Jump to content

'''TESADÜF''ün SONU


Recommended Posts

ben 3. soruya basit bir cevap verebilirim. müsade olursa

insanoğlunun şu an yeni yeni bu sorulara bilimsel cevaplar verebildiklerini biliyoruz. bundan 2 asır önce ilk insan nasıl ortaya çıkmıştır diye sorsak acaba nasıl cevaplar alırdık ateistlerden? ve acaba binlerce yıl önce o zamanın insanları nasıl cevaplar vermiştir bu soruya?

adem topraktan yaratılmıştır? şimdi doğaya bakın bidliğinizi herşeyi unutarak. toprak insanlık için şu an bile önemini fazlasıyla korumakta. topraktan yiceklerimiz besinlerimiz çıkıyor ağaçlar büyüyor demekki toprak hayatın kaynağı ve su toprağa su dökmez isek bunların hiç biri olmuyor demekki toprağa suda şart. insan oğlu için çok önemli iki unsur toprak ve su. yani ilk insanın toprak ve sudan yaratılmış olduğunu düşünmek o dönem insanı için en doğru sonuç olurdu.

neden tek çift oldukları sorusuna gelirsek o dönem insanlarının bazı filozoflar hariç bu sorulara pek kafa yorduğunu düşünmüyorum. yani ilk insan nasıl yaratılmıştır? topraktan sudan bukadar basit. eski mitlere bir göz atın hepsi bukadar doğa kaynaklı yüzeysel ve superman tadındadır.

şimdi ben sormak istiyorum şu koca insanlığın topraktan yaratıldığına ve sadece bir çift insandan ürediğine inanmak nasıl mantıklı geliyor size.

şimdi dinler bu üreme konusunda ne diyor bakalım? kutsal kitap yaradılış bölümü 4 de anlatıldığı üzere adem ile havvanın önce kayin sonra habil adında 2 erkek çocuğu olur habil çoban kayin çiftçi olur (burda bile yerleşik hayata geçmiş ve düşünmeye başlayan insanların mantığını anlıyoruz yani ilk insan ve çiftçi çoban? insanların toprağı ekebilmesi için binlerce yıl gerekti) devam edelim kabil toprağın ürünlerinden tanrıya sunu getirdi habil ise ilk doğan hayvanlardan bazılarını özelliklede yağlarını getirdi sunu olarak. tanrı habilin sunusunu kabul etti ama kabilin sunusunuda red etti. kabil buna sinirlendi ve kardeşini öldürdü. falan filan. sonra tanrı kabili bulunduğu topraktan tek başına sürdürdü.

ensest ilişki kısmına gelince dikkat edin kabilin cezası tek başına sürülmek. ve kabilin soyu devam eder dinlerce. yahu ne ensesti arkadaşlar? kitapların kadın isimlerini yazmamasınıda anlayabilirim lakin kabilin üremesi için yanında kız kardeşi dahi yoktu :)

tabipp copy paste yaparak birşeylere değinmişsin olaslılık nedir?

yani bir şeyin olma ihtimali milyarda bir ise bunu başarmak için 1 milyar deneme yapmamız gerekirmi? ilk denememizde bunu başarma şansımız varmıdır? bu soruyu meraktan sordum sana bir şeylere bağlamaya çalışmana gerek yok:)

tarihinde Cresi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 503
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

tabipp copy paste yaparak birşeylere değinmişsin olaslılık nedir?

yani bir şeyin olma ihtimali milyarda bir ise bunu başarmak için 1 milyar deneme yapmamız gerekirmi? ilk denememizde bunu başarma şansımız varmıdır? bu soruyu meraktan sordum sana bir şeylere bağlamaya çalışmana gerek yok:)

Milyarda bir olması demek onun gerçekleşme olasılığının ne kadar küçük oldugunu gösterir ama 1 milyar deneme yapınca ''mutlaka bu olur'' demek mumkun degıl...

İlk denemede de bunu yapabilme şansın vardır..

Ama canlılığın ortaya çıkması için ne ilk deneme, ne de sonsuz deneme yapmak bir şey ifade etmez..

Çünkü canlılığın tesadufen oluşma olasılıgı yüzde sıfırdır..(başlıgın ilk iletisi okunabilir)

Benım o örnekte göstermiş oldugum durum parcaları birleştirme(başlıgın ilk iletisi okunabilir) durumudur..

Ve burda da olasılıksız olasılıklar mevcuttur...

Şöyle düşün çölün ortasında bir saat buldugunu farzet...

Biri çıkıp atomlarının tesadufen bir araya gelip o saatı meydana getırme olasılıgından bahsetmesı o saatin tesadufen olma olasılıgının ne kadar küçük oldugunu göstermek adınadır..

Ama sen cıkıp bu ilk denemede de olabilir o yüzden ben o saatın tesadufen olduguna inanırım demen nasıl mantık acısından tutarsızsa, bu olasılıksız olasılıklarda da aynı durum söz konusudur..

tarihinde Tabipp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu konuda profosyonel bilgilerim olmadığından ötürü sadece yorumlamaya çalışacağım bildiklerim dahilinde. madem karşıt görüşlüyüz birbirimizi eleştirmek yerine tamamlayarak ikna etmeyi öneriyorum.

saat örneğinde saat bir mantık ürünüdür yani insanın var ettiği bir eşyadır. yani insanın bugüne kadar edindiği bilgilerle geliştirdiği teknolojilerle ürettiği bir araçtır. yani yine insanlar tarafından insanlık için yapılmıştır. atomlar arabada oluşturamaz kendi kendine çünkü arabada insanların insanlar için ürettiği bir eşyadır.

aynı atomlar molekküller bilmemneler kaya oluşturabilir lakin bu atomların insanların kullanması için hazır tuğla oluşturup yanında çimentoyu vermesi mantıksızdır. atomlar bunu yapsaydı zaten bir mucizeden tanrıdan şüphe edemeyecek şekilde söz ederdik.

bilindiği üzere insan karbon temellidir aynı şekilde dünyada bulunan hemen hemen bütün canlılarda karbon temellidir. yani insan bu dünya üzerinde diğer bütün canlılarla birlikte evrimleşmiştir demek yanlış olmaz. ama dünyada karbondan başka bir element bilmediğimiz bir canlıyı var etmişmidir? pek tabiki mümkündür aynı şekilde evrenin başka bir yerindede bu mümkündür.

işin bilimsek boyutu bir tarafa ( zaten bilim bütün bunları tesadüflerle açıklamaz tesadüf konusunu sen çarpıtıyorsun.) insanın topraktan yaratılması günümüz çağında inanılcak bir şey değildir. yani tanrı dünyaya inecek elini çamura sokacak ve insan şeklinde bir eser yapıp ona ruhundan üfleyecek sonra onu cennetine alacak. peki dünyada ürettiği bu insanı cennete çıkartmasındaki maksat nedir ki cennette bizi yaratacak bir malzeme yokmudur? sonuçta kendine benzer ve kendi ruhundan verecek kadar değer vermiş bize bula bula çamur balçık mı?

şu big-bang meselesindede bazı çarpıtmalar yapıyorsunuz bilim araştırmaktır öğrenmektir deneme yanılmadır ve bilim big-bang öncesini daha bilmiyorum derse bu onun daha bulunamadığını belli eder hiçlik olduğunu değil. zaten tanrı hep bilinmeyende gizlidir yani bu tarih boyunca böyle olmuştur kuranda 1400 yıl öncesinin bilinmeyenlerinin tanrıyla açıklandığı gözlemleniyor ve sizde bunu yamamaya çalışıyorsunuz şimdide big-bang öncesi hiçlikse orda nasıl o oldu nasıl bu oldu tanrı var işte..

bu kafa yapısı ile gitseydi insanlık doğru mantıklı gelirdi o zaman topraktan yaratılma masalı ama şu an değil tıpki yarın big-bang öncesininde keşfedilebileceği gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu konuda profosyonel bilgilerim olmadığından ötürü sadece yorumlamaya çalışacağım bildiklerim dahilinde. madem karşıt görüşlüyüz birbirimizi eleştirmek yerine tamamlayarak ikna etmeyi öneriyorum.

saat örneğinde saat bir mantık ürünüdür yani insanın var ettiği bir eşyadır. yani insanın bugüne kadar edindiği bilgilerle geliştirdiği teknolojilerle ürettiği bir araçtır. yani yine insanlar tarafından insanlık için yapılmıştır. atomlar arabada oluşturamaz kendi kendine çünkü arabada insanların insanlar için ürettiği bir eşyadır.

aynı atomlar molekküller bilmemneler kaya oluşturabilir lakin bu atomların insanların kullanması için hazır tuğla oluşturup yanında çimentoyu vermesi mantıksızdır. atomlar bunu yapsaydı zaten bir mucizeden tanrıdan şüphe edemeyecek şekilde söz ederdik.

''Kendi ayağına kurşun sıkma'' buna derim ben :D

Madem canlılık ve bilinc maddenın ürünü , peki bilincin ürünleri neden maddenin ürünleri olmasın kı...

Madde bilinc ve canlı gibi ultra kompleks yapıları meydana getırebılıyor ama bilincın ürünleri(saat, bilgisayar vs) gibi daha az kompleks ürünleri meydana getiremiyor ...

Oysa madde herseyse, bilincin ürünlerini de rahatlıkla meydana getirebilmelidir di mi :D

Acık olarak görülüyor ki bilinc maddenın değil , madde bilincin bir ürünüdür

Madde tesadufen bir saar meydana getıremez ama tesadufen ''o saati meydana getiren insan'' ı meydana getırebilir :D

bilindiği üzere insan karbon temellidir aynı şekilde dünyada bulunan hemen hemen bütün canlılarda karbon temellidir. yani insan bu dünya üzerinde diğer bütün canlılarla birlikte evrimleşmiştir demek yanlış olmaz. ama dünyada karbondan başka bir element bilmediğimiz bir canlıyı var etmişmidir? pek tabiki mümkündür aynı şekilde evrenin başka bir yerindede bu mümkündür.

Canlının oluşması için gerekli olan tüm elemanlar nasıl olmuşta var olmuşlardır?

Neden karbon var?

Tesaduf mu?

işin bilimsek boyutu bir tarafa ( zaten bilim bütün bunları tesadüflerle açıklamaz tesadüf konusunu sen çarpıtıyorsun.) insanın topraktan yaratılması günümüz çağında inanılcak bir şey değildir. yani tanrı dünyaya inecek elini çamura sokacak ve insan şeklinde bir eser yapıp ona ruhundan üfleyecek sonra onu cennetine alacak. peki dünyada ürettiği bu insanı cennete çıkartmasındaki maksat nedir ki cennette bizi yaratacak bir malzeme yokmudur? sonuçta kendine benzer ve kendi ruhundan verecek kadar değer vermiş bize bula bula çamur balçık mı?

Evrenımız, galaksıler, güneş sistemi, güneş, dünyamız ve canlılık geçmişe doğru gidince bezelye kadarcık bir şey haline geliyor..

Ve en nıhayetınde sıfır hacim sonsuz yogunluklu bir ilk hal..

Bütün bunlar normal ama insanın camurdan(sulu toprak) yaratılması anormal..

Sulu toprak canlılık için gerekli tüm maddeleri içermektedir oysa...

Topraktan yaratılmada bir tercihtir ayrıca..

NEDEN CENNETTE YARATMADI NEDEN MELEK DEGILIZ gibi sorularının cevabını bu videoda bulabılırsın(Ateistken müslüman olmuş amerıkalı matematık profesorunun bır vıdeosu)( Bu soru onun müslüman olmasına neden oldu diyebiliriz, kesinlikle izlemeni öneriyorum)

şu big-bang meselesindede bazı çarpıtmalar yapıyorsunuz bilim araştırmaktır öğrenmektir deneme yanılmadır ve bilim big-bang öncesini daha bilmiyorum derse bu onun daha bulunamadığını belli eder hiçlik olduğunu değil. zaten tanrı hep bilinmeyende gizlidir yani bu tarih boyunca böyle olmuştur kuranda 1400 yıl öncesinin bilinmeyenlerinin tanrıyla açıklandığı gözlemleniyor ve sizde bunu yamamaya çalışıyorsunuz şimdide big-bang öncesi hiçlikse orda nasıl o oldu nasıl bu oldu tanrı var işte..

bu kafa yapısı ile gitseydi insanlık doğru mantıklı gelirdi o zaman topraktan yaratılma masalı ama şu an değil tıpki yarın big-bang öncesininde keşfedilebileceği gibi.

Bigbang hakkında hiçbir bilgin yokken neden bu yorumu yapıyorsun kı...

Bilim öncesini bilmiyoruz demiyor ki...

Zaman-madde-uzay bigbang ile başladı o yüzden bigbangden önce ne vardı demenın bilimsel olmadıgını söylüyor :D

Sana tavsıyem hakkında bir bilgin olmadıgı konulara burnunu sokma..

Link to post
Sitelerde Paylaş

şimdi tabipp eğer bu mantıkla gidersek tanrının yaratıcısı sorusuna geliriz. bu iş her çağda böyle olmuştur yani insan bilmediğinde her zaman tanrıyı aramıştır.

bunu daha iyi görmek için eski mitlerden bir örnek vermek isterim yalnızca

Thor vardır hemen hemen herkez bilir bu meşhur tanrıyı çizgi romanı bile vardı.

İskandinav mitolojisinde en güçlü tanrıdır thor.

elinde bir çekiç bumerang gibi bir şeydir. şimşeklere bile hükmeder bu thor.

norveçde en çok bilinen mitlerden biri trymskvida destanında anlatılır tor uykuya dalar uyandığında çekicinin yok olduğunu görür sinirden deliye döner. arkadaşı loke ile birlikte fröyanın yanına gider ve ondan kanatlarını ödünç ister. loke bu kanatlarla uçup devlerin çekici çalıp çalmadığını anlayacaktır. loke orda devlerin kralı trym ile karşılaşır ve trym çekici yerin 7 katın dibine sakladığını ve çekici geri vermesi için fröya ile evlenmek istediğini söyler.

ama böyle bir değiş tokuş imkansızdır çünkü tor fröya yı çekiç karşılığı geri verse bereket tanrısı fröya gittiği için otlar sararır ekinler çürür tanrılar ve insanlar ölür sonuç olarak bu bir felakettir. işler müthiş bir sarpa sarar yani.

(bunu istekleri karşılanması istanbulda atom bombası patlatacağını söyleyen ve ankaranın kendilerine verilmesini isteyen bir terörist grup gibi düşünün.)

ve tanrı heimdal ın aklına harika bir fikir gelir thorun fröya yerine gelinlik giymesini ve devler ülkesine gelin olarak gitmesini öğrenir. saçlarını bağlayıp göğüs yerine taş koyarsan thor kadına benzeyecektir. thor gelin kılığına girer ve lokeyi yanına nedime olarak alır

devler ülkesinde düğün hazırlıkları başlar ama gelin thor koskoca bir öküzü mideye indirir ve 3 fıçı bira içer devlerin kralı trym bu duruma şüphelensede loke heycandandır der ve durumu kurtarır.

trym bunun üzerine gelini öpmek için duvağı kaldırınca thorun keskin bakışlarıyla karşılaşır korkar ve geri çekilir ama loke gelinin heyecandan sekiz gecedir uyumadığını o yüzden bu halde olduğunu söyleyerek durumu kurtarır ve trym çekicin nikah sırasında gelinin kucağına konmasını emreder.

çekiç kucağına konunda thorun çok eğlendiği anlatılır destanda thor çekiciyle bütün devleri ve trymi katleder.

mitin kendisi işte bu peki ne anlatıyor sizce bu mit aslında? komiklik olsunmu diye çıkmıştır?

bu mitinde açıklamak istediği bir şeyler var belki şöyle bir yorum yapabiliriz.

çok büyük bir kuraklık ve bunu takip eden bir yiyecek kıtlığı olduğu zaman çıkmış olabilirmi bu mit? insanlar niye yağmur yağmadığını açıklamak zorunda kaldılar devler torun çekicini çaldığı için olmasın sakın?

belkide mevsimleri açıklamak için olmuş olabilir her sene tekrar ve tekrar devam ediyordur tanrılar katında yaşanan bu olay?

mitler bu şekilde insanlara anlamadığı şeylerin cevabını vermeye çalışır.

peki bu mitin ortaya atıldığı dönemde o insanlar ne yapıyor olabilirler? belkide köylülerden biri göğsüne taş koyup gelin kılığına girerek çekici kurtarmaya gidiyor olabilirdi. belkide thorun mideye indirdiği koca öküz güç kazanması için verilmesi gereken bir adaktı thora ne kadar çok ve ne kadar büyük öküz kurban edersek okadar güçlenip çekici okadar kolay kurtaracaktır.

bu sadece bir örnekti. insanlar tarih boyunca açıklayamadı her şeyde tanrıyı aramışlardır. benim bigbang olayında doktora yapmış bir uzman olmam gereksiz, gelişmeleri yakından takip ediyorum bulabildiğim makaleleri okuyorum ama bigbangin arkasında ne olduğunu bilmeyişim veya bu teoriyi çok iyi biçimde bilmiyor olmam burda tanrıyı aramam anlamına gelmez. işte bu teizmdir. benim tanrının olmadığını ispat etmekle işim yok zira tanrı vardır. işte burdadır tanrı ilkel mitlerde olduğu gibi sizin mitlerinizde de vardır. tanrı vardır lakin o insanın bakış açısındadır. yani esasen sizi yaratan bir tanrı değil sizin beyninizde yarattığınız bilmediklerinizi açıklamak için kullandığınızdır tanrı.

kuraklığı ve mevsimleri açıklayamayan insanların torun çekicini devler kaçırmıştır mitinin arkasında durup bu mite ayinler yapmaları ne kadar anlamsız ise insanın nasıl var olduğunu açıklayamayan sizlerin tanrı insanı çamurdan yaratmştır mitide okadar anlamsız bana göre.

yani thor mitide gönülden inanmış o dönem insanları ilede bu konuşmaya girseydik eğer:

ne yani thor yok ve devler çekici kaçırmadı fröya ile evlenmek istemediler bunların hepsi hayal öylemi? peki niye ama kuraklık var çekiç olmayınca şimşekde çakmıyor yağmur yağmıyor bereket tanrıçası fröyada yoksa ozaman niye topraktan besin çıkmıyor delimisin sen sus senin için tanrılar bize küsecek bu adam ölmeli cevabı ile karşılaşırdık.

ve ben ne kadar yağmurun veya kıtlığın sebebini o dönemde gözlemlediğim bilgilerle açıklamaya çalışsamda saçmalama thor çekicini vurmasa şimşek olurmu hiç cevabı kaçınılmaz olurdu. şu anda bu size bile komik geliyor olabilir ama dinlerin gerçeği ne yazıkki böyledir.

yani TABİPP benim senin tanrını red etmeye yada senden bir adım öne çıkmakla felan işim yok ben bilgiyi her yerde arayan biriyim sadece. siz bilmediklerinize tanrıyı koymaya devam edin bu benim için pek sorun değil. benim tek hayalim insanların neye nasıl inandıklarını anlamasıdır. islamiyetlede özel bir derdim yok. benim gözümde islamiyet dediğiniz dinin thor mitlerinden pek bir farkı yok. eski bir ateistmişsin sanırım bu yazdıklarımı en iyi anlayan sen olacaksın ama anlasanda yinede saçma bir cevap vereceğini düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

cresi sakız gibi ağzınıza almışsınız ''bilmediklerinizi Tanrı ile doldurmayı''...

Oysa biz bildiklerimizden hareketle Yaratıcıya inanıyoruz..

Bundan şüphemiz yok, şüpheniz varsa bu sizi bağlar...

Madem yaratıcının yaratıcısı sorusuna geliyoruz, gelelim sorun yok...

Biz burda da argümanlar kullanıyoruz...

Hatta bu soruyu soran ateisti ben ikinci lig olarak gördüğümü belirtmek istiyorum...

Neden mı?

Cunku ''ilk NEDEN'' veya ''ZORUNLU varlık'' denılen varlıgın kaynagını ateistler de kabul ediyor..

Bu ''ilk neden'' veya ''zorunlu varlık'' sebepsiz, varlığı kendinden, ezeli ve ebedi ve varlıgın kaynagıdır...

Ateistlere göre bu madde veya enerjidir(materyalizm)

Şimdi maddeyı veya enerjiyi bu şekilde kabul eden ateistlerin yaratıcının yaratıcısını sorması en saçma harekettir..

Daha neyi kabullendiğinizi bilmiyorsunuz...

Sebepsiz, varlıgı kendınden bir varlıgı kabul et(madde veya enerjı) sonra kalk yaratıcının yaratıcısını sor :D

Yaratıcıyı kim yarattı sorusu ile ilgili yazmış oldugum bir iletiden alıntıdır:

Yaratıcıyı kim yarattı?

Bu soruyu ateizmin ana sorusu olarak görebiliriz...

Ama önemli olan nokta bu soruya cevap verebilmek için ilim seviyemizin cok ileri aşamada olması gerektiğidir...(bilmediklerimizi Tanrı ile doldurmuyoruz, Tanrının varlıgını anlamak için çok bilmenın gerektiğini söylüyoruz)

(Hac suresi ayet 8:)

''Allah hakkında, hiçbir bilgileri, ilmî delilleri, hidayet rehberleri, aydınlatıcı bir kitapları olmadığı halde tartışan insanlar var.''

Bu ayette oldugu gibi bir bilgi( bilimsel bilgiler de dahil),bir ilim,bir rehber ve aydınlatıcı bir kitap(Kuran) olmadan Allah hakkında konuşmamızın bizi yanlış yollara sürükleme riski vardır..

Yine bizim için güzel olan nokta islamın akla mantıga uygun olması ve bu gıbı soruların cevabının ilim düzeyımızı arttırdıgımızda karşımızda duracak olmasıdır...

Ex nihilo(yokluktan) nihil fit(yokluk meydana gelir)

Madem varız o zaman bir varlıga ihtiyacımız var...

Daha önce belirtiiğim gibi bu varlık ezeli olan evren idi(naturalistler için) ya da maddeidi(materyalistler için)...

Ama bigbang ile anladık kı ne evren ezeli ne de madde(naturalizm-materyalizm out Big Grin )

Ee nedenini sorguluyorsak pek tabıkı BİLİNC sahıbı bir yaratıcıyı işin içine katmamız lazım ve bu da bilimin ta kendisi oluyor...

Peki ala bilim neden Yaratıcının varlıgıyla yokluguyla ilgilenmiyor?

Çünkü bilimin metodu ''metodolojik naturalizm''....

Yani bilim başından itibaren herşeyi mevcut doğa ve kanunları cercevesınde acıklamayı öngörmüştür..

Pekiala zorunlu mu? Tabiki hayır...

Önceden Katolik kilisesi nasıl bilimi yönetiyor ve bilimin metodunu kendisi belirliyorduysa şimdi de naturalist zihniyet aynısını yapıyor..(bigbang de oldugu gibi artık doğa ve kanunları herseye cevap olmadıgından bu metod yıkılmaya mahkumdur)

Şimdi ki bilimde oldugu gibi Mekanist yaklaşım hakim...

Mekanist yaklaşımda iki soru sorulur...NE? NASIL?

Ör: Dünyanın güneşe uzaklıgı NE dir

Beyinin sinirsel yapısı NASILDIR?

Mekanist yaklaşımda NİÇİN sorusu sorulmaz?

Ör: Dünya ile güneş arası niçin bu mesafededir?

Neden biliyon mu? Çünkü niçin sorusu varlıklarda ki gayeyi sorgular ve buna Naturlazm cevap veremez...

Yaratıcı varsa onu kım yarattı?

O nasıl oldu?

Şimdi bak bunu mantıksal olarak ortaya koyuyoruz...

Evvela şunu bil Yaratıcıyı kim yarattı sorusu mantıksal çelişki barındırıyor...

O yaratılmış olsa yaratıcı olamaz ve yaratıcı olmayanda yaratamaz...

Yani evvela o sebepsiz varlıktır .ZORUNLU VARLIK...

(Eger sebepsiz bir varlık arıyorsak bu neden evren veya madde olmasın dıyenlere:

Bigbang ile başlayan evrenın ve maddenın bır sebebe ihtiyacı oldugunu ve evrenın ve maddenın mevcut Tasarım ve Anlamı meydana getırecek bilince sahip olmadıgını söyleriz)

Şimdi yaratıcnın varlıgını kendı varlıgımıza bakarak bulmak neden mümkün onu da biraz acayım...

Hani hep derler bir vagonu önünde ki çeker onu önünde ki vagon en son bi lokomotıfe kadar gider ve onu kim ceker diye sorulmaz..cunku ONUN HAREKETI KENDINDENDIR..Diger vagonların hareketıne sebep olmuştur..

Vagon hareketinin önündekinden kaynakladıgını görsede ona mal etmez çünküü o onu yapamaz, önündeki vagon da onun aynısıdır sonuc olarak..

Önündekinin önündekine de bagyalamaz cünkü oda kendiliğinden hareket edemez...

Bu sonsuza kadar gitse hep vagonlar ortada olsa Bİ HAREKETTEN bahsetmek mümkün değildir...

İşte vagonun eger hareket varsa en son bir yere dayanır ve onun HAREKETİ KENDINDENDIR demesiyle aynı mantık....

Aynen bunun gibi Varlıgımzı bı varlıga borcluyuz onun varlıgı kendındendir...

Aksı halde varlıgımız olmamıs olacaktı...madem varız o zaman varlıgı kendınden olan Yaratıcı var...

Birde şu acıdan bak...

X yaratıcıyı Y yaratıcı yaratsın

Y yaratıcıyı Z yaratıcı yaratsın

Z yaratıcıyı K yaratıcısı yaratsın

..................

Bu sonsuza kadar gider ve x,y,z,k...artık yaratıcı değil yaratılmış oluyor..

Ve X,Y,Z,K......yaratılmış olduklarından artık YARATICI olamazlar..

Yaratıcı olmayan var edemediğine göre ve var oldugumuza göre demek ki sebepsiz bir varlık var ve o MUTLAK YARATICIdır...

Var isek var Big Grin

Tabi evrende gördüğümüz tasarım delilleri veya kozmolojık deliller veya gayesel deliller onun varlıgının diğer kanıtlarıdır...

Şimdi neden YANILGIdasınız dıyorum çünkü siz zihninizde farklı bi yaratıcı oluşturmuşsunuz ve onu inkar ediyorsunuz...Merak etmeyin onu biz de inkar ediyoruz Big Grin

Yanılgılarınızdan bir kaç örnek..............................Biz nasıl düşünüyoruz peki

1-Nasıl yaratılmış .................................................1-Yaratılan yaratıcı olamaz...mantıksal çelişki...

2-Şimdi ne yapıyor................................................2-zaman bir yaratıktır yaratıcıyı bağlamaz...Zamandan münezzehtir

3-Nerede şu an.....................................................3-Mekan da bir yaratıktır o da yaratıcıyı bağlamaz...Mekandan münezzehtir...

tarihinde Tabipp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eh be tabip dostum big bang ile ilgili hiçlikte aniden ortaya çıkan madde kuramını açıklayan teorik olarak hawkingin aynı zamanda m kuramı ile maddenin başka bir boyuttanki evrenden bu evrene geçiş yaptığı savıyla açıkladığını(bilimsel sav-henüz kanıtlı değil) niyeyse görmezden geliyorsun. Yani işin gücün maddenin varlığı üzerine dayalı hiçliktn aniden çıkma kısmını ve zamanın ve evrenin başlangıcı olması kısmını alıp devamı niteliğindeki maddenin nerden nasıl geldiği kısmını yok saymandan ibaret. Bunuda bilim insanlarının teorilerinden elde ederken devamında niteliğindeki açıklamaları görmezden gelip sonra işi masala çeviriyorsun.

Tanrın sadece hikaye. Kuram bile olamayacak ve asla ispat edilemeyecek bir sanrı. Sense artık insanları sıkacak derecede bilimi çarpıtıp kendi kurduğun mantıkla illa yaratıcı olacak diretmeni kanıt sunmadan kabule çalışıyorsun.

Gelelim çarpıtmalarına. Tanrı savınız yaratma takıntılı olduğundan gayet basittir. Zamansız mekansız olmak savın maddesel olarak sadece hiçliğe tekabül eder. Senin tanrın ise beyninde bir kavram ve hiç. Big bangi hiçlik var etmedi, big bang hiçlikte var oldu, bunuda m kuramı ile açıklar hawking ve bilim.

http://www.forumhane.net/kuantumfarkindalik/23741-stephen-hawking-m-teorisi.html

Okuyacak kadar okur yazarsın, düne kadar bigbangte teoremdi kanıtları olmayan, m kuramıda şimdi aynı konumda.Ama sende bunu söyleyecek ne cesaret nede dürüstlük yok.Saklanmışsın big bangin hiçlikte maddenin aniden çıkışına bunuda dogmatik tanrı yalanına yamama peşindesin.Neyse bir süre cahil inanırları bu bilimsel gerçekleri örtpas edip işinize gelen kısmını alarak kandırmaya devam et.

Temcit pilavından farkın yok. Neyse link orda, ben dostlara m-teorisi ve hawkingin bu konuda çalışmalarını araştırmalarını ve big bang üzerinden din sömürüsü yapan tabip dostumada tipik inananır tavrından dolayı kızmayınız derim.

Kuranın tanrısını sokuşturma çabası ise zaten komik. Zamandan münezzehmişte katında bir gün bin yıla eşitmiş.arşta oturur amma mekansızmış. yarattığına benzemezmişte(ülen hiçlik dahil her şeyi yaratmış desene, kendine benzeyecek bir şey kalmamış, yani yokmuş kısacası),akıl nasıl oluyor, düşünmeyi nasıl beceriyor, çamurdan heykel yapıyor amma benzemezmiş miş miş.

tabip su aygırları seni bekliyor, big bang hakkında ne bildiğimizi nerden biliyor bize anlatıversin bi zahmet diye. Big Lie

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

e teist bak cahilsin dıyorum, bıgbange bır orangutan kadar uzaksın dıyorum ama sen kabul etmıyorsun...

Bu paralel evrenler de(eger varsalar) planck sınırında bızım evrenımızle saf enformasyonla baglıdırlar..(bilmedıgın konulara burnunu sokarsan böyle maskara olursun e teist)

Yanı bigbang mutlak başlangıctır..

Öncesi hiçliktir..

Maddenın,enerjının,uzayın,zamanın olmadıgı hıclık..

Bak forumumuzda yazan kuantum fızıgınde master yapan üyemizin iletisini alıntılıyayım...

''

Evren buyudukce daha azini gormuyoruz, fakat, daha otelerini goremiyoruz, zira biz sadece isigini bize ulastiran bolgeleri gozlemliyebiliyoruz. Ornegin, en uzak cisimler, 13.780.000.000 isik-yilindan otede gorunmekte. Bu ise big bangin baslangiç aninin siniridir. Bundan 5 miliyar yil sonra, 18.780.000.000 isik-yili mesafesine kadar gozlemler yapilabilecetir. Yani gorunen evren surekli daha genis olmaktarid.

Karanlik enerji, diger enerji kaynaklari gibi saf enformasiyondan ibarettir. Multiverse teorisi henuz kanitlanmadi, ancak hakikaten (sonsuz sayida olmasada, ki sonsuz kavrami matematikte mumkun, fizikte ise surekli yok edicidir), big bangin Planck sinirinda zaman ve mekan yok oldugundan, aslinda varsada diger evrenler, Planck sinirinda bizim evrenle saf enformasyon sekliyle birlesmektedir. Yani zamanin ve mekanin (goresel boyutlarin) mutlak baslangici Planck duvarinda bitmektedir. Iste karanlik enerjide ayni o tunnel effektle quantik bosluktaki yogunlasmayla yokluktan mevcudiyete geçis yapabilmistir.

sevgiler..

tarihinde Tabipp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum tabip, sen master yapmış ve orangutandan daha yakın kişi olarak oku, şimdi m kuramını anlatmaktan uzak karanlık enerjiyi açıklamaya yönelik ve sadece bigbangle ilişkili bir dostumuzun mesajını alıntılayıp hala aynı masala devamdasın.

Şu yukardaki mesajın m kuramımıdır? Yoksa karanlık enerjinin evrenimize nasıl geçiş yaptığı mıdır anlatılan. Tüm evrenler bir başlangıca sahip kuantum dalgalanmaları ile hiçlikten(yoktan var olurlar diyemiyorsun biliyoruz) ortaya çıkan parçacıklardır. En azından senin maskaralık sınırınıda öğrenmiş olduk.

M kuramı diyorum sen bana karanlık enerjinin nasıl geçiş yaptığını önüme koyup kişisel utanmazlık klişeleri yapıyorsun. Hawking diyorsun ama m kuramına gelince hawkingi görmezden geliyorsun. Şimdi hayvanlarla olan ilişkini bir kenara koyarak tekrarlıyorum, senin bilime arap putu yamama çaban maskaralık değilse kimse değildir. Son kezde ricamdır, kişisel laf atmaları aş. Hiç bir şey bilmesem dahi sen kişisel saçma benzetmelerle konuşma hakkına sahip değilsin.

Hiçlikte ortaya çıkmak yoktan var olmak mıdır m kuramına göre, oku ve cesaretin varsa yoktan var olmaktır de görelim. Defalarca sordum ve cesaret edip evet, yoktan varolmaktır diyemedin. Olmadığını biliyorsun.

Neyse konuya istediğim gibi fikir beyan ederim, m kuramı hakkında öyle işine geleni almakla olmuyor.

“TEKLİK”i açıklarken, zarların varlığının büyük patlamadan da önce ve zamanın olabilirliğini ifade etmektedir. Zaman incelenebilir “TEKLİK” ten bakılarak.”

“Zamanda geriye çok geriye taa genişlemenin olduğu yere kadar gidilebilir ve daha sonra başka bir dünyaya (boyuta)olabilir.”

“Zarlar birbiri ile çarpışınca bu çarpışma “M” teorisi kapsamında açıklanabilir. Şimdi bu matematik ve bilimle açıklanabilir.”

“TEKLİK” “yok” olmuştu ve bu bir saatlik tren yolculuğunda farkedilmişti. Bu fikir öylesine yeni ki daha yeni yeni tartışılmaya başlanmıştır. Ancak kabul görüldüğü takdir de Einstein’in kayıp teorisi de ortaya çıkmış olacaktır. Yani “M” teorisi evrendeki herşeyi açıklıyor olacaktır. Ancak bu uzun arayış belki de bir şeklide başka bir açıklama ile karşı karşıyadır: “Sonsuz sayıdaki zarlardan birisi, pek çokevrenden bir tanesi ve çoklu evreni yaratandır.”

“Sonsuz sayıda evrenler ve her birinin kendine ait fizik kanunları olabilir. Büyük patlamalar her an olmakta ve evrenimiz genişleme sürecinde olan diğer zarlarla, evrenlerle bir arada aynı anda varolmaktadır. Evrenimiz, diğer köpüklerin de okyanusu olan okyanusta yüzen sanki bir köpük, kabarcıktır.”

Al bende sana alıntı yapayım,

http://www.bilinmeyenler.org/paralel-evrenler.html

http://blog.milliyet.com.tr/paralel-evrenler--sicim-teorisi-ve-m-teorisi--her-seyin-teorisi-/Blog/?BlogNo=113621

Hawking bu yüzyıl sonlarında her şeyin teorisi ile tüm her şeyin açıklanabilir hale geleceğini söyler.

Ricamdır ayrıca hangi hayvana yakınsın yada uzak bilgi olarak bilmiyorum, insana olmadığın kesin. Bu cevap hakkımdır ve kullandım sana karşı.Zorla şansını istersen bundan sonra.

Dostlardanda ricam dürüstlükten uzak işine gelen kısımları alıntılayıp işine gelmeyeni yoksayan bu inanç savunucularından öte linklerden-kitaplardan ve ulaştıkları bilgilerle araştırarak öğrenelim , yani bilim ne diyora bakalım, bilimi işine gelen din bezirganları nasıl kullanıyordan öte.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

e teist gercekten kale alınacak bir seviyen yok..

Çünkü internet ortamından bilgi edındıgın cok belli...

O yüzden parcaları birleştiremiyorsun...

Bilimin kabul ettigi kısımlar ile halen bilimsel olmayan kuramlar arasında kı ilişkiyi anlayamıyorsun...

Paralel evrenler bır kuramdır ama bilimsel bir karşılıgı yoktur...

Ama planck sınırında maddenın,enerjının,zamanın,uzayın yok oldugu bilimseldir...

Bigbangın herseyın baslangıcı oldugu bilimseldir..

Bıgban ile zamanın ve mekanın başladıgı bilimseldir..

Zaman ve mekanın olmadıgı yerde maddeden ve maddenın yüksek hızda dönüştüğü enerjıden bahsetmek mumkun degıldır..

O yüzden madde ve enerjı de bıgbang ile başlar..

Karadelıklerden hareketle ortaya atılan paralel evrenler eger dogru da ola planck sınırında bızım evren ile birleşiyor ve hepsının başlangıcı bigbang oluyor...

Sen daha neyın ne oldugu bilmeden burada ahkam kesıyorsun ve netıe itibarıyle böyle maskara oluyorsun...

Bilimsel karşılıgı olmayan kuramlardan birini de ben ortaya atayım

''Var-Yok evren modeli''

Bu modele göre evren bi var bi yok...

Yanı bir varmış bir yokmuş...

Eger varsanız evrenın var oldugu dönemdesiniz ve sizi yokluk beklıyor ama bu yoklugun sonrası yıne varlık...

Alın size sonsuzluk :D

e teist senınle tartışmak bana vakıt kaybı olarak geldıgınden iletilerine cevap vermıyecem kusura bakmazsın umarım...

sevgiler..

tarihinde Tabipp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum tabip;

Sen zaten zaman kaybısın, evrim bu gün kanıtları olduğu için kabul etmek zorunda kaldığın bir kuram ancak kanıtlanmadığı dönemlerde dahi bunu kabul etmezdin çünkü derdin bilim değil, dogmanı kanıtlama çabası.. Ben gayet net öncedende söyledim, hawking dediğin adam teorik olarak hiçlikten maddenin çıkışını açıklayan kişi. Düne kadar oda kanıtları olmayan teori di. Bu gün aynı kişi hiçlikten varlığa çıkışı açıklayan kuramı oluşturuyor. Senin zekan ve bilgin ne öyle teori üretebilir nede kabul edebilir. Nasılsa geçmişte big bangin kanıtsız hali gibi bu teoride şimdilik kanıtsız onu görmezden gelirsin dogmaların uğruna. Bilimsel bakışın olsa dogmaya sarılmadan dürüstçe m kuramını big bangle beraber söylerdin.Yoksa hawking senin kadar zeki ve bilgili değil mi diyorsun? :huh:

Sen teori uydurabilirsen ve bilim çevreleri kabul ederse haberim olsun. M kuramı şu anda bilim dışıda bizim mi haberimiz yok.

Bilgilerim önemli değil,dedim ya hiç bilmediğimi varsaysan nolur, dürüstlüğüm önemli, sendede göremiyoz.Bilime dogma uydurma çabanla sen herkes için zaman kaybısın. ;)

Sevgi saygı benden...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiçlikten varlık cıktığını hawkıng teorık olarak ortaya koyuyor demek :D

Ama daha iki gün önce hiçliği inkar edıyordun...

Şu maskaralıga dıyecek birşey bulamıyorum...

Dostum tabip şu big bang denen teoriyi doğru öğreninde gelin, hiçlikten varlık çıkıyor yalanınıda nerenizden uydurdunuz? Var olan yoğun halde madde(enerji biçimiyle) tek noktada toplanmış olarak var(sonrası ve başlangıç bildiğimiz evren yaşı), onun orada ne kadar süredir var olduğunu yada nerden geldiği henüz bilgimiz dahilinde değil. Big bangin neresinde hiçlikten olmak? Lütfen okuduklarınızı anlayın, algılayın öyle gelin. Arta kalan kozmik ışımalardan 13,5 yıl önce yoğun ve tek noktada sıkışmış yüksek ısıya sahip enerjinin harekete geçmesi ile bildiğimiz evrenin oluşma aşamalarının başlangıcıdır teorideki anlatım. Orda hiçlik demez bilim ve yamanmaya çalşılanda tanrı uydurma hastalığından bilime maledilmeye çalışılan bir masal.

Senin anlayacağın tabirle yok öyle yoktan varedilen bir şey. Var olan enerjinin bilinen esneme(patlama yok ortada-bakma ismine) şeklinde tetiklenmiş bir hareket. Yani big bangin dahi sadece o enerjinin kozmik ışımalarından öncesine ulaşma şansı olmayan bilgi dağarcığımızda ulaşılabilinen teorilerden biriki, madde o noktaya nerden geldiye ait bir bilgi elimizde na mevcut. Ansızın yoktan çıktı sanrılarınızında bilimle alakası yok.

Gelelim hep bir şeyler varsa başlangıcı olmaza. Evet olmaz, evrenin başlangıcıdır big bang, maddenin değil. Yani sen maddenin evren şekline dönüşme sürecine maddenin başlangıcı sanrından yanılgıdasın.

Maddenin başlangıcı big bang diyen ancak inançsal bakışını sergilemiş olur. Evrenin başlangıcı ile maddenin varlığına bağlı bir olay olan big bangi başlangıç sanmanız cehalet ölçüsünde inanç dolu. Madde yoksa tanrı kavramlarınız dahi yok. Bilinci maddeden soyutlamayı başar diyorum, düşünmüyorsun dahi.

Geriye kalan soruların cevap gerektirmiyor, çünkü önceki mesajımda yazdım, fiziksel, kimyasal özellikler, iki temel hareket , etki-tepki ve algıya dahil olma olayıdır tümünün cevabı. Tüm evren bunlara bağlı olulşur ve bunlarla basitçe açıklanır. Madde ve özellikleri, ötesi masal.

Karanlık madde karanlık enerji uydurmak işi çözmüyor, dediğim yukardaki özellikler ve maddenin basit etki-tepki kuralı onları dahi ya uyduruldukları yere gömer, yada alır kendi biçim ve özelliklerinin parçası olduğunu ortaya koyar. Yok başka şansı, inanç işin kolaycı ve üçkağıtçı yanı.

Sevgi saygımla.Yorma beni ;)

Dostum tabip;

Sen zaten zaman kaybısın, evrim bu gün kanıtları olduğu için kabul etmek zorunda kaldığın bir kuram ancak kanıtlanmadığı dönemlerde dahi bunu kabul etmezdin çünkü derdin bilim değil, dogmanı kanıtlama çabası.. Ben gayet net öncedende söyledim, hawking dediğin adam teorik olarak hiçlikten maddenin çıkışını açıklayan kişi. Düne kadar oda kanıtları olmayan teori di. Bu gün aynı kişi hiçlikten varlığa çıkışı açıklayan kuramı oluşturuyor. Senin zekan ve bilgin ne öyle teori üretebilir nede kabul edebilir. Nasılsa geçmişte big bangin kanıtsız hali gibi bu teoride şimdilik kanıtsız onu görmezden gelirsin dogmaların uğruna. Bilimsel bakışın olsa dogmaya sarılmadan dürüstçe m kuramını big bangle beraber söylerdin.Yoksa hawking senin kadar zeki ve bilgili değil mi diyorsun? :huh:

Sen teori uydurabilirsen ve bilim çevreleri kabul ederse haberim olsun. M kuramı şu anda bilim dışıda bizim mi haberimiz yok.

Bilgilerim önemli değil,dedim ya hiç bilmediğimi varsaysan nolur, dürüstlüğüm önemli, sendede göremiyoz.Bilime dogma uydurma çabanla sen herkes için zaman kaybısın. ;)

Sevgi saygı benden...

Link to post
Sitelerde Paylaş

''Hiçliği'' bilim kabul eder...

Ama hiçlikten varlıga nasıl gectıgımız hakkında kı kuramların bilimsel bir karşılıgı yoktur şuan...

Ama netice itibariyle hiçten var olduk...

e teist gibi bilim fukaralarının yapmış olduguu itirazlar bu bağlamda bize sinek vızıltısı gelir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak tabip denen soytarı yazdığım net ve ortada. Bütün olarak okuyanda tüm mesajlarımda hiçlikten varlık olmadığını (yoktan var olmak var demeye getirdiğin hiçlikten varlık oldu yalanına verilmiş cevaptır ilk mesaj, maddenin hiçliğin içinden çıkışını anlattığını teorinin belirttiğim ikinci mesajımdada dediğim ortada.

Hiçliği kabul etmediğim yalanına karşı ne desem sana artık bilmem. Varlık hiçlikten olmazı sanki farklı bir şey dermiş gibi bilim hiçlikten çıkışla eşleştirmeye çalışman çok iğrenç. Varlık hiçlikten olmaz.

Utanmadan özellikle belli yerleri büyük harfe almanız mesajlarımda hiç bir yanlış olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Oku bakalım hiçlikten varlık çıkmazın devamı ve geri kalanını.Senin anlayacağın tabirle yok öyle yoktan varedilen bir şey.

Ve gayet net yoktan varedilme olmadığını hiçlikten varlık çıkmadığını açıklamışım. Hiçlikten olan hiç bir şey yok. maddenin hiçlikte belirmesidir teorideki ve sen bunu hiçlikten varlık oluyora çekme çabasındasın.

olarak hiçlikten maddenin çıkışını açıklayan kişi.

demişim değil mi? Amma sen hiçlikten varlığa çıkışı cümlesi ile hiçlikten varlık çıkar arasındaki dağlar kadar farkı göremiyecek kadar bilimsel ve dil anlam yönünden zavallısın. Maddenin hiçlikten olduğu (hiçten olmak-ondan oluşmak)öküzsen anlamamaya devam et)) şeklinde ne teoride ne benim cümlelerimde anlam bulamazsın.

Bir kez daha aynı aşağılık üslubu yinelersen hakettiğin cevabı alacaksın.Sen kim bilim kim pezevenklere gücü yetmeyen, fuhuş sever tanrı kavramını yüceltip herşeyi yaratan konumuna yamamaya çalışan insanlıktan nasipsiz kişi.

Adam olsan bilgin olsa madem bilmediğimi düşünüyorsun anlatmaya çalışırdın. işin gücün insanlara kişisel saldırı ve karalamaya çalışmak. Bir kez daha iğrençleşmeye kalkma.

Sevgi saygı hakedene... :huh:

Link to post
Sitelerde Paylaş

tabipp ateistleri katagorize etmenin mantıksız olduğunu düşünüyorum. teistleri katagorize edebiliriz hangi dine inandıklarına göre ama bu ateistler için yapılamıcak bir şeydir.

sen benim yazdığım yazıların içinde çocukça davranarak cımbızla kelime bulmaya ve o kelimelerden beni eleştirmeye uğraşıyorsun. bunu neden yaptığını anlamadım. oysa ben seni ciddiye alıp bilgi alışverişine varım demiştim. sen burda bir gruba üye olduğumuzu sanıp bu guruptan birini haksız duruma düşürdüğünde zafer kazanacağınımı düşünüyorsun bu eylemini cidden anlamadım.

yani ben hiç bir zaman tanrıyı yaratan kimdir gibi mantıksız bir soru sormadım. orda bu soruya geliriz demiştim. bu farklıdır. ben bu soruyu sormam zira ben tanrıya inanmıyorum. yani acaca varmı diye sormıcak kadar sizin tabirinizle yoldan çıkmış durumdayım.

anlamadığın şu bilim big-bangden öncesini bilmiyorsa yada ilk maddeyi bilmiyorsak burda tanrıyı aramak bence son derece ilkeldir. eski mitlerde bu şekilde çıkmıştır. anlatmaya çalıştığım buydu. ayrıca islamiyetin tanrısı zaten big-bang e kadar olan kısmı bile ima dahi etmemişki ol dedik oldu bilmemne diyip durmuş siz bilimin geldiği noktalarla neden islamiyeti bütünleştirmeye çalışıyorsunuz buda tuhaf bir durum aslında. ne biliyim gidin putlarınızla fln uğraşın sizene bilimden patlamadan enerjiden.

azizim tanrı size 1400 sene önce biz yedi kat göğün üzerindeyiz demiş. astronotlar çıktı oraya baktılar tanrı yok dinin anlatığı farklı bir gök var. yıldızlar aydan büyük çıktı ayrıca. bi durun bakalım üstadım sizin ne işiniz var büyük patlamayla onla bunla siz bakın 7 kat göğe resülülü'niz ayı yarmış dünyaya düşürmüş bakın ay nerde nereye düşmüş kara kutunuza dönün egzersiz yapın ne bileyim yapın bişeyler.

tabipp beni 2 günde yordun bezdirdin be üstadım ne anlatıyorsun napıyorsun ben anlamadım. neden bilimin buldukları ile tanrını arıyorsun. tanrın bilimin buldukları için ne demiş be üstadım.

allahın vahyetmemiş resülülün bunları yazmamış imada etmemiş big-bangin arkasında putum var diyorsun. yahu yarın oda keşfedilirse onun arkasında dersin. anlatamıyorum senin putunda resü düdüğünde yok bilmemiş bunları çamur demiş bilmemne demiş. bilim öyle değil diyince sende çıkıp tamam bir ilk madde vardır bu madde öyle olmuştur böyle olmuştur tanrı sonunda çamuru en sonundada ademi yaratmıştır diyorsun. sen nasıl bir cahilsin be azizim vallahi yordun beni.

tabipp sen her ne kadar

Link to post
Sitelerde Paylaş

{2} Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız. O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah'a ortaklar koşmayın. [bakara 21-22]

{76} İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti. Şüphesiz biz insanı, karışım halindeki az bir sudan yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık. [İnsan 1-2]

{11} O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş'ı su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içindeyaratandır. Böyle iken "Ölümden sonra şüphesiz diriltileceksiniz" desen, inkarcılar "Mutlaka bu apaçık bir büyüdür" derler. [Hud 7]

{21} İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı? Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve (varacakları yere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler yollar meydana getirdik. Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah'ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler. [Enbiya 30-31-32-33]

{41} De ki: "Siz mi yeri iki günde (iki evrede) yaratanı inkâr ediyor ve O'na ortaklar koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir."O, dört gün içinde (dört evrede), yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti.Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi. İkisi de, "İsteyerek geldik" dediler.Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allah'ın takdiridir. [Fussilet 9-10-11-12]

{15} Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik. Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik. Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz. Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz. [Hicr 19-20-21-22]

{50} Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik. [Kaf 7]

{79} (Ey inkarcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur. Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir. O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı. Ardından yeri düzenleyip döşedi. Ondan suyunu ve merasını çıkardı. Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı. [Naziat 27-28-29-30-31-32-33]

{13} Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla)

al tabipp senin inanman gereken bunlar üstadım. sen yanlış yerden bakıyorsun resüdüdüğünüz dünyanın yaradılışını bu topraklardan bakarak özetlemiştir. sanane bigbangden azizim düdüğünüz gökyüzünü direk olmadan yükseltmiş işte dağlarıda yer yüzüne sağlam şekilde oturtmuş. sanane ilk madde nerden çıktıysa nasıl enerji patladıysa düdük koca dünyayı yaratmış işte ne bilsin evreni, o yıldızları sen güneş gibimi sanıyorsun meşale yahu onlar..

yer döşek gök bina. hem arş su üzerinde bir zamanlar. senin evren dediğin bu dünyadaki okyanus üzerinde yüzüyordu daha düdüğünüz göğü yükseltmeden önce ohoo. biz bilmeyiz bunlar üstad.

hem devam edeyim daha göklerle yer bitişikken düdüğünüz onları ayırdı ol dedi oldu sıra dağlarıda sarsılmasın diye destek olarak koydu oraya bak sen resülüdüdüğe bak neler etmiş yahu.

üstad al sana evrenin yaradılışı tesadüfün sonu gelmiş metaryalizmin sonu gelmiş naturalizmin sonu gelmiş sanane yahu seni bağlamazki. gökteki kandiller yere düşmesin gök yıkılmasın diye bir sürü dağınız var sizin aman dağlarınız yıkılmasın okadar kandil yakar bu dünyayı mazallah.

yürü be tabipp kim tutar seni azizim sen 1 seneye kalmaz ateizminde sonunu getirirsin hadi be koş.

bu yazdığım son 2 mesajıda cımbızla haklı çık bu konudada resüdüdüğün yardımcın olsun inşallah.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak tabip denen soytarı yazdığım net ve ortada. Bütün olarak okuyanda tüm mesajlarımda hiçlikten varlık olmadığını (yoktan var olmak var demeye getirdiğin hiçlikten varlık oldu yalanına verilmiş cevaptır ilk mesaj, maddenin hiçliğin içinden çıkışını anlattığını teorinin belirttiğim ikinci mesajımdada dediğim ortada.

Hiçliği kabul etmediğim yalanına karşı ne desem sana artık bilmem. Varlık hiçlikten olmazı sanki farklı bir şey dermiş gibi bilim hiçlikten çıkışla eşleştirmeye çalışman çok iğrenç. Varlık hiçlikten olmaz.

Utanmadan özellikle belli yerleri büyük harfe almanız mesajlarımda hiç bir yanlış olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Oku bakalım hiçlikten varlık çıkmazın devamı ve geri kalanını.Senin anlayacağın tabirle yok öyle yoktan varedilen bir şey.

Ve gayet net yoktan varedilme olmadığını hiçlikten varlık çıkmadığını açıklamışım. Hiçlikten olan hiç bir şey yok. maddenin hiçlikte belirmesidir teorideki ve sen bunu hiçlikten varlık oluyora çekme çabasındasın.

olarak hiçlikten maddenin çıkışını açıklayan kişi.

demişim değil mi? Amma sen hiçlikten varlığa çıkışı cümlesi ile hiçlikten varlık çıkar arasındaki dağlar kadar farkı göremiyecek kadar bilimsel ve dil anlam yönünden zavallısın. Maddenin hiçlikten olduğu (hiçten olmak-ondan oluşmak)öküzsen anlamamaya devam et)) şeklinde ne teoride ne benim cümlelerimde anlam bulamazsın.

Bir kez daha aynı aşağılık üslubu yinelersen hakettiğin cevabı alacaksın.Sen kim bilim kim pezevenklere gücü yetmeyen, fuhuş sever tanrı kavramını yüceltip herşeyi yaratan konumuna yamamaya çalışan insanlıktan nasipsiz kişi.

Adam olsan bilgin olsa madem bilmediğimi düşünüyorsun anlatmaya çalışırdın. işin gücün insanlara kişisel saldırı ve karalamaya çalışmak. Bir kez daha iğrençleşmeye kalkma.

Sevgi saygı hakedene... :huh:

e test gercekten bu konulara cok yabancısın..

Bilim hiçlikten varlığa geçtiğimizi söyler ...

Hawkıng de bunu tabıkı kabul eder..

Ve bunun nasıl olabılecegı uzerınden kuramlar kurmaya çalışır..

Bıgbang bir başlangıctır..

Evrenın,maddenın,enerjının,zamanın başlangıcı..

Öncesi hıclıktır..

Eger madde veya enerjı hep olasaydı böyle bir başlangıcın olması mumkun değildi..

Paralel evrenler(eger varsa) bu yıne planck duvarında bizim evrenle birleşir yanı onlarda başlangıctan kacamazlar..

Umarım artık anlamışsındır..

tarihinde Tabipp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabip zaten evrenin zamanın(hareketin) madde ve enerji biçimlerinde maddenin başlangıcı konusunda sorun yok. Hiçlikten varlığa geçmekle bilimin söylediği(hiçlikten aniden çıkış mıdır yoktan varoluş mudur) hiçlikten çıkan bu maddenin nerden geldiğini bilmemek konumundayız. Doğru mudur? Yanlışsa buyur açıkla bilelim. Şimdi hiçlik ve boyutlar konusundada iki söz yazayım, m kuramı henüz doğru-yanlış bilinmiyor. Sonsuz defa bu çıkışların hiçlikten olduğu sonsuz zaman ve sayısız içiçe geçmiş boyutlarda evrenlerde hepsinin etrafı hiçlik değil mi? Bu durumda madde hiçlikte nasıl aniden ortaya çıkıyor kısmı(m kuramı doğru yanlış) gelip dayandığı noktadır bilimin.

peki bilim maddenin ezeli olmadığı nı mı söylüyor bu durumda? Nerden geldiği bilinmiyor mu diyor? Hiçlikten aniden ortaya çıkış ve başlangıç hareketi evren için maddenin yoktan var olduğunu mu kanıtlıyor. Yani kısacası bilimin demediğin demek halt etmek midir ? Bence halt etmektir, bu nedenle baştan beri bilmiyoruz kardeşim diyoruz, m kuramı kanıtsızda olsa en azından bir bilim adamının düşüncesi ve onu dahi doğrudur diye dayatmadım. Okuyun araştırın dedim.

Bilimin bilmediğini biliyorum (bildiği çoğu şeyi dahi bilmiyorum) diyecek kadar kendimide kaybetmedim.

Evet şimdi bu konuda aynı dogmaları bilime monte etme isteğinde ısrarlı isen eyvallah. Senin kendi sorunun. Maddenin ezeli olup olmaması konusu ile hiçlikten ani çıkışını bilimin demediği şeyleri imayla iddia etmende bir şeye heleki tanrı denilen inançsal kavrama kanıt olmadığını bildiğine eminim.

Gerisi boş demogoji. Aynı tekrarlara gerek yok. Yoktan var olduk diyorsan ve big bang bunu kanıtlıyor diyorsan buyur. Hiçlikten çıkış için madde nerden geldine ancak varsayımsal cevap vermeyi deneyebilirim ki buda direk inançsal olur. Kanıt istersin. Bu nedenle inançsal cevap vereceksende kanıt göstermeyi unutma. Yani karşıdan beklediğini kendinde yapacaksan sorun kalmaz.

Aksi taktirde yorma kimseyi bilimsel konularla bilimdışı put kanıtlamaya çabalıyarak.

Sevgi saygım hakedene.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlıkta gösterildiği gibi canlanmanın tesadufen olma ihtimali yüzde sıfırdır...(başlığın ilk iletisi okunabilir)

Parça birleştirme(ikinci durum)(başlıgın ilk iletisi okunmalıdır) durumunda ''tesaduf'' veya ''insan bilincine'' bir pay verilebilir dedik..

Ama parça birleştirmede de olasılıksız olasılıklar(398. iletiye göz atılabilir) gibi durumlar söz konusu olduğunda, yine tesaduf seçeneğinin çok rahat elenebileceğini biliyoruz...

Şimdi TASARIM ve ANLAM üzerinden ''tesadufun'' rolünü inceleyelim...

''Tasarım ve anlamı basitçe şöyle tanımlayabiliriz''

''Kolu olmayan bir insana düşünce gücüyle hareket ettirebileceği bir protez taktığımızı düşünün(şu an bu protezler mevcut)...

TASARIM:O protez kolun, beyinden aldığı elektriksel impluslar netıcesinde, hareket edebilmesi için dizayn edilmesi...Bu tasarımın tesadüflüğünü bırakın muazzam bir bilgi gerektirdiğini görüyoruz...Ayrıca o protezin sağlıklı bır kolun tüm fonksıyonlarını yapamamasına rağmen sağlıklı bir kola tesaduf demek aptallığın ta kendisi olur...

ANLAM:O kolun olması gerektiği yerde olması ve işlevsel olması.Yanı kolu olmayan birinin o bölgesine yapay bir kalp takabilirdik , bu yapay kalp muazzam bir tasarım olsa bile o bölgede ANLAMSIZ olurdu...Kolun olması gerektıgı yerde olması işte ANLAMLI oluyor..

Şimdi Tasarımın tesadufen olduğuna inanan birinin cevaplaması gereken sorulardan biri de ANLAM dır...

ANLAMLI her bir yapının tesadüfe yer bırakmadığını bildiğimiz halde nasıl oluyorda tek seçenek olarak ''tesadüf'' diyebiliyor ve ''Bilinç'' seçeneğini eleyebiliyorsunuz?

İdeoloji(ateizm) hatırına mantığın gözardı edildiğinden başka bi açıklama bulamıyorum...

TASARIM ve ANLAM için başka bir örnek daha verelim:

Bana cevap olarak yazılmış olan, yukarıda kı iletilerden herhangi birini seçelim...

1 saat 2 dk sonra yazılan(iletime cevap olarak) ve yaklaşık iki yüz harf içeren bir ileti seçiyorum...

Bana cevap olması acısından bir anlam bütünlüğü oluşturduğunu görüyoruz yanı bu harflerın herbiri olması gerektiği yerde...

Her bir harfin 29 harf arasından sseçildiğini bildiğimizden 1 bölü 29 üzeri 200 de bir olasılıkla bu yazı tesadufen olabilir...

Ama benım iddam şu,o iletiyi yazan kişinin, bana 1 saat 2 dakıka sonra cevap yazmış oldugunu göz önune alarak aynı sureyı size verip rastgele tuşlara basmanızı ıstıyorum....Her 200 harf doldugunda başka bır secenek ıçin tekrar basın...

BİLİNCİ bir yazarının oldugunu ve onun yazdığını kabul etmek,1 saat 2 dakıkada tesadufen bu iletinin meydana cıkmasına inanmaktan kat kat mantıklı olsa da sizin 1 bölü 29 üzeri 200 de bir olasılıga sığınıp tesadufen olabilir demenizden hareketle şu soruları soruyorum;

1-Benım bu başlıkta yazmıs oldugum yüzlerce iletinin her birinin cevabının aynı anlam butunlugunde olmasını ,bir tesadufe mı bir bilince mı bağlamak daha mantıklı?

2-Harflerın dizilimli olmasının yanında ANLAMLI olmasının da bir önemi var...

Örnegın cevap olarak İstiklal marşıı(İstiklal marşı bir TASARIMDIR ama burada olması ANLAMSIZDIR) yazılabilirdi,yine harflerın doğru diziliminden bahsedebilirdik ama benım sorularıma cevap olması açısından ANLAMSIZ olurdu.Bu ANLAMI tesadufe mı baglamak mantıklı yoksa bır BILINCE mı?

3-Tesadufte cok secenek vardır(yukarıda kı kucuk paragrafın 29 üzeri 200 secenek arasından secılmıs oldugu gıbı).Peki neden ilk secenek olarak bizim aradıgımız karsımızda?Yanı anlamsız ve saçma olan binlercesi değilde neden tam da bizim aradığımız cevap karşımızda?Tesadüf demek mi mantıklı BİLİNÇLİ bir varlığa atfetmek mı?

Tesadüf, tesadüf diyenlerin bir de bilimi ve mantığı kendilerine mal etmeleri kadar tutarsız birşey bulamıyorum...

tarihinde Tabipp tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabip araya kendi varsayımlarınla kolu örneğin tesadüfen(ne demekse artık) orda olmasını aptallık olarak nitelemişsin. Erkeklerde meme olmasınıda akıllılık olarak görüyorsundur. Ayrıca kimi insanlarda körelmiş meme uçlarınıda (4 meme)yanlışlık olarak ve üstün zeka olarak tanımlayabiliriz. Gelelim mantıklı dizilime, bilinç maddeden bağımsız varlanabiliyor ise, sen şimdi akıl ve ya bilincin beyinden(maddeden) bağımsız var olduğunuda söyler misin?Kanıt sunabilir misin?

Bak arkadaşım, var mıyız? Evet. İmkansız, olamayız savın tamamen olasılığın zayıflığından ötesi değil. Bu evrende sayısız olasılık ve maddenin dizilimi var ve oluyor an be an ve olacak. İmkansız mı? Neye dayanarak söylüyorsun, olasılığın düşüklüğüne. Yani bilimin olasılık dışı demediğine sen diyorsun.

Bilim ve mantık elbette kimsenin tekelinde değil o halde bilimin varlığımızın oluşuna bakışının üstün zeka bir yaratıcı olmadığınıda biliyorsun deel mi?Yada tekellemeyelim, böyle bir varlığa dair bir bilgi elimizde na mevcut.

Tekelleşmeyelim derken aynısını yapmayalım olur mu? Ortada üstün bir zeka taşıyan varlık yok. Bulursanız haberimiz olsun. Tabii o zamana dek, olasılık ve olabilir ki olmuşuda yok saymayı olmasının zorluğuna dayanarak ispat diye sunamayacağınıda bildiğine eminim. Bilim ve mantık dedinde ondan diyom.

Yani kısacası hiç bir dayanağı olmayan bilinçli varlığa atfetmek sadece bilmediğini bilmiyorum demekten kaçmanın yoludur. Yoksa karşılaştırma kafadan hatalı. Tesadüf dediklerin belli fiziksel ve kimyasal özelliklerin sonucu oluşan yapılar. Oluşma ihtimalleri var ki ve maddede buna müsait yapı ve özelliklerdeki oluyor. Yani bilinç alt yapısına sahipki bu oluyor. Madde bilinçsizdir diyebilecek yada bilinçlidir diyebilecek bilgi mevcut değil henüz değil mi?

Tek bildiğimiz canlılık ve cansızlık ile her ikisininde ortak yapıtaşları hikayesi. Canlı cansız her şey asla durağan değil. Sürekli devinim içinde ve bu devinimde ısı, ışık, radyoaktivite vesaire ile sürekli birleşimler ve çözünmeler hemde her an evrende katrilyonlarca defa olmuyor mu? Dev bir labaratuvardan farkı yok ve her tarafta fiziksel- kimyasal özelliklerle hep hareketli oluşumlar yinelenip değişip durmuyor mu?

Bayağı bir olasılık anlayana. Bilinçli yaratıcı bu olasılık olmasaydı(katrilyonda bir bile olsa) yani imkansız olduğunda belki denilecek konumdur. Şu evren için, heleki bilim evrimi açıklarken, doğrularken, bilinç cansızlıktan canlılık çıkıp çıkmadığınıda elbet çözecektir.

Bilimden dem vurup bilimden cevap beklememek zor anlaşılır bir durum. Bilim imkansız diyor mu tesadüfe(sizin tabirinizle) yoksa olasılık veriyor mu?İşte sorun bu.

Tesadüfte çok seçenek vardır, evrende ise hesaplayamayacağın kadar yüksek. 100 milyarın üzerinde galaksi ve bu dev laboratuvarda bulunduğu ortamda şartlara uygun oluşmuş bir yapının var olma olasılığı (canlılığa doğru) imkansız değil, düşük olasılıktır.

Yani yine mantıık ve bilim bilgiden öte(oda madde ve varlığa bağımlı) ne diyorda bu iddianız iddiadan öte değer taşısın? Bilinçli varlık izine rastlamıyorum , olasılığın olması ve olmuş gayet açık değil mi?

Evet tesadüf yoktur, madde ve maddenin özellikleri vardır. Şu anda bunlar dışındada elimizde başka bilgi varsa buyrun paylaşın.

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...