Jump to content

Bir ateistin istiklal marşi karsisindaki tutumu


Recommended Posts

Ateist parti üyesi birisinin düsüncelerinin birilerine aykiri gelmekte oldugunu cok iyi biliyorum...Degisime gelisime herkes acik olmalidir...Kimseye hakaret küfür etmedim etmiyecegim...Neden özür dileyecek misim?

Düsüncelerimi özgürce ifade etmekteyim...Ne tribünü deli kiz? BIrde tribün cikartti.

Anayasa ilk 5 maddesi süper bir sekilde düsunülüp yazildi videosu yapildi her tarafa gönderilmekte... TBMM baskanindan anayasa komisyonu üyelerine yazarlara kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 426
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bunlar senin düşüncelerin ve inancın. Paylaşmıyorum. Ayrıca çok da itici buluyorum.

İstediğine inan.. Umurumuzda değil.. Durup dururken bayrak konusunu tartışmak neden? Nerenize ne battı?

Bayrak konusunu tartışabiliriz yeri gelirse. Yeri mi geldi?

Herşeyi neden tartışalım. Deli miyiz? Herşey zamanında, yeri gelince tartışılır. Sizin keyfinize göre mi tartışacağız.

Biz tartışılmasın demiyoruz. Zaten sizin düşünce ve inançlarınızı çok itici bulmakla beraber onları tolere ediyoruz. Bu da bir dereceye kadar tartışma değil mi?

Burada her türlü sapıklığı gördük ve çoğuna da izin veriyoruz. Bu yetmiyor mu?

Aslında ben sizin kendinizi bu şekilde belirtmenizden çok memnunum. Tanışmış olduk..

İstediğim şeyi biliyorum. İnanma alışkanlığımı bıraktım. Bayrağı tartışan yok. Kapsamını çarpıtan insanlar var sizin gibi. Bayrağın tanımım bellidir. Onu zaten tartışamazsın. Bir millet bilincini temsil ediyor. Kültürümüz ve dilimizin simgesi. Ancak onu bir dinle, bir ırkla veya zümre ile ifade edemezsiniz. Dilimizdeki arapça ifadelerin çıkarılmasına karşı olduğum gibi Rumca ifadelerin de çıkarılmasına karşıyım. Bunlar kültürümüzü kaynağı orta asyada olmayan şeylerdi. Nedir bu bayrak takıntısı anlamıyorum. Bayrak insanı temsil edemedikten sonra şekline veya rengine takılmanın anlamı nedir? Anayasa bile sosyal devlet diyor. İnsanı göz ardı edilmiş bir ülkede bayrak kimin umrunda? Militan devlet bireyi ve toplumu hiçe sayıp bu organizmayı devam ettirmeye çalışıyor. Kaç tane kurban verildi anlamsız bir PKK saçmalığına.

Ama bayrak o zaman da aynıydı. Bugün de aynı. Sadece içeriği değişti ve zenginleşti. Buna bir isim takıp faşist olmak anlamsızdır. Faşizm şekilcilik demektir. Kürt sorunu varmış da onu konuşmalıymışız? Kürt sorunu niye var arkadaş? Adamlar keyfinden mi dağa çıkıyor? İyi ki başkaları da yapmıyor bunu. Aleviler de çıksaydı dağa.Sen millet bilincine adamları dahil edemiyorsun. İşte millet tanımı diyorsun. İşinize gelirse.

Kendini çok mu milliyetçi sanıyorsun? Şimdi sen ben atartürk milliyetçisiyim de dersin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özerk mahkeme degil özerk bagimsiz yargi sistemi...

Gercekten bagimsiz yarginin olabilmesi icin saglam bir alt yapi gerekmektedir... Bunun temin edilebilmesi icin Hakimler, Yargiclarin özerk birde savcilarin özerk yapilanmalari olur. Yani ayri iki özerk yapilanma... Adalet bakanligi mahkemeleri, salonlari, hapsihaneleri sistemi koordine eder.

Avukatlar zaten bagimsiz calisirlar fakat parasi olmayan insanlara sistem avukat temin eder. Aslinda avukati insanlar bulur avukat diger islemleri halleder. Bunun olabilmesi icin gelirin ibrazi ve ve hukuk yardim bürolarindan belge alinmalidir.

Bagimsiz yarginin olabilmesi icinde gercek laik bir sisteme gereksinim vardir. Türkiye'de ki gibi hakimler savcilarin birlikte oldugu yapilanmalar bagimsiz degillerdir olamazlar. Kaldi ki adalet bakanligina sistem olarak baglidirlar... Mahkemelerin yani durusmalarin hakimlerini, savcilarini kendi sistemleri belirler. Bu bir oto kontrol sitemidir. Hangi düsüncede olursa olsun yönetimin basina gelen parti sisteme asla müdahelede bulunmaya dahi yeltenemez.

Bagimsiz yargi sisteminin yani özerk yapilanmalarin ne oldugu Türkiye hukukculari tarafindan bilinmekte diye düsünüyorum bilinmemesi imkansiz fakat dillendirilmemektedir.

tarihinde cigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Özerk mahkeme degil özerk bagimsiz yargi sistemi...

Gercekten bagimsiz yarginin olabilmesi icin saglam bir alt yapi gerekmektedir... Bunun temin edilebilmesi icin Hakimler, Yargiclarin özerk birde savcilarin özerk yapilanmalari olur. Yani ayri iki özerk yapilanma... Adalet bakanligi mahkemeleri, salonlari, hapsihaneleri sistemi koordine eder.

Avukatlar zaten bagimsiz calisirlar fakat parasi olmayan insanlara sistem avukat temin eder. Aslinda avukati insanlar bulur avukat diger islemleri halleder. Bunun olabilmesi icin gelirin ibrazi ve ve hukuk yardim bürolarindan belge alinmalidir.

Bagimsiz yarginin olabilmesi icinde gercek laik bir sisteme gereksinim vardir. Türkiye'de ki gibi hakimler savcilarin birlikte oldugu yapilanmalar bagimsiz degillerdir olamazlar. Kaldi ki adalet bakanligina sistem olarak baglidirlar... Mahkemelerin yani durusmalarin hakimlerini, savcilarini kendi sistemleri belirler. Bu bir oto kontrol sitemidir. Hangi düsüncede olursa olsun yönetimin basina gelen parti sisteme asla müdahelede bulunmaya dahi yeltenemez.

Bagimsiz yargi sisteminin yani özerk yapilanmalarin ne oldugu Türkiye hukukculari tarafindan bilinmekte diye düsünüyorum bilinmemesi imkansiz fakat dillendirilmemektedir.

atamalardan dolayı sıkıntı olabilir vardır , ama adalet bakanlığını devreden çíkarıp özerklik nasıl olur?

gayet sıkıntılı bir durum ortaya çıkar gibi geliyor.

yoksa yargı bağımsızdır,bağımsız olmalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

atamalardan dolayı sıkıntı olabilir vardır , ama adalet bakanlığını devreden çíkarıp özerklik nasıl olur?

gayet sıkıntılı bir durum ortaya çıkar gibi geliyor.

yoksa yargı bağımsızdır,bağımsız olmalıdır.

Yönetimler degisip farkli görüslerde siyasi partiler geldiginde hukuk sistemine bir sey olmamali... Onun icin adalet bakanligi atamalara, mahkemelere hakim ve savci tayin etmeye karisamaz...Böyle bir sistemde siyasi görüslerin söz konusu olma ihtimali yoktur.

Ayni sekilde polisinde icinde rekabet ve oto kontrol sistemi olmalidir. Fakat bunun olabilmesi icin yerel yönetimlerin daha fazla söz haklarinin olmasi devletin kücülmesi gerekmektedir. Aslinda örnekler oldukca bol fakat Türkiye'nin siyasetcileri ve bürokratlari yapistiklari imtiyazlari birakmamak icin her türlü engeller cikartmaktadirlar.

Siyasi partiler ve secim yasalarini bile degistirmeye yanasmayan bir meclis var.Aslinda cok basit anlasmalar ve uygulamalar ile Türkiye'nin gerginliginin, problemlerinin cogunun cözülebilecegi bilinmekte ama insanlari kutuplastirma ve gerginlik politikalarinda israr edilmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yönetimler degisip farkli görüslerde siyasi partiler geldiginde hukuk sistemine bir sey olmamali... Onun icin adalet bakanligi atamalara, mahkemelere hakim ve savci tayin etmeye karisamaz...Böyle bir sistemde siyasi görüslerin söz konusu olma ihtimali yoktur.

Ayni sekilde polisinde icinde rekabet ve oto kontrol sistemi olmalidir. Fakat bunun olabilmesi icin yerel yönetimlerin daha fazla söz haklarinin olmasi devletin kücülmesi gerekmektedir. Aslinda örnekler oldukca bol fakat Türkiye'nin siyasetcileri ve bürokratlari yapistiklari imtiyazlari birakmamak icin her türlü engeller cikartmaktadirlar.

Siyasi partiler ve secim yasalarini bile degistirmeye yanasmayan bir meclis var.Aslinda cok basit anlasmalar ve uygulamalar ile Türkiye'nin gerginliginin, problemlerinin cogunun cözülebilecegi bilinmekte ama insanlari kutuplastirma ve gerginlik politikalarinda israr edilmektedir.

iyi güzel söylüyorsun da, mekanizmanın zaten denetleme süreçleri var.bu yapı düzenlenmeli ve/veya iyileştirilmeli ,korunmalı.

özerklik deyince işler karışıyor.atamaların liyakata göre yapılmasında hemfikiriz zaten.

yerel yönetimler konusu ayrı bir başlık ister..

esas konudan uzaklaşmayalım.

gönül isterdiki istiklal marşı farklı olsaydi, ama degil.alışıldık haliyle beni açikçasi rahatsiz etmiyor.

çünkü gündelik hayatima direk bir etkisi yok.

günümüz iktidarinin bunu kullanmasindan yola çikarsak,değışince baska iktidar da onu farkli kullanirsa

menfi ya da müsbet, gene mi değiştirilecek.

oysa bizim önceliklerimizin farkli olmasi gerek.demokrasi,insan haklari,özgürlükler gibi..

hollanda da oldugu gibi o zaman kimse marştan rahatsiz da olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizim Türk halkı olarak en büyük hatamız kendi bazı geleneklerimize ihanet etmemiz.

Onları değiştirmeye, düzeltmeye, yenilemeye çalışmamız.

Bunun bence nedeni aşağılık duyguları içinde olmamız..

Son 300 yıl içinde çok az savaş kazandık. Çok sayıda savaş kaybettik.

Onur ve gururumuzu kaybettik. Kurtuluş savaşlarında ve Çanakkale'de onları biraz olsun kazandık.

İstiklal marşımız o zaferi simgeliyor.

Bir zafer kazanınca daha önce ne kadar aşağı durumlara düştüğümüzü unuttuk.

Halkımız zafer bekliyordu geçen yüzyılın başında..

Halkımıza zafer tadını taddırdık. Ama unuttuk o epik zamanları, başarıları..

Kendimizi ne kadar aşağı hissettiğimizi de unuttuk. Bir şiire bu kadar tutulmamızın nedeni bu..

Nankörüz Türk insanı olarak. Çok nankörüz hem de. Ahlaksızız.

Diğer ülkeler bakın. Bizi yenen ve yendiğimiz İngiltereye bakın. Gelenek ve göreneklerine bakın.

Adamlar yüzlerce yıl ötede yaşıyorlar. Bütün geleneklerini koruyorlar. Herşeylerini koruyorlar. Biz 80 yıl zor durduk bir milli marşla..

Burada bayrağımızı ve milli marşımızı eleştirenler ve kötüleyenler için yazıyorum bunları..

Aşağılık duygularından kurtarsınlar kendilerini..

Birçok ülkenin yapamadığını başardık aslında..

Almanya bile bizim kadar özgür ve bağımsız bir ülke değil. Bizim kadar özgür ve bağımsız olmayan çok ülke var.

Ama onların bile bizdeki aşağılık duygularını hissettiklerini sanmıyorum.

Türk olmanın gurur ve onurunu tadamayanlara acıyorum.

Ama bu Türk milliyetçiliğinin Atatürk milliyetçiliği olduğunu da hatırlatıyorum.

Ben bütün halkımız için mücadele ederim. Onları severim. Onların esenliğini isterim. Bizim sorunlarımız varken diğer halklar beni hiç ilgilendirmiyor.

Önce biz.. Benim milliyetçilik anlayışım budur..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizim Türk halkı olarak en büyük hatamız kendi bazı geleneklerimize ihanet etmemiz.

Onları değiştirmeye, düzeltmeye, yenilemeye çalışmamız.

Bunun bence nedeni aşağılık duyguları içinde olmamız..

Son 300 yıl içinde çok az savaş kazandık. Çok sayıda savaş kaybettik.

Onur ve gururumuzu kaybettik. Kurtuluş savaşlarında ve Çanakkale'de onları biraz olsun kazandık.

İstiklal marşımız o zaferi simgeliyor.

Bir zafer kazanınca daha önce ne kadar aşağı durumlara düştüğümüzü unuttuk.

Halkımız zafer bekliyordu geçen yüzyılın başında..

Halkımıza zafer tadını taddırdık. Ama unuttuk o epik zamanları, başarıları..

Kendimizi ne kadar aşağı hissettiğimizi de unuttuk. Bir şiire bu kadar tutulmamızın nedeni bu..

Nankörüz Türk insanı olarak. Çok nankörüz hem de. Ahlaksızız.

Diğer ülkeler bakın. Bizi yenen ve yendiğimiz İngiltereye bakın. Gelenek ve göreneklerine bakın.

Adamlar yüzlerce yıl ötede yaşıyorlar. Bütün geleneklerini koruyorlar. Herşeylerini koruyorlar. Biz 80 yıl zor durduk bir milli marşla..

Burada bayrağımızı ve milli marşımızı eleştirenler ve kötüleyenler için yazıyorum bunları..

Aşağılık duygularından kurtarsınlar kendilerini..

Birçok ülkenin yapamadığını başardık aslında..

Almanya bile bizim kadar özgür ve bağımsız bir ülke değil. Bizim kadar özgür ve bağımsız olmayan çok ülke var.

Ama onların bile bizdeki aşağılık duygularını hissettiklerini sanmıyorum.

Türk olmanın gurur ve onurunu tadamayanlara acıyorum.

Ama bu Türk milliyetçiliğinin Atatürk milliyetçiliği olduğunu da hatırlatıyorum.

Ben bütün halkımız için mücadele ederim. Onları severim. Onların esenliğini isterim. Bizim sorunlarımız varken diğer halklar beni hiç ilgilendirmiyor.

Önce biz.. Benim milliyetçilik anlayışım budur..

İngiltereyi falan yenmedik. Biraz tarih öğren. Konu en basından beri ne bayrakla ne de marşla ilgiliydi. Konu insanların bu degerleri hep kendilerine doğru cekistirip öyle algılaması. Türkiye'yi İngiltere ile kiyaslayamazsin. Bin yılı aşkın süredir Türk kültürü tüm dunyayı gezmiştir. 80 yıldır tahammül edilemeyen tek şey statükocu yaklaşımlardır. Dediğim dedik millet anlayışı ile kimse bir yere gelemedi 80 yıldır. Biz millet olamadık. O yüzden herkes bir tarafta. Hükumet veya devlet bile en temel değer denilen konularda tartisabiliyor. Çünkü yerine oturmamış taşlar ve ihmal edilmiş halklar ve kesimler var bu ülkede. Çok sesli bir millet olmakla tarihi boyunca çok sesliliği coğrafi olarak hiç yasamamış ingiltereyi kıyaslaman tarih bilgini gösteriyor.

Ayrıca gurur duymak aptallik göstergesidir. Ülkesini seven insan mutlu olur. Çünkü mutluluk bilinçli bir eylemdir. Gurur ise aşırılığın ve abartının hakim olduğu bur duygudur. Akıllı insan gurur duygusunun yıkıcılığının bilincindedir. Tarih bize gösteriyor ki büyük devletleri yıkan hep gurur olmuştur. Roma'yı parçalayan gururdu. Osmanlıyı yıkıma sürükleyen de aynı gereksiz ve aptal gururuydu. Tarih bilmeyen millet olmamız bir yana tarih bilinci de olmayan bir milletiz. Tarihi sürekli gurur duyulması gereken bir konu saniyoruz. Herseyden gurur duyuyoruz. Osmanlı'ya küfrederek cumhuriyeti kuranlar şimdi de Osmanlı ile gurur duyarcasina tarih kitapları yazıyorlar. Kimsenin osmanlıyı her yönü ile göstermeye cesareti yok. Bugün de Türkiye tarihi ile gurur duyuluyor. Çanakkalede ne hallere düştüğümüzden ders ve bir bilinç alacağımız yerde içi boş bir gururdan söz ediyorlar. Aynı durum Sarıkamış için de geçerli. Bu hatalı yaklaşım bugün de hatalarımızı eleştirmek için bize engel oluyor. Tarih bilinci çok şey demek.

tarihinde Cuvcuv 2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca gurur duymak aptallik göstergesidir. Ülkesini seven insan mutlu olur. Çünkü mutluluk bilinçli bir eylemdir. Gurur ise aşırılığın ve abartının hakim olduğu bur duygudur. Akıllı insan gurur duygusunun yıkıcılığının bilincindedir.

Sen bırak bu konuları, git kendine hastalıklar kategorisinden yeni hastalıklar seç beğen. Hadi çocuğum. Ablaların abilerin ilgilenip fikir yürüteceği konular bunlar.

Tüm dünyanın sözettiği, örnek aldığı, çoğu zaman şaşkınlık ve hayranlıkla ağzının açık kaldığı müthiş bir başarısı var bu ülkenin. Üzerinden daha 100 yıl geçmemiş, canlı tanıkları hala aramızda dolaşan muhteşem bir başarıdır bu. Dünyada bir örneği daha bulunmayan, direkt halkın verdiği bağımsızlık mücadelesi.

Bizlerin bundan gurur duyması ve sahiplenmesi kadar doğal bir şey olamaz. Ancak senin gibi özenti, snob, cahil, akıl hastası olmayı övünç nedeni zanneden reziller anlamaz. Sen bu hastalıklı yanınla gurur duy, geri kalanı ablalara abilere bırak. Hadi yavrucum. Ya da istersen bir ara talep et, sana gurur duygusunun ne olduğunu anlatayım, eğer vaktim ve isteğim olursa.

Orada bu züppe ve her şeyi küçümseyen tavrının aslında kendinle gurur duyacak bir nedenin, bir başarının bulunmamasıyla direkt ilgisi olduğunu, bunu eşekler gibi bildiğin için kaldıramayıp suçu hastalığa yüklemek nedeniyle kendine akıl hastalığı seçmeye bile kalktığını vs vs göreceksin. Çok önemli, çok gerekli bir duygudur gurur duygusu. Öğrenmen lazım.

Ama dediğim gibi, paşa gönlüm isterse anlatırım, şimdilik bu kadarı yeter sana.

Devam edersen devam edeceğim. Herkes susuyor, ben mesela 8-9 gündür uğramıyordum ve baktım ki iki kişi bir olup ne kadar cahilce zırvalık varsa sağa sola saldırarak dökünmüşünüz..

E sıkmış ama.. Sen tut kendi yanlış psikolojik analizlerin üzerinden gurur duymak meselesini çarpıt, aşağıla... Bir de milleti kovuyor züppe...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İngiltereyi falan yenmedik. Biraz tarih öğren. Konu en basından beri ne bayrakla ne de marşla ilgiliydi. Konu insanların bu degerleri hep kendilerine doğru cekistirip öyle algılaması. Türkiye'yi İngiltere ile kiyaslayamazsin. Bin yılı aşkın süredir Türk kültürü tüm dunyayı gezmiştir. 80 yıldır tahammül edilemeyen tek şey statükocu yaklaşımlardır. Dediğim dedik millet anlayışı ile kimse bir yere gelemedi 80 yıldır. Biz millet olamadık. O yüzden herkes bir tarafta. Hükumet veya devlet bile en temel değer denilen konularda tartisabiliyor. Çünkü yerine oturmamış taşlar ve ihmal edilmiş halklar ve kesimler var bu ülkede. Çok sesli bir millet olmakla tarihi boyunca çok sesliliği coğrafi olarak hiç yasamamış ingiltereyi kıyaslaman tarih bilgini gösteriyor.

Ayrıca gurur duymak aptallik göstergesidir. Ülkesini seven insan mutlu olur. Çünkü mutluluk bilinçli bir eylemdir. Gurur ise aşırılığın ve abartının hakim olduğu bur duygudur. Akıllı insan gurur duygusunun yıkıcılığının bilincindedir. Tarih bize gösteriyor ki büyük devletleri yıkan hep gurur olmuştur. Roma'yı parçalayan gururdu. Osmanlıyı yıkıma sürükleyen de aynı gereksiz ve aptal gururuydu. Tarih bilmeyen millet olmamız bir yana tarih bilinci de olmayan bir milletiz. Tarihi sürekli gurur duyulması gereken bir konu saniyoruz. Herseyden gurur duyuyoruz. Osmanlı'ya küfrederek cumhuriyeti kuranlar şimdi de Osmanlı ile gurur duyarcasina tarih kitapları yazıyorlar. Kimsenin osmanlıyı her yönü ile göstermeye cesareti yok. Bugün de Türkiye tarihi ile gurur duyuluyor. Çanakkalede ne hallere düştüğümüzden ders ve bir bilinç alacağımız yerde içi boş bir gururdan söz ediyorlar. Aynı durum Sarıkamış için de geçerli. Bu hatalı yaklaşım bugün de hatalarımızı eleştirmek için bize engel oluyor. Tarih bilinci çok şey demek.

kimmiş onlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bırak bu konuları, git kendine hastalıklar kategorisinden yeni hastalıklar seç beğen. Hadi çocuğum. Ablaların abilerin ilgilenip fikir yürüteceği konular bunlar.

Tüm dünyanın sözettiği, örnek aldığı, çoğu zaman şaşkınlık ve hayranlıkla ağzının açık kaldığı müthiş bir başarısı var bu ülkenin. Üzerinden daha 100 yıl geçmemiş, canlı tanıkları hala aramızda dolaşan muhteşem bir başarıdır bu. Dünyada bir örneği daha bulunmayan, direkt halkın verdiği bağımsızlık mücadelesi.

Bizlerin bundan gurur duyması ve sahiplenmesi kadar doğal bir şey olamaz. Ancak senin gibi özenti, snob, cahil, akıl hastası olmayı övünç nedeni zanneden reziller anlamaz. Sen bu hastalıklı yanınla gurur duy, geri kalanı ablalara abilere bırak. Hadi yavrucum. Ya da istersen bir ara talep et, sana gurur duygusunun ne olduğunu anlatayım, eğer vaktim ve isteğim olursa.

Orada bu züppe ve her şeyi küçümseyen tavrının aslında kendinle gurur duyacak bir nedenin, bir başarının bulunmamasıyla direkt ilgisi olduğunu, bunu eşekler gibi bildiğin için kaldıramayıp suçu hastalığa yüklemek nedeniyle kendine akıl hastalığı seçmeye bile kalktığını vs vs göreceksin. Çok önemli, çok gerekli bir duygudur gurur duygusu. Öğrenmen lazım.

Ama dediğim gibi, paşa gönlüm isterse anlatırım, şimdilik bu kadarı yeter sana.

Devam edersen devam edeceğim. Herkes susuyor, ben mesela 8-9 gündür uğramıyordum ve baktım ki iki kişi bir olup ne kadar cahilce zırvalık varsa sağa sola saldırarak dökünmüşünüz..

E sıkmış ama.. Sen tut kendi yanlış psikolojik analizlerin üzerinden gurur duymak meselesini çarpıt, aşağıla... Bir de milleti kovuyor züppe...

Söylediklerim hiçbir kelimesinde kişisel bir ifade yok. Ancak senin bir tarafın şişmiş gibi saldırgan yorumların var? Ne oldu? Senin gibi adamlar böyle seviye eleştirilerden anlamaz zaten. Söylediklerinin zavallı iç dunyanın ifadeleri olduğunu daha önceki tartışmalardan anlamıştım zaten. Aydın olmak biraz zuppe olmayı gerektiriyor. Bazen düşüncelerinde yalnız kaliyor insan senin gurur takımının cogunlukta olduğu ortamlarda. Kişisel olarak ne başardığımın veya başarmadigimin konuyla zerre alakası yok ama seni tanıyorum. İcindeki zavallı kişiliği her konuya kusuyorsun.

Düşüncelerim yanlış bile olsa sin bana bu sekilde konuşman bunları ispatlamanı gerektiriyor yoksa kibarca bu siteden senin gibi zavallı iftiracılar her zaman şutlanıyor. Söylediklerimde hiç de saga sola saldırma yok. Fikirlerim bunlar. Gayet de kibarca yazmışım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana attıgı hakaret ve iftiraları ispatlamadığı taktirde xuser denen zavallı küfürbazın siteden atılmasını istiyorum. Bunu hem buraya hem de şikayet panosunda yayınlıyorum.

tarihinde Cuvcuv 2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

1919-1923 meclis açılış konuşmaları. O zaman milletvekilleri neler konuşmuşlar ilk mecliste biraz araştır bakalım. Tarihi ben mi öğreteceğim?

geçeceksin araştır laflarını.genel geçer kelamlarla cumhuriyetin kurucularına bok atmak bu kadar kolay değil.

varsa yanlışları dizersin, tartışmaya açarsın..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı yukarıdaki yazını okuyunca senin bu tür konulara girmemesi gereken biri olduğunu anlıyorum. Sen bilim forumuna geri don ve orda kal.

Bana attıgı hakaret ve iftiraları ispatlamadığı taktirde xuser denen zavallı küfürbazın siteden atılmasını istiyorum. Bunu hem buraya hem de şikayet panosunda yayınlıyorum.

+

Kardeşim git işine gücüne bak. Ne işin var burda? Saçma şeyler yazan adamın ne işi var burda? Sadece yazlanları okumak istiyorsan kal. Fikir üretmiyorsan saçma şeyler yazma. Bir tanesini attırdık yine başka adla geldi. Seni de atsalar bu niyetle başka bir isimle yine gelirsin. Önemli olan saçma yazılar yazdığını anlaman.

Senin gibilerin bu sitede bulunma hakkı yok. bildik teraneleri buraya yazmak için mi üye oluyorsunuz? Cahil aklınızla bir şeyler mi konuştuğunuzu sanıyorsunuz? Atılmanı istiyorum bu siteden. Fikir üretemeyen din kuklası insanların burada işi yok.

Bize ne yapılmasını isterdin? Çekinme söyle lütfen yani...

Ağzından çıkacak kararlar için sırada bekleşmekteyiz sir.

tarihinde Cariye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

geçeceksin araştır laflarını.genel geçer kelamlarla cumhuriyetin kurucularına bok atmak bu kadar kolay değil.

varsa yanlışları dizersin, tartışmaya açarsın..

Yahu ne bok atması. Tartışabilecek kadar tarih bilgin var mı? Akademisyen misin? Ben mi öyleyim. Elbette hayır. Osmanlı ile ilgili herkesin bir görüşü vardır. Milletvekillerinin de söyledikleri vardır. Sade vatandaş mantığıyla seninle ne tartışsam geri tepecektir. Osmanlı'ya muhalif olanlar keyiflerinden mi böyle yapıp Ankara ellerine gelip meclis kurdular? Mebusan meclisi üyeleri keyiflerinden mi istanbuldan kaçtılar? Haklarında padişah emriyle ölüm emirleri yayınlandı? Osmanlı'yı da Türkiyeyi de yüksek yerlerden indirip tartşmaya başlamadan adam olmazsınız. Siz gurur duymaya devam edin. Biz çok mükemmel bir milletiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...