Jump to content

Requiem'den mısralar


Recommended Posts

Multiple Personalty

Çok seviyorum seni bugün

bugün seni hiç sevmedim, ömrümde hiç bu kadar sevmemiştim

gözlerin bugün yaralı ceylanlar gibi masum

gözlerin diyorum bugün otuzbirçekeniblisin rahatsız edilmesi gibi garip

sesini nasıl özlemişim anlatamam

bana anlatma bir şey lütfen sesini duymak istemiyorum

çok özledim seni akşamüstü

ne altı ne üstü akşamların içimdeki nefreti örtemez

ellerin ikmale kalmış ayçiçekleri

ellerin lanet olasıca morg alfabeleri

ellerin yasaklanmış Moby şarkıları

ellerin Allah'a yakın bana uzak olunası

seni bugün hiç özlemedim, Annemin panikataklarının üstüne yemin ediyorum

''Beni her gece cehennem kurtları kaptı

kapanlar da artık tuzağa düşürülüyor

saydam kelebekler geçiyor önümden saydam kelebekler

eğer benim ömrüm sadece bir iki gün olsaydı

ben yine kalçana konmak isterdim,

kitap sayfalarının arasına konup ölümsüzleştirilen

her kelebek fosili gibi

ben de bacaklarının arasında ezilerek, büzülerek, yapışarak

kâğıt gibi olup kalmak isterdim

kalmak isterdim birkaç gün daha yani

kelebek olsam

zaten ömrüm kadar bir süre bu

lakin kanatları gece gibi mavi çürüyen''

Fena aklımdasın ve içimdesin bugün

ne terle ne idrarla ne de spermle atılıyor sözlerin ve kokun benden

o kadar çok seninmişim ki

başkalarına benden kalan

biraz gen artığı biraz hüzün tozu biraz organ kirliliği

biraz da çürümüş gözler ve iltihaplı dilim

içinde samimi irin

irinin içinde gündeme gelmemiş küfrü yalan!

herkes beni kapı önüne doğru süpürsün

tozum kalkarsa her yeri batırırım

baştan söyleyeyim…

Bugün hiç aklıma gelmedin mesela perşembe gibisin

ben perşembeleri hiç düşünmem

ben perşembeyi hiç düşünmem

bugün Modern Talking'ten birkaç şarkı dinledim

brother louie'de oynayan gençlere eşlik ettim

ki şimdi çoğu ölecek yaşta

belki de ölmüşlerdi

Bugün hiç aklıma gelmedin,

biraz kendimi dinledim,

kendime bir şeyler anlattım ama inan bana

hiçbiri aklımda değil

zaten ben kendimle konuştuğumda

Almanca bilmediğim için çok iyi anlaşamam

ya da Fransızca,

Türkçe ile ifade edilmiş bir hataydı bütün hayatım

Türkçe ile kısıtlanamayacak kadar innerve edilmiştim hayatına

ki hayatın aklı başında hiçbir delinin yanaşacağı bir din değildi

Kendimi tercüme ettirme çabasıydı bekli ağır yaralarım

yapılan pansumanların imla hatası olmasına kim aldırış eder

metnin tamamına bakarsak

ben zaten seni ilk öptüğüm an ölmüş lanetlenmişim

''Seni her gece minyatür melekler büyüttü,

Elektronik mühendisi olmaya gerek yoktu

tenini anlamak için

kaçak kullandığım elektriğinden

kendime bir sürü yıldırımlar yaptım

az mı çarpıldım lan ben sana'

az mı''

Bugün seni öldürme kararı aldım gün açmadan önce

Bugün bugünü öldürme kararı aldım sen düğmelerimi açmadan önce...

Requiem

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 138
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Filmin Başlamasına Son Beş Dakika

Ben mi

ben sadece bu şiire geçiyordum uğradım...

Kahrolmuş bir gülün melodramıdır,

merminin gerçek sahibini bulunca

sevinçten kalbe saplanması

cesede iki el sıkılan kurşundu sözlerim

konuşulacak ne kaldı bayan,perde arkasından bizi gözetleyen annem

ki profilden sanki Fliz Akın,

Acil serviste verilen elektro şokla birbirimize dönmüş iki ayıptık

bilincin en kaygan yerinde ellerimizi tutmak için

neden hep uçurum kenarlarını yeğelerdik ki,

farzet ki, öldük ve korlanmış bir cehennemde Tanrı; ''oku ''diye emretmekte

Arogon cehennem şairidir ve bir dörtlüğü en azından

meleklerin yüzü hürmetine okunmalıdır,

hayır hayır bu trajedi olmadı,baştan alıyorum

farzet ki uçurumun kenarında

toprağa gömdüğümüz ellerimizi arıyorduk

sen saçma sapan bir aşk filmiydin

ben haziranda öleceğime inanan

bir daha yemin etmeyeceğine dair yemin eden gladyatör,

kendiyle fikir uyuşmazlığı yüzünden bir kaç organından

tek celsede ayrılan,ağzı ezan kokan...

Usulca düşüyorduk göğe,gökte bir kaldırım bizi beklemekte

neredeyse yüzümüze düşecek,

gökte kan biriktiren bir kaç bulut,yerden yağ emrini beklemekte

karargahta kararlarını unutan orduların komutanları,

şimdi fünyeleri ağızlarıyla patlatmak da

bize ulaşan insanlık

bize ulaşan kan,ceset ve organ

ve Nick Cave'in albümleri......

Söylenememiş bir söz şimdi vücutda apse yapmış,kalbi zorlamakta

sen aşk filmisin,ilk reklam arasında sevişebilirsin,

ya da beni defalarca öldürebilirsin

ne de olsa başrol oyuncuları asla gerçeği yansıtmaz..

Bir dublörü sorgu odasında işkenceyle gerçeğine

iyice benzetmekti,saptığımız doğru

oh be iyice benzettim pezevengi!

beni en fazla iki kez kandırabilirsin,çünkü üçüncüsünde intihar etmiş olurum

bu repliği ezberledikten sonra

yaydan fırlamış bir kadının geceyi tam onikiden vurmasıyla başlayacaktır film,

onsekiz yaş üstünün izlemesi kesinlikle yasak bir oyundu bu

çünkü çocukca davranışlarımızdan dolayı

bütün yetişkinler,her yere yetişti......

sen, ben, uçurumun kenarında oynayan bir filmi izleyen annem

ki profilden acayip Filiz Akın'a benzemek de

birlikteydik,ben annemin omuzlarına çıkıp

sana yani boşluğa bırakınca bedenimi,

düşmüştüm dünyaya,

başrolde bir karga

yüzyılboyunca sadece gakkkkk gakkkkkkkkk diye eşini aramak da

yanlışlıkla bir elmayı yiyen kurtla başlayan bir hikaye

işte o yüzden lanetliydi elmacık kemiklerin

o yüzden öpmedim hiç oranı

günahtı

suçtu,

bize bağışlanan ölümdü,

ölümü gör doğru söyle ama,saçlarını öperken fonda

bir ölüyü ambulansla mezara götüren şoförün bütün araçları

darmadağan edip, savrula savrula sana doğru ettiği bir dua gibi içten değil miydi?

saçlarından tutup seni sürükleye sürükleye, götürülecek bir yer olmayınca

gözyaşlarımda boğulup kendi saçlarımı kestiğim o makasın kokusunda

defalarca söndürdüğüm sigaranın dağılmış yüzüyle

defalarca yazdığım isminin baş harfinde söndürülmüş bir hayatın

damarları patlayınca

kanamayı durdurmak için iç çamasırlarını bastığımda

defalarca söylenmiş bir sözün,artık sözlükten çıkıp

bir anıt gibi topraklarıma dikildiğinde artık yapılacak birşey yoktu

ışıkları kapatın film başlamak üzere....

Sürekli burnu kanayan bir genç kızdı,benim hayatım

kahrolmuş bir gülün melodramıydı

merminin bir hayatı bağışlaması,

arkasına bakmadan namlusuna dönünce

silahın içinde patladı...

Ben mi

ben sadece bu şiirden geçiyordum uğradım...

Requiem.

İstanbul 2009

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aforozdiyak

Ne olmuş bir kadından atıldıkysak

sen ne gülüyorsun be adam!

Nasıl olmuş üstümdeki kadının usulca gidişi?

bacak bacak üstüne atan ayna,

hani bizimdi at silah avrat!

şimdi bir kadın kendi silahıyla vurur atları

off off elif lam mim!

vakit çekip gitme vakti,

ben seni çeksem nereye kadar gidersin benle

sürüklene sürüklene

bir kavgayı ayırırcasına beni sen ayırırsın ikiye,

ringteki iki boksörün birbirleriyle anlaşıp hakemi dövmesi kadar

seyircileri memnun eden bir kargaşa düşer avuçlarımın içine

aforozdiyak!

kime dönsem son duasını okur yüzüme,

üflemeyin gözlerime üflemeyin,

söndürelemeyen birşeydim, etlerimden birer parça koparanların

hayır duasıydım aralık akşamlarına

oysa benim sözüm hep hayırdı'

hayırlı bir ölüm için kesinleşmiş bir evet gibi çıkarken darağacının üstüne

bütün ağaçlarda dardır gülüşüme

bütün menekşelerden yenilmiş bir dayak gibi

nakavt olurken siyah elbisenin üstüne

merak etme hiç bir çiçek ona kadar sayamaz

yerden kalkamayacak bir ölü gibi kaybederken kendimi

karşılığı ödenemeyen sokak çocukların

ısınmak için kendilerini ateşe vermeleri ile başlar aforozdiyak!

uzatılmış bir veda öpücüğü gibi dudakların yapışınca zamana

artık acılar yılda bir kere'bir acı' geri alınacak!

sakat kalmış bir aşk can çekişirken

aşkrail tarafından bacağımdan vurulacağım

şimdi söyle bakalım ayna efendi

kim daha korkak!

Requiem

Link to post
Sitelerde Paylaş

Savaş Suçlusu

beni terk ettiğin gün, savaş suçlusu sayılmıştın

önce saçların gitmişti, gerisi çorap söküğü gibi gelmişti

delillerimi toplayıp, kendime sunduktan sonra karar vermiştim

serçe parmağımı kırıp evin içinde bağırmıştım

savaş suçlususun!

dudaklarım seni tehdit etmiş olabilir , tamam!

sözlerim hergün ertelenen bir idam gibi

göğüs uçlarını zorlamış olabilir, buna da kabulüm!

her sabah seni öpüp evden ayrılırken,

sırf bunun için, iş bulduğumda doğrudur

adını ağzıma alırken besmele ile başladığımda fazlasıyla doğrudur

kıyamet için iki kişilik sığınak yaptığımda doğrudur

ikimizin birbirimizin erzağı olduğu ve

uçaktan atılacak fazla yüklerde

eğer sana fazla yükleniyorsam

ilk atılacaklardan olduğumu söylediğimde doğrudur

benim aşkla olan peptit bağımda iç savaş çıkmıştı,

sen atılan yanlış bir düğümü çözerken

bir bıçak gibi gecenin siktiri boktan saatinde

kesip giderken herşeyi

aşk, sen, ben teslisinde

artık göğe çıkarılacak kimse kalmamıştı

bir ödül töreninde başından geçirilmesi muhtemel bir madalyayı

sabitleyip kesik bir başı içine koymak gibi garip bir çelişki vardı ortada

bu kadar doğrunun arasında esrar çekmiş bir vektörel gibi gittin

nakavt olmuş bir boksöre acıyan kadın hakemin

kazananın kolunu kırıp kaybedenin sikini kaldırması gibi

garip bir kompliman gibi kaldım

savaşın ortasında

bana yaptığın en büyük kötülüktü, bu son yardımın

insan acı çekmeden nasıl yaşasın

söyle ulan

şimdi acı cumhuriyetinde yedikleri darpları sergileyen

yaşlı kadınlar kadar bile değilim

bir fahişenin gözden çıkardığı bozuk paralar kadar değersiz

bir o kadar uğursuzum

simsiyah giyinip kedilerin önünden geçeceğim

seni bulduğum zaman her yerine batıracağım iğneyi

bütün kukla bebeklerin işleri ters gitsin diye

bir efsanenin ortasına sıçıp gideceğim

benim gözleri bütün faciaları barındıran suçlum

ben kaybettim

sen de muhtemelen ömür boyu sevişemeyeceksin!

requiem

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çin İşkencesi

Çin işkencesine maruz kalacakmışım

daha neler yok ebesinin çini,

biri ekonomist olan diğeri karpuz çekirdeği olduğunu iddia eden

iki gardiyan tutup beni rakı sofrası yapacaklarmış bu gece

oldu daha neler testislerimide meze yapsınlar bari

bir kadın sırtıma oturacakmış bu akşam oha iyice abarttılar

iç çamaşırı kalçama batacakmış,

dantellerinin arasından baltık denizlerini görecekmişim

işin iyice bokunu çıkardılar...

Requiem

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstüme İyilik Sağlık

üstüme iyilik sağlık

seni öpmüşüm bir gece vakti kalçandan

şaşırmışsın sen de

gözlerin ele vermiş beni sevdiğini

ekipler amirliği toplamış sonra

seni öptüğüm yerleri

adımız ayyukaya çıkmış

sanırım bu aşk üstümüze kalacak

benden söylemesi

sen kaç yıl yersin bilmem de

kalçaların en az üç yıl yatar......

üstüme iyilik sağlık

dudak izim bulunmuş göğüslerinde,

tutmuşlar dudaklarını götürmüşler sorgu odasına

dudaklarını falakaya yatırmışlar

vermemişsin adımı

çok sonra vermişsin

yeni doğan bir çocuğa adımı

üstüme iyilik sağlık...

Requiem

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vq

Bir silahı öldüren kadında

bulunmuş parmak izim

bir kaç menekşeyi şahit tutmuşlar

görgü tanığı olarak

böyle bir şey olmaz

zaten onları ben getirmiştim.....

Requiem

tarihinde Requiem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

69

Bir cesedin midesinden tombala çekilişi yapıyordu

doktor!

6 numarayı çekmişti,

ki 6, benim ortaokul arkadaşımdı

sonra 9' a aşık olup

okulu bırakmıştı

en son bir doçentten duymuştum

birbirlerinin genital organlarında intihar etmişlerdi

sene 1969 falanmış,

yalan değil bunlar, yalansa beni Turgut Uyar çarpsın.

requiem

Link to post
Sitelerde Paylaş

Korkak Çingene

Vakit çingene vaktiydi, bende göçebe sayılırdım

bir kadının kalbinden göçüp giderken

en çok akbabalardan korkardım

ama seni bir korkuluk gibi sevdim

deli gibi korkarken her şeyi korkutmaya çalışmak gibi....

dünyanın bütün kadınları tarafından terkedilmiş biriydim

ama en çok sen terketmiştin beni

gitme derdim sana gitme

beni terk et ama gitme!

requiem

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Requiem....

Hoşgeldin..

Yine döktürmüşsün.. Bu dizi çok güzeldi.

Ve onları senden başka kimse yazamazdı.

Sen başlı başına bir ekolsun şiirde..

Bunu ilk benden duyduğunu unutma..

Birgün üne kavuşursan ki mutlaka kavuşacaksın.. Zamanı belli olmayabilir..

Hacı abi bunu bana daha önce söylemişti diyeceksin..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...