İnanmayanlardan Bu Ayetler için Yorum Bekliyorum...

[kutsalyaratik 0]

Muslumanlarin verecegi en guzel cevap----> Efendim aslinda orda blablablablablabla kemkum kemkum kemkum yani zart zurt. Anladinizmi? Allah bildigi gibi yapar

[muslim physicist 0]

Melekler ellibin yilda allaha gidiyorsa cebrail daha allahin yanina varmadi ve sadece ilk ayet olmali su anda.

o ayetin öncesini ve sonrasini okuduğunda Allah'ın 50.000 yıl olarak neyi belirtmek istediğini anlayabilirsin

[Pirate 0]

İnanmayanlardan aşağıdaki vereceğim ayetler hakkında yorumlarını bekliyorum...

Evrenin Genişlemesi :

Ve Evren’i (Göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz. (51 : 47)

- 1400 yıl önce evrenin genişlediği bize Kuranda haber veriliyor.

Zamanın İzafiliği :

Gökten yere işleri çekip çevirir. Sonra sizin saymakta olduğunuz bin yıla denk bir günde/dönemde O’na yükselirler. (32:5)

Melekler ve Ruh, süresi elli bin yıl olan bir günde/dönemde O’na yükselirler. (70:4)

- 1400 yıl önce Allah bize zamanın her ortamda aynı olmadığını haber veriyor.

Parmak İzine İşaret :

İnsan, kemiklerini kesin olarak biraraya toplamayacağımızı mı sanıyor? (75:3)

Evet, parmak uçlarını dahi düzenlemeye gücümüz yeter. (75:4)

- Parmak ucumuzdaki bizim kimliğimiz gibidir.Ahirette insanı yeniden yaratacak olan Allah

parmak ucunun rastgele bir nokta değil önemli bir detay olduğuna işaret ediyor.

Bir Damla Meniden Yaratılış :

İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor?(75:36)

Kendisi dökülmüş menide bir damla değil miydi?(75:37)

- Meni içindeki bir çok maddeyle beraber 100 milyon ile 200 milyon arası sperm barındırır.Dişi

yumurta ise bu milyonlarca spermden sadece 1 tanesini döller.Yani insanı oluşturacak olan zigot,

meninin tamamından değil ayetinde işaret ettiği gibi çok küçük bir parçasından oluşmaktadır.

Rahim Duvarında Asılı Dururken :

Sonra onu dayanıklı bir karar yerinde bir damlacık haline getirdik.(23:13)

Sonra o damlacığı asılıp tutunan birşeye dönüştürdük…(23:14)

- Ayetin çevirisinde "asılı tutunan şey" olarak çevirilen kelime "alak"tır.Bu kelimenin Arapçadaki temel

anlamı "asılı duran,tutunan maddedir".

İnanmayanlardan yukarıdaki ayetler için yorum bekliyorum.

İşte bunlar Allah’ın delilleridir (ayetleridir). Bunları sana gerçek olarak okuyoruz. Öyleyse onlar Allah’tan ve delillerinden (ayetlerinden) sonra hangi söze inanıyorlar.(45:6)

Uyduruk mealler ve zorlama yorumlarla mucizeler yaratmış insanlar, kendi kafalarından. Bunları tek tek ele alabilirim, ama gerek yok.

Basit bir soru sorayım sana. Sorunun cevabını ver, tamamdır.

- Bu söylediğin şeyleri önce bilim mi buldu, yoksa önce Kuran mı keşfetti? Bilim bulduktan sonra mı ayet mealleri değişti, yoksa bilim adamları, Kuran'a bakarak mı bunları buldular?

Sorunun cevabı sana bir şeyler anlatmalı öyle değil mi?

Mart 1, 2013 tarihinde Pirate tarafından düzenlendi

[doodslag 0]

o ayetin öncesini ve sonrasini okuduğunda Allah'ın 50.000 yıl olarak neyi belirtmek istediğini anlayabilirsin

Su allahta demek istedigi seyi hic tam olarak demezmi yahu...hep bir gizem mecaz aslinda soyle aslinda boyle vs vs...sonrada herkes anlasin diye apacik indirdik der...eeee neyi demek istemis 50.000 yil derken dilimi surcmus yoksa

[sağduyu 0]

Zamanın İzafiliği :

Gökten yere işleri çekip çevirir. Sonra sizin saymakta olduğunuz bin yıla denk bir günde/dönemde O’na yükselirler. (32:5)

Melekler ve Ruh, süresi elli bin yıl olan bir günde/dönemde O’na yükselirler. (70:4)

- 1400 yıl önce Allah bize zamanın her ortamda aynı olmadığını haber veriyor.

Aslında burada zamanın izafiliği değil de Allah'ın ne kadar kudretli olduğu anlatılıyor, arasıra böyle benzetmeler kullanılır mesela falan kişi on adam kuvvetindedir gibi.

Farzedelim ki, zamanın izafiliği anlatılıyor o zaman daha saçma bir durum ortaya çıkıyor.

Şöyle ki, işler bizim zamanımızla tam bir yılda Allah'a ulaşıyor, mesela benim bu yazdığım yazı Allah'a 3013 yılında ulaşacak, benim için bin yıl geçmiş olacak ama Allah için sadece bir gün geçecek.

Cebrail ise hala yolda bize göre, Allah'a ulaşmasına 48.000 küsur yıl var.

[muslim physicist 0]

Aslında burada zamanın izafiliği değil de Allah'ın ne kadar kudretli olduğu anlatılıyor, arasıra böyle benzetmeler kullanılır mesela falan kişi on adam kuvvetindedir gibi.

Farzedelim ki, zamanın izafiliği anlatılıyor o zaman daha saçma bir durum ortaya çıkıyor.

Şöyle ki, işler bizim zamanımızla tam bir yılda Allah'a ulaşıyor, mesela benim bu yazdığım yazı Allah'a 3013 yılında ulaşacak, benim için bin yıl geçmiş olacak ama Allah için sadece bir gün geçecek.

Cebrail ise hala yolda bize göre, Allah'a ulaşmasına 48.000 küsur yıl var.

konu altlara kaçmış.

Melekler yerden Arş’a kadar sadece bir günde ulaşırlar. Melekler nurani varlıklar olduğu için, insanların binlerce yılda gidemeyeceği yerlere ve makamlara bir anda giderler. Buradaki “bir gün” ifadesi de zihinlerin kavramaları için seçilmiş bir sözcük olabilir. Yani “bir gün” bir an manasına da gelebilir. Nitekim, Rahman suresinde yer alan “O her gün ayrı bir yaratıştadır” (55/29) mealindeki ayette geçen “her gün”, “her vakit” olarak açıklanmıştır. (bk. Razî, Bedavî, İbn Kesir, ilgili ayetin tefsiri)

Allah katında bir gün insanların dünyadaki günlerine göre 50 bin senelik bir zamandır. Yani dünya günlerinin ve yıllarının meydana gelmesi, yerkürenin kendi ekseni etrafında ve güneşin etrafında dönmesinden kaynaklandığı gibi, Allah’ın nezdinde daha öyle sistemler var ki, oradaki bir yıldız veya güneş kürenin kendi ekseni etrafında veya başka bir gök cismi etrafındaki dönüşü -bizim hesabımıza göre- elli bin senelik bir zaman dilimine tekabül etmektedir.

Buda meşhur zamanın izafiliği konusunu çağdaştırır.Yani zamanın her yerde aynı olmadığını.

[bellerophon 0]

İzafiyet zamanın heryerde aynı olmadığını değil gözlemciye göre "göreli" olduğunu söyler. Işığın hızı heryerde aynıdır. Bu adamlar ne hızıyla hareket ediyorlar?

[Megalodon 0]

Bu ayetlere zaten inanmayanlar tarafından yüzlerce kez cevap verildi.İnanmayanlar tarafından inananlara sunulan ayetlere cevap verilemediği gibi konuyu soytarılık yaparak dağıtmak ve sıvamak adına yapmadıkları da kalmıyor.

[muslim physicist 0]

İzafiyet zamanın heryerde aynı olmadığını değil gözlemciye göre "göreli" olduğunu söyler. Işığın hızı heryerde aynıdır. Bu adamlar ne hızıyla hareket ediyorlar?

Burada gözlemci biz oluyoruz ve Allah size göre x zaman diye belirtiyor Işığın hızı her yerde aynı değildir ışık suda yoğunluktan

dolayı yavaşlar,ışık atmosfere girdiğinde çok az olsa bile yoğunluktan dolayı yavaşlar.

Einsteine göre kütlesi olan hiç bir cisim ışık hızına ulaşamaz ve geçemez.Bana göre meleklerin bir kütlesi yok nurdan (ışıktan)

yaratıldıkları için ışık hızına ulaşamama gibi bir sorunu olacağını zannetmiyorum

[muslim physicist 0]

Bu ayetlere zaten inanmayanlar tarafından yüzlerce kez cevap verildi.İnanmayanlar tarafından inananlara sunulan ayetlere cevap verilemediği gibi konuyu soytarılık yaparak dağıtmak ve sıvamak adına yapmadıkları da kalmıyor.

Bana her türlü ayeti sunabilirsin(siniz).Açıklamasını da yaparım.

[bellerophon 0]

Burada gözlemci biz oluyoruz ve Allah size göre x zaman diye belirtiyor Işığın hızı her yerde aynı değildir ışık suda yoğunluktan

dolayı yavaşlar,ışık atmosfere girdiğinde çok az olsa bile yoğunluktan dolayı yavaşlar.

Einsteine göre kütlesi olan hiç bir cisim ışık hızına ulaşamaz ve geçemez.Bana göre meleklerin bir kütlesi yok nurdan (ışıktan)

yaratıldıkları için ışık hızına ulaşamama gibi bir sorunu olacağını zannetmiyorum

İşte beklediğim cevap, ışık hızında gidiyorlarsa bu süreler ona göreyse hala daha ilk vahiyi taşıyor olabilirler. Sonuçta bir zaman verilmiş değil mi? Ne hızıyla giderse gitsin, hala daha o zamanın içinde gitmekteler. Işık hızını aşamadıklarına göre ve ışık hızı değişmeyeceğine göre (vakumda, değişirse daha da yavaşlar o zaman melekler), süreyle bağlantısını kurduğunuzda, bizim zamanımıza göre daha fazla bir zaman çıkıyor. Yani allah ışık mesafesine göre 1 günlük mesafedeyse, gözlemlenecek kadar yakın, Tabi ışık hızına göre 1 günlük mesafe bizim 50.000 yılımıza da eşit olmuyor.

[doodslag 0]

Bana her türlü ayeti sunabilirsin(siniz).Açıklamasını da yaparım.

ancak sulandırılmış kıvırmalar yaparsın...o kadar çok gördüki senin gibileri bu forum...

[sağduyu 0]

konu altlara kaçmış.

Melekler yerden Arş’a kadar sadece bir günde ulaşırlar. Melekler nurani varlıklar olduğu için, insanların binlerce yılda gidemeyeceği yerlere ve makamlara bir anda giderler. Buradaki “bir gün” ifadesi de zihinlerin kavramaları için seçilmiş bir sözcük olabilir. Yani “bir gün” bir an manasına da gelebilir. Nitekim, Rahman suresinde yer alan “O her gün ayrı bir yaratıştadır” (55/29) mealindeki ayette geçen “her gün”, “her vakit” olarak açıklanmıştır. (bk. Razî, Bedavî, İbn Kesir, ilgili ayetin tefsiri)

Melekler arşa Allah'ın katındaki bir günde gidiyorlar ama bizim için 1000 yıl geçmiş oluyor yani Allah bizim hesabımızla 1000 yıl sonra dünyadaki olaylardan haberdar oluyor gibi bir sonuç çıkıyor.

Hac

(47) Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

Secde

(5) Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir.

Mearic

(4) Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.

Allah katında bir gün insanların dünyadaki günlerine göre 50 bin senelik bir zamandır. Yani dünya günlerinin ve yıllarının meydana gelmesi, yerkürenin kendi ekseni etrafında ve güneşin etrafında dönmesinden kaynaklandığı gibi, Allah’ın nezdinde daha öyle sistemler var ki, oradaki bir yıldız veya güneş kürenin kendi ekseni etrafında veya başka bir gök cismi etrafındaki dönüşü -bizim hesabımıza göre- elli bin senelik bir zaman dilimine tekabül etmektedir.

Buda meşhur zamanın izafiliği konusunu çağdaştırır.Yani zamanın her yerde aynı olmadığını.

Allah katında bir gün 1000 yıldır aslında, melekler ve ruh ona bir gün olan 50000 yılda gidiyor.

Yani diyorsun ki, Allah'ın yaşadığı gezegen kendi etrafındaki dönüşünü 1000 yılda tamamlıyor, o zaman mesele bu gezegeni bulmak, gezegeni bulduk mu Allah'ı da bulmuş oluruz.

[stardust 0]

islam tarihinde binlerce din alimi geldi geçti peki madem kuranda evrenin genişlediği biliniyordu 1930 larda bir alim nasa yı arayıpta kardeşim bak bu iş böyle değil evren genişliyor bu kuran da yazıyor demedi çünkü ilk önce onlar bulacak sonra sen kılıfına uyduracaksın.

[Megalodon 0]

islam tarihinde binlerce din alimi geldi geçti peki madem kuranda evrenin genişlediği biliniyordu 1930 larda bir alim nasa yı arayıpta kardeşim bak bu iş böyle değil evren genişliyor bu kuran da yazıyor demedi çünkü ilk önce onlar bulacak sonra sen kılıfına uyduracaksın.

Zaten başka açıklaması yokki.

[muslim physicist 0]

islam tarihinde binlerce din alimi geldi geçti peki madem kuranda evrenin genişlediği biliniyordu 1930 larda bir alim nasa yı arayıpta kardeşim bak bu iş böyle değil evren genişliyor bu kuran da yazıyor demedi çünkü ilk önce onlar bulacak sonra sen kılıfına uyduracaksın.

Kuranda evrenin genişlediği bilinmiyordu yazıyordu fakat o anlama geleceği bilinmiyordu zaten tüm bunlar ayarlanmış bir şey

bu mucizelerin yakın tarihte olmasının tesadüf olduğu söylenemez şuanki ortamda böyle mucizeler ortaya çıkarak

yoldan sapmışları veya aklı karışmışların imanlı kalmasını sağlıyor böyle mucizeler fakat siz hala yalanlıyorsunuz...

[osho 0]

ben mucize getiremem demiş kuran

ŞUARA SURESİ-154 AYET "Sen ancak bir beşersin. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize bir mucize getir."

İSRA SURESİ- 59 AYET" Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır"

Şuara-154.de istenen mucizeye cevabı İsra-159.da verilmiştir.Sonra mucizeye güç yetmediği beyan edilir.

Bu Kuranın karmakarışık yapıldığının hatta birçok eksiklikler ve fazlalıklar olabileceğinin kanıtıdır.

Yukardaki ayette mûcize gösterilmeyeceğine dâir kesin ve net beyânına rağmen; Arapçada bir kelimenin farklı anlamından , teknolojik gelişmelere göre vaziyet alıp âyetleri hâlden hâle sokarak, 'Bak gördünüz mü, Kur'an bunu 1400 sene evvel söylemiş' şeklindeki 'Mûcize' üretme çabaları, acaba hangi aklın ürünüdür ?

Bakınız Elmalılı hamdi YAZIR, Zâriyat: 47'yi nasıl çevirmiş!

ZARİYAT:47.göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz."

Fakat daha sonra uzayın oluşumuna dâir 'Bing-Bang' teorisi ön plâna çıkınca,

Edip Yüksel tarafından aynı âyet şöyle çevrilir.

ZARİYAT:47"Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz."

Bing bang evrenin genişlediğini ispatlayınca,Allah genişlik ve kudret sahibiyken,genişleyen gök kubbe olur.

Ve göğü bir kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki, biz elbette kâdirleriz veya biz çok genişlik ve kudret sahibiyiz.

Eski çevirilerdeki bu anlam doğrudur, çünkü ayetin bağlamına (siyak ve sibakına) uygundur. Ayetin öncesinde geçen “kuvvetle bina ettik” anlamına uygun düşen “biz çok genişlik ve kudret sahibiyiz” anlamıdır. Sonradan yapılan zorlanmış ve değiştirilmiş ve bilime uydurulmuş bir yorumdur.

[enkia 0]

Bana her türlü ayeti sunabilirsin(siniz).Açıklamasını da yaparım.

O küfredenler görmediler mi ki, gökler ve yer bitişik idiler de Biz onları ayırdık; canlı olan her şeyi sudan yaptık. Hala inanmıyorlar mı? enbiya/30

Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık. müminun/12

Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık. hicr/26

Tanrı bir türlü karar verememiş sanırım neyden yarattığına ve sürekli fikir değiştirmiş.

[Teblig 0]

Evrenin genişlemesi olayı her ne hikmetse meallerdeki yerini 1950 lerde aldı.Daha önce o ayetin öyle bir meali yoktu.

Nasa 1950 de evrenin genişlediğini söylediğinde meallere evrenin genişlemesi eklendi.

Madem ki bu gerçek 1400 yıldır var , siz bu kadar gerizekalı mısınız ki 1350 yıldır okuyup da fark edemiyorsunuz ?

Diğer ayetlere pek hakim değilim ama tamamen meali yapan insanın kendi yorumu.

''Göğü gücümüzle Biz kurduk. Ve muhakkak ki Biz, genişleticiyiz''.İbni Kesir

İbn Kesir, Şam yakınlarındaki Busra'ya bağlı Micdel veya Mecdel köyünde 1301 (h. 701) yılında doğdu. Babası 1303'de vefat ettiği zaman kendisi üç veya dört yaşlarındaydı. Ailesi ile birlikte yedi yaşlarında Şam'a yerleşmiş, yetişmesinde ağabe­yinin etkisi büyük olmuştur. İlk dini bilgileri aile yuvasında almış olan İbn Kesir, daha sonra Burhaneddin el-Fezari,Kemaleddin İbn Kadı Şihne, Kasım İbn Asakir, İshak İbn Amidî, Muhammed İbn Zinad, İbn er-Rabi ve İbn Teymiyye gibi devrinin ünlü bilginlerinden İslam dininin temel bilimleri olantefsir ve hadis öğrenmiştir.

[tanri tanimaz 0]

Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık. müminun 12

Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık. hicr 26

Çelişki mi istemiştin?

Bunuda bir turlu anlamis degilim

Insan yaparken gerekli mazemeler

kuru camur

sekilemis balcik kulak memesi kivaminda olmasi tavsiyedir sert olursa

insanimizda asabi olur.

Once balcigimizi aliyoruz daha onceden yapmis oldugumuz guneste biraz kurutuyoruz (cok kurutmayin yoksa sekli bana benzer :-)))

evet camurumuz hazirsa ona sekil verip

ruhunuda ufledikmi tamamdir .

bu tanrinin bile material ihtiyaci var ol desin olsun ne oynuyor cocuk gibi camurla ))))