Jump to content

Evrim ve Kuran Çatışırmı


Recommended Posts

  • İleti 54
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

evrimi gayet iyi anlatıyor..

Çeşme başında köylüler bir yandan su doldururken, bir yandan da sohbet ederler:

-- İyi ki de köyümüzde bu çeşme varmış. Olmasa ne yapardık? Kim yapmış bu çeşmeyi acaba?

-- Çok eski tarihlerde Reşat bey adında biri varmış, o yapmış. Bizim akrabalar böyle anlatır.

-- Yok sen, yanlış biliyorsun, Leyla hanım diye biri varmış, o yaptırmış. Bizim akrabalar böyle anlatır.

-- İkiniz de yanlış biliyorsunuz, bu çeşmeyi bundan 500 yıl önce, Şinasi bey adında birisi yapmış. Bizim akrabalar böyle anlatır.

Bu tartışmalar, sürerken çeşmenin başına Recep adında bir köylü gelmiş.

-- Hoop, hoop bir dakka, napıyorsunuz yaa? Çekilin bakayım ordan, bu çeşmenin müdürü benim, benim kurallarıma göre su alabilirsiniz ancak.

-- Nassı yani?

-- Ne demek "Nasıı yani?" saygılı konuş çeşme müdürüyle. Bu çeşmeyi yapan, benim büyük büyük babamdır ve bana bıraktığı bir mektup var, size okuyayım:

"Eyyy Recep, yaptığım çeşme sana emanet. Çeşmeden su alanları uyar. Bu su benim onlara sağladığım bir nimettir. Suyumdan içsinler, faydalansınlar ve her gün en az 5 kere bana teşekkür etme amacıyla amuda kalkarak; "Bu çeşmenin sahibi yücelerin yücesi El-Hasanidir, Recep ise onun vekilidir." diyerek nankör olmadıklarını belli etsinler."

-- Sen bu mektubu nerden buldun? Niye şimdiye kadar bize söylemedin?

-- Dedemden kalan eski bir sandık vardı, sandık kırılınca kapağının arasından çıktı.

-- Mektubu senin yazmadığını nerden bilelim?

-- Mektubun içinde "bu mektubu Recep yazmadı" yazıyor.

-- Pekiyi mektubu yazanın senin büyük büyük baban olduğunu nerden biliyorsun?

-- Mektubun içinde, "bu mektubu El-Hasani yazdı" yazıyor.

-- Pekiyi bu çeşmeyi yapanın o olduğunu nerden bileceğiz?

-- Mektubun içinde bu çeşmeyi yapanın o olduğu yazıyor.

-- Başka ne yazıyor mektupta?

-- Bu mektup hangi torunumun eline geçmişse, çeşmenin müdürü odur yazıyor.

-- Başka?

-- Dur size sayayım:

** Çeşmenin müdürü, çeşmeye su almaya gelen kızların hepsini başlık parası vermeden düdükleyebilir.

** Bu çeşmenin sahibinin El-Hasani olduğuna inananlar akıllıdır, inamayanlar ise aşağılık, pisliktir. Fesatlıklarından dolayı inanmazlar.

** İnamayanlar nankördür, nankör oldukları için dünyaya her türlü kötülük yayabilirler. Bu yüzden onları yakaladığınız yerde öldürün. İnamayanların malları da size helaldir. İstediğiniz gibi yağmalayabilirsiniz. Ancak öldürmede çok da ileri gitmeyin, merhametli olun. Çünkü merhametsiz olup, hepsini öldürürseniz, onları köle gibi çalıştırma ve tecavüz etme fırsatını kaçırmış olursunuz.

-- Tecavüzcüler: Nee? "İnanmayanlara tecavüz etmek serbest hee?" ben inanıyorum.

-- Hırsızlar: Nee? Hırsızlık serbest hee? Ben de inanıyorum.

-- Evet serbest ama birbirinize karşı adaletli olun, merhametli olun, birbirinizin malını çalmayın, birbirinizin malına tecavüz etmeyin ki, sizi idare etmemde bana bir zorluk olmasın. İnanmayanlara istediğinizi yapabilirsiniz. Yalnız, çaldıklarınızın beşte biri büyük büyük babama ve bana aittir ona göre. Mektupda öyle yazıyor.

-- Diğerleri: Yahu git kardeşim işine, delimisin nesin? Bir de hırsızı arsızı üstümüze kışkırtıyorsun.

-- Deli mi? Bana kalan mektupda; benim deli olmadığım yazıyor. Eğer bana inanırsanız, hem aklınızı ispat etmiş olursunuz, hem nankör olmadığınızı belli edersiniz, hem de mallarınızı canlarınızı, karılarınızı ve kızlarınızı kurtarmış olursunuz.

-- Sana neden inanalım? Elindeki mektupdan başka hiç bir delilin yok.

-- Aaa ne demek hiçbir delilin yok. Olmaz olur mu hiç? Koskoca çeşmeyi görmüyormusunuz? Yalan mı yani o çeşmenin var olduğu?

Oluk yapılmış, yalak açılmış, tee dağların ötesinden kanal açılmış. Bütün bunlar kendi kendine mi oldu? Tesadüf mü bunların hepsi?

O çeşmeyi öylece gördüğünüz halde hala nasıl da inanmazsınız? Benim dedem yapmadıysa kim yaptı öyleyse?

-- Refika hanım yapmış, bizim akrabalar öyle anlatır.

-- Yok yaa! Nerde Refika hanımın mektubu? Nerde şahit? Nerde ispat?

-- Senin de ispatın yok ama.

-- Benim mektubum var.

-- Yalan atıyorsun, o mektubu sen yazdın.

-- Yok yaa! yalan atıyormuşum. Bak mektubun içinde benim yalan atmadığım yazıyor.

-- Onu da sen yazmışındır.

-- Bana bak, tepemi attırma, bu kadar insan salak mı da bana inanıyor? Bak, Ali, Veli, hasan, Hüseyin, hepsi inandı.

-- Onlar zaten hırsız, çeşme sayesinde hırsızlıklarını legalleştirmek istiyorlar.

-- Nee benim inananlarıma hırsız mı dedin? Ey bana inananlar, şu saygısızı benim için kim öldürecek? Şüphesiz ki kim öldürürse, inanmayanların kızlarını en çok o düdükleyecek, inanmayanların mallarından en çok o çalacak. Mektupda öyle yazıyor.

-- Hırsız: ben öldüreceğim.

-- Sapık: Hayır ben öldüreceğim.

-- İlk önce hırsız öldürmek istedi, haydi hırsız bitir şunun işini.

-- Hırsız: tamam hallettim.

-- Var mı başka inanmayan?

-- Ben inanıyorum.

-- Ben de.

-- Ben de.

-- Ben de.

-- Ben de.

-- Şu falanca inanmıyor.

-- Onu da gebertin.

-- Başka inamayan var mı?

-- Yok, yok yok, aman aman.

-- Heh şöyle yola gelin. Çocuklarınıza da böyle anlatacaksınız. "Bu çeşmeyi, E-hasani bey yaptırmıştır ve Recep de onun vekilidir" diyeceksiniz. Ben ölünce arkamdan başka vekil bırakacağım. Ganimetlerin beşte biri onun olacak.

Şimdi bu köyde inanmayan kalmadı. Ganimet tükendi. Büyük büyük babamın mektubunda, çevre köylerin çeşmelerini de onun yaptığı yazıyor. O Çeşmelerin de müdürü benim.

Şimdi işi gücü bırakın, hep beraber yandaki köylere gideceğiz. Ordaki çeşmeleri dedemin yaptığını ilan edeceğiz.

İtiraz ederlerse; (umarım ederler), ganimetimiz sağlam olur. Ganimetlerden hepinizin payı vardır.

Bu köydeki kazancınızdan size hayır gelmez, diğer köylerin ganimetleriyle şimdi kazandığınızın 10 katını kazanırsınız.

Haydiii, hucüüüüm.

-- Hoop, birader, sen niye katılmıyorsun savaşa?

-- Benim çoluk çocuğum var.

-- Nee? Demek sen inanmakta hala şüphelisin hee? Mektupda, "haklı davamız uğruna savaşa katılmayanları gebertin" yazıyor. Bitirin şunun işini.

-- Var mı başka gelmeyen?

-- Yok

-- Yok

-- Yok

Aradan yüzyıllar geçer.

-- Bu çeşmeyi El-Hasani bey yapmadıysa kim yaptı? Ne yani şimdi siz bu çeşme kendi kendine mi oldu sanıyorsunuz? Tesadüfen mi oluştu bu çeşme?

-- Sen nerden biliyorsun El-Hasani bey'in yaptığını?

-- Bu kadar insan salak mı ki inanıyor?

-- O insanlar görmüş mü çeşmeyi El-Hasani beyin yaptığını?

-- Görmemişler ama El-Hasani beyin, torunu Recep'e bıraktığı bir mektup var, orda öyle yazıyor.

-- Ya mektubu Recep kendi yazdıysa?

-- Yok kendi yazmamış, mektupda öyle yazıyor.

-- Pekiyi ya mektubu sonradan birisi değiştirmişse?

-- Yok, değiştirmemiş, "mektupda bu mektubu kimse değiştirmemiştir, değiştiremez" yazıyor.

-- Pekiyi sen şimdi ne istiyorsun?

-- Çeşmeyi El-Hasani beyin yaptığına inamanı istiyorum.

-- İnamazsam?

-- Bana cizye verirsin. Veya seni gebertirim, mektupda öyle yazıyor.

-- İnanırsam?

-- O zaman sen de bizdensin. Yalnız, inandığını ispat etmen için, her gün beş kez amuda kalkarak; "Bu çeşmeyi El-hasani bey yapmıştır ve Recep de onun vekilidir" diyeceksin.

-- Başka?

-- Çocuklarına da böyle anlatacaksın.

Aradan daha yüzyıllar geçer. Alenen hırsızlık dönemi kapanır.

-- Bu çeşmeyi Recep'in dedesi El-Hasani yapmıştır.

-- Eeee?

-- E'si M'si yok. Sen de buna inanacaksın.

-- İnamazsam?

-- İnamazsan inanma, bizde zorlama yok. Ama çocuğuna okulda zorla Hasani bey'in mektubunu okuturum. Onu Hasani bey'in geleneklerine göre yetiştiririm, günde beş kere kulelere çıkıp "en büyük hasani bey, başka büyük yok" diye bangır bangır bağırırım ve bütün bunların parasını da senin vergilerinden alırım.

-- mmm soygun hee?

-- Yok canım soygun olur mu? Sen de inanırsın olur biter.

-- İnanırsam?

-- Aklını ispatlarsın, saygıdeğer olursun.

-- İnandım.

-- Aferin. Şimdi beni iyi dinle. Benim bir TV kanalım var, orada Hasani beyin maceraları anlatılıyor. Sürekli o TV'yi izle, Hasani beyi öğrendikçe daha da şükredeceksin. Ordadaki reklamları iyi izle, alışverişlerini ona göre yap. Arasıra VCD satışlarımız var, sakın kaçırma.

Benim ayrıca Hasani beyin köyüne tur düzenleyen bir de seyahat firmam var. Hasani bey, mektubunda "benim köyümü ziyaret eden en namuslu insandır" demiş. Seni oraya en uygun fiatla götürürüm.

Ayrıca Hasani bey'in köyünün örf ve adetlerine göre giyinmen gerekiyor, yoksa namussuz olursun. Benim bir de konfeksiyon mağazam var, orayı da sık sık ziyaret et.

Ayrıca Hasani bey'in mektubunu anlatan kitapların satıldığı bir de kitap evim var. O kitapları da okuman lazım.

Bir de Hasani medyam var, sakına başka gazete okumayasın. Hasani bey'e destek olasın.

Hasani bey, iyilik yapanları çok sever. Benim "Keriz Dozeri" adında bir hayır derneğim var, bağışlarını oraya yap ki; Hasani beyin ruhuna gitsin.

Bir de benimle bağlantını hiç koparma, başka işyerleri de açabilirim.

Hee bir de kızım mızın var mı senin? Şööyle taze 12'lik filan? Varsa arasıra bana Kursa gönder, ona Hasani beyin bazı sırlarını uygulamalı olarak öğreteyim.

Yukarda anlattıklarım sadece bir örnekti.

Ama şimdi size gerçek olan bir şeyi anlatayım. Tekerleği kim icad etti? Kimi öyle der, kimi böyle der. Gerçeğini bilen var mı?

Gerçeğini ben size söyleyeyim. Bizim ailede bir gelenek vardır. Bir tane taştan bir kutu vardır babadan oğula geçer. Baba kutuyu oğula teslim ederken, "bu kutuyu açan cehennemlik haindir" diyerek teslim eder. O yüzden nesilden nesile kimse açmamış.

Geçenlerde ben o kutuyu kırdım. Bir de baktım ki, içinde eski mısır dilinde birşeyler yazan, papirus bir kağıt var.

Kağıdı uzmanlara tercüme ettirdim.

İçinde aynen şöyle yazıyor: "Benim adım Teakrisus. Tekerleği ben icad ettim. Telif hakkımı ise, bu mektubu okuyan torunuma miras bırakıyorum".

Şimdi artık, tekerleği kimin icad ettiğini ve telif haklarının kime ait olduğunu öğrenmiş oldunuz.

Bu günden itibaren bana telif hakkı ödemeden, kimse tekerlekli vasıta kullanmasın, otobüslere, tranlere, hatta tekerleği olduğu için uçaklara bile binmesin. At arabaları, bebek arabaları, bisikletler, el arabası vs. bunları da kullanmayın.

Kullanan ahlaksızdır, zaten mektupda da öyle yazıyor.

Ne yani, tekerlek kendi kendine mi icad oldu? At'ın mı aklına geldi yükü arabaya yüklemek? Tekerleğin var olduğunu inkar mı ediyorsunuz?

Tekerleği bana mektubu ulaştıran büyük büyük büyük dedem Teakrisus icad etmediyse kim etti? Var mı kanıtı olan? Var mı elinde mektubu olan?

Benimkinden sonra ortaya çıkan mektuplar geçersizdir ona göre. Benim mektupda öyle yazıyor.

(Notamatiğe teşekkürler yukarıdaki yazı ona aittir.)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sadece evrim teorisi üzerinde tartışmak istiyorum

Merhaba muslim physicist, bir ateist olarak benim düşüncem, eğer Kuran ayetleri dikkatlice incelenirse Kuran'daki öğretilerin canlıların basit yapılardan gelişerek ortak bir atadan evrildiği düşüncesine açıkça ters düştüğüdür. Kuran, Eski Ahit gibi canlıların birbirinden bağımsız ayrı ayrı yaratıldığı ve 6 günde gerçekleşen klasik bir Yaratılış düşüncesi öne sürer. Buna karşın Kuran ayetlerinin farklı bir şekilde yorumlanabileceğine ve bir Müslümanın Kuran'ın evrim ile çatışmadığına inanabileceğini ve dini inancı ile evrim gerçekliğini bir şekilde bağdaştırabileceğini düşünüyorum. Yani hem Müslüman olmak hem de evrimi doğru olarak kabul etmek mümkün.

Bu nasıl olabilir veya dini inançla evrim nasıl bağdaşlaştırılabilir sorusu ise anlaşılacağı üzere biraz daha zor yanıtlanabilir bir soru. Çünkü bu konuda gerek İslam alimleri arasında, gerekse Müslüman toplumu içinde ortak bir görüş birliği veya bu yönde yol alan belirgin bir trend görmek henüz mümkün değil. Bu durum ise her Müslümanın bu konuda din adamlarından fikirsel bir destek almaksızın kendi fikrini oluşturmasını, dini inancını evrimle nasıl bağdaştıracağı konusunda kendi yolunu ve yöntemini bulmasını gerektiriyor. Bu da zahmetli bir iş olduğu ve kendi dininin uzmanlarından olumlu destek alamadığı için dinden çıkarım veya dine ters düşebilirim endişesi içinde çoğu Müslüman kendi fikrini oluşturmaktan cayıyor ya da evrim hakkında düşünmekten, fazla soru sormaktan vazgeçiyor. Çoğu da evrimi anlamadan evrimi doğrudan ret etme tavrına giriyor. Yani bu bilgisizliği ve açığı kendi içinde bastırıyor.

Müslüman iken evrim hakkında veya evrimin İslam'a uyup uymadığı konusunda pek bir fikrim yoktu. Lisede biyoloji derslerinde evrim bana çok mantıklı ve açıklayıcı geliyordu. Bilimin geçmişimiz hakkında ortaya çıkardığı olağan üstü keşiflerden biri olarak algılıyordum evrimi. Eğer evrim doğruysa bir şekilde İslam'la da uyumlu olması gerekiyordu ama o döneme kadar Kuran'ı açıp okumadığım için kendi fikrimce Kuran ve evrimin bir şekilde birbiriyle uyuşuyor olması gerekiyordu. Daha sonraysa Hristiyanlıkla tanıştım ve her iki dini karşılaştırmak için hem İncil hem de Kuran'ı okumaya başladığım için buna dair sorular da ortaya çıkmaya başladı. İnançlı bir Hristiyan iken bana bu konuda ilk yardım eden annem olmuştur. Kendisi de çok dindar bir Hristiyan olan annem Tanrının bizi yarattığı ama bunu nasıl yaptığını Kutsal Kitaplarda detaylı olarak açıklamadığını belirtmişti. Bunun yanında Tanrı İncil'de hiç bir yerde özel olarak "ben sizi maymundan yaratmadım" diye de belirtmiyordu. Bu durumda Tanrı canlıları topraktan yarattıktan sonra bir evrim gerçekleşmiş olabilirdi. İlk ruh üflenen maymunlar Adem ve Havva da insanlık mertebesine yükseltilmiş olabilirdi. Fakat benim için bu konuda en cazip ve inandırıcı düşünce Tanrının hiç bir zaman hokus pokus yapmadığı, bir şeyi yaratmak veya bir mucize göstermek için gayet doğal yollardan evrendeki fizik ve doğa yasalarını kullanması düşüncesi oldu. Evet, bazı şeyleri kilise de açıklayamıyordu, mesela Kızıl denizin nasıl olur da ikiye yarılacağı veya İsa Mesih'in nasıl su üzerinde yürüyeceği, hastaları iyileştirip ölüleri diriltebileceği, ama eğer Tanrı bunları yapıyorsa bunun için de fizik yasalarını kullanıyordu ve onun bilgisi insanların bilgisinden daha fazla olduğu için nasıl su üzerinde yürünebileceğini, ölüleri nasıl diriltebileceğini biliyordu, belki bilime şu an ters düşebilir ama gelecekte bilim bunu açıklayabilirdi. Evrim de bu şekilde olmuş olmalıydı, muhtemelen şöyle ya da böyle evrimi yönlendirmişti ve sonunda hayvandan insanı oluşturmak için kullanmıştı. Bugün bu düşüncelerin çok naif ve bilim kurgu ötesi olduklarını düşünüyorum ama inançlı olduğum dönemlerde din bilim çelişkisini bu şekilde atlatmıştım... Bilimi yermeden ve bilimsel bulguları inkar etmeden.. Bu yüzden inançlı iken evrim hakkında bir şeyler okuduğumda veya duyduğumda bu konuda ön yargısız bir şekilde herhangi bir sıkıntı veya rahatsızlık duymadan evrim konularına yaklaşabiliyordum ve bunun getirebileceği herhangi bir inanç bocalaması yaşamıyordum. Muhakkak bu konuda her inanırın kendi davranış ve düşünüş şekli olacaktır. Kendine has yöntemle dini inancıyla bilimi bağdaştıracaktır. Sadece bu konuda cesur olmalı ve düşünmekten korkmamalı..

tarihinde kozmopolit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Her ne kadar benim fikrim olmasa da, ille kendi dini inançlarını bırakmak istemeyen ama mutlaka evrim ile dini inancını bir şekilde bağdaştırmak isteyen Müslüman forum üyeleri için şu aşağıdaki kitap belki ilginç olabilir.

Kuran Açısından Evrim Teorisi

Kaan Göktaş

Ozan Yayınları

Tanıtım Yazısı:

“Anglikan Kilisesi Darwin’ den özür dilemeye karar verdi, Vatikan evrim kuramını değişik yönden inceleyen kurullar topluyor, Türkiye’ de ise Harun Yahya internet sitelerini rehin alarak hüküm sürmeye devam ediyor.

Kaan Göktaş’ ın kitabı din-evrim konusunda atılabilecek makul adımlardan biri. Bilim ile din belli bir konuda çakıştığında, bir süre sonra din yavaşça geri çekilir, bu süre yüzyıllar alabilir ama bu hep böyle olmuştur. Çünkü kutsal kitaplar başka türlü yorumlanabilir. “Evrim teorisi doğrudur” önermesi ile “Allah vardır” önermesinin birbirlerinin değillemesi olmadığından yola çıkan Göktaş da, Kuran’ daki ayetleri doğru yorumlamak gerektiğini söylüyor :

“Geleneği temsil edenlerin aksine Allah, önünüze “evrim gerçeğini” koyuyor. Geleneği temsil edenler ise, Allah’ ın dünyayı yaratma sistemi olan evrim ile Allah’ ı kavga eder durumda gösteriyorlar.” (s.22)

Kaan Göktaş’ ın Kuran’ daki ayetler ile evrimi birleştirmeye yönelik saygıdeğer çabası, tabii ki ilerlemeci, hatta teleolojik bir evrimi varsayıyor. Başka türlüsünü beklemek biraz fazla olmaz mıydı?

Kaan Göktaş’ ın temel savusunu, Kuran’ ın evrim gerçeğini 1400 yıl önce açıkladığı ama bunu o zamanki insanların anlayabileceği bir dille yaptığı yönünde…

ABD’ de evrime karşı çıkanlar lobiler oluşturmuş dini gruplar, kutsal kitapların bire bir, gündelik anlamıyla okunması gerektiğini iddia ediyorlar ve dolayısıyla dünyanın 4004 yıl önce yaratıldığına inanabiliyorlar. İslam’ da böyle bir bire bir okuma geleneği yokken, Amerikan köktendinciliğini buralara ithal etmenin ne anlamı vardı ki zaten?”

http://neokuyorsun.c...isi-kaan-goktas

tarihinde kozmopolit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim ve kuran çatışmaz.

Tabi tabi, BÜYÜ, CİN falan hep bilimsel şeyler bunlar. Kaç kişiye büyü yaptın bugüne kadar? BÜYÜ hurafedir. Doğal olarak, İslam da hurafedir.

Bilimsel hataları da şurada anlattım.

http://lordpirate.wordpress.com/2013/01/30/kurandaki-bilimsel-hatalar-1/

http://lordpirate.wordpress.com/2013/02/01/kurandaki-bilimsel-hatalar-2/

http://lordpirate.wordpress.com/2013/02/10/kurandaki-bilimsel-hatalar-3/

http://lordpirate.wordpress.com/2013/02/10/kurandaki-bilimsel-hatalar-4/

Tabi bir Müslümanın bunları kabul etmesini beklemiyoruz ama hata hatadır. Sen istediğin kadar 'Hata yok.' de, değişen bir şey yok. Hata var.

Müslümanların bilimle işi olmaz. Herşey Kuran'dan ibarettir. Kuran'da varsa doğrudur, yoksa yanlıştır. BÜYÜ ve EVRİM gibi.

BÜYÜ Kuran'da var, bilimde de olmalı.

EVRİM Kuran'da yok, bilimde olamaz.

İslam ve bilim arasındaki 'uyum'(!) bu kadar işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda insanın belirli bir safhalardan sonra yaratıldığı söylenir yani ortada bir süreç var

Hayır efendim öyle bir şey söylenmez. Hangi ayetmiş o gösterin hele? Kuran’a göre, Allah, Âdem’i BİR ANDA yaratmıştır. Bkz: Bakara 30

Kuran’da evrim falan yoktur. Bu yüzden Müslümanlar kabul edemiyor zaten. Olsaydı şimdiye kadar dünyayı inletirlerdi. Yıldızları küçücük cisimler zanneden Muhammed evrimi ne bilsin? Âdem-Havva masalı önceki kitaplarda olduğu gibi aynen Kuran’a geçti. Bu kadar basit bu.

Buna kılıf bulmaya da lüzum yok yani. Hele Müslüman değilseniz hiç uğraşmayın boşa. Ayetler ayan beyan ortada. Zaten Harun Yahya okusanız bile yeter. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır efendim öyle bir şey söylenmez. Hangi ayetmiş o gösterin hele? Kuran’a göre, Allah, Âdem’i BİR ANDA yaratmıştır. Bkz: Bakara 30

Kuran’da evrim falan yoktur. Bu yüzden Müslümanlar kabul edemiyor zaten. Olsaydı şimdiye kadar dünyayı inletirlerdi. Yıldızları küçücük cisimler zanneden Muhammed evrimi ne bilsin? Âdem-Havva masalı önceki kitaplarda olduğu gibi aynen Kuran’a geçti. Bu kadar basit bu.

Buna kılıf bulmaya da lüzum yok yani. Hele Müslüman değilseniz hiç uğraşmayın boşa. Ayetler ayan beyan ortada. Zaten Harun Yahya okusanız bile yeter. :D

İnananların safha dediği şeylerle herhalde Allah'ın çamura insan şekli verilip sonra da üflenme aşamaları kastediliyor herhalde.

1. aşama çamuru bulmak, 2. aşama ona insan şekli vermek ve 3. aşama ise üfleyerek canlandırmak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim , Astrofizik gibi Dinden cikarici bir onemli bilim konusudur. Mesela matematik oyle degildir istersen matematik ordinalyus profesoru ol dinine bi helal gelmez. (zaten matematik bilim midir acaba?)

Evrim Kurami, En saglam imanli birini bile iyi ogrenilirse supheye sokar. Iste bu sebepten Dindar toplumlarda ogretilmesine engel olunuyor, bir politik gorus, komunizm falan gibi gosteriliyor.

Evrim hic yokken Kurani okudugumuzda ne anlardik? Allah her canliyi yaratmis mukemmel haliyle dunyaya yerlestirmis aralarinda muntazam bir duzen kurmus, Insani da en ustun canli olarak Adem ve havva dan yaratmis. Ben kucukken, gencken ogrendigim budur.

Evrim ve astrofizik gosteriyorki ne yaratilmainin ne muhtesem duzenin eseri yok hersey bir kaos ve cok bilinmezli. Evrim zaten dusunen arastiran ogrenen dinden uzaklassin diye mi var? Yani bu imtihan dunyasiysa , arastirana , bilim yapana niye bu tuzaklari kuruyor? Aptal aptal oturup dini hikayeler dinleyen bir musluman hic bilimle ugrasmasa imani ni daha garantiye alir. o zaman neden ilk emir "Oku" , ilim cindede olsa git ogren?

Islamin dindarligin bir virus gibi oldugunu yazmistim birkackez, ama kendi antiviriusu de icinde var Kuran "Oku Arastir" diyor (yada tersini diyorda biz oyle anladik)

tarihinde hoca-efendi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinlerin ve hurafelerin yılmaz savunucusu Pelin Çift ve öteki gündem programı; dinciler bu program çıkıp saçma sapan sözlerle saatlerce propaganda yaparlar bunların karşısında bir Dawkins olsa bunları kafa kafaya vurur hatta Dawkinse bile gerek yok ortalama bilgide bir ateist bile yeter.

Ama o ateistin tv de böyle konuşmasından dolayı can güvenliği olmayacağı için tvlerde pozitif bilim saatlerce eleştirilir fakat doğmaların dinlerin eleştirisi yapılamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinlerin ve hurafelerin yılmaz savunucusu Pelin Çift ve öteki gündem programı; dinciler bu program çıkıp saçma sapan sözlerle saatlerce propaganda yaparlar bunların karşısında bir Dawkins olsa bunları kafa kafaya vurur hatta Dawkinse bile gerek yok ortalama bilgide bir ateist bile yeter.

Ama o ateistin tv de böyle konuşmasından dolayı can güvenliği olmayacağı için tvlerde pozitif bilim saatlerce eleştirilir fakat doğmaların dinlerin eleştirisi yapılamaz.

Yoo.Pozitif bilim eleştirilmiyor.Ayrıca orada evrimi savunan (sanırım kendisi ateist) bir doktor da var.Kaldı ki Caner Taslaman da evrimi savundu sayılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuşları uçuranın Allah olduğunu düşünen İslam

uçak bilimiyle ilgili çalışmalara cesaret edebilir mi?

Eğer Allah uçuruyorsa kuşu..

Uçmasını istese Allah kanat verirdi diye düşünecektir.

Müslüman islamdan çıkacağı için uçağa falan da binmez..

Kendisi Galata dan uçmaya çalışan Hazarfen Ahmet çelebi neden katledildi?

MÜLK-19.Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları (havada) ancak Rahmân tutuyor. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir.

Böyle ayetleri olan Kuranın evrimle ne işi olabilir?

dalgamı geçiyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabi tabi, BÜYÜ, CİN falan hep bilimsel şeyler bunlar. Kaç kişiye büyü yaptın bugüne kadar? BÜYÜ hurafedir. Doğal olarak, İslam da hurafedir.

Bilimsel hataları da şurada anlattım.

http://lordpirate.wo...msel-hatalar-1/

http://lordpirate.wo...msel-hatalar-2/

http://lordpirate.wo...msel-hatalar-3/

http://lordpirate.wo...msel-hatalar-4/

Tabi bir Müslümanın bunları kabul etmesini beklemiyoruz ama hata hatadır. Sen istediğin kadar 'Hata yok.' de, değişen bir şey yok. Hata var.

Müslümanların bilimle işi olmaz. Herşey Kuran'dan ibarettir. Kuran'da varsa doğrudur, yoksa yanlıştır. BÜYÜ ve EVRİM gibi.

BÜYÜ Kuran'da var, bilimde de olmalı.

EVRİM Kuran'da yok, bilimde olamaz.

İslam ve bilim arasındaki 'uyum'(!) bu kadar işte.

Ayetler kullanılmadan yapılan bilim varmı.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuşları uçuranın Allah olduğunu düşünen İslam

uçak bilimiyle ilgili çalışmalara cesaret edebilir mi?

Eğer Allah uçuruyorsa kuşu..

Uçmasını istese Allah kanat verirdi diye düşünecektir.

Müslüman islamdan çıkacağı için uçağa falan da binmez..

Kendisi Galata dan uçmaya çalışan Hazarfen Ahmet çelebi neden katledildi?

MÜLK-19.Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları (havada) ancak Rahmân tutuyor. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir.

Böyle ayetleri olan Kuranın evrimle ne işi olabilir?

dalgamı geçiyorsunuz?

Evrimle işi olmaz haklısın.Bilim le direk ilgilidir.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayetler kullanılmadan yapılan bilim varmı.

Ahzab/50. Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Al ayet, yap bakalım hangi bilimi yapacaksın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimle işi olmaz haklısın.Bilim le direk ilgilidir.

Ahzab/50. Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Al ayet, yap bakalım hangi bilimi yapacaksın?

Ben daha kolaylarını sunayım ..onların bilim dediklerini kopyaladım ..en yukardan...

yapsın bakalım :lol:

RAHMAN-7- Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.MÜLK-3-O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak görüyor musunNUH-15-‘Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?NUH-16-Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’MÜLK-5-Andolsun biz, göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.SAFFAT-6-Biz, göğü ziynetlerle, boncuklarla donattık İNFİTAR-2-Yıldızlar yere saçıldığı zaman,

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahzab/50. Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Al ayet, yap bakalım hangi bilimi yapacaksın?

Yaratılan ayetlerden bahsediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben daha kolaylarını sunayım ..onların bilim dediklerini kopyaladım ..en yukardan...

yapsın bakalım :lol:

RAHMAN-7- Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.MÜLK-3-O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak görüyor musunNUH-15-‘Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?NUH-16-Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’MÜLK-5-Andolsun biz, göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.SAFFAT-6-Biz, göğü ziynetlerle, boncuklarla donattık İNFİTAR-2-Yıldızlar yere saçıldığı zaman,

sen önce müteşabihlerin peşine düşen kalbi eğri fitneci olmadığını ispatla .

sonrada ayetlerden ,yaratılan ayetleri öğren, sonra gel.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...