Jump to content

Taksim gezi parkı


Recommended Posts

  • İleti 108
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

http://www.ntvmsnbc.com/id/25446690

Demokrasi budur. %51 bir konuda hem fikir ise, geri kalan %49 çapulcu kabul edilip yok sayılır.

Yaptığınız herşey bu şekilde boşa gitti, medya da sizi umursamadı, akp seçmeni olan kitle sizi bir avuç çapulcu olarak gördü sadece.

Yine kalabalık olanlar onlar.Yine tepki alıp kınananlar siz oldunuz. Hatta anrşiden rahatsız olan kitlenin de oylarını kazanmış oldu böylece. Yine kendinizi rezil ettiniz.

İşte sende Tayyip gibi aynı yanılgıya kapılıp yazmışsın. Meydanda olanların çoğunluğu AKP ye oy veren çapulcular. Başka söze gerek yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.ntvmsnbc.com/id/25446690

Demokrasi budur. %51 bir konuda hem fikir ise, geri kalan %49 çapulcu kabul edilip yok sayılır.

Yaptığınız herşey bu şekilde boşa gitti, medya da sizi umursamadı, akp seçmeni olan kitle sizi bir avuç çapulcu olarak gördü sadece.

Yine kalabalık olanlar onlar.Yine tepki alıp kınananlar siz oldunuz. Hatta anrşiden rahatsız olan kitlenin de oylarını kazanmış oldu böylece. Yine kendinizi rezil ettiniz.

Şu yazıyı okumazsan çok şey kaçırırsın sevgili ad hominem: Türkiye'de güzel şeyler de oluyor..

Ak Parti'li Direnişçiden Başbakana Mektup @bulent_peker diyor ki, 'Bakın, işte böyle düştüm insanlığın peşine'

“Ak Parti’li Direnişçiden Başbakana Mektup…

Sayın Başbakanım,

Sayın Başbakanım, hikayemin sizi ilgilendiren tarafı asıl bundan sonra başlıyor… Bilmenizi isterim ki; iktidara geldiğiniz ilk günden bu yana bir seçmen ve destekçiniz olarak partinizin yanında yer aldım. Oy kullandığım bütün seçimlerde Ak Parti’ye oy verdim. Ak Parti’ye ait yerel yönetimlerin ulusal ve uluslararası ölçekteki projelerine danışmanlık yaptım. Toplantılarınıza katıldım. Size ve birlikte yola çıktığınız insanlara yapılan tüm haksızlıkların karşısında durdum. Siz, 28 Şubat, askeri vesayet, baş örtüsü, özgürlükler, Mavi Marmara, Ergenekon, Anayasa ve en nihayetinde çözüm süreci gibi onlarca konuyu savunurken aklım ve ilmim yettiğince sizi savundum ve destekledim. O meşhur balkon konuşmanızı gözlerim dolu ve mağrur bir şekilde dinledim. Defalarca etrafıma dinlettim.

Sahip olduğum bütün imkânlara rağmen bir kez olsun hak yemedim, haram yemedim ve kendi gücümce yedirmedim. Tüm bunlara rağmen etrafım ve çevreme göre; kimi zaman “yavşak” oldum, “yandaş” oldum, “düzenin adamı” oldum ama bir gün olsun “doğru bildiğimden şaşmadım”.

Biz kimdik, ne olduk?

Biz, hayatımızın baharında yerleşik düzenle mücadele etmeyi, yapılan tüm haksızlıklara ve taşkınlıklara rağmen sabırla direnmeyi, her ırktan, görüşten, milliyetten insanı dinlemeyi öğrendik. “Kefeni giyip çıktım” dediğiniz yolda gencecik bedenlerimizi, akıllarımızı ve ruhlarımızı size emanet ettik. Hiçbir zaman “sandıkta bir oy” değildik. Eğitimi, tahsili, ahlakı, kültürü, vicdanı ve tüm insani birikimi ile olsa olsa bu memleketin geleceği bizler idik. Öyle gördük, öyle bildik, öyle inandık… Şimdi ne oldu da bir avuç provakatör, darbeci, çapulcu olduk?

İşte bu bizim hikâyemiz…

Anlatacaklarımın bundan sonraki kısmına derdimi daha iyi ifade edebilmek için resimlerle devam edeceğim Sayın Başbakanım.

Bir hafta önce başladı her şey. Önce birkaç görüntü ilişti gözüme televizyonlarda. Yukarıda Allah var, “hiç önemsemedim”. “Tevekkeli zeki insanlar ama bunların da hayatı muhalefet be” dedim ve geçtim…

Ya kardeşim olsaydı…

Derken bir gün ansızın bu görüntüler düşmeye başladı sosyal medyadaki hesabıma… Gerçi siz Twitter başa bela dediniz ama biz Sizi, Cumhurbaşkanımızı, Suat abimizi ve hatta Melih Gökçek’i bile hep oralardan takip ettik bugüne kadar…

Bir gece yarısı ansızın Gezi Parkı’na giren kolluk kuvvetlerimizin nefretine ve şiddetine tanık olduk ekranlarda. Ortalığı nasıl dağıttıklarını, çadırları nasıl yaktıklarını, bilmem kaç bar basınçla insanların kafasına nasıl su sıktıklarını izledik. Üzüldük…

Ben bunlara bakarken, memlekette olan eli öpülesi anam aradı telefondan. İstanbul’a gittiğimi biliyordu. Dikkatli olmamı salık verdi her zaman ki. Dua edip kapattı. Bir resimlere baktım, bir de kendime… Düşündüm… Dedim, ya bu kızcağız benim kardeşim olsaydı..?

Devamı...

http://cagdasses.com...39a-mektup.html

tarihinde kozmopolit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aman da aman..Bunların oy kullanma hakları falan yok ki şeriata göre. Şahitlikleri tek erkeğe karşı iki. miras hakları ona keza..Laf söz hakları falan da yok. Neyin kafasındalar? Cumhuriyet şeyiyle şeriat gerdeğine giriyorlar.

Çok arabesk buldum doğrusu..

Onların oylarını kabul ettiği için Tayip büyük günaha girdi ve cehennemdeki korkunç azap onu bekliyor demektir.

Eh hadi hayırlı olsun.

Yanlarında namus hav-hav'ları da yok...

Cık cık cık cık

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

https://pbs.twimg.co...EsRPr.jpg:large

Görüşümüzü paylaşırken, kimisi işin eğlencesinde, kimiside anonim reklamında. Cafcaflı söylemleri yaparken bazen durup düşünmek gerekebilir. Acaba Türkiye AKP ilemi yoksa futbollamı yönetiliyor?

tarihinde Abdul Alhazred tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 7 months later...

Bu olaylar ile ilgili şunları yazmak istiyorum.

Bu olaylarla ilgili karşı çevrenin kimi savları var. Sömürücülüğe (emperyalizme) karşı olduklarını savlayanlar neden sömürgen (emperyalist) "para babaları" ile birlikte oluyorlar? Demek ki bunlar sömürüye karşı değiller. Bu şuna benziyor: GS'lı olduğunu söylüyorsun ama BJK'li ile kolkolasın. Taksim Gezi Parkı olaylarının ulusal eylemler olduğunu bilmeyen birisinin böyle düşünmesi çok doğal. Oysa olayların altında yatan nedenlerden birisi, yöneticilerin doğaötesi inançlarının topluma dayatılmasına karşı çıkmaktı. Bu ülkede doğaötesi kuralların ülke yönetiminde egemen olmasına yalnızca toplumcular (sosyalistler/komünistler) mı karşı çıkar? Anaakçe (kapitalizm) yanlıları doğaötesi kuralların egemen olmasını mı ister? Anaakçe yanlısı da, toplumcu da doğaötesi egemenliğin olmasına karşı çıkar. Bu şuna benzer: Ulusal (milli) takım dış (yabancı) bir ülke ile bir karşılaşma yaptığında nasıl ki Fenerli ile Trabzonlu, G.Saraylı ile Beşiktaşlı aynı duyguları-düşünceleri paylaşırsa, TGP olaylarındaki "para babaları" ile toplumcular da bunun gibi aynı duyguları-düşünceleri yaşayabilirler. Burada bir çelişki sözkonusu değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...