Jump to content

EVREN CANLI MIDIR?


Recommended Posts

Evren, Big Bang’de tohumu atılmış bir canlı yaratık gibi, embryonik dönemden geçerek doğmuş, gelişmiş, büyümekte olan bir varlıktır.

Evreni oluşturan elementlerin bazen birbirleri ile yer değiştirip, bazen birbirlerine dönüşmeleri sırasında ortaya çıkan enerji, canlıların metabolizması ile karşılaştırılabilir.

Canlılarda olduğu gibi evrende de bilgi birikimi ve dağılımı, o bilgileri kullanacak araçlar ve sistemler vardır.

Galaksinin her yöresi diğer yöreleri ile sürekli ilişkiler içindedir. Yöreler arasında sürekli olarak bilgi alış verişi yapılmaktdır. Bu bilgi alışverisi kütleçekim dalgaları ve belki de doğalarını henüz bilmediğimiz diğer kuvvetler ve uzayın gizemli dokusu tarafından sağlanmaktadır. Bu kuvvetler ve uzayın dokusu bilgiyi, evrenin en kuytu yöreleri arasında bile sürekli olarak taşımakta ve bütün evrenin tek bir vücutmuş gibi davranmasını sağlamaktadırlar.

Bilgi ancak ışık hızında yayılabileceği için, yörelerin birbirleri ile olan ilişkileri, bu hıza uygun olarak, milyarlarca yıl süren dalgalanmalar şeklinde gerçekleşmekte ve evren kabına sığmayan kaynar bir su gibi, kabarmakta ve genişlemektedir.

Bu büyük çapta bilgi alışverişinin yanı sıra, atomların içinde ve aralarında da ilginç bir haberleşme sistemi vardır. Protonlar birbirlerinin varlığından haberdardırlar. Bu haberleşme gluonlar aracılığı ile başarılmaktadır. Proton ve nötronları oluşturan quark’lar da birbirleri ile sürekli işbirliği yapmaktadırlar. Güçlü nükleer kuvveti simgeleyen gluonlar aracılığı ile, birbirlerini itmekle yükümlü olan protonların bu isteği önlenebilmektedir. Gluonlar ancak 100 civarında protonu bir arada tutabilecek bir kuvvete sahiptirler. Bu nedenden dolayı proton sayısı giderek artan elementler kararsızlaşırlar. Onlar için radyoaktif element terimi kullanılır.

Protonlarla, onların zıttı bir yüke sahip olan elektronlar, birbirlerini çekerler. Ama nedense normal koşullarda bu ikisi bir araya gelip, yüksüz bir atomaltı parçacığa dönüşememektedirler. Çünkü bu süreç çok büyük basınçlara ve çekim kuvvetinden kaynak alan negatif enerjiye gereksinim göstermektedir.

Elektronların negatif yüke sahip olduğu bilgisi pozitif yüklü protonlara, onların etrafını bir bulut şeklinde kuşatan bazı özel fotonlar aracılığı ile iletilmektedir. Onlar da yine özel fotonlar aracılığı ile varlıklarını elektronlara belli etmektedirler. Bu bilgiyi kullanan elektron ve proton, birbirleri ile belli bir mesafeyi koruyarak birleşmeden bir arada var olmayı başarmaktadırlar.

Atomun ortaya çikma nedeni proton ve elektronların quantum mekanik nedenlerden dolayı birleşememeleridir. Elektronlar ayrıca etraflarında bir bulut oluşturan fotonlar aracılığı ile diğer elektronları tanımakta ve onları kendi varlıklarından haberdar etmektedirler. Foton bulutundan bir elektron ayrılmakta ve bu sırada elektronu bir yöne doğru itmektedir. Aynı foton diğer elektrondaki foton bulutuna çarparak onu da başka bir yöne doğru iterek uzaklaştırmaktadır. Elektronların birbirlerini itmelerindeki mekanizma budur.

Elektronlar atom çekirdegi etrafında dönerlerken, orbital denen yörüngeleri kullanmaktadırlar. Bu orbitallerde hareket halinde olan elektronlar parçacık şeklinde değil, dalga şeklinde bir davranış sergilemektedirler. Elektronlar bazı durumlarda dalga, diğer durumlarda ise parçacık şeklinde davranmaktadırlar. Hareket halinde iken dalgasal niteliklere bürünen elektronlar, hedeflerine parçacık şeklinde ulaşmaktadırlar. Elektronların ayrıca spin denen iç momentumları da vardır. Bu sayede etraflarında manyetik bir alan oluşturmaktadırlar. Bu alan da varlığını fotonlara borçludur.

Bütün bu nitelikleri ile evren, inanılmayacak kadar büyük, tek hücreden oluşmuş canlı bir varlık gibi davranmaktadır.

Evet, evren tek hücreli ama, son derece karmaşık ve görkemli, aynı zamanda akıllı olarak da nitelendirilebilecek bir canlı yaratığa benzemekte ve onun gibi davranmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 123
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Evrende canlıların ortaya çıkmasının nedenlerinin başında evrenin bir canlı gibi davranması vardır.

Bu davranış en azından bir gezegende maddenin davranışlarına yön vermiş ve özgün enerji dönüşümlerinin gerçekleştiği canlıların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Evrende maddenin hangi özellikleri canlılıktan ve bilinçten sorumludur? Bilinci canlılıktan soyutlayamayız. Canlının en önemli özelliği bir bilince sahip olmasıdır. En ilkel canlıda bile bilinç vardır. Bir tür bilinci olmayan canlı varlık varlığını sürdüremez.

Yalnız maddeden ibaret olan canlı yaratıkta bilinç nasıl ortaya çıkmıştır?

Bu bilinç cansız ve akılsız atom ve moleküllerdeki bilincin devamı olmasın?

Onlarda da mı bilinç vardır?

İki molekülün birbirlerini tanımasını ve bir araya gelerek yeni bir molekül oluşturmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Örneğin hidrojen ve oksijen birbirlerini tanımasalar ve bir araya gelmek zorunda kalmasalardı, su ortaya çıkabilir miydi?

Hidrojen ve oksijen onları bir araya getiren bir kuvvete boyun eğmektedirler.

Bu ilahi bir kuvvet değildir. Doğası çok iyi bilinen kimyasal bir kuvvettir. Çok da basit bir açıklaması vardır.

Aslında evren canlıdır değildir gibi tartışmalı sansasyonal iddialarla ortalığı bulandırmaya gerek yok.

Çünkü biliyoruz ki evrende canlılar var. O canlılardan biri de akıllı insan ve diğer hayvanlar.

Onlar evrenin yapıldığı aynı ham maddeden oluşan varlıklar. Bir araya gelmekten başka hiçbir özellikleri yok.

Neyin tartışmasını yapıyoruz?

Evren açıkça canlı ve akıllı bir varlık.

Tamamı canlı gibi davranıyor. Bir köşesinde bir gezegende ise evren aynı zamanda akıllı bir canlı gibi davranıyor.

O halde evren hiç kuşkusuz hem canlı hem de akıllıdır.

Müthiş ilginç ve gizemli bir evrende yaşıyoruz.

Onun görkeminin en büyük nedeni bir yaratıcı tarafından tasarımlanmadan, kendiliğinden ortaya çıkmasıdır.

Bir yaratıcının varlığı evrenin bu muhteşem ve gizemli görkemine gölge düşürmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar düşünceler değil. Gözlemler.

Onları tartışmaktan korkuyor musun?

Canlılıkta bir canlıyı oluşturan küçük canlılarda benlik olmaz.

Canlı içinde özgür iradeli başka canlılar olmaz.

Hücrelerimizde özgür irade yok.

Hiçbir canlının içindeki organik parçalarda özgür irade veya bilinç yok.

Evren canlıysa, biz onun parçası olamayız.

Evren için kanser gibi bir şey olurduk eğer senin dediğin gibi parçası olsaydık.

Herşey bir tarafa bu konu kurgusal bir konu.

Evren canlıdır demek, olsa ols ayeni bir inanç, yeni bir din olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlılıkta bir canlıyı oluşturan küçük canlılarda benlik olmaz.

Canlı içinde özgür iradeli başka canlılar olmaz.

Hücrelerimizde özgür irade yok.

Hiçbir canlının içindeki organik parçalarda özgür irade veya bilinç yok.

Evren canlıysa, biz onun parçası olamayız.

Evren için kanser gibi bir şey olurduk eğer senin dediğin gibi parçası olsaydık.

Herşey bir tarafa bu konu kurgusal bir konu.

Evren canlıdır demek, olsa ols ayeni bir inanç, yeni bir din olur.

Bunlar senin iddiaların. Benlik ne demek? Yalnız sen bahsediyorsun.

Özgür iradeden yalnız sen bahsediyorsun.

Biz bilinci bilmek olarak tanımlıyoruz. Atom düzeyinde bilmek tanımaktır.

Hidrojen oksijeni tanır. Neden tanıdığını da biliyoruz.

Konunun kurgu ile hiç alakası yok. Ama sen konuyu kurgusal yapmaya çalışıyorsun.

Konuyu çarpıtamadan anlamaya çalış. Anlayamıyorsan üzerinde durma..

Bizim üzerinde durmadığımız konularla yazıyı kirletme lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar senin iddiaların. Benlik ne demek? Yalnız sen bahsediyorsun.

Özgür iradeden yalnız sen bahsediyorsun.

Biz bilinci bilmek olarak tanımlıyoruz. Atom düzeyinde bilmek tanımaktır.

Hidrojen oksijeni tanır. Neden tanıdığını da biliyoruz.

Konunun kurgu ile hiç alakası yok. Ama sen konuyu kurgusal yapmaya çalışıyorsun.

Konuyu çarpıtamadan anlamaya çalış. Anlayamıyorsan üzerinde durma..

Bizim üzerinde durmadığımız konularla yazıyı kirletme lütfen.

Hacı senin herhangi bir duruma verebileceğin reflekslerin sayısı çok fazladır.

Bir atomun herhangi birduruma karşı verebileceği refleks sayısı 1'dir.

Özgür irade ve benlik işte bu.

Senin veya başka bir canlının bünyesinde belirli durumlara karşı bizim gibi sayısı belli olmayan miktarda refleks ve tepkiler verebilecek bir şey yok.

En fazla 1 veya 2 bilemedin 3 refleks verir canlı bileşenleri.

Canlıların kendisi ise onlarca farklı tepki verebilir.

Eğer farkındalığının farkında bir insan söz konusuysa bu farklı tepki potansiyeli yüzlere ve binlere ulaşır.

Eğer evrene canlı diyorsan de.

Ama açıklamak zorunda olduğun şey canlılıkta verebileceği tepki sayısı bu kadar fazla olan dinamik bir bileşen hiç yok iken, evrenin canlılığında nasıl oluyor?

Sen evrenin bileşeni isen nasıl oluyor da görevin belli değil ve tepkilerin öngörülemez?

Böyle saçmalık olmaz.

Senin karşında bilgisiz cahil biri yok ki yazıyı kirletip kurgu yapma diyesin.

Açıklama yapmak yerine "yazıyı kirletme" "kurgu yapma" diyorsun.

Bir de "bunlar senin sözlerin" diyorsun.

Koskoca bir başlık açmışsın, bu başlık senin sözlerindne oluşuyor ve gerçek değiller. Kurgular. Bunu kabul et.

Zaten bilinçaltında kurgu olduğunu kabul ettiğin için Ateistkafeye açtın.

tarihinde Sarı Kırmızı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı, seni tebrik ve takdir ediyorum.

Evren, akıl ile hareket eden canlı bir organizmadan başka hiç bir şey değil.

Dediğin gibi oksijen ile hidrojeni birleşmeye zorlayan şey nedir?

Bu konular alanım değil hatam olabilir itibariyle bunlar benim için cevapsız sorular.

Akyuvarları programlı bir şekilde çalışmaya zorlayan şey nedir?

Peki bu beyinsiz şeyler daha önce hiç karşılaşmadıkları bir virüs hakkında tanı oluşturup onu düşman listesine nasıl ekliyorlar?

Bu listeyi nerede tutuyorlar?

Ve kendilerini o virüse karşı daha da nasıl geliştiriyorlar, kaldı ki bunu neden yapıyorlar?

Keza evren canlı değilse onun parçası olan her şey ve hepimiz nasıl canlı olabiliyoruz?

Hacı, yok olmaz öyle değildir demek araştırmanın sorgulamanın önüne engel olmak demektir ki burada bazı arkadaşlar aynen bunu yapmışlar.

Alanım üzere bir anımı paylaşmak istiyorum.

Amerika, Almanya, Fransa gibi ülkerin talip olduğu makine üzerine bir buluş yaptım.

Makine bir ileri ve bir geri hareket ederek tur tamamlıyordu.

Makine ileri hareket ettiğinde pozif / negatif ve geri hareket ettiğinde negatif/pozitif yükle karşılaşıyordum ama bu makine'nin çalışma prensibine aykırıydı. Makine ileri ve geri harekette hep aynı çıkışı vermesi gerekiyordu.

Düşündüm taşındım bir çözüm bulmadım çünkü kafamda bir dünyaydı ve zaman yüzünden paniğe kapılmıştım. Aklıma yardım istemek geldi. Aldım elime telefonu 50 tane kadar elektrik ve elektronik mühendisi arkadaşı aradım. Durum böyle nasıl yapabiliriz diye tek tek sordum. Genelde yok yav olur mu öyle şey, olmaz hocam boşver diyenlerde oldu, ben birde arkadaşlara danışayım diyenlerde oldu. Hepsine buradan canı gönülden teşekkür ediyorum ama bir çözüm bulamadık.

Eh artık telefonunda şarzı bitmek üzereydi, telefonu şarja takarken beynimde nükleer bir patlama oldu! Çözümü bulmuştum yani fiziğe aykırı bilmem ne diyen arkadaşlara söyleyince hiç aklıma gelmedi vay be meğer çözüm gözümüzün önündeymiş dediler.

Olmaz, yok ve değil diye ısrar etmek aptallıktan başka bir şey değildir.

Makineyi merak eden arkadaşlar olmuştur, makine çalıştı merak etmeyin diye kestirip atmayacağım :)

Makine harici bir güç kaynağına ihtiyaç duymadan kendi kendine elektrik üretiyordu ancak ürettiği güç tükettiği güçten çok az fazlaydı, bu durumda makine hiç bir şey ifade etmiyordu. Çalışmalarımı sürdürmek için kaynak bulamadım, kendi imkanlarımda bir yere kadardı tabii proje çöktü.

Bir çok ülke projemi duydu, adımı duydu, çok büyük bir yabancı firmanın teknoloji müdürü makinenin çalışması hakkında özet istedi, bende gönderdim belki inanmazsınız adamdan 3-5 günde email, mektup alır oldum.

Amma makineyi verimli çalıştıramadım, şimdi gelse görüşmem çünkü lan harcı borcunu korutan makinemi yaptın diye götüyle güler bana :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlılıkta bir canlıyı oluşturan küçük canlılarda benlik olmaz.

Canlı içinde özgür iradeli başka canlılar olmaz.

Hücrelerimizde özgür irade yok.

Hiçbir canlının içindeki organik parçalarda özgür irade veya bilinç yok.

Evren canlıysa, biz onun parçası olamayız.

Evren için kanser gibi bir şey olurduk eğer senin dediğin gibi parçası olsaydık.

Herşey bir tarafa bu konu kurgusal bir konu.

Evren canlıdır demek, olsa ols ayeni bir inanç, yeni bir din olur.

Vücudumuzda kendi hücrelerimizden fazla bakteri yaşadığını okumuştum bir yerlerde. Bu symbiotic bir ilişki olabilir ancak sonuç değişmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vücudumuzda kendi hücrelerimizden fazla bakteri yaşadığını okumuştum bir yerlerde. Bu symbiotic bir ilişki olabilir ancak sonuç değişmez.

Bakterilerin herhangi bir duruma karşı verebilecekleri tepki sayısı en fazla 1 veya 2.

Bu özgür irade değil.

Beklenmeyen veya öngörülemeyen tepkiler alamazsın bakterilerden.

Onlar makine gibidir.

Girdiyi bilirsen, çıktıyı da kesin bilirsin.

Ancak insan gibi canlılarda girdiyi bilsen de, çıktının olasılığı çok fazla.

Binlerce olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı senin herhangi bir duruma verebileceğin reflekslerin sayısı çok fazladır.

Bir atomun herhangi birduruma karşı verebileceği refleks sayısı 1'dir.

Özgür irade ve benlik işte bu.

Senin veya başka bir canlının bünyesinde belirli durumlara karşı bizim gibi sayısı belli olmayan miktarda refleks ve tepkiler verebilecek bir şey yok.

En fazla 1 veya 2 bilemedin 3 refleks verir canlı bileşenleri.

Canlıların kendisi ise onlarca farklı tepki verebilir.

Eğer farkındalığının farkında bir insan söz konusuysa bu farklı tepki potansiyeli yüzlere ve binlere ulaşır.

Eğer evrene canlı diyorsan de.

Ama açıklamak zorunda olduğun şey canlılıkta verebileceği tepki sayısı bu kadar fazla olan dinamik bir bileşen hiç yok iken, evrenin canlılığında nasıl oluyor?

Sen evrenin bileşeni isen nasıl oluyor da görevin belli değil ve tepkilerin öngörülemez?

Böyle saçmalık olmaz.

Senin karşında bilgisiz cahil biri yok ki yazıyı kirletip kurgu yapma diyesin.

Açıklama yapmak yerine "yazıyı kirletme" "kurgu yapma" diyorsun.

Bir de "bunlar senin sözlerin" diyorsun.

Koskoca bir başlık açmışsın, bu başlık senin sözlerindne oluşuyor ve gerçek değiller. Kurgular. Bunu kabul et.

Zaten bilinçaltında kurgu olduğunu kabul ettiğin için Ateistkafeye açtın.

Sarı kızmızı..Sana cevap yazmak istemiyorum. Nedeni de senin bana cevap yazmanı ve saçmalamanı önlemek...

Ama korkarım cevap vermek zorunda kalacağım. Biraz sert girersem kusura bakmazsın artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sarı kızmızı..Sana cevap yazmak istemiyorum. Nedeni de senin bana cevap yazmanı ve saçmalamanı önlemek...

Ama korkarım cevap vermek zorunda kalacağım. Biraz sert girersem kusura bakmazsın artık.

Neden sarı kırmızının başına sürekli aynı şey geliyor :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sarı kızmızı..Sana cevap yazmak istemiyorum. Nedeni de senin bana cevap yazmanı ve saçmalamanı önlemek...

Ama korkarım cevap vermek zorunda kalacağım. Biraz sert girersem kusura bakmazsın artık.

Hacı bana serti yumuşağı bırak da,

Evren canlıdırı ispatla.

Ne tür bir canlıdır?

Böcek mi? Bitki mi? Memeli mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilmişlik tasladığı için olmalı...

Doğru bir tespit...

Ayrıca hangi konu olursa olsun kendisi gibi düşenmeyenlere hakaretler etmekten saldırmaktan cekinmeyen bir bilmişlik...

Bilmişliğin bu seviyede olması cahillikten mi kaynaklanıyor?

Zayıflar, bizi kendi gücümüzden utanmaya zorladıkları için kazandılar.

Friedrich Nietzsche.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...