Jump to content

Recommended Posts

Sn Hacı Bey

Bilginin sonsuzluğu ve derinliği karşısında, pek tabi ki ben bir avamım. Lakin edindiğim bilgi, toplumum da yaşayan müslüman kardeşlerimin henüz vakıf olmadığı kadar çok ve beni onlar nazarında avamın bir üst basamağına çıkarmaktadır. Ha keza, sıradan müslümanın avam dahi olsa kalbim deki yeri havas ile aynı derecededir.

Bir Sufi ve Tasavvuf talebesi olan, varlığa karşı nezaket, letafet, sevgi duyan, yaratılanı tüm farklıklarına rağmen yüce kudretin nişanesi olduğu için seven, yüreğinde bir alem taşıyan ve bu alem de tüm canlı, cansız varlıklara yer açarak "Gel, karşılıksız sevgi saygı ve letafeti burada bulacaksın" diyerek, varlığa duyduğu aşkı dillendiren ben Mesudi'den, yukarı da sizin sayfanız da yeniden düzenlediğim cümleler çıkacaktır.

Esen Kalın

Çok ilginç..

Yaratanın adına konuştuğunuzun farkında mısınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 173
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Çok ilginç..

Yaratanın adına konuştuğunuzun farkında mısınız?

Sevgili Hacı Bey

Yaratanın adına konuşmak ne haddimize! Haşâ. Biz varlığa, yüce kudretin yüreğimize ilham ettiği sevgi nazarı ile bakar, bu sevgi ile hitap ederiz.

Son tahlil de Biz, ahçının elin de ki kepçe gibiyiz.

Esen Kalın

tarihinde Mesudi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

insan bilinçsel bir gelişimle aşama kaydedip allaha ulaşınca ne olur...

onunla karşılıklı iki varlık gibi konuşup görüşebilir mi...

yahut daha başka bir şey olup o mu olur...

yani allahta yok mu olur...

allahta yok olmak fena fillah yani...

allahlaşmak da diyen var buna...

allah olmak yani...

artıkorayabir ulaştınmı onun yerine konuşup görüşlerini bildirirsin...

pardon onun yerine dedim artık o yok sen yok ben yok başka hiç bir şey yok sadece tek bir varlık var...

Link to post
Sitelerde Paylaş

insan bilinçsel bir gelişimle aşama kaydedip allaha ulaşınca ne olur...

onunla karşılıklı iki varlık gibi konuşup görüşebilir mi...

yahut daha başka bir şey olup o mu olur...

yani allahta yok mu olur...

allahta yok olmak fena fillah yani...

allahlaşmak da diyen var buna...

allah olmak yani...

artıkorayabir ulaştınmı onun yerine konuşup görüşlerini bildirirsin...

pardon onun yerine dedim artık o yok sen yok ben yok başka hiç bir şey yok sadece tek bir varlık var...

Sevgili Kireç

Biz haddimizi, hududumuzu biliriz El'hamdü'lillah. Zahire göre hüküm verene zahiren, batını görüp bilene batinen söyleriz.

Lakin asla "Enel Hak" demez, "Sübhani" demez, tapılanı ayaklarımızın altına almayız. Çünkü biliriz ki, bizi biz yapan, yüce kudrete karşı ifa ettiğimiz kulluğumuzdur.

Esen Kalın

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Kireç

Biz haddimizi, hududumuzu biliriz El'hamdü'lillah. Zahire göre hüküm verene zahiren, batını görüp bilene batinen söyleriz.

Lakin asla "Enel Hak" demez, "Sübhani" demez, tapılanı ayaklarımızın altına almayız. Çünkü biliriz ki, bizi biz yapan, yüce kudrete karşı ifa ettiğimiz kulluğumuzdur.

Esen Kalın

hocam biz ne zahiri anladık ne batını...

ikisinin ortasında sıkıştık kaldık...

mühim olan aşkımız o da bizde yok şaşkınız durumları yani...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda hem "melekler Allah katina binyilda ve elli bin yilda gider yazar, hemde Muhammedi bir gecede Allaha goturup orda sohbet ettirir bu muslumanlar, ustelik birde Muhammedin rekat pazarligi var Allah ile. Hadi diyelim, mirac yalan, iyide o melekler ellibin yilda gidiyorsa o zaman cebrail daha allah katina varmamis ilk Muhammed gorusmesinden sonra, hadi diyelim bin yilda giderler, o zaman cebrail allaha gitmis ve su anda yari yolda Muhammede gelmesi icin. Iste Islam matematigi, iste islam mantigi. Hadi yallah.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Miraç (Arapça: معراج Mi'rāj), yükseğe çıkma anlamındaki söz. Arapça uruc sözcüğünden türetilmiş olup merdiven anlamına gelmektedir. İslam inancında, Muhammed'in göğe yükselişini ifade etmek üzere kullanılan bir terim hâline gelmiştir.

buna göre anlaşılıyor ki allah ''yukarıdadır.''

dünya üzerine yeryüzünde bir noktayı referans olarak alırsak, ''yukarı'' ne anlam ifade ediyor?

her gece-gündüz dönümüzde yere göre başımızın üstü ters-yüz olmaz mı?

uzaydan çekilmiş dünya fotoğraflarında ki perspektiften dünyaya bakarsak ''yukarı'' neresi oluyor?

bir nokta referans alınmadan yukarı-aşağı, sağ-sol gibi kavramlar bir anlam değeri taşır mı?

ayrıca müslümanlar dua ederken avuç içleri yukarı bakacak şekilde pozisyon alır. bu tanrıya yakarış şekli neden diğer inançlarda da yer etmiştir? yeryüzünde yaşayan insanlar için gökler üstün, kendinden büyük, yeraltı ise kendinden alçak konumda olduğundan mı göklere saygı duyar ve kutsiyet atfeder?

Ya kardeş Miraç Kur'an'ın neresinde yazıyor ki yukarı mı aşağı mı diye düşünüyorsun. Miraç diye bilinen olay İsra 1'de geçen ayeti yanlış yorumlamaktan kaynaklanır. İsra demek gece yürüyüşü demektir. İsra eden kişide Muhammed değil Musa'dır. Bunun Kuran metninde tartışması bile yoktur aslında. Ama işte bu gerçek ortaya çıkarsa İslamcıların kıblesi yıkılacağı için bu yalana sarılmak zorundalar. Yoksa bir binanın ana kolonun çökmesi gibi arka arkaya dini bilgileri çökecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu ile ilgili daha önce yazdığım bir yazı aşağıdadır.

Değerli dostlar,

Aynı başlık altında birbirinden bağımsız gibi görünen iki ayrı konuyu tek başlık altında açmam size garip gelebilir.Ayrıca her iki konuda bizlere anlatılan ve uygulanan şekli ile genelde itiraza hiç açık olmayan konular olmasına rağmen,cesaret edip açmaya karar verdim.Sizlerden Ricam dikkatle okumanız ve eğer bir hatam var ise,güzellikle uyarmanızdır.Yok eğer anlattığımda bir hata görmemişseniz o halde bunun arkasını iyice düşünmenizdir.

Sabırla ve düşünerek okumanız dileğiyle...

Mescidi Haram ve Miraç konusunu aynı konu altında işlememin nedeni,ikisininde ortak bir ayete dayanması ve bu ortak ayetin bana göre yanlış anlaşılmasından kaynaklanan iki ayrı kavramı doğurması nedeniyledir.

Klasik anlayış, bu ayet ile Peygamberimizin Mescidi Haram'dan , Mescidi Aksaya yaptığı MİRAÇ olayını anlamakta ve bu sebeplede ayetin öznesi için parantez içinde Peygamberimizin adını kullanılmaktadır.

Söz konusu ayet; İSRA SURESİ 1.AYETTİR.

Bu ayet ile Kuran içinde iyice dolaşarak, Namazın kıblesi olan Mescidi Haramı ararken,vardığımız sonuç ile aynı zamanda Miraç konusunuda cevaplamış oluruz.

Mescidi Haram ; ne demektir ?

Öncelikle bunu bir açalım.Bildiğiniz gibi ''Mescid'' secde edilen yer demektir.Kelimenin açılımı yada dizilimi zaten başka bir anlama gelmemektedir.

Me : Mekan anlamı katan ek

Scid : Secde

Haram kelimesini ise,günlük konuşmamızda kullandığımız bir kelime ile çözümlemeye çalışalım.

''Mahrum'' kelimesi sanırım hepinize çağrışım yapacaktır.İşte bu kelime doğrudan ''Haram'' kelimesinden türetilmiştir ve anlamı ''kısıtlanmış'' demektir.Bu açılımla Haram kelimesi ''Kısıtlı-kısıtlamak-kısıt

lanmak'' gibi anlamlara gelir.Sonuç olarak ''Mescidi Haram'' ifadesi; SECDENİN KISITLANDIĞI YER demektir.

Şimdi artık Kur'ân içinde Mescidi Haram'ın neresi yada ne olduğunu anlamak için bir gezintiye çıkabiliriz.

--------------------------------------------------------------------------------

İsrâ 1 Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.

İsrâ 2 Biz, Musa'ya Kitab'ı verdik ve İsrailoğullarına: "Benden başkasını dayanılıp güvenilen bir rab edinmeyin" diyerek bu Kitab'ı bir hidayet rehberi kıldık.

İsrâ 3 (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.

İsrâ 4 Biz, Kitap'ta İsrailoğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.

İsrâ 5 Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi. *

İsrâ 6 Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik; servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; sayınızı daha da çoğalttık.

İsrâ 7 Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mabedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık). *

İsrâ 8 Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kafirler için bir hapishane yaptık.

İsrâ 9 Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.

--------------------------------------------------------------------------------

İsra suresinin ilk ayetlerine baktığımızda,biraz dikkat edersek ayetlerin Musa Peygamberi anlatmaya daha yakın olduğunu görebiliriz.Fakat 2.ayetten başlayan Musa Peygamber ve kavminin hikayesi her nedense ilk ayette devamından bağımsız olarak düşünülmüş ve öznesi olarak parantez içinde Peygamber efendimizin adı ile anılmıştır.Ancak ayetin orjinalinde Peygamberimizin adı yoktur.Peki acaba ilk ayet için öznenin Peygamber efendimizin düşünülmesi Kur'ân'a ne derece uygundur.Ayetin bağlantılarını bularak devam edelim.Ve ayeti orjinalinde olduğu gibi parantezi kaldırarak inceleyelim.

--------------------------------------------------------------------------------

İsrâ 1 Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.

--------------------------------------------------------------------------------

Ayette bu yolculuğu yapan kul bilmiyormuş gibi düşünüp,Kuran içinden en doğru özneyi bulmak için uğraşalım.

1- Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye

2- kulunu Mescid-i Haram'dan,

3- çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.

Ayeti üç parçaya bölüp,öznenin neler yaptığına bakarsak eğer,yukarıdaki şekilde sınıflayabiliriz.

Öznesi belli olmayan bu kul, Bir gece ayetlerin bir kısmını görmek için, mescidi haram olarak anılan bir yerden,çevresi mübarek kılınan bir yere gidiyor.Şimdi Kur'ân içinde bu süreci kim yaşamış olabilir bir bakalım.

--------------------------------------------------------------------------------

Tâ-Hâ 9 (Resulüm!) Musa (olayının) haberi sana ulaştı mı?

Tâ-Hâ 10 Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti. *

Tâ-Hâ 11 Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:

Tâ-Hâ 12 Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuva'dasın!

Tâ-Hâ 13 Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver.

Tâ-Hâ 14 Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.

Tâ-Hâ 15 Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.

Tâ-Hâ 16 Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun!

Tâ-Hâ 17 Şu sağ elindeki nedir, ey Musa?

Tâ-Hâ 18 O, benim asamdır, dedi, ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım da vardır.

Tâ-Hâ 19 Allah: Yere at onu, ey Musa! dedi.

Tâ-Hâ 20 Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!

Tâ-Hâ 21 Allah buyurdu: Al onu! Korkma! Biz onu şimdi ilk haline sokacağız.

Tâ-Hâ 22 Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.

Tâ-Hâ 23 Ta ki, sana, büyük ayetlerimizden bazılarını gösterelim.

Tâ-Hâ 24 Firavun'a git. Çünkü o iyice azdı.

--------------------------------------------------------------------------------

Bu grup ayetler içinde,aradığımız kelimelere dair yalnızca 1.maddedeki kısma dair bişey bulabildik.

(1- Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye)

(Tâ-Hâ 23 Ta ki, sana, büyük ayetlerimizden bazılarını gösterelim)

Ancak bu birçok Peygamber için anılması olası bir ayet.Yani buraya kadar bir kanıt elde edebilmiş değiliz.

Ancak şu ayeti lütfen iyice aklınızda tutunuz.Çünkü yazının sonlarına doğru bu ayete vurgu yapacağız

(Tâ-Hâ 24 Firavun'a git. Çünkü o iyice azdı.)

DEVAM EDELİM...

--------------------------------------------------------------------------------

Nâzi’ât 15 Sana Musa'nın haberi geldi mi?

Nâzi’ât 16 Kutsal vadi Tuva'da Rabbi ona şöyle seslenmişti:

Nâzi’ât 17 Firavun'a git! Çünkü o çok azdı.

--------------------------------------------------------------------------------

Yine elimizde sağlam bir kanıt yok.Ama az önceki grup ayetlerde Musa Peygamberin vardığı yer bu grup ayetlerde ''Kutsal vadi Tuva'' şeklinde isimlendirilmiş.Ama hala iddaamıza dair bir kanıtımız yok.Fakat hatırlamanızı istediğim ayet yinelenmiş. (Nâzi’ât 17 Firavun'a git! Çünkü o çok azdı)

DEVAM EDELİM...

--------------------------------------------------------------------------------

Neml 7 Hani Musa, ailesine şöyle demişti: Gerçekten ben bir ateş gördüm. (Gidip) size oradan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız!

Neml 8 Oraya geldiğinde şöyle seslenildi: Ateşin bulunduğu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır! Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir!

Neml 9 Ey Musa! İyi bil ki, ben, mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah'ım!

--------------------------------------------------------------------------------

Bakın yine aynı olay değişik bir sahneden yineleniyor.Ancak bu yinelenmenin içinde biz çok ama çok önemli bir ipucu daha buluyoruz.Bundan önce Musa Peygamber ile ilgili verdiğim grup ayetlerin hep aynı olayı,değişik sahnelerden anlatan bir bütünü oluşturduğuna dikkat edin.Yine aynı olay ama bazı kelimeler,bazı isimler değişik grup ayetlerde ekleniyor anlatıma.

Bu ayette aramış olduğumuz 2.parçayıda bulmuş olduk.Ayette tırnak içine aldığım yere dikkat edin.

Neml 8 Oraya geldiğinde şöyle seslenildi: ''Ateşin bulunduğu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır!'' Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir!

İsra 1.ayette söz konusu yolculuğu yapan kişi nereye gitmişti ? Hatırlayalım.

(3- çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.)

ÇEVRESİ MÜBAREK KILINAN YER !

İşte çok önemli bir nokta ! Eğer Kur'ân içinde sizlerde ararsanız,Musa Peygamberden başka ismen hiçbir Peygamberin yada hiçbir kişinin ÇEVRESİ MÜBAREK KILINAN YERE gittiğinden bahsetmez.Kuran içinde ismen geçen bu yere,tek giden Musa Peygamberdir.Aksini Kur'ân içinde ismen bulmanız kesinlikle söz konusu değildir.

Bu durumda,İsra 1.ayette Mescidi Haramdan çıkan Kul kimdir ? Söz konusu ayetin içindeki anlatımı Kur'ân içinde Musa Peygamberden başkası için teyit etmek , Kur'ân dahilinde mümkün değildir.Üstelik,bu olayın öncesinin bağlantısınıda Musa Peygamberden başkası için kurmak mümkün değildir.

--------------------------------------------------------------------------------

KASAS suresi 15 ila 20. ayetler.

Musâ, halkının haberi olmadığı bir sırada şehre girdi; iki adamı kavga eder buldu. Biri kendi tarafdarlarından, diğeri de düşmanı tarafından idi. Kendi tarafdarlarından olan adam, düşmana karşı Musa'dan yardım diledi. Musâ da ona bir yumruk vurdu, derken adam öldü. Musâ, bu (olsa olsa) şeytanın işindendir. Şüphesiz ki o apaçık saptırıcı bir düşmandır, dedi.

Ey Rabbim, doğrusu ben kendime yazık ettim, artık bağışlamanla benim suçumu ört! dedi. O da onu bağışladı. Gerçekten O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Musa, «Rabbim! Bana lutfettiğin nimetlere andolsun ki, artık suçlulara asla arka olmayacağım» dedi.

Derken şehirde korku içinde sabahı etti gözetiyordu, baktı ki dün kendisinden yardım istiyen ona yine feryad ediyor, Musâ ona besbelli sen yaramazsın dedi

Mûsa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o şöyle dedi: "Dün bir adamı öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir niyetin yok."

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey Mûsâ, dedi, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında konuşuyorlar. Sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."

--------------------------------------------------------------------------------

Gördüğünüz gibi,olayın öncesinde Musa Peygamber bu olayı yaşamış ve kendisine öğüt veren biri orayı terk etmesini istemiştir.Ve işte bunun üzerine Musa Peygamber orayı terk etmiştir.Zira İSRA kelimesinin anlamını düşünürseniz, GECE YÜRÜYÜŞÜ demektir.Yani Musa Peygamber bu olayın ardından,yaşadığı mekandan İSRA etmiş ve ÇEVRESİ MÜBAREK KILINAN YER'e bu isra olayından sonra ulaşmıştır.

Şimdi soru şu;

Olayın öncesi,sonrası,İsra suresinin ilk ayetleri hep Musa Peygamberi anlatırken,İsra 1.ayetin içindeki tüm olayları Musa Peygamber yaşamışken,sizce neden Parantez içinde Peygamberimizin ismini yazıyorlar ?

ÇÜNKÜ MESCİDİ HARAM konusunu yanlış anlıyorlar.Mescidi Haram'ı Mekke'deki Kabe olarak algılıyorlar.

Yani klasik namazın kıblesi olan yer ! Eğer bu ayette Parantez içine Hz.Muhammed ismini koymazsalar,o zaman namazın kıblesi olan MESCİDİ HARAM malesef,onlara göre kıble olmaktan çıkacaktır.Çünkü bu durumda KUR'ÂN İÇİNDE 2 AYRI PEYGAMBER İÇİN 2 AYRI MESCİDİ HARAM OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAKTIR. O halde namazın kıblesi nasıl belirlenecektir ?

Musa Peygamberin yaşadığı Mısır bölgesine dönerek mi kılınacak namaz ?

Yoksa Peygamberimizin yaşadığı Mekke bölgesine dönerek mi ?

Kuranda bir çelişki mi var ? Yoksa YANLIŞ ANLAŞILAN BİŞEYLER Mİ VAR ?

Cevap: Hayır Kur'ân'da çelişki olması mümkün değil ve evet YANLIŞ ANLAŞIAN BİŞEYLER VAR.DAHA DOĞRUSU YANLIŞ ANLAŞILAN ÇOK ŞEY VAR.

Şimdi,İsra 1.ayet Musa Peygamberi anlattığına göre.Ve bu ayette Mescidi Haram'dan çıkan kişi Musa Peygamber olduğuna göre,Kur'ân içinde 2 adet mescidi haramla karşı karşıyayız demektir ve bu durum,düşünülecek çok şeye gebedir.Biz düşünülecekleri erteleyelim ve MESCİDİ HARAM İLE ANLATILAN ŞEYİN NE OLDUĞUNU ANLAMAYA ÇALIŞALIM.

MESCİDİ HARAM NERESİ,YADA NEDİR ?

Anlam olarak yazının başında Mescidi Haram'ın SECDENİN KISITLANDIĞI YER olduğunu söylemiştik. Aslına bakarsanız sadece anlamına bakarak bile her şeyi çok net anlayabiliriz.SECDENİN KISITLANDIĞI YER neresi olabilir sizce ? Çok basit değil mi ? SECDENİN KISITLANDIĞI HER YER OLABİLİR ! Evet yanlış duymadınız.Nerede secde kısıtlanmış yada kısıtlı ise ora mantıken SECDENİNİN KISITLANDIĞI YER olmaktadır.

Peki,bu klasik İslam anlatısına uyar mı ? Aslına bakarsanız doğru soru aslında şöyle olmalı , bunca ayet örneğinden sonra acaba, KLASİK İSLAM ANLATISI OLAN ‘’MESCİDİ HARAM ALGISI’’ KURAN'A GÖRE DOĞRU MU ? Bu soruyu sormanın artık zamanı geldi.

Şimdi Mescidi Haram'ı Kuran içinden nasıl anlamamız gerektiğini anlamaya çalışalım.

--------------------------------------------------------------------------------

Bakara 150

(Medenî 87) (Evet Resulüm ! ) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.

--------------------------------------------------------------------------------

farkındaysanız namaz ifadesi parantez içindedir.Tıpkı isra suresi 1.ayetteki Peygamberimiz Hz.Muhammed'in isminin parantez içinde olması gibi.peki ayeti iyice okuyalım ve mantıken düşünelim.

Konuya ayetler ile bakmadan önce,akıl ile bakmanızı rica ediyorum.

Öncelikle eğer ki Kur’ân bu dinin kitabı ise,o halde Kur’ân’ın anlattığı namaz motifinin bildiğimiz ve bildiğimiz halinden hiç şüphe etmediğimiz namaz motifinin üzerine tam olarak oturması gerekmektedir.O halde ayeti düşünelim. Gördüğünüz gibi ayetin içinde aslında Namaz kelimesi hiç geçmemektedir.Ancak bu demek değildir ki,namaz kelimesi geçmiyor diye namazdan bahsedilemez ! Elbette bahsedebilir. Ama bu ayette bahsediliyor mu ?

Biz işin orasını kurcalamadan, farz edelim ki bu ayet namaz ile ilgili. O halde motifin bildiğimiz namaz motifine uyması şart. Bakın ayette yola çıkmaktan bahsediyor ! Yani namaz galiba hareket halinde kılınıyor. Ama bunlara da takılmayalım.Klasik bildiğimiz namazı kıldığımızı düşünelim.Hatta Peygamber zamanında bu işi yaptığımızı düşünelim. Siz Mescidi Haram’a uzak bir konumdasınız,ona doğru yöneliyorsunuz,yüzünüzü ona doğru çeviriyorsunuz. Ama bir korku var içinizde ? Hayrola neyin korkusu oluyor ki bu ? Allah korkusu değil ! Çünkü ayet ONLARDAN KORKMA diyor.Hatta onlardan korkmayın benden korkun diyor.

Peki basit bir namaz içinde bunca kıyamet neden kopuyor ? Düşünün kü medinedesiniz,namaz kılacaksınız ve yüzünüzü mekke’deki Kabeye döneceksiniz.Ama Allah uyaracak.KORKMAYIN ! Neden korkalım ki ? Sorun kendinize,Türkiyede evinizde namaz kılıyor ve yüzünüzü Mekke istikametine dönüyorsunuz ve Allahtan doğrudan size bu vahiy geliyor.ONLARDAN KORKMA ! İyi ama onlar kim ve sadece namazda yüzümü bir yana döndüm diye neden korkayım ? Bunu bir düşünün isterseniz.Bizde o arada ayetlerle kaldığımız yerden devam edelim.

Dikkat ederseniz,ayetin anlatımı azda olsa İsra 1.ayete benzemektedir.Nasıl İsra suresinde bir kul yola çıkıyor,buradada benzer şekilde ''nereden yola çıkarsan çık deniliyor.Ancak,İsra 1.ayette Mescidi Haramdan yola çıkılırken,bu ayette tam tersine doğru yola çık emri veriliyor.O halde daha önce örneklediğimiz sureleri tersine doğru okuyup,süreci birde tersinden başına düşünürsek,bakalım bu ayeti anlayabilirmiyiz.

Yukarıda Musa Peygamberin İsra olayı ile ilgili grup halinde verdiğim ayetlerin anlattığı olayı biraz daha detaylı hali ile görelim.Bakalım Mescidi Haram konusu için bağlantılar bulabilecekmiyiz.

--------------------------------------------------------------------------------

Tâ-Hâ 23 Ta ki, sana, (böylece) en büyük ayetlerimizden bazılarını gösterelim.

Tâ-Hâ 24 Firavun'a git. Çünkü o iyice azdı.

Tâ-Hâ 25 Musa: Rabbim! dedi, yüreğime genişlik ver.

Tâ-Hâ 26 İşimi bana kolaylaştır.

Tâ-Hâ 27 Dilimden (şu) bağı çöz.

Tâ-Hâ 28 Ki sözümü anlasınlar.

Tâ-Hâ 29 Bana ailemden bir de vezir (yardımcı) ver,

Tâ-Hâ 30 Kardeşim Harun'u.

Tâ-Hâ 31 Onun sayesinde arkamı kuvvetlendir.

Tâ-Hâ 32 Ve onu işime ortak kıl.

Tâ-Hâ 33 Böylece seni bol bol tesbih edelim.

Tâ-Hâ 34 Ve çok çok analım seni.

Tâ-Hâ 35 Şüphesiz sen bizi görmektesin.

Tâ-Hâ 36 Allah: Ey Musa! dedi, istediğin sana verildi.

Tâ-Hâ 37 Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Tâ-Hâ 38 Bir zaman, vahyedilecek şeyi annene (şöyle) vahyetmiştik:

Tâ-Hâ 39 Musa'yı sandığa koy; sonra onu denize (Nil'e) bırak; deniz onu kıyıya atsın da, benim düşmanım ve onun düşmanı olan biri onu alsın. (Ey Musa! Sevilmen) ve benim nezaretimde yetiştirilmen için sana kendimden sevgi verdim. *

Tâ-Hâ 40 Hani, kız kardeşin gidip "Ona bakacak birini size bulayım mı?" diyordu. Böylece seni, gözü gönlü mutluluk dolsun ve üzülmesin diye annene geri verdik. Ve sen, birini öldürdün de seni endişeden kurtardık. Seni iyiden iyiye denemeden geçirdik. Bunun için yıllarca Medyen halkı arasında kaldın. Sonra takdire göre (bu makama) geldin ey Musa! *

Tâ-Hâ 41 Seni, kendim için elçi seçtim.

Tâ-Hâ 42 Sen ve kardeşin birlikte ayetlerimi götürün. Beni anmayı ihmal etmeyin.

Tâ-Hâ 43 Firavun'a gidin. Çünkü o, iyiden iyiye azdı.

Tâ-Hâ 44 Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.

--------------------------------------------------------------------------------

Bundan sonraki ayetleri dikkatle okuyunuz…

--------------------------------------------------------------------------------

Tâ-Hâ 45 Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz.

Tâ-Hâ 46 Buyurdu ki: KORKMAYIN, çünkü ben sizinle beraberim; işitir ve görürüm.

Tâ-Hâ 47 Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir ayet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır.

--------------------------------------------------------------------------------

İşte size Bakara 150.suredeki kıble ayeti dediğimiz ayetin doğrudan Kuran ile tefsir edilmesi.

Nasıl mı ?

Şunu yapın,Farz edin ki Ta-Ha suresinden altıntıladığım son kısmın yerine sanki bakara 150.ayet Musa Peygambere o an inmiş gibi bir okuyun. Bakalım hiçbir değişiklik görebilecekmisiniz ?

Bakara 150

(Resulüm : Musa) Nereden yola çıkarsan çık yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.

Özetle; Mescidi Haram demek, Secdenin kısıtlandığı yer demektir.Ve elbette Allah’ın seçtiği her Peygamber secdenin kısıtlandığı yerlere çevirilmişlerdir.Aslında Kur’ân içinde yalnız iki Peygamber için iki ayrı Mescidi Haram anılmıştır fakat ! O ikisini doğru anladığımızda, yani bu işin zip’ini doğru çözdüğümüzde , Kur’ân’daki her Peygamberin yüzünü Mescidi Haram’lara çevirdiğini,secdenin kısıtlandığı yerlere yönlendirildiği gayet açıktır.Yani Lut Peygamberin Mescidi Haramı kendi kavminin yaşadığı yerdi,bir başka Peygamberin ise kendi kavminin yaşadığı yerdi.Özetle Mescidi Haram ifadesi fiziken bir yeri değil. İnsanların fiilen yaşadığı yerlerde ki secdesizlik hali ile anılan bir kavramdır.Eğer bugün İstanbul secde’den ( Allah’a olan itaatten ) uzaksa,bu demektir ki, İstanbul Mescidi Haram olarak anılabilir.

İşte böyle değerli dostlar,

Şu bir gerçek ki,bu yazıya itirazlar gelecektir.Çünkü bu yazı klasik namazın kıblesini ortadan kaldırmaktadır.Ve değil kıble namaz dahi düşünülmek zorunda kalmaktadır.Ki düşünülmelidir.

Çünkü nasıl kıble bildiğimizden farklı ise,Kur’an’daki namazda aynen ve çok daha fazla kanıt ile sabit olarak,bildiğimiz namaz değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Keh keh keh demedin hacı ? Değişmişsin sanırım. Ben burda yeni değilim aslında. Binlerce yazı yazmıştım bir zamanlar. Şimdi öylesine bir uğrayı verdim. Ben çok değiştim ama sen pek değişmemişsin. Yine aynısın.

Bir konunun zırva olduğunu göstermek için en azından zahmet edip, içinde ki çelişkileri sunmak gerekir. Öyle kestirip atmak ile olacaksa... neyse.

Sen yine bildiğin gibi devam et hacı.

Çelişki var bak yazdığım yazıda :) Hem değişmişsin hem değişmemişsin yazmışım :) Seni görünce aklımı kaybettim korkudan ondandır :)

tarihinde Nart tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Keh keh keh demedin hacı ? Değişmişsin sanırım. Ben burda yeni değilim aslında. Binlerce yazı yazmıştım bir zamanlar. Şimdi öylesine bir uğrayı verdim. Ben çok değiştim ama sen pek değişmemişsin. Yine aynısın.

Bir konunun zırva olduğunu göstermek için en azından zahmet edip, içinde ki çelişkileri sunmak gerekir. Öyle kestirip atmak ile olacaksa... neyse.

Sen yine bildiğin gibi devam et hacı.

Çelişki var bak yazdığım yazıda :) Hem değişmişsin hem değişmemişsin yazmışım :) Seni görünce aklımı kaybettim korkudan ondandır :)

Neden zırvaladığını sen benden iyi bilirsin.

Bütün iddiaları birbirlerine bağlıyorsun. Bilinmeyen bir hususun açıklamasını bir diğer bilinmeyenle yapıyorsun.

Güya onu açıklıyor ilk bilinmeyeni açıklamış oluyorsun. Sonra bir başka bilinmeyene atlıyorsun.

Baştan sona zırva.. Sen burasını İslam forumu mu sanıyorsun? Ancak orada bu tür zırvalara izin verirler.

Burası aklın hükmettiği bir forum. Akılsızlara yer yok burada..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eyvallah hacı, sen öyle diyorsan sorun yok. Hani konu seni bağlar diye yazayım dedim. Ama hata bende. Ne de olsa hacı olan sensin. Miracı, kabe'yi senden iyi bilecek değiliz ya. Halt ettik : )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eyvallah hacı, sen öyle diyorsan sorun yok. Hani konu seni bağlar diye yazayım dedim. Ama hata bende. Ne de olsa hacı olan sensin. Miracı, kabe'yi senden iyi bilecek değiliz ya. Halt ettik : )

Benim bilmem değil senin bilmemen sorun burada..

Hem bilmyorsun, hem de uzun uzun açıklamaya çalışıyorsun.

Sonunda bütün açıkladığın kendi aptallığın. Onu netleştiriyorsun.

Miraçın ne olduğunu birinin avam olarak nitelendirdiği bütün Müslümanlar biliyor.

Tek bilmeyen sizin gibi kendini kalbur üstü gören ve diğer Müslümanları aşağılayan bir grup meczup...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tayyip'i eleştiriyorsun yani.. Memnun oldum.. En kısa zamanda o sapıktan kurtulduğumuz günleri görmek umuduyla.

Evet malesef yıldızımız barışık değil Tayyip ağa ile. Memleket için ne iyi ise, onun olması dileği ile.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...