Gezengenler neden yuvarlaktır?

[anarkom 0]

Peki, özür,

Kendi ekseni etrafında dönmemiş olsa bir gezegenin şekli nasıl olacaktı?

Temmuz 24, 2013 tarihinde anarkom tarafından düzenlendi

[Sarı Kırmızı 0]

Peki, özür,

Kendi ekseni etrafında dönmemiş olsa bir gezegenin şekli nasıl olacaktı?

Kütle yoğunluğuna bağlı olarak değişirdi.

küp şeklinde olmazdı ama buruşmuş kağıt, bir yanı sivri bir yani oyuk kaya parçası vb gibi olurdu.

Ancak muhtemelen hepsinin güneşe bakan yüzleri sivrilir ve galaksideki itme kuvvetinin etki ettiği yüzleri de düzleşirdi veya oyulurdu.

Temmuz 24, 2013 tarihinde Sarı Kırmızı tarafından düzenlendi

[anarkom 0]

Kütle yoğunluğuna bağlı olarak değişirdi.

küp şeklinde olmazdı ama buruşmuş kağıt, bir yanı sivri bir yani oyuk kaya parçası vb gibi olurdu.

Ancak muhtemelen hepsinin güneşe bakan yüzleri sivrilir ve galaksideki itme kuvvetinin etki ettiği yüzleri de düzleşirdi veya oyulurdu.

Bu sözlerden sonra ben sustum. Seni bu teorine pamuk şekeri teorisi diyelim.

Bu tartışma din konusunda olsaydı bir hakem belirlemek zor olurdu. Kanıtı olmayan konularda kimseyi inandıramazsın.

Ama buradaki konu bilim. Deneylenebilir, test edilebilir. Hatta bu konuda otorite bilim adamları hakem seçilebilir.

Yukarıdaki sözlerine birilerinin destek veya eleştiri getirmesini bekleyelim artık. Çünkü çok hoş, çok şeker.

[Sarı Kırmızı 0]

Bu sözlerden sonra ben sustum. Seni bu teorine pamuk şekeri teorisi diyelim.

Bu tartışma din konusunda olsaydı bir hakem belirlemek zor olurdu. Kanıtı olmayan konularda kimseyi inandıramazsın.

Ama buradaki konu bilim. Deneylenebilir, test edilebilir. Hatta bu konuda otorite bilim adamları hakem seçilebilir.

Yukarıdaki sözlerine birilerinin destek veya eleştiri getirmesini bekleyelim artık. Çünkü çok hoş, çok şeker.

Ben gözlemlenmeyen veya kanıtı olmayan bir şey söylemedim.

Herşey ortada zaten.

Ayrıca senin ortaya sunduğun ve sıvılığı öne süren yazın bir açıklama değil ki.

Bir kaçış.

Sıvı da olsa katı da olsa nelere maruz kalıp ne olduğunu anlatmıyorsun.

Biyolojide canlıların şekil ve özelliklerini belirleyen çevresel etkenleri, fizikte sıfıra indiriyorsun.

Esas bu pamuk şekeri teorisi.

Hatta kazıklı elma şekeri teorisi

[anarkom 0]

Ben gözlemlenmeyen veya kanıtı olmayan bir şey söylemedim.

Herşey ortada zaten.

Ayrıca senin ortaya sunduğun ve sıvılığı öne süren yazın bir açıklama değil ki.

Bir kaçış.

Sıvı da olsa katı da olsa nelere maruz kalıp ne olduğunu anlatmıyorsun.

Biyolojide canlıların şekil ve özelliklerini belirleyen çevresel etkenleri, fizikte sıfıra indiriyorsun.

Esas bu pamuk şekeri teorisi.

Hatta kazıklı elma şekeri teorisi

Kral Artur veya Yuvarlak Masa Şövalyeleri Teorisi de diyebiliriz.

Bir damla sıvıdan devasa sıvı ya da gaz gezegenlere kadar küresel şeklin oluşumunu yukarıdaki iletilerde verdim.

Kimyasal bağlarla veya atom veya moleküller arası (Van der Waals, Elektrostatik, Lennar Jones) etkileşimlerle cisimlerin neden küresel şekil aldığını anlattım (Sıkı paketlenme ve minimum enerji) ve örnekler verdim.

Neden yuvarlak biliyoruz da Yerçekimi Kuvvetinin de içinde bulunduğu 4 temel kuvvetin nasıl oluştuğunu daha tam kesin olarak bilmiyoruz.

Kesin olan şey ise cisimlerin uzayda en az yer kaplayacak şekilde toplanmaları. Bu şekil de küre.

İster içten birbirlerin çeksinler isterse dıştan uzay ittirsin farketmiyor.

[Sarı Kırmızı 0]

Kral Artur veya Yuvarlak Masa Şövalyeleri Teorisi de diyebiliriz.

Bir damla sıvıdan devasa sıvı ya da gaz gezegenlere kadar küresel şeklin oluşumunu yukarıdaki iletilerde verdim.

Kimyasal bağlarla veya atom veya moleküller arası (Van der Waals, Elektrostatik, Lennar Jones) etkileşimlerle cisimlerin neden küresel şekil aldığını anlattım (Sıkı paketlenme ve minimum enerji) ve örnekler verdim.

Neden yuvarlak biliyoruz da Yerçekimi Kuvvetinin de içinde bulunduğu 4 temel kuvvetin nasıl oluştuğunu daha tam kesin olarak bilmiyoruz.

Kesin olan şey ise cisimlerin uzayda en az yer kaplayacak şekilde toplanmaları. Bu şekil de küre.

İster içten birbirlerin çeksinler isterse dıştan uzay ittirsin farketmiyor.

Bu yazdıkların da teori biliyorsun değil mi?

Teori derken kuram statüsünde bir gerçek değil, ileri sürme safhasındaki bir açıklamayı kastediyorum)

Temmuz 24, 2013 tarihinde Sarı Kırmızı tarafından düzenlendi

[Deneyci 0]

Venus güneşe göre kendi etrafında 243 dünya günü ile dönüyor. Yerçekimi kuvvetinde azalma yok.

Yerçekimi kuvvetinin sebebi dönme değil kütledir.

[anarkom 0]

Bu yazdıkların da teori biliyorsun değil mi?

Teori derken kuram statüsünde bir gerçeklik değil, ileri sürme safhasındaki bir açıklamayı kastediyorum)

Teori de olsa, kuram da olsa, mahiyeti de bilinmese yerçekimi ya da kütle çekimi olgusu var.

Klasik Fizik olarak F=Gx(M1xM2)/R2 denklemine uyar.

Diğer yazdığım kuvvetler de var.

Nasıl olduğunu tam bilmiyoruz ama nasıl etki ettiğini, hesaplarını biliyoruz.

[Sarı Kırmızı 0]

Teori de olsa, kuram da olsa, mahiyeti de bilinmese yerçekimi ya da kütle çekimi olgusu var.

Klasik Fizik olarak F=Gx(M1xM2)/R2 denklemine uyar.

Diğer yazdığım kuvvetler de var.

Nasıl olduğunu tam bilmiyoruz ama nasıl etki ettiğini, hesaplarını biliyoruz.

Yerçekimi ve kütle çekim olgusundan bahsetmiyorum, esas benim ileri sürdüğüm açıklama bunlara dayalı.

Seninkisi daha çok bir sıralama tercihine dayalı.

Yukarıda verdiğin dizilim kütle çekimini temel almıyor.

Bir sistemi temel alıyor.

Bir "en uygunluk" yaklaşımı var.

Burada sübjektif açıklamalar içeriyor senin yazdıkların.

Ayrıca sn bunu hep yapıyorsun.

Bir en uygun şekil var senin kafada.

Canlıları tartışırken de karbonu en uygun materyal kabul ediyorsun mesela.

Halbuki cetvelde var olan elementler içinde "OBJEKTİF OLARAK" karbonun bir özelliği yok.

Ama sübjektif olarak var.

Burada da sizin açıklamalar, belirli faktörlere ilişkin formüller içerse de SÜBJEKTİF açıklamalar.

Temmuz 24, 2013 tarihinde Sarı Kırmızı tarafından düzenlendi

[Deneyci 0]

Basma gerilmesi (basınç/alan) elastikiyet sınırını geçerse malzeme geri dönmeyecek sekilde akarak şekil değiştirir.

[Sarı Kırmızı 0]

Venus güneşe göre kendi etrafında 243 dünya günü ile dönüyor. Yerçekimi kuvvetinde azalma yok.

Yerçekimi kuvvetinin sebebi dönme değil kütledir.

Bu dönüşün onun şeklinde ve kütle çekiminde etkisi var.

Dönmeseydi çekimi azalmış olacaktı.

Yani kabaca açıklamak gerekirse uzaydan venüse, venüs durur vazityette iken bırakacağın 1 kiloluk cismin çekimi ile venüs kendi etrafında dönerken bırakacağın 1 kiloluk cismin çekimi aynı değil.

Kurulmuş saat ile, kurulmamış saat gibi düşün.

Dönen cisimler kurulmuş saat gibi.

Bünyelerinde fazladan bir kuvvet barındırıyorlar.

[Sarı Kırmızı 0]

Benim burada en çok şaşırdığım nokta neden dediklerime muhalefet ediyor bu arkadaşlar.

Yahu arkadaş en basitinden dünyanın çekirdeğinin dönüşü dünyanın dışında bir etki oluşturuyor da, dönen gök cisimlerinin kendi etrafından dönmelerinin fazladan çekim kuvveti oluşturmasına neden itiraz ediyorusnuz?

Temmuz 24, 2013 tarihinde Sarı Kırmızı tarafından düzenlendi

[anarkom 0]

Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle Ekvatorda gözlenen merkezkaç kuvveti yerçekim ivmesinin 1/289 idir.

Merkezkaç açısal hızın karesi ile orantılı olduğundan bu dünya dönüşüne göre 17 kat eder.

Yani dünya şu anki dönüşünden 17 kat daha hızlı dönerse ekvatordaki bir kütle bir süre havada asılı kalır.

Ama kutuplardaki bir kütle aynı kalır. Yerinden kıpırdamaz.

Temmuz 24, 2013 tarihinde anarkom tarafından düzenlendi

[Sarı Kırmızı 0]

Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle Ekvatorda gözlenen merkezkaç kuvveti yerçekim ivmesinin 1/289 idir.

Merkezkaç açısal hızın karesi ile orantılı olduğundan bu dünya dönüşüne göre 17 kat eder.

Yani dünya şu anki dönüşünden 17 kat daha hızlı dönerse ekvatordaki bir kütle bir süre havada asılı kalır. Ama kutuplardaki bir kütle aynı kalır.

Bunun dünya ile alakası ne?

Bunlar dünya dediğimiz kütleye ait değil ki.

Bu kütleye karşı diğer kütlelerde oluşan dirençler.

Yani bir araba dünyadan fırlamış fırlamamış dünya ile alakası ne bunun?

[haci 0]

Benim burada en çok şaşırdığım nokta neden dediklerime muhalefet ediyor bu arkadaşlar.

Yahu arkadaş en basitinden dünyanın çekirdeğinin dönüşü dünyanın dışında bir etki oluşturuyor da, dönen gök cisimlerinin kendi etrafından dönmelerinin fazladan çekim kuvveti oluşturmasına neden itiraz ediyorusnuz?

Farklı kavramları tartışıyorsunuz. Biri çekim kuvveti, diğeri elektromanyetik kuvvet.

Elektromanyetik kuvvet çekim kuvvetinden 10^39 kere daha kuvvetlidir.

Dünyanın kendi etrafında dönmesi aslında çekim kuvvetini artırmaz. Azaltır.

[Sarı Kırmızı 0]

Ya da şöyle sorayım,

Dünyanın kendi etrafında dönme hızının 100 kat artması onun kütlesinden parçalar kopmasına nedne olur mu?

Mesela afrikadan 100 kilometre büyüklüğünde ve 50 km derinliğinde bir parça kopup (dünyanın kendi ana kütlesine ait bir parça) uzaya savrulur mu? Veya göğe yükselir mi?

Yoksa iyice büzüşür mü dünyanın kendisi kendi etrafında dönüş hızı artınca?

[anarkom 0]

Benim burada en çok şaşırdığım nokta neden dediklerime muhalefet ediyor bu arkadaşlar.

Yahu arkadaş en basitinden dünyanın çekirdeğinin dönüşü dünyanın dışında bir etki oluşturuyor da, dönen gök cisimlerinin kendi etrafından dönmelerinin fazladan çekim kuvveti oluşturmasına neden itiraz ediyorusnuz?

Dünya çekirdeğinin dönüşü yerçekimini değil manyetik alanı etkiler. Manyetik alan ile yerçekimini karıştırma.

Bir mıknatısın üzerine diyamanyetik bir madde yaklaştırırsan kütlesi de değişmez yerçekimi de değişmez, ağırlığı da.

Dönen cisimlerin kendi etrafında fazladan çekim kuvveti oluşmasını neye dayanarak söylüyorsun?

Temmuz 24, 2013 tarihinde anarkom tarafından düzenlendi

[Sarı Kırmızı 0]

Farklı kavramları tartışıyorsunuz. Biri çekim kuvveti, diğeri elektromanyetik kuvvet.

Elektromanyetik kuvvet çekim kuvvetinden 10^39 kere daha kuvvetlidir.

Dünyanın kendi etrafında dönmesi aslında çekim kuvvetini artırmaz. Azaltır.

Kavramların farkını biliyorum.

Benim anlatmak istediğim kendi etrafında dönüş pozitif yönde katkı sağlar çekim kuvvetine.

Gerçi çekim kuvvetine indirgememek lazım burada benim anlatmak istediğim şeyi.

Ben kısaca yuvarlaklığı kendi etrafında dönmeye bağlıyorum.

Çünkü kendi etrafında dönme cisimlerin bir şekilde dış etkenler tarafından eşit derecede etkiye maruz kalmalarını sağlıyor.

Mesela güneşin çekim kuvveti, galaksideki itme kuvveti tüm yüzeylere eşit aralıklarda müfuz ediyor.

Baştan beri anlatmak istediğimin özü bu.

Bunların yanında bir de çekimi artırıyor kendi etrafında dönme.

[Sarı Kırmızı 0]

Dünya çekirdeğinin dönüşü yerçekimini değil manyetik alanı etkiler. Manyetik alan ile yerçekimini karıştırma.

Bir mıknatısın üzerine diyamanyetik bir madde yaklaştırırsan kütlesi de değişmez yerçekimi de değişmez, ağırlığı da.

Dönen cisimlerin kendi etrafında fazladan çekim kuvveti oluşmasını neye dayanarak söylüyorsun?

Maddenin davranışı öyle değil mi?

Elektronların, atomların, atom altı parçacıkların hızları arttığında kendilerinde durağan hald eiken olan potansiyeden daha fazla potansiyel ortaya koymuyor mu hepsi?

Gök cisimleri de madde değil mi?

İki ile ikiyi topluyorum işte.

Ayrıca bu benim dediğim küçük kütlelerde test edilecek bir şey değil,

Çünkü senin test yapabileceğin tüm kütleer başka güçlerin baskıları (itme, çekme) altında.

Ayrıştıramazsın onları.

Merkez kaç ile bunun bir alakası yok.

Merkez kaç dünyaya tutunan kütleleri ilgilendiriryor.

Dünyanın şu anda dönüşünü %30 hızlandırırsak o uydular teker teker buraya geri çekilir.

Davranışı böyle değil mi bu meretin?

[anarkom 0]

Ya da şöyle sorayım,

Dünyanın kendi etrafında dönme hızının 100 kat artması onun kütlesinden parçalar kopmasına nedne olur mu?

Mesela afrikadan 100 kilometre büyüklüğünde ve 50 km derinliğinde bir parça kopup (dünyanın kendi ana kütlesine ait bir parça) uzaya savrulur mu? Veya göğe yükselir mi?

Yoksa iyice büzüşür mü dünyanın kendisi kendi etrafında dönüş hızı artınca?

Ekvatordan dışarı doğru yükselme, kutuplardan da içeri doğru çökme meydana gelir.

Portakal gibi olan dünya mandalina gibi yassılaşır.

Biraz daha hızlı döndürürsen halter diski gibi olur.