Jump to content

evren nereye genişliyor ?


Recommended Posts

Evrenin genişlediği bir fikir sadece. Genişleyip genişlemediği bilinmiyor. Renkleri kırmızıya kayan galaksiler bize bu galaksilerin bizden her geçen gün uzaklaşıyor olduğunu gösteriyor. Çünkü yakın olduğunu bildiğimiz galaksilerin rengi yeşil ve mavi. Yakın olduğunu biliyoruz çünkü ışığı bize daha çabuk ulaşmış galaksiler. Gerçekte genişlemiyor olabilir. Belki sabit bir büyüklüğe sahiptir ve galaksiler içinde sürekli hareket ediyordur. Bu döngü belki milyarlarca yılda bir tekrar ediyor olabilir. Yani uazaklaşıp yakınlaşıyorlardır. Belki de bir sıra takip etmeksizin tüm madde evrende kaos biçiminde yol alıyordur. Biz bulunduğumuz noktadan sadece uzaklaştıklarını farkediyoruz. Evet bize göre uzaklaşıyor ama evrenin başka bir noktasındaki gözlemciler için yakınlaşıyor olabilir. Yani hiçbir şekilde big bang kesin bir şey değil. Tüm bu teori tümüyle galaksilerin bizden uzaklaştıklarını varsayarak geliştirildi. Bizden uzaklaşıyorsa acaba herşey mi birbirinden uzaklaşıyor tahmininde bulunuluyor sadece.

Evren hakkında henüz hiçbir şey bilmiyoruz. Evrenin dışını düşünmekse bu noktada anlamsız. Çünkü iç ve dış mantığı ile çözülemeyeceği kesin. Mutlaka dünyada algıladığımız anlamda bir mantıkla ne atmosfer dışını ne de evreni anlayabiliriz.

evrenin genişlemesi bir fikir değil gerçektir bunu kabul etmeyen ya çok büyük bir kanıta sahiptir ya da fizik bilgisi çok kötüdür.Genişleme üzerine yapılmış onca

deney ve denklemler varken tahmin demen bilgi eksikliğin olduğunu gösteriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 130
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

evrenin genişlemesi bir fikir değil gerçektir bunu kabul etmeyen ya çok büyük bir kanıta sahiptir ya da fizik bilgisi çok kötüdür.Genişleme üzerine yapılmış onca

deney ve denklemler varken tahmin demen bilgi eksikliğin olduğunu gösteriyor.

Bilimde kesinlik var mıdır? Bilimsel veriler özellikle gözlem imkanı düşük uzayın genişlemesi konusunda oldukça sınırlıyken kesinlik var denir mi? Tahmin edilen zaten bilimsel sonuçlar. Bir takım gözlem ve deneye dayalı sonuçlar. Hala gerçeklik ve kesinlik belirtiyorsunuz. Bu forumda herkes mi uzman arkadaş? Ne yöne gelişmiş sizin algılarınız? Sanki ben gerçek değildir dedim. Kesinlik bildiremez dedim. Uzayda yolumuzu bulmamızı sağlayan ışık aynı zaman da bizi engelleyen güçtür diyor bilim adamları. Bunu neye dayanarak söylüyorlar? Böyle bir bilim adamı var mı sizin gibi düşünen? Tamam evrenin genişlediğini bulduk bu bir gerçektir hadi herkes dağılsın mı diyorlar?

Tabi senin herkesten özel bir nedenin var bu genişleme olayına dair. Sen aynı zamanda bir müslümsün. İslamın modern versiyonunda big bang olayı çok yer tuttu hatta allahın ispatı diye söyleniyorlar o yüzden siz de sarıldınız bu big bange. Bilimi de inancınız gibi kesinlik olarak algılıyorsunuz. Bilim akan su gibidir. Üzerine yazı yazamazsın. Sürekli akar ve yolunu bulur.

tarihinde Cuvcuv 2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin genişleyip genişlemediği kesin değil ama bir yaşı olduğu kesin.

Evrenin yaşı 13.7 milyar yıl. Evren ister bir tekil noktadan genişlesin ister bugünkü şekliyle biranda oluşmuş olsun yinede 13.7 milyar yıl yaşında.

Eğer böyle olmasaydı çok daha uzun bir yaştan yada sonsuz bir yaştan bahsetseydik evrenimizin çoktan bünyesindeki hidrojen atomlarını yıldız fırınlarında tüketmiş ve derin bir karanlıkta kaybolmuş olurdu.

Saygılarımla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin genişleyip genişlemediği kesin değil ama bir yaşı olduğu kesin.

Evrenin yaşı 13.7 milyar yıl. Evren ister bir tekil noktadan genişlesin ister bugünkü şekliyle biranda oluşmuş olsun yinede 13.7 milyar yıl yaşında.

Eğer böyle olmasaydı çok daha uzun bir yaştan yada sonsuz bir yaştan bahsetseydik evrenimizin çoktan bünyesindeki hidrojen atomlarını yıldız fırınlarında tüketmiş ve derin bir karanlıkta kaybolmuş olurdu.

Saygılarımla.

Sayın hocam, gözlemlenebilir evren o yaşta. Yani gözlemleyebileceğimiz en uzaktaki ışığın kat ettiği mesafeye göre hesaplanıyor. Gerçekte daha yaşlı olabilir. Bildiğim kadarıyla böyledir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin genişlediği bir fikir sadece. Genişleyip genişlemediği bilinmiyor. Renkleri kırmızıya kayan galaksiler bize bu galaksilerin bizden her geçen gün uzaklaşıyor olduğunu gösteriyor. Çünkü yakın olduğunu bildiğimiz galaksilerin rengi yeşil ve mavi. Yakın olduğunu biliyoruz çünkü ışığı bize daha çabuk ulaşmış galaksiler. Gerçekte genişlemiyor olabilir. Belki sabit bir büyüklüğe sahiptir ve galaksiler içinde sürekli hareket ediyordur. Bu döngü belki milyarlarca yılda bir tekrar ediyor olabilir. Yani uazaklaşıp yakınlaşıyorlardır. Belki de bir sıra takip etmeksizin tüm madde evrende kaos biçiminde yol alıyordur. Biz bulunduğumuz noktadan sadece uzaklaştıklarını farkediyoruz. Evet bize göre uzaklaşıyor ama evrenin başka bir noktasındaki gözlemciler için yakınlaşıyor olabilir. Yani hiçbir şekilde big bang kesin bir şey değil. Tüm bu teori tümüyle galaksilerin bizden uzaklaştıklarını varsayarak geliştirildi. Bizden uzaklaşıyorsa acaba herşey mi birbirinden uzaklaşıyor tahmininde bulunuluyor sadece.

Evren hakkında henüz hiçbir şey bilmiyoruz. Evrenin dışını düşünmekse bu noktada anlamsız. Çünkü iç ve dış mantığı ile çözülemeyeceği kesin. Mutlaka dünyada algıladığımız anlamda bir mantıkla ne atmosfer dışını ne de evreni anlayabiliriz.

Bak yanlış biliyorsun evren genişliyor, gerçekten de genişliyor bütün bilim dergilerinde yazıyor bu artık bilimsel birşey yani, başlangıcı olan küçücük bir noktadan başlayan evrenin genişlememesi mümkün müdür? Genişliyor ve birgün evrenin sonu gelecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrenin genişlemesi bir fikir değil gerçektir bunu kabul etmeyen ya çok büyük bir kanıta sahiptir ya da fizik bilgisi çok kötüdür.Genişleme üzerine yapılmış onca

deney ve denklemler varken tahmin demen bilgi eksikliğin olduğunu gösteriyor.

Gerçek işte arkadaş söylemiş, bizim bundan sonra yapmamız gereken tek şey felsefedir, sonlu bir evrenden sonra başımıza neler gelecek onun felsefesini yapmak zorundayız

Link to post
Sitelerde Paylaş

evreni , anlatan güzel bir belgesel vardı , genişlikten ziyade evrenin içindeki galaksilerin aldığı şekil ve dizayn ile ilgiliydi, galaksilerin dağılış biçimindeki şekiller ve tahmin edilen uzay ın aslında sadece ışıklar ile açıklanandan çok daha komplike bir sistem olduğunu sadece küçük bir noktadan bakarak anlatıyordu.

netice şudur ki, uzay , hakkında bildiklerimiz aslında hiçbirşey bilmediğimizi gösteriyor , bir bebeğin dünyaya bakarken yorumu ne ise bilimin tahminleride bu bebeğin bakışıyla aynı.

uzay 13 milyar yaşında derken bile kesin bir bilgi yok, genişliyor derken bile , kırmızı rengi baz alıp, söylemler, aslında hiçbirşeyi bilmediğimizi gösteriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

evreni , anlatan güzel bir belgesel vardı , genişlikten ziyade evrenin içindeki galaksilerin aldığı şekil ve dizayn ile ilgiliydi, galaksilerin dağılış biçimindeki şekiller ve tahmin edilen uzay ın aslında sadece ışıklar ile açıklanandan çok daha komplike bir sistem olduğunu sadece küçük bir noktadan bakarak anlatıyordu.

netice şudur ki, uzay , hakkında bildiklerimiz aslında hiçbirşey bilmediğimizi gösteriyor , bir bebeğin dünyaya bakarken yorumu ne ise bilimin tahminleride bu bebeğin bakışıyla aynı.

uzay 13 milyar yaşında derken bile kesin bir bilgi yok, genişliyor derken bile , kırmızı rengi baz alıp, söylemler, aslında hiçbirşeyi bilmediğimizi gösteriyor.

Evrenin bir başlangıcı olmadığını düşünürsek de ayrı bir çıkmaza gireceğiz, başlangıçsız bir evrende başlangıcı olan bir hayat nasıl oluyor da var oluyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

evreni , anlatan güzel bir belgesel vardı , genişlikten ziyade evrenin içindeki galaksilerin aldığı şekil ve dizayn ile ilgiliydi, galaksilerin dağılış biçimindeki şekiller ve tahmin edilen uzay ın aslında sadece ışıklar ile açıklanandan çok daha komplike bir sistem olduğunu sadece küçük bir noktadan bakarak anlatıyordu.

netice şudur ki, uzay , hakkında bildiklerimiz aslında hiçbirşey bilmediğimizi gösteriyor , bir bebeğin dünyaya bakarken yorumu ne ise bilimin tahminleride bu bebeğin bakışıyla aynı.

uzay 13 milyar yaşında derken bile kesin bir bilgi yok, genişliyor derken bile , kırmızı rengi baz alıp, söylemler, aslında hiçbirşeyi bilmediğimizi gösteriyor.

Arkadaşım ben bu zaman kavramına bir türlü inanamıyorum, bing bang ile enerjinin her tarafa yayıldığına maddeyi oluşturduğuna inanıyorum, saf enerji olduğumuza inanıyorum ama zaman diye birşeyin varlığına bir türlü inanamıyorum, Einstain'e göre mesela bir füze uzaya giderken zaman tarafından bükülen bir uzaydan geçiyor güya, yani madde gezegenler falan uzay zamanı büküyorlar, karadeliklere yaklaşıldığında zaman duruyor falan ben de bunlara inanmakta güçlük çekiyorum ya da aklım kavrayamıyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili ran99 , yukarıdaki son 3 yorumunuzu tekrar okurmusunuz , yabancı bir kişi olarak.

sonrasında ise, sizin bu aklınızın almadıkları sadece size özel bir durum değil, dünyada hiç kimsenin aklı almıyor, bir olağanüstü durum var, teorilerlle ve örneklerle ifade edilmeye çalışıyolar. yani yapılan tüm açıklamalar aslında gerçek olmayabilir.

sadece eldeki imkanlarla yapılan yetersiz olduğu bilinmesine rağmen en makul ve kabul gören açıklamalar.

belkide 100 yıl sonra bu konuların hepsi unutulacak. şuanki bilinen aslında hiçbirşey ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili ran99 , yukarıdaki son 3 yorumunuzu tekrar okurmusunuz , yabancı bir kişi olarak.

sonrasında ise, sizin bu aklınızın almadıkları sadece size özel bir durum değil, dünyada hiç kimsenin aklı almıyor, bir olağanüstü durum var, teorilerlle ve örneklerle ifade edilmeye çalışıyolar. yani yapılan tüm açıklamalar aslında gerçek olmayabilir.

sadece eldeki imkanlarla yapılan yetersiz olduğu bilinmesine rağmen en makul ve kabul gören açıklamalar.

belkide 100 yıl sonra bu konuların hepsi unutulacak. şuanki bilinen aslında hiçbirşey ...

Evet eğer zaman diye birşey varsa 100 yıl sonra unutulacak, aklımızın almadığı o kadar çok şey var ki, mesela adam fosili elinde tutuyor diyor ki 150 milyon yıllık fosil ama adam ve fosil aynı yerde durduğu için zamanı kavrayamıyoruz, peki fosilin 150 milyon yıllık olduğunu nerden biliyorlar, bana öyle geliyor ki ortada zaman yok sadece organik maddelerin yapısını bozan kimyasallar var, bence bu zaman insanların icad ettiği birşey, yani öyle madde zamanı bükmüş yok füze bükülmüş bir zamandan geçiyormuş bilmem ne bunlar bana mantıklı gelmiyor ama enerji olabilir, enerjinin uzayda dağılması mantıklı olabilir

Link to post
Sitelerde Paylaş

örneğin 2 milyon yıl uzaklıktaki bir yıldız diyorlar bize şu uzaklıkta, şu özellikte vs. belkide o yıldız çoktan buhar olmuş gitmiş, yeni yıldızlar doğrumuş yeni bir sistemin parçası olmuş haberimiz yok, biz orada o yıldızı görüyoruz 2 milyon yıl uzaklıkta felan diyoruz, halbuki şuan içinde bulunduğumuz an itibari ile, oradaki yıldızın akıbetini 2 milyon yıl sonra anlamış olacağız. bize gelen sadece ışık.

belkide orada bir yıldız yok , yani gördüklerimiz o kadar az ki, yapılan tanımlamalar, o kadar yetersiz kalıyor, bir nevi biz aslında hiçbirşey bilmiyoruz.

bu kainatı anlamak mümkün değil.

tarihinde Bersan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın hocam, gözlemlenebilir evren o yaşta. Yani gözlemleyebileceğimiz en uzaktaki ışığın kat ettiği mesafeye göre hesaplanıyor. Gerçekte daha yaşlı olabilir. Bildiğim kadarıyla böyledir.

İster gözlemlediğimiz kadarıyla ister başka bir şekilde illaki evrenimizin bir yaşı var ve olmak zorunda. Çünkü evrenimize can veren yıldızların yakıtları sonsuz değiller. Eğer çok daha yaşlı yada sonsuzdan gelen bir evrenimiz olsaydı çoktan yıldızlar yakıtlarını tüketip yok olmuşlar ve evrenimiz derin bir karanlığın içine gömülmüş olurdu.

Evrenin uzak geleceğinde yıldızlar sönecek ve evren derin bir karanlığa gömülecek. Peki yaşam(bilinç) dediğimiz şey bitecek mi.Gelecekte bilinci barındıracak evrilmiş canlıların ışığı elektromanyetik dalgalar olabilir. Bundan 13.7 milyar yıl önce varolan tekilliği algılayabilen canlılarda varolmuş olabilir.Canlıların yaşaması mümkün olmayan karadeliklerin içinde bile çok farklı fizik yasaları ile çok farklı şekilde bilinçli canlılar olabilir. Tıpkı 10bin metre okyanus derinliğinde yaşayabilen canlıların olduğu gibi.

Saygılarımla.

tarihinde areyougood tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

örneğin 2 milyon yıl uzaklıktaki bir yıldız diyorlar bize şu uzaklıkta, şu özellikte vs. belkide o yıldız çoktan buhar olmuş gitmiş, yeni yıldızlar doğrumuş yeni bir sistemin parçası olmuş haberimiz yok, biz orada o yıldızı görüyoruz 2 milyon yıl uzaklıkta felan diyoruz, halbuki şuan içinde bulunduğumuz an itibari ile, oradaki yıldızın akıbetini 2 milyon yıl sonra anlamış olacağız. bize gelen sadece ışık.

belkide orada bir yıldız yok , yani gördüklerimiz o kadar az ki, yapılan tanımlamalar, o kadar yetersiz kalıyor, bir nevi biz aslında hiçbirşey bilmiyoruz.

bu kainatı anlamak mümkün değil.

Yani yıldızı görüp de arada bilmem kaç milyon yıl uzaklık var denilmesi gerçekten tuhaf, sizin de dediğiniz gibi ışık var başka birşey yok, mesela ışıktan hızlı olduğu iddia edilen nötrinolar varmış bir de, içimizden dışımızdan heryerimizden geçip gidiyorlarmış, dediğiniz gibi kainatı anlamak kolay iş değil, beynimizin algılayamadığı bir sürü şey var, düşünüp düşünüp de içinden çıkamadığım bir sürü konu var elbet.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İster gözlemlediğimiz kadarıyla ister başka bir şekilde illaki evrenimizin bir yaşı var ve olmak zorunda. Çünkü evrenimize can veren yıldızların yakıtları sonsuz değiller. Eğer çok daha yaşlı yada sonsuzdan gelen bir evrenimiz olsaydı çoktan yıldızlar yakıtlarını tüketip yok olmuşlar ve evrenimiz derin bir karanlığın içine gömülmüş olurdu.

Evrenin uzak geleceğinde yıldızlar sönecek ve evren derin bir karanlığa gömülecek. Peki yaşam(bilinç) dediğimiz şey bitecek mi.Gelecekte bilinci barındıracak evrilmiş canlıların ışığı elektromanyetik dalgalar olabilir. Bundan 13.7 milyar yıl önce varolan tekilliği algılayabilen canlılarda varolmuş olabilir.Canlıların yaşaması mümkün olmayan karadeliklerin içinde bile çok farklı fizik yasaları ile çok farklı şekilde bilinçli canlılar olabilir. Tıpkı 10bin metre okyanus derinliğinde yaşayabilen canlıların olduğu gibi.

Saygılarımla.

Burda yanlış bir cümle kurmuşsun sonsuzdan beri var olmak sonsuz bir döngü demektir, yani sonsuzdan beri var olan bir evrende yıldızlar yakıtlarını tüketip karanlığa gömülmezler, eğer bu gerçekleşirse sonsuzluk bitmiş olur. SOnsuz bir evrende sonsuz bir döngü olması gerek, açıkcası yok olan yıldızlardan yeni yıldızlar doğması evrende sonsuz bir döngü varmış hissi uyandırıyor insanda... Evreni anlamaya çalışıyoruz ama bu kolay işi değil

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani yıldızı görüp de arada bilmem kaç milyon yıl uzaklık var denilmesi gerçekten tuhaf, sizin de dediğiniz gibi ışık var başka birşey yok, mesela ışıktan hızlı olduğu iddia edilen nötrinolar varmış bir de, içimizden dışımızdan heryerimizden geçip gidiyorlarmış, dediğiniz gibi kainatı anlamak kolay iş değil, beynimizin algılayamadığı bir sürü şey var, düşünüp düşünüp de içinden çıkamadığım bir sürü konu var elbet.

sizinde olduğu gibi benimde aklımda binlerce soru işareti var , aklın izah edemediği, çoğu zaman anlamsız kaldığı sorular oluyor,

ben bu olaya şu şekilde yaklaşıyorum.

insan , yaşadığı dünya denen yerkürede 3 boyutlu ve 5 duyumuzla algılayabildiğimiz bir yaşam içinde gözlerini açıyor. bu da doğal olarak her gördüğümüzü bu duyularla ifade edip algılamayı sağlıyor. oysaki uzay da belkide milyar çeşit olgu var , bizim duyularımızla algılayamadığımız yada bizde olan eksikliklerden dolayı farkına varamadığımız , sayısız çeşitte kavram .

kimse diyebilirmi , şu var veya şu yok, her söylem kendi iddası ölçüsünde doğru .

uzayı anlamayı bir kenara bırakıp sadece galaksimizi ele alırsak, kamil gibi bakıp izlemekten başka bir çare elimizden gelmiyor.

ışık şu kadar yıldan geldiğine göre şu bu kadar yıl diyip , kendimizi avutuyoruz .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu evren olunca (Benzer şekilde başka bir kaç konu daha var) garip davranış tarzları sergileniyor.

Buradaki başlıktan sadece bir kaç örnek:

- Doğru bildikleri olgulara dahi "yanlıştır" gözüyle bakmalar.

Cuvcuv 2: Renkleri kırmızıya kayan galaksiler bize bu galaksilerin bizden her geçen gün uzaklaşıyor olduğunu gösteriyor. Çünkü yakın olduğunu bildiğimiz galaksilerin rengi yeşil ve mavi. Yakın olduğunu biliyoruz çünkü ışığı bize daha çabuk ulaşmış galaksiler. Gerçekte genişlemiyor olabilir. Belki sabit bir büyüklüğe sahiptir ve galaksiler içinde sürekli hareket ediyordur. Bu döngü belki milyarlarca yılda bir tekrar ediyor olabilir. Yani uazaklaşıp yakınlaşıyorlardır. Belki de bir sıra takip etmeksizin tüm madde evrende kaos biçiminde yol alıyordur. Biz bulunduğumuz noktadan sadece uzaklaştıklarını farkediyoruz.

BU kadar "olabilir" ifadelerinden sonra kesin ifadeler:

Evren hakkında henüz hiçbir şey bilmiyoruz. Evrenin dışını düşünmekse bu noktada anlamsız. Çünkü iç ve dış mantığı ile çözülemeyeceği kesin. Mutlaka dünyada algıladığımız anlamda bir mantıkla ne atmosfer dışını ne de evreni anlayabiliriz.

:D

- Ben anlamıyorum, öyleyse bu dünyada anlayan kimse yoktur:

Bersan:

Bol bol "olabilir", "belki" ifadelerinden sonra kesin nokta koymalar:

sizin bu aklınızın almadıkları sadece size özel bir durum değil, dünyada hiç kimsenin aklı almıyor, bir olağanüstü durum var,

Kehanette bulunmalar:

belkide 100 yıl sonra bu konuların hepsi unutulacak. şuanki bilinen aslında hiçbirşey.

Bu gibi "belki"li kehanetlerin peşinden "belki"siz kehanetler:

bu kainatı anlamak mümkün değil.

- Akıl izah edemiyor.

Bersan'ın yazılarında geçiyor.

ran99: Arkadaşım ben bu zaman kavramına bir türlü inanamıyorum,ve devamı.

Ama ran99'un anlatımı kendi özel durumunu ifade ettiğ için, gayet samimi ve olumlu bir ifade tarzı.

Fakat bir sonraki iletisinde

eğer zaman diye birşey varsa 100 yıl sonra unutulacak,

diyerek kehanette bulunmasın mı! :D

İyi de...

Bu davranış tarzlarını "akıl izah ede"biliyor mu?

:D

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz cisimden bize gelen ışığın frekansı kırmızıya kaymışsa (tayf kayması), bu cisim bizden uzaklaşıyor.

Biz cisimden bize gelen ışığın frekansı maviye kaymışsa(tayf kayması), bu cisim bize yaklaşıyor.

Bu Dünya üzerinde bilinen bir fiziksel olgu.

Bize yakın bazı galaksilerin ışığının ise maviye kaydığı ölçülüyor.

Uzak galaksilerden bize gelen ışığın frekansı ölçüldüğünde, kırmızıya kaymış tesbit edilyor. Ki bunlar ezici çoğunluğu temsil ediyorlar.

Bir galaksi bizden ne kadar uzaksa, frekansın kırmızı yönde kayması o kadar fazla.

Durm bu kadarla da bitmiyor. Galaksiler sadece bizden uzaklaşmıyorlar, birbirlerinden de uzaklaşıyorlar. Bunu da ölçmek mümkün.

Fizik kanunları Evrenin her yerinde geçerlidir. prensibinde yola çıkarak, Evren genişliyor sonucunu çıkarıyoruz.

Bu fikri yanlışlayacak herhangi bir fiziksel olgu tanıyor muyuz?

Veya galaksi ışıklarındaki tayf kaymasını uzaklaşma/yakınlaşma haricinde başka ne gibi bir fiziksel olgu ile açıklayabiliriz?

Ve tersini soralım:

- Belki Evren sabittir! denildi mesela.

Peki ne gibi bir nedene, bir fiziksel olguya dayandırabiliriz bu düşünceyi?

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili ran99

Arkadaşım ben bu zaman kavramına bir türlü inanamıyorum, bing bang ile enerjinin her tarafa yayıldığına maddeyi oluşturduğuna inanıyorum, saf enerji olduğumuza inanıyorum ama zaman diye birşeyin varlığına bir türlü inanamıyorum, Einstain'e göre mesela bir füze uzaya giderken zaman tarafından bükülen bir uzaydan geçiyor güya, yani madde gezegenler falan uzay zamanı büküyorlar, karadeliklere yaklaşıldığında zaman duruyor falan ben de bunlara inanmakta güçlük çekiyorum ya da aklım kavrayamıyor

Sevgili ran99.

"Zaman" kavramını bu kadar abartmaya gerek yok bence.

Veya şöyle sorayım: Zaman denilince ne anlıyorsun?

Tabi ölçülebilen, fiziksel anlamda bir zamandan bahsediyoruz.

Duyularımızla algıladığımız bir zamandan bahsetmiyoruz.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu evren olunca (Benzer şekilde başka bir kaç konu daha var) garip davranış tarzları sergileniyor.

Buradaki başlıktan sadece bir kaç örnek:

- Doğru bildikleri olgulara dahi "yanlıştır" gözüyle bakmalar.

Cuvcuv 2: Renkleri kırmızıya kayan galaksiler bize bu galaksilerin bizden her geçen gün uzaklaşıyor olduğunu gösteriyor. Çünkü yakın olduğunu bildiğimiz galaksilerin rengi yeşil ve mavi. Yakın olduğunu biliyoruz çünkü ışığı bize daha çabuk ulaşmış galaksiler. Gerçekte genişlemiyor olabilir. Belki sabit bir büyüklüğe sahiptir ve galaksiler içinde sürekli hareket ediyordur. Bu döngü belki milyarlarca yılda bir tekrar ediyor olabilir. Yani uazaklaşıp yakınlaşıyorlardır. Belki de bir sıra takip etmeksizin tüm madde evrende kaos biçiminde yol alıyordur. Biz bulunduğumuz noktadan sadece uzaklaştıklarını farkediyoruz.

BU kadar "olabilir" ifadelerinden sonra kesin ifadeler:

Evren hakkında henüz hiçbir şey bilmiyoruz. Evrenin dışını düşünmekse bu noktada anlamsız. Çünkü iç ve dış mantığı ile çözülemeyeceği kesin. Mutlaka dünyada algıladığımız anlamda bir mantıkla ne atmosfer dışını ne de evreni anlayabiliriz.

:D

- Ben anlamıyorum, öyleyse bu dünyada anlayan kimse yoktur:

Bersan:

Bol bol "olabilir", "belki" ifadelerinden sonra kesin nokta koymalar:

sizin bu aklınızın almadıkları sadece size özel bir durum değil, dünyada hiç kimsenin aklı almıyor, bir olağanüstü durum var,

Kehanette bulunmalar:

belkide 100 yıl sonra bu konuların hepsi unutulacak. şuanki bilinen aslında hiçbirşey.

Bu gibi "belki"li kehanetlerin peşinden "belki"siz kehanetler:

bu kainatı anlamak mümkün değil.

- Akıl izah edemiyor.

Bersan'ın yazılarında geçiyor.

ran99: Arkadaşım ben bu zaman kavramına bir türlü inanamıyorum,ve devamı.

Ama ran99'un anlatımı kendi özel durumunu ifade ettiğ için, gayet samimi ve olumlu bir ifade tarzı.

Fakat bir sonraki iletisinde

eğer zaman diye birşey varsa 100 yıl sonra unutulacak,

diyerek kehanette bulunmasın mı! :D

İyi de...

Bu davranış tarzlarını "akıl izah ede"biliyor mu?

:D

Sevgiler

Kesin olan tek şey hiçbir şeyin kesin olmadığı. Kesinlik bildiren cümlelerim buna göre kesin. Hiçbir şeyin kesin olmadığını belirtmek için kesin ifade kullanmam gerek. Yoksa hiçbir şeyin kesin olmadığını belirtmem mümkün olmaz. Bu da paradoks yaratır. Yani hiçbir şey kesin değildir. Benim bunu ifade etmem de kesin değildir. O zaman en başta dediğim hiçbir şey kesin değildir önermem otomatik olarak geçersiz kalıyor. Bunu anlamayıp geyik muhabbeti yapıyorsun.

Gülücük eklemeyi de unutmayayım. :D

tarihinde Cuvcuv 2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...