Jump to content

bu ayetten utanmıyormusunuz?


Recommended Posts

NAHL 67- Hurma ağaçlarının meyvelerinden, üzümlerden hem sarhoş edici içkiler ve hem de güzel bir rızık elde edersiniz. Akleden bir toplum için bunda bir işaret vardır.

Yapılmakta olan bir durumdan bahsetmeyi izin olarak algılıyorsan durumun vahim.

Başbakan ''Evde kaçak elektrik kullanarak tv'de natgeo izliyorsunuz hem de paranız cebinizde kalıyor.Profesyonel hırsızlar için bunda bir işaret vardır'' dese bu kaçak elektrik kullanabilirsiniz anlamına mı gelir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 312
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

sana iki soru biraz beynin çalışsın.Portakalda alkol varmı.

portakalın yenilmesi haram mı.Bak sana dolu konuşma fırsatı iyi değerlendir.

Ben sana bir soru sorayım: Kaç portakal yiyince sarhoş oluyorsun, Muhammed sarhoş iken ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın derken çok fazla portakal yemeyin mi demek istemiş?

Alkol derken hangi salağın aklına portakal gelir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sana bir soru sorayım: Kaç portakal yiyince sarhoş oluyorsun, Muhammed sarhoş iken ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın derken çok fazla portakal yemeyin mi demek istemiş?

Alkol derken hangi salağın aklına portakal gelir?

:lol:

Ah birde portakali bilseler... Portakal dan haberleri dahi yok gariplerin. :)

tarihinde cigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Atıyosun diyorum inanmıyorsun kızıyorsun, ama atıyosun.

Olanı tesbit var, akıl verme değil.Artı alkol,minimum miktarda. sağlığa faydalıdır,Aklı uyuşturup, bedene zarar veren bölümü haramdır.

Nahl 67

(Mekkî 70) Hurma ve üzüm gibi meyvelerden hem içki hem de güzel gıdalar edinirsiniz. İşte bunlarda da aklını kullanan kimseler için büyük bir ibret vardır.

Yani aklımızı uyuşturup bedenimize zarar vermeyen miktarda içebiliriz, sağol fetva için. Şimdi sıra miktarı belirlemeye geldi.

sana iki soru biraz beynin çalışsın.Portakalda alkol varmı.

portakalın yenilmesi haram mı.Bak sana dolu konuşma fırsatı iyi değerlendir.

Ben sana bir soru sorayım: Kaç portakal yiyince sarhoş oluyorsun, Muhammed sarhoş iken ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın derken çok fazla portakal yemeyin mi demek istemiş?

Alkol derken hangi salağın aklına portakal gelir?

Portakalda minumum miktarda alkol olduğunu, sağlığa faydalı olduğunu kabul ettin yani.Gerçi sen kabul ettiğini farketmedin de ben hatırlatayım dedim.

alkol haram değildir, aklı uyuşturup bedene zarar veren bölümü haramdır.Doğal yollarla ihtiyacımız olan alkolü alırız. Alkollü içki extradır .Aklını alır adamın, ama sana bişey olmaz,sende olmayan nasıl olsa.

tarihinde atılan2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Portakalda minumum miktarda alkol olduğunu, sağlığa faydalı olduğunu kabul ettin yani.Gerçi sen kabul ettiğini farketmedin de ben hatırlatayım dedim.

Kuran'da bahsedilen alkolün portakalda bulunan alkol olduğuna emin misin?

Hala soruma cevap vermedin, portakal yiyerek kaç kişinin sarhoş olduğunu gördün?

Kuran'da sarhoşken ne dediğiniz bilene kadar namaza yaklaşmayın derken fazla meyve tüketmeyin, sonra sarhoş olup namazı sakatlarsınız mı demek isteniyor?

Bu salakça iddiaya senden başka inanan var mı acaba?

alkol haram değildir, aklı uyuşturup bedene zarar veren bölümü haramdır.Doğal yollarla ihtiyacımız olan alkolü alırız.

Alkol haram olmadığına göre miktarını belirlemek kaldı o zaman.

Yani sana göre birisi aklını uyuşturup, bedenine zarar vermediği miktarda alkol alabilir.

Mesela birisi doğal yoldan almayı tercih etmeyip direk alkolün kendisini alabilir yani.

Peki bu miktar ne kadar? Bir kadeh, iki kadeh, üç kadeh?

Sen günde ne kadar tüketiyorsun?

Alkollü içki extradır .Aklını alır adamın, ama sana bişey olmaz,sende olmayan nasıl olsa.

Alkollü içki neden extra oluyor, mesela bir bira senin aklını alıyor mu? Gerçi sendeki akla bakarsak alması normal, sendeki aklı bir damla alkol bile alır ama biz normal sağlıklı birisinden bahsediyoruz şu anda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

BIrde söyle ayet var..

BAKARA 219 - Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz.

Isin icinde devamli inceden bir kiyak bulunmakta..Yani aba altindan sopa gösterilirken arkaya dönüp icki kadehi fondiplenmekte...Ayeti yazan isi biliyor ickiyi icince sapitmadan keyif ve alemini yapmakta ama maraba kismi ucuz ickiyi ac karnina icip icip camurlara yatip milleti rahatsiz etmekte. :)

Baska ne olabilir?

Ihtiyactan fazlasinin infak edilmesinin unutulmamasi ise takdire sayan.

tarihinde cigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da bahsedilen alkolün portakalda bulunan alkol olduğuna emin misin?

Hala soruma cevap vermedin, portakal yiyerek kaç kişinin sarhoş olduğunu gördün?

Kuran'da sarhoşken ne dediğiniz bilene kadar namaza yaklaşmayın derken fazla meyve tüketmeyin, sonra sarhoş olup namazı sakatlarsınız mı demek isteniyor?

Bu salakça iddiaya senden başka inanan var mı acaba?

Alkol haram olmadığına göre miktarını belirlemek kaldı o zaman.

Yani sana göre birisi aklını uyuşturup, bedenine zarar vermediği miktarda alkol alabilir.

Mesela birisi doğal yoldan almayı tercih etmeyip direk alkolün kendisini alabilir yani.

Peki bu miktar ne kadar? Bir kadeh, iki kadeh, üç kadeh?

Sen günde ne kadar tüketiyorsun?

Alkollü içki neden extra oluyor, mesela bir bira senin aklını alıyor mu? Gerçi sendeki akla bakarsak alması normal, sendeki aklı bir damla alkol bile alır ama biz normal sağlıklı birisinden bahsediyoruz şu anda.

salağa yatmak güzeldir böyle devam et.
Link to post
Sitelerde Paylaş

BIrde söyle ayet var..

BAKARA 219 - Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz.

Isin icinde devamli inceden bir kiyak bulunmakta..Yani aba altindan sopa gösterilirken arkaya dönüp icki kadehi fondiplenmekte...Ayeti yazan isi biliyor ickiyi icince sapitmadan keyif ve alemini yapmakta ama maraba kismi ucuz ickiyi ac karnina icip icip camurlara yatip milleti rahatsiz etmekte. :)

Baska ne olabilir?

Ihtiyactan fazlasinin infak edilmesinin unutulmamasi ise takdire sayan.

atmaya devam.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Maide/90. "Ey inananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz."

1. Abdurrahman b. Hamdan el-Adl, Ahmed b. Cafer b. Malik'ten, o Abdullah b. Ahmed b. Hanbel'den, o babasından, o Halef b. Velid'den, o İsrail'den, o Ebû İshak'tan, o Ebû Meysere'den, o da Ömer b. Hattab (r.a.)'dan bize şu rivayette bulundu:

"Ömer (r.a.): "Allah'ım, bize içki hakkında kalplerimize şifa (kanaat) bahşeden apaçık bir delil göster" diye duada bulundu da nihayet Bakara Sûresi'ndeki "sana içki ve kumardan sorarlar..." 219. âyeti indirildi. Bunun üzerine Ömer (r.a.) çağrılarak Rasulullah (s.a.v.) tarafından bu âyet kendisine okundu. Ömer (r.a) tekrar:

"Allah'ım, bize içki hakkında tam bir kanaat bahşeden bir delil göster" diye dua etti. Bu sefer Nisa Süresindeki "Ey iman edenler sizler, sarhoşlar iken namaza yaklaşmayın..." 43. âyeti nazil oldu. Ömer çağırılıp bu âyet kendisine okundu. Ömer yine Allah'ım, bize içki hakkında tam bir açık vahiy indir" diye niyazda bulundu. Bunun üzerine Maide: 5/90 âyeti nazil oldu. Ömer çağrılıp bu âyet kendisine okundu. Nihayet "Artık vaz geçtiniz değil mi?" kısmına âyet gelince, Ömer: "Vaz geçtik ya Rab" dedi."

Yasak edilmesinden önce içki içilmesi sebebiyle Rasulullah (s.a.v.)'ın çirkin bulup, hoş karşılamadığı bazı hadiseler meydana gelmişti. Bu hoş olmayan hadiselerden birisi de Ali b. Ebî Talib'le, Hamza'nın şu gelecek olan kıssalarıdır:

2. Muhammed b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya, Ebû Bekr b. Ebî Halid'den, o Yusuf b. Musa Mervezî'den, o Ahmed b. Salih'ten, o Anbese'den, o Yusuf’tan, o İbn Şihab'dan, o Ali b. Hüseyn'den, o Hüseyn b. Ali'den bize haber verdiğine göre, Ali b. Ebî Talib şöyle demiştir:

"Bedir ganimetlerinden hisseme düşen yetişkin bir devem vardı. Rasulullah (s.a.v.), Humus'tan bana yetişkin bir deve daha vermişti. Rasulullah (s.a.v.)'in kızı Fatıma ile evlenmek istediğimde, Benî Kaynuka Yahudileri'nden bir kuyumcu ile, izhîr getirmemiz için benimle yola çıkması hususunda sözleştik. Amacım, bu izhîr otlarını kuyumculara satıp düğün yemeğine yardım etmekti. Derken, ben develerimi Ensar'dan bir adamın odası­nın yanına çöktürmüş, bu iki devem için semer, çuval ve iplerden gerekli olan malzeme­leri tedarik ediyordum. Develerimin yanına döndüğümde bir de ne göreyim! Develerimin hörgüçleri kesilmiş, böğürleri yarılmış, ciğerlerinin bir kısmı da alınmıştı. Artık bu manzarayı görünce gözlerime hakim olamadım ve ağladım.

"Bu işi kim yaptı?" dedim.

"Hamza b. Abdulmuttalib yaptı" dediler. Meğer Hamza, Ensar'dan birisinin evinde, bir cariyenin şarkıları arasında işret alemine dalmış. Cariye şarkılarında şunları söylüyordu:

"Hey Hamza! şu semiz develere bak. Avluya bağlanmışlar. Bıçağı onların şah damarlarına yerleştir de onları kana boya Hamza. O develerin parça parça etlerinden, kızgın taş üzerinde kızartılmış kebap yedir bize. Zira sen ey Ebû Umare, üzerimizden za­rar ve belanın kaldırılmasını kendisinden umduğumuz kimsesin."

Bu tahrik edici mısraları dinleyen Hamza, derhal sıçrayıp kılıcı aldı ve aynı anda iki devenin hörgüçlerini kesip böğürlerini yardı ve karaciğerlerinden bir miktar aldı.

Bunun üzerine ben, derhal gidip Rasulullah'ın huzuruna çıktım. Yanında Zeyd b. Harise vardı. Rasulullah (s.a.v.) gelmemin sebebini anladı da:

"Sana ne oluyor?" buyurdu. Dedim ki:

"Ey Allah'ın Rasulü, ben bugünkü gün gibi bir gün görmedim. Hamza, deve­lerime hücum edip hörgüçlerini kesti, böğürlerini yardı. İşte bakınız şu evde içki içen­lerle beraber bulunuyor."

Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) ridasını istetti. Sonra da yürümeye koyuldu. Ben ve Zeyd b. Harise de kendisini takib ettik. Hamza'nın, içinde bulunduğu eve gelince izin istedi. Kendisine izin verildi. Baktı ki içki içiyorlar. Rasulullah (s.a.v.) Hamza'yı, işle­diği fiil hakkında kınamaya başladı. O vakit Hamza, sarhoş, gözleri kızarmış bir vaziyet­teydi. Hamza önce Rasulullah (s.a.v.)'a baktı, sonra bakışlarını yukarılara çevirdi ve Rasulullah (s.a.v.)'ın dizine baktı. Sonra tekrar yukarılara baktı, ardından Rasulullah (s.a.v.)'in yüzüne bakıp sonra da:

"Siz, babamın köleleri değil misiniz?" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.), onun sarhoş olduğunu anladı da derhal izinin üzerine dönüp geri geri giderek dışan çıktı, biz de beraber çıktık."

Bu hadisi Buhari, Ahmed b. Salih'ten rivayet etmiştir, Bu kıssa, içkiyi haram kı­lan âyetin inmesini gerektiren sebepler cümlesindendir.

Ömer istiyor, Muhammed yerine getiriyor, Ömer istemese Muhammed'in aklına bile gelmeyecek içkinin zararlı olduğu ve yasaklanması gerektiği.

Yeri gelmişken aşağıdaki ayetin de nasıl yazıldığını belirtmezsek olmaz. Özürlü olanlar yatıp kalkıp İbn Ümmi Mektum adlı kişiye dua etsinler, o olmasaydı Muhammed onları bile savaşa postalalacakmış. İbn Ümmi Mektum bile Muhammed'den daha ileri görüşlü imiş.

Nisa/95. "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir."

1- Ebû Osman Said b, Muhammed el-Adl, dedesinden, o Muhammed b. İshak es-Serrac'dan, o Muhammed b. Humeyd er-Razi'den, o Seleme b. Fadl'dan, o Muhammed b. İshak'tan, o Zührî'den, o Sehl b. Sa'd'dan, o Mervan b. Hakem'den, o da Zeyd b. Sabit'ten bize şu rivayette bulundu:

"Bu âyet nazil olduğu vakit ben, Peygamber (s.a.v.)'in yanında idim. Ayet-i keri­mede "Mazeretli olanlar" kısmı zikrolunmamıştı. Bu yüzden İbn Ümmi Mektum dedi ki:

"Ben göremeyen, kör birisiyim. Nasıl olacak peki?" Bunun üzerine Hz. Peygamber'i oturduğu yerde vahiy bürüdü, Rasulullah (s.a.v.) benim dizime yaslanmıştı. Hayatım, kud­ret elinde olan Allah'a yemin ederim ki baldırıma bir ağırlık çöktü. Hatta baldırımı kül ufak edeceğinden korktum. Sonra Rasuîullah (s.a.v.) açılıp kendine geldi ve âyet-i kerimeyi "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." şeklinde yaz diye bana emreti. Ben de âyeti o şekilde yazdım."

Bu hadisi Buhari, İsmail b. Abdillah'tan, o İbrahim b. Sa'd'dan, o Salih'ten, Salih ise Zührî tarikinden rivayet etmiştir.

2- Muhammed b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya, Muhammed b. Cafer b. Matar'dan, o Ebû Halife'den, o Ebu'l-Velid'den, o Şu'be'den, o da Ebû İshak'tan, Bera'nın şöyle dediğini işitmiş olduğunu bize haber verdi;

"Bu âyet nazil olunca Rasulullah (s.a.v.) Zeyd'i çağırdı. O da bir kürek kemiği ge­tirip bu âyeti yazdı. Bunun üzerine (âyette özürlü olanlar zikroiunmadığı için) İbn Ümmi Mektum özrünü şikâyet etti. Bu sebebe binaen "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." şeklinde nazil oldu."

Bu hadisi Buhari, Ebu'l-Velid'den, Müslim, Bündar'dan, o ise Gunder tarikinden, her iki ravi silsilesi de Şu'be'den rivayet etmişlerdir.

3- İsmail b. Ebu'I-Kasım Nasrabazî, İsmail b. Necid'den, o Muhammed b. Abdus'tan, o Ali b. Ca'd'dan, o Züheyr'den, o Ebû İshak'tan, o da Bera'dan Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu bize haber verdi;

"Bana Zeyd'i çağır ve ona kürek kemiği, okka (yahut tahta) getirmesini söyle" buyurdu, Yine buyurdu ki: "Benim için "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." âyetini yaz." Zannediyorum, "Allah yolunda cihad edenler." kısmını da yazdırdı. Bunun üzerine İbn Ümm-i Mek-tum:

"Ey Allah'ın Rasulü, gözlerimde özür var" dedi. Kendisi oradan ayrılmadan önce âyetin "özürlüler müstesna" kısmı nazil oldu."

Bu hadisi Buhari, Muhammed b. Yusuf tan, o da İsrail'den, o ise Ebû İshak tarikyle rivayet etmiştir.

4- Berâe'den (r.a.) Buhârî rivayet etti. Berâe (r.a.): Nisa: 4/95 âyeti inince, Nebî Aleyhisselâm:

-Falanı çağır, buyurdu. O, yanında divitler, levh veya ketf ile geldi. Aleyhisselâm ona:

"Mü'minler'den oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." diye yaz, buyurdu. Nebî Aleyhisselâm'ın arkasında İbnu Ümmü Mektûm vardı.

Ümmü Mektûm:

-Ey Allah'ın Rasülü ben sakatım, dedi. Ayetin yerine, "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." âyeti indi, dedi.

Buhârî ve başkası Zeyd İbni Sâbit'in hadisinden rivayet etti. Taberânî, Zeyd İbni Erkam hadisinden, İbnu Hıbbân Feltân İbni Âsım'ın hadisinden bunun benzerini rivayet etti.

Tirmizî bunun benzerini İbnu Abbas hadisinden rivayet etti. Bu hadiste Abdullah İbni Cahş ve İbnu Ümmü Mektûm:

-Biz Âmâyız, dediler diye zikredildi.

Onların hadisleri Tercüman'ı Kur'an’da sevk edildi. İbnu Cerîr yanında bunun benzerleri, bir çok tarikten mürsel olarak vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...