Jump to content

Başörtülü öğrenciyi derse almayan Prof. hapis yatacak


Recommended Posts

  • İleti 233
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kendinizden başkalarını insan olarak görmüyorsunuz.

Onlar hiçbir değere sahip değil size göre.

Özgürlük onlar için bir lüks. Yalnız siz özgürlüğe layıksınız..

özgür olmak ile özgür olmaya layık olma aynı şey değildir.

insanlar özgürlüğe layıktır ama layık olmak layık olmayı vermez.

her insan en az beş bin dolar aylıklı birrefah seviyesini hak eder ama iş pratikte böyle değil, bunun gibi birşey.

tam tersi, siz insanların karanlıkta yaşamak istemesini, kendi seçimleri ise, bu onun özgürlüğüdür diye varsın karanlıkta yaşasın diyorsunuz. bu vicdansızlıktır.

insanları karanlığı ile bırakalım diyorsunuz. ama insan karanlığı bilerek seçmez.

biz ise, o insanın karanlıkta yaşamak istemsinin sebebi, düşünce de özgür olmadığından kaynaklı yani düşünceleri kontrol ediliyor ve aslında kendi seçimleri değil, düşünce özgür olunca, karanlıktan kurtulsun ve bir kez karanlıktan kurtulup fikir özgürlüğüne eriştikten sonra ister karanıkta ister aydınlıkta yaşamayı seçsin diyoruz.

tarihinde equus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

senin özgür düşünmekten kastın şu,

bir bayan korku yüzünden örtü takmaya mecbur kalma özgürlüğüne de sahip olmalıdır.

yani takıp takmamak değil, korkudan takıp takmama özgürlüğü de olmalı.

neyse bu zaten ebni doğrular nitelikte, korkan biri özgür düşünemez.

inançlılar özgür düşünebiliyorsa, neden evrimi kabul etmiyorlar?

inançlıların belirli ön kabulleri vardır, ve bu ön kabullerine ters geln birşeyi kabul etmezler.

bir sürü örnek verilebilir ama evrim çarpıcı ve yeterlidir.

sen sırf kuru kuruya muhalefet olmak için zırvalıyarak kendini kepaze ediyorsun.

özgür düşünmek kolay bir iş değildir, inançlı inançsız insan, her probleme, meta-eleştiri yapıp, özgür düşünemez.

düşünce de özgür olmayan bireyler, eylemde de özgür olamaz.

buna itiraz etmen ayrı bir zırva.

dinler insanları düşünce ile kontrol eder.

eylemi başlatan şey düşüncedir.

sen düşüncende özgür olamazsan eylemde özgür olamazsın.

bu nedenle modern çağlarda insanların düşünceleri, biçimlendirir ve insanlar eylemde özgürdür.

düşünce de özgür olmak ise, entelektüel birikim ve bilinçli olmak lazım.

insanları geçekten özgür yapmak istiyorsan, önce düşünce de özgür olmaları gerekir.

senin savunduğun özgürlük, bir inançlının ibadet etme özgürlüğü olsun,

korktuğu için oruç tutma özgürlüğü de olsun.

olsun ve var zaten isterse üç ay oruç tutsun, tutmamak zorundasın demiyoruz zaten.

lakin bu sadece bireyi eylemde özgür yapar.

o eylemi biçimlendiren düşünce de özgür olmaktır önemli olan.

Bir kimsenin düşüncede özgür olduğuna kim karar verecek.

Devlet mi karar verecek?

Devlet her şeyi bilen bir Tanrı mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgürlüğün en temeli var olmaktır, var olmak ve kendin kendi kimliğin ile inkişaf edebilmektir. Burada önemli olan senin inkişafın bir başkasının kafasını gözünü yarmasın. Zaten medeniyetin ve demokrasinin bulmaya çalıştığı, sağlamaya çalıştığı şey, inkışaf eden benliklerin birbiriyle daha az çarpışarak daha geniş ve özgür alanlar bulabilmesi değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada bir hususu daha gözden kaçırıyoruz.Bizim Ülkemizde laiklik tam değildir.Tam bir laiklikte Dincilik ile dinsizlik terazi kefelerinde aynı seviyededir.Halbuki Ülkemizde koskoca bir Diyanet işleri başkanlığı vardır.İmam hatip okulları ve İlahiyat fakülteleri Yüksek İslam enstütüleri vardır.Okullarda Din dersi neredeyse mecburidir.(Öyle ya iki tane din içerikli seçimlik ders var.Birini seçeceksin)Birde üstüne üstlük Mahalle baskısı vardır.Böyle bir durumda birde Üniversitede Türban serbestiyesi! Türban bir giyim özgürlüğüde değildir.Şeriatçı İslamın bir Vecibesidir!Ayrıyeten İslam İnancına göre Ruhban bir sınıfta yoktur.Hatta Ruhban olan insanda yoktur!Yani Dini vecibeler herkese şamildir .Hiristiyanlıkta olduğu gibi kendini yaşamdaki şansızlıkların getirdiği sıkıntılar yüzünden dine adayan insanlara şamil değildir.O zaman bu serbestiye ilerki zamanlarda çok büyük bir ihtimalle Ülkemezi Malezyanın durumuna sokmayacağı ne malum?Alın size bir Özgürlük bedeli :Teokratatik bir İslam toplumu!(Eee napalım özgürlüklere kurban olduk işte)

tarihinde gerçekçi53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kimsenin düşüncede özgür olduğuna kim karar verecek.

Devlet mi karar verecek?

Devlet her şeyi bilen bir Tanrı mı?

inançlı olan özgür düşünemez.

bunun için isviçreli bilim onay alamya gerek yok.

aslıdna evet devlet tanrıdır.

lakin şu an tanrılar gök yüzüne çıktığı için, yer yüzü şeytanlara ve bozgunculara kalmıştır.

tarihinde equus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

inançlı olan özgür düşünemez.

bunun için isviçreli bilim onay alamya gerek yok.

aslıdna evet devlet tanrıdır.

lakin şu an tanrılar gök yüzüne çıktığı için, yer yüzü şeytanlara ve bozgunculara kalmıştır.

Doğru devlet tanrıdır.

Ama tüm tanrılarıda insanlar yaratmıştır.

O yüzden insanlar değiştikçe tanrılarda değişmeli, zaten de değişir.

İnsanlar kendi rızklarını kendileri temin ettikleri için ve bu rızkı temin edecek sermaye, bilgi birikimleri, sivil kurumları olduğu için Tanrılar eski tanrı olamaz.

(Tanrı öldü yaşasın yeni tanrımız :) )

Link to post
Sitelerde Paylaş

türbana izln verirsek recme elkesmeye dört eşe kadınları dövmeye de sıra gelir...

Tüm kadınlar türban takmalı denmiyor.

İsteyen türban takabilir deniyor.

İkisi aynı şey değil.

Hem türbanı kişi kendi kafasına takıyor.

El kesmek başkasına uygulanan bir eylem.

Dört eşle evlilik belki olabilir.

Recm de başkasına uygulanan bir şey.

Aslında recm başkasının hürriyetine karışmak demektir. Tecavüz yok ise.

Çok hukuklu sistem olayı nasıl olur acaba.

Müslümanlar derse ki bizler kendi şeriat kurallarımızla yargılanmak istiyoruz der iseler.

Fena olmaz aslında. :)

Gider iki daşta ben atarım. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

iyide daş senin kafana da düşebilir...

Evet güzel bir uyarı.

Bunu önlemenin yollarını bulacaksın.

Öncelikle şunu bilelim artık devlet her şey değil.

Bizim cumhuiyet, her şeyin devlet olduğu zamanda kurulduğu için bu günün laikçileri de herhangi bir sorunu çözme konusunda düşünce üretecek iken hemen aklına devlet geliyor. Hep devletlü yöntemler aklımıza geliyor ve hep eski devlet modeline göre ve eski devletin misyonuna göre düşünüyoruz sorunları ve çözümleri.

Yeni duruma göre çözümler üretip işler yapmazsan doğrudur kafamıza taş da düşer kayada düşer.

Bir kere bir güç olacaksan kesinlikle sivil güçlü örgütlerin olacak mesela.

Güç olabilmek ve bazı işler yapmak için kesinlikle paraya ihtiyaç vardır.

Yani aymazlık veya komünistçilik oynama ile olmaz.

Laik sermaye ile laik siviller, gençler birlikte örgütlenecek. Herkes üzerine düşen görevi yapacak.

Sonra............Sonrası konu ilerledikçe birlikte fikirlerimizi yazarız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk zamanında yapılan kanunların bir kısmı belli bir sure için uygulanmalı ve daha sonra kendilerini yok etmeliydiler.

Kıyafet kanunu onlardan biridir. Diyanet bir diğeridir.

Bağımsız, demokratik ve laik bir hukuk cumhuriyetinin kuruluşunun heyacanı ile yapılmıştı o kanunlar.

Nitekim 10 yıl içinde benimsendiler. O yasalara bir tükenme tarihi eklenseydi, bu konuyu bugün bu şekilde tartışıyor olmayacaktık.

Bazı kanunların, özellikle sosyal yaşamı düzenlemeyi amaçlayanların ömrünün geçici olması mantıklıdır.

Onlara ihtiyaç duyulursa belli aralarla etkinliklerini uzatmak mümkündür.

Cumhuriyet kurulduğu zaman bu hususlara dikkat edilmemiştir. Bunu anlayabiliyoruz. Yeni ve genç bir cumhuriyettir. Bir benzeri yoktur dünyada...

Büyük emperyalist kuvvetlere karşı kazanılan bir zaferin sonunda kurulmuştur. Ayrıntıların önemi yoktur.

Çoktan kendilerini yok etmeleri gereken bu kanunlar günümüzde sorun yaratmaktadır.

Liboşlar onlar bahane ederek Atatürk devrimlerini eleştirmekte, Atatürk devrimlerini sonuna kadar savunanlar ise onları koruma adına faşist görüşlere bürünmektedirler. Her iki taraf da yanlıştır. Bu aşamada bütün yapılacak yeni anayasa ve kanunlarla, zaman aşımına uğramış kanunları lağvetmektir.

Bu da sanıldığı kadar zor değildir. Ama bunu yapacak hükümet Atatürk düşmanı olduğundan o kanunları Atatürk'ün ilkelerini yok etmek için kullanmaktadır. Türban ve tesettür kavramları bu nedenden başımıza bela edilmişlerdir. AKP Atatürk ilkelerini savunanların bir kısmının faşist olduğunu bilmektedir. Zaten Türklerin önemli bir kesimi faşist görüşe sıcak bakar. Bu forum ve bu başlık onların varlığının kanıtıdır.

Bu konuyu tartışmaya devam edeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet güzel bir uyarı.

Bunu önlemenin yollarını bulacaksın.

Öncelikle şunu bilelim artık devlet her şey değil.

Bizim cumhuiyet, her şeyin devlet olduğu zamanda kurulduğu için bu günün laikçileri de herhangi bir sorunu çözme konusunda düşünce üretecek iken hemen aklına devlet geliyor. Hep devletlü yöntemler aklımıza geliyor ve hep eski devlet modeline göre ve eski devletin misyonuna göre düşünüyoruz sorunları ve çözümleri.

Yeni duruma göre çözümler üretip işler yapmazsan doğrudur kafamıza taş da düşer kayada düşer.

Bir kere bir güç olacaksan kesinlikle sivil güçlü örgütlerin olacak mesela.

Güç olabilmek ve bazı işler yapmak için kesinlikle paraya ihtiyaç vardır.

Yani aymazlık veya komünistçilik oynama ile olmaz.

Laik sermaye ile laik siviller, gençler birlikte örgütlenecek. Herkes üzerine düşen görevi yapacak.

Sonra............Sonrası konu ilerledikçe birlikte fikirlerimizi yazarız.

Evet güzel bir uyarı.

Bunu önlemenin yollarını bulacaksın.

Öncelikle şunu bilelim artık devlet her şey değil.

Bizim cumhuiyet, her şeyin devlet olduğu zamanda kurulduğu için bu günün laikçileri de herhangi bir sorunu çözme konusunda düşünce üretecek iken hemen aklına devlet geliyor. Hep devletlü yöntemler aklımıza geliyor ve hep eski devlet modeline göre ve eski devletin misyonuna göre düşünüyoruz sorunları ve çözümleri.

Yeni duruma göre çözümler üretip işler yapmazsan doğrudur kafamıza taş da düşer kayada düşer.

Bir kere bir güç olacaksan kesinlikle sivil güçlü örgütlerin olacak mesela.

Güç olabilmek ve bazı işler yapmak için kesinlikle paraya ihtiyaç vardır.

Yani aymazlık veya komünistçilik oynama ile olmaz.

Laik sermaye ile laik siviller, gençler birlikte örgütlenecek. Herkes üzerine düşen görevi yapacak.

Sonra............Sonrası konu ilerledikçe birlikte fikirlerimizi yazarız.

Malesef Laik sermayedarlar ülkelerini sevmiyorlar.Kurulan örgütleri kendilerine paravan olarak kullanıp ondan sonrada pırr fıyıyorlar.Bir zaman Besim Tibuk Liberal partiyi kurmuştu.Güzelde fikirleri vardı ama.Ne oldu bu partiye? Ne sesi var nede sedası?Ama bakın Doğu Perinçekin İşçi partisi aslanlar gibi ortada ve temel hak ve hürriyetler için mücadele ediyor.Onun için pratiğe bakalım.Biz bu Ülkenin Teokrasiye kaymaması için bu günkü şartlarda neler yapabiliriz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı peki sence özgürlüğün sınırı olmamalı mı? konu türban değil. Zaten türbana bende hiç karşı olmadım. yani insanların topluma zarar verebilecek düşünce sistemlerinin propagandasını yapma özgürlüğü olmalı mı?

tarihinde ruh tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendinizden başkalarını insan olarak görmüyorsunuz.

Onlar hiçbir değere sahip değil size göre.

Özgürlük onlar için bir lüks. Yalnız siz özgürlüğe layıksınız..

İnsan ancak sapık ve iki yüzlü olursa utanmadan bu lafları edebilir.

Bu başlıkta özgürlük nidaları atan amerikalı türban savunucumuz hacının henüz mürekkebi kurumamış düşüncelerine bakalım. Kendi kendiyle hesaplaşamayan bir insan kalkmış burada aydınlanma mücadelesi adı altında soytarılık yapıyor. 60'ını geçmiş bir adamın fikri omurgasızlığıyla karşı karşıyayız, dikkatinizi çekerim, bir ergenden gençten bahsetmiyoruz.

BAŞLIK: İSLAM'IN HERŞEYİ KÖTÜDÜR http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=55395&hl=

Bu forumda yıllarca İslam'da iyi yönler, değerli nitelikler aradık durduk.

Bulamadık.

Hatırlıyorum.

Bir keresinde ben Müslümanlardan eğer varsa İslam'da insanlık için değerli tek bir ilkeden bahsetmelerini istedim.

Bahsedemediler. İslam'a özgü insanlığa yararlı tek bir öğütün bile olmadığını onlar da kabul ettiler.

Konu hala açık.. İsteyen İslam'da şimdiye kadar gözden kaçmış değerli bir ilkenin varlığından bizi haberdar edebilir.

Ama ben bunun mümkün olduğunu sanmıyorum.

Sonunda şurasını kabul etmemiz gerekiyor ki İslam değersiz, önemsiz, çağdışı, bağnaz, ilkel ve daha da ötesi zararlı ve tehlikeli bir dindir.

İslam'la ilgili herşey istisnasız kötüdür.

Bu kadarla kalsa neyse..

İslam'ın bulaştığı ve İslam'ın kabul ettiği değerlere sahip olan herşey de kötüdür.

Yanılıyor muyum?

Müslümanlara meydan okuyorum. Bana İslam'la ilgili ve ona özgün tek değerli ilkeden bahsedebilir misiniz?

Başlık: Dindarlar Neden Ahmaktır http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=55074&hl=

İslam en büyük ahmaklıktır. Neden?

Müslümanların bu nitelendirmeden rahatsız olduklarını biliyoruz.

Ama onların rahatsızlığı bizi de rahatsız etmemeli. Bu onların sorunu..

Bizim bütün yapacağımız Müslümanların ve diğer dindarların neden ahmak olduklarını kanıtlamaktır.

Kanıtlayamazsak bu boş bir hakaretten öteye gidemez. Aşağıda bu iddianın kanıtlarını bulacaksınız.

Üç büyük dine inananlar jenosit emreden bir kütle katiline tapmaktadırlar. Onlara gore bu Tanrı iyi bir Tanrıdır ve dinleri barış dinidir. Oysa Tevrat, İncil ve Kur'an, inanmayanları en adi terimlerle nitelendirmekle yetinmez, onların öldürülmesini de emreder.

Bütün dinlerin temeli yalandır. Ama inanırların büyük çoğunluğu bu yalanı anlayacak entelektüel düzeye sahip değillerdir. Dinler müritlerinin cehaletinden yararlanan sosyal kurumlardır.

Dinler doğrular ve gerçeklerle ilgilenmezler. İman gerçeklerle bağdaşmaz. Öte dünya umudu veren dinler yalanlarla bezenmişlerdir.

Dinsel inançlar hezeyanlardan oluşmuştur. Acı gerçekler karşısında çaresizlik ve umutsuzluk çukuruna düşen bön insanlar kurtuluşu hezeyanlarda ararlar.

Dinler oldukça gelişmiş bir bürokratik sisteme sahip sapkınlıklardır. Bu sistem sahtekarlığa çok müsaittir. Her yıl çok sayıda dindar bu sahtekarlıktan olumsuz olarak etkilenmektedir.

Başlık: Dindarlar Ahmaktır http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=54974&hl=

Çok basit bir nedenden...

Hristiyanlar Müslümanları ahmak olmakla suçlarlar.

Müslümanlar için de Hristiyanlar ahmaktır.

Birbirlerini karşılıklı suçlayan bu dindarların ikisi birden doğru olamaz.

Ya birinden biri haklıdır, ya da ikisi birden haksızdır.

Birinden birinin haklı olduğunu gösteren en ufak bir delil yoktur.

O halde ikisi de ahmaktır.

Aynı nedenden..

Dindarlar ahlaksızdır.

Dindarlar bağnazdır.

Dindarlar cahildir.

Bu liste uzar gider.

Burada türbana özgürlük isteyen hacı insan hakları beyannemesinin bir maddesi de olan din ve vicdan hürriyetini nedense rafa kaldırmış(ki rafa kaldırması buradaki tutumuyla ters) ve dindar oldukları için insanların ahmak olduklarını iddia etmiş. Bunun gibi binlerce iletisini bulup buraya koymak her isteyenin yapabileceği bir şey.

Türban özgürlüğü denen hede bir truva atıdır, bu atın içine gizlenenler ise apaçık ortadadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen öyle koca bi hiç..Bu hiç elbette bir amerikalı için gayet amaçlanabilir bir şey olabilir..Bilerek yani..Türbanlılara gelince bir anda merve kavakçı modunuz açılıyor.. Gider bir yerde ''ben bizim için yönetim biçimi olarak diktatörlüğü uygun görüyorum'' dersin sonra ''bütün toplumlar uygarca yaşamayı özgürlüğü hakeder'' dersin hemi de türban konusunda...Var mı ortada kalan bir şey? Ha sen Türk milleti hariç konuşuyorsun sanırım uygarlık ve özgürlükleri..Ya da ne bileyim abd'de diktatölük uygar bir sistem olarak öğretildi sana..

Ben kemalistim hacı..bir öğrenemedin gitti. Bunuyorsun.

Cevab veremedi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlıkta sayfalardır karşılıklı atışan iki taraf ta aslında aynı kafa yapısının ürettiği düşünclere sahipler.

birincisi ''nerde benim özgürlüğüm''

derken

ikincisi ''nerde onların özgürlüğü'' diyor.

Şu klişe lafı herkes bilir ''birinin özgürlüğü bir başkasının özgürlüğünü ihlal ettiği yere kadardır'' .

Eğer böyle olursa, çok fazla farklılığın olduğu bir toplumda, herkesin özgürlüğü çok dar bir alana hapsolmuş olur.

Bu da çatışma yaratır.

Lafın etrafından dolanmaya filan gerek yok.Açıkıca ifade edilmesi gereken şudur ki ateistler ile müslümanlar asla bir arada huzur ve barış içinde eşit özgülüklere sahip olarak varolamazlar. Bunu çözmenin yolu yok.

Burda tartışan iki tarafında temel yanılgısı ''farklılıklar bir arada barış içinde varolabilir'' inancıdır.

Bu bir liberalist yanılgısı dır, ancak burda iki tarafta birbirini ''liboş'' olmakla suçlarken bunu gözden kaçırıyor.

''Türbanı zorla çıkartarak kafanın içindeki düşünceleri değiştiremezsiniz'' yazmış birisi.

Türbana karışmayarak da bir ateistin türbanlıya olan bakışını değişteremezsin aynı şekilde.

''inancına saygı duyyorum ama aynı zamanda bence o bir gerizekalı'' diye düşündüğün insanlarla sorunsuzca bir arada yaşamazsın.

Yukarda darwin ''yanlış yapmak isteyenlere zorla doğruyu yaptıramazsın'' demiş haklı olarak.

Doğada da böyledir, şimdiye kadar doğal seçilimle yokolan türlere, insan eli ile müdahale edip onları kendilerini yoketmelerine neden olan şeyleri yapmalarını engellese idik, doğanın dengesini tümden bozardık. Hayatta kalma yetkinliği olmadığı halde hayatta kalan türler varolurken, asıl yetkinliğe sahip olan türler yokolurdu.

Buna yozlaşma denir.

Liberal dünyada insanlar arasında bugün olan şey tam da budur. Asıl yetenekliler yokolurken, zayıflar yapma bir düzen içinde hayatta tutulmaktadır.Çünki biz aptal insanların kendilerini yoketmerline engel olan yasalara sahibiz.

Birine dini kıyafetini çıkarması için baskı yapmayacaksak, aynı şekilde kendine zarar verecek seçimlerinde de baskı yapmamalıyız.

Kendi iradesiyle türbanı seçen bir kadın kendi iradesi ile de pekala 4. eş olmayı, recm edilmeyi, 3. sınıf insan olmayı seçebilir. Ama biz bunu engelliyoruz.Bu yüzden türbanlılar öğretmen, doktor filan olabiliyorlar.

Kendi iradesi ile dini kostüme bürünen hiçbir insan o dereceye gelecek yeteneğe sahip olamayacağı halde biz onları başarıya zorluyoruz.

Buna da yozlaşma denir.

Tek yapmamız gereken doğaya bırakmak, doğanın herzaman yaptığı şeyi yapmasına izin vermek.

tarihinde ad hominem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...