keklik 0 Oluşturuldu: Mayıs 2, 2008 Raporla Share Oluşturuldu: Mayıs 2, 2008 Sen Ağustos, viziteden dönen yurdumun fahişesi gibi bitse de gitsek havalarında günü tamamlamaya uğraşırdı kapı kapanınca takvimlere sarılır,otuz bir çekmekten utanan yeni yetmelerin büyümesini beklerdi, hiç unutmuyorum ayak parmaklarının arasına karbon kağıdı koyup serça parmağını öperdim öperdim serçe parmağını baş parmağın tutardı ağzımı ağzım; kışa doğru kayardı hep buz gibi sana bitiyordum ulan epistemolojik kaygılarımın hepsi senden ibaretti bir doğa kanununu açıklığa kavuşturmak herhangi bir davranışını anlamlandırmaktı Sen ;günümüz türkçesini boşuna ihmal ediyordun seni tanımlayabilecek her hangi bir inkılap gerçekleşmemişti şu ana kadar, gördüğüm bütün devrimler senden münezzehti, ontolojik olarak bir ölümlüydün, seninle en büyük ortak noktamızdı vurulduğumuz kurşun, ne olurdu ki ben saklasaydım o nu Ağustos, iğfal edilmiş bir genç kız gibi vazgeçerken yazdan yazdan bize zarar gelmemişti ama sen bütün günlerin ahını aldın otuzu toplanıp birden bacaklarına göz koyunca ayyy dedin evet sadece bir aydı toplamları sana dökülen dişlerimden iki eksik.... Sen tanrı hakkındaki en büyük şüphemdin hiç bir kutsal kitapta yazmıyordu gözlerin bence cennette toprak sahiplerine müjdelenmeliydi en azından siyah, kıvır kıvır saç telin..... Ben En çok gülüşünü tutmuştum, bir gün öyle bir tutmuştu ki parmaklarımın arasından kahkahaların sıçrayıp yerden sektiklerinde peşinden hiç bir çocuğun koşmadığına içerlemiş ağustosa küsmüştüm,,, kişisel bir meseleydi aslında gözlerim kendinle sen arasında bir türlü çözüme kavuşamayan burnumu hesaba katınca iyice çetrefilleşen sonunda kalbine gömülen. ''isimsiz bir mezar taşıydı bakışlarım, gözlerine bence kişisel yorumundu, hangi aralıkta sana öldüğüm'' hep yüzümü yüzüne yapıştırıp dilini dilimin üstünde dinlendirmek istedim şekere kanan karınca bala yapışan bir sinek gibi vücudunda yer kaplamış bir habis yara ile ten arasındaki o muhteşem uyumun içinde kaşınan kabuk gibi sende kalmak istedim. Ölüm malesef her canlı gibi bizde son bulacaktık mevsimin uygun gördüğü bir ayda ayın uygun gördüğü bir günde günün uygun gördüğü bir saatte saatin uygun gördüğü bir anda, bir cinayetten arta kalan bir kaç organı mucizeleştiren bir tutkuydu benimkisi ne biliyorsun belki senin mayının, kadınlığındaydı..... Requiem 02.05.2008 20:23 Link to post Sitelerde Paylaş
Antipati 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi muhteşem dizeler. requiem'in şiirlerini okudugumda kimin yazdığı yazmasa da gayet rahat anlayabiliyorum. özgün, çok farklı bir tarzı var. zaten blogundan eserlerini duzenli olarak takip ediyorum, tavsiye ederim heuheuhe Link to post Sitelerde Paylaş
ateist 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi O alcakta bizi terkedip gitti! Onu calistigi yerde bulup, kafasina kafasina civi gibi civi gibi, siirlerini vuracagim. Link to post Sitelerde Paylaş
daldabiryaprak 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi birde tazmanya canavarı gibi bana """vuraaaajk guaarao orrrrkkkkk HİMMLER imzanı değiştir vööööağğğ """" demese çok daha iyi olacak ama diyor..işte bu yüzden kendini sevmiyorum..sevmeyeceğim.. bir şiiri hariç diğer şiirlerini de okumayacağım..nokta.. Link to post Sitelerde Paylaş
daldabiryaprak 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi O alcakta bizi terkedip gitti! Onu calistigi yerde bulup, kafasina kafasina civi gibi civi gibi, siirlerini vuracagim. ateist : reguiem nereye gitti..nokta.. Link to post Sitelerde Paylaş
ateist 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi Uzakta degil, sadece forumlardan biraz uzak olacak. Mesleginde biraz daha gelismek adina, biraz ara verdi. Link to post Sitelerde Paylaş
keklik 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi Uzakta degil, sadece forumlardan biraz uzak olacak. Mesleginde biraz daha gelismek adina, biraz ara verdi. Ateist her ne kadar requiem'i korumaya çalışsa da işin aslı bu değil. Macchiato ile birlikte vücut geliştirme ve uzakdoğu sporları üzerine bir spor merkezi açmışlardı. Hatta ben de bir kaç kez gitmiştim. Ancak aldığım son bilgiye göre başta hallaç olmak üzere bir grup sporseveri dolandırıp, ortadan kaybolmuşlar. Diğer sporseverler adına üzgünüm ama hallaca iyi olmuş Link to post Sitelerde Paylaş
daldabiryaprak 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi e ben himmler imzamı geri koyayaım madem.. hallac abi ekonomik kaybın varsa ben telafide yardımcı olabilirim.. maaşı yeni aldım.. hala arkandayız.. hala dönmeni bekliyoruz.. batman döndü ....süperman döndü..şeytan döndü... bir sen dönmedin be abim..nokta.. Link to post Sitelerde Paylaş
Antipati 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi keklik galiba şu hallaç abinin "sizi tüm aydın doğan gazetelerine 3. sayfa haberi yaptırıcam" diye cıngar çıkardığı olayı diyosun sen Link to post Sitelerde Paylaş
SirOrphaned 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi ayni benim gibi yaziyor be.. sanattan anladigi her halinden belli oluyor. Link to post Sitelerde Paylaş
/akrep 0 Mayıs 3, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2008 gönderildi Şiirler edebii olarak zengin, ama tarzı hep ruhsal sorunlarla ilgili... Birazda ottan böcekten bahseden şiirler istiyoruz, bakalım onlarda nasıl.. Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Mayıs 4, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 4, 2008 gönderildi Merhabalar işlerimden dolayı uzun zamandan beridir sık online olamıyordum, turizmci oldugum için istanbulda bizim yaz cok yogun gecmekte zaman buldukça daha fazla online olmaya çalıştıgımdan emin olabilirsiniz, buradan sevgili kekliğe bu jesti için teşekkürlerimi sunuyorum. santo testo Şimdi bir kaç kutsal metin ezberlemek gerekiyordu yoksa bu şiirin giriş bölümünden finaline kadar çırılçıplak uzanmam gerekecekti ritm bozulmasın ,kopukluk olmasın diye. Ölümümden bir kaç gün önceydi alkol limitini aşarken bütün sinirlerimin çalışma prensibine şapkamı çıkarmıştım şapkadan çıkan pankreasımı görünce alkışlayan bir kaç deli ve bir kaç sarhoşa açmıştım vücudumu '' haydi sebil bugün haydi alın gidin bir organımı '' bıyıkları sararan esrarkeş bir kedi basınca kahkahayı utanmıştım,toplanıp gitmiştim elimde kupa ası cebimde çeyrek altın ve bir türlü gönderemediğim mektubumla İlkel bir kabilenin arasına karışmış kamufule etmiştim hayatımı kabile dansının arasına katıldıktan sonra oynamaya başlamıştım, ilk hatalı hareketimden dolayı iki puanım silinmiş ikincisinde seyircisiz oynama cezası almıştım kendime çekilmiş, dansın gösterdiği yöne doğru yürümeye başlamıştım köprüden önce son çıkışa gelince solda, levhada cennete hoş geldiniz yazıyordu sağdakinde ise gözlerin vardı, sağa dönüp saygı çerçevesinde ayakkabılarımı çıkarıp retinandan içeri girdim karanlıktı, siyahtı, bir kadının bütün içgüdülerine karşı elimdeki kupayı kaldırdım kör noktasına astım kupa asının alıp alabileceği en büyük ihalenin ardından aklına bir mektup bıraktım; '' adının, bir kaç lehçe ve bir kaç aksanla tekrarı, bana inen kutsal metindir,bir ölümlü olarak son ölümümü sana kaldırıyorum,şerefe'' bir refleksti, öpüşmemiz sen gülünce dudaklarım dudaklarına çarpıyordu mıknatısın bir ucunda oturmuş şımarırken sen öteki ucunda sana deliren ben, birbirini çeken iki garip nesne gibi birbirine süratle giren freni patlamış iki yarış arabası gibi..... kabileden ayrılma vakti gelmişti, geri döndüm bir düğün başlamıştı çırılçıplak oynayıp içenlerin ardından gelin ile damatı buldum cebimdeki çeyrek altını çıkarıp kadının sol göğüs ucuna taktım öptüm, sarıldım, tebrik ettim ikisinide fazla kalamayacağımı söyledim yarın sabah erken kalkıp ölecektim. ezberimde bir kaç kutsal metin evet hepiniz soyunun bu final dehşet olacak...... Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Mayıs 5, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 5, 2008 gönderildi Don't Cry İtirafı geçikecek bir doğrunun üzerindeki vektör gibi gösterdiğin yolda sonsuz boşluğa yelken açan dramatik bir canlıydım, kötüydüm el verdiğince ahmak, içime attıklarımdan bir kent oluşmak üzereydi gözeneklerimden dışarı sızan acılar, ve bu yüzümdeki aptal çocuk atılan hüzünleri beyzbol sopasıyla sonsuza göndermekte muktedir olan ben şimdi seri katil gibi ,öldürdüğüm canlılardan bir parça çalmaktayım senin şansına da kalbin düştü bana... kalbin,karşımda kan pompalarken, bir çiçek intihar ederdi , gramafondaki plağın dönmesi için küçücük bedenimle hızlıca koşardım plağın üstünde, ilkeldim ,zamanı iç içe geçmiş bitmek üzere olan bir yüzyıldım bu şarkıyı duyman gerekti, güzeldi, bir cenaze sonrası birbirine sarılan iyi insanların yüzlerini anlatıyordu, ve ölenle öldüren arasındaki o organik bağı... gen havuzunda uzanmış, kalbinin batışını izlerken dinlenmeliydi bu kırkbeşlik, bugün sana çocukluğumu sunmaya karar verdim, önce geçmişte kırdığım bütün bitlerden özür diliyorum sana yani bir hayatın yüzde ellisine, çan eğrisi ile ortalamamı yükseltip geçmiştim, kısacası ben sana gerilmiştim, parmakların çivi ,bedenin bir toplumun kutsal bellediği efsaneydi sana çocukluğumdan bir tane kavga sunuyorum ellerim kan içinde dışarıdan bakıldığında beyin ameliyatı sanılan bayram sabahı dışarı çıkmak için hazırlanan hınzır bir delikanlı görünümlü çocuğun beynini yiyen kompulsif nesnelerden sana bir gül getiriyorum hepimiz ölümlüyüz biliyorum ama sen daha fazla ölümlüsün protokolde oturanlar bilirler, aşk , zaman hilesiydi, bilincin, enkaz halinde çok sonra etin altından çıkarılmasıydı.. bir dinin kenarında çimenlere uzanmış kötü huylu tümörlerin , moral olsun diye birbirilerine iyi davrandıkları mekanda aniden babamla karşılaşmış senden bahsetmiştim elimde bir neşter kimseye verilmesi uygun olmayan , belki müdahale gerekir diye hep yanımda taşıdığım şimdi yansımasında saçlarımı taradığım... çok üzülme artık çünkü aşk şiiri olmayacak bu , açık havada ya seni öldüreceğim ya da seni. requiem Link to post Sitelerde Paylaş
daldabiryaprak 0 Mayıs 5, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 5, 2008 gönderildi kafiye nerde kafiye.. yoksa kafiye adam olmaz bu şiirler uğraşma nafile.. ağzının tadını bilen zortek ten yer.. gel bize bazen..nokta.. Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Mayıs 5, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 5, 2008 gönderildi kafile arkada, birazdan gelir. Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Mayıs 7, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 7, 2008 gönderildi Alternatif Ölüm İkimiz iki sicilya asıllı yalancı gibi,karşı karşıya dikilmişiz ellerimizde boş silahlar, dayamışız şakaklarımıza çekmişiz tetiklerimizi ,düşmüşüz yere ölmüşüz güya radyoda Marlyn Manson şehir efsanesi olacak kadar gırtlaktan ölürken, kalkıp gitmişiz sonra .... giderken iç çamaşırın takılmış kapı koluna ne zaman kapıyı çekiştirsem dışarı adım atılmayı bekleyen bir dünya bir türlü çıkamayan iki sevimsiz Sicilya asıllı yalancı gibi hep yorgun hep kirli hep ten hep ter..... requiem Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Mayıs 7, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 7, 2008 gönderildi Nöronlarım Sana Emanet Televizyonda Türk sanat müziği icra eden müzisyenler canlı yayında birden delirse aletlerle birbirlerine girişmeye başlasalar, hayvanların erojen bölgelerini sergileyen bir manyağın sergisinde, iki entel fanus içindeki klitoris hakkında derin düşüncelere dalarken dört kişi binayı sarıp sergi sarayı için poker oynasa, döperle açılsa iki lezbiyen, mimiklerinden kupa serisi akan adamlar kirli sakallarıyla votkalarını yudumlarken aniden biri rest çekse ,ortalık gerilse dilinin üstünde striptiz yapan bir melek zeminden şikayetçi olsa son günahını çıkarıp,sandalyenin üstüne koyan peder topladığı günahlarla kendine bir kadın yapsa baş parmağını kırıp tanrıyla iddiaya tutuşsa çarmıha gerilse tanrı o nu onikiden vursa, o an gece yarısı olsa onikiden vurulunca peder, fareler ve bal kabakları hiç değişmese hiç bir masal zaferle bitirilmese x ve y sorunu çözülse kimin kimden büyük olduğu artık karara bağlansa kaybeden uzaya fırlasa kazanana bebek gibi baksak tapsak, abartsak, saçmalasak sihirbazlar yönetimi ele geçirse birazda onlara kansak, ülkeler kendilerini deniz kenarlarına vursa iskandinavlarla rulet oynasak, kırmızı yedi gelse, törenlerle karşılasak,konfetiler takılsa Kempiski'de ağırlasak yediyi yediği onun olsa bize bilmediğimiz bir şeyler anlatsa mal mal o nu dinlesek güleni dövsek.... sen çomağı hazırlasan ben gelsem spermlerimden başkent yapsak sen bir kaç heykel getirtsen Rusya'dan resmiyet kazansak, sevişsek sevişsek sevişsek sevişsek evet evet yatakta faşist olmak gerek.... Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Mayıs 17, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2008 gönderildi Opera İlla da bilimsel olsun diye bu hikaye, birkaç tanrıyı kandırmam gerekti bir sürü kaygıların üstünden geçen röletivite bir sürü kural bir sürü sistem, enerji, madde kurtçuğun içinden geçerken fantezi olsun diye adını bozonlara haykırdım çocukluğuna eriştim, fallik dönemine bir kaç kristal serpiştirdikten sonra ayaklarımın yere basması gerekti, evet, kendimi yumrukladım! kendimi yumrukladım düştüm nakavt oldum hamam böceklerine pes dedikten sonra tutup içlerinden biri kaldırınca sağ elimi şampiyon oldum şampiyon! ''insanın en sansasyonel galibiyeti kendine karşı olandır'' İlla da gerçek olsun diye bu hikaye aklımı kaçırdım devlet işlerine kafası basmayan bir vatandaştan arta kalan bir kadının yalnızlığına ektiği mumların ateşi fitilledi beni bir gece bütün geçmişini iptiklerimi topladım meydana bu size vereceğim son röportajım lütfen profilden çekmeyiniz keza burnum götünüze girebilir' derken birkaç peygamberi zamansız gönderen kandırılmış tanrılar tarafından kaçırıldım beynime mayınları yerleştirildi birkaç mafya kılıklı melek tarafından... öpüşmeye duyarlı mayınlarım var, bu gece öpüşmeyelim öpüşürsek kan tutar seni sonra aynaya beyinciğimle yazılmış adın yansır bana küsme lütfen gerekirse acil yardım panelimi çek beni polislere ihbar et bir devletin bütün organları gibi üstüme gelmeni sevmiyorum ama ben sadece sana tapan bir vatandaşınım vergi dediğin nedir öptüklerimden düşersin... ''en güzel öpücüğümü dilimin üstünde istop ettirdim, iyi bir tahriğine ölebilirim'' İlla da sanatsal olsun diye bu hikaye bir ölümden arta kalan bütün organlarını sergilerken artık daha da anlaşılır bir şeydi kalbin secdeye varmaktan çekinen şeytandan başlıyordu insana hizmette sadakatsızlık ufacık şeytanlar mikroskopla görülebilirken hücrelerinde adına isyan dedin, sen, aklımın tomografisinde, soyunan en kral kadındın '' şeytanın bile aklından geçmezdi ,vajinal orgazmda gebermek, kaçmıyorum benimki sadece adli tıp raporu için sonsuz bir istek, ne olur diril, ölülerin aşkına morgta son bir dans daha'' En çok gecenin ikisini seviyordum Batman'ın amına koyayım sen beni gece ikide göz göze geldiğimizde gör... biliyorsun şişman kadın çıkmadan opera bitmez... Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
daldabiryaprak 0 Mayıs 17, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2008 gönderildi bende her gecenin 01 :00 ını iple çekmişimdir.. uydu bu saatten sonra şenleniyor.. 02 :00 kimin olursa olsun bana 01:00 'i verin..nokta.. Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Mayıs 25, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2008 gönderildi Bitmişler Kulübü Nedendir bilinmez bitmişler kulübünün girişi, beni öpüşünden sonra ilk solda, Etrafında dönerken hayatının,hayatının diyorum yani bir ağaç bir gök bir de çiçekten biraz fazla olan bir şeyin bitiminde yine dönüp dolaşıp yüzüne geldiğimde o bakış var ya, hormonlarımı asal sayılarla çarpıp tek düzen halinde beynime doğru istikamet veren o kendiliğinden hali müspet bilimle açıklayamaz kimse melekler boşuna sinüsünü alıyor geçmişteki hayat karelerinin nafile boş boş !! .... a sen miydin hoş geldin, bende biraz önce seni gebertiyordum.... Bitmişler kulübüne hoş geldiniz, birazdan, belli bir yol katedince şiirde, Meksika dalgası yemiş gibi hafif sallanacaksınız ama önemi yok güvendiğimiz bütün umutlar az önce kredi kartlarıyla çöpe gitti mantık, felsefe, bilim ve bir kaç yürüttüğünüz fikir bu hayatı az önce terketti evet, geç kaldınız bir kadının üst düzey organlarıyla muhattap olmak için giydiğiniz krem rengi takım elbisenin üstüne yanlışlıkla dökülen dinozor idrarını temizlemekten dolayı kaçırdığınız randevu gibi, geç kaldınız, bir erkeğe geç kalan kadının geç kalan kahvesi gibi kahvesinde çıkan ''geç kaldınla'' arasındaki o tuhaf benzerlik gibi ..... .a sen miydin bende biraz önce fahişe bir balığın parlak pullarını çıkarıp bir kaç abi nasihatı veriyordum........ Kendi elini kesip, sonra kendi eliyle tokalaşan adam en sonunda sıcak bir dost eliyle temas etmişti büyük ejderhalar büyük iskambil kağıtları büyük kılıçlar büyük riskler büyük handikaplar büyük zarflar büyük kahramanlar vardı bitmişler kulübünde uzaktan varikosele benzeyen adamın biri demişti ''bitmişler kulübü burası'' diye, çok karmaşık bir şeydi uzaktan başka bir şeye benzeyip tek eli olmamak..... Bitmişler kulübüne hoş geldiniz, birazdan hayatınız sorguya alınacak,en büyük hurafenizin sözleriniz olduğunu anlayacaksınız ama önemi yok verdiğiniz bütün sözler,denizaltında prinalar tarafından yok edilmekte yoo yoooo burada pişmanlık yok , kendini aldatan bir başkasını çok fazla aldatamıyor burada, lütfen fazla düşünmeyin burada soru işaretleri kancadan kanatabilirsiniz aklınızı ....... Etrafında dönerken hayatının, ara sıra dokunmak istedim hayatına hayır yalan söyledim ben senin hayatına vantuz gibi yapışıp öyle kalmak her balığın hazin sonu gibi misineyle dalga geçerken ansızın dilimi bacaklarına kaptırarak ölmek istedim. ........................... a sen miydin bende az önce göğüs kafesiminin kemiklerini marleyledim,çok şık oldu valla ölmen gerek............ Bitmişler kulübüne hoş geldiniz Birazdan bu şiirde bitecek her şey gibi ama önemi yok şu an itibariyle artık gerçeksiniz ve gerçek aslında söylemediklerimizden ibaret.. Requiem Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts