Jump to content

Dünya Atesitleri:"Kur'an Hala Gizemini Korumaktadır"


Recommended Posts

avatarımı beğenmedinmi?

sempatik olamaya çalışıyorum :lol:

tabi siz avatarda yeşil cihad bayrağına alışıksınız galiba

avatar senin yerine seni simgeleyen şeydir avatar filmini bir izle belki anlarsın

bende enaz losttaki adam kadar yakışıklıyım

neticede benim simgem bu

:) :) :)

Vay hem zeki, hem yakışıklı. Bir de allah korkusu ile uslu duran potansiyel sapık.

tarihinde anarkom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 111
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şu 'peygamberin tıp vizyonu' ile ilgili harika başlığı ben cevap yazamadan tavanarasına aldığında Hacı'ya çok kızmıştım. Baha isimli arkadaşa verilecek bir iki cevabım vardı. Onda kısmet olmadı, ama bu başlıktaki konuya cevap verme fırsatı buldum. Fakat adam anlamadı, anlamıyor. Nasıl sıçmık bir herif olduğunun farkına varamıyor. Baha sen başlıkları direkt tavanasına aç da uğraştırma milleti. Paintball'da üstü başı boya olmuş, ama hala hiç vurulmadığını iddia edebilen adamsın Baha.

Link to post
Sitelerde Paylaş

dünyada dinsizlerin incili tevratı neden reddettikleri açık değil yada ben bilmiyorum

elbette hz isa da peygamberliğini ilan ettiğinde hemen kabul gördü

ancak yahudilerin içinde bulunduğu için yahudilerin direnci ve fitnesiyle de karşılaştı

burada ki mantık dünya ateistlerinin kendilerini kurana Kitabullah dır demeye götüren bir mantıktır

konunun özü budur.

Bu sitenin sahibi haci da bunu kabul ediyor ki kuranı muhammed sav yazmamıştır fikri de kendisinindir

hacı önceden müslümandı sonra dinden çıktı ateist oldu

bence şimdide atesitlikten çıktı ne olduğunu bilemiyorum belki kendisi anlatır :)

neticede konu hristyanlık değil burada 3-5 kendini atesit zanneden salaktan ziyade

tüm vaktini bu gibi işlere harcayan dünya ateistlerinin içine düştüğü çelişki ve Kuranı reddedememeleridir

dikkat çelmeye çalıştığım konu bu

sen madem müslümansın din kardeşini eleştirmektense vaktini enerjini dinsizlere harcasan daha iyi olmazmı?

ama madem sordun belki bu dünyadaki ateistlerden müslüman olanlar da olabilir

çünkü çıkmaza düşmüşler kuranı reddedemiyorlar içinde çelişki de göremiyorlar

kuran hzmuhammed sav. den önce yazılmıştır diye uçuk kaçık saçma bir iddia ortaya atmışlar

ha halada müslüman olmayan varsa demek müstehak değil

kuranda "kalplerin mühürlenmesi"nden bahseden ayetleri bilirsin onun gibi

dünya atesitlerinin incili ve tevratı red etmelerinin sebebi kuran safsatası gibi olduğundan olmasın ?

incili ve tevratı ret eden akın akın islamamı koşuyor :)

şu sitelerden bak bakalım cahilliğini gider

http://yenisafak.com.tr/aktuel-haber/iste-69-milyarlik-dunyanin-din-nufusu-18.12.2012-436757

http://www.haber7.com/guncel/haber/966428-dunya-nufusunun-ne-kadari-hangi-dinden

kuranı reddedemek mi ?

yahu sen salakmısın kardeşim ret etmişiz daha bunun ötesi varmı

allahtan geldiğine inanılan diğer kitaplara da bakmışız hiç bir halt yok saçma sapan bugünün bilimiyle uyuşmayan ve de fantastik film senaryosundan fırlamış hikayeler :)

kim demiş muhammeden önce yazılmış diye ben ilk defa duyuyorum, ama eğer böyle bir söz söylenmişse bunu söyleyen kişi muhtemelen tevrat ve incilden alıntılar olduğu için söylemiştir çünkü kuranada bir çok yerde alıntı vardır.

incilden tek düzeltmede baba oğul kutsal ruh düzeltmesidir

sen burdaki ateistleri yola getirmeye mi çalışıyorsun avucunu yalarsın

git kitabını çinlilere sat japonlara sat bilimum daha bir çok millet var allahı tanımayan

1400 yıl geçmiş müslü nüfusu çinin nüfusandan 300 milyon fazla daha ne diye burda kakiri kikiri yapıyorsun

biz biliyoruz kuranı ve allahını ret etmişiz gün geçtikçede red edilmekte

daha hiç tanışmayan insanlar var misyonerleğini oralarda yap belki islam için birşeyler yapmış olrusun

burdakilerini çevirmen na mümkün

Link to post
Sitelerde Paylaş

dünyada dinsizlerin incili tevratı neden reddettikleri açık değil yada ben bilmiyorum

elbette hz isa da peygamberliğini ilan ettiğinde hemen kabul gördü

ancak yahudilerin içinde bulunduğu için yahudilerin direnci ve fitnesiyle de karşılaştı

burada ki mantık dünya ateistlerinin kendilerini kurana Kitabullah dır demeye götüren bir mantıktır

konunun özü budur.

Bu sitenin sahibi haci da bunu kabul ediyor ki kuranı muhammed sav yazmamıştır fikri de kendisinindir

hacı önceden müslümandı sonra dinden çıktı ateist oldu

bence şimdide atesitlikten çıktı ne olduğunu bilemiyorum belki kendisi anlatır :)

neticede konu hristyanlık değil burada 3-5 kendini atesit zanneden salaktan ziyade

tüm vaktini bu gibi işlere harcayan dünya ateistlerinin içine düştüğü çelişki ve Kuranı reddedememeleridir

dikkat çelmeye çalıştığım konu bu

sen madem müslümansın din kardeşini eleştirmektense vaktini enerjini dinsizlere harcasan daha iyi olmazmı?

ama madem sordun belki bu dünyadaki ateistlerden müslüman olanlar da olabilir

çünkü çıkmaza düşmüşler kuranı reddedemiyorlar içinde çelişki de göremiyorlar

kuran hzmuhammed sav. den önce yazılmıştır diye uçuk kaçık saçma bir iddia ortaya atmışlar

ha halada müslüman olmayan varsa demek müstehak değil

kuranda "kalplerin mühürlenmesi"nden bahseden ayetleri bilirsin onun gibi

Burdakiler donmez zaten hem benide ilgilendirmiyor herkesin inanci kendinedir

Link to post
Sitelerde Paylaş

TAZE MÜSLÜMANIN paylaştığı videoda yeralan

Hubble ın bilim dünyasında çığır açan keşfi

EVRENİN SÜREKLİ GENİŞLEMESİ KURANDA ZARİYAT SURESİ 47. AYETTE GEÇİYOR

itiraz olduğu için ekliyorum

İmam İskender Ali Mihr : Ve sema; Biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki (onu) genişletici olan elbette Biziz.

Adem Uğur : Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.

Ahmed Hulusi : Semâya (Evren'e ve de beyin kapasitesine) gelince, onu elimizle bina ettik ve muhakkak ki biz genişleticileriz (boyutsal oluşumlarla - varlıklarla - idrakını genişletmek suretiyle, beyindeki kullanılır alanın genişlemesiyle)!

Ahmet Tekin : Göğü, sonsuz kudretimizle, sayısız teknikle, tutarlı kanunlarla, enerji yükleyerek, nimetlerle dolu olarak biz yükseltip düzenledik, tavan olarak inşa ettik. Ve onu elbette biz genişletmeye, enerji yüklemeye devam ediyoruz, rızkı bollaştırıyoruz. Bunların hepsini yapmaya bizim gücümüz kudretimiz yeter.

Ahmet Varol : Göğü de biz güçle bina ettik ve biz onu genişletmekteyiz. [4]

Ali Bulaç : Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz.

Bekir Sadak : Gogu, gucumuzle Biz kurduk; suphesiz biz onu genisleticiyiz.

Celal Yıldırım : Göğü de kudretimizle yapıp kurduk. Şüphesiz ki biz, hep genişleticileriz.

Diyanet İşleri : Göğü, gücümüzle Biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.

Diyanet Vakfi : Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.

Edip Yüksel : Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de göğe bakın! Biz onu kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki Biz onu genişletmeye de malikiz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.

Fizilal-il Kuran : Göğü gücümüzle biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.

Gültekin Onan : Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz biz, (onu) genişleticiyiz.

Hasan Basri Çantay : Biz göğü kuvvetle bina etdik. Çünkü biz muhakkak ve mutlak bir (vüs'at ve) kudrete mâlikizdir.

Hayrat Neşriyat : Göğü de kuvvet(imiz)le binâ ettik; ve şübhe yok ki biz, elbette (devamlı sûrette onu)genişleticileriz.

İbni Kesir : Göğü gücümüzle Biz kurduk. Ve muhakkak ki Biz, genişleticiyiz.

Muhammed Esed : Evreni (yaratıcı) güc(ümüz) ile inşa eden Biziz; ve şüphesiz Biziz onu istikrarlı bir şekilde genişleten.

Ömer Nasuhi Bilmen : (45-47) Artık bir kalkınmaya da güç yetiremediler ve yardım görücüler de olmadılar. Nûh kavmini de evvelce (helâk ettik). Şüphe yok ki, onlar fâsıklar olan bir kavim olmuşlardı. Ve göğü bir kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki, biz elbette kâdirleriz.

Ömer Öngüt : Göğü kendi ellerimizle biz bina ettik ve biz onu elbette genişleticiyiz.

Şaban Piriş : Göğü ellerimizle bina ettik. Çünkü biz, çok güçlüyüz.

Suat Yıldırım : Göğü Biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten Biziz. Çünkü Biz geniş kudret ve hakimiyet sahibiyiz.

Süleyman Ateş : Göğü sağlam yaptık, biz genişleticiyiz (kudretimiz geniştir, göğü öyle genişleten biziz).

Tefhim-ul Kuran : Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz biz, (onu) genişletici olanlarız.

Ümit Şimşek : Göğü elimizle Biz bina ettik ve Biz genişleticiyiz.

Yaşar Nuri Öztürk : Göğe gelince, onu biz ellerimizle kurduk. Hiç kuşkusuz, biz, genişleticileriz.

hepsini yazmadım bukadar yeterli olur

Hepsini yazmana gerek yok, bu kadarı bile seni yalanlamaya yeterli... Burada yirmi yedi meal var ve sadece beş kişi seni destekler nitelikte "genişletiyoruz" çarpık ifadesini kullanmış. Diğer yirmi iki meal "genişleticiyiz/genişleticileriz" ifadesi kullanmış, ki bu ifade Allah'ın genişletme yaptığını değil, genişletme güç, kudret ve yetkisine sahip olduğunu belirtir. Dolayısıyla, kendine destek olarak verdiğin mealler bile yaklaşık %20 desteğe karşılık, %80 köstek oluyor sana.

Bu tür ayetlerin sonundaki ifadeler, genellikle Allah'ın övünme, böbürlenme sözleridir. Bu ayette de, o son söz; "Ben kurduğum bu göğü nasıl yüksek yaptım" anlamında bir övünme sözüdür

Senin pirlerinden birisinin mealini tekrar ele alalım ve sorumuzu soralım:

Edip Yüksel : "Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz."

Hem "göğü kurduk" diyor, işin bittiğini söylüyorsun, hemen ardından bu sözünü unutup "onu genişletmekteyiz" diyerek işin devam ettiğini söylüyorsun.

Ne biçim Allahsın sen? Dansöz gibi kıvırtıyorsun. Yoksa seni bu durumlara düşüren sahtekar kulların mı? Öyle de olsa, böyle de olsa suç senin, bir kaç tanesini olsun şöyle bi çarp, yerin dibine geçir bakalım bir daha böyle sahtekarlıklar ve şarlatanlıklar yapabiliyorlar mı?..

O yorumumda, mealleri baz alma konusunda bir prensip ortaya koymuş ve bir teşhiste bulunmuştum:

"Önce söz konusu ayetin daha güvenilir olması gereken iki mealini alalım. Diyanet bir kurum olduğu için daha güvenilirdir. Kişi mealleri ise, kişinin eskiliğine ve kişiliğine bağlı olarak güvenilirdir. Bir meal ne kadar eski ise o kadar da aslına uygundur veya yakındır. En azından, reddedilmesi imkansız olan bilimin-materyalizmin nimetlerinden yararlanabilmek için ayetlere kırk takla attırıp bilimsellik kazandırmaya çalışan yeni yetmelerin mealleriyle kıyaslanamaycak kadar güvenilirdir."

Buna rağmen bildiğini okumaya devam edip, teşhisimi tescil ettiğin için sağol...

Bu ayeti öncesi ve sonrasıyla, yani bağlamıyla ele alıp sarlatanlığın ve sahtekarlığın boyutlarını sergilemeye devam edelim.

Zariyat suresinde, 24. ateyetten 45. ayete kadar İbrahim'den, Lut'tan ve Lut kavminin nasıl helak ettiği masallarını anlatır Allah. 45-47 ayetlerde de, aynı şekilde Nuh' kavminden söz eder.

Ömer Nasuhi Bilmen : (45-47) "Artık bir kalkınmaya da güç yetiremediler ve yardım görücüler de olmadılar. Nûh kavmini de evvelce (helâk ettik). Şüphe yok ki, onlar fâsıklar olan bir kavim olmuşlardı. Ve göğü bir kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki, biz elbette kâdirleriz"

Allah, M.Ö iki-üç binlerde dolaşırken, çağ ve bilim dışı masallarla kavimleri nasıl cezalandırdığını anlatırken, inanılmaz bir atılım yaparak yirminci yüzyıla atlayıp, çağın keşiflerinden olan "evrenin genişlediği" bilimsel bulgusunu dile getiriyor ve "göğü genişletiyoruz." diyebiliyor(muş). Başına taş düşmüş her halde. Ki böyle madrabaz kulları olduğu sürece, başına daha ne taşlar düşer, ne işler gelir.

Zariyat 48. "Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz."

"Genişleticiyiz" sözünden Allah'ın evreni genişlettiği anlamı çıkıyorsa, bu ayetteki "döşeyiciyiz" sözünden de Allah'ın, yeri de, evreni de döşemeye devam ettiği anlamını niye çıkarmıyorsunuz sayın süper mealciler/yorumcular? Bilim henüz böyle bir keşif yapmadığı için mi? Bilimin arkasından nal toplayıp, onları nasıl kullanırım hesabı yapacağınıza, bir kerecik olsun siz öncülük edin, öne geçin, insanlığa bir defacık yararınız dokunsun.

Allah'ın göğünün veya göklerinin sabit olduğuna dair onlarca ayetten bir kaç örnek:

22. Sure (Hac Suresi), 65. Ayet

"Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir."

35. Sure (Fâtır Suresi), 41. Ayet

"Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye tutuyor. Andolsun, eğer onlar yok olur giderlerse, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir, çok bağışlayandır."

50. Sure (Kâf Suresi), 6. Ayet

"Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur."

Komediye bakar mısınız? Allah, göğü/gökleri sapa sağlam bina ettiğini, yerin üzerine düşmesin veya yok olup gitmesinler diye onu tuttuğunu, onda hiç bir düzensizlik ve eksiklik olmadığını söylüyor. Bazı kulları ise "tutmana gerek yok, ki zaten tutamıyorsun ve meçhule doğru kaçıp gidiyor" diyorlar.

O yorumumun, İşine gelmediği için olsa gerek görmezden geldiğin kısımlarından bir alıntı daha yapayım:

"Siz onu bunu boş verin de, Ayetleri Cebrail'in getirdiğini, onunla her ramazan ayında kuranı gözden geçirdiğini söyleyen Muhammed'in, aşağıdaki ayetle de, Cebrail'in bir tane bile ayet getirmesinin imkansız olduğunu söyleyerek, sizinle nasıl dalga geçtiğini görün.

Mearic 4. "Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir."

Ayet diyor ki; palavra, palavra, hepsi palavra... "

Cebrail, Muhammed/dünya ile Allah/arş arasında gidip-gelen veya inip-çıkan bir melek ve ona, elli bin yıl olan (bize ve/veya Cebrail'e göre) bir (Allah'a göre) günde çıkıyor. Yani dünya ile arş arası elli bin yıllık sabit bir yol. Yani göklerin genişlemediğinin, genişleyemeyeceğinin kesin delili, nasıl genişletirsiniz?

Evreni, Allah'ın göğüne veya göklerine uydurmak için genişletmeye değil, daraltmaya çabalamak zorundasınız. Aksi halde, Işık hızının bile yetersiz kaldığı devasa evreni, deve hızına göre yol belirlendiği anlaşılan Allah'ın göğü ile nasıl bağdaştıracaksınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlk sure kabul edilen Alak suresi 610 yılında inmiş/indirilmiş. Yolculuk süresi elli bin yıl olan Cebrail'in, bu sureyi (19 ayetin tamamını bir seferde getirmesi kaydıyla) getirebilmesi için, 610 yılından 50.000 yıl önce yola çıkmış olması gerekir, ki bu da M.Ö. 49.390 yılı demektir. Oysa yaratıcı yeri ve gökleri toplam altı günde (bizim altı bin yılımız) yaratmış, bu da M.Ö. dört binli yıllara kadar gider ancak.

Demek oluyor ki: Dünya, gökler yaratılmamışken, değil Muhammet, Adem'in esamesi okunmazken Cebrai, ilk sureyi söz konusu (M.Ö 49.390) tarihte Allah'tan alıp, Muhammed'e indirmek üzere yola çıkmış ve 610 yılında da indirmiş. Cebrail'in, ikinci sureyi getirmek üzere aynı yıl dönüşe/çıkışa başladığını kabul edersek, geçen 1403 yıllık yolculuk süresi ile, dönüş yolculuğunun daha başında olduğu görülür.Bunu da, İslama en yakışan hız ve vasıta olan deveye göre hesaplarsak, Cebrail'in yaklaşık olarak on altı milyon km. yol aldığını buluruz. Yani; güneşe olan mesafemizin yaklaşık 1/10'i kadar ve güneş sistemini aşmasına daha çok zaman var, yakalayabiliriz. De görünmüyor namıssız...

"TAZE MÜSLÜMANIN paylaştığı videoda yeralan

Hubble ın bilim dünyasında çığır açan keşfi

EVRENİN SÜREKLİ GENİŞLEMESİ KURANDA ZARİYAT SURESİ 47. AYETTE GEÇİYOR

itiraz olduğu için ekliyorum" diyerek , dindaşının avukatlığına soyunan "AhmetBaha" nick'li utanmaz adam nerelerde acaba? Müvekkilimi savunacağım derken, kendini savunamayacak duruma düştüğü için mi buraya uğramıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

ilkeli

Advanced Member

Normal Üye

197 Mesaj sayısı:

Gönderilme tarihi 11 August 2013 - 12:54 AM

İlk sure kabul edilen Alak suresi 610 yılında inmiş/indirilmiş. Yolculuk süresi elli bin yıl olan Cebrail'in, bu sureyi (19 ayetin tamamını bir seferde getirmesi kaydıyla) getirebilmesi için, 610 yılından 50.000 yıl önce yola çıkmış olması gerekir, ki bu da M.Ö. 49.390 yılı demektir. Oysa yaratıcı yeri ve gökleri toplam altı günde (bizim altı bin yılımız) yaratmış, bu da M.Ö. dört binli yıllara kadar gider ancak.

Demek oluyor ki: Dünya, gökler yaratılmamışken, değil Muhammet, Adem'in esamesi okunmazken Cebrai, ilk sureyi söz konusu (M.Ö 49.390) tarihte Allah'tan alıp, Muhammed'e indirmek üzere yola çıkmış ve 610 yılında da indirmiş. Cebrail'in, ikinci sureyi getirmek üzere aynı yıl dönüşe/çıkışa başladığını kabul edersek, geçen 1403 yıllık yolculuk süresi ile, dönüş yolculuğunun daha başında olduğu görülür.Bunu da, İslama en yakışan hız ve vasıta olan deveye göre hesaplarsak, Cebrail'in yaklaşık olarak on altı milyon km. yol aldığını buluruz. Yani; güneşe olan mesafemizin yaklaşık 1/10'i kadar ve güneş sistemini aşmasına daha çok zaman var, yakalayabiliriz. De görünmüyor namıssız...

"TAZE MÜSLÜMANIN paylaştığı videoda yeralan

Hubble ın bilim dünyasında çığır açan keşfi

EVRENİN SÜREKLİ GENİŞLEMESİ KURANDA ZARİYAT SURESİ 47. AYETTE GEÇİYOR

itiraz olduğu için ekliyorum" diyerek , dindaşının avukatlığına soyunan "AhmetBaha" nick'li utanmaz adam nerelerde acaba? Müvekkilimi savunacağım derken, kendini savunamayacak duruma düştüğü için mi buraya uğramıyor?

bak terbiyesiz seviyesiz ve k.çtan uydurma bilgi kırıntıları içeren mesajlarına bundan sonra cevap vermem

önce terbiyeni edebini takın sonra yaz

Kuran da geçen yıl ve benzeri zaman kavramları dünya yılına göre anlayıp hesap yapmak ve uymuyor demek

embesilce bir hatadır doğrusunu herhangibir kuran tefsirinden öğrenebilirsin

bu sana son uyarım ona göre

Link to post
Sitelerde Paylaş

bak terbiyesiz seviyesiz ve k.çtan uydurma bilgi kırıntıları içeren mesajlarına bundan sonra cevap vermem

önce terbiyeni edebini takın sonra yaz

Kuran da geçen yıl ve benzeri zaman kavramları dünya yılına göre anlayıp hesap yapmak ve uymuyor demek

embesilce bir hatadır doğrusunu herhangibir kuran tefsirinden öğrenebilirsin

bu sana son uyarım ona göre

Mearic/4. Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.

Al işte, ayet yukarda. Açıkla bakalım süresi 50.000 yıl olan 1 gün ne demek?

Link to post
Sitelerde Paylaş

bak terbiyesiz seviyesiz ve k.çtan uydurma bilgi kırıntıları içeren mesajlarına bundan sonra cevap vermem

önce terbiyeni edebini takın sonra yaz

Kuran da geçen yıl ve benzeri zaman kavramları dünya yılına göre anlayıp hesap yapmak ve uymuyor demek

embesilce bir hatadır doğrusunu herhangibir kuran tefsirinden öğrenebilirsin

bu sana son uyarım ona göre

http://www.ateistfor...40#entry1073442

Bak utanmaz arlanmaz dinci soytarı. Sadece ikimiz için geçerli olmak üzere İddialarını ispatlayamayan şerefsizdir. Ben bütün yazdıklarımın sonuna kadar arkasındayım, senden de aynı mertliği, dürüstlüğü göstermeni bekliyorum. Yazdıklarımı bilgiyle, belgeyle, hesapla, kitapla çürütebilirsin, aynen benim senin sözde yorumlarını yerle bir ettiğim gibi. Yukarıda verdiğim adresteki yorumumdan başla, kolay gelsin ve başarılar...

Bu da, benim sana son uyarım olsun!

Yanıt veremeyince, buna kapasiten yetmeyince "doğrusunu herhangi bir kuran tefsirinden öğrenebilirsin "diye, Allah'ın ayetlerini çağa uydurmak için kırk takla attıran şarlatanları bana adres gösterip, kıvırtıp kaçmayacaksın. Çok değil elli-Yüz yıl önceki tefsirlere bak bakalım, bu şarlatanların dediği "evren genişliyor" gibi bir tefsir veya meal var mı?

Sizde birazcık fizik bilgisi ve mantık olsa, bu verilen elli bin yıllık, bin yıllık yolculuk sürelerinin sabit olduğunu, evrenin genişlemesinin bu yolun sabitliğini ortadan kaldıracağını ve dolayısıyla işlerin ve Cebrail'in hiç bir zaman yolun sonuna varamayacaklarını yani arşa çıkamayacaklarını anlarsınız.

Ama nerede?... "Vermediyse mabut, neylesin BahaAhmet"

Link to post
Sitelerde Paylaş

...

Sizde birazcık fizik bilgisi ve mantık olsa, bu verilen elli bin yıllık, bin yıllık yolculuk sürelerinin sabit olduğunu, evrenin genişlemesinin bu yolun sabitliğini ortadan kaldıracağını ve dolayısıyla işlerin ve Cebrail'in hiç bir zaman yolun sonuna varamayacaklarını yani arşa çıkamayacaklarını anlarsınız.

Herkes böyle olsun diye İmam hatiplerde fizik, matematik, vs öğretilmiyor zaten.

http://dogm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2013_04/02025228_hlhaftalikderscizelgelerinisan2013.pdf

AhmetBaha dersini iyi çalışmış bir müslüman.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herkezin dini kendine herkez neyi inanırsa onu yaşar inançlarından dolayı insanları aşağılamayın bu sadece hakeret edenin seviyesinin düşüklüğünü gösterir...

İnançlarından dolayı aşağılamıyorlar. Ne kadar detaylı ve doğru bilgi verirlerse versinler anlamamakta direniyor.

Daha 10. mesajda Kozmikvatandaş kaynağın aslını vermiş ve AhmetBaha'nın iddiasının yanlışlığını göstermiş:

Bahsettiğiniz "Qur'anic Studies"i yazan John Wansbrough ne demiş:

"He caused a furor in the 1970s when his research on early Islamic manuscripts, including the analysis of the repeated use of monotheistic Judeo-Christian imagery found in the Qur'an led him to posit that the rise of Islam was a mutation of what was originally a Judeo-Christian sect trying to spread in Arab lands, rather than by simple cultural diffusion. As time evolved the Judeo-Christian scriptures were adapted to an Arab perspective and mutated into what became the Qur'an which was developed over centuries with contributions from various Arab tribal sources. Wansbrough's research suggests that a great deal of the traditional history of Islam appeared to be a fabrication of later generations seeking to forge and justify a unique religious identity. Within this context, the character of Muhammad could be seen as a manufactured myth created to provide the Arab tribes with their own Arab version of the Judeo-Christian prophets."

AhmetBaha bu kitabı incelemek ve iddiasını gözden geçirmek yerine hala aynı iddiaları tekrarlıyor. Anlamıyor, anlamak istemiyor. Öğrenmiyor, öğrenmek istemiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

peki ne anlatıyor açıklar mısın

Bu saatte ancak bu kadar çevirebiliyorum:

Erken İslam el yazmaları üzerinde ki araştırmaları, ki Kuran’da devamlı tekrarlanan Tek-Tanrılı Yahudi-Hristiyan imgelemelerinin aslında Islam’ın kültürel nüfuz etmeden ziyade Arap ülkelerine yayılmaya çalışan değişim geçirmiş bir yahudi-hristiyan mezhep olduğu sonucunu gösteren analizler dahil olmak üzere, 1970 lerde büyük sansasyon yarattı

Zaman ilerledikçe bu Yahudi-Hristiyan el yazmaları Arap görüşlerine adapte edildi ve yüzlerce yıl boyunca değişik Arap kavimlerinden gelen eklemelerle bugünkü Kuran haline geldi.

Wansbrough’nun araştırmaları geleneksel İslam tarihinin önemli bir bölümünün ayrı bir dini kimlik yaratmak üzere sonraki nesiller tarafından üretildiğini öne sürmektedir.Bu kapsam içinde Muhammed karakteri Araplara kendi yahudi-hristiyan peygamberlerini sağlamak üzere yaratılmış bir efsane olarak görülebilir.

Yani kısaca diyor ki:

1- Islam bir yahudi-hristiyan mezhebidir

2- Bu mezhep zamanla Araplar tarafından geliştirildi, değiştirildi ve kendilerine adapte edildi

3- Bugün bildiğimiz Islam tarihi sonraki nesiller tarafından uyduruldu

4- Muhammed diye bir kişi yaşamamıştır. Muhammed karakteri Araplar tarafından (peygamber ihitiyacına binaen) yaratılmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herkezin dini kendine herkez neyi inanırsa onu yaşar inançlarından dolayı insanları aşağılamayın bu sadece hakeret edenin seviyesinin düşüklüğünü gösterir...

Aşağılama ve hakaret etmek, peşin hüküm olarak Müslümanlarda var zaten. Olmak da zorundadır, çünkü onlara göre İslam bir millet, kafir bir millettir. Sizin ifadenizde de, "dinsizliği" ve "inançsızlıklarından" eklemeleri olmadığı ve sadece din ve inanç sahiplerini kapsadığına göre, "bu sadece hakeret edenin seviyesinin düşüklüğünü gösterir" gibi, hakaret içerikli ifadeniz de, koruma kapsamı dışında kalan bize kafirlere yönelik olmalı. Bunu bilerek yaptıysanız, aynen iade olunur. Değilse sözlerinize dikkat edin.

Herkesin dini kendineyse, neden gidip dininizi yaşamıyor, biz dinsizleri dinsizliğimizle baş başa bırakmıyorsunuz da, burada klavye Müslümanlığı yapmaya ve boşuna zaman harcamaya çalışıyorsunuz? Ne işiniz var bu dinsiz-imansızların forumunda/forumlarında?

"Dininiz aleyhine konuşulan ortamları terk edin" mealinde ayet olmasına rağmen...

Sizin bu "yumuşak" ayetinizin veya imasının tam tersini söyleyen ayetler de var: "Allah indinde din İslamdır"; "Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir"; "Allah, mallarınızı ve canlarınızı, size vereceği cennet karşılığında satın almıştır" vb. İnsan merak ediyor,bu ayetler varken "Senin dinin sana, benim dinim bana" gibi bir ayetin veya imasının hükmü olur mu/kalır mı?

Hakaret nedir sizce? Hırsıza, hırsız demek hakaret midir? Yaratana sığınıp, önünü sonunu düşünmeden konuşan, ağzından çıkanı kulağı duymayan ve ısrarla aynı saçmalıkları gündeme getirerek dini savunmak adına sözde yorum yaptığını sanan kişilerin, bu sözlerinin gerçek dışılığını ortaya koyup, onlara yalancı, münafık vs. demek hakaret midir? Bunlar hakaretse, burada, yalancılarla, dürüst insanları aynı kefeye koymak gibi bir adaletsizlik, haksızlık söz konusu değil midir?

Hakaret eden varsa, bir de hakaret ettiren var demektir. İkisi beraber sorgulanmalı ve buna göre hüküm verilmelidir. Seviye ve seviyesizlik de dahil...

Bizim, sade, samimi (Siyasal İslama bulaşmamış) İslamı kendi halinde yaşayan Müslümanlarla işimiz yok. Ki onların da bizlerle işleri, bizlerden haberleri olabileceğini de sanmıyorum. Bizim işimiz, bu tür forumlardaki klavye Müslümanlarıyla, daha doğrusu klavye Müslümanlarının işi bizimle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.ateistfor...40#entry1073442

Bak utanmaz arlanmaz dinci soytarı. Sadece ikimiz için geçerli olmak üzere İddialarını ispatlayamayan şerefsizdir. Ben bütün yazdıklarımın sonuna kadar arkasındayım, senden de aynı mertliği, dürüstlüğü göstermeni bekliyorum. Yazdıklarımı bilgiyle, belgeyle, hesapla, kitapla çürütebilirsin, aynen benim senin sözde yorumlarını yerle bir ettiğim gibi. Yukarıda verdiğim adresteki yorumumdan başla, kolay gelsin ve başarılar...

Bu da, benim sana son uyarım olsun!

Yanıt veremeyince, buna kapasiten yetmeyince "doğrusunu herhangi bir kuran tefsirinden öğrenebilirsin "diye, Allah'ın ayetlerini çağa uydurmak için kırk takla attıran şarlatanları bana adres gösterip, kıvırtıp kaçmayacaksın. Çok değil elli-Yüz yıl önceki tefsirlere bak bakalım, bu şarlatanların dediği "evren genişliyor" gibi bir tefsir veya meal var mı?

Sizde birazcık fizik bilgisi ve mantık olsa, bu verilen elli bin yıllık, bin yıllık yolculuk sürelerinin sabit olduğunu, evrenin genişlemesinin bu yolun sabitliğini ortadan kaldıracağını ve dolayısıyla işlerin ve Cebrail'in hiç bir zaman yolun sonuna varamayacaklarını yani arşa çıkamayacaklarını anlarsınız.

Ama nerede?... "Vermediyse mabut, neylesin BahaAhmet"

adamın belini kırmışsın dostum...bu kadar acımasız olma yahu...yavaş yavaş..basit ayetlerle başlasaydın...zınk diye bitirmişin olayı...olmaz ki ama? :D :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

adamın belini kırmışsın dostum...bu kadar acımasız olma yahu...yavaş yavaş..basit ayetlerle başlasaydın...zınk diye bitirmişin olayı...olmaz ki ama? :D :D

Olmaz ki, göz göre göre de bu kadar gerçek dışı, sapık yorumlar yapılmaz ki. İnsanın asabını bozuyorlar.

Merak etme dostum, bunlara bir şeycikler olmaz. Bunlarda ne kırılacak bel, ne de utanacak yüz vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...