Jump to content

Görmediğine inanma paradoksu ve Kara madde


Recommended Posts

Bu başlığı açıp açmama konusunda biraz tereddütüm vardı ama forumdaki eksen daha çok görmediğin bir varlığa inanmanın yarattığı veya varlığını ıspatlayamadığın bir Tanrı'nın insan ürünü bir zihnin oyunu olduğu konusunda enterasan fikirler üzerinde yoğunlaşmasıdır.

Oysa bilim adamları nezdinde de görmedikleri, ıspatlayamadıkları ama varlığına inandıkları bir kavram var. Kara Madde.

Kara madde (Dark matter), evrenin bilinmeyen yönü yani karanlıkta kalan tarafı diye adlandırılmakta, ama aslında varolup, bizler tarafından algılanamayan taraf olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilimadamlarına göre, bildiğimiz bu evren, %70’i kara enerji (dark energy) ve %25’i kara madde (dark matter) ve %5’i adlandırabildiğimiz maddelerden oluşmaktadır.

Ve hepsinin hem fikir olduğu nokta ise Kara madde ve karar enerji var ama biz ıspatlayamıyoruz. Elde hiçbir kanıt yok ama bu maddelerin varlığını ALGI KAPASİTEMİZ kavrayamıyor. Bilimsel olarak ıspat edilememesi ise işin diğer çıkmazını oluşturmaktadır.

O halde görmediğine veya ıspatlayamadığına inanmayan materyalist bir bilim adamının kara madde konusunda ısrarlı inanışı da inancın paradoksal tarafıdır. Dolayısıyla sen o blim adamına materyalimzden bahsedip ona akıl vermeye çalışırsan seni sadece dinler ve akıl verme sürecin bittiği zaman CERN'deki işine geri dönüp kaldığı yerden geri başlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 43
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bilim adamları felsefi kabuller ile inanmıyorlar onların varlığına. Önce matematiksel denklemler kuruluyor ki bu öyle basit bir matematik değil. Sonra gözlem yapılıyor. Bulgulara dayalı verilerdir onlar. Fakat %100 ispatlı da değiller ama yine de kuvvetle muhtemel oradalar. İleri okuma için:

http://home.web.cern.ch/about/physics/dark-matter

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında herkes ileri düzey matematik bilse felsefi kabuller olmadan da bir tanrıya ulaşılabilir. Kara madddeyi bulmak için nasıl matematiksel denklemler kuruluyorsa Tanrıyı bulmak içinde boş zamanı bol olanlarda kendilerince denklemler kurabilir. Bu her tarzdan denklem olabilir. Bigbang'in durup dururken ortaya çıkma olasılığı hesapladın diyelim. Sonuç seni tatmin ederse sırf evrenin yaratılışından hareketle Tanrı inancına sahip olabilirsin.

Yani matematik hayatın kendisi olduğu için onu her alanda inançlarını sorgulamada da kullanabilirsin. Bir şartla. O da muazzam bir matematik kültürüne sahip olman lazım. Ama okuduğum kadarıyla biliminde bir felsefesi var ve CERN'dekiler onu henüz yeni keşfettiler. Demekki denklemlerle herşey açıklanamıyor. Felsefi kabullerde bilimin türevleri arasına çoktan girmiş ama biz yeni farketmişiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat bunlar felsefi kabuller sınıfına girmiyor aslında giriyorlarda. Çoklu evrenler ve çoklu gerçeklik teorileride öyle. Hem bazı gözlemlere hemde matematiğin yorumuna dayanıyor. Fakat şöyle birşey var matematik kabullerin bilimidir. Yani gerçekte 2 sayısı yoktur. Hiç bir zaman 2 tane diye nitelediğiniz şeyler materyal olarak %100 birbirinin aynısı olamaz. Mesala 2 kutu süt dediğinizde ve başka biride 2 kutu süt dediğinde aynı markaları bile söyleseniz içerisindeki miktarlar asla aynı olamayacaktır. Üzerlerinde 500ml yazsa bile gerçekte tam olarak 500 ml değildir. Çünkü Kopenhag yorumuna göre (Bohr) gözlem yaptığınız anda deneye etki edersiniz. Bundan kaçışınız yoktur.

Tanrı varlığına da kabullerin bilimiyle giderseniz hataya düşersiniz.

Peki fizikçiler matematiksel çıkarımlarla bunlara gidiyor onlar düşmüyorlar mı? Hayır.

Neden? Çünkü ellerinde bulgular var. Yani yola çıkabilecekleri somut delilleri var. LHC (hardon çarpıştırıcısı gibi).

Diğer türlü yola çıktığınızda elinizde ne var?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cern'deki araştırmalarda büyük hadron çarpıştırıcısı muazzam matematiksel denklemlerin dev bir yapıya dönüşmesiyle gerçekleşti. Ama bilim adamları bir anda kendilerini farklı bir eksende buldular. Eldeki veriler bazı şeyleri algılamaya yetersiz kalıyor. Kara madde ve kara enerji gibi. Hatta bunlardan biri aynen şu cümleyi kullandı " Nobel hayalimiz şimdilik sona erdi. Çünkü eldeki bilimsel veriler Kara madde ve enerjiyi algılamamıza yetmiyor. 5 duyu organımız buna müsade etmiyor."

Sözün bittiği yerdi son cümlesi......

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kara madde görülmediği için kara ama, etkisinden dolayı aydınlık bir madde.

Kara madde heryerde. Bütün galaksilerde..

Ne biliyoruz?

Matematik ve fizikten yararlanarak varlığından haberdarız.

Galaksilerin kendi etraflarında dönme olgusunda en dıştaki yıldızların daha yavaş dönmesi gerekiyor.

Ama yapılan hesaplamalar ve gözlemler onların bizim sandığımızan daha hızlı döndüğü gösteriyor.

Bu da galaksilerde çekim kuvvetine uyan bir maddenin olması gerektiğine işaret ediyor.

Aşağıdaki kaynak bu konuda yeterli bilgiyi veriyor.

http://spaceplace.nasa.gov/review/dr-marc-space/dark-matter.html

Kara maddenin kendisini göremiyoruz ama etkisini görüyoruz.

Bu da bize yeter. Kendisini görmediğimiz ama etkisini gördüğümüz kuvvetler ve maddeler var. Elektronu şimdiye kadar kimse görmedi. Ama varlığını biliyoruz.

Atom altı parçacıkları gören var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kara madde görülmediği için kara ama, etkisinden dolayı aydınlık bir madde.

Kara madde heryerde. Bütün galaksilerde..

Ne biliyoruz?

Matematik ve fizikten yararlanarak varlığından haberdarız.

Galaksilerin kendi etraflarında dönme olgusunda en dıştaki yıldızların daha yavaş dönmesi gerekiyor.

Ama yapılan hesaplamalar ve gözlemler onların bizim sandığımızan daha hızlı döndüğü gösteriyor.

Bu da galaksilerde çekim kuvvetine uyan bir maddenin olması gerektiğine işaret ediyor.

Aşağıdaki kaynak bu konuda yeterli bilgiyi veriyor.

http://spaceplace.na...ark-matter.html

Kara maddenin kendisini göremiyoruz ama etkisini görüyoruz.

Bu da bize yeter. Kendisini görmediğimiz ama etkisini gördüğümüz kuvvetler ve maddeler var. Elektronu şimdiye kadar kimse görmedi. Ama varlığını biliyoruz.

Atom altı parçacıkları gören var mı?

Ben Allah'ı göremiyor ama etkisini görüyorum. Aynı kara maddenin görülmeyip etkisinin görüldüğü gibi. Tabii ki bu etkiyi algılama şekliyle değişkenlik gösterir.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca kara maddenin etkisiyle de ilgili değişik fikirler var. Kimileri evrenin çekim kuvvetinin temel dinamiği der kimileri de evrenin genişlemesindeki ana faktördür der. Yani standart bir etkisi kabul görmüyor. Bilim adamından bilim adamına değişiyor.

İşte burada bilim felsefesine ister istemez başvurulor. Matematiksel denklemlerin bittiği noktada felsefi mantığın süzgecinden geçerek yeni bir denklem kurulmaya çalışıyor. Aynı Einstein'ın görelilik kuramında yaptığı gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu "tanrı"yı hiç memnun etmeyecek bir yöntem. kara madde kara enerji vs. matematiksel olarak formüle edilebiliyor. tanrıyı formül olarak kağıda döksek tanrının tanrılığı kalır mı? tanrı iradesiz ve fiziksel bir fenomen mi?

neden olmasın ? Tanrının varlığını matematiksel olarak ıspatlamak neden mümkün olmasın ?
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben Allah'ı göremiyor ama etkisini görüyorum. Aynı kara maddenin görülmeyip etkisinin görüldüğü gibi. Tabii ki bu etkiyi algılama şekliyle değişkenlik gösterir.

Senin Allah'ın etkisi dediğin herşeyi bilim açıklıyor. Allah bilimsel olarak yok. Mekanizması açıklanamayan olguların çoğu günümüzde ya tam açıklandı, ya da bilimsel olarak açıklanma yolunda.

Ama Allah'a atfedilen hiçbir iddia açıklanamadı, kanıtlanamadı.

Allah'a atfedilen etkileri düşün ve bize söyle.

Hangi gözlem bize Allah'ın varlığını çağrıştırıyor?

Destursuz işeyenleri şeytanın çarpması mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin Allah'ın etkisi dediğin herşeyi bilim açıklıyor. Allah bilimsel olarak yok. Mekanizması açıklanamayan olguların çoğu günümüzde ya tam açıklandı, ya da bilimsel olarak açıklanma yolunda.

Ama Allah'a atfedilen hiçbir iddia açıklanamadı, kanıtlanamadı.

Allah'a atfedilen etkileri düşün ve bize söyle.

Hangi gözlem bize Allah'ın varlığını çağrıştırıyor?

Destursuz işeyenleri şeytanın çarpması mı?

Allah'ın olmadığını bilimsel olarak açıklayan bilim adamının adını söylersen sevinirim. Bilime yön veren newton, pasteur, galileo, pascal ve adını sayamadığım birçok bilim insanının boş işlerle uğraşıp izafi teorilerle zaman harcadıklarını duydukları zamandır Allah'a atfedilen özelliklerin ıspatlanamayışının kanıtsal taneleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allaan hikmetinden sual olunmaz ki ama..ateş siz neyin ıspatındasınız ki? Hikmetinden sual olunmaz..

Deistin tanrısını anlıyabiliyorum empati kurabiliyorum ama orta doğunun her yönüyle Arap örf adetiyle yoğrulmuş siyasi güç otorite için ortaya çıkarılmış zorba erkek putunu tasvirleyen Allaaaının ıspatı için cıyaklayanları anlayamıyorum kusura bakmayın, erkek olsam dahada kızardım, bana resmen hakaret bu put, ben kadınları et parçası gibi görmüyorum diye dahada kızardım kesin..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilime yön veren ve Tanrı'ya inanan bilim adamları newton, pasteur, galileo ve pascal demem daha doğru olacaktı sanırım

Tanrı ile Allah aynı mıdır? Bu saydıklarınız müslüman mıdır?

Siz Allah'tan bahsediyorsunuz. Bu adamlar "Allah'a" mı inanıyorlardı, kendi deist tanrılarına mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

işleyişini kağıda döktüğümüz şeye neden tanrı diyelim? ya da ne bulursak ona tanrı dememiz gerekiyor?

Birşey bulmamız gerekmiyor. Sen bigbangle inanırsın ben yağmurun damlasıyla. Her ikisini de kağıda döküp matematiksel bir denklem yardımıyla kurgulayabilirsin. Kara madde gibi denklemlerin bittiği yerde bilim felsefesini yok sayarak çıkarımlar yapmak topal ayakla sıçramaya çalışmaya benziyor.

Kara madde ve kara eneri bilim feslesefesinin yeni bir uğraş alanı olduysa eğer Tanrıyı matematiksel ıspatlamak da bilim feslesefesinin potansiyel bir uğraş alanıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı ile Allah aynı mıdır? Bu saydıklarınız müslüman mıdır?

Siz Allah'tan bahsediyorsunuz. Bu adamlar "Allah'a" mı inanıyorlardı, kendi deist tanrılarına mı?

Newton konusunda net cevap verebilirim. Newton deist olmayan bir insandı. Yahudi asıllı olan newton rab'ba (Allah'a) inanırdı. diğerleri de Tanrı kavramını sıkça kullanmış bilim adamlarıydı. Ortak noktaları ise hem kendi çağlarının hem de günümüzün en iyileri arasında gösterilmeleriydi.

Onlarda en az bizim kadar bu konulara kafa yormuş ama düşüncelerini açıkça söylemekten de çekinmemişlerdi. Allah'ı ıspatlayamamışlar ama varlığını bizim algılamakta zorlandığımız düşünceleriyle bilimsel felsefeye oturtmaya çalışmışlardır. Aynı kara maddenin CERN'ki bütün bilim adamları tarafından bilimsel felsefeye oturtularak yeni bir model kurma girişimleri gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birşey bulmamız gerekmiyor. Sen bigbangle inanırsın ben yağmurun damlasıyla. Her ikisini de kağıda döküp matematiksel bir denklem yardımıyla kurgulayabilirsin. Kara madde gibi denklemlerin bittiği yerde bilim felsefesini yok sayarak çıkarımlar yapmak topal ayakla sıçramaya çalışmaya benziyor.

Kara madde ve kara eneri bilim feslesefesinin yeni bir uğraş alanı olduysa eğer Tanrıyı matematiksel ıspatlamak da bilim feslesefesinin potansiyel bir uğraş alanıdır.

ben de allah diye bir şey bulunamayacağını iddia ediyorum zaten. bunun bulunabileceğini iddia eden sendin. inancın ise sadece seni ilgilendirir.

kara maddenin denklemlerin bittiği yer olduğuna dair kanıyı nereden edindin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...