Jump to content

Külliyen Dininiz Elden Gitsin İstiyorum


Recommended Posts

Aşağıdaki makale bir forum katılımcımıza aittir. Yazının sonunda niki mevcuttur...

Din olgusu, Marx'ın tanımladığı gibi altyapı olan üretim biçiminin üstyapıdaki yansımalarından biri değildir, bugün din ile kapitalizm arasında ilintiler varsa da din bundan bağımsız olarak da değerlendirilmelidir. Çünkü din olgusu kapitalizmden önce de vardı, hatta sınıflı toplumlardan da önce ve bugün kapitalizmin dini kullanıyor olmasından öte din erkleri kapitalizmi kendi çıkarları için kullanmaktadır. Kendi başına bir erk kaynağı, politik bir zemindir din olgusu. Ne var ki din olgusunu heterojen olarak ele almak bizi yanılgıya götürür, çünkü din ile politik alanın ilintisi dinden dine farklılık göstermektedir.

Bugün bir "Hıristiyan şeriatı ülkesi" gibi bir kavram yoktur, çünkü Martin Luther'den bu yana reformlar ve bunun sonucu olarak bilimsel gelişmeler, İsevi inancın ve İncil'in akıl dışılıklarını ve çelişkilerini ortaya koydukça, Avrupa başta olmak üzere Hıristiyan inancının yaygın olduğu ülkelerde dinden uzaklaşılmış ve bugün nüfusun önemli bir bölümü ateist olmayı başarmıştır. Bugün insan haklarının, bilimin, sanatın, sosyal refahın, evrensel hukukun en gelişkin olduğu ülkeler de bu ülkelerdir. Kuzey Afrika'nın batısında Fas'tan Güney Asya'da Malezya'ya kadar uzanan, soğuk savaş döneminde sosyalizmin gelişimine karşı silah olarak kapitalizmin ağababası Amerika Birleşik Devletleri tarafından kullanılan "Yeşil Kuşak" ülkeleri ise sefaletin, cehaletin, yobazlığın, bağnazlığın, yoksulluğun, vandallığın hüküm sürdüğü ülkelerdir. Batı Avrupa ülkelerindeki ekonomik ve sosyal gelişim ile bu hat boyu yer alan Müslüman ülkelerindeki sefaletin tezatlığını ortaya çıkartan olgu ise iki ayrı dünyada yer alan farklı dinler ve bu dinlere karşı verilen mücadelenin bilimsel gelişmeleri, beraberinde de ekonomik, sosyal, hukuki gelişmeleri getirmesidir.

Büyük Bilgin Turan Dursun'un "Din Bu-1" adlı kitabında ayrıntılı olarak görebileceğiniz gibi, İslam inancı, kendinden olmayanı öldürmeyi, köleleştirmeyi, fetih adıyla topraklarını işgal etmeyi, haraca bağlamayı,cariye adlıyla seks kölesi yapıp tecavüz etmeyi hak sayar inananlarına. Sadece kendi dininden olmayanlara karşı değil, Ortodoks İslam dışındaki kendini Müslüman sayanların inançlarına karşı da düşmanlık ve bu insanlara karşı yüz yıllardır süren bir kıyım vardır. Tarihsel süreçte zorla İslamlaştırılırken kendi pagan inançlarına en yakın gördükleri Bâtıniliği seçen, yani paganizm ile İslam arasında sentez kuran Türkmenler, Alevi olarak anılmış ve Sünni kesimce öldürülmesi helal sayılmış, hatta "iki Alevi öldüren cennete gider", "Alevilerin kadınlarına tecavüz edilebilir" şeklinde fetvalar verilmiştir. 12 Eylül cuntasına zemin hazırlamak için kullanılan Çorum, Maraş katliamları da bu vandal inanç dayanaklarına yaslanmış, gene Sivas katliamı da bu çirkin, vahşi, korkunç kolektif bilinçle gerçekleştirilmiştir.

Bugün kalkıp biri "Kızıldeniz'i asamızla yardık, Ay'ı parmağımızla ikiye böleriz, ben Tanrı'nın oğluyum, bir gemiye bütün canlı âleminden birer çift sığdırdık, biz Cebrail adlı bir melek aracılığıyla Allah'tan vahiy alıyoruz" dese hemen bilimsel açıdan şizofren teşhisi konarak bir psikiyatri kliniğine yatırılır. Bu tip hastalıkların henüz bilinmediği çağlarda ise bu tip sözler eden karizmatik kişilikli, iyi hatip ve yazar olan şizofrenlere ise peygamber ya da Tanrı'nın oğlu denmekteydi. 1400 sene önce bir şizofrenin hayali arkadaşıyla sohbetlerini ya da 2000 sene önce kendini Tanrı sanan bir başka şizofrenin sözlerini ya da kaç bin sene önce bir dağın ardında Tanrı ile buluşup ondan on emir aldığını iddia eden bir başka şizofrenin sözlerini bu çağda, bilimin geldiği bu noktada, gerçek sanarak bunlara biat edenlerin olması ise ölüm karşısında cesur durmaktan korkan, hayatın 70-80 sene gibi bir sürede biteceği gerçeğini kabul edemeyecek kadar zayıf, sonsuz yaşam ütopyasından kopamayan ve böylece bilimsel düşünceye sırt çeviren, Hayyam'ın deyişiyle "Meyhane midir- kerhane midir" belli olmayan cennet vaatlerine kanan zavallıların, cahillerin ve korkakların varlığına bağlıdır. Oysa eylemlerini vicdan ve erdem kavramları yerine ceza korkusu ve ödül beklentisine göre düzenleyenler insandan aşağıdadır, daha evrimini tamamlayıp insan olamamışlardır.

Başlangıcından bu yana propaganda ile sevdirerek yaygınlaştırılmak yerine, bir erk aracı olarak, bir devlet aygıtı motoru olarak kullanılan İslamiyet, Muhammed ve ardılları tarafından insanları kılıçtan geçirip haraç korkusuyla zorla kabul ettirilmiş ve yeni siyasi erk, toprak, ganimet elde etme aracı olarak yüz yıllarca kullanılmıştır. Osmanlı Emperyalizmin de varlığı bu zeminden hareketle, kendinden olmayanın öldürülebilir, tecavüz edilebilir, malları yağmalanabilir, topraklarına el konabilir ve haraca bağlanabilir şeklindeki İslam inancıyla asırlar boyu birilerine saldırarak ekonomik çarkını çevirmiş, siyasi varlığını sağlamış, ama bilimsel, felsefik, sanatsal gelişimden, üstünde dikildiği İslam inancının yobazlığı sayesinde, bu arkaik inançla Batı'da Hıristiyanlıkla olduğu gibi cesurca mücadele eden aydınların ortaya çıkmayışı, kelleyi kaybetmeyi göze alamayışları nedeniyle ekonomik, siyasi ve askeri açıdan da geri kalmış ve çökme sürecine girip Fransız İhtilali'nin ortaya attığı milliyetçilik akımı etkisiyle de dağılmıştır.

Görece İslam'a karşı bilimin en çok zafer kazandığı ülke, Fransız İhtilali kökenli Jakobenlerin izindeki İttihat ve Terakkicilerden olup siyasi erki ele geçirip Cumhuriyeti kuran ve toplum mühendisliği yaparak burjuva sekülarizmini, burjuva ateizmini sosyal hayata yerleştirmeye çalışan Mustafa Kemal'in diktatörlüğündeki Türkiye Cumhuriyeti'dir. Tek parti döneminin sonuna kadar işleyen bu politika, çok partili hayata geçişle birlikte, kitlelerin çoğunun yoğun olarak cahil, yobaz olması, bu coğrafyada köklü ve eski bir bilimsel mücadelenin, din karşıtı çalışmaların olmaması, tepeden inme toplum mühendisliğinin doğal sınırları nedeniyle, sekülarizmden yobazlığa kayılmış ve askeri darbelerle bunun önü kesilmeye çalışılmıştır. Bugün askeri vesayetin belinin kırıldığı varsayıldığında, yobazlık karşısında, koyun gibi güdülen bu cahil halkın dikta ile yönlendirilmesini bekleyenlerin eli böğründe kalmaktadır.

Bugün Muhammed'in 22 senede yazdığı kitaptan, sözlerinden ve sünnet denen eylemlerinden yola çıkan İslam erk odakları, 6 yaşında nikâh kıydığı kız çocuğu ile 9 yaşına geldiğinde cinsel ilişki kuran, yani ona tecavüz eden Muhammed'ten daha da vandallaşıp 1 yaşındaki kız çocuğu ile nikâh kıyılabileceğini, yani pedofili denen sapıklığı dine uygun buluyorlar, kadının ölümünden sonra 6 saat içinde kocasının bu cesetle cinsel ilişki kurabileceğini yani cesede tecavüz edebileceğini, yani nekrofili denen sapıklığı dinen doğru sayıyorlar. Zamanında Deniz Gezmiş tarafından üniversiteye sokulmazken bugün koyun cumhurun başı olan şahsın da 15 yaşında bir çocuk-gelinle evlenmiş olması, yani bir sübyanla cinsel ilişki kurmuş, ona tecavüz etmiş olması da aynı zeminden beslenen bir başka utanç kaynağıdır.

1400 sene içinde evrilip bilimsel gelişme karşısında erkini Hıristiyanlık gibi yitirmesi gereken İslamiyet, bu coğrafyada yeterince din karşıtı mücadele verilmeyişi, aydınların öldürülme korkusuna boyun eğmeleri yüzünden daha da vahşi ve yobaz bir hal almıştır. Aydınlar arasındaki çalışmaların ayrıksı örneği ise büyük bilim adamı Turan Dursun "Din Bu" adlı seri kitaplarıdır. Ölüm korkusunu hiç sayarak, aydın namusu ile doğru bildiğini yazmaktan çekinmemiş, İslam teolojisini kendi silahları ile vurarak, sahih sayılan hadisler ve ayetleri örnek göstererek İslamın akıl dışılığını, vahşetini, yobazlığını ortaya koyan ve bu mücadelesinde haince öldürülen Turan Dursun, bu coğrafyanın ve dünyanın gurur kaynağıdır.

Müslüman ülkelerde sosyalist mücadelenin önündeki en büyük engel ve en büyük düşman kapitalizmden ziyade bilinçleri körleten, bilimsel düşünceden uzak tutan, cehalete, aptallığa ve yobazlığa sevk eden İslamiyettir. Bu kısır döngünün yıkılması için daha çok Turan Dursunlar çıkmalı, daha çok aydın İslam'ın ve diğer dinlerin saçmalığını ortaya koymalı, en temel antropolojik bilimsel verilerle bile gülünç duruma düşen Adem-Havva masalından toplumları uyandırmalıdır.

Bu yazıyı yazarken ensemde bir kurşun dönüyor, zerre kadar umursamadığım bir kurşun, çünkü İsa'yı ya da Buda'yı eleştiren hatta tiye alan bir resim, yazı, film sizi ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bırakmazken, değil fanatik bir dinci, sıradan bir Müslüman dahi İslam'ın özü ve yapısı gereği sizi öldürmeyi hak ve zorunluluk sayar. İşte budur İslam'ın yıkılası vahşeti.

Serkan Engin

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaziyi yazan arkadasin ellerine yüregine saglik. Her bir paragrafi acilip detaylari ile uzun uzun aciklanip tartisilip belgeleriyle birlikte kanitlanabilir diye düsünüyorum.

Katilmadigim iki yeri bulunmakta. Birisi kuranin yazilisi konusu digeri "burjuva ateizmi, burjuva sekülarizmi" düsüncesidir.

Türkiye'de burjuva denilince asiri zenginler ima edilmektedir fakat yanlistir. Türkiye'de hic bir zaman Avrupa'da ki burjuvalar gibi belli bir zümre olmamistir ve olduklarini sanmiyorum.Onaylamasam da keske ayni sekilde burjuvazi olsaydi.Taslarin yerli yerine oturmasina neden olurlardi ve belkide bu günleri yasamazdik diye düsünmekteyim.

Devlet eli ile ve her türlü entrikalarla zengin olup sonradan görme zenginlerin kökleri gecmise dayanan Avrupa'li aristokrat ailelerle bir tutulmalari yanlis olur. Örnegin hamal edebiyati ile zengin olduklarini aciklayan trilyon dolarlara is yerlerine sahip aile ne gercek burjuvadir ne dogru dürüst islami bilirler ne sekülarizmden anlarlar ne de seküler düsünceleri ve yasantilari vardir. Diger ailelerde üc asagi bes yukari hepsi aynidirlar.Kimilerinin de inanclari farklidir ama görüntüde müslümanligi oynarlar.

Özenti sosyalizm ve komunizm meraki yüzünden (ki hala devam etmektedir) Anadolu kültürüne, yasantisina, cografyasina uygun sosyalizm düsünceleri üretilememis halkin tepkisine neden olmustur. Bu da fasizan islamiyetin ve onu kullananlarin önlerini acmistir.

Bilinen asiret sistemi ve tarikatlarin cemaatlerin yok edilememesi islamiyeti beslemis beslemeye devam etmektedir.

Islamiyete saygi duyulup ses cikartilmadikca gelisir semirir kan emer her tarafi ölümcül virüsler sarip bireylerin özgürlüklerini engeller. Dolayisi ile görüldügü yerde yok edilmeli islamiyetin kirli, fasizan, irkci, sapik, kan emen yüzünün desifre olmasi saglanilmalidir.

Icinde kan katliam ve sapikliklar barindiran inanclara saygi duyma gibi bir sacmalik kabul edilemez ve böyle bir sey yoktur!

Ayni sekilde bireysel özgürlükleri, adaleti kisiitlayan kadina ve kendinden olmayanlara insan muamelesi yapmayan türlü türlü sapikliklar ve fasizm "dini degerler" diye adlandirilmis olup kan tacirlerinin üretip arkasina sigindiklari bir sacmaliktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hem cok beklersiniz hem de bosuna beklersiniz.

Kuran kiyamete kadar ayakta..

Sizde ayaklar altinda.

Kuran insanlık varoldukça duracak tabii, duracak ki insanlığın ne saçmalıklara inandığı günler unutulmasın ve tekrar aynı hataları yapmasın. Tıpkı diğer saçma din kitaplarının korunması gerektiği gibi. İnsanlık ancak geçmiş hatalarından ders alarak gelişebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir ateist olarak, evrimin tüm insanlarda aynı işlediğini düşünmüyorum. Çünkü insan nüfusunun çoğunluğunun beyni binlerce sene öncesi durumda.

Sanırım binlerce veya milyonlarca sene sonra, beyni işlevini kaybetmiş yeni bir insan türü ortaya çıkabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hem cok beklersiniz hem de bosuna beklersiniz.

Kuran kiyamete kadar ayakta..

Sizde ayaklar altinda.

Sanıyorsunki öte var, sanıyorsunki allah seni oraya alacak, çok beklersin, sonun morg. Ondan sonra mezarlık. Geride hiç bir şey kalmayacak bedeninden başka, oda çürüyüp değişecek..
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanıyorsunki öte var, sanıyorsunki allah seni oraya alacak, çok beklersin, sonun morg. Ondan sonra mezarlık. Geride hiç bir şey kalmayacak bedeninden başka, oda çürüyüp değişecek..

Evet ote sana yok.

Bana var.

Cunku sen var olana inanmiyorsun...Dolayisiyla hakkini kaybediyorsun...

3 gram aklin olsaydi eger var ise derdin gonlunu acardin..

Kendi dusen aglamasin artik...

tarihinde serasker tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet ote sana yok.

Bana var.

Cunku sen var olana inanmiyorsun...Dolayisiyla hakkini kaybediyorsun...

3 gram aklin olsaydi eger var ise derdin gonlunu acardin..

Kendi dusen aglamasin artik...

Var olanı yaşıyorsun zaten zombi, heyoooo buradasın burada. Öteyi ne zaman gördün geldin anlatıyorsun? Gördün mü?
Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğal seçilim işliyor arkadaşlar müslüman toplumların hali meydanda afrikada falan açlıktan geberiyorlar gebersinlerde dünya bu beyinsizlerden kurtulsun. Bazıları şanslı arapların belli kesiminde pertolden dolayı zenginlikleri var. Şans işte yapacak bişey yok. Onunda para ettiğini ilk 20 sene anlamadı aptallar, ingiliz ve amerikalılar yıllarca bedavaya petrolünü Sömürdü. Ama o da bitecek. Gün gelecek bu pis islam toplumları açlık ve sefaletle geberecek. Doğal seçilim gereğini yapacaktır bunlara yemek su yardım yapmak. Kangrenli bacağı kesmeyip saklamak gibi bişeydir en iyisi kes at gitsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aşağıdaki makale bir forum katılımcımıza aittir. Yazının sonunda niki mevcuttur...

Görece İslam'a karşı bilimin en çok zafer kazandığı ülke, Fransız İhtilali kökenli Jakobenlerin izindeki İttihat ve Terakkicilerden olup siyasi erki ele geçirip Cumhuriyeti kuran ve toplum mühendisliği yaparak burjuva sekülarizmini, burjuva ateizmini sosyal hayata yerleştirmeye çalışan Mustafa Kemal'in diktatörlüğündeki Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bugün askeri vesayetin belinin kırıldığı varsayıldığında, yobazlık karşısında, koyun gibi güdülen bu cahil halkın dikta ile yönlendirilmesini bekleyenlerin eli böğründe kalmaktadır.

Serkan Engin

OOooo..bu yazılar artık yönetim eliyle yayınlanıyor demek. Neden?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yazı Serkan Engin'e ait bir zırva..

Ben cevap vermeye bile tenezzül etmem..

Forumun genel tutumunun bu zırva ile en ufak bir alakası yoktur..

Zırva demek iltifat olur Hacı. Bu sefil insanlar bugün sahip oldukları tüm özgürlükleri böyle tepe tepe kullanırken devrimlere ve Atatürk'e küfretmeyi marifet sanıyor, bolca mide bulandırıyorlar.

Sırf ateist oldukları ve İslam eleştirdikleri için bu zihniyeti desteklemek ise daha alçaltılcı bir iş.

Biz yıllarca gece gündüz bu gibi ateistlerle kavga edip forumu propaganda alanı yapmalarını engelledik, pekçok sağlam forum dostuyla birlikte.

O yüzden bu yazının yönetimden biri tarafından asılmasını sadece gaf, bir boş bulunma veya gözden kaçma olarak değerlendirmek istiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O yüzden bu yazının yönetimden biri tarafından asılmasını sadece gaf, bir boş bulunma veya gözden kaçma olarak değerlendirmek istiyorum.

Gaf diyelim durum şu olsun: Allahsızsınız ammmaa allaha emanetsiniz. Yazının asılmasına yönelik bi ortak karar yok, yazının içeriğinden ise hiç haberiniz yok. Yönetim katında nüfuzunu kullanabilen biri yazı yazıp arasına güzelleme yerleştirse gayet aklınız bir karış havada yayınlayacakınız.

Allah korusun ne diyelim..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...