Jump to content

Dindarlık (Dinsizlik) Fazlalık mı, Eksiklik mi?


Recommended Posts

Hiç kuşkusuz dindarlar ve dinsizler iki ekstremde yer alıyorlar.

Bunların seçenek olduklarını kabul edelim.

Dindarlarda dinsizlerde olmayan bazı özellikler veya nitelikler mi var, yoksa bazı eksiklikler ve kusurlar mı var?

Aynı sorular dinsizler için de geçerli.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence temel olarak dinsizlik ne eksiklik ne fazlalık. Sadece doğallıktır. Ama dindarlığa nisbeten artıları ve kazançları olduğu doğru. Hayalperest ve evhamlı biri gibi yaşamıyorsunuz en azından. Gök Baba'yı kızdırma endişesi olmaksızın özgür ve sorumluluk sahibi bir birey oluyorsunuz. Herkes kendi eylemlerinin sonuçlarından sorumlu. Ve ateizmin kendisi, tapınmaya harcanan pek çok zamanı serbest bırakır. Dini şarlatanlar tarafından dolandırılmayı önler. Ateizm ve şüphecilik iki farklı şey ama birbirleriyle gayet uyumlu. Eğer ateizm sorgulamayla birleşirse olaylara daha metodolojik bir gözle bakabiliyorsunuz. Böylelikle zamanınızı ve paranızı batıl inançlar uğruna harcamaktan korunmuş oluyorsunuz.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç kuşkusuz dindarlar ve dinsizler iki ekstremde yer alıyorlar.

Bunların seçenek olduklarını kabul edelim.

Dindarlarda dinsizlerde olmayan bazı özellikler veya nitelikler mi var, yoksa bazı eksiklikler ve kusurlar mı var?

Aynı sorular dinsizler için de geçerli.

Dinsizlik doğal durumdur (natural state). Dindarlık gereksiz ve yanlış ek yük (excess baggage) taşımaktır. Zeka seviyesi belli bir eşiğin altında olan dindarlar için imzamda yazan geçerlidir, diğerleri gelen ek yükle sıkıntılı bir hayat sürerler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yasadiklarimdan edindigim tecrube kadari ile dindarlarin kusurlari coktur.Bir kere arastirma nedir bilmezler,kadercilerdir ellerinden gelecekleride ardlarina koyarlar,ticarette her turlu kazik atma potansiyeline sahiptirler,kadin kiz gordulermi dinleri imanlari ucar gider o ana odaklanirlar,kimseyi dogru durust takdir etmezler dogru olmasa bile illa su konuda hala benden geride gibi bir laf sokarlar.Artilari ise kendi icinde yasadiklari toplulukla kendilerini ozdestirdikleri icin daha rahattirlar.Ve dahasi dahada cesur oluyorlar cunku cesaretlerini kiracak herhangi bir seyle neredeyse karsilasmiyorlar.Dinsiz insanlarin icerisindede cesur insanlar var elbette ama yuzdeye vurur isek bunlarin cogunda cahil cesareti var.Insanlar kazanana ve gucluye aidiyat duymak isterler dinsizlerin kaybettigi onemli bir konuda budur.Dinsiz adam zaten bir kere gelmisim hayata neden bunlarla ugrasayim derken dinli imanli adam en kotu sehit olurum der.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yalnızca yükümlülük... dinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir inançlı ile ateist arasında günlük yaşam biçimlerinde kimin ne olduğunun ayırdına varılamıyor. dinlerin gerçekliğini onaylayabilecek tek referansın ölüm sonrası ahiret olduğu için iradesini itikata bağlamış dindar görürseniz belki onun vardır mistik fazlalığı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinsizlik doğal durumdur (natural state). Dindarlık gereksiz ve yanlış ek yük (excess baggage) taşımaktır. Zeka seviyesi belli bir eşiğin altında olan dindarlar için imzamda yazan geçerlidir, diğerleri gelen ek yükle sıkıntılı bir hayat sürerler.

Dinsizliğin doğal bir durum olduğunu sanmıyorum. Dindar bir toplumda dinsizlik doğal ve normal olamaz.

Doğal olanı kesin olarak dindarlıktır. Dinsizlik doğal olan değil de doğru olandır. Doğru olmak ise çok ayrı bir sorundur.

Evet. Bazı durumlarda sorundur. Kişinin başına bela bir sorundur hem de. Bu nedenden hemen her toplumda milyonlarca gizli ateist vardır.

Onlar bu hislerini süprese ederler ve kendilerine bile itiraf etmezler. Türkiye'de sayısız ateist olduğunu düşünüyorum. Ama onların bir kısmı Müslüman gibi yaşarlar. Oruç tutarlar, namaz kılarlar, hacca giderler.

Bu konuda önyargılı olmayalım. Çünkü o zaman biz ateistler olarak kendimizi kandırıyor oluruz.

Dindar olmak, ya da kendini toplumun dinsel geleneklerine kaptırarak uyumlu bir yaşam sürdürmek anormal değildir. Normaldir.

Dindar oldukları için kimseyi suçlamak doğru değildir. Dindarlarda bir eksiklik veya fazlalık yoktur.

Varsa onlar ateistlerde (dinsizlerde) vardır. Tabii toplumun genel olarak dindar olduğunu farzediyorum.

Topluma dinsizlik hakimse bunun tersi doğru olmayabilir. Nedenine aşağıda değineceğim.

Dindar bir toplumda eksiklik veya fazlalık dindarlarda değil, dinsizlerdedir.

Bu bağlamda ben ne dindarları suçlamak isterim ne de dinsizleri. Dindar bir toplumda dinsiz olmak son derece önemlidir. Çünkü bu kesin olarak bir fazlalık veya eksiklik işaretidir. Ateizmin boyutlarını anlamak ve onu doğru değerlendirmek için hislerimiziden kendimizi soyutlamamız gerekir. Bu soyutlama zor olabilir. Çünkü ateistlerin çoğu bu bağlamda eksiklik veya fazlalık içerirler.

Dindar toplumlarda din baskısı vardır. Bu baskı nedeniyle dindar toplumlar dinsiz (ateist) toplumlardan çok farklıdırlar.

Biz çoğu kere baskıyı haklı olarak İslam'a bağlıyoruz. İslam dininin doğası ilkeldir, İslam çağ dışıdır diyoruz.

Bu doğru bir suçlama ama bundan bin yıl once de islam ilkeldi ve çağ dışıydı. Günümüzde her din ilkel ve çağ dışıdır.

Hristiyanlık daha sofistike, daha ılıman ve hoşgörülü bir din değildir. Öyle olmaya zorlanmıştır. Hepsi o kadar.

Batı kültüründe din baskısı dinlerin içsel olarak ilkel ve bağnaz tutumlarını değiştirmeden sağlanmıştır.

Yani Martin Luther'den önce var olan Hristiyanlık hala vardır ve değişmemiştir. İslam da son 1400 yıl içinde önemli bir değişikliğe uğramamıştır.

Değişen dinlerin kendilerini yansıttığı toplumdur. Toplumun sosyal yapısıdır. Müslüman ülkelerinde bu yapı değişememiştir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir ve o nedenlerden biri İslam olabilir ama,biz ona verdiğimiz önemi abartmaktayız. Bütün yapılması gereken İslam'a karşı gelişmekte olan dinsizlik ve ateizmin kendini manifest edeceği bir ortam yararmaya çalışmaktır. Bu ortam zamanla İslam'ın cami ile sınırlı olmasından sorumlu olacaktır. Türkiye'de İslam halka diğer İslam ülkelerinden daha az baskı yapmaktadır. Bizim bütün yapmamız gereken bu toleransın yeşerip yayılmasını sağlamaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eksiklik veya fazlalık bir toplumun genel eğilimine karşı direnç gösterenlerde, o toplumu değiştirmek isteyenlerde görülür.

Dindarlar arasında toplumu değiştirmek ve daha dindar yapmak isteyenler de olabilir. Onlarda da eksiklik veya fazlalığın olduğundan bahsedebiliriz.

Eksizlik veya fazlalık için kötü bir nitelendirme yapmak istemiyorum. Onlar olmadan toplumlar değişmezler. Onlar toplumun malıdırlar ve toplusal dinamizmden sorumludurlar. Bu dinamizm ne kadar aktifse toplum o kadar sağlıklıdır. Ama burada tek koşul bu dinamizmin karşılıklı olmasıdır. ABD din bazında oldukça aktif bir ülkedir örneğin. AB ülkelerinden daha aktiftir. Hemen her konuda dinamizm vardır. Bu dinamizm her zaman karşılıklı olduğu için toplum bundan olumsuz olarak değil, olumlu olarak etkilenmektedir. Türk toplumlarında da dinamizm vardır ama, bu dinamizm henüz bir dengeye ulaşamamıştır. Çünkü bu topraklarda yaşayanlarda hoşgörü ve tolerans azdır. Dinamizm dinden yanadır. Türkiye'nin batı düzeyinde bir uygarlığa ulaşabilmesi için önce bu tolerans ve hoşgörü sorununu halletmesi gerekmektedir. Ne dindarlarda vardır onlar ne de dinsizlerde. Türk gelenek ve göreneklerinin değişmesi gerekmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gördüğünüz gibi arkadaşlar ben toplumun değişerek çağdaş olması sorumluluğunu dindarlara değil, dinsizlere yüklemekten yanayım. Çünkü onların genel olarak aydın kesimi simgelediği şeklinde genel bir görüş vardır. Bu doğru bir görüşse, toplumu ileri itecek onlardaki eksiklik veya fazlalık olacaktır. Bence İslam toplumlarındaki tutuculuk ve bağnazlıktan sorumlu olanlar kendilerini yeterince topluma empoze edemeyen, etmesini bilmeyen veya beceremeyen, dinsizler ve ateistlerdir. Karşı tarafı akılsızlık, ahlaksızlık, ilkellik, bağnazlık gibi nitelendirmelerle suçlayarak toplumun ilerleyebileceğini sanmak bile tek başına bir ahmaklıktır. Ateistler herşeyden önce toplumda hoşgörü ve toleransın yayılması için mücadele etmelidirler. Bunun için de topluma pozitif ateistik değerler aşılamak zorundadırlar. Toplum onlar sayesinde hoşgörü ve tolerans kazanacaktır. Batı bunu Aydınlanma döneminde başarmıştır. Biz de şu anda böyle bir dönemde olabiliriz. Belki de bunu AKP'nin inatçı ve katı dinsel uygulamalarına borçluyuz. Gezi Parkı protestoları ile başlayan bu hareket zamanla sosyal yapımızın değişmesinin ilk belirtileri olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanırlardan farlı olduğumuz kesin. Bu farkın bir tür fazlalık veya eksiklik şeklinde tezahür etmesi gerekiyor.

Bizde olup da inanırlarda olmayan veya onlarda olup da bizde olmayan birşeyler var.. Nedir onlar?

Fazlalık veya eksiklik biz ateistlerde ise, fazla veya eksik olan nedir?

İnsanların büyük çoğunluğu neden bir Tanrı'nın varlığına inanıyor?

Biz neden inanmıyoruz?

Biz neden farklıyız?

Bu soruların cevabını verebilecek olan var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çoğu insan eleştirel düşünme öncesi bir din elde eder. Yani çocukken beyni yıkanarak. Ateist karşıtı beyin yıkama, eş ve aile baskısı, ölüm ve cehennem korkusu, teselli olmayı sağlayan hüsnükuruntu, inançların kişisel sorumluluk almayı önlemesi, mantık ve muhakemede temel beceri eksikliği başlıca dine inanma sebepleridir.

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çoğu insan eleştirel düşünme öncesi bir din elde eder. Yani çocukken beyni yıkanarak. Ateist karşıtı beyin yıkama, eş ve aile baskısı, ölüm ve cehennem korkusu, teselli olmayı sağlayan hüsnükuruntu, inançların kişisel sorumluluk almayı önlemesi, mantık ve muhakemede temel beceri eksikliği başlıca dine inanma sebepleridir.

Güzel de bunlar yukardaki soruların cevabı değil ama.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanırlardan farlı olduğumuz kesin. Bu farkın bir tür fazlalık veya eksiklik şeklinde tezahür etmesi gerekiyor.

Bizde olup da inanırlarda olmayan veya onlarda olup da bizde olmayan birşeyler var.. Nedir onlar?

Fazlalık veya eksiklik biz ateistlerde ise, fazla veya eksik olan nedir?

İnsanların büyük çoğunluğu neden bir Tanrı'nın varlığına inanıyor?

Biz neden inanmıyoruz?

Biz neden farklıyız?

Bu soruların cevabını verebilecek olan var mı?

Ateistin teistten en az bir adet kaynak eksikligi vardir.

Salt ateizmin teizme gore cok buyuk icerik eksikligi vardir. Teizm insan hayatindaki pek cok boslugu doldurur, pek cok konuda insana kilavuzluk eder. Salt ateizmden yola cikip, adam oldurmenin kotu oldugunu soylemek bile mumkun degildir.

Ateizm teizme gore inancini guncelleyebilme imkani vardir. Teistin neye inanacagi bellidir, yazilidir. Ateistin neye inanacagi onceden belli degildir, kanitlar neyi gosterirse ona inanir. (Burada yobaz ateistlerden bahsetmiyorum)

Insanlari mantikli ve makul olarak gorme egilimindeyim. Mantikli insanlar teizmin soylediklerinin sacma oldugunu dusunup neden ateizme kaymiyorlar, bence bunun birden fazla cevabi var.

-- Insanin yasamasi icin sart olan bazi seylerin sadece teizmden gelebilecegini dusunup sacma taraflari olsa bile teizmden vazgecmiyorlar. (Yaraticiya inanmazsak nasil ahlakli olabiliriz?)

-- Ozunde mantikli ve makul olsalar dahi anlasilmasi zor olan bilimsel bulgulari yanlis anlayip yaraticinin bilimsel olarak gosterildigini dusunuyorlar.

-- Ozunde mantikli ve makul olsalar dahi bilimden uzak olduklari icin bilimsel yontemi tam anlamadiklarindan, occam'in usturasi veya "olaganustu iddialar olaganustu kanitlar gerektirir" gibi prensipleri uygulamadiklarindan bilimsel olarak yaraticinin kesin olarak yanlislanamamasindan dolayi yaraticinin oldugunu dusunuyorlar.

-- Daha muhafazakar olanlar, teistik inanclariyla ic ice gecmis kulturlerini ve yasam bicimlerini degistirmek istememesinden dolayi inanclarinda israr ediyorlar.

-- Ateistlerin teistlere karsi alayci tutumundan dolayi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistin teistten en az bir adet kaynak eksikligi vardir.

Salt ateizmin teizme gore cok buyuk icerik eksikligi vardir. Teizm insan hayatindaki pek cok boslugu doldurur, pek cok konuda insana kilavuzluk eder. Salt ateizmden yola cikip, adam oldurmenin kotu oldugunu soylemek bile mumkun degildir.

Ateizm teizme gore inancini guncelleyebilme imkani vardir. Teistin neye inanacagi bellidir, yazilidir. Ateistin neye inanacagi onceden belli degildir, kanitlar neyi gosterirse ona inanir. (Burada yobaz ateistlerden bahsetmiyorum)

Insanlari mantikli ve makul olarak gorme egilimindeyim. Mantikli insanlar teizmin soylediklerinin sacma oldugunu dusunup neden ateizme kaymiyorlar, bence bunun birden fazla cevabi var.

-- Insanin yasamasi icin sart olan bazi seylerin sadece teizmden gelebilecegini dusunup sacma taraflari olsa bile teizmden vazgecmiyorlar. (Yaraticiya inanmazsak nasil ahlakli olabiliriz?) (laflarım sana değil....üzerine alınma lütfen.....bende sonuçda ateist değilim...ama severim atesitleri....Ateistler Ahlaksızmıdırlar ...teistler ateistleri böyle görür genelde...vardır belki ahlaksızları...ama orana vurursak emin ol 1 ateist ahlaksıza 100 milyon teist ahlaksız düşer)

-- Ozunde mantikli ve makul olsalar dahi anlasilmasi zor olan bilimsel bulgulari yanlis anlayip yaraticinin bilimsel olarak gosterildigini dusunuyorlar. (e işte işlerine öyle geliyor...ayetleri eğip büküp anlamını değiştirip bilime uyduruyorlar)

-- Ozunde mantikli ve makul olsalar dahi bilimden uzak olduklari icin bilimsel yontemi tam anlamadiklarindan, occam'in usturasi veya "olaganustu iddialar olaganustu kanitlar gerektirir" gibi prensipleri uygulamadiklarindan bilimsel olarak yaraticinin kesin olarak yanlislanamamasindan dolayi yaraticinin oldugunu dusunuyorlar. (bu onların sorunu ...inanmaya devam edebilirler masallarına..zorla kimseyi dinden çıkarmaya çalışan yok...bu siteye de zorla tutup getiren---"oku lan" diyen de yok)

-- Daha muhafazakar olanlar, teistik inanclariyla ic ice gecmis kulturlerini ve yasam bicimlerini degistirmek istememesinden dolayi inanclarinda israr ediyorlar.(yok öle yapanlar değil sadece...çoğunluğu...okuma - araştırma alışkanlığı olmayanlar genelde yapıyor bunu)

-- Ateistlerin teistlere karsi alayci tutumundan dolayi. (valla gelip de vay dinsizler..allah çarpacak sizleri..yanacanız lan o.ç ler..cehennem sizi beklio...deyip ayetler sıralarlarsa...ehhh alay konusu olurlar elbet...hem hakaret et bizlere..hem dalga geç...hem aşağıla...hem de SAYGI bekle...önce kendin adam ol da gel...sonra karşındakinden adamlık bekle.....öteki türlü::::oldu canım...gözlerim de doldu..selam söle o yare...ossuruktan teyyare)

:D :D naçisane eklemelerim.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 years later...

Devlet TV'lerinde ve özel TV'lerde telefon dolandırıcılarına kanmayın diye kamu spotu yapılmasına rağmen telefonda kendisini polis diye tanıtan kişilere büyük miktarlarda para kaptırmaya devam ederek ün yapmış bir millet için dindarlık, çırpındıkça daha derine batılan bir bataklıktır. Dinsizliğe erişmek yaşadığımız bu günler için lüks dür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 04.09.2016 at 09:15, Tumagü yazdı:

 telefonda kendisini polis diye tanıtan kişilere büyük miktarlarda para kaptırmaya devam ederek ün yapmış bir millet için dindarlık, çırpındıkça daha derine batılan bir bataklıktır.

 

Müslümanların buna aldanması normal. Çünkü aynı bu örnekte olduğu gibi, kendisini kitabında tanrı elçisi olarak tanıtan kişilere inanıyorlar...;

 

Birisi devletin polisi/savcısı olduğunu ispatlamadan, devlet adına bir talepte bulunuyor....

 

Diğeri ise, tanrının elçisi olduğunu ispatlamadan, tanrı adına talepte bulunuyor. hem de paradan çok daha büyük bir talep;

Tüm hayatını onlara göre şekillendireceksin, tüm özgürlüklerinden ideallerinden inanç ve düşüncelerinden vazgeçeceksin ! 

 

Bu ikisi arasında hukuken başka bir farklılık olduğunu iddia edebilecek varsa lütfen izah etsin?

 

Üstelik devletin yapısı ve ne olduğu bilinmektedir. kendisini tanrının görevlendirdiğini söyleyen kişiler ise, ayrıca hem böyle bir varlığın bulunduğunu, hem de kendi tanımladığı kişilikte olduğunu ispatlamak zorundadır !

 

Aksi takdirde -kendileri ortada olmadığı için- onun adına iş yapan din adamlarının, telefon dolandırıcılığının da çok ötesinde bir suç işledikleri son derece açık bir gerçektir.

 

Tabii bu kural, hukukun amacının sadece adalet olduğu bir dünyada geçerli olacak, neyazıkki...

Tanrı haklarının, insan haklarından üstün tutulduğu... insanın değil, tanrı denen ucube yaratığın korunduğu bir dünyada şimdilik laiklik ile yetinmek durumundayız.

 

 

 

 

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 24.08.2013 at 21:46, haci yazdı:

Hiç kuşkusuz dindarlar ve dinsizler iki ekstremde yer alıyorlar.

Bunların seçenek olduklarını kabul edelim.

Dindarlarda dinsizlerde olmayan bazı özellikler veya nitelikler mi var, yoksa bazı eksiklikler ve kusurlar mı var?

Aynı sorular dinsizler için de geçerli.

Bunlara alternatif olarak Apateizm var. Bknz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Apateizm 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...