Jump to content

medet ya forum ahalisi!


Recommended Posts

15 kasım güncelleme:

4 kasım'da manisa ruh sağlığı hastanesinde yatırılmamın 1 hafta ertesinde taburcu edildim. sebebine gelirsek hiç sormayın; zira ayrıca trajikomik bi hikaye. daha sonra belki anlatırım.

yeni bir başlangıç arıyorum. şu an yazmakta bile güçlük çekiyorum. beynimde fikirler öylesine darmadağınık uçuşuyor ki; 2-3 cümlede toparlayıp ifade etmek ne mümkün. klavyeyi tuşlarken dahi elim sakrıyor, huzursuz bacak sendrmuyla ayağımı sallayıp duruyorum.

taa yıl öncede ifade etmişim, umutsuzluk mezarlıkta vardır, diye.

umuyrum ki eski dostlar, kalbim kadar temiz bir sayfa açacağım hayatıma( baq hala gırgıra vuruyorum)

ama neylersin meşrebim ve kişisel karakterim mucibinde yapıyorum bunu. yoksa altında bir gayriciddiyet aranmamasını dilerim sizden.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 119
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Karamsar olmamaya , positif düşünmeye çalışınız. Demesi kolay, diyebilirsiniz. Ancak işin sırrı bu, bence.

Hayatınızı yaşamaya, hedeflerinize ulaşmaya çabalayınız.

Boş zamalarınızda düzenli herhangi spor egsersizi yapmaya çalışınız.

Bu parkta veya ormanda sıradan bir yürüyüş bile olabilir.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Karamsar olmamaya , positif düşünmeye çalışınız. Demesi kolay, diyebilirsiniz. Ancak işin sırrı bu, bence.

Hayatınızı yaşamaya, hedeflerinize ulaşmaya çabalayınız.

Boş zamalarınızda düzenli herhangi spor egsersizi yapmaya çalışınız.

Bu parkta veya ormanda sıradan bir yürüyüş bile olabilir.

kıymettar vaktinizi ayırıp bana cevap verme lüksünüzü bahşettiğiniz için, gerçekten pek sevindim sevgili kavak hocam.

tavsiyelerinize uyacağımı belirtmekle beraber, zira zaten bildiğim için, aslına bakarsanız konuyu getirmek istediğim husus şudur ki; benim problemim işi icraate dökememekte. derdimi uzman psikiyatr'e de anlatıyorum ve karşılında diyor ki: evet evladım; görüyorum ki bilinçli bir hastasın velakin bunlar hep sözde kalıyor; aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz, diye bana yine zaten bildiğim mevzubahisten dem vuruyor. ee bende soru yöneltiyorum; o halde senin dirsek çürüttüğün yollar nerede kaldı.?

yani dönüp dolaşıp iş irade meselesine geliyor. zira şöyle ki: zeka kedilerde de vardır: mesela belgesel programlarında seyrediyoruz, şu aslanların yahut babunların av organizasyonlarına. onlara haşa zeki değil diyebilir miyiz? sadece zekanın skalasında, ve sözel zekada biz insanlar olarak onlar ile aramızda fark ortaya çıkıyor. aynen şimdi yazışma zekasında olduğu gibi.

mesela irade'ye gelince. işte ben orada tıkanıyorum hocam. bana rahat batıyor. cebimdeki para rahat duramıyor. beni ayaklarım illaki tekele sürüklüyor veya onu harcamak için kendime hiç olmadık mazaretler ve bahaneler üretiyorum ve sonuçta maruz olan ben oluyorum.

acaba düşünceyi aktif eyleme dökmek yolunda derin birikiminizden birkaç inciler ifade ederseniz yine beni pek memnun edersiniz. : (

Link to post
Sitelerde Paylaş
acaba düşünceyi aktif eyleme dökmek yolunda derin birikiminizden birkaç inciler ifade ederseniz yine beni pek memnun edersiniz. : (

Osho okumak belki sana iyi gelebilir..

Sanırım kendine hakim olmakta sıkıntı çekiyorsun..

Ben eğer müslüman olsaydım şu an,belki hapiste,belki mezarda,belki hastanede olabilirdim..Benim dinden kurtulmam,otokontrolümü sağlamama yaradı..''Nasılsa başka hayatım yok,o halde kendime dikkat etmeliyim'' diye içimden düşünceler akıp gidiyor..Dinden kurtulduysan ve kendine hakim olamıyorsan,o zaman dediğim gibi Osho oku biraz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

kıymettar vaktinizi ayırıp bana cevap verme lüksünüzü bahşettiğiniz için, gerçekten pek sevindim sevgili kavak hocam.

tavsiyelerinize uyacağımı belirtmekle beraber, zira zaten bildiğim için, aslına bakarsanız konuyu getirmek istediğim husus şudur ki; benim problemim işi icraate dökememekte. derdimi uzman psikiyatr'e de anlatıyorum ve karşılında diyor ki: evet evladım; görüyorum ki bilinçli bir hastasın velakin bunlar hep sözde kalıyor; aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz, diye bana yine zaten bildiğim mevzubahisten dem vuruyor. ee bende soru yöneltiyorum; o halde senin dirsek çürüttüğün yollar nerede kaldı.?

yani dönüp dolaşıp iş irade meselesine geliyor. zira şöyle ki: zeka kedilerde de vardır: mesela belgesel programlarında seyrediyoruz, şu aslanların yahut babunların av organizasyonlarına. onlara haşa zeki değil diyebilir miyiz? sadece zekanın skalasında, ve sözel zekada biz insanlar olarak onlar ile aramızda fark ortaya çıkıyor. aynen şimdi yazışma zekasında olduğu gibi.

mesela irade'ye gelince. işte ben orada tıkanıyorum hocam. bana rahat batıyor. cebimdeki para rahat duramıyor. beni ayaklarım illaki tekele sürüklüyor veya onu harcamak için kendime hiç olmadık mazaretler ve bahaneler üretiyorum ve sonuçta maruz olan ben oluyorum.

acaba düşünceyi aktif eyleme dökmek yolunda derin birikiminizden birkaç inciler ifade ederseniz yine beni pek memnun edersiniz. : (

Sayın hemdemo,

evvela benim sizden herhangi bir üstün tarafım yok.

Ayrıca bugünkü ilk mesajınızı daha dikkatli okumalıydım, özür dilerim.

Ben, başım sıkışınca veya işyerinde sorun yaşayınca alkolle çabuk arkadaş olurdum.

Alkolün sorunlarıma çözüm olduğunu zannederdim. Kafam uyuşunca gayet mutluydum.

Ancak ertesi gün herşeyin eski tas eski hamam olduğunu hep görürdüm.

Bunları aştım. Nasıl diyorsanız, bu sizin tavrınıza bağlı.

Size gelince, sanırım kendinizi umutsuz bir vaka olarak görüyorsunuz.

İlk bakışta öyle görünebilir, ancak yeni bir başlangıç yapmayı ciddi bir şekilde istiyorsanız,

bu sadece kendi kararınız olmalı.

Yoksa, kendimizi kandırmayalım, benim size herhangi bir şey söylememin bir anlamı hiç olmaz.

Hedefinizi icraata dökmenizin ilk adımı en kolay yapabileceğiniz bir eylem olmalı.

O da, bana sorarsanız, hergün sabahın erken saatinde veya akşam üzeri hep

aynı saatlerde yapılan düzenli (en az 30 dakika - an fazla 60 dakika) yapılan yürüyüşlerdir.

Bu yürüyüşleri yalnız başına yapmalısınız, bu esnada kimseyle konuşmayınız.

Bence ilk hedefiniz bu olmalı. Bugünden tezi yok, yarın eyleme başlıyorsunuz.

İlk etapta en az üç hafta boyunca bunu denemenizi tavsiye ediyorum.

Üç hafta sonra sizin yorumunuzu rica ediyorum.

Hatta günlük buraya rapor edebilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın hemdemo,

evvela benim sizden herhangi bir üstün tarafım yok.

Ayrıca bugünkü ilk mesajınızı daha dikkatli okumalıydım, özür dilerim.

Ben, başım sıkışınca veya işyerinde sorun yaşayınca alkolle çabuk arkadaş olurdum.

Alkolün sorunlarıma çözüm olduğunu zannederdim. Kafam uyuşunca gayet mutluydum.

Ancak ertesi gün herşeyin eski tas eski hamam olduğunu hep görürdüm.

Bunları aştım. Nasıl diyorsanız, bu sizin tavrınıza bağlı.

Size gelince, sanırım kendinizi umutsuz bir vaka olarak görüyorsunuz.

İlk bakışta öyle görünebilir, ancak yeni bir başlangıç yapmayı ciddi bir şekilde istiyorsanız,

bu sadece kendi kararınız olmalı.

Yoksa, kendimizi kandırmayalım, benim size herhangi bir şey söylememin bir anlamı hiç olmaz.

Hedefinizi icraata dökmenizin ilk adımı en kolay yapabileceğiniz bir eylem olmalı.

O da, bana sorarsanız, hergün sabahın erken saatinde veya akşam üzeri hep

aynı saatlerde yapılan düzenli (en az 30 dakika - an fazla 60 dakika) yapılan yürüyüşlerdir.

Bu yürüyüşleri yalnız başına yapmalısınız, bu esnada kimseyle konuşmayınız.

Bence ilk hedefiniz bu olmalı. Bugünden tezi yok, yarın eyleme başlıyorsunuz.

İlk etapta en az üç hafta boyunca bunu denemenizi tavsiye ediyorum.

Üç hafta sonra sizin yorumunuzu rica ediyorum.

Hatta günlük buraya rapor edebilirsiniz.

kesinlikle bi halta yaradığı yok içmenin. ha keyfi vardır, inkar edemem, mesela özel günlerde; ammavelakin benimkisi (zaten bunu hep derim) işin ehl-i keyf boyutundan ziyade iptila boyutuna erişmiş durumda. bir süreçti ve 7 seneye yakın geçmişi var. yaşım şu anda 26 olduğuna göre, ömrühayatıma kıyasa vurursak yüksek bir oran.

ve böylece kendim dahil ve aynı şekilde etrafıma da, hadi maddiyatı geçtim, manevi ve moral zararlar verdim, bugüne kadar da veriyordum. ancak böyle gitmez artık bu. anlaşıldı ve kati suretle kararırımı da verdim. bunu ben unutmuş olsam da, forum bizzat şahit. işte yukarı iletilerde açık tarih yazılı.

tavsiyenizi gayet mantıklı buldum. bunu deneyeceğim. ancak kendi usulümde. sabah kalkar kalkmaz bir gece öncesinden çalıştığım dersin tekrarını yarım veya 1 saat olmak üzere tekrar edeceğim. duş ve kahvaltımdan sonra artık hafta içiyse okula, yoksa dersime gömüleceğim.

kendinizden verdiğiniz samimane misaller içinse ayrıca teşekkürlerimi sunarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Osho okumak belki sana iyi gelebilir..

Sanırım kendine hakim olmakta sıkıntı çekiyorsun..

Ben eğer müslüman olsaydım şu an,belki hapiste,belki mezarda,belki hastanede olabilirdim..Benim dinden kurtulmam,otokontrolümü sağlamama yaradı..''Nasılsa başka hayatım yok,o halde kendime dikkat etmeliyim'' diye içimden düşünceler akıp gidiyor..Dinden kurtulduysan ve kendine hakim olamıyorsan,o zaman dediğim gibi Osho oku biraz..

dostum bana fazla metafizik geliyor osho. bi ara denediim okumayı ama fazlaca sarmadı, üstelik sanki boğdu gibi de. illaki envai misallerden ilhamlar alınasıdır osho.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Bah Garaoğlan.

Ben diplomasız bir doktorum,

And ederimki hastalıklarımın çoğunu ben iyileştirmişim.

Hanımın bacakarının şişkinlgini 5 doktor, 1 ayda geçiremedi

bense bir haftada iyileştirdim.

Gelelim senin rahatsızlığına.

Şunu hiç unutma.

Kişinin doktoru KENDİSİDİR.

Sende senin doktorun olacaksın.

Bir Amarıkalı yazarın bir kıtabini okumuştum yıllar yılı önce.

Kıtabın adı ÜZÜLMEYİ BIRAK , YAŞAMAYA BAK..

Korolası içkide bir derttir,ÜZÜNTÜDÜR.

Benim gibi kendini

Sipora

jimnestige

Yüzmege

Kırları dolan

Benim gibi define araycısı ol.

Dağ

Dere

Tepe dolandur.

Avcılık yap

Yardım kurumlarıne manan yardımcı ol.

En önce yapacağınsa böyle bir arkadaş bul.

Evden

Gehvelerden uzak dur.

Müseitse yerin güvercin besle

Tedevin için bir GÖZEL kadınında az faydası olmaz

Hadigöremseni.

Bunları yaparsan

Ne içki aklına gelir

Nede içmeye zamanın olur.

Dedeniz

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

dostum bana fazla metafizik geliyor osho. bi ara denediim okumayı ama fazlaca sarmadı, üstelik sanki boğdu gibi de. illaki envai misallerden ilhamlar alınasıdır osho.

Osho bir örnek tabi..Bu tarz şeyler okumanın belki sana faydası olur diye dedim..

Sorunun sadece içki ise,senin ki sorun filan değil be..Çok abartma bunu..Zamanla bırakırsın..Yeter ki bırakmak iste..

Ben neler neler bıraktım ^_^

Kararlı olman lazım..Bırakacağım diye kendini zorlaman lazım..''Herkes bırakıyor,ben neden bırakmayayım?'' gibi telkinler ile kendini hazırlaman lazım..Aslında hiçte zor değil bir alışkanlıktan kurtulmak..Önemli olan zihnine hakim olabilmek..

Link to post
Sitelerde Paylaş

durumuna üzüldüm arkadaşım

Allah cc önce iman kuran nasip etsin diyelim

çünkü alkolik de cennete girebilir ama imansız giremez

güzel bir abdest alıp geçmiş günahlarına samimi tövbe edersen ve müslüman olursan

bazı tavsiyelerim var

ama islamı kabul etmeyen biri için yapacağım tavsiyelerin bir anlamı olmayacak

Eskiden bazı alkolikler adıyaman menzile gidip oradaki Seydadan tövbe alıp alkolü tamaamen bırakırdı

böyle tanıdığım insanlar vardır

ama seyda öldü

yerine geçen şaklabanın da dini imanı para

netice:

şahsen psikyatrik ilaçların faydsına inanmıyorum

etkisi geçene kadar belki biraz iyi hissettirir

ama sonra gene eski tas eski hamam

bizim üniv de alkolik hastaları tedavi eden güya prof. hocalar vardı

adam kendi alkolik alkolikleri tedavi etmeye çalışıyor

kendini ikna edemeyen başkasını ikna edemez

modern psikyatri insanı akıldan ibaret sanıyor

halbuki insanda akılla beraber bir çok başka his duygu cihazat vardır

karar alma uygulama mekanizmaları da var

tüm bunları görmezden geldiği için başarılı olamayacak olamıyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

15 kasım güncelleme:

4 kasım'da manisa ruh sağlığı hastanesinde yatırılmamın 1 hafta ertesinde taburcu edildim. sebebine gelirsek hiç sormayın; zira ayrıca trajikomik bi hikaye. daha sonra belki anlatırım.

yeni bir başlangıç arıyorum. şu an yazmakta bile güçlük çekiyorum. beynimde fikirler öylesine darmadağınık uçuşuyor ki; 2-3 cümlede toparlayıp ifade etmek ne mümkün. klavyeyi tuşlarken dahi elim sakrıyor, huzursuz bacak sendrmuyla ayağımı sallayıp duruyorum.

taa yıl öncede ifade etmişim, umutsuzluk mezarlıkta vardır, diye.

umuyrum ki eski dostlar, kalbim kadar temiz bir sayfa açacağım hayatıma( baq hala gırgıra vuruyorum)

ama neylersin meşrebim ve kişisel karakterim mucibinde yapıyorum bunu. yoksa altında bir gayriciddiyet aranmamasını dilerim sizden.

ehl-i dünya senmisin, naptın kuzum kendine, üzme bizi valla yarın bigün nalları dikersin, diktim diye foruma da yazamazsın endişeye gark oluruz, gark ne hiç bir fikrim yok,

Üzme abicim kendini de bizi de olur mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

ehl-i dünya senmisin, naptın kuzum kendine, üzme bizi valla yarın bigün nalları dikersin, diktim diye foruma da yazamazsın endişeye gark oluruz, gark ne hiç bir fikrim yok,

Üzme abicim kendini de bizi de olur mu?

aynen bağbozan abi benim. nick'imde bi revizyona gittim. birtakım dışsal şartlar üyeliğimi silmemi gerektirdi. fakat tilki misali yuvaya geri döneyim dedim. yoksa başka karşılıklı paylaşımlarda bulunacağım mecralar yok. olsa bile boş beleş geyik muhabbet çevirmekten öteye gidemeyen lüzumsuz platformlar. tekrar selam ederim.

bugün fena halde bi yoksunluk sendromu yaşadım. bunu minimize edecek ilaçları aniden bırakmam sonucu keskin bi' kriz atlattım. şimdi kafam çok bi' incesel kıyak. tek efes extra yuvarlardım ki o da su niyetine hesabı. yalnız asıl kandırıkçı olanı da bu ilk'i oluyor zaten. bunu zaafiyet olarak tanımlıyorum ve ilk'ten sonra rehavete kapılıyorum. sonra kendimi alamayarak devamı geliyor. non-stop devam ediyorum yani. ne bir fren sistemi, ne de stop mekanızması; artık alkolden sızana yahut cebimdeki son kuruş bitene kadar arkası geliyor.

dile getirdiğin gibi sağlığımla oynuyorum. aslında, en azından şimdilik olumsuz tesirler meydana gelmiyor, yalnız okul hayatım fena halde sekteye uğramakta. henüz güz döneminin ortaları olmasına rağmen, neredeyse tüm derslerin yarısına dahi devam etmedim. böyle gitmeyeceğinin farkındayım, ama esas husus, belirttiğim gibi fikrimi kuvveden fiile getirememekte, yani icraat aşamasında tıkanıyorum. oysa içimde birikmiş heyecan ve azim ile en azından kendi çapımda taktire şayan işler başarmak üzere kendimde güç bulabiliyorum. bulmak zorundayım.

işte böylece içimi dökerek eski, sanal bile olsa arkadaşlıklarla bir nevi kendime psikoterapi uyguluyorum. aslında karşımda beni adamakıllı dinleyebilecek biri, bi abi, amca bulabilsem, konuşarak deşarj olsam hiç fena olmaz ama, çevremde o tipten, derdimi anlayabilecek ve en azından kendi çapında bir abi edasıyla akıl verecek, samimice ve başbaşa vererek çözüm yolları üretebileceğimizi düşünebileceğim insanlar olsa, ki o da yok da işte bizimkisi bir dilek işte..

neyse daha yazarım ama frumdaşları derdimle dertlendirmeyeyim. gerçi çoğuna eğlence gelir bunlar. fındık fıstık niyetine tükenir, tüketilir bunlar. neyse. sağol dinlediğin için : )

Link to post
Sitelerde Paylaş

bugün jübilemi yapacağım arkadaşlar. gerçi bu söz yalama oldu ama. yine de ümitten düşmüş değilim. artık her defasında aynı şeyi dolap beygiri misali tekrarlamaktan ben de bıktım; tabii aynı zamanda etrafımda bana değer veren insanlar da. en başta ailem; zaten başka kimsemde yok.

yoksa aksi bi ihtimali göz önünde bulunduramam. bu ihtimal çemberinde dahi değildir. aksi halde intihar etmem gerekirdi. yoksa ömür sürdüğümüz hayatın manası ve ehemmiyeti ne arz ederdi ki bize. saadete ermek eğer tek erek ise, o halde birincil şart olarak kötü alışkanlıklarımdan -tabii burada alışkanlık demekten kasıt bağımlılılık oluyor- kurtulmak icap ediyor.

teşhisi koyduktan sonra tedavi aşamasında asıl sıkıntı; burada başlıyor. acaba diyor insan, hangi ipin ucundan tutmalı, neresinden asılmalı hayata? şu an yeryüzündeki insan sayısı kadar farklı sayıda yaşam tarzı ve şekli vardır. dış görünüş itibariyle pek fark gözlenmese bile, aslolan kişinin içsel dünyasında, yani kendi evreninde, ömrüne anlam katma çabaları. işte benim kördüğümüm burada başlıyor.

gerçekten de bunu ifade etmekde ben acziyet içerisindeyim. en başta, ben ne istiyorum? peki beklentilerim nelerdir.? bu tür sorular kafamı bu sıralar fazlasıyla zorluyor. cevap veremiyorum. bu hayat nasıl olsa harcanacak... beyin nasıl olsa bir şekilde bir şeylerle iştigal olacak. peki o halde ne ile sorusu ceberrut tasavvuruyla karşıma dikiliveriyor. şahsen hiççiliğe olan kendi çapımda felsefi eğilimim asıl burada buna tekme atıyor. nasıl yaşamalı?

zevk ve heyecan peşinde koşmak mı? aslında hepsini, belki maddenin de tesiriyle dibine kadar yaşadığımı iddia edemesem de, çünkü kimseyi yerime koyamam, (o)nun ortak yaşama sevincini paylaşamam; ancak ontolojik sınırlar dahilinde birtakım heveslere ortak niyetlenilebilinir. bu noktada evlilik önüme bir seçenek olarak çıkıveriyor ve onun da önüne maddiyat.

yardım edin arkadaşlar. kafam da bi incesel kıyak hani bunları tuşlarken.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bugün jübilemi yapacağım arkadaşlar. gerçi bu söz yalama oldu ama. yine de ümitten düşmüş değilim. artık her defasında aynı şeyi dolap beygiri misali tekrarlamaktan ben de bıktım; tabii aynı zamanda etrafımda bana değer veren insanlar da. en başta ailem; zaten başka kimsemde yok.

yoksa aksi bi ihtimali göz önünde bulunduramam. bu ihtimal çemberinde dahi değildir. aksi halde intihar etmem gerekirdi. yoksa ömür sürdüğümüz hayatın manası ve ehemmiyeti ne arz ederdi ki bize. saadete ermek eğer tek erek ise, o halde birincil şart olarak kötü alışkanlıklarımdan -tabii burada alışkanlık demekten kasıt bağımlılılık oluyor- kurtulmak icap ediyor.

teşhisi koyduktan sonra tedavi aşamasında asıl sıkıntı; burada başlıyor. acaba diyor insan, hangi ipin ucundan tutmalı, neresinden asılmalı hayata? şu an yeryüzündeki insan sayısı kadar farklı sayıda yaşam tarzı ve şekli vardır. dış görünüş itibariyle pek fark gözlenmese bile, aslolan kişinin içsel dünyasında, yani kendi evreninde, ömrüne anlam katma çabaları. işte benim kördüğümüm burada başlıyor.

gerçekten de bunu ifade etmekde ben acziyet içerisindeyim. en başta, ben ne istiyorum? peki beklentilerim nelerdir.? bu tür sorular kafamı bu sıralar fazlasıyla zorluyor. cevap veremiyorum. bu hayat nasıl olsa harcanacak... beyin nasıl olsa bir şekilde bir şeylerle iştigal olacak. peki o halde ne ile sorusu ceberrut tasavvuruyla karşıma dikiliveriyor. şahsen hiççiliğe olan kendi çapımda felsefi eğilimim asıl burada buna tekme atıyor. nasıl yaşamalı?

zevk ve heyecan peşinde koşmak mı? aslında hepsini, belki maddenin de tesiriyle dibine kadar yaşadığımı iddia edemesem de, çünkü kimseyi yerime koyamam, (o)nun ortak yaşama sevincini paylaşamam; ancak ontolojik sınırlar dahilinde birtakım heveslere ortak niyetlenilebilinir. bu noktada evlilik önüme bir seçenek olarak çıkıveriyor ve onun da önüne maddiyat.

yardım edin arkadaşlar. kafam da bi incesel kıyak hani bunları tuşlarken.

Sayın hemdemo,

yardım etmeye çalışıyoruz, ancak pek dinlediğiniz yok. :D

Bu aşamada evliliği falan sakın aklınıza getirmeyiniz. Yapacağınız en büyük hata olur, bence.

Düzenli yürüme önerisi sizi pek açmadı galiba. Olabilir, sorun etmeyiniz.

Canın çıkmadığı bedende, her zaman umut vardır. Bu sizin parolanız olmalı.

Sorun belli ki işi icraata dökmek, ki, sizde bunu kabul ediyorsunuz .

Tamam; mesela hergün aynı saatte 10 dakika aralıksız hoşlandığınız bir musik türünü dinleyiniz.

Size anlatmak istediğim şu: Herhangi bir eylemi hergün düzenli bir şekilde yapmalısınız, yoksa bu kısır döngüden

çıkmanız bir hayli zorlaşır. Ben okulu veya derslerinizi kastetmiyorum. Onları zaten yapmak zorundasınız.

Seçeceğiniz ve düzenli uygulayacağınız eylem, keyfi bir eylem olmalı.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 7 months later...

29 haziran güncelleme:

bendeniz ehl-i dünya, başlığın sahibi. üyeliğimi sonlandırmıştım. sonra tekrar döndüm foruma şimdiki nickimle.

şu an 2. şişe şarabı içerken arz-ı hal ediyorum. kafam bir incesel kırık. olmak istediğim dereceden uzak yine de. içkiye doymuyor bünyem. hep daha fazlasını arzu ediyorum. 10 seneden beridir bu böyle. dur durak bilmek yok. defaaten hastanelerde yatılı olarak kaldım. yine de uslanmak nedir bilmiyorum. içmekten okul hayatım sona ermek üzere gibi. son şanslarımı deniyorum. yoksa 26 yaşından sonra devam etmek anlamsız kalacak. hayata böylece geç kaldım. yaşıtlarım çoktan askerden geldiler, hatta evlenip çoluk çocuğa karışanlar bile var. ama ben hala yerimde sekiyorum. nereye kadar sürer bilmem ama hayatımı mahvettim. hepsi alkol ve esrar bokuna gerçekleşti.

tavsiyelere açığım desem yalan olur. ben umudumu kaybettim. alkolü yine de bırakacağım ama yerine neyi ikame ederim bilemem. allah fikrini terkedeli çok oldu. öyle bir motivasyon kaynağı aramıyorum. belki destek olurdu ama bir kere açılan ufku asla eski boyutlarına geri çeviremezsin. böylece bende dine dönemem. dayım dine sarılarak alkolü terketti. u dönüşü yaptı hatta hayatında. ben de öylesi bir radikal kararla hayata dönmek istiyorum. ama her teşebbüsüm sonuçsuz kalıyor. dediğim gibi umudumu yitirmek üzereyim.

bişiler deyin bari.

Link to post
Sitelerde Paylaş
şu anda kolonya içerken bildiriyorum.


hala yenemedim bu hastalığı. bu illet başıma bela oluyor. alkol yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. defalarca sarhoşken dayak yedim, ağzım burnum dağıldı. okul hayatı dersen sekteye uğradı. sosyal hayat kalmadı. zaten oturduğum semtte tanıdığım arkadaşlar serseri, berduş. aralarına katılmayı ben istemiyorum. internetle oyalanıyorum artık. yaz okulum başlayacak yakında. inş. derslere muntazaman devam ederek çalışacağım. başka çarem yok. son şansımı deniyorum. yoksa fenalara geleceğim. 30 yaşında mezun olmak var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
şu anda kolonya içerken bildiriyorum.
hala yenemedim bu hastalığı. bu illet başıma bela oluyor. alkol yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. defalarca sarhoşken dayak yedim, ağzım burnum dağıldı. okul hayatı dersen sekteye uğradı. sosyal hayat kalmadı. zaten oturduğum semtte tanıdığım arkadaşlar serseri, berduş. aralarına katılmayı ben istemiyorum. internetle oyalanıyorum artık. yaz okulum başlayacak yakında. inş. derslere muntazaman devam ederek çalışacağım. başka çarem yok. son şansımı deniyorum. yoksa fenalara geleceğim. 30 yaşında mezun olmak var.

2-3 sene kadar takipte olman lazım...yani başında biri bekçi olacak...karşı koyamayacağın biri olacak bu şahıs...abin mesela yahut baban....

içirmeyecekler sana ne olursa olsun...içmeye kalktığında kafanı kırıcaklar bi güzel...içki yerine çay - limonata - kola - meyve suyu - ıhlamur vs.vs.vs verecekler.....içersen iç bunları - içmiosan da keyfin bilir...başka bişi yok.....dicekler...

para harcamaların kısıtlanacak...kendin kazanıosan maaşına el konacak - sana günlük harçlık verilecek.....harçlık alıyorsan ona düzenleme getirilecek vs.

bunlar uygulanırken - sen de elbet gerçekten KURTULMAYI istiyor olacaksın.....

başka türlüsü olamaz zaten !

sen de gerçekten kurtulmak istiyorsan ve saydığım şartlar yerine getirilirse 2 senenin sonunda kurtulursun.....aklında gene olur elbet içki - esrar vs.....ama şiddetli istek değil - sadece öylesine bir arzu şeklinde olur....kendini tutarsan da bi daha ağzına da koymazsın..

Link to post
Sitelerde Paylaş

2-3 sene kadar takipte olman lazım...yani başında biri bekçi olacak...karşı koyamayacağın biri olacak bu şahıs...abin mesela yahut baban....

içirmeyecekler sana ne olursa olsun...içmeye kalktığında kafanı kırıcaklar bi güzel...içki yerine çay - limonata - kola - meyve suyu - ıhlamur vs.vs.vs verecekler.....içersen iç bunları - içmiosan da keyfin bilir...başka bişi yok.....dicekler...

para harcamaların kısıtlanacak...kendin kazanıosan maaşına el konacak - sana günlük harçlık verilecek.....harçlık alıyorsan ona düzenleme getirilecek vs.

bunlar uygulanırken - sen de elbet gerçekten KURTULMAYI istiyor olacaksın.....

başka türlüsü olamaz zaten !

sen de gerçekten kurtulmak istiyorsan ve saydığım şartlar yerine getirilirse 2 senenin sonunda kurtulursun.....aklında gene olur elbet içki - esrar vs.....ama şiddetli istek değil - sadece öylesine bir arzu şeklinde olur....kendini tutarsan da bi daha ağzına da koymazsın..

sağol zavallı;

ama yerine ikame edecek şey koyamıyorum. şaşırmış vaziyetteyim. yokluk başgösterince kaşıntılar başlıyor, aranıyorum.

defalarca teşebbüs ettim bırakmaya. her seferinde kısa zamanda tekrar alkole dönmekle sonuçlandı. çözümler işe yaramıyor. çaresizim ona karşı.

ailem paranın suyunu kesti. gittim a-101'den 1 tl'ye kolonya aldım. baktım içindekilere, etil alkol ihtiva ediyor. başladım içmeye. kafam kırık. böyle hissetmek hoşuma gidiyor galiba. acılarımı unutuyorum.

yeni bir hayata yelken açmak istiyorum. bu 10 senedir devam ediyor. hergün içiyorum ve vücut bağımlılık kazandı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...