Jump to content

Allah, bir kere de dualara cevap versin !


Recommended Posts

  • İleti 55
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Başta dedim, Her duaya cevap verilir ama hepsi kabul edilmez, duanın kabulünün şartları vardır... Böyle bir örnek için ilk şart öyle ortamlardan ve kişilerden uzak durmaktır... Sen kuzuyu kurdun önüne atarsan, sonra istediğin kadar dua et faydasızdır..

Akla yaklaştırmak için dünyevi adalet sistemimizde bazı suçlar vardır; artık kamu davası olmuştur.. Yani suça maruz kalan kişi dava etmese bile, kamu adına hakimler o suçluyu cezalandırır...

Bahsettiğiniz tecavüz gibi olaylar dua yada beddua edilsin yada edilmesin artık cezası kaçınılmaz davranışlardır.. Evet bu dünyada, insan var edildiğinden beri yaşanılan olayların hesabının verileceği, davasının görüleceği bir Meydan-ı Haşir elbet olacaktır... Bu meydan da da Din gününün sahibi bir Mahkeme-i Kübra kuracaktır...

İyiki böyle bir yaratıcı var ki; O zalim tecavüzcü cezasız kalmaz, O mazlum da mükafatsız kalmaz....

Siz istiyorsunuz ki; bu ceza yada mükafat anında verilsin... Hatta dünyada hiç kötülük olmasın... İşte biz zaten öyle bir mekanın varlığına iman ediyor ve oraya gitmek için hazırlanıyoruz... Ama Burası onun yeri değil.. İnanırsın yada inanmazsın...Neticeye razı olduğun sürece bu dünyada nefes aldıkça istediğini yapmakta özgürsün....

Ama hiç şüphe olmasın ki; İnsan dünya hayatının hesabını vermek üzere o meydanda olacak... O mahkemeye çıkacak..

Link to post
Sitelerde Paylaş

mask, tecavüze uğrayan o çocuk varsıyılan öteki dünyada "beni tecavüzden kurtar" diye dua etmiyor. size göre öteki tarafta zaten o çocuk mükafatını, tecavüzcü de cezasını alacak...

o kızcağızcık bu dünya için dua ediyor. bu dünyada o tecavüzcünün zulmünden kurtulmak istiyor. senin allahın ne yapıyor? seyrediyor... "merak etme öteki dünyada onun cezasını vereceğime inan" diyor.

yani ne kadar samimi olursa olsun, ne kadar içten olursa olsun, ne kadar mazlum olursa olsun, senin allahın duaları cevaplamıyor, cevaplayamıyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başta dedim, Her duaya cevap verilir ama hepsi kabul edilmez, duanın kabulünün şartları vardır... Böyle bir örnek için ilk şart öyle ortamlardan ve kişilerden uzak durmaktır... Sen kuzuyu kurdun önüne atarsan, sonra istediğin kadar dua et faydasızdır..

Akla yaklaştırmak için dünyevi adalet sistemimizde bazı suçlar vardır; artık kamu davası olmuştur.. Yani suça maruz kalan kişi dava etmese bile, kamu adına hakimler o suçluyu cezalandırır...

Bahsettiğiniz tecavüz gibi olaylar dua yada beddua edilsin yada edilmesin artık cezası kaçınılmaz davranışlardır.. Evet bu dünyada, insan var edildiğinden beri yaşanılan olayların hesabının verileceği, davasının görüleceği bir Meydan-ı Haşir elbet olacaktır... Bu meydan da da Din gününün sahibi bir Mahkeme-i Kübra kuracaktır...

İyiki böyle bir yaratıcı var ki; O zalim tecavüzcü cezasız kalmaz, O mazlum da mükafatsız kalmaz....

Zavallıları avutup dinlerine çekmek için yüzyıllar öncesinden uydurulmuş yalanlar sadece. siz de ne yazık ki bunlara inananlardansınız. ilahi adalet diye bir şeyin olmadığını kabul etmek çok mu zor geliyor?

Siz istiyorsunuz ki; bu ceza yada mükafat anında verilsin... Hatta dünyada hiç kötülük olmasın... İşte biz zaten öyle bir mekanın varlığına iman ediyor ve oraya gitmek için hazırlanıyoruz... Ama Burası onun yeri değil.. İnanırsın yada inanmazsın...Neticeye razı olduğun sürece bu dünyada nefes aldıkça istediğini yapmakta özgürsün....

Neden bu ceza anında verilmesin, muhammed zamanında allahına danışmadı mı bu suçlu değil bunu affet, bu suçlu bunu cezalandır şeklinde komutlar almadı mı.

Ama hiç şüphe olmasın ki; İnsan dünya hayatının hesabını vermek üzere o meydanda olacak... O mahkemeye çıkacak..

eee... adam bana tecavüz edecek hayatımı karartacak, allah öbür tarafta cezasını verecek, peki ben görecek miyim.

e bir de şu var, adam tövbe ederse günahlarından bazıları affediliyor ya sizde. ya bana ettiği tecavüz de affedilirse, gümbürtüye gittik!!! nasıl ölçüyorsunuz bu günahları, teker teker mi, kiloyla mı. yoksa başka bir ölçüsü mü var, metre, kilo, arşın falan :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

dört tecavüzcü yakalanır mahkemeye çıkarılır...

Kadı üçünün kafasının kesilmesine birine de kısas olarak tecavüz edilmesine hükmeder...

Suçlular cellatla beraber infaz yerine giderken...

o birisi ısrarla yaklaşıp aman cellat bey gözünü seveyim karıştırma .ikilecek olan benim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

mask, tecavüze uğrayan o çocuk varsıyılan öteki dünyada "beni tecavüzden kurtar" diye dua etmiyor. size göre öteki tarafta zaten o çocuk mükafatını, tecavüzcü de cezasını alacak...

o kızcağızcık bu dünya için dua ediyor. bu dünyada o tecavüzcünün zulmünden kurtulmak istiyor. senin allahın ne yapıyor? seyrediyor... "merak etme öteki dünyada onun cezasını vereceğime inan" diyor.

yani ne kadar samimi olursa olsun, ne kadar içten olursa olsun, ne kadar mazlum olursa olsun, senin allahın duaları cevaplamıyor, cevaplayamıyor...

Peki sana sormak istiyorum...

Her ne kadar inanmasan da, belki kendin cehenneme gidecek olsan da; Kur'an da bahsedilen Mahkeme-i Kübra olmasını ve o tecavüzcünün cezasını, o mazlumun da mükafatını almasını istemezmiydin..? Bu dünyada kafandaki milyonlarca cevapsız sorunun ve meraklarının karşılığını bulmak istemezmiydin.. Ebedi bir hayat istemezmiydin... İstemiyorsan neden ıslarla yaşamak için uğraşıp, dünyanın kaynaklarını tüketiyorsun.. ?

Eğer bir yaratıcı yoksa zaten her şey ölüm ile birlikte bitecek ve tüm yaşam bir anda sönüp karanlığa, hiçliğe gömülecek... Ahiret yoksa, yaşam manasızdır..!

Link to post
Sitelerde Paylaş

eee... adam bana tecavüz edecek hayatımı karartacak, allah öbür tarafta cezasını verecek, peki ben görecek miyim.

e bir de şu var, adam tövbe ederse günahlarından bazıları affediliyor ya sizde. ya bana ettiği tecavüz de affedilirse, gümbürtüye gittik!!! nasıl ölçüyorsunuz bu günahları, teker teker mi, kiloyla mı. yoksa başka bir ölçüsü mü var, metre, kilo, arşın falan :)

Kul hakları affedilmiyor.. Tecavüz mağdurur affetmediği sürece.. Günahları ölçen BEN değilim... O işi görenler, kaydedenler var.. Ahirette bırak insanlar arasındaki münasebeti, hayvanlar bile uğradıkları zülmün öcünü alacak..

Bide şöyle düşün; Bir yaratıcı yoksa zaten herşey şimdi olduğu gibi olacak ve bitecek.. Dünyası kararanın karanlığı, zalimin zulmü, mazlumun ahı..... Heps neticesiz kalacak....Zaten olan oluyor....

Siz ahireti bu dünyada görmek istiyorsunuz... Ama dünya hayatı memurluk ve misafirliktir.. İstidatların inkişaf ettiği, zıtların çarpıştığı, varlıkların Ebedi bir hayata layık kıymeti alacakları yerdir... Verilen mühlet bittiğinde, eşya manalarını ifade ettiğinde, insan vazifesini tamamladığında, her bir zerre yaradılış gayesine uygun mertebeleri geçip, neticesine ulaştığında.... Zıtlar tefrik edilecek ve istediğiniz alem hazır hale gelecek... Progam böyle.. Kişilerin keyfine göre olmuyor bu iş...

Ama günü geldiğinde olacak... Çünkü gelmekte olan geliyor, Olacaklar oluyor....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki sana sormak istiyorum...

Her ne kadar inanmasan da, belki kendin cehenneme gidecek olsan da; Kur'an da bahsedilen Mahkeme-i Kübra olmasını ve o tecavüzcünün cezasını, o mazlumun da mükafatını almasını istemezmiydin..? Bu dünyada kafandaki milyonlarca cevapsız sorunun ve meraklarının karşılığını bulmak istemezmiydin.. Ebedi bir hayat istemezmiydin... İstemiyorsan neden ıslarla yaşamak için uğraşıp, dünyanın kaynaklarını tüketiyorsun.. ?

Eğer bir yaratıcı yoksa zaten her şey ölüm ile birlikte bitecek ve tüm yaşam bir anda sönüp karanlığa, hiçliğe gömülecek... Ahiret yoksa, yaşam manasızdır..!

Isterim ki dunyada haksizlik edenler bir sekilde cezasini bulsun. Calarak zengin olup bu dunyada rahat yasam surenlenlerin yaptiklarinin yanlarina kalmasini istemem tabii ki. Olmeyi kimse istemez. Olunce ne oldugunu kimse bilmez, o yuzden bazi insanlar olumden korkar.

Ama ben istiyorum diye ahiret olacak degil. Gonlumden gecen farkli, gerceklerin gosterdikleri farkli ise gerceklere uymak gerekir. Bu sekilde ahiret gerekcelerndirmesi anca ahiretin inandiriciligini azaltir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Isterim ki dunyada haksizlik edenler bir sekilde cezasini bulsun. Calarak zengin olup bu dunyada rahat yasam surenlenlerin yaptiklarinin yanlarina kalmasini istemem tabii ki. Olmeyi kimse istemez. Olunce ne oldugunu kimse bilmez, o yuzden bazi insanlar olumden korkar.

Ama ben istiyorum diye ahiret olacak degil. Gonlumden gecen farkli, gerceklerin gosterdikleri farkli ise gerceklere uymak gerekir. Bu sekilde ahiret gerekcelerndirmesi anca ahiretin inandiriciligini azaltir.

SEN ALLAHIN İŞİNDEN ANLAMAZSIN SAÇMALAMA
Link to post
Sitelerde Paylaş

Isterim ki dunyada haksizlik edenler bir sekilde cezasini bulsun. Calarak zengin olup bu dunyada rahat yasam surenlenlerin yaptiklarinin yanlarina kalmasini istemem tabii ki. Olmeyi kimse istemez. Olunce ne oldugunu kimse bilmez, o yuzden bazi insanlar olumden korkar.

Ama ben istiyorum diye ahiret olacak degil. Gonlumden gecen farkli, gerceklerin gosterdikleri farkli ise gerceklere uymak gerekir. Bu sekilde ahiret gerekcelerndirmesi anca ahiretin inandiriciligini azaltir.

yapanın yanına kar kalması insanın bazen kanına dokunuyor...

öyle şeyler oluyor ki yapanları kıtır kıtır kessen yine de hak yerini bulmazmış gibi geliyor...

ki zaten bir çok haksızlık yapan da zevkü sefa içinde yaşayıp gitmekte diye düşünüuoruz...

acaba bu dünyada haksızlık yaparak zvkü sefa içinde yaşayabilecek iken iyi olmanın sebebi nedir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

iyi olmak, topluma uyum sağlamak için gösterilen emek çırpınmasıdır, eylem mücadelesidir.

kişilerde iyilik veya kötülük algısı, edinilimiş-kazanılmış birikimleri aracılığyladır.

tanrıların iyilik veya kötülük yapacaklarımız üzerinde hiç bir etkisi, hiç bir müdahalesi olmamalıdır, yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...