meiuqer 0 Aralık 5, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 5, 2009 gönderildi kepieceticem http://www.youtube.com/watch?v=R-1NfTdlEyk Senin lavran benim kalbimdir,ipekböceği uçamasanda vurdun beni ya ş i m d i h i ç b i r t e l a f i s i y o k t u r gülüşümün,ölü şairler divanında gülüşün gülüşümün gölgesidir azı çoğu yok bunun, kelam susar çağ yanar, kıtalar birbirinden tek celsede ayrılır et özgürleşir ve bedenin bana yataklıktan dolayı gaz odalarına mahkum edilir yeni yetme subayların o disiplinli ağızlarıyla birbirimize sesleniriz benim için adın bir emirdir, ve sadece gülüşün bozabilir esas duruşumu esas vuruşumu ! kökünden kesilen kavak ağacı gibi yere düştüğümde ben bütün dallarımı çektim içime bir tek dalım kalbini çizmesin diye... Seninle aramızda yarım kalan birşeyler var örneğin bir kedi, bir kıta, bir elma, bir ceset,bir küvet, uzayı gönderilemeyen bir maymun ya da bir yatak veya kötü bir kovboy filmi seninle aramızda yarım kalan birşeyler var çırılçıplak yatakta uzanışın, sütyenin ki biliyorsun sütyenler; dinazorların uyku gözlükleridir aramızda yarım kalan bir uyku var uykunun içinde birbirlerine kıyamayan saçlarını okşayan iki cellat var... Tamam, yosun tutuyor kalbim buna hiç ihtimal vermemiştim açıkcası ağzımın kenarlarında uçuk yapmış yüzün gözlerin ciğerlerimde beliren iki arsız tümor aldırmaya kıyamadığım seninle aramızda yarım kalan birşeyler var, örneğin eski model chevrolenin aynasında görülen topukları kopmuş ayakların ağzında unuttuğun parmaklarım parmaklarımın arasında ağzına kayan kahvaltılarım kahvaltının içinde unutulmuş du ba ra ya da düşeş koltukaltına verilmiş cesedim,kaybetmemin şerefine aramızda yarım kalan birşeyler var ellerimi kesip yanaklarına dikmem gibi annemin söylediği selamı kuşlara ezberletip söyleyemeyine tek ayak cezası verip o şekilde uçurmam gibi... Seninle aramızda yarım kalan birşeyler var bir katilin kurbanından çekinip, kendi ece'liyle ölmesini beklemesi gibi.... Requiem 05 12 2009 09:21 Link to post Sitelerde Paylaş
meiuqer 0 Aralık 11, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 11, 2009 gönderildi Logarlar Cennete Filikalar Cehenneme bacağından bir kere öpersem ömrümden üç yıl kesilebilir faturayı isme kes Tanrım ve bütün tenimi sana bağışladım,az önce bunu da nafakam sayarsın... termostatta sıcacık kanım canım sana demleniyorum ,şekerim içimde sen beni şekersiz severdin bak doğru sakın beni başkasıyla karıştırma o halde... o halde ölüyorum Tanrım boğazıma kadar aşka battım logarlar cennete filikalar cehenneme.... Requiem 10 Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Aralık 11, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 11, 2009 gönderildi Bu hiç geçmeyecek galiba Requiem.. Geçmesin. Bu sana iyilik mi dilemek kötülük mü bilmem ama, sana bunları yazdırıyor, sonra sen de beni vuruyorsun. Senin lavran benim kalbimdir,ipekböceği uçamasanda vurdun beni ya ş i m d i h i ç b i r t e l a f i s i y o k t u r gülüşümün,ölü şairler divanında "Logarlar Cennete Filikalar Cehenneme" de çok güzel. Hepsi çok güzel hepsi... Link to post Sitelerde Paylaş
Kabeimami 0 Aralık 11, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 11, 2009 gönderildi Haa.. Reguiem' i ters çevirip bu har öbeğini nick yapmışsın.. "Dut yapraklarını dilimin altında tutacağım acıktığımızda öpüşeceğiz" ile başlayan şiiri baştan sona yayınlasana bir zahmet. Link to post Sitelerde Paylaş
meiuqer 0 Aralık 11, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 11, 2009 gönderildi http://www.youtube.com/watch?v=nQ3wDHnd-QY Feel Good; Teşekkürlerimle... Sana gelsin ; http://www.youtube.com/watch?v=nQ3wDHnd-QY Link to post Sitelerde Paylaş
meiuqer 0 Aralık 11, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 11, 2009 gönderildi Ne haber Deli İmam:) Link to post Sitelerde Paylaş
meiuqer 0 Aralık 12, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 12, 2009 gönderildi Benim Hayvanım:Tiramisu Kendimle aramda birşey var, belinden iğneyle ruhumun çekildiği kadın kendimle aramda platonik bir aşk var ve her aşkın içinde genital organlara bağlanmış ciddi hayvanlar var Benim hayvanım:Tiramisu annemin etinden yaptı sevgilim sevgilimin üstünde ellerim var çöpçülerin sırtındaki deriden ördü onları annem anne gelsene, babanemin karnında bir şişlik var birazdan babanın doğumu var,dedi sevgilim üstünde acil serviste uyuyan ağır yaralıların izleri işlemeli güzel bir elbise var elbisenin içinde başa alınmış siyah beyaz film lekesi ona doğumdan kalmadır benim bakışlarım izahın düzeyinde metal kaplı tiramisu var iki gündür uyumuyorum sevgilim gözlerimin altına bak birbirini bıçaklayan iki bıçak gibi dikkatini yitirmiş göz kapaklarımı yağlamam gerek sanki açılıp kapanmıyor geceleri ve sonunda deniz sularını çekti içine kıyılara bak sevgilim unutulan yüzler çıktı meydana ve çakıl taşları üstlerinde pıhtılaşmış parmak izleri denizlerde taşlanır sevgilim, biz birbirimizin fosiliyiz ve bilim adamları bizi asla affetmeyecek birbirimizde bulunmadık diye evrim öldü yaşasın aşk! birbirine dönen iki silah aynı kancaya takılan iki boyun aynı ipe takılan iki uçurtma aynı anneden alınan iki izin ve aynı bedende unutulan iki jilet gibi keskin bir tek hamle kaldı bizden geriye şah dersem çık mat dersem cık cık cık hiç yakıştı mı sana.... Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
meiuqer 0 Aralık 14, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 14, 2009 gönderildi Dostoyevski' nin Mezarını Açma İzni Dostoyevski'nin mezarı açıldığında içinden birbirini kundaklayan iki kadının çıkmasına mı şaşırıyorsunuz daha birşey görmediniz gömün beni...... erimiş kadın teninin üstünde zar atan adamlar çekiyor geceyi üstüme sevdiğim kadınların gülüşleri var bazı paraların üstünde kıyamıyorum sigara almaya bana benzeyen sokaklara çıkıyorum, birden bunların hepsi birden olan şeyler aklım hep sen de... Afedersin sigaranız var mı ateş içicisiyim ben gülmeyin efendim özgürlük heykelini düşünün ne kadar özgür olabilir, yıllardır çişini tutuyor,sokarım böyle özgürlüğe fazla sigaran varsa ver ateşim sönüyor ateşimin düştüğü vakit,kimse yerde aramadı nabzımı bu damarın atarı var dedim bazı geceleri bana getiren adamlar ben de unuttu öksürüklerini o kadar yalnızdım ki, yankımla konuştum ozan dedim ozan dedi nerdesin dedim evdeyim dedi nabiyorsun dedim uzatma işte ebenin amı dedi birden utandım yüzüm kızardı boşlukta kıpkırmızı bir kadın organı yankılandı aklımın içinde sapsarı irin dolu balon gibi şişmiş bir sivilce var, sıksam belki seni aynaya yapıştırıcam aklım hep sen de mümkündü ur rengine boyamak evin duvarlarını ve ciğerlerini kırmızı kalemle duvara çizmek steteskopla yan odadan gelen inlemeleri dinlemek ki şanslıysan biri sevişiyordur en kötü ihtimalle iki sevgili matkap çevirmece oynuyordur sonra tanıyı koyup masanın üstüne içeri beyaz önlüklerle girip selamun aleyküm ben kemalterapi burda hasta bir duvar varmış demek ve yüzünü balyozla inceltmek kirişlere dokunma abi oralara kalbim dayanmaz beldir incedir abi aklım sen de... Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
meiuqer 0 Aralık 19, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 19, 2009 gönderildi bir aşk mozolesi http://www.youtube.com/watch?v=e2Ma4BvMUwU sonunda nazar boncuğuna da nazar değdi parkinson hastalığına yakalandı gözlerin yüzünden son bakışın şimdi hayvanlar arasında şehir efsanesi bana ise en çok bulaşan ellerindi sırtımdaki tırnak izlerin çok eski bir aşkın mozolesi ahşap bir evin, tahta merdivenlerinden çıkan babamın çıkardığı o ses; dişlerinin gıcırtısı ve pastanın üstüne yapışan kelebeğin gövdesine damladıkça mumun kanı mumun sıcak pıhtısı yani o hayvanın son bakışı; benden soğuyan organlarının balmumuyla yapılan ilmi çalışmasıdır bu aşk belli bir redif ve kifayet ölçüleriyle yaşanmıştır kıyafetlerini çıkarıp koydun lambanın üstüne hiçbir kafiye ile anlatılamasa da ışığın tenine değerken iki kere düşünmesi ışığın karekteri düşerken damarları hilti ile alınan mermerlerin göğsüne bilmem kaç amperden sonra herkesin senin yüzünü gördüğünü iddia etmesi ile şekillenmiştir, bana döşenen damarların içindeki mayınların sadece gidişine duyarlılığı çekilen pim, vazgeçilen bir organ, saçların ardışık kelimeler, enerjinin içinde avutulan gülüşün ve prensipini kulede bekleyen aptal prensesin yan yana gelmesi gibi saçma sapan birşeyiz biz bir okun insan kalbine saplanırken aldığı hızla sevdim seni metale işlenmiş iki oyuk gibi şimdi gözlerim sadece uyurken gözlerimi kırpıyorum ışığın o aziz o cüretkar o gerçek yansıması şimdilik biriktirilen sen, biriktirilen sesinin düzeni parmak parmak üstüne atıp dinlendirdiğin ellerinin saygıdan olsa gerek aniden düzeldiğinde dağıttığı o koku, dağıttığı o izan o şarkı,o bedenin şasesi, bir çocuğun kaportası ve ışığa tutulunca ismin altında birden Allahın belirmesi ve sen bir insanın tutamayacağı bir sözdün bu yüzden ben sana bir sürü hayvan biriktirdim örneğin gözlerim... requiem Link to post Sitelerde Paylaş
Afrodit 0 Aralık 21, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 21, 2009 gönderildi Bağırın bana, bağırın ki susayım... İtin beni, itin ki düşeyim... Üfleyin bana, üfleyin ki söneyim... Vurun bana, vurun ki öleyim... Susayım ki siz konuşun... Düşeyim ki siz yükselin... Söneyim ki siz parlayın... Öleyim ki siz yaşayın... Konuşun ki dinlenin... Yükselin ki hükmedin... Parlayın ki sevilin... Yaşayın ki öldürün... Link to post Sitelerde Paylaş
meiuqer 0 Aralık 30, 2009 gönderildi Raporla Share Aralık 30, 2009 gönderildi ankebut Yurdu yoktur,yokluğunun belaltında unutulan bir şarapnelde belirebilir sehpanın üstünde duran bir çiçeğin gölgesinde bir katilin soğuk teninde,dikkatinde,parmak izinde oturma odasında unutulmuş bir ameliyat masasında ayın adet döneminde, göğe sıçramış bir veda vebasında yurdu yoktur ,yokluğunun... gözüne kalem çekilmiş bir silahtır,hayat patlarsa heryerimize sıçrar gümüş renkli atlar bütün güvercinler kutsal kitapların üstünden su içer kolların,bir ahtapotun son şansı olur, bedenin,terk edilmiş bir cami avlusudur oluroğluolur,camdan seken yağmur aramızda verilmiş bir söz olur, mesafeler, ikna edilmiş iyi aile çocuklarıdır senin içindir alınan bütün izinler,iptal edilen bütün kuşlar ve geriye alınan bütün şarkılar ki şarkılar aramızda haybeden kaybedilen bir bahis bir habis poker masasında kaybedilen organlar gibi yarım kalmak senin içindir senin içindir adalet, mihenk, griye kaçan ışık,ışığın gizlemek istemediği ölü ölünün son tuttuğu el, bunların hepsi senin içindir içindekilerden hangisi aşağıdadır sevgilim a) gözlerim b)ciğerlerin c) kuyruklu balta d) havası kaçmış mide asiti e) ce ben sana veba ediyorum sevgilim olabilirdik, bir ayın onbeş günü sen onbeş günü ben otuzbir çeken ayların boşaldığı bir handi kap kapın içinde yüzümüzü birbirimizin elleriyle yıkayan iki boktan aşık olabilirdik yerdeki kanın içinde yüzen kağıt geminin güvertesinde birbirinin organlarına tutunan iki halat şimdi hal ve hatır arasında dilim kılıfından bir türlü çıkamayan penis kınından bir türlü çıkamayan sadrazam kuyusundan bir türlü çıkamayan kedi bacağı yetişen ağaç seninle bin türlü bir araya gelemedik, ama bir türlünün iki başında birbirimize bakışlarımızı yedirmeyi başarabilen ikindi vakti olabildik... eldivenlerimi çıkarıp eline verdiğim için mi elimi benden gebe kaldı gidişin bunu şu an için bilen yok..... requiem Link to post Sitelerde Paylaş
tempil 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi http://www.bencekitap.com.tr/icerik/Requiem/ sevgiler Link to post Sitelerde Paylaş
tempil 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi Ölü Lordlar Vadisi görüyorum ki ağızları patlamış kadınlar kokuyor gece, horlayan köpek sesi uyutmuyor çiçekleri gece baltalarını denizlere saklıyor,arama olabilir diye görüyorum ki korkuyorsun sevgilim azı dişlerimi senden çekerler diye, görüyorum ki jiletler sana ihanete koşuyor kuşlar yalandan yere ötüyorlar bugün kötü birşeyler olacaksa gecenin teninde haberim olurdu diyorum maktülü tutukluyor polisler katili bulamadıkları için bunda birşey yok hava biraz idrak mavisi biraz pelerin derisi soyulmuş solucanlar aklıma iyi geliyor aklımı sana verdiğimden beri hafızam gözlerinin uyandırma servisi telaşa neden kapılıyorsun, yüzümü öldüremezler, bu yüzden yüz ifadelerimle kuşları doyurabilirsin ağzımla kaldırabilirsin yerdeki ekmeği ve kimsesiz çocuklara bağışlayabilirsin kirpiklerimi bunda birşey yok ki kalçandan koparıp sana verdiğim çiçeği, ki et çiçeği senin teninde biten ters çevrilmiş iskambil destesi şimdi bir deste çiçeği nereye koyarsan koy rendelenmiş örümcek bacağı veyahut şeffaf bir ful as,göğsünden sperm emziren gülzebani gibi boyna ip takılıp sahilde gezdirilen akrepten mi korkuyorsun görüyorum ki gözlüklerini çıkarınca yüzün dökülüyor yüzüme, yüzün alüvyonundan taşıyor bundan mı korkuyorsun insan vücudunun yüzde yetmişi inkarla dolu bu gece sana fosforlu inkarlarla geliyorum , bu gece sadece yüz hattım açık ondan ulaşabilirsin bana bu gece telefonlarla besliyorum sokak köpeklerini bu gece senin için birilerini öldürüyorum bu gece senin için vergi kaçırıyorum devlet düşmanı oluyorum ,saçlarımı kestiriyorum,parmaklarımı kestiriyorum sözümü kestiriyorum, bu gece kendimi kestiriyorum gözlerin için adanan bir adak, bir rüyadan kesit,daha büyük bir hayvanın parçası kopmuş bir ayak serçe parmağını ördeğin ayağına dikmek ki korkma senin serçe parmağın ben de bu senin ki değil iyi de korkulacak birşey yok ki ölü lordlar vadisinde gece oldu mu aristokratların bir kemiği fazla gelir aşka, bu gece havada kırılmış insan suratı kokusu var, görüyorum ki mevziye çekiliyor bütün çiçekler görünürde sana getirilecek bir tane gül yok beyin sapımdan tutup gül'ümsememi getirirsem sana bu olur, bunun oluru var bu iyi birşey, korkulacak birşey yok görüyorum ki biyografi raporuma göre ölüm saatim yazmıyormuş bu kötü işte bundan kork,artık hiçbir uçak zamanında kalkmayacak hiçbir martı zamanında ölmeyecek Ozan Uğraş Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi http://www.bencekitap.com.tr/icerik/Requiem/ sevgiler Sonunda çıkarmışsın kitabı. Geç bile kaldın... Senin şiirlerin çok etkileyici diyeceğim yine, hafif kalacak. Çok çok satsın, herkes okusun bu şiirleri. Sevgiler... Link to post Sitelerde Paylaş
tempil 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi Teşekkürler değerli Feel, 75 tane şiir koydum bu kitaba işler iyi giderse 2011 de ikinci kitabı çıkaracağım (onda gün ışığına çıkmamış şiirlerde olacak ) bakalım zaman neler gösterecek değerli feel, gelişmelerden sizi haber edeceğim. sevgiler Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi Sanal kitabın vardı bende. Oradaki ve bu başlıktaki şiirlerin çoğu bu yeni kitabında vardır sanırım. Gerçek bir kitap (sanal olunca kesmiyor doğrusu) basmak zor, külfetli ama şarttı senin için. En aznından benim gibi hayranların bu şiirleri kitapta, eline alarak okumak ister. Aklına geldikçe açıp birkaçını okumak mesela.. Umarım işler iyi gider -ki neden gitmesin-, gün ışığına çıkmamış şiirlerini de okuruz Sevgili Requiem.. Bence okuruz. Link to post Sitelerde Paylaş
tempil 0 Aralık 27, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 27, 2010 gönderildi Dursun Elin Elimde ...............................Turan Dursun'a güllerin gusül abdesti alması incelenmeliydi bu vaka'da, olmadı kulleteyn'de ki sineğin dna'sı tanrı insan öldürecek kadar bizden değildi cumaları tetikçi tutardı namaz çıkışı namlunun gırtlağa dayanması hangi ibadetin secdesiydi, ve kim kaldırmıştı kalbinin üstündeki seccadeyi kaburgaların altından görmüştüm seni vuranı biraz dursun dedim elin elimde biraz ben de öleyim yanında hiç olmazsa bir saat kadar olmaz mı dedim, dedim ki bu ölüm bozulur arkadaş, dedim ki bu ölüm bozulur zat'ı muhterem ateş etme sen abdestini yüreğinle almıyor muydun bedenindeki o mermi bozmadı mı şimdi abdestini dedim ki ateş etme arkadaş dedim ki direk gidilmiyor koşuyolundan cennete bekle dedim ellerim yandı,tende kambur bir yolda tıkandı nefesim, seni seviyordum durağında kalakaldım , dursun dedim ayaklarım şurda ben sürünerek devam edeyim çünkü seni sevmek, nefsi müdafaydı arapçada seviyordum seni kalbimin üstünden devirip gittin rahleyi sorsam din'e derler ki bu da sineğin kulleteyn'de aldığı boy abdesti hayır affetmeyeceğim sizi gerekirse 14'lü ile geleceğim cennete... Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
tempil 0 Ağustos 3, 2011 gönderildi Raporla Share Ağustos 3, 2011 gönderildi Fragile Kayıp Opera ne hikayesi olabilirdi geçmişin, beynimin içinde salınmış zehirli mantar şatomun içindeki düşmanım mavi beynim düşün içine yerleşen tek ayetli yılan, idrarımı emip büyüyen ve kelebek olması beklendiği halde kullanışsız giyotin olan boyna inen giyotinin ik sözüdür '' Oku'' zehrin içinde cilveleşen oku bedenimden çıkarmak üzre seni kaybetmekten korkmadığımı düşünüyorsun yağmurlu günlerde yağmurlu günler benim sana getirdiğim bir tolerans değil mi ? gerçekçi olmak gerekir ayın akla vurduğu ışıkla annelerinin yüzlerini görebiliyorsa bazı çocuklar ellerinde kalan tek jiletin bilekler için mi yoksa sakallar için mi olduğu konusunda derin şüpheler barındıranların parkında şimdi tahterevallinin aslında İtalyan bir opera sanatçısı olduğunu anlıyor, onlar biliyorum artık çok geç seni öldürmek için, aklımı charlie chaplin sevenler derneğine kiraladığımdan beri seni öldürebilir yanlarımdan gri bluzlar yaptım defolu cesetler aldım senin için ,parmaklarımı tut sevgilim parmaklarım seni sevmekten geliyor.... Dışavurumcu Cennet Köpekleri yüzünü yıkıyordum çünkü bana bakmaktan geliyordun kirliydim suyun çıkardığı bilançoda yüzümün kesikleri bıçağın asaletinden geliyordu bazen sana çok kızgındım bazen yanımdan gittiğin günlerde seni arkandan pompalı bir martıyla vurmak istiyordum ve SADECE BANA SAKAT KALMANI.... cennet öldü peşinen söyleyeyim kader, arap edebiyatında sadece Ki eki beynim ki;yanımda taşıdığım azınlığım papyonlu arabesk kuarkım, ağır trafik kazasından blues eseri olarak kurtulan beni öldüreceksen lütfen cesedime bir fiyonk.... Sikik Bir İlerleme Raporu tek sorun kendini inkarın verdiği hazzın zaruret olarak geri dönmesi halinde ona yarım vole vuramamak dedim, buda mı gol değil sevgilim bıçağın çoğu etin içinde değil mi? sonra beni terk ettin ,bacaklarını alıp gittin yanımdan adın kirpik olmasına rağmen bir harfini bile bana vermeden gittin teessüf ederim sevgilim ben babamın etiyle dövülmüş biriyim arkadan sadece ;So Tell The Girls I Am Back In Town'' dedim gramofon kardeşler insan hafızası ağzın içindeki uçuktur zorlandıkça kaşınır, illettir ve haki renklidir endişe kaygı umurun döşünde tek bir sorun saklar insan boynuna inen giyotinin hızı hız sınırını aşarsa tekrarı gerekir mi idamın ? tekrarı gerekir mi seni sevmenin kedili bahçelerde ,morg sahillerinde huzurevlerinde çıkan ufak bir kavganın mesela yüzkişinin aynı anda ölmesinin kurumun ismini lekeler mi sorusuyla geliyorum kapına kapının kulpu urdur, dokunamam aç bana kapını sana bir buket serumla geldim.... Sağlıklı Yaşam Bulaşıcı Bir Hastalıktır neye itiraz ediyordum ben zaman sinirlenmiş bir at kıvamında çöl yangınlarına doğru dört nala koşmuyor mu senden geri alabileceğim tek şey gözlerim değil mi görmüyor musun sırtımdaki yaralara şöyle alıcı bir gözle baktığında terkedilmiş bir lale mezarlığına benzemiyor mu paraya kıyıp bir çit yaptırmak gerek , ben teninin bana ayrılan kısmını asla geçmedim uyuduğumda ve bıçağın nefsini köreltmesi için sundum etimi sadece fiziki bir nedenden öteye tarihimin bir vokaliydi bu olan ve kadim beynimin içinde yolunu kaybetmiş köpeğin gördüğü işkenceydim,diriltilip diriltilip adın sorulan Şiire Giriş beni sevdiğin gün ben annemi bıçaklamıştım... ozan uğraş Link to post Sitelerde Paylaş
tempil 0 Ağustos 3, 2011 gönderildi Raporla Share Ağustos 3, 2011 gönderildi Fragile şiiri Eylül ayında çıkacak olan ikinci kitabımın kitap adıdır ayrıca, Kitap piyasaya çıktığı an gerekli bilgileri vereceğim selamlar.. Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts