Jump to content

Din-Bilim-Felsefe İlişkisi / Cern Deneyi / Kuantum / Big Bang


Recommended Posts

nasıl felsefeci bu anlamadım, felsefecilerin geneli ateisttir.

Felsefeci illa ateist yada teist olacak diye bir kural yoktur.Genelleme yapılabilir fakat 'nasıl bir felsefeci bu' denemez.

Bu arada Caner Taslaman'ın birçok videosunu izledim.İzledikçe bana uzak geldi.Özellikle ilk proteinin oluşmasıyla alakalı konuşması sanki bu konu hakkında düşünmemiş izlenimi verdi bana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Caner taslaman doğa bilimleri hocası değildir bu arada onu da belirtmek isterim. Ne kadar Bigbang üzerine doktorasını ve Kuantum üzerine doçentlik almış olsada bunların doğa bilimleri açıklamalarından bu ünvanlarını almamış, felsefi bakış açılarından almıştır. Sosyologtur.

http://tr.wikipedia..../Caner_Taslaman

tarihinde bellerophon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar bu Caner Taslaman güzel konuşuyor ama lafının sonunu dönüp dolaşıp Kuran'a dayatıyor, nasıl felsefeci bu anlamadım, felsefecilerin geneli ateisttir.

Bir insanda özellikle de bir bilim insanında olması gereken en önemli özelliklerden birisi, hatta en başta geleni dürüstlüktür. Bu anlamda bilim adamı, yaptığı bilimle ilgili olarak ulaştığı sonuçları hiç bir etki ve baskı altında kalmadan (kendi inançları da dahil) salt haliyle açıklayabilme dürüstlüğüne, erdemine sahip olmalıdır. Herkes bilim adamı olabilir, ama gerçek bilim adamı olabilen çok azdır.

Ulusal yayın yapan ve amacı reyting almak olan bir televizyonun, Müslüman memleketinde salyangoz satması beklenemez zaten. Nitekim öyle de olmuş ve oluyor.

Bir malum sözde felsefeci," ki felsefeciden çok bir İslamcı gibi, o da kendi açısından haklı; dinsiz bir felsefecinin kitabına hangi Müslüman para veriri ki?" felsefeciye ve dine çanak tutan bir sunucu, figüran olmaktan öte bir varlığı olmayan, din konusuna hiç girmeyen ve felsefecinin bilim dışı safsatalarına sessiz kalan bir fizikçi.

Bu felsefecinin, kuranın sözde bilimsel ayetlerinden örnekler vererek kuranın, Allah'ın/yaratıcının yanılmaz kitabı olduğu, bu ayetlerin de bunun ispatı olduğu gibi vurgularını biraz irdeleyelim, gerçekten öyle mi?

Mesela Zariyat 47. ayeti...

Ayetin orijinal metni ve kelimelerin anlamları:

"Ves semâe beneynâhâ bi eydin ve innâ le mûsiûn(mûsiûne).

1. ve es semâe: ve sema, gökyüzü

2. beneynâ-hâ : onu biz bina ettik

3. bi eydin : bir kudretle, büyük bir kuvvetle

4. ve innâ : ve muhakkak ki biz

5. le : elbette

6. mûsiûne : genişletici olan"

Diyanet vakfı meali:

Zariyat 47. "Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz."

Otuz bir mealcinin yirmi altısı orıjinaline uygun olarak,“genişleticiyiz.” diye veya benzeri biçimde çevirmiş.

Edip Yüksel meali

Zariyat 47. "Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz."

Dinle pek ilgisi olmayan bu şahıs gibi felsefeciler veya reformcu islamcılardan oluşan beş mealci ise genişletmekteyiz” diye çarpık bir çeviri yapmış. Bu çarpıklığı orijinal kelimeye bakarak herkes rahatlıkla görebilir.

Konumuz olan felsefecimiz de, bu tayfadan birisi olarak kendi amacına uygun olan çarpık meali veya mealleri esas alıyor, doğal olarak...

]Önce ayetin ilk cümlesini alalım ve irdeleyelim.

Göğü kendi ellerimizle biz kurduk...”

Kurduk”ifadesi, hiçbir tartışmaya yer vermeyecek açıklıkta, geçmişte yapılmış ve bitirilmiş bir işi ifade ediyor. Yani Allah ve ekibi göğü "Ki yedi katlı olduğunu da biliyoruz."geçmiş bir zamanında kurmuş “yedi katlı apartman gibi yani...” Hatta çatısını bile çatmış “direksiz duran gök kubbe gibi..."

Ayetin devamı olan son cümlesi:

...ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.”

]Allah, bu ve benzeri övünme, böbürlenme, güç gösterisi yapma türü ifadeleri hemen her ayetin sonunda söylüyor veya tekrarlıyor. Bu ayetin sonu da aynen böyle bir güç gösterisini ifade etmektedir. Allah, bu geniş, muazzam göğü “Ki çatılı/kubbeli ve direksiz olduğunu da biliyoruz" ben yarattım, ama istersem onu daha da genişletebilirim, bu güç ve kudret bende var, ben bu potansiyele sahibim" diyor.

Geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek olarak üç temel zaman açısından fiil çekimlerine bakarsak bu “Genişletmek” fiilinin halleri; genişlettim, genişletiyorum/genişletmekteyim, genişleteceğim olur.

Şimdi, sormak gerekir bu dinci- İslamcı tayfaya. Allah, "genişletiyorum" demesini bilmiyor muymuş ki, “genişleticiyiz” gibi, yapıp yapmayacağı ve zamanı belirsiz bir ifade kullanmış?

Hem" kurduk" diyeceksiniz, hem de genişletiyoruz diyeceksiniz. Sayın din müteahhitleri yapı bitti mi, bitmedi mi? Ne zaman taşınıp, kiradan kurtulacağız?...

Ey dinci-İslamcılar! “Genişletmekteyiz" diyerek, Allah'ınızın kurduğu bu sağlam yapının, temellerini çökerttiğinizin, katlarını savurduğunuzun ve çatısını uçurduğunuzun farkında mısınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir önceki yorumumun işaretlemeye çalıştığım kısımlarında istenmeyen ve okumayı zorlaştıran hatalar meydana gelmiş, Düzeltme de yapamadım, Bundan dolayı özür dilerim.

Felsefecimizin mesnet aldığı Ayetleri irdelemeye devam edelim.

Embiya 30. "İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?"

Felsefecimiz, bu ayetin 'Big Bang'a işaret ettiğini vurguluyor. Evrenin başlangıç noktası açısından doğru gibi, ama evrenin oluşma aşamalarına ve genişliğine baktığımızda bu ayet tam bir cehalet sergilemektedir.

1- Allah dünyadan/yerden başka bir yer bilmiyor, diğer sekiz gezegenden de haberi yok. Yani güneş sistemimiz hakkında bile kaba bilgilere sahip değil.

2- Güneş sistemimizden bile haberi olmayan bir yaratıcının koskoca evrenden haberdar olması beklenemez.

3- Evren 13.7 milyar, dünya ve dolayısıyla güneş sistemi 4,5 milyar yıl yaşında. Buna göre yerin doğum yılı yaklaşık: 13,7-4,5=9,2 milyar yılı. Yani yaklaşık dokuz milyar yıl önce evren vardı, ama yer yoktu, henüz doğmamıştı. Dolayısıyla "İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı... görmediler mi?" gibi sorulu ifade her anlamda saçmalıktan ibarettir.

a) Dokuz milyar yıl önce, göklerle nice yerler (bizim yerimiz hariç) yani evren, bitişik olarak değil, ama aralarında inanılmaz mesafelerle ayrılmış olarak vardı, yaratmıştın zaten sayın yaratıcı. Nasıl unutursun?

b ) Gökleri ve yeri ayırmak değil, yeri (güneş sistemini) ayrı ve ayrık olarak yaratmak söz konusu...

c) Evren vardı, yer henüz yoktu. Sonra dünya oluştu, biz insanlar henüz yoktuk. Ki dinlere göre 6-8 bin yıllık geçmişimiz var zaten. Bütün bunları bile bile "görmediler mi?" diye de, sorabiliyorsun. Aşkolsun yani... İnsan, pardon Allah, hiç olmazsa filmini gösterir de böyle bir soru sorma hakkını kazanır. Değil mi ama?..

d) Bunlara rağmen "Hâlâ inanmayacaklar mı?" diye, soruyor musun, sormaya devam edecek misin?

4- Her şeye rağmen, "ben yüce tanrıyım" diye övünmeye devam edecek misin? Yoksa cüce tanrı olduğunu kabul edip kenara çekilecek misin?

Bu felsefecimiz ve benzerleri, bu hususlarda ne buyururlar acaba?...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Caner Taslaman allah neden yapılmıştır desen cevap veremez. Allah nesnel midir diye sorsan apışıp kalır.

Allah'ın ne olduğunu açıklayabilen felsefeci olamaz.

Evren nasıl var oldu?Evrenin bir başlangıcı var mı?

Sen de 'apışıp' kalma sakın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Caner Taslaman evrimi savunan hatta Kuran'la da uyumlu olduğunu söyleyen :) yeni model Müslümanlardan.

Müslüman 2.0

Yavaş yavaş. Her şey yavaş yavaş :)

Adam herşeyi kurana dayatıyor ya ama konuşurken de o kadar bilgili ki adam cahil de değil, bilmediği mesele yok

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adam herşeyi kurana dayatıyor ya ama konuşurken de o kadar bilgili ki adam cahil de değil, bilmediği mesele yok

Biyerde kurana dayandırmazsa parasız kalır çünki.

O adamın bildiklerinin 15 katını bilen adamlar da var, ama hiçbirinin adını duymadık, adamlar aç ve parasızlar.Çünki onlar kurana dayandırmadı hiçbirşeyi...

''bilim'' derken ne anladığımız içinde bulunduğumuz kültüre bağlı.Türkler bilim deyince ''allahın esrarengiz sırlarının büyüleyici maceralı dünyası'' anlıyor. Buna hitap edersen kazanırsın.

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...