haci 0 Oluşturuldu: Mayıs 25, 2013 Raporla Share Oluşturuldu: Mayıs 25, 2013 Bütün dinler insan aklını ve maneviyatını manüple eden sosyal kurumlardır. Ama bir yaşam tarzı olan İslam bu bağlamda hepsinden çok daha etkilidir. İslam'ın bir yaşam tarzı olması mı bundan sorumludur? Yoksa insansal yetileri etkilemede başarılı olmasının başka nedenleri mi vardır? Bir yaşam tarzı olmasının İslam'ın insansal yetileri etkilemede çok önemli olduğunu sanmıyorum. Çünkü Müslümanların çoğu İslam'ı artık ilk ortaya çıktığı zamanlardaki gibi bir imanla yaşamıyorlar. Her ne kadar İslam'ın fazla değişmeden günümüze kadar ulaşmasını kısmen de olsa sağlayan ritüellerinin de tek başına bundan sorumlu olduklarını düşünmüyorum. Ama yine de genel olarak dinlerin ve özel olarak İslam'ın insanın akli melekelerini derin bir şekilde etkiledikleri konusunda en ufak bir kuşkuya düşmediğimi belirtmek isterim. İslam hangi insansal yetilere hitabetmekte ve onları manüple etmektedir? Bu bağlamda İslam diğer dinlerden farklı mıdır? Farklı ise neden farklıdır? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Link to post Sitelerde Paylaş
Sarı ve Kırmızı 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Meleke, maneviyat, ne oluyor yahu? Terminolojiyi dinlerden seçmeseniz olmuyor mu? Link to post Sitelerde Paylaş
enkia 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Her nekadar "insani" yeti olmasada bütün ibrahimi dinler korkuya hitap eder onu manüple eder bir yandanda insanın umutlarını, kibrini ve dünya "nimetlerine" olan bağlılığını kullanarak kendine bağlar Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Meleke, maneviyat, ne oluyor yahu? Terminolojiyi dinlerden seçmeseniz olmuyor mu? Meleke yeti demektir. Maneviyat ise maneviyattır. Günümüzde kullanılan bir kelimedir. Ruhsallıktır aynı zamanda.. Burası Türkçe öğrenme ve öğretme forumu değil. Biraz araştırın.. Yine de sizin gibileri eğitmekten çekindiğim sanılmasın. Hoşuma bile gidiyor. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Her nekadar "insani" yeti olmasada bütün ibrahimi dinler korkuya hitap eder onu manüple eder bir yandanda insanın umutlarını, kibrini ve dünya "nimetlerine" olan bağlılığını kullanarak kendine bağlar İslam'ın korkuya hitabettiği doğru ama bu bağlamda iyi bir açıklama mı? Hristiyanlık da müritlerine korku salıyor ama onları kendine İslam kadar sıkı bir bağla bağlayamıyor. Aynı durum Yahudilik için de söz konusu. İslam korkudan daha derin bazı insansal yetileri etkiliyor olmalı. Ve İslam onlarla gerçek bir inanır yaratıyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Sarı ve Kırmızı 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Meleke yeti demektir. Maneviyat ise maneviyattır. Günümüzde kullanılan bir kelimedir. Ruhsallıktır aynı zamanda.. Burası Türkçe öğrenme ve öğretme forumu değil. Biraz araştırın.. Yine de sizin gibileri eğitmekten çekindiğim sanılmasın. Hoşuma bile gidiyor. İyi de o terminoloji bir dine, bir inanç sistemine ait. Ayrıca maneviyat da nedir? Terimleri netleştirir misiniz? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi İyi de o terminoloji bir dine, bir inanç sistemine ait. Ayrıca maneviyat da nedir? Terimleri netleştirir misiniz? Konu dağılmasın.. Link to post Sitelerde Paylaş
Bersann 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi (düzenlendi) hacı, son zamanlarda İslama bakış açında bir değişiklik var daha ılımlı ve derin düşünerek bazı durumların derin analizini yapman düşündürücü... acaba bir sempati duymaya mı başlıyorsun diye düşünmemek elde değil. Mayıs 25, 2013 tarihinde Bersann tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Sarı ve Kırmızı 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Konu dağılmasın.. Neden bahsettiğin bence çok önemli. Maneviyat demek Maddi olmayan şey demektir. Diğer adı spiritualizmdir. Spiritualizm ise ÖTE ALEMCİLİK demektir. Ability ve Morality mi demek istiyorsun? Link to post Sitelerde Paylaş
ad hominem 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi (düzenlendi) İslam, en çok ve en direk aklı kullanma yetisini etkiliyor. Bu konuda diğer dinlerden farkı, diğer dinlerin ''öğretici'' bir uslubu seçermesi islamın sa buna karşı ''emredici'' uslubla kendini netçe ortaya koymasıdır. İncili ve kuranı okuyanlar bu ayrımı çok iyi görür. İncilde saçma sapan bir kitaptır ancak, daha çok örneklendirici, öğüt verip düşündürücü bir uslup içerir. Buna karşılık kuran dümdüzdür ''şun haram, bunu yapmak size yasak, muhammed şöyle pozisonlarda sevişebilir'' gibi kesin emirler verir ve devamında otistikçe ''allah çok büyük, çok harika, hepinizi döver'' gibi aynı tekrarlara düşer. incil ile kuranı kıyaslarken incili bir dostoyevski romanı kuranı da cin ali kitabı olarak örneklendirebiliriz. Bu islamın zekaya tecavüz etme konusundaki üstün farklılığını göstermeye yeter. Mayıs 25, 2013 tarihinde ad hominem tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Tasvir-i Efkar 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi (düzenlendi) Maneviyat dinlerin tekelinde değildir. Dinler sadece bunları inhisar altına alarak istismar etmişlerdir. Ateist biri de ruhsal bir hayat yaşayabilir. Kısacası ruhsallığı dinin ayrılmaz bir parçası sanmak teistik bir safsatadır. Mayıs 25, 2013 tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi hacı, son zamanlarda İslama bakış açında bir değişiklik var daha ılımlı ve derin düşünerek bazı durumların derin analizini yapman düşündürücü... acaba bir sempati duymaya mı başlıyorsun diye düşünmemek elde değil. Yazılarımda sempati seziyor musun? Link to post Sitelerde Paylaş
Sarı ve Kırmızı 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Yazılarımda sempati seziyor musun? Bende seziyorum. O yüzden diğer ve bu yazılarınızdaki yaklaşım ve terminolojiye taktım zaten. Link to post Sitelerde Paylaş
Bağbozan 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Ülkemizde din hep teşvik edilir, bilim insanı olduğunu söyleyenler bile, hiç yanetkilerinden bahsedilmez, kendi tecrübelerimizden ancak inançlı ve sonrası dönemleri kıyaslarız, bu konuda ciddi makale veya kitaplara en azından ben ihtiyaç duyuyorum, Tv'lerde boy gösteren bir adli tıpcımız var prof. dr. Sevil Atasoy, şu cümleyi sarfettiğinde ekran karşısında dumur olmuştum "HER FEN BİLİMCİNİN GELDİĞİ NOKTA ALLAH'TIR." Fencilerimiz bu halde iken durum çok vahim değil mi. Link to post Sitelerde Paylaş
dcan3 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi (düzenlendi) Bütün dinler insan aklını ve maneviyatını manüple eden sosyal kurumlardır. Ama bir yaşam tarzı olan İslam bu bağlamda hepsinden çok daha etkilidir. İslam'ın bir yaşam tarzı olması mı bundan sorumludur? Yoksa insansal yetileri etkilemede başarılı olmasının başka nedenleri mi vardır? Bir yaşam tarzı olmasının İslam'ın insansal yetileri etkilemede çok önemli olduğunu sanmıyorum. Çünkü Müslümanların çoğu İslam'ı artık ilk ortaya çıktığı zamanlardaki gibi bir imanla yaşamıyorlar. Her ne kadar İslam'ın fazla değişmeden günümüze kadar ulaşmasını kısmen de olsa sağlayan ritüellerinin de tek başına bundan sorumlu olduklarını düşünmüyorum. Ama yine de genel olarak dinlerin ve özel olarak İslam'ın insanın akli melekelerini derin bir şekilde etkiledikleri konusunda en ufak bir kuşkuya düşmediğimi belirtmek isterim. İslam hangi insansal yetilere hitabetmekte ve onları manüple etmektedir? Bu bağlamda İslam diğer dinlerden farklı mıdır? Farklı ise neden farklıdır? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? İslamın insansal yetilere veya akla diğer dinlerden daha fazla hitap ettiğini sanmıyorum. Dini sadece bir inanç olarak düşünmemek gerekir,din kültürdür,yaşama biçimidir.İslam doğduğu topraklara ve yakın çevresine yayılmıştır ve doğduğu toprakların kültürü olarak yaşamına devam etmektedir.Toplumlar kendi kültürünü reddedemez.İslam ortadoğuya değilde avrupaya yayılmış olsaydı akibeti hırıstiyanlıktan farklı olmazdı,aynı şekilde hırıstiyanlık ortadoğuda kalsaydı avrupada olduğu gibi reformdan geçemezdi. Mayıs 25, 2013 tarihinde dcan3 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi İslamın insansal yetilere veya akla diğer dinlerden daha fazla hitap ettiğini sanmıyorum. Dini sadece bir inanç olarak düşünmemek gerekir,din kültürdür,yaşama biçimidir.İslam doğduğu topraklara ve yakın çevresine yayılmıştır ve doğduğu toprakların kültürü olarak yaşamına devam etmektedir.Toplumlar kendi kültürünü reddedemez.İslam ortadoğuya değilde avrupaya yayılmış olsaydı akibeti hırıstiyanlıktan farklı olmazdı,aynı şekilde hırıstiyanlık ortadoğuda kalsaydı avrupada olduğu gibi reformdan geçemezdi. Bu inanç ve düşünceler size ait. Ben katılmıyorum. Nedenlerine daha sonra değineceğim. Link to post Sitelerde Paylaş
Tasvir-i Efkar 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi hacı, son zamanlarda İslama bakış açında bir değişiklik var daha ılımlı ve derin düşünerek bazı durumların derin analizini yapman düşündürücü... acaba bir sempati duymaya mı başlıyorsun diye düşünmemek elde değil. Bence bir değişiklik yok. Eski fikirleriyle paralellik gösteriyor. Ayrıca İslam'a sempati duyduğunu gösteren bir ifadesi de yok. Link to post Sitelerde Paylaş
Mesudi 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi İslam'ın korkuya hitabettiği doğru ama bu bağlamda iyi bir açıklama mı? Hristiyanlık da müritlerine korku salıyor ama onları kendine İslam kadar sıkı bir bağla bağlayamıyor. Aynı durum Yahudilik için de söz konusu. İslam korkudan daha derin bazı insansal yetileri etkiliyor olmalı. Ve İslam onlarla gerçek bir inanır yaratıyor. Sevgili Hacı Bir inanır olarak sevgili Allah'tan, din adamlarının dehşet verici cehennem anlatımlarını dinleyerek korkmuyorum. Aksine, varlığa duyduğum sevgi ve aşkın tesiri ile, sevgili Allah'a karşı derin bir sevgi ve yine aynı derinlikte saygı duyuyorum. Bu nokta da irdelenmesi gerekli olan kritik şu olmalı diye düşünmekteyim. İnançsız olduğum dönem de, dinlerden bağımsız olarak, sadece tefekkür ve tezekkür ile varlığı ve nedenlerini sorgulayan ben ve benim gibi insanların, sadece varlığa karşı duydukları derin sevgi ve saygı neticesin de sevgili Allah'a ulaşmış olmalarıdır, irdelenmesi gerekli olan yegane önemli nokta. Din ve dinin bünyesin de yer alan, dünyevi ve uhrevi bağlayıcılığı olan söylem ve ritüel bazın da ki tüm eylemler, cennet, cehennem aşamaları, sevgili Allah'a dinlerin tanımlarından bağımsız bir şekil de ulaşanlar için ilk plan da bulunmamaktadır. Tefekkür ile sevgili Allah'a ulaşan bizim gibi müslümanların ilk önceliği sevgiliyi tanımak ve sevgiliden geldiğine inandığımız kerim olan Kur'an ayetlerin de işaret edilen "Kâmil insan" seviyesine ulaşabilmek için, azami gayret göstermek olacaktır. Esen kalın Link to post Sitelerde Paylaş
Bersann 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Yazılarımda sempati seziyor musun? sempati derken seni tanıyanlar bilir hacı, çok katı ve çok sert yazılar hatta hakaretler ederek İslama göndermeler yapan birisiydin. fakat bayağıdır İslamı baz alan konularda çok düşünceli ve derinlere nufuz edip bir nevi kendi bakış açınla buz dağının görünmeyen yüzüne değinmelerin ve kelimelerindeki ifadelerin, eskiye oranla bende bu izlenimi bıraktı. Link to post Sitelerde Paylaş
dcan3 0 Mayıs 25, 2013 gönderildi Raporla Share Mayıs 25, 2013 gönderildi Bu inanç ve düşünceler size ait. Ben katılmıyorum. Nedenlerine daha sonra değineceğim. Peki hacı sen islam toplumlarında özellikle de arap dünyasında islama karşı cidi itirazların olduğunu gördün mü? Din kurumunun hayata müdahalesi avrupada itiraz görürken islam dünyasında neden aynı şey olmamış? Çünkü müslümanlar bunu hiç bir zaman müdahale olarak görmemiş ki,kendi doğal kültürlerini yaşamışlar, başka bir dünya hayal etmemişler. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts