Jump to content

allahı kim yarattı...


Recommended Posts

Evrenin kendi kendine var olabileceğine inanmıyorsunuz ama bu evreni ol deyince var edebilecek bir gücün kendi kendine var olduğuna inanıyorsunuz ya şaka gibi geliyor bana. açıklayamadığınız bir şeyi açıklamak için bu kadar masal fazla değil mi sizce ?

şakalık bir durum yok...

ya evren kendi kendine varoldu yahut hep vardı...

ya da evrenin ortaya çıkaran şey hep vardı yahut kendi kendine var oldu...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 303
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Allah'ı kim yarattı?

Insan yarattı

Müslüman lar dan itiraz.

Ne o zaman ?

O vardı. Hep var olacak. Hiç bir şey dengi ve benzeri değildir.

O vardı ve hiç bir şey yoktu öylemi.

Öyle,

Ne yapıyordu o zaman?

Tamam tamam, bir şeyler vardı. Malzemeden 6 güde yeri, göğü yarattı, göğü süsledi, şeytana taş için yıldızlar falan

Delilin ne ?

Şu muhteşem evrene, doğaya, yemişlerse, nimetlere bak, muazzam yaratılmış insana bak, çiçek, böcek. Birde Kur'an var.

Bu muhteşem evreni yaratan muhteşem akıl ve bilim sahibi Allah'ın kitabı

İşte burda son buluyor herşey. Kitap felaket ilkel, felaket yoz. Bu o dediğiniz Allah'ın kelamı olamaz.

Kim yaratırsa yaratsın, sorun değilde, kim inandı sorun burda.

Nasıl inandıktan başlayın arkadaşlar,

Ben mesela, geleneksel Müslüman bir aile ve toplum içinde doğdum.

Dede, anneanne, babanne, anne, hala, teyze, amca, dayı, komşu, diğer akrabalar herkes Müslüman

Baba değil, babaya rağmen

Elhamdülillah Müslüman olduk.

Namaz, oruç, Kur'an kursu, camiye gitmeler hepsini yaşadık, arkadaşların öyle çünkü, onlar gibi olmazsan dışlanırsın.

Küçükken işleniyor kafaya ve hurafeler, dogmalar öyle veriliyor ki;

Ahlakın, Erdemli olmanın, insan olmanın dindar olmak olduğunu zannediyorsun. Zannettiriliyorsun.

Mahalle baskısı, devlete taşındı şimdi. Laik Cumhuriyetin başbakanı ne diyor " dindar nesiller yetiştireceğiz "

Ne zaman, okumaya, araştırmaya başladım.

Ne zaman, ya mahalle hocasının, Dede'nin, anneannenin anlattığı masalları geç bakalım

Kur'an ne diyor dedim.

Ve okudum

Bir daha okudum

Olamaz dedim, ben yanlış bir şey yapıyorum

Danıştım, hocalara sordum, alimler buldum

Dediler ki, Kur'an yetmez, şunları şunları da okuyacaksın

Neden ? Kur'an apaçık bir kitap, Hem de Allah kelamı,

Muhteşem ve mükemmel evrenin yaratıcısı Allah'ın kelamı, yarattığı kullarına açıklamamı yapamıyor!

Kafam daha da karıştı

Okudum bir şeyler daha

Tasavvuf çıktı, herkez bölünmüş, Kur'an da fırkalara ayrılmayın, bölünmeyin demesine rağmen

Bunun izahı var mı?

İnandığı Allah'ın buyruğuna karşı geliyor. Ve en hakiki Müslüman olduğunu iddia ediyor.

Baktım ki çıkar çatışması, menfaat ve ticaret kokuyor heryer

4 kapı 40 makam

Mertebe,mertebe, amaç ömrünü aldatmak, dünyadan koparmak, kula kul yapmak, kapı köpekliği, çağdışılık

Sömürü düzeni

Siyaset

Hayat kavgası, iktidar savaşı

Muhammet iyi bir hükümdar ve siyasetçi

Onun gibisi gelmedi

1400 yıldır iktidarı sarsılmadı

Bilim bile kifayetsiz kalıyor.

Kurgu ortada ve kimse itiraz edemiyor. Sorgulayamıyor, düşünemiyor.

Ama sorgulayan çözer

Sır burada; sorgulamak

O nedenle kayıtsız ve şartsız iman diyorlar.

Sorgulama, düşünme

Link to post
Sitelerde Paylaş

şakalık bir durum yok...

ya evren kendi kendine varoldu yahut hep vardı...

ya da evrenin ortaya çıkaran şey hep vardı yahut kendi kendine var oldu...

öncelikle bilmemizin mümkün olmadığı bir konu hakkında kesin konuşmamızın yanlış olduğunu düşünüyorum. ancak bu konuda fikir yürütmek gerekirse:

1. ya evren kendi kendine varoldu yahut hep vardı...

2. ya da evrenin ortaya çıkaran şey hep vardı yahut kendi kendine var oldu...

olasılık olarak düşündüğümde 2. görüşü kabul eden birinin 1. görüş hakkında kendi kendine var olamaz demesi imkansızı kabul edip olabilir i elemesi gibi geliyor. Evreni görebiliyoruz ve varlığını anlayabiliyoruz hatta nasıl oluştuğu ile ilgili bilimsel geçerliliği olan teoriler üretebiliyoruz.. ancak tanrının varlığına dair ne somut bir delil var ne de tanrının var oluşu akıl yoluyla anlayabildiğimiz cinsten. evrenin ( somut ) var oluşu için bile tanrıya ( hayal ürünü ) ihtiyaç duyduğunu söyleyen biri tanrının var olması için hiçbir şeye ihtiyaç duymamasını nasıl açıklıyor. eğer tanrı kendi kendine var olabiliyorsa evren tanrı olmadan neden kendi kendine var olamıyor ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, güzel sorular. Yanıtları da güzel olmalı.

Saydığın nimetlerin hepsinin de doğadan geldiğini görüyor, algılıyor ve biliyoruz.

Saydığın beş duyu organıyla da doğayı duyumsuyoruz ve gerçek bir varlık olduğunu kendimiz bildiğimiz gibi biliyoruz.

Bir şeyin varlığını veya yokluğunu biz, bu duyu organlarımız aracılığı ile beynimizde oluşan bilinç sayesinde tayin ediyor var veya yok diyoruz. Bir atom kadar bile varlığını, bir sinek vızıltısı kadar bile sesini, bir kelebek kanadı esintisi kadar bile etkisini tespit edemediğimiz, duyamadığımız, hissedemediğimiz ve dolayısıyla algılayamadığımız bir varlık olur mu? Olursa, bu gerçek varlık değil, varsayılan varlık olur. Ki zaten böyle...

Ben Tanrıyı/Allah'ı inançlı olduğum zamanlarda da, beynimi çok zorlamama rağmen bir türlü algılayamadım ve gerçek anlamda da inanamadım. Bu nedenle de diyorum ki; hiç bir insan beş duyusuyla duyumsamadığı ve dolayısıyla beyniyle algılayamadığı, hayal bile edemediği bir varlık kabul etmesi ve inanması imkansız gibidir... Bu, inandığını iddia eden insanların birbirlerine asla itiraf edemeyecekleri korkunç bir sır gibidir. Çünkü, Müslüman bir toplumda Allahsızlık, dolayısıyla dinsizlik asla düşünülemeyecek bir değer yargısıdır. İnançsızlık, toplumda ve ailede yüz karalığıdır, utanç duyma ve dışlanma nedenidir, hatta evlatlıktan ret sebebidir. Böyle baskılar varken hiç bir insan da bu toplumda içini dışa vuramaz. En azından geçmişte böyleydi. Şimdi ne böyle bir Müslümanlık, ne de böyle Müslümanlar var, birlikte bozuldular ve karşılıklı olarak bozulmaya ve bozmaya devam ediyorlar. Bu sayede bizler de çevremizde gereği gibi olamasa da, bu tür forumlarda dinsiz-imansızlığımızı rahatlıkla dile getirebiliyoruz artık. Eskiden "Allah'tan korkmak, kuldan utanmak" diye, sık kullanılan bir deyim vardı. Allah korkusu yalan olsa da, "kuldan utanmak" etkili ve geçerli bir söylemdi. Şehirlerde/şehir yaşamında artık bunun da hükmü kalmadı gibi...

Demem o ki; Allah inancı ve korkusu büyük bir yalandan ibarettir. İnsan tasavvur edemediği bir şeyden korkmaz. Cehennemden korkar çünkü ateşin/yanmanın ne olduğunu bilir. Cennet rüşvetine kanar çünkü dünya yaşamını bildiği için, dünya yaşamının ileri versiyonu olduğu söylenen cennetin nasıl bir yer ve yaşam olduğunu bilir, en azından tahmin eder. Bu korkunç tehdit ve süper rüşvet söz konusu olunca, Allah da "ya varsa" varsayımı ile var kabul etmek zorunda kalınır, inanıyormuş gibi yapılır.

Gelelim çoğunluk inancına/kabulüne göre bir şeyin var veya doğru veya gerçek olması konusuna.

Hristiyan Orta Çağında, Hristiyan dünyası, dünyanın evrenin merkezinde olduğuna, ay, güneş ve Tüm yıldızların dünyanın etrafında döndüğüne ve dünyanın tepsi gibi düz olduğuna inanıyorlardı. Ki aynı çağda ortaya çıkan İslamda da bu kabul ve inanç aynen geçerliydi.

Orta Çağın sonuna doğru Galileo ve benzeri çok az sayıda bilim adamı ve filozof dünyanın yuvarlak olduğunu ve döndüğünü söylediler. Engizisyon, Kilise-Hristiyanlık için tehlikeli gördüğü Galileo'yu diz çöktürülüp yargılayarak ömür boyu ev hapsine mahkum etti, Giordano Bruno'yu yakarak idama mahkum ve infaz etti.

Galileo ve bir kaç kafadarı istedikleri kadar dünya dönüyor desinler, Hristiyan alemi dünya yerinde sayıyor diyorsa, doğru ve gerçek olan dünyanın yerinde saydığıdır.

Günümüze uyarlarsak; ateistler istedikleri kadar Allah yok desinler, Müslüman dünyası Allah var diyorsa doğru ve gerçek olan Allah'ın varlığıdır.

Anlaşılan o ki; çağlar değişse de, zihniyetler değişmiyor...

http://www.canertaslaman.com/2011/12/tasarim-delili-bir-kur%E2%80%99an-delilinin-modern-bilimlerin-isiginda-degerlendirilmesi/

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte bir dinsiz ile dinli arasındaki fark, dinsiz kendisi düşünüyor, kendisi karar veriyor, dinli ise sadece başka birinin düşüncelerini benimsiyor, cevapları hep başkalarında arıyor, hep kendine yol gösterecek birine bağımlı, kendi aklını ve mantığını kullanmıyor. Taslaman bile 1400 yıl öce yaşamış bir arap hükümdarına takılmış kalmış, olduğu yerde patinaj yapıp duruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

öncelikle bilmemizin mümkün olmadığı bir konu hakkında kesin konuşmamızın yanlış olduğunu düşünüyorum. ancak bu konuda fikir yürütmek gerekirse:

1. ya evren kendi kendine varoldu yahut hep vardı...

2. ya da evrenin ortaya çıkaran şey hep vardı yahut kendi kendine var oldu...

olasılık olarak düşündüğümde 2. görüşü kabul eden birinin 1. görüş hakkında kendi kendine var olamaz demesi imkansızı kabul edip olabilir i elemesi gibi geliyor. Evreni görebiliyoruz ve varlığını anlayabiliyoruz hatta nasıl oluştuğu ile ilgili bilimsel geçerliliği olan teoriler üretebiliyoruz.. ancak tanrının varlığına dair ne somut bir delil var ne de tanrının var oluşu akıl yoluyla anlayabildiğimiz cinsten. evrenin ( somut ) var oluşu için bile tanrıya ( hayal ürünü ) ihtiyaç duyduğunu söyleyen biri tanrının var olması için hiçbir şeye ihtiyaç duymamasını nasıl açıklıyor. eğer tanrı kendi kendine var olabiliyorsa evren tanrı olmadan neden kendi kendine var olamıyor ?

her iki durumda olası...

yani evrenin kendiliğinden var olma durumu bir tanrının kendiliğinden var olma durumu da eşit olasılıkta...

dilediğin olsılığı benimseyebilirsin...

yada tanrıyla evreni eşitleyip sorunu başka bir şekilde çözersin...

ama bunlar sadece bizim kabullerimiz olur...

gerçek ise orada öylece bizden bağımsız olarak durur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

her iki durumda olası...

yani evrenin kendiliğinden var olma durumu bir tanrının kendiliğinden var olma durumu da eşit olasılıkta...

dilediğin olsılığı benimseyebilirsin...

yada tanrıyla evreni eşitleyip sorunu başka bir şekilde çözersin...

ama bunlar sadece bizim kabullerimiz olur...

gerçek ise orada öylece bizden bağımsız olarak durur...

Evrenin kendiliğinden var olma durumunu elemek lazım artık. O eskide kaldı yeni şeyler bulunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allaha küfretmeyin çarpılacaksanız diyenler sizin burdaki ataistler karşısında hiç bir şansınız olmaz boşuna buraya biz islamiyeti ve kuranı savunmak için geldik savunacağız vs vs şeyler yazmayın. Milyonlarca insan yıllardır allaha sövüyor şimdiye kadar çarpmamış ne zaman çarpılacaklar siz bunu düşünmekten acizken nasıl islamiyeti savunacaksınız. İnsanları düşünmeye iticek kadar bir bilgeliğe sahipseniz ancak burdaki insanalr üzerinde etkiniz olur klasik din ile doldurulmuş gerçekliğiniz buradakileri ancak kızdırır. Çok yıllar önce en sağlam müslümanlardan biriydim din insana düşünmeyi öğretmez koşulsuz şartsız itaati öğretir kendi düşünceleriniz olmadan düşünmenizi ve konuşmanızı sağlar öyleki konuştuğunuz mantıksız şeyleri algılayamazsınız bile. Kendize sormanız gereken sorular neden bunlar çarpılmıyor neden acı çekmiyorlar değil, neden bu farklılıklar oluyor neden bu kadar insan farklı düşünüyor olmalı. Üstelik bu farklılıkları neden üstün kendini eğitmiş insanlar oluşturuyor olmalı. Din kolay aşılması gereken bir şey değildir. İnsan zihni için geliştirildi çünkü bu konu uzun tabi ataist çevrelerde büyüyüp ahkam kesen tipleri de var onlar din hakkında bir şey bilmez sadece kendilerini avuturlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allaha küfretmeyin çarpılacaksanız diyenler sizin burdaki ataistler karşısında hiç bir şansınız olmaz boşuna buraya biz islamiyeti ve kuranı savunmak için geldik savunacağız vs vs şeyler yazmayın. Milyonlarca insan yıllardır allaha sövüyor şimdiye kadar çarpmamış ne zaman çarpılacaklar siz bunu düşünmekten acizken nasıl islamiyeti savunacaksınız. İnsanları düşünmeye iticek kadar bir bilgeliğe sahipseniz ancak burdaki insanalr üzerinde etkiniz olur klasik din ile doldurulmuş gerçekliğiniz buradakileri ancak kızdırır. Çok yıllar önce en sağlam müslümanlardan biriydim din insana düşünmeyi öğretmez koşulsuz şartsız itaati öğretir kendi düşünceleriniz olmadan düşünmenizi ve konuşmanızı sağlar öyleki konuştuğunuz mantıksız şeyleri algılayamazsınız bile. Kendize sormanız gereken sorular neden bunlar çarpılmıyor neden acı çekmiyorlar değil, neden bu farklılıklar oluyor neden bu kadar insan farklı düşünüyor olmalı. Üstelik bu farklılıkları neden üstün kendini eğitmiş insanlar oluşturuyor olmalı. Din kolay aşılması gereken bir şey değildir. İnsan zihni için geliştirildi çünkü bu konu uzun tabi ataist çevrelerde büyüyüp ahkam kesen tipleri de var onlar din hakkında bir şey bilmez sadece kendilerini avuturlar.

En sağlam Müslümanlardan biriydin madem şimdi ne oldun? Ve seni Müslümanlıktan alı koyan şey nedir?
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölümden önce yaşam var!! Sen asla kendin olamayacaksın gerçekte kim olduğunu bilemeyeceksin düşüncelerinin kendine ait olduğunu sanacaksın ama olmayacak, sahte bir dünyada yaşayacaksın ama bunu bilemeyeceksin. Sana dini daha ayrıntılı açıklamak isterdim ama bilgi ve tecrübe çok değerli ve insanlar tamahkardır. Sadece şuna dikkat et madem insanların ağzının burnunun mucizesinden bu kadar etkileniyorsun neden bunu bilimsel yoldan araştırmıyorsun ama gerek yok sen zaten biliyorsun bu mucizelerin nereden geldiğini...

tarihinde gokuba tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölümden önce yaşam var!! Sen asla kendin olamayacaksın gerçekte kim olduğunu bilemeyeceksin düşüncelerinin kendine ait olduğunu sanacaksın ama olmayacak, sahte bir dünyada yaşayacaksın ama bunu bilemeyeceksin. Sana dini daha ayrıntılı açıklamak isterdim ama bilgi ve tecrübe çok değerli ve insanlar tamahkardır. Sadece şuna dikkat et madem insanların ağzının burnunun mucizesinden bu kadar etkileniyorsun neden bunu bilimsel yoldan araştırmıyorsun ama gerek yok sen zaten biliyorsun bu mucizelerin nereden geldiğini...

Burundan olsa iyi burnun içindeki kıllarda var. Saç gibi uzadıklarını düşünsene

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...