Jump to content

Tanrı Ortadoğu'da Keşfedilmiş Bir Kavramdır


Recommended Posts

Avustralya kıtası keşfedilip, oradaki ilkel insanları hristiyanlaştırmak için misyoner faaliyetleri başladığı zaman, misyonerlerin anlatmakta en zorluk çektiği kavram "Tanrı" olmuş. Yerlilere, tanrıyı anlatmaya başladıkları zaman kimse bunun ne olduğunu anlamamış; hayatlarında ilk defa tanrı ifadesi ile karşı karşıya gelmişler. Misyonerler de, onun bir adam olduğunu ve göklerde oturduğunu anlatmakta bulmuşlar çözümü.

Benzer şekilde tanrı, Amerika yerlilerinin inançlarında da görülmez. Onlar da dağa, kutsal kartala vs inanır ancak inançlarında bir yaratıcı ya da yaratılma durumu yoktur. İnançlarda iyi ruh, kötü ruh gibi kavramlar varsa da; bizim anladığımız anlamda tanrı değillerdir. Onların hayatlarında olmayan tanrı kavramı anlamaları bu yüzden çok zordur.

Canlılar gibi, diller gibi, tanrı kavramı da evrim geçirmiş bir kavramdır. İnançların çıkışı, doğa olaylarında büyüye veya ruha inanmakla başlar; bu güçleri kontrol edebilen insan tanrılara doğru evrilir. Yunan mitolojisinden az çok tanıdığımız her bir tanrı, bir doğa olayını yönetir.

Çok uzun yıllar, insanlar, çok tanrılı dinlere inanmışlardır. Ancak, bu çok tanrılı dinlerin de, gene mezapotamya ve çevresinden, eski Dünya'dan çıktığını görüyoruz. Japonya'ya bile bu akım ulaşmamış, Japonların inancı olan Şintuizm de tanrılar yer almamıştır.

Önemli buluşların kaynağı olan Mısır'da ise, Firavunlardan bazıları, çok tanrılı sistemi eleştirmiş ve tek bir tanrının olabileceği düşüncesini geliştirmişlerdir. Tek tanrılı dinlerin kökeninin Mısır olduğuna dair güçlü kanıtlar vardır. Ancak 3 büyük dinin içeriğinde ise, tam aksine, Mısır firavunları kötülenir. Aslında nedeni de tam olarak budur. Tek tanrılı bir din kuran Akeneton adındaki firavun, sonradan sürülmüş ve kendine yeni bir şehir inşaa ettirmiştir. Vaad edilen topraklar ve sürgünü, Musa'nın anlatımlarımları ile oldukça benzerdir.

Bundan sonra ise yeni bir düşünce dalgası ortaya çıkmış ve artık çok tanrılı dinler yok olmaya başlamıştır.

Ancak eski Dünya'dan yeni Dünya'ya geçerseniz, oralarda hala tanrı kavramının gelişmemiş olduğunu görürsünüz. Toplumlar da fazla gelişme göstermemişlerdir. Dünya'yı keşfeden ve bu gerçekle karşı karşıya kalan Avrupalılar kendi dinlerinin de gerçek olmadığını, tüm anlatılarının düşsel gerçeklikler olduğunu keşfetmiştir. Bu da onları ateisttik bir düşünceye götürmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanoğlunun inanç durumu çok karmaşık ve basit şekilde izah etmesi oldukça güç. Bir dini yaratırken bile ona inanarak ortaya çıkarıyorlar çoğu zaman.

Örneğin Tevratı yazanlar, Tevrata ya da Musa'ya inanmıyorlar mıydı? Tevrat'ın en az 3 ayrı yazarının olduğu bulundu.

Şimdi İslamı modernleştirmek isteyenler İslama inanmıyorlar mı? Hem inanıp hem de din inşaa edebiliyor insanoğlu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ortadoğu dışında kalan inançlarda "Tanrı yok" değil, "Tek bir kişileşmiş Tanrı" yoktu.

Hint'deki Mana, Çindeki Çi, K. Amerika'daki Manitu, İslam'daki Ruh'dur. K.Amerika'da Ulu Manitu ise Tanrı'nın ta kendisidir. Evet, bulutların üstünde oturan ak sakallı güçlü bir adam değildir.

Avustralya yerlilerine gelince; evrendeki herşey, başlangıçtaki Rüya zamanı'ndan köken alır. Bazı Aborijin topluluklarda, bu başlangıçtan varlığı yaratan bilinçli varlık da (Tanrı) da mevcuttur. Rüya; başlı başına bir "bilinç" halidir; bana kalırsa bu çok gelişmiş bir inanç.

Hindu dinindeki "Mana"yı iyi açıklayan bir Veda ayeti:

"Önce ne varlık vardı ne de yokluk, ne hava vardı ne de ötedeki gökyüzü, neydi onu saran? Neredeydi? Kimin himayesindeydi?

Orada mıydı, derinliklerine ulaşılamaz engin Umman? Ölüm de yoktu o zaman, ölümsüzlük de. Geceye ya da gündüze ait olan herhangi bir belirti yoktu, Tek olan soluk olmadan soluyordu kendi iç gücüyle, bundan başka da hiçbir şey yoktu.

Karanlık vardı, her şeyi saran bir karanlık, ve her şey ayrışmamış haldeki Ummandı o zaman, boşluğun sakladığı o, gayrete geldi ve var oldu.

Başlangıçta ilahi aşk meydana geldi, Gönül’ün ilksel tohum hücresini oluşturdu, Rişiler gönüllerinde araştırma yaparak keşfettiler varlığın yokluktaki bağlantısını.

Belli belirsiz bir çizgi varlığı gayri varlıktan kesip ayırdı..." (Rig-Veda 10:129)

Link to post
Sitelerde Paylaş

The term manitou refers to the concept of one aspect of the interconnection and balance of nature/life, similar to the East Asian concept of qi; in simpler terms it can refer to a spirit. This spirit is seen as a person as well as a concept. Everything has its own manitou— every plant, every stone and, since their invention, even machines. These manitous do not exist in a hierarchy like European gods/goddesses, but are more akin to one part of the body interacting with another and the spirit of everything; the collective is named Gitche Manitou.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarıdaki yazıda manitou un bir tanrı değil, ruh olduğu anlatılıyor. Kızılderili inancına göre herşeyin bir ruhu vardır. Ve herşey büyük ruhun içindedir. Bu, bizim bildiğimiz anlamda bilinçli, czalandırıcı, öüllendirici bir tanrı değildir. Benzer şekilde Avustralya yerlilerinde de bir tanrı yoktur. Zaten olsaydı sen simini de verirdin ancak verememişsin. Hindistan ve Çin ise Ortadoğu ile köprüleri ve etkileşimleri olan bölgelerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hindu dinindeki "Mana"yı iyi açıklayan bir Veda ayeti:

"Önce ne varlık vardı ne de yokluk, ne hava vardı ne de ötedeki gökyüzü, neydi onu saran? Neredeydi? Kimin himayesindeydi?

Orada mıydı, derinliklerine ulaşılamaz engin Umman? Ölüm de yoktu o zaman, ölümsüzlük de. Geceye ya da gündüze ait olan herhangi bir belirti yoktu, Tek olan soluk olmadan soluyordu kendi iç gücüyle, bundan başka da hiçbir şey yoktu.

Karanlık vardı, her şeyi saran bir karanlık, ve her şey ayrışmamış haldeki Ummandı o zaman, boşluğun sakladığı o, gayrete geldi ve var oldu.

Başlangıçta ilahi aşk meydana geldi, Gönül’ün ilksel tohum hücresini oluşturdu, Rişiler gönüllerinde araştırma yaparak keşfettiler varlığın yokluktaki bağlantısını.

Belli belirsiz bir çizgi varlığı gayri varlıktan kesip ayırdı..." (Rig-Veda 10:129)

Big bang teorisiyle Kuranda Kaniatın yaratılmasıyla ve

Cenabı Hakkın kainatı habibullah için yaratması ve muhabbete dayandırmasıyla birebir örtüşen ayet

Kuranın Hak kelam olduğunu diğer kavimlere de benzer kitap suhuf ve Peygamberlerin gönderildiğini isbat eden bir delil

Allah razı olsun paylaşım için

evet "hiç birşey yok iken "O" vardı

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çocuklukta bir kez bize allah düşüncesi aşılandığı için yahudinin bulduğu bu tanrı kavramının dışına çıkamıyoruz. Kendine allah ismini vermiş bir bela beynimizi işgal ediyor. Savaş, vur, öldür, tapın, dua et, hurileri kap diyen arap allahı araba hitap ediyor. Kültüre bağlı olarak tanrının içeriği de değişiyor. Her fırsatta gelinini eleştiren kaynana gibi arap allahı da her surede israiloğullarından dert yanıyor.

Afrika'dan dünyaya yayılma yolu üzerinde olduğu için dillerin kokeninde oldugu gibi tanrı da Ortadoğu'dan çıkmadır. Ibrahimik dinlerin tanrısı diğerlerine göre daha sade, basit ve saldırgan olduğundan daha çok kabul görüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Big bang teorisiyle Kuranda Kaniatın yaratılmasıyla ve Cenabı Hakkın kainatı habibullah için yaratması ve muhabbete dayandırmasıyla birebir örtüşen ayet Kuranın Hak kelam olduğunu diğer kavimlere de benzer kitap suhuf ve Peygamberlerin gönderildiğini isbat eden bir delil Allah razı olsun paylaşım için evet "hiç birşey yok iken "O" vardı

Çocuğum yarın Big Bang teorisi çürütülürse o zaman napacanız? Kesin olan Evrim Teorisi ile örtüşen ayetler de kuranda var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Big bang teorisiyle Kuranda Kaniatın yaratılmasıyla ve

Cenabı Hakkın kainatı habibullah için yaratması ve muhabbete dayandırmasıyla birebir örtüşen ayet

Kuranın Hak kelam olduğunu diğer kavimlere de benzer kitap suhuf ve Peygamberlerin gönderildiğini isbat eden bir delil

Allah razı olsun paylaşım için

evet "hiç birşey yok iken "O" vardı

bilim insanlarının ortaya çıkardığı, dininize ters gelen şeyleri önce red ediyorsunuz. ardından kaçış olmadığını anlayınca kitaptan ayetlerle hem kendinizi kandırıyorsunuz hem de yapılan çalışmaları sahipleniyorsunuz. kuranı hatmetmekten kalan zamanda bilimle uğraşıp sizde kanıtlar sunsanız fena olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Big bang teorisiyle Kuranda Kaniatın yaratılmasıyla ve

Cenabı Hakkın kainatı habibullah için yaratması ve muhabbete dayandırmasıyla birebir örtüşen ayet

Kuranın Hak kelam olduğunu diğer kavimlere de benzer kitap suhuf ve Peygamberlerin gönderildiğini isbat eden bir delil

Allah razı olsun paylaşım için

evet "hiç birşey yok iken "O" vardı

O benim işte. Ezelden beri vardım, sonra gelip bu bedene girdim, yakında bu bedeni terk edip ebediyete intikal edeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...