Jump to content

Atatürk ve Atatürkçülük Tek Çare


Recommended Posts

Ben Atatürkçülüğe yapılan itirazların hiçbirini ciddiye almıyorum arkadaşlar.

Atatürk'ün yaptıları meydanda. Benim onları savunmam gereksiz.

Ciddiye almadığınızı biliyoruz ve kendinizi bir savunma yapma durumunda hissetmek zorunda olmayışınızı anlıyoruz çünkü Atatürk ilkeleri bu ülkeye birçok edinim getirdi ama onların veya bizim neden Atatürkçülüğe itiraz ettiğimizi biliyor musunuz peki? veya anlıyor musunuz? Size göre biz veya onlar neden itiraz ediyoruz? Sizi yanlış mı anlıyoruz? ya da bu konuda Atatürkçülüğü iyi bilmediğimizi mi düşünüyorsunuz? Size göre bunun nedeni nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 80
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ciddiye almadığınızı biliyoruz ve kendinizi bir savunma yapma durumunda hissetmek zorunda olmayışınızı anlıyoruz çünkü Atatürk ilkeleri bu ülkeye birçok edinim getirdi ama onların veya bizim neden Atatürkçülüğe itiraz ettiğimizi biliyor musunuz peki? veya anlıyor musunuz? Size göre biz veya onlar neden itiraz ediyoruz? Sizi yanlış mı anlıyoruz? ya da bu konuda Atatürkçülüğü iyi bilmediğimizi mi düşünüyorsunuz? Size göre bunun nedeni nedir?

Bütün bunların nedeni benim sizi yanlış anlamam değil. Sizin Atatürk devrimlerini yanlış değerlendirmeniz.

Size hatırlatıyorum. Atatürk'den kalan mirası çar çur ettiniz. Onu geliştiremediniz. Ona sığındınız ve onu yozlaştırarak bugünlere kadar geldiniz.

Şimdi onun devrimlerini eleştiriyorsunuz. Ama onların yerine yenilerini koyacak entelektüaliteden ve birikimden yoksunsunuz. Sadece boş laf üretiyorsunuz.

Sizin Atatürkçülüğe neden itiraz ettiğinizi biliyoruz elbette. Bilmek başka, kabul etmek ve ciddiye almak daha başka şeyler.

Ben sizleri ciddiye almıyorum. Sizlere güvenmiyorum. Sizlere inanmıyorum. Bence sizler osuruktan tayyaresiniz. Önemsiz, değersiz, geride iz bırakmadan yok olacak münafıklarsıız. Hepiniz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hain diye suçlananlardan biri benim mesela. Liberal mıyım sosyalist miyim bunun üzerine hiç kafa patlatmadım ve değer de görmedim. Her türlü siyasi ideolijiye dinler gibi karşıyım ve eleştiririm. Merak edenler olduğu için anlatıyorum bu konuda şöyle düşünüyorum. "Büyümemiş bir çocuğa et yedirmemeli, kusar, önce sütten başlamalı" Türkiye insanı için bu süt evet Atatürkçülüktür. Ama yetmeyecek ve bunda kalırsa gelişemeyecek. Hatta bir zamanlar kendisine yararlı olan o süt, süt alrjisi geliştireceği için kaçınılmaz olarak büyüdüğünde onu zehirleyecektir diye düşünüyorum. Süt ne iyi ne kötü ama onu büyüdüğünde hala kullanmak ve iyi demek de doğru değil. Her şeyin bir kullanış müddeti var, ki bu ideolojiler için de geçerli. Bu müddet ne zaman dolar ne zaman dolmaz bu konuda farklı yorumlar yapılabilir ama artık zehirlemeye başlamışsa ve hala savunuluyorsa ve başka yol yoksa zehirlemesine göz yumarsın. Evrensel diye bir şey yok, bu Atatürk ilkeleri için de geçerli. Ne Laiklik kavramını ilk ortaya atan ne de ulus olma düşüncesini ilk keşfeden Atatürk'tür. Bunun gibi kadınlara seçme ve seçilme hakkı, eğitim, gibi temel edinmizleri de. Örneklerini başka ülkelerde görmüş, Türkiye Cumhuriyetine uygulamıştır. Atatürk olmasaydı tüm bunlar olmazdı geri kalırdık diyenleri duyunca tüylerim diken diken oluyor. Sanki ilk keşfeden kendisiydi de olmasaydı gelmezdi bu edinimler. Gelirdi ama başka şekilde gelirdir er ya da geç gelirdi. Nereden biliyorsunuz? zaman makinanız mı var? Ya sen? Sen getirmez miydin? Burada yazmay mıydın o olmasa? Çok dar görüşlü ve vizyonsuz bir düşünce. Her neyse öyle inanıyor ve düşünüyorsun öyle olsun Almanya'nın Atatürkü yoktu ama Almanlar kendisi getirdi hatta kendi içinden doğurdu. Türkler Almanlardan daha mı kötü anacığım? Neden kendi içimizdeki güce inanmıyoruz ve bir başkasının getirmiş olmasına muhtaç oluyormuşuz?

Hep Atatürk düşmanı olarak eleştirilir ve AKP'ye yalakalık yaptığımız söylenir ama bunu yapan Liberaller olduğu için her liberali aynı kefeye koymak doğru değil diye düşünüyorum. Hoş gerçekten liberalimzin ne demek olduğunu bile bilmiyorum ama beni böyle niteliyorlar Türkiye'de. İnsan hakları, eşcinsel ve kadın hakları, azınlık dinlerin ve azınlık etniklerin özgürlükleri ve hakları konusunda bir liberal olduğum söylenebilir. Kürdistan'ın ayrılması veya kopması benim hiç sorunum olmadı. Beraber yaşamak istemeyen ayrılır ve dost kalınır. Toprak kavgasını ya da bunun için yapılan bencil ekonomik çıkar savaşlarını hiç doğru bulmuyorum. Bu da beni maalesef Liberal yapmıyor, Ben neyim hangi ideolojidenim umrumda da değil. Komünist ekonomik sistem bana uyar ve seve seve desteklerim, ama güzel Komünist arkadaşlarım da beni Liboş diye suçluyor, oysaki her defasında Almanya'daki oyumu ya SPD'Ye (Sosyal demokrat Partiye) ya da Yeşiller'e veririm ki Yeşiller yarı Komünsit bir parti, ama gel gör ki Komünizm denildiğinde az özgürlük içerdiği ve kolayca diktatörlüğe kayabildiği ve kontrol sistemi iyi düşünlmemiş olduğu için bu politik sistemine de karşıyım. Basitçesi beni ve benzerlerimi ifade edebilecek, uyacak veya temsil edecek yüzde 100 bir parti ya da ideoloji bugüne kadar olmadı ve olmayacak da. Bir o partiyi bir o partiyi ve yeni gelişen fikirleri değerlendirip yeni konum almaktan ve farklı partiler ve ideolojiler arasında bir denge kurmamdan başka bir yolum yok.

Ha Atatürk bence nedir veya kimdir? Bir çok insan katletmiş, öldürmüş, Dersim'de soy kırım yapmış, karakter olarak örnek almadığım bir insandır. Başkalarının babasının ismi de Ali Rıza ve annesinin ismi Zübeyde Hanım ama bu onlara insan öldürme hakkını vermez. Bugün şükür ki insanlık idam yasasını kaldırma yönünde ilerliyor. Ha o zaman ama şartlar böyleydi gerekçesine de inanmıyorum. O dönemde şartlar öyle değildi, insanlar öyleydi. yani bildiğimiz iyilik yapamaya çalışan yarı gelişmiş yarı geri kötülerdi. Eğer o zamanki şartlar çok sert müdaheler ve idamlar gerektiriyordu ve doğruydu denilirse ben de nanay gülüm Muhammed'in kız çocukla zifaf yapması da doğruydu, kafir kellesi kesmesi de çok mantıklıydı, doğruyu tek bir kişinin, çağın, dönemin veya toplumsal yapının ahlak değerlerine göre tanımlayamazsınız derim, siz de aval aval bakarsınız ama dersin ki Atatürk için başka bir yöntem kalmamıştı, irticayı, ayaklanmaları bastırmak için çok sert olması ve ölümlere razı olması gerekiyordu ama bu yanlış bir şeydi, kendini mecbur hissetmiş olabilir ama bu ona öldürme, yok etme, katletme hakkınız vermez, o günde yanlış bugün de yanlış ha bu durumda seni alnından öperim, hatta Dersim için bir devlet özrü dilesen ve malumu ilan yapıp hayatını kaybedenleri ansan o an işte bu benim adamamım heyt koçumsun benim der ayaklarını bile öperim. Tayyip psikopatını bunun dışında tutuyorum çünkü onun özrü kendi kıçının kıymeti ve sinsi politik çıkarlarının icrası içindir. Ha Dersim Katliamını kabul etmek ve özür dilemek yanlış mı, hayır bana göre yanlış değil çok doğru da ama lütfen bunu Tayyip ahlaksızı yapmasın, başka biri samimi ve çıkar amacı gütmeden yapsın.

Kürdistan kurulsun mu kurulmasın mı bana göre bu Kürt halkının kendi kararı olmalı. O yörelerde referanduma gidilsin halk ne diyorsa o olsun. Herkesin kendi ülkesi olması fikri bana göre saçma, aynı şekilde bir ülkenin Türk-iye, diğer ülkenin Arap-istan veya Kürt-istan veya Alman-ya, Fran-sa diye adlandırılması çok saçma. Hiç bir ülkede saf bir ırk veya millet veya ulus yoktur. Bir çok etnik köken bir çok dil vardır. İlle bir ülkenin bir adı bir bayrağı bir dili, bir ulusu olsun zorbalığı mı desem yoksa obsesif kompulsif bozukluğu mu desem bana çok saçma geliyor. Bana göre hiç bir ülke hiç bir millet veya ulus gibi şeyler bile olmamalı ama o zamana gelene kadar sen de 500 sene ben deyim 5000 yıl zaman geçmesi gerek. Nasıl ırk yoksa maalesef ulus da yok, sadece farklı dili konuşan ve farklı gelenek biçimleri olan insanlar var. Tüm dünya tek ulus tek devlet olsun da demiyorum çünkü bu en kötüsü ama farklıklar bir arada yana yana bırak yaşasın diyorum. Herhlade bunu başarmak insanın özünde yok, uzay çağına gelinceye kadar beklemek mi lazım yoksa kendi evrimimiz elimize alıp kendi kendimizi yeniden yaratmamak mı gerek bilemeyeceğim. Ama başka türlü olmuyor insanlar ulus, millet ve ülkelere ayrılıyor o halde lütfen çok bencil olmayıp hayır siz bizden ayrılamazsını, kopamazsınız bölünemezsiniz de demeyin, kendinize verdiğiniz ve layık gördüğünüz hakları bir zahmet başkalarına verin. Ama yok efendim bölücülük olur, terörist olursunuz bunu dile getirince ve hem Kemalist kardeşlerinizden hem Sosyalist hem Müslüman kardeşlerinizden bir oraya bir buraya tokatı yersiniz çünkü feci şekilde çıkarlarına ve aç gözlü hırslarına karşı bir şey demiş olursunuz.

Gel gelelim ben bunları niye yazıyorum? Vallahi birisini beni feci şekilde buna teşvik etti ve çoğu kez çoğu nedenle takdir ettiğim hacı'nın yukarıdaki mesajlarında geçen ifadelerin çoğuna da aslında katılıyorum. Ama lütfen Ulusalcılık? Atatürkçülük? come on.. Biz insanlar daha iyisine layıkız biliyor musunuz? Neyse, halk ne istiyorsa bence o olsun, yanlış kötü, Atatürkçülüğe sarılmak istiyorlarsa neden karşı çıkayım, ya da kötü Arabistan şeriat istiyorlarsa ne hakkım var benim bu iki kötülüğe karşı çıkmama. Bu görüşlerimle yalnızım ve yalnız da kalacağım, aman yalnız hissetmeyeyim diye bir ideoljiye veya dine kendimi vurup kendimi onun doğruluğuna inandırmak bunu da yapamıyorum ama dilim tepemden çıksın ne diyorum ben burada sanki benim görüşüm hepsinden daha iyiyimiş gibi dırdır ediyorum burada. Ama ister Kemalizm ister Arabistan veya AKP Şeriatı o ülkede zaten mutlu olmama. Fılımı fırtımı toplayıp def olmam ve uzak bir ormanın kuytu bir köşesinde bir ağaç gibi tek ama kimsenin girmek istemediği bir orman gibi gözlerden uzak fark edilmeden yaşamak düşer.

Bu sözleri daha yazardım da ve gerçekten çok doluyum şu an, ama burada sonlandırayım en iyisi, zira 3 günden beri yatmadım ve adeta sigara yiyerek ayakta kalmaya çalışıyorum, dolayısıyla gerginim. Sık sık Turan Dursun twitter hesabına girip eylemcilere moral veren, ihtiyacı olan bilgileri paylaşmaya çalışıyorum son 3 günden beri. Aslında Reyhanlı Saldırı ile başladı her şey. O günden beri basit din eleştirisi yapan twittler atamaz oldum. Bu şartlarsa sadece din eleştirisi yapmak ve apolitik olmayı çok lüzümsuz ve boş iş buldum. He neyime ise Ateist Forum Twitterine de mesai yazdım, kardeş TURAN DURSUN SİTESİ ATEİST FORUM FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA LÜTFEN DESTEK OL, HABERLERİ YAY diye ama bir cevap gelmedi. Artık Ateist Forum hesabına kim bakıyorsa ya kendisi bizzat eylemdeydi ya da daha yararlı başka işler yapıyordu umarım. Üzüldüm de.. Ama Ateist Forum Facebook hesabına bakan kardeşimiz aslanlar gibi direnişimizi savunuyordu ve olabildiği kadar sayfayı güncelliyor ve haber veriyordu. Kendisiyle çok gurur duydum ve orada bir kaç yorum yaptım. (Evrim teorisi facebook hesabıyla).

Kısa ve öz Kemalist misiniz, liboş musunuz, Komünist misiniz her ne iseniz umrumda değil ama sizleri seviyorum ve bu direnişe destek veriyorum. Olabilecek en saçma, en kötü bir BDP; MHP, CHP koalisyonu bile bu şartlarda AKP tek parti faşizm iktidarından daha iyidir. Siz de ona göre düşünün ve olabilecek en saçma, en kötü bir Liboş Ateist, Kemalist Ateist, Komünist Ateist koalisyonun ve dayanışmanın bile bu şartlarda dinci faşizm anlayışından daha iyi bir tercih olduğunu akla getirmeye çalışın. Bunu sadece her şeye mızmızlanan Kemalist Ateistlere veya oyun bozar Liberal Ateistlere ya da çiçek böcek börtü Komünist Atesitlere söylemiyorum kendini idelojik olarak tanımlamamış ve hiç bir yere ait olmayan tüm ateistlere söylüyorum.Ah şu huyunuz bir kurusa da kendi içinizde böyle bölünmüş olmasanız. Ama yok ideoljiler tarafından ille esir alınmak şu veya bu ideolojiye sarılmak zorundayız. Şu an lütfen üm bunları bir kenara bırakıp birbirinize sarılın. Bugün değilse ne zaman Allah Zeus Papa Noel Pipi Langstrumpf aşkına?

Parmaklarıma bir hal oldu bırakayım bari hırsımı tuşlardan almayı.

Şimdilik saygımla gittim.

Bu iletinin tamamına cevap vermek isterdim. Hemen her cümlesine itiraz edebilirim. Ama benim için vakit kaybı olacak.

Sonunda verimli de olmayacak. Belki yeri gelince yanıtlarım bazılarını.. Doğrusu şu anda hiç içimden gelmiyor yanıtlamak..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'nin ateistlerinin Atatürkçülük gibi temel bir konuda bu derece bölünmüş olmasını kabullenemiyorum. Atatürk'e bu derece öfkeyi de anlamıyorum. Bu bana ihanet gibi, bindiği dalı kesmek gibi geliyor.

Tamam ben de öyle Atatürk ile yatıp, Atatürk ile kalkan, bütün aklını fikrini Atatürk'le bozmuş falan biri değilim. Gönül isterdi ki adamın ölümünün üstünden bu kadar zaman geçtikten sonra ona bu derece dayanmak zorunda bile kalmayalım. Gönül isterdi ki, bugünün ürünü, günümüz dünyasından çıkan fikir, prensip ve ideolojilere dayanarak halkı birleştirebilelim.

Çünkü sonuçta Atatürk yaşadığı dönem için ne kadar başarılı biri olsa da, yaptıklarını yaşadığı dönem açısından değerlendirmek lazım. Bugün onu ve onun izinden gelenleri istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz. Ama unutulmasın ki, Atatürk ve Atatürkçülük olmasa, Türkiye'nin bugünkü toprakları İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar arasında paylaşılmış olacaktı. Bütün bu sözleri söyleyebilmeniz ve kendinize hangi kimliği yakıştırıyor olursanız olsun, o kimliğe sahip olabilmeniz bile Atatürk'ün ve onu destekleyenlerin o zaman yaptıkları ve yapabildikleri sayesindedir.

En azından bunu görüp yeterli saygıyı kendisine göstermek gerek. Aksi takdirde, söylenenler, yapılanlar, verilen demeçler, AKP gibi Fethullahçılar gibi Atatürk düşmanlarının ve memleket için en zararlı ideolojilerin işine geliyor.

Farkında olarak veya olmayarak onları güçlendiriyorsunuz.

Elimizdeki dünya malesef bu. İdeal değil. Taraflar ise belli. Desteklenen tarafın iyi seçilmesi lazım. Atatürk ve Atatürkçülük ölürse, yarın sıra bu konuda AKP'ye ve Fethullahçılara yardım edenlere gelir, aklınızda bulundurun. Onlar Atatürkçülere ve hatta alelade vatandaşlarına böyle davranıyorsa, yarın öbür gün sizlere ne yaparlar, hiç düşündünüz mü?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk zamanı ile bu gün arasında farklar var. Bundan dolayı onun zamanında özgürlük, kurtuluş, başarı ve doğru olan bazı şeyler bu gün için baskı, başarısızlık, yanlış anlamına gelebilir. Atatürk zamanına şöyle kuş bakışı bir bakalım. Bilim denen şey artık tekniğe dönüşmüş bilimde endüstri ve büyük sanayiyi yaratmış Avrupa'da. Bizim gibi bu işlerden uzak kalmış toplumlar endüstriye sahip ülkeler karşısında perişan olmuş. Bu farklılık batı lehine ciddi bir dengesizlik oluşturmuş ve diğer toplumlar çözülmüş, dağılmış ve sefalete düşmüş. Bu durumda ne yapılabilirdi? Elbette bilim yoluyla sefil ülkeyi endüstrileştirmek gerekirdi. Ama toplumun herhangi bir grubunun ve sivillerin bunu kendi kendine yapacak ne gücü, nede bilgi birikimi vardı. O zaman yapılacak tek şey sivillerin su damlası gibi güçlerini , imkanlarını bir havuzda toplamak olabilirdi. Yani merkeziyetçi ve devletçi bir devlet inşa edilmesi gerekiyordu. Çünkü endüstrileşmek gibi büyük işleri ancak büyük bir güçle yani o gün için ancak devlet yapabilirdi. O yüzden Atatürk çok sıkı bir merkezi yönetim ve devletçi sistem kurmuştur. O gün için bu bir özgürlük hareketi, kurtuluş hareketi idi. Ama günümüzde artık sivillerin, ekonomik, sanayi, üretim anlamında yeterli gücü ve kabiliyeti var. Hatta bu anlamada siviller devletten daha iyi. Yani Atatürk zamanındaki aşırı merkeziyetçi ve devletçi bir anlayış halk için kurtuluş, başarı, özgürlük anlamlarına gelirken, bu gün için böyle bir devlet yapısı insanlar için baskı, engel anlamına gelmektedir. Bence Atatürk zamanı ile günümüz arasında ki en çok değişen, farklı olan şey (sivillerin, iş yapabilme gücü ve kabiliyeti) bu. Bu farklılık devlet ve toplumu her anlamda değişmesini zorunlu kılacak bir farklılıktır.

tarihinde mahmud571 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

''Huzur islamda'' gibi bir tebliğ olmuş, ne yalan söyleyeyim türk olmama rağmen başlığı görünce yine mi ? dedim ve kalbim daraldı,

Akıllı, şanslı, başarılı ''İdi'' tamam mı ? hepimizde tanıyoruz kendisini.

Bırakın bir kerede ''Halkın'' zaferi olsun,

Kozmopolit'e sözel gaz bombaları yağmış, şiddete maruz kalmış, üzüldüm.

Link to post
Sitelerde Paylaş

''Huzur islamda'' gibi bir tebliğ olmuş, ne yalan söyleyeyim türk olmama rağmen başlığı görünce yine mi ? dedim ve kalbim daraldı,

Akıllı, şanslı, başarılı ''İdi'' tamam mı ? hepimizde tanıyoruz kendisini.

Bırakın bir kerede ''Halkın'' zaferi olsun,

Kozmopolit'e sözel gaz bombaları yağmış, şiddete maruz kalmış, üzüldüm.

+1

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Ateistforum klasiği.. Son günlerde öyle sıcak şeyler yaşadık, eylemlerde gözyaşını da neşeyi de gururu da haklı çıkmanın verdiği sevinç ve huzuru da.. hepsini aynı anda yaşadık, hala yaşıyoruz. Az önce eylemden döndüm yine.

Atatürk'ü konuşmak, şu anda yapılacak en son şey bile değil. Ayrıca bana kişi olarak sorsanız, ben bir de küfrederim.

"Ne anlatıyorsun sen kardeşim?"

Bu gençler, biz yaşını başını almışlar, yaşlılar... herkes Atatürk adı altında ama laf olsun diye değil, gerçekten yaşayarak direndi ve direnmeye devam ediyor.

Az önce binlerce insan yine "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyordu. Her dakika.. Direnişe ağır saldırılara maruz kalan çocuklarımız "Ata" diyordu, her an onu anıyordu, ondan açıkça güç alıyordu çünkü Atası aynı mücadeleyi vermiş ve onu uyarmıştı. Hisleri böyleydi.

Şimdi bu kadar gerçek, bu kadar yalın, bu kadar keskin ve tartışmasız bir şey kendiliğinden yaşanıyorken kalkıp da Atatürk ve Atatürkçülük konuşmak..

Ne demek gerek, bilemedim.

Atatürk'ü sevmemek, insanı sevmemektir. Aydınlığı sevmemektir. Mücadeleyi, bağımsızlığı, özgürlüğü, bilimi sevmemektir.

Dünyanın öte ucundaki azıcık aydınlanmış veya aydınlanmaya yüz tutmuş birine anlatın Atatürk'ü, hayran olacaktır.

Atatürk'ü sevmeyene saygım sevgim yok benim, hiç de olmadı. Hakkıdır elbette, aslen hiç de umursamam ama konuşulacaksa da söylerim: Sevmem Atatürk'ü sevmeyeni. Uzak dururum, içim almaz..

Utanmayın Atatürk'ü sevdiğinizi, bu halkı yaratanın o olduğunu, bu gençliğin onu damarlarında hissedip onun adıyla bu direnişi yaptığını söylemekten utanmayın.

Atatürk'ü anlatıp savunmayı da bırakın, onu sevmemeyi marifet sayanları konuşturmayı da. Onlara bu hakkı ellerinizle verip pohpohlamayın da.

Bu ayıptır, şu an direnen o milyonlarca gence ihanettir.

Mustafa Kemal candır. Babadır.

Bir eklemek istediğim şey de, bu halkı durmaksızın laik müslüman olduğu için aşağılayan, beğenmeyen, aptal, bağnaz ve cahil bulan, Tayyip'in ülkeye bunları yapabilmesinin nedeninin bu insanlar olduğunu söyleyen herkes tek tek özür dilemeli.

Bizler bu güzel insanları, yıllardır işkencelere maruz kalan bu güçlü ve akıl dolu insanları savundukça laflar söyleyenler, bizleri anlamayanlar, aklını dinle bozup halkının gerçeğinden kopmuş tüm o "azılı" ateistler bu halktan özür dilemeli.

Teşekkürler Türk halkı. Bizi yanıltmadın, kendini aydın zannedene tokatı indirip yerin dibine soktun.

Gurur duyuyorum bu halkla. Mustafa Kemal'in çocuğu olmakla gurur duyuyorum, onur duyuyorum bu halk gibi. Dünyaya kendini bir kere daha gösterdi, karanlığı istemediğini, kimsenin kulu kölesi olmayacağını haykırdı ve iradeyi ele aldı. Devamı gelecektir.

Ne Mutlu Türk'üm diyene.. Ne mutlu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürkçülük tek kurtuluşumuz bunu idrak etmek gerek bu ülkede, ben bundan yana hiç ama hiç şüpheli olmadım şimdiye kadar. Şu an en son tartışılması gereken Atatürk bunuda algılamak gerek.. Ülkenin içine eden, vatandaşın anasını ağlatanları sıcağı sıcağına yaşanırken bunu bırakıp Atatürk tartışılıyorsa tamda Atatürkçülüğün yanında olmalıyız demektir bu, bu 2+2=4'dür kaçarı..

tarihinde -inmanah- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eklemek istediğim bir şey daha var, onu da ekleyip öyle çıkayım.

Atatürk ve Atatürkçülük "çare" falan değildir. Gelinebilecek son noktadır, son yerdir.

Çünkü sadece ve sadece ileriyi... aydınlığı, bilimi ve gerçeği işaret eder Atatürk. Hepsi budur.

Ülke bir kere daha onun adıyla, onun ruhuyla ayağa kalktı. Çaresizlikten değil.. En doğru, en gerçek ve en güçlü tek model olduğu için.

Tekrar edeyim ki bu forumda belki yüzlerce kere ettim; bu halk Atatürk'ü çok sever.. Çok.. Hisseder onu..

Bu da yeter zaten.

Atatürk sevmezleri ciddiye almayın. Onlar AKP'nin rüzgarıyla entel dantel, her şeyi aşmış bireyler oluverdiler ve AKP'yi dolaylı veya direkt olarak desteklediler diye biz onları ciddiye alıp mücadele etmek durumundaydık. Liberaller AKP'den farksızdır. Bir insan Atatürk'e delice nefret besliyor ve bunu fırsat buldukça kusuyorsa, ortada pek de sağlıklı düşünceler dolaşmıyor demektir. Ateistforum son birkaç yıldır çok da sağlıklı bir ortam olamamıştır zaten. Şu an bile Atatürk nefretini (ki ona göre bu nefret değildir çünkü insanlar ölülerden nefret etmezler.:)) kusuyor uzun uzun, bazı arkadaşlar hemen özgürlükçü ve anlayışlı olduklarını hissettirmek için ona bir tür ayrıcalıklı davranıyor.

Bu çok fazla Müslüman kafası be.. Valla..

LAik Müslümanlar bile bu kadar Müslüman değil.. Kararlı ve tutarlı, kimseleri konuşturmuyor.

"Haklıyım, doğruyum, susacak ve çekileceksin" diyor. Hem de çatır çatır.

Ama forumlarda böyle olmaz, değil mi? Dışarıda direniş varsa bile... özgürlük için günlerdir milyonlarca insan, biz hepimiz ayaklarımız patlayana kadar bu Atatürk düşmanlarına karşı mücadele ediyorsak da farketmez. Forumlar böyledir der, Atatürk'ü tartışırız.. Öyle ya, put değil ki bu.. di mi?

Herkese iyi forumlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben son olanları bir kanıt gibi gördüm ve bunları fırsat bilip hala aynı mı düşünüyorsunuz diye sormak istedim. Yoksa Atatürkçülüğü tartışmaya açmak değil.

Bu ülkeyi bir arada tutan, insanları sokaklara döken, AKP'ye, gericiliğe ve teokrasiye karşı bir araya getiren hala Atatürk sevgisi çünkü. Son olayların bunu açıkça kanıtlamış olması lazım. Bunu gündeme getirmek istedim sadece.

Şu aralar normalde forumda pek yazmayan biri olmama rağmen, son olaylar üstüne başka çeşitli başlıklarda falan da yazdım son günlerde. Atatürk ile ilgili söylemek istediklerimi ise yazacak başka bir yer bulamadığım için ayrı bir başlık açtım. Yoksa maksat bu ortamda Atatürk'ü tartışmaya açmak değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk'ü tartışmak-tartışmamak ne demek oluyor? Ben anlamadım. Atatürk'ü tartışmanın Atatürk'e bir zarar vereceğini düşünmüyorum. Hatta tam tersi. Ayrıca bizler Atatürk'ü tartışmasak da zaten Atatürk yalan yanlış her yerde tartışılıyor. Bence Atatürk'ün gizlenecek falan hiç bir şeyi yok. Atatürk'ün tartışılıp-tartışılmayacağını bu internet çağında tartışmak bence çok saçma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk'ü tartışmak-tartışmamak ne demek oluyor? Ben anlamadım. Atatürk'ü tartışmanın Atatürk'e bir zarar vereceğini düşünmüyorum. Hatta tam tersi. Ayrıca bizler Atatürk'ü tartışmasak da zaten Atatürk yalan yanlış her yerde tartışılıyor. Bence Atatürk'ün gizlenecek falan hiç bir şeyi yok. Atatürk'ün tartışılıp-tartışılmayacağını bu internet çağında tartışmak bence çok saçma.

Tabiki yeri geldimi Atatürk'de konuşulur, fakat şimdi ne durumdayız, sanki Atatürk'ün devrimlerini ilerletebildik mi ki tartışalım şimdi. Adam tam bir çağdaş devrimler yapmış o zaman biz nerdeyiz peki? Bıraktığı mirası ilerletmeyi bırak çapulcu hainin eline teslim edeceğiz nerdeyse. O zemin olsa zaten Atatürk'ü bu kadar ağzına dolamaz bazı gruhlar, işlerine geliyor. İlerleyebilseydik ağızlarına dolasada hiç bir şeycik olmaz Atatürk ve devrimlerine.Çünkü zaten olması gereken olmuştur :) Atatürk hınç yapılıyor birileri tarafından, çok dokanmış demekki ve zayıflamamızı Atatürk üzerinden oynamıyorlar mı hep? Demekki neymiş, tek kurtuluşumuz tek yönümüz Atatürk ve devrimlerine sonuna kadar sahip çıkmak ilerletmek, zamanı geldi mi öten ötsün çokta bir şey olmaz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sizleri ciddiye almıyorum. Sizlere güvenmiyorum. Sizlere inanmıyorum. Bence sizler osuruktan tayyaresiniz. Önemsiz, değersiz, geride iz bırakmadan yok olacak münafıklarsıız. Hepiniz..

Teşekkürler Hacı. Tartışmanın özeti buysa konuşacak bir şeyimiz kalmamış demektir. Gösterdiğiniz saygı türü yapıcı değil ve son Gezi Parkı olayları ardından Kemalist tarafta değişen bir şey olmadığını da görüyorum. Eskiyen aynalar sadece yenileriyle değiştirilmiş. Bu durumda mücadeleye sizsiz devam edeceğiz demektir. Bu forumda liberal ateistlerin olmaması hiç olmadıkları anlamına gelmez, siz onları sadece kovuyorsunuz. Hakaretle, aşağılayarak ve küçük düşürerek. Forumda neden barınamadıkları değil neden barındırılmadıkları sorguanmalıydı. Onlar buraya gelmiyor ve kendi aranızda olmanız nedeniyle kendinizi dev aynasında görüyorsunuz ve bu şekilde bugün reva görmeyen dogmatik ve katı ilkelerinizi kapalı dünyanızda korumaya çalışıyorsunuz. Çünkü yanlış olan öğretilerin korunması kendi içinde kapalı bir dünya gerektirir. Doğru olan öğretilerin savunulmasına gerek yoktur, kendiliğinden yayılırlar. Gerek ülkede gerek ateist topluluk arasındaki çatlak eski Sovyet ülkeleri arasındaki çatlağa benziyor. Komünizmi savunanlar (bizde bu Kemalizm) ile Komünizmi reddedenler (bizdeki karşılığı Kemalizm ilkelerinin reddi). Bu red ne bizde ne de eski Doğu Blok ülkelerinden ne Komünizmin ((Bizde ise Kemalizmin) tümden reddini, ne de tümden kabulunu içeriyor. Orada ve burada bir yol ayrımı var ve bu süreç henüz sonuçlanmamış, akıllar henüz karışık, düşünceler tam oturmamış ve kesin bir konum alınmamış. Ama şu açıkki ne orada tümden Komünizme geri dönülebilecek ne de bizde eski Kemalizm anlayışına geri dönülebilecek durumda. Şöyle ya da böyle bu, her ikisinin de değişeceği ve özündeki bazı ilkelerin (hepsinin değil) reddileceğini, hatta aksinin yapılacağı anlamına geliyor. Bu durumda zaten çelişki ve paradoks kendi başına ortaya çıkmaya başlıyor. Yarısı doğru yarısı yanlış olan bir ideoloji veya ilkeler topluluğu tümden doğru olamaz. Bunun değerlendirilmesi nasıl olacak, Atatürk de Lenin, Stalin gibi simgesel figürler değişen ve gelişen şartlar yüzünden gitgide önemsizleşip yitip unutulmaya, yani anlamsızlaşmaya mı yüz mü tutacak bunu ilerideki zaman gösterecektir. Ama tarihin genel seyrine baktığımızda hiç kimse eskiyen ideolojilerden ne medet umuyor ne de bu denli yüceleştiriyor. Hatta çok ender bir come back yaşıyor. Bu durumda bunu kendi haline bırakmalı. Çünkü aslında tüm eski dinler ve eski ideolojiler tartışmaya tartışmaya bitiyor, çünkü yeni değerler ve anlayış şekli geliyor, onlar konuşulmaya başlıyor. İleride her ne gelecekse artık. Kemalizm henüz yeni bir alternatif sunmuyor ve bir metamorfoz geçirerek büyük bir sürpriz yapması ve reformları devreye sokarak yeninden canlanması bugünkü dünya ve ülke şartlarında çok zor gibi görünüyor. Çünkü artık basit ve etkileyici reformları yapmak AKP gibi çok yüzeysel ve hiç bir derinliği olmayan partiler tarafından bile yapılacak hale geldiler.

Buradaki tartışma da bunu gösteriyor, bir tartışma isteksizliği, yaraların tekrar kanayacağı endişesi, isteksizlik direnişi, konunun en iyisi mi kapatılması isteği... bu durumda yapacak bir şey yok. Tartışmaya tartışmaya kuru bir slogana dönüşecek ve içeriği özü unutulacak ve yeni değerlerle nasıl bağdaşlaştırılacağı bilinmeyecek gibi görünüyor. Ve bir nevi marijinalleşecek... Ama tartışılması, değerlendirilmesi, yeni bir form bulması ülke gelişimi için daha sağlıklı olurdu. Çünkü Kemalizm bu ülkenin tarihi ve geçmişinden önemli bir parçası.

Kuşkusuz kötü bir niyetim yoktu. He ne kadar orantısız şekilde, ön yargılarla, suçlamalarla ve sözel saldırılara maruz kalmış olsam da bu benim için önemli değildi, çünkü olayı, karşımda farklı düşünen Ateistleri ve neden bunu böyle gördüklerini anlama çabası daha ön plandaydı. Onları anlayamayacağımı anlamış oldum. Belki yüz yüze yapılan bir ikili bir tartışmada daha çok şey öğrenebilridim. Açık forum ortamında herkes her istediği şeyi söyleyemeyebilir. Bir insan nasıl hem ateist olur hem Atatürk'e karşı olur, siz bunun şaşkınlığını ve tepkisini yaşıyorsanız ben de aynı şekilde bir insan nasıl hem ateist olur hem de Atatürk'ün öne sürdüğü tüm ilkeleri savunabilir şaşkınlığı yaşıyorum. Bu konuda sizlerin duygusunu, yani sadece hislerinizi anladığımı çalışıyorum. Çünkü aynı his bunun ters yönünde bende mevcut. Bu durumda bunun bir gerçeklik olduğunu ve olduğu gibi kabul edilmesinden başka yapacak bir durum yok. Evet, bir insanın Atatürk ilkelerini beğenme veya beğenmeme hakkı vardır ve bunu da böyle kabul etmelidir. İdeolojik bir farklılık yüzünden karşı tarafın düşman veya tehlike olarak görülmesi düşüncesini ise kendim için reddediyorum. Bu sağlıklı ve yapıcı değil. Düşmanlar konuşmaz, birbirlerine saldırır ve bu da bizi hiç bir yere götürmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk'ü tartışmak-tartışmamak ne demek oluyor? Ben anlamadım. Atatürk'ü tartışmanın Atatürk'e bir zarar vereceğini düşünmüyorum. Hatta tam tersi. Ayrıca bizler Atatürk'ü tartışmasak da zaten Atatürk yalan yanlış her yerde tartışılıyor. Bence Atatürk'ün gizlenecek falan hiç bir şeyi yok. Atatürk'ün tartışılıp-tartışılmayacağını bu internet çağında tartışmak bence çok saçma.

Mahmut'cuğum, sizler çok geridesiniz şekerim. Hep geri kalıyorsunuz, sonra olan olunca "Bu neden oldu, o nerden çıktı, bunlar ne zaman oldu, bu ne demek, nasıl oluyor bunlar ya" tadında şaşkın şaşkın gündeme yetişmeye çalışıyorsunuz. Seni de gördük.

Tartışın tabii.. Ne demekse.. Yıllar evvel dinci güruh ve liberaller -ki onlar beslemedir, yanaşmadır, bir kısmının zaten akıl sağlığı yerinde değildir ya da kişilik sorunu yaşayan kimselerdir-, ardından onlara katılan 12 Eylül ürünü komünistimsilerle Kürtçüler bu "Atatürk'ü eleştirme" modası başlattığında hepimiz tartıştık, anlattık.

Aman da aman.. Baktık ki iş başka türlüymüş.. Dertleri anlamak, öğrenmek ya da gerçekten eleştiri getirmek değilmiş..

Kestik hemen. Yıllar evvel...

E siz bunca şey oldu, hala aynı yerdesiniz. Atatürk'e ne dendiğine değil, kimin dediğine bakmak gerek. Kriter bu kadar basit.

Ayrıca Atatürk'ün tartışılacak bir şeyi yok, çünkü yaptıkları ortada. Neyi tartışacaksınız? Devrimleri mi? Kurtuluş Savaşı'nı mı? Yapmaya çalışıp da yapamadan öldüklerini ve "Siz yapın" dediklerini mi? Tarih tartışılır belki ama o bile anlamsızdır. Çünkü olmuş ve bitmiştir. Ayrıca tarih hep tekerrür eder ve bu da çok tuhaftır, değil mi?

Bak yine aynı şey oldu. Dinci zamanı geriye sarmaya çalışırken ve bunu yaparken tıpkı dedeleri gibi işbirlikçi hainler olarak halkı kandırırken Atatürk ruhu yine kendini gösterdi ve "Duracaksın" dedi. Duracaklar da.

Siz tartışadurun, gerçeği çoktan görmüş olan halk tartışmıyor, söz söyletmiyor, konuşana "Kapa çeneni" diyor ve iradeyi ele almaya bakıyor. Çünkü söz söyleyenin derdini biliyor.

Bırakın kardeşim Atatürk'ü, liberallerin ne düşündüğünü falan. Liberaller acayip gergin, olan bitenden hiç de memnun değil. Halkı destekliyor görünürken içleri gidiyor Atatürk lafını duydukça. Tüyleri ürperiyor, hala "faşist ulusalcılar" diye yazıp çiziyorlar. Hele direnişin ilk iki günü.... Çıldıracaklardı.. Şimdi bazıları ufak ufak dönmeye başladı, çünkü korktular. Dönektir bunlar.. Nişanyan ve benzerleri dönmez, çünkü o şansları yok. Onca lafı onca et, sonra da geri al. Mümkün mü?

Tartışın siz.. Tatmin olduktan ve ettikten sonra halka karışır, yetişirsiniz. Mümkün mü bilmiyorum, halk o zaman biraz daha ileri gitmiş olabilir çünkü..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben son olanları bir kanıt gibi gördüm ve bunları fırsat bilip hala aynı mı düşünüyorsunuz diye sormak istedim. Yoksa Atatürkçülüğü tartışmaya açmak değil.

Bu ülkeyi bir arada tutan, insanları sokaklara döken, AKP'ye, gericiliğe ve teokrasiye karşı bir araya getiren hala Atatürk sevgisi çünkü. Son olayların bunu açıkça kanıtlamış olması lazım. Bunu gündeme getirmek istedim sadece.

Şu aralar normalde forumda pek yazmayan biri olmama rağmen, son olaylar üstüne başka çeşitli başlıklarda falan da yazdım son günlerde. Atatürk ile ilgili söylemek istediklerimi ise yazacak başka bir yer bulamadığım için ayrı bir başlık açtım. Yoksa maksat bu ortamda Atatürk'ü tartışmaya açmak değil.

Bu son olanlar kanıt tabii.. Olan biteni yazmak gerek, ama çoğunluk eminim ki sürekli eylemlerde ve gündem o kadar yoğun ki, ne yazılsa eksik olacak.

Ama her şeye rağmen Atatürk ve Atatürkçülük, konuşulacak en son şey bile değil. Liberallerin veya diğer Atatürk düşmanlarının ne düşündüğü, bu olanlardan ders alıp almadığı kimin umurunda? Onlar kim ki? Yarısı döndü işte, korkudan titriyor. AKP'nin gitmesini de istemiyorlar ama gerçeği görmekten kaçamıyorlar da.

Hiçbiri kalkıp da "Evet, Atatürk bu halk için çok değerli, çok büyük ve birilerinin hep söylediği gibi din ve dinciyle gerçek anlamda mücadele eden ve geçit vermeyen tek kesim Atatürkçü kesim" demez, diyemez. Çünkü onlar kişiliksizdir her şeyden önce. Ayrıca demeleri gerekmiyor, kimsenin onlara ihtiyacı yok. Dümen döndüğünde hepsi en büyük Atatürkçü kesilir, yine köşelerinde över dururlar vs vs.. Dönemeyecek olanlar Nişanyan ve takipçisi olan akıl sağlığı tıpkı onun gibi sorunlu insanlar olacak, e onlardan zaten bize ne.. İsterse gece gündüz küfretsinler.. Onlar forumlarda kıymetli oluyor nedense..

Bir ateist Atatürk'ten nasıl ve neden böyle nefret eder? Bu sorunun akla yatkın olmasa da akla birazcık yakın bir açıklaması olabilir mi?

Böyle biri ciddiye alınıp da dinlenebilir mi? Fikrinin ne olduğunu bilmenin bir değeri olabilir mi?

Bu davranış bile geride kaldığımızın göstergesi. Ne düşünürlerse düşünsünler.. Sivrisinek muamelesi yapıp geçmek gerek. Hatta o bile çok..

Bir de şunu söylemek isterim: Adın gibi emin ol ki bu ayağa kalkışın ciddiyetini ve bizlerin gücünü tekrar gördüklerinde çok rahatsız olacak, eskiyi arayacaklar. Bu uyanışı ilk anda desteklediler ama baktılar ki hepsi "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diyor, moralleri bozuldu ve ufak ufak itibarsızlaştırma ve karalama yazıları başladı. Hareketi destekleyenlerden sözediyorum tabii, Tayyip'i direkt destekleyenler zaten bize düşmandı.

Şurası kesin ki Tayyip henüz gitmese de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık. Ve bu onları çok rahatsız edecek. Çünkü Atatürk düşmanları bugün Tayyip'i desteklemese de Atatürk hakkında eskisi gibi rahat konuşamayacak, o şımarıklıklarını ve küstahlıklarını rahat rahat yaşayamayacaklar. Sırf bu nedenden bile kinleri daha da bilenecek belki.

Ama diyorum ya, kim takar onları.. Kirli düşüncelerini, amaç her ne olursa olsun burada yazmalarına izin vermemek gerek.

Biz çok'uz. Biz doğruyuz. Gericilikle, bilim düşmanlığıyla, dinle, karanlıkla mücadelenin yolu bellidir. O yol Atatürk'ün tuttuğu yoldur ve bu halk o yolu izlediği için bugün ayağa kalkmıştır. Ayrıntılar, yolu tıkamak ve yolda gidenin gücünü, oyalayarak tüketmek ve bıktırmak için konuşulur habire..

Bütün bu yıllarda ortaya çıkan tek bir şey var, o da bu halkın Atatürk'ü aslında daha da iyi anlayıp tanımasına neden olmasıdır. Hem onu, hem de kendi yakın tarihini daha iyi anladı, bilmediklerini öğrendi ve Atatürk daha da büyüdü. Daha bilinçli bir sevgiye dönüşte bu sevgi. Bunu da Tayyip ve saz arkadaşlarıyla birlikte liberaller yaptı, onlara teşekkür ederiz. Bu halk bundan sonra dincinin de destekçisi sözde liberal gericilerin de oyunlarına gelmez artık.

Cumhuriyet tarihi, bu yılları nasıl yazacak, kayda nasıl düşecek bilmiyorum. Ama eminim ki biz o tarihi gururla okuyacak ve aktaracağız.

Taksim'deki dostlara borçluyuz bu tarihi. Direniş orada başladı, hemen aynı gün ülkenin her yanına yayıldı..

Bu arada, herkes biliyor ve katılıyor zaten ama biz yine tekrar edelim: Bu eylemlere çoğalarak katılalım ve örgütlü hareket edelim arkadaşlar. Tek beden olduk, bunu başardık ki çoğumuz başaracağımızı biliyorduk, devam ettirelim. Halkımız çok kararlı, hepimiz çok kararlıyız. Liseliler bile toplanıp sokağa çıktı, onlar geçerken ilkokullu çocuklar pencerelere koşup abi ve ablalarını alkışlarıyla destekledi. Yani yedisinden yetmişine herkes birlik içinde.. Benim 14 yaşındaki kızım, cumartesi günü girecekleri SBS'ye "Atatürk t-shirt leriyle gidiyoruz" diye kendince o sınava girecekleri örgütlemeye çalıştı. Sınav günü bile boş durmayalım istedi bu çocuklar. Birbirlerine yayıyorlar. Hepsi zaten sürekli eylemlerde.

13-17 yaş arası coşkulu, gaz yiyemediği için vicdan azabı duyuyor..

Liberaller ne düşünüyormuş, kimin umurunda.. Gerçek onlarda değil. Türk halkında.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mahmut'cuğum, sizler çok geridesiniz şekerim. Hep geri kalıyorsunuz, sonra olan olunca "Bu neden oldu, o nerden çıktı, bunlar ne zaman oldu, bu ne demek, nasıl oluyor bunlar ya" tadında şaşkın şaşkın gündeme yetişmeye çalışıyorsunuz. Seni de gördük.

Tartışın tabii.. Ne demekse.. Yıllar evvel dinci güruh ve liberaller -ki onlar beslemedir, yanaşmadır, bir kısmının zaten akıl sağlığı yerinde değildir ya da kişilik sorunu yaşayan kimselerdir-, ardından onlara katılan 12 Eylül ürünü komünistimsilerle Kürtçüler bu "Atatürk'ü eleştirme" modası başlattığında hepimiz tartıştık, anlattık.

Aman da aman.. Baktık ki iş başka türlüymüş.. Dertleri anlamak, öğrenmek ya da gerçekten eleştiri getirmek değilmiş..

Kestik hemen. Yıllar evvel...

E siz bunca şey oldu, hala aynı yerdesiniz. Atatürk'e ne dendiğine değil, kimin dediğine bakmak gerek. Kriter bu kadar basit.

Ayrıca Atatürk'ün tartışılacak bir şeyi yok, çünkü yaptıkları ortada. Neyi tartışacaksınız? Devrimleri mi? Kurtuluş Savaşı'nı mı? Yapmaya çalışıp da yapamadan öldüklerini ve "Siz yapın" dediklerini mi? Tarih tartışılır belki ama o bile anlamsızdır. Çünkü olmuş ve bitmiştir. Ayrıca tarih hep tekerrür eder ve bu da çok tuhaftır, değil mi?

Bak yine aynı şey oldu. Dinci zamanı geriye sarmaya çalışırken ve bunu yaparken tıpkı dedeleri gibi işbirlikçi hainler olarak halkı kandırırken Atatürk ruhu yine kendini gösterdi ve "Duracaksın" dedi. Duracaklar da.

Siz tartışadurun, gerçeği çoktan görmüş olan halk tartışmıyor, söz söyletmiyor, konuşana "Kapa çeneni" diyor ve iradeyi ele almaya bakıyor. Çünkü söz söyleyenin derdini biliyor.

Bırakın kardeşim Atatürk'ü, liberallerin ne düşündüğünü falan. Liberaller acayip gergin, olan bitenden hiç de memnun değil. Halkı destekliyor görünürken içleri gidiyor Atatürk lafını duydukça. Tüyleri ürperiyor, hala "faşist ulusalcılar" diye yazıp çiziyorlar. Hele direnişin ilk iki günü.... Çıldıracaklardı.. Şimdi bazıları ufak ufak dönmeye başladı, çünkü korktular. Dönektir bunlar.. Nişanyan ve benzerleri dönmez, çünkü o şansları yok. Onca lafı onca et, sonra da geri al. Mümkün mü?

Tartışın siz.. Tatmin olduktan ve ettikten sonra halka karışır, yetişirsiniz. Mümkün mü bilmiyorum, halk o zaman biraz daha ileri gitmiş olabilir çünkü..

Elbette insan her gün yeni şeyler öğrenmeli, kendini geliştirmeli. Normal olanı bu. Sende 1980 öncesinden dersler çıkarmışsın Atatürk tartışmaları konusunda. Bende zaten öyle olduğunu tahmin etmiştim. Ama 2000 li yıllarla 1980 öncesi insanlar aynı değil. Atatürkü çeşitli ideolojilerin kalıplarıyla anlamak zor diye düşünüyorum. Halbuki 2000 ler ideolojik değil. Doğrudan yaşadığı hayatı baz alıyor. Bu zamanın insanları Atatürkü tanıdıkça daha çok seveceklerini düşünüyorum ki olan da o zaten. Eskiden Atatürkçülerde Atatürk'ü tartışmazlardı, Atatürk düşmanları da Atatürk'ü tartışmazlardı. Atatürk düşmanları da Atatürk'ten kendi aralarında bahseder açıktan tartışmazdı. Halbuki bu gün Atatürk düşmanları açıkça fikirlerini söylüyorlar artık ve hatta internet sayesinde her yerde apaçık Atatürk tartışmaları ve düşmanlıkları yapılıyor. Bu yeni nesli Atatürkçü yapan şey Atatürk'ün "tartışılmıyor" olması değil tam tersi açıktan ve bağıra bağıra hatta Atatürk düşmanlarının Atatürk tartışmasını yapıyor olmasıdır. İnsanlarda iyiyi ve kötüyü seçecek birikim ve kaynak var. Rahat ol.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...