağı gerçekleşirken, bunun neshedildiği ve beş kez emme ile evlenme yasağının/haram hükmünün getirildiği ve bunun Rasulullah öldükten sonra da Kur’an’da okunduğu halde kaybolduğu” ,

- Peygamber’in cenazesi ile uğraşıldığı sırada on emme ile sütkardeşliğinin sabit olduğu âyetin bulunduğu sayfayı keçinin yediği veya “yaşlı kadın ve erkek zina ederlerse onları recmedin” anlamındaki âyetin ve on emmenin bulunduğu yaprağı bu ortamda tavukların yediği ,

- Evli kadın ve erkeğin (şeyh-şeyha) zina etmesi durumunda recmedileceğini belirten âyeti Kur’an tedvin edilirken getiren Ömer’in şahidi bulunmadığı için Kur’an’a yazılmadığı (el-Hûî, Age, 244, 246) veya uzun zaman insanlar tarafından okunduğu halde bu âyetin sonradan terk edildiği (Suyuti, Age. 2/66,

- Ömer’in halife iken “halktan korkmasaydım, bu âyeti Kur’an’a yazardım” dediği ve “Allah, Muhammed’i elçi olarak gönderdi ve ona Kitabı indirdi, Allah’ın indirdikleri arasında recm âyeti de vardı, onu okuduk, anladık ve ezberledik, onun için Rasulullah recmetti, biz de ondan sonra recmettik, insanların üzerinden uzun zaman geçince, birilerinin “vallahi recm âyetini Kur’an’da bulamıyoruz, deyip Allah’ın indirdiği bir farzı terk ederek sapmalarından korkarım, zina eden evli kadın ve erkeklerin zina ettiklerinin delille sabit olması veya kadının gebe kalması yahut itiraf etmeleri durumunda recmedilmeleri Allah’ın kitabında bir hak/gerçektir” dediği” ve “Babalarınızdan yüz çevirmeyin, çünkü bu bir küfürdür/nankörlüktür” anlamındaki âyetlerin sonradan çıkarıldığı, türünden bir sürü âyetin Kur’an’dan neshedildiği, çıkarıldığı, kaybolduğu veya unutulduğu.

- “Kur’an’ın üçte biri Ehli Beyt ve İmamlarla ilgilidir” (el-Kâfi, 2/631’den naklen, Age, 117).

- “Ali bana bir mushaf verdi. Beyyine Sûresi’nde yetmiş kişinin ve bunların babalarının adlarını buldum” (el-Kâfi, 2/631’den naklen, Age, 117).

- “Ebu Abdullah’tan rivayetle: ”Cebrail’in Muhammed’e indirdiği Kur’an on yedi bin âyettir.”( el-Kâfi, 2/634’den naklen, Age, 117). el-Kâfi gibi hadis kaynaklarında Kur’an’ın korunmuşluğuna aykırı yüzlerce iddia bulunmaktadır.

- Mesela, “Ra’d Sûresi, 13/25’den Ali ifadesinin çıkarıldığı, Saffat, 37/130. âyette geçen “İlyas’a selam olsun” âyetinin aslında “Ehli Beyt’e selam olsun” şeklinde olduğu, fakat Osman’ın kurduğu komisyonun onu değiştirdiği, Yasin Sûresi’ndeki Yasin’in Ali ve torunlarına işaret ettiği..

“En-Nuri et-Tabresi/Tabersi’nin tahrif iddialarını eleştirmek üzere yazmış olduğu Faslu’l-Hitab fi Tahrifi Kitabi Rabbi’l-Erbab” adlı kitapta, Kur’an’dan çıkarıldığı iddia edilen Nurayn Sûresinin metni yer almaktadır. Osman, Mushafları yaktırdığında Ali ve Ehli Beyt’in fazileti hakkındaki bu sûreyi yok etmiştir. Velaye Sûresi, Nureyn Sûresi ve Ehli Beytle ilgili anlatımlar oldukça yaygındır.

Bu iddialar ateistlere, dinsizlere ait değil, İslamcılara ait. Ama bir kısım İslamcı ise “Kur’an’ın bir harfi bile değişmemiştir” diye müslümana müslüman propagandası yapmakta. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bu konuda ise duman değil, alevler gözüküyor.

"Hicr 9" mu dediniz?

Ama diğer yandan Tevrat'ın ve İncil'in tahrif edildiğini iddia etmektesiniz değil mi?

Hicr 9 benzeri ayet onlarda da var. Onların da değiştirilemeyeceğini yazan Allah, onları korumaktan aciz mi?

“Ot kurur, çiçek solar: fakat Allah’ımızın sözü ebediyen durur” Yeşaya 40:9

“Gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan (Tevrat’tan) en küçük bir harf ya da bir nokta bile eksilmeyecektir” (İncil, Matta 5:18).

Gök ve yer ortadan kalacak, benim sözlerim ise asla ortadan kalkmayacaktır.” İncil, Markos 13:31)

Bu ayetlerin Allah sözü olmadığı ve sonradan ilave edilmiş olduğu söylenirse, aynı şey Hicr 9 için de söylenir.

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 90
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sayın Pante.

Zaten Fatiha suresinin Kuran'dan bir sure olmadığı bellidir. Orada konuşan bir ilah değil çünkü. Müslümanlar ise bunu kıvırmak için 'hadis-i kutsi'ler falan uydurmuşlardır. Çok şaşırdınız değil mi? :D

Edindiğim bilgilere göre, Fatiha suresi, İslam'dan önce de mezarlarda okunan bir dua imiş. Ve Kuran'a geçirilmiş. Bugün de kabirlerde okunması tesadüf değildir. 14 asırdan daha eski bir gelenek yani bu. Ve bu dua, Kuran'da 'sure' diye yer alıyor.

'Tanrı sözü' olduğu söylenen bir kitabın açılış suresi bile 'Tanrı sözü' değil. Gülünç bir tablo hakikaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pante, boşa kürek çekmek denir buna, kusura bakma.

Allah, Kuran'ı koruyacağına söz vermiş ve bunu gerçekleştirmiş:

Hicr 9: Muhakkak ki Kur'ân-ı Kerim'i, Biz indirdik. Kuran'ın koruyucuları (da) mutlaka Biziz.

Kuran'ın korunması için baş takipçi olarak da Cebraili atamış.

Hz. Muhammed hayattayken, Kuran zaten deri vb. şeylerin üzerine yazılmıştı.

Hz. Muhammed hayattayken, birçok hafız, ezberlemişti.

Sonuç olarak Hz. Muhammed hayattayken hem yazılı hem ezbere zaten vardı.

Hz. Muhammed, vefat ettikten sonra da sadece kitaplaştırılmış.

Hz. Muhammed vefat ettikten sonra da, Kuran'ın bozulmaması için Allah, Cebrail'i bizzat görevlendirmiş.

İncilin ve Tevratın tahrifi ise imtihan gereği idi ve tahrif edildi.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn. Pirate, Fatiha gibi Kur'andaki birçok sure ve ayet hep alıntı.

İslam öncesi yazılıp konuşulanların üzerinde değişiklikler yaparak sunulmuş.

Cennet cehennem adları bile Kur'an'dan önce mevcut.

Yani, bırakalım bunların Allah'ın aktarımları olduğunu, Muhammed'e bile ait değil çoğu.

İslam öncesinden kalma bir miktar Arap şiirinden bunlar anlaşılabiliyor.

Eğer önceki kayıtlar, kitaplar, yazılanlar yokedilmeselerdi; kimbilir nelerle karşılaşacaktık.

Birkaç örnek:

Lât'a, ‘Uzzâ'ya ve onlara ibadet edenlere and içerim, Allah'a da; Çünkü Allah, onlar'dan daha yücedir.(Tavîl)

Bu beytte daha büyük, daha yücenin karşılığı olarak "ekber" kullanılıyor.

Nitekim "Allahuekber" in karşılığı "Allah daha büyüktür" iken çarpıtılmaktadır.

Lat, Uzzâ ve üçüncüleri Menât'a yemin ederiz; onlar yüce turnalardır, onların şefaa*tine elbette ümit bağlanabilir.

Tavaf sırasında okunan beyitlerden. Lat, Uzza ve Menat yaratıcı olan Allah'a karşı şefaatçi olarak görülüyor.

Kur'an ayetlerinde "O gün kimsenin şefaati kabul görmeyecektir" derken kastedilen bu umuttur.

Ukaysır'ın kutlu taşlarına, başların ve bitlerin kazıldığı (hacıların tıraş olduğu) yere andiçerim.(Tavîl)

"Kureyş, Uzza`yı ziyaret eder, ona hediyeler sunar, kurbanlarla onun yanında ibadet yapardı. Kudaa, Lahm, Cuzam, ve Suriyeliler, Ukaysır`a hac yapar, onun yanında başlarını traş ederdi. Mezhıc, Yegus` hac yapar, Tay ise Fils`e tapar ve hediye sunardı.

O Cehennem (var ya), hiçbir suçluya toleranslı davranmaz; Adn cennetine de kovulmuş biri, muttali olamaz.

Demek ki Putperest Arapların bir kısmında cennet-cehennem inancı da var.

Hem de Adn cenneti.

Daha da ilginci Huriler var:

İşte sana bal, süt, şarap, kökünden koparılmış buğday kümesi, elma, nar, muz, soğuk tatlı ve tertemiz su.

Orada, içinde okların bulunduğu taş bebekler şeklinde güneş yüzü görmemiş, huriler vardır.

O huriler altın, gümüş ve kıymetli incilerden bilezikler takarlar.

Yine orada, ne boş söz, ne günah işleme, ne yergi, ne de herhangi bir şeyden gafil olma vardır.(Vâfir)

Umeyye b. Ebi's-Salt, Dîvân, (nşr. ‘Abdulhah es-Sıdıllî), Dımaşk 1974, s. 471.

Link to post
Sitelerde Paylaş

KHF-232;

kusura bakmam merak etme. :)

Boşa kürek çekmemizde kısmen haklısın, müslümanların çoğunluğunun iman zincirleri müthiş sağlam.

Bilimsel, mantıksal, tarihsel gerçekleri ne kadar ortaya koyarsak koyalım, imanlarından zerre şüpheye düşmeyenler var.

Sadece müslümanlar değil, imanlıların geneli böyle. Hristiyan ve Musevilerde yani.

İncil'den, Tevrat'tan bariz çelişki örnekleri veriyorum, hiç toz kondurmuyorlar.

Bu arada sen de İncil ve Tevrat'ın tahrif edildiğini düşünüyorsun değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

değişmeyen şeyler nelerdir...

mesela fizik kanunları sosyolojik kanunlar tabiat kanunları...

bunlar tanrının kanunları değişmiyor...

işte bu değişmeyen şeyler sanırım tanrının sözleri...

bu evrensel kuralları tanrı koymuş onu da kimse değiştiremiyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

KHF-232;

kusura bakmam merak etme. :)

Boşa kürek çekmemizde kısmen haklısın, müslümanların çoğunluğunun iman zincirleri müthiş sağlam.

Bilimsel, mantıksal, tarihsel gerçekleri ne kadar ortaya koyarsak koyalım, imanlarından zerre şüpheye düşmeyenler var.

Sadece müslümanlar değil, imanlıların geneli böyle. Hristiyan ve Musevilerde yani.

İncil'den, Tevrat'tan bariz çelişki örnekleri veriyorum, hiç toz kondurmuyorlar.

Bu arada sen de İncil ve Tevrat'ın tahrif edildiğini düşünüyorsun değil mi?

Tevrat tahrif edilmeseydi; İncil gelmeyecekti. Tevrat, imtihan gereği, tahrifine izin verildi.

İncil tahrif edilmeseydi; Kuran gelmeyecekti. İncil, imtihan gereği, tahrifine izin verildi.

İncil tahrif edildi; Kuran geldi.

Kuran tahrif edilemedi, başka kitap gelmeyecek.

Ben %100 iman edenlerdenim. Kuran'ın 6236 ayetinin hepsine iman ederim ve Allah'ın kelamı olduğuna inanırım.

Eğer ki; Kuran'ın içindeki en ufak herhangi bir şey bile saçma gelseydi; ateist olurdum. Öyle kıvırma falan yapmam. Örneğin, cine inanmam, meleğe inanmam ama geri kalan cinle ve melekle ilgili olmayan ayetlere inanırım diyenler gibi kıvırmam.

Sana bir sır vereyim; cin de gördüm(elektronik cihazla), melek de. Ben iman etmeyeyim de kim etsin? Bunları görmeden de iman etmiştim ama şimdi tam perçinlendi.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah, Kuran'ı koruyacağına söz vermiş ve bunu gerçekleştirmiş:

Hicr 9: Muhakkak ki Kur'ân-ı Kerim'i, Biz indirdik. Kuran'ın koruyucuları (da) mutlaka Biziz.

(...)

İncilin ve Tevratın tahrifi ise imtihan gereği idi ve tahrif edildi.

Tipik bir müslüman mantıksızlığı. Başlık yazımın sonunda belirttim ama belli ki okunmamış. Tekrar izah edelim:

- İncil ve Tevrat'ı kim gönderdi?

- Allah

- İncil ve tevrat'taki ayetler, Kur'an'daki ayetlerle çelişiyor.

- Çünkü onlar tahrif edilmiş.

- Kur'an'ın da tahrif edildiğine dair iddialar var. Hatta hadisler var.

- Kur'an tahrif edilemez çünkü Allah Hicr 9 ayetinde korunduğunu yazmış.

Hemen hemen tamamının yanıtı böyledir. O ayetin de insan lafı olduğunu ya da o ayetin sonradan eklendiğini düşünemez, kabul etmezler.

Hicr 9'a benzer başka ayetler de var Kur'an'da: Örneğin;

En’am-34: “(…) Allah’ın kelimelerini değiştirebilecek bir güç yoktur. (…)”

Yunus-64: “(…)Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır.”

Şİmdi KHF-232'ye ve diğer müslümanlara soralım:

Allah, Tevrat ve İncil'in de korunacağını, sözlerinin değiştirilemeyeceğini yazmışsa; öne sürdüğünüz Hicr 9 ayetinin bir önemi kalır mı? Bu durumda iki şıkkınız var:

- Ya Kur'an'ın da tahrif edilmiş olabileceğini kabul edeceksiniz

- Veya Tevrat ve İncil'in de korunduğunu kabul ederek tahrifat iddiasında bulunmayacaksınız.

İHicr 9 gibi, Enam 34 ve Yunus 64 gibi Tevrat ve İncil'deki ayetleri yeniden görelim:

Yeşaya / 40-8: “Ot kurur, çiçek solar ama Tanrımızın sözü sonsuza dek durur.”

Matta / 5-18: “Size doğrusunu söyleyeyim: Yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden Kutsal Yasa`dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak!”

Markos / 13-31: “Yer ve gök ortadan kalkacak ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.”

Bu ayetleri gördükten sonra hala aynı iddiayı ve itirazı sürdürecek olanda mantık aramam. İmtihan gereğiymiş vs. lafların ise hiçbir önemi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pante,

İncilin tahrif edildiği ile ilgili: Değişmiş İncilde, Hz. İsa'nın kanını içmekten ve etini yemekten bahseden ayet var. Kuran'da Hz. Muhammed'i yemekle ilgili ayet var mı?

Tevratın tahrif edildiği ile ilgili: Değişmiş Tevratta, kendilerinden olmayanların beşikteki çocuğuna kadar karınlarının deşilmesi; ahırdaki hayvanına kadar katledilmesini söyleyen katliam ayetleri var. Allah, Kuran'da haksız yere öldürmeyin der. Ek olarak Kuran'da; Allah ve islamla savaşanların, zalimlerin öldürülmesiyle ilgili cihat ayeti var ama; öldürme işlemi sadece zalim için. Mazlumu öldür diyen 1 ayet yok; tam tersi zalimle savaşın diyen çok ayet var. Mazlumu koruyun diyen çok ayet var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sana bir sır vereyim; cin de gördüm(elektronik cihazla), melek de. Ben iman etmeyeyim de kim etsin? Bunları görmeden de iman etmiştim ama şimdi tam perçinlendi.

:blink:

Maskaralığın alemi yok.

İspatlayamayacağın iddialarda bulunma.

Git bunları islami sitelerde anlat. Bolca takdir alırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pante,

İncilin tahrif edildiği ile ilgili: Değişmiş İncilde, Hz. İsa'nın kanını içmekten ve etini yemekten bahseden ayet var. Kuran'da Hz. Muhammed'i yemekle ilgili ayet var mı?

Tevratın tahrif edildiği ile ilgili: Değişmiş Tevratta, kendilerinden olmayanların beşikteki çocuğuna kadar karınlarının deşilmesi; ahırdaki hayvanına kadar katledilmesini söyleyen katliam ayetleri var. Allah, Kuran'da haksız yere öldürmeyin der. Ek olarak Kuran'da; Allah ve islamla savaşanların, zalimlerin öldürülmesiyle ilgili cihat ayeti var ama; öldürme işlemi sadece zalim için. Mazlumu öldür diyen 1 ayet yok; tam tersi zalimle savaşın diyen çok ayet var. Mazlumu koruyun diyen çok ayet var.

Sen boşver onları.

Onları ve onlar gibi yüzlerce çelişkiyi yazmak biz inanmayanların işi.Sana eleştirmek değil, savunmak düşer.

Ama savunamadığınız için tahrif deyip sıyrılmaya çalışıyorsunuz.

Bunu yaparken de "6236 ayetin 6236'sına da inanırım" diyorsun ama Tevrat'ın tasdik edildiği ayetleri inkar etmiş oluyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ın gönderilen son ayeti Maide 3'müş.

Maide 3. Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Bu ayet Kur'an'ın tahrif edildiğinin kanıtlarından biridir.

Bir tanrı böylesine saçma bir ayet yazmaz;

Kırmızı renkteki ifadeleri ayrı bir ayet olarak verirdi.

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

:blink:

Maskaralığın alemi yok.

İspatlayamayacağın iddialarda bulunma.

Git bunları islami sitelerde anlat. Bolca takdir alırsın.

Enam 8: Bir de dediler ki: “Ona (açıktan göreceğimiz) bir melek indirilse ya!” Eğer (öyle) bir melek indirseydik artık iş bitirilmiş olurdu, sonra da kendilerine göz açtırılmazdı. (Hemen helâk edilirlerdi.)

Enam 8'de olduğu gibi, Allah diyor ki; açıktan ispat etmeyeceğim herkese. Örneğin melek indirip herkese görsünler de inansınlar diye açık ispat yok.

Ama günümüzde, Allah bazı salih kullarına gerek ispat gerek mucizeler göstermekte. Bu, gelecekte de devam edecek.

Ama insanların tümüne ispat yapılsa(örn, melek gösterilerek), herkes inanır ve imtihan hükmü kalkardı.

tarihinde KHF-232 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ah zavallı , bumudur yani senin artisliğin , ne kadar zavallı görünüyorsun farkındamısın. klavye başındaki tipik kadir inanır erkeği ,

Ne artisliği, ne zavallılığı?

Ne saçmalıyorsun sen?

İspatlayamayınca pisliğe mi başladın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Enam 8: Bir de dediler ki: “Ona (açıktan göreceğimiz) bir melek indirilse ya!” Eğer (öyle) bir melek indirseydik artık iş bitirilmiş olurdu, sonra da kendilerine göz açtırılmazdı. (Hemen helâk edilirlerdi.)

Enam 8'de olduğu gibi, Allah diyor ki; açıktan ispat etmeyeceğim herkese. Örneğin melek indirip herkese görsünler de inansınlar diye açık ispat yok.

Ama günümüzde, Allah bazı salih kullarına gerek ispat gerek mucizeler göstermekte. Bu, gelecekte de devam edecek.

Ama insanların tümüne ispat yapılsa(örn, melek gösterilerek), herkes inanır ve imtihan hükmü kalkardı.

Sen yakında cinciliğe de başlarsın. Bu işlerden iyi para kazanıyor iman kardeşlerin. Sende giriş.

Öyle herkese melek görünmez. Peygamberler ve evliyalar. Sen de aday evliyasın herhalde.

Meczup adayları sizi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Enam 8: Bir de dediler ki: “Ona (açıktan göreceğimiz) bir melek indirilse ya!” Eğer (öyle) bir melek indirseydik artık iş bitirilmiş olurdu, sonra da kendilerine göz açtırılmazdı. (Hemen helâk edilirlerdi.)

Enam 8'de olduğu gibi, Allah diyor ki; açıktan ispat etmeyeceğim herkese. Örneğin melek indirip herkese görsünler de inansınlar diye açık ispat yok.

Ama günümüzde, Allah bazı salih kullarına gerek ispat gerek mucizeler göstermekte. Bu, gelecekte de devam edecek.

Ama insanların tümüne ispat yapılsa(örn, melek gösterilerek), herkes inanır ve imtihan hükmü kalkardı.

Ya sen de Allah'ı iyice salak yerine koydun, salih kullara mucize göstermeye ne gerek var, onlar zaten avuçtaki kuşlar. Asıl mesele diğerlerini yakalamak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...